Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

20 Nisan 2024, 06:15:05

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 90
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 70
Total: 70

AİHM: Kimlikten din hanesi kalkmalı, wxq harflerin kimliğe yazılmaması normal

Başlatan kilimanjaro, 06 Şubat 2010, 12:12:58

« önceki - sonraki »

kilimanjaro

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), tartışmalı iki konuda Türkiye aleyhine açılan davalarda kararını açıkladı. Mahkeme, kimlik kartlarında "din" ibaresinin yer almasını insan hakları ihlali olarak değerlendirirken, Kürt kökenli isimlerde "q, x, w" gibi harflerin kullanılmamasını ihlal olarak görmedi. AİHM'nin bu iki konuda aldığı kararlar bundan sonraki benzer nitelikli davalar için örnek oluşturacak.

Davalardan ilki, kimlik kartında yer alan din hanesine "İslam" yerine "Alevi" ibaresini koydurmak isteyen Sinan Işık adlı bir vatandaş tarafından açıldı. Bu talebi resmi makamlar tarafından reddedilen Işık, konuyu yargıya taşıdı. Mahkemenin görüş istediği Diyanet İşleri Başkanlığı,  "Aleviliğin bir din değil mezhep" olduğunu belirtti. Mahkeme de Diyanet'in görüşüne dayanarak Işık'ın başvurusunu reddetti. Yargıtay'dan da aynı sonuç çıkınca 2005'te AİHM'ye başvuran Işık, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) din ve vicdan özgürlüğünü garanti altına alan 9., adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. ve ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesini ihlal ettiğini savundu.

Kimlikten kalkacak
Konuya genel bir perspektiften yaklaşan AİHM, kimlik kartlarında "din" hanesinin bulunmasının başlı başına insan hakları ihlali olduğuna ve devletin bu konuda tarafsız olması gerektiğine hükmetti.
AİHS'nin 9. maddesinin ihlal edildiğini belirten AİHM'nin kararı, halen uygulamada olan "istenmesi halinde din hanesinin boş bırakılması" uygulamasının da insan hakları açısından yetersiz olduğu anlamına geliyor.
Karara itiraz etme hakkına sahip olan Türkiye'nin üç ay içinde itiraz etmemesi durumunda karar kesinleşecek ve Türkiye ilgili uygulamayı değiştirmezse kimliğinde din hanesinin yer almasını istemeyenler için AİHM yolu açılacak.

"q, x, w" başvurusuna ret
Kimlik kartlarında yer alan Türkçe isimlerin, içinde "q, x, w" harflerinin de yer aldığı Kürtçe versiyonlarıyla değiştirilmesini talep eden Kürt kökenli sekiz Türk vatandaşı tarafından açılan dava da AİHM tarafından karara bağlandı.
Türk yargısına başvuran davacıların talepleri "alfabede bu harflerin bulunmadığı" gerekçesiyle reddedilmişti. Bunun üzerine AİHM'ye başvuran davacılar, günlük yaşamda kullandıkları isimlerin resmi kimliklerde yer almamasının özel yaşamın ihlali ve ayrımcılık anlamına geldiğini savundu.

İlerleme Raporu'nda da vardı
Yıllar önce Avrupa Birliği Komisyonu'nun da İlerleme Raporu'na yansıttığı bu sorun, AİHM tarafından insan hakları ihlali olarak görülmedi. AİHM, Kürtçe isimlerin Türkçe ortografa (imla kurallarına) uygun olarak kullanılmasının önünde yasal bir engel olmadığına ve diğer ülkelerde de benzer uygulamalar bulunduğuna dikkat çekerek, Türk makamlarının bu konudaki değerlendirme marjının insan hakları açısından sorun yaratmadığına hükmetti.

Işık: Din ibaresi kalkmazsa 'Alevi' yazdıracağım
AİHM'de açtığı davada, nüfus cüzdanındaki din ibaresinin kaldırılması kararı alınmasını sağlayan Sinan Işık (48), "Bu karar sessiz devrimdir. Devlet hem laik olsun, hem insanlığa layık olsun. Ancak, illa kalması yönünde bir uygulama olursa, ben yine 'Alevi' yazılması için mücadelemi sürdüreceğim" dedi.
Konak Belediyesi'ne bağlı Toros Kütüphanesi'nde çalışan Işık, altı yıl önce AİHM'ye açtığı davadan talebi yönünde karar çıkması için zorlu bir mücadele verdiğini belirterek, şunları söyledi:
"Gerçekten çok önemli, beklediğim tarzda bir karar çıktı. Hatta, AİHM hâkiminin gerekçesi, benim ağzımdan çıkmış gibi. Türkiye'ye hayırlı olmasını temenni ediyorum. Kıymetini bilecekler için önemli bir karar. Sonuçta haklı çıktığım için sevinçliyim, insani mücadelemi başarıyla sonuçlandırdığıma inanıyorum. Ben, Aleviliğin, İslam dışı olduğuna kesin olarak inandım. Alevi olarak doğdum, yaşadım ve öleceğim. Bu nedenle nüfus cüzdanımdaki din hanemde 'İslam' yazılmasını kabullenemedim, bu yükü de taşımak istemedim. Çünkü benim dini tercihim bu. Devlet hem laik olmalı, hem de insanlığa layık olmalı. Artık ortada bir AİHM kararı var."
Işık, hükümetin "Alevi açılımı"na güldüğünü belirterek, "Açılım yapmak isteyenlerin de işi zor. Müslümanlık ile Aleviliği nasıl formüle edecekler? Benim ibadet yerim cemevleridir. Eğer bu süreçte cemevlerine garip bir statü verilirse, onun için de mücadele etmeye hazırım" diye konuştu.

En çok tepkiyi Aleviler verdi
Işık, dava sürecinde "misyoner, vatan haini, ajan" gibi birçok suçlamayla karşılaştığını, en çok tepkiyi Alevilerden aldığını belirterek, şöyle konuştu: "Herkes, dini inancından dolayı başına bir şey gelmesinden korkuyor. Sayıları 10 milyonlarla ölçülen bir Alevi toplumu var, görmezden gelinemez. Laik toplumlarda bu tip korkuların olmaması gerekir." 
TURAÇ TOP İzmir DHA

IŞIK'IN AVUKATI:
Kimliklerin değişmesi gerekiyor
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), nüfus cüzdanlarında "din" ibaresinin yer almasını insan hakları ihlali olarak değerlendirmesi, yeni bir tartışmayı da başlattı. "Ben Alevi bir yurttaşım. Nüfus kâğıdımda 'İslam' yazması beni rahatsız ediyor. Din hanesindeki 'İslam' kelimesi kaldırılsın, yerine 'Alevi' yazılsın" diyerek başlattığı yargı sürecinin sonunda Türkiye'yi mahkûm ettiren İzmirli Sinan Işık'ın avukatı Kazım Genç, "Nüfus cüzdanlarının değişmesi ve din hanesinin kalkması gerekiyor" dedi.
AİHM'nin, kimsenin inancını açıklamaya zorlanamayacağına karar verdiğini belirten Genç, "Bu karar, Türkiye'deki her yurttaşı kapsıyor. Alevisi, Sünnisi fark etmez. Bu kararla kanunda değişiklik yapılarak, nüfus kâğıtlarının değişmesi ve din hanesinin kalkması gerekiyor" dedi.
TÜRKER KARAPINAR Ankara

BAYDEMİR:
Q, W, X kararı politik, itiraz edeceğiz'
AİHM'nin, nüfus cüzdanlarına "q, w, x" harflerinin kullanıldığı Kürtçe isim yazılması konusunda açılan davada Türkiye'yi haklı bulması, davayı açanları hayal kırıklığına uğrattı. AİHM'ye başvuran sekiz kişiden biri olan Medeni Alpkaya, istediği ismi kullanamamasının kamu vicdanını yaraladığını söyledi. Kemal Taşkın ve Medeni Alpkaya adına AİHM'de dava açan avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir, son zamanlarda AİHM'nin bazı kararlarını politik bulduğunu, karara yasal süresi olan üç ay içinde itiraz edeceklerini söyledi. Baydemir, "Son derece dar yorumlanmış. Bu ülkede Türk olmayan insanlar, onların alfabelerinde Türkçe olmayan harfler var. Bu insanların mağduriyetleri nasıl ortadan kalkacak? İş yükünden kurtulmak için peş peşe doğru olmayan kararlar veriyor" dedi.
Dava açan sekiz kişiden birinin de Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Sekreteri Emirali Şimşek olduğu, nüfus cüzdanına Kürtçede "Direniş" anlamına gelen "Berxwedan" adının eklenmesini istediği, kalan beş kişinin Abdülkadir Fırat, Emin Ang, Doğan Genç, Celalettin Yöyler ve Reşit Sünbül olduğu belirtildi.
FERİT ASLAN Diyarbakır DHA

Savaşlara tepki için din hanesini sildiren de var
Muğla'da, Yatağan'a bağlı Madenler köyünde oturan Nuri Ermiş (68), geçmişten bugüne Müslüman ülkeler arasında yaşanan savaşlara tepki amacıyla nüfus cüzdanındaki 'İslam' ibaresini sildirdi. Ermiş, Yatağan Nüfus Müdürlüğü'ne verdiği 28 Ocak 2010 tarihli, gerekçesiz dilekçenin ardından hiçbir zorlukla karşılaşmadan 'İslam' ibaresinin silindiğini belirtti.
CAVİT YILDIRIM Muğla DHA

AİHM'nin Sinan Işık kararı
AİHM'nin Sinan Işık kararı nüfus cüzdanlarındaki din hanesiyle ilgili. Sinan Işık Alevi bir vatandaş. Nüfus cüzdanındaki din hanesine İslam değil "Alevi" yazılmasını istiyor. Bu isteği kabul edilmeyince İzmir Asliye Mahkemesi'nde dava açıyor. Mahkeme, Diyanet İşleri Başkanlığı'na soruyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın "Aleviliğin bağımsız bir din olmadığı, İslamın bir yorumu olduğu" yönündeki görüşü üzerine, davacının istemini reddediyor. Karar Yargıtay'ca onaylanıyor.
AİHM'nin kararı laiklik ve din özgürlüğüyle ilgili bazı noktalara açıklık getirmesi bakımından önemli. AİHM davayı, negatif özgürlük, yani kimsenin dinsel inancını açıklamak zorunda olmaması açısından inceliyor.
Kararda şu görüşlere yer veriliyor:
"- Demokratik bir toplumda devlet çoğulculuğun garantörüdür. Bu, dinsel çoğulculuğu da kapsar. Devletin bu görevini yerine getirebilmesi için tarafsız olması gerekir. Mahkemenin, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görüşüne dayanarak, başvurucunun inancıyla ilgili bir değerlendirme yapması, devletin dinsel inançlar karşısında tarafsızlığıyla bağdaşmaz.
- Türk yasalarına göre, başvurucu bir dilekçe vererek din hanesinin boş bırakılmasını sağlayabilir. Ancak din hanesinin boş bırakılmasını talep etme, belirli bir inancı açıklamak anlamına gelir. Bunun zorunlu olması dinsel inanç özgürlüğüyle bağdaşmaz."
AİHM, bu gerekçelerle, 1 oya karşı 6 oyla Sözleşme'nin din ve vicdan özgürlüğüne ilişkin 9 maddesinin ihlal edildiğine karar verdi.
AİHM kararları bağlayıcı nitelikte. Devletler kararları uygulamak zorundalar. Kararın uygulanması, ihlale yol açan nedenin ortadan kaldırılması amacıyla devletin gereken önlemleri alması demek. Bu davada, kararın uygulanması için Türkiye'nin yasasını değiştirerek nüfus cüzdanlarından din hanesini kaldırması gerekecek.
RIZA  TÜRMEN

http://www.milliyet.com.tr/aihm-din-hanesi-insan-haklari-ihlali/guncel/haberdetay/04.02.2010/1194234/default.htm
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.