Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!
25 Eylül 2023, 07:19:48
Hoşgeldiniz,
Ziyaretçi
.Lütfen
giriş yapın
veya
kayıt olun
.
1 Saat
1 Gün
1 Hafta
1 Ay
Her zaman
Kullanıcı adınızı, parolanızı ve aktif kalma süresini giriniz
Forum Renklerini Kendinize Göre Seçmek İçin Üst Taraftaki Renk Sekmelerini Tıklayınız.
Ana Sayfa
Ana Sayfa
Yardım
Ara
Giriş Yap
Kayıt
Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!
>
HUKUK PLATFORMU
>
Hukuki Makale, Köşe Yazısı, Araştırma ve İncelemeler
>
Mahkeme Harçları; temyiz, karar düzeltme, tenfiz, karar/ilam, başvuru, vs. harcı
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
« önceki
sonraki »
Bu Konuyu Gönder
|
Yazdır
Gönderen
Konu: Mahkeme Harçları; temyiz, karar düzeltme, tenfiz, karar/ilam, başvuru, vs. harcı (Okunma Sayısı 140033 defa)
28 Temmuz 2009, 17:41:21
kilimanjaro
Yönetici
Karma +5/-4
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 2377
SAYGINLIK
Mahkeme Harçları; temyiz, karar düzeltme, tenfiz, karar/ilam, başvuru, vs. harcı
MAHKEME HARÇLARI
FETHİ MERDİVEN (Perşembe Hakimi)
GİRİŞ
Harç, özel-tüzel kişilerin özel çıkarlarına ilişkin olarak kamu kuruluşlarının hizmetlerinden yararlanmaları karşılağında yaptıkları ödemelerdir. O halde harç, kamu hizmetlerinden yararlananların ödemesi gereken mali bir yükümlülüktür. Mali yükümlülük olması hasebiyle de Anayasa'mızın 73/3 maddesi gereğince ancak kanunla konulabilecektir. Buna istinaden 2.7.1964 tarih ve 492 sayılı harçlar kanunu çıkarılmıştır. Kanun çıkarıldıktan bu yana ek ve tadillerle halen genel bir harç kanunu olarak yürürlüktedir.
Aslında Devletin verdiği hizmet, kamu hizmeti olması nedeniyle parasızdır. Ancak kamu hizmetlerinin vatandaşlara daha verimli ulaşabilmesi ve gereksiz başvuruları engelleme gibi saiklerle bu hizmetlerin bazılarından faydalananlara mali bazı yükümlülükler getirilmiştir. İşte mahkemelerde hak arayanlardan da buna benzer bir mali yükümlülük getirilmiştir. Yani harç olarak belirli miktar parayı devlete ödeyecektir. Bunada Mahkeme Harcı adı verilmektedir. Fakat bu harç devletin bu alandaki hizmetinin tam karşılığı değildir. Eğer tam karşılığı olsaydı hak arama hürriyeti kısıtlanmış olurdu. Zira bunun mali külfetini vatandaşların karşılaması imkansızdır.
MAHKEME HARÇLARININ KONUSU VE CEZA MAHKEMELERİNİN ŞAHSİ HAKKA HÜKMETMESİ
Harçlar kanununun 1. maddesi alınacak harçların nevilerini belirtmiş ve bir nolu bendinde yargı harçlarını göstermiştir. Kanunun birinci kısmının birinci bölümü de yargı harçlarını etraflı bir şekilde düzenlemiştir. Kanunun 2. maddesine göre "Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları yargı harçlarına tabidir. Ceza Mahkemelerinde şahsi hukuka ait hakların hüküm altına alınması halinde de celse harçları hariç olmak üzere (1) sayılı tarifeye göre harç alınır." Maddenin ilk fıkrası yargı işlemlerinden (1) sayılı tarifede yazılı olanları yargı harcı kapsamına almıştır. Dolayısıyla yargı işlemi olsada (1) sayılı tarifede anlatım ve tanımlamaya girmeyen bir işlemden yargı harcı alınması mümkün değildir. Yukarıda anılan Anayasa'mızın 73/3 maddesi gereğincede kıyas yolu ile yeni harç konusu yaratılamayacaktır.
(1) sayılı tarife göz önüne alındığında da birçok taraf işlemi ve de hakim işlemi gösterilmiştir. Her birinden değişik oran ve miktarda harç alınacağını göstermiştir. Bundan çıkan sonuç, harca ilişkin işlemlerde bir davadan tek bir harç alınması değil, bir davaya ilişkin değişik işlemlerden, değişik oran miktarlarda harç alınması yoluna gidilmiş olmasıdır.
Maddenin 2. fıkrası Ceza Mahkemlerinden şahsi hukuka ait hakların hüküm altına alınması halinde de celse harçları hariç, harç alınacağına amirdir. Bu harç alınırkende (1) sayılı tarife gözönüne alınacaktır. CUMK'un 358. maddesine göre müdahale istemi ile birlikte şahsi haklar istenebilmektedir. Keza bunun şahsi dava ile birlikte istenmesine de engel yoktur. Şahsi hakkın konusu, medeni, hukuki uyuşmazlıklardır. Bunun içine malın geri verilmesi, yargılama giderlerinin ödenmesi ve tazminat (Maddi ve Manevi) girer. Ceza muhakemesi içinde şahsi hak uyuşmazlığının en belirgin özelliği, bunun bir hukuk uyuşmazlığı, bir hukuk davası olmasıdır.
Mahkeme her ne kadar bir ceza uyuşmazlığını çözmekte ise de sanığın mahkum olması, şahsi hak konusundaki kararın ceza muhakemesi sonunda verilecek kararı geciktirmemesi ve müdahalede bulunanın istemi şartıyla bu hukuk uyuşmazlığını da çözmektedir. Bu nedenle ceza mahkemesinin verdiği tazminat ödenmesi, malın geri verilmesi şeklindeki kararı ile beraber harca da hükmetmesi gerekir. Kanun ceza muhakemesinde maddi hakikatin aranması sebebiyle celse harçlarını istisna tutmuştur.
Ceza Mahkemelerinde müdahale istemi ile birlikte veya şahsi davayla birlikte şahsi haklarında hüküm altına alınması istendiğinde başvuru harcı alınmayacaktır. Kanunun 2/2 maddesi şahsi hakların hüküm altına alınması halinde harç alınacağını, ekli (1) sayılı tarifede ise hangi hallerde başvuru alınacağını tek tek sayma yoluyla belirlemiştir. Demek ki şahsi hak hüküm altına alındığında harç konusu doğmaktadır. Ceza Mahkemesinde şahsi hak talebi reddelirse red harcı da alınmayacaktır. Çünkü kanunun 2/2 maddesi bir tek halde harç alınacağını gösteriyor, o da şahsi hakkın hüküm altına alınması halidir.
TÜRK VE YABANCI HAKEM KARARLARININ İNFAZINDA HARÇ
Kanunun 3. maddesinde hakem kararlarının infazı lazım geldiğinde, infazı lazım geldiğine dair Mahkeme Başkanı veya hakim tarafından verilen şerhlerden hakem kararının mahiyetine göre karar ve ilam harcı alınır. Yabancı hakem kararları ile kanun gereğince tahkim yolu ile halli mecburi olan davalardan da aynı surette harç alınacağı açıklanmaktadır.
Hakem kararları kesinleşmedikçe icra olunamaz (HUMK 536 m). - Hakem kararı Yargıtay tarafından onanmak suretiyle kesinleşmiş ise, hakim, hakem kararının altına veya arkasına "Kararın kesinleştiğine dair" bir şerh verir. Bunun üzerine hakem kararı icra edilebilir.- Hakem kararı süresinde temyiz edilmediği için kesinleşmiş ise, bu halde, hakem kararı kesinleşme şerhi ile birlikte Mahkeme Başkanı veya hakim tarafından tasdik olunur. İşte Mahkeme Başkanının veya hakim'in bu tasdik ve kesinleşme şerhlerinden kararın mahiyetine göre ekli (1) sayılı tarife uyarınca harç alınacaktır.
MÖHUK'un 43 ve 45. maddelerine göre yabancı hakem kararlarıda yetkli Türk Asliye Hukuk Hakimi veya mahkemesinden tenfiz kararı alındıktan sonra icra edilebilir. Bu kararların mahiyetine göre yine ekli (1) sayılı tarifeye göre harç alınacaktır. Bu üç halde de alınacak olan harç, hem başvuru harcı ve hemde karar ve ilam harcıdır.
Halli mecburi tahkime tabi davalardan da aynı surette harç alınacaktır. 29.6.1938 tarih ve 3533 sayılı kanuna tabi kurumların aralarındaki ihtilafların çözümüne ilişkin hakem kararlarının infazı ise aynı kanunun 7. maddesine göre genel hükümlere göre infaz edilecektir. Dolayısıyla harçtan muaf olanlar için harç hükmedilmeyecek şayet ilgili kurumlardan biri veya ikisi harçtan muaf değilse daha başlangıçta başvuru harcı ve peşin harç, karar verildikten sonra da şayet eksik kısım kalmış ise peşin alınan karar ve ilam harcı mahsub edildikten sonra kalan harcında alınmasına karar verilecektir.
YABANCI MAHKEME İLAMLARININ TENFİZİNDE HARÇ
Yabancı mahkemeler tarafından verilen ilamların, Türk görevli mahkemelerinde (MÖ-HUK 35 m.) tenfizi için MÖHUK'un 36 ve 41. maddelerine göre açılacak davalarda, bu ilamlarda hükmolunan şeyin değeri, nevi ve mahiyetine göre harçlar kanununa ekli (1) sayılı tarifeye göre harç alınacaktır. Tenfiz için daha başlangıçta başvuru harcı alınacaktır. Burada bahsedilen harç nisbi veya maktu karar ve ilam harcıdır.
ÖZELLİK ARZEDEN DURUMLAR
A- KARŞILIK DAVALAR VE DAVAYA MÜDAHALE
a) Karşılık Davalar:
Açılmış olan bir davada, davalının aynı mahkemede ve aynı dosyada asıl davacıya karşı dava açmasına karşılık dava denir (HUMK 203-208 m). Usulüne göre açılan bir karşılık dava, tıpkı müstakil bir dava gibi harca tabidir. Alınacak olan harç davanın mahiyetine göre ekli (1) sayılı tarife uyarınca hem başvuru ve hem de karar ve ilam harcıdır.
b) Davaya Müdahale:
aa) Feri Müdahale: Bir kişinin, diğer iki kişi arasında görülmekte olan davaya, onlardan birinin kazanmasındaki yararından dolayı yardım için davaya dahil olmasıdır. Fer'i müdahale, davanın görüldüğü mahkemeye verilecek bir dilekçe ile olur. Müdahale dilekçesi iki nüsha olacaktır. Mahkeme müdahale isteği hususunda bir karar vermelidir. Müdahale isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar, müdahale isteği reddedilen kişi tarafından asıl hükümle birlikte temyiz edilebilir. Davaya fer'i müdahil olan kişinin yukarıda belirtilen hal dışında yalnız başına hükmü temyiz etme yetkisi yoktur. Davaya müdahil olan kişiden ekli (1) sayılı tarifenin (A) 1- Başvurma harcı başlıklı kısmına göre başvurma harcı alınır. Müdahale edilen davada hüküm asıl taraflara muzaf olarak verilir. Bu nedenle hükümde fer'i mü-dahile her hangi bir harç yükletilmeyecektir. Yalnız davaya fer'i müdahil olan kişi yukarıda belirtilen nedenle temyiz ederse, iltihak ettiği taraftan alınan harca eşit miktarda harcı ödemek zorundadır.
bb) Asli Müdahale: Hukuk usulü muhakemeleri kanunumuzda yer almamakla birlikte gerek uygulamada gerekse öğretide asli müdahalenin varlığı kabul edilmiştir. Asli müdahale iki kişi arasında belli bir şey veya hak üzerinde dava devam ederken, üçüncü bir kişi bu dava konusu olan şey veya hak üzerinde kısmen veya tamamen bir hak sahibi olduğunu iddia ederek aynı mahkemede bir dava açarsa buna asli müdahale denir. Asli müda-hilin ilk davanın görüldüğü mahkemede ayrı bir dava açması gerekir. Asli müdahale davası ilk davanın davacı ve davalısına karşı birlikte açılmalıdır. İlk davanın davacı ve davalısı asli müdahilin açmış olduğu bu davada davalı durumdadır. Mecburi dava arkadaşı durumundadırlar. Yargıtay kararlarında da gösterildiği üzere asli müdahil bir davacı gibi hareket etmek hakkını haizdir. Dolayısıyla asli müdahale davası açan davacının tıpkı bir davacı gibi davanın niteliğine göre ekli (1) sayılı tarifeye göre başvuru harcı ve peşin harç ödemek zorumluluğu vardır. Dava sonunda verilen hükümde de, peşin alınan harç mah-sub edilerek davanın niteliğine göre karar ve ilam harcına hükmetmesi gerekir. Şayet asli müdahil, asli müdahale davası için gerekli olan harcı ödemez ise, mahkeme asli müdahilin talebini inceleme konusu yapamaz. (HK. 27/3, 32 m).
B- BİRLEŞTİRİLEN DAVALARDA HARÇ
Ayrı ayrı açılmış iki dava arasında bağlantı varsa, bu iki davanın birleştirilmesi istenebilir. (HUMK 45 ve 48. m) Davaların aynı se-bebten doğması (HUMK 43/2 m) veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı var sayılır.
Davalar ayrı mahkemelerde açılmış ise birleştirme talebinin, ikinci davada ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir. Farklı mahkemelerde değilde aynı mahkemede görülmekte olan iki dava arasında yukarıda belirtilen türde bir bağlantı varsa, davanın her halinde istek üzerine veya resen mahkeme birleştirme kararı verilebilir. Birleştirme kararı verilmesinde, bir yerde aynı tür mahkemeden birden fazla mahkeme varsa bunları farklı bir mahkeme olarak değil, aynı mahkeme olarak kabul etmek gerekir. Birleştirilmesine karar verilen davanın esas defterindeki kaydı kapatılır. Birleştirme kararına ayrı bir numara verilir ve birleştirme hususu iki davanın esas defterine de işaret edilir. Birleştirme kararına, birleştirmenin hangi dava dosyasında olacağı gösterilir ve bu şekilde esasın kapatılmasına da karar verilecektir. Mahkemenin vereceği son kararda da birleştirilmiş olan iki dava hakkında da ayrı ayrı hüküm kurulacaktır. Kurulan hükümde de iki davanın niteliğine göre ayrı ayrı karar ve ilam harcına hükmedilecektir. Fakat birleştirme kararında herhangi bir harca hükmedilmeyecektir.
C- DAVALARIN AYRILMASINDA HARÇ
İhtiyari dava arkadaşlığının caiz olmadığı, daha doğrusu davalar arasında HUMK'nun 43 ve 45/3 maddelerinde belirtildiği anlamda bağlantı bulunmadığı halde, birden fazla kişi birlikte dava açmışlar veya birden gazla kişiye karşı birlikte dava açılmış ise, bu davaların ayrılması istenebilir. Mahkeme resen de ayrılmaya karar verebilir. Birleştirme kararında olduğu gibi, ayrılma kararı bir ara kararı olduğundan ayrı bir esas numarası verilmez. Son karar olmaması hasebi ile de yalnız basına temyiz edilemez. Ayrılmasına karar verilen davalar başka yer mahkemelerinden gelmiş olsada o yer mahkemelerine geri gönderil-mez.
Ayrılmasına karar verilen dava ve davalar, mahkemenin esas defterine ayrı ayrı kaydedilir. İlk kayıt eski dosyada kalan davaya münhasır olacaktır. Esas defterindeki eski kayıtlar ile yeni kayıtlar birbirlerine bağlanır.
İlk dava dosyasında kalan davalar ayrılmasına karar verilen davalardan ayrı ayrı başvurma harcı alınır. İlk alınan başvuru harcı ilk esasta kalan davanın başvuru harcı olarak kalacaktır. Karar ve ilam harcına gelince, eğer ayrılmasına karar verilen davalar maktu karar ve ilam harcına tabi idiyseler her birinden ayrı ayrı yeniden maktu karar ve ilam harcının peşin alınması gerekir. Eğer ayrılmasına karar verilen davalar nisbi karar ve ilam harcına tabi davalar idiyse, davalar birlikte açılırken ilk dava dosyasında toplam miktar üzerinden peşin karar ve ilam harcı alınmasına gerek yoktur. Davalar sona erdiğinde esasa ilişkin karar verilince bu peşin alınan harcın yalnız bir davadaki hükümden veya değerleri ile orantılı olarak herbirinden mahsub edilmesi gerekeceği doğaldır.
D- DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASINDA HARÇ
Oturuma çağrılmış olan taraflardan hiçbiri duruşmaya gelmez veya gelipte takip etmeyeceklerini bildirirlerse dava dosyası işlemden kaldırılır. İşlemden kaldırılmasına karar verilen dava, işlemden kaldırma kararından itibaren üç ay içinde yenilenmez ise dava açılmamış sayılır ve dava açılması ile ortaya çıkan sonuçlar da ortadan kalkar. (Zaman aşımı kesilmemiş olur). Bir dava iki defadan fazla takipsiz bırakılamaz. (HUMK 409 m.) Cumhuriyet Savcılarının özel hukuka ilişkin yetkilerine dayanarak açmış oldukları hukuk davalarına gelmemeleri halinde de dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini de savunanlar vardır. Yalnız, ihtiyati tedbir kararına itiraz ve ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine yapılan duruşmalara taraflardan hiçbiri gelmese dahi dava dosyası işlemden kaldırılmaz. Mahkeme bu hususta bir karar vermek zorundadır.
İşlemden kaldırılan dosya işlemden kaldırma tarihinden itibaren bir ay içinde yenilenirse yenileme harcı alınmaz. Eğer işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınması gerekir. (HK 7 m.)
Dava dosyasını yenileyen tarafın ödeyeceği harç, dava açılırken ödenmiş olan karar ve ilam harcının peşin kısmı ile başvuru harcıdır. Harca tabi olmayan bir davanın yenilenmesinden ise yeniden harç alınmaz. Yenileme harcı hüküm kurulduğunda davayı kaybeden tarafa yüklenemez. Yenileyenin üzerinde bırakılır.
Davanın açılmamış sayılması kararı bir son karardır ve yalnız başına temyiz edilebilir. Ayrı bir karar numarası verilir. Davanın açılmamış sayılması kararı ile davacı maktu karar ve ilam harcı ödemeye mahkum edilir. Peşin alınan karar ve ilam harcı bunu karşılarsa yeniden alınmasına karar vermeye gerek yoktur. Eğer peşin alınan harç fazla ise istek halinde davacıya iadesine karar verilmelidir. (HK 31 m.)
E- DAVADAN FERAGAT, KABUL VE SULH HALİNDE HARÇ
a) Davadan Feragat Halinde Harç:
Feragat, davada iki taraftan birinin neticei talebinden vazgeçmesidir. (HUMK 91 m.) Feragat vuku bulunduğunda "Feragat nedeniyle davanın reddine" karar verilir. Davadan feragat eden kişi mahkum olmuş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkumu edilir. Feragat ile dava sona erecektir.
Feragat, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulmuş ise, karar ve ilam harcının üçte biri (1/3), daha sonra olursa karar ve ilam harcının üçte ikisi alınır. Görüldüğü gibi harçlar kanunu, harcın oranını gösteriyor fakat bu oranın neye uygulanarak alınacağını göstermiyor. Feragat nedeniyle dava reddelince harcın mükellefi davacı olacaktır. Eğer dava maktu karar ve ilam harcına tabi bir dava idiyse, red halinde bu maktu karar ve ilam harcının üçte bir veya üçte ikisi alınacaktır. Çünkü harçlar kanununda nisbi harçların belli bir miktardan az olacağına benzer bir hüküm, maktu harçlar için konulmamıştır. Ve eğer reddolunan dava nisbi karar ve ilam harcına tabi bir dava ise alınacak harç yine maktu karar ve ilam harcıdır. Çünkü harçlar kanununa ekli (1) sayılı tarifenin A-3-2-a bölümünde ayrım yapmaksızın, davanın reddi halinde maktu karar ve ilam harcı alınacağını göstermektedir. Fakat, feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiğinde, eğer dava nisbi harca tabi olacak neviden bir hakka ilişkin ise, dava kabul ile neticelendiğinde alınması gereken karar ve ilam harcının hesaplanıp, feragatin zamanına göre bunun üçte birinin veya üçte ikisinin alınmasını savunan yazar ve uygulayıcılar da vardır. Bu görüş harcın matrahın tamamen farazi olarak hesaplanmaktadır. Çünkü davacının talep ettiği hak henüz mahkemece hüküm altına alınmadığı gibi, ne miktarda hüküm altına alı-nacağıda belli değildir. Bu şekilde harç hesaplanması harçlar kanununun ruhuna aykırı olacaktır. Bu şekilde harç hesaplanıp davacıya yükletilmesi adaletsiz sonuçlarıda beraberinde getirecektir. Şöyle ki konusu belli bir değerle ölçülebilen bir dava, senelerce mahkemeyi meşgul ettikten sonra esastan reddelirse maktu karar ve ilam harcı alınacak, fakat ilk oturumda veya ikinci, üçüncü oturumda hakkının olmadığını veya talep ettiği kadar olmadığını anlayan ve bu nedenle mahkemeyi meşgul etmek istemiyerek davasından feragat eden davacıdan talep ettiği miktar üzerinden hesaplanan harcın üçte biri veya üçte ikisi alınacaktır. Bu sonucun adaletsizliği ise ortadadır. Sonuç olarak bir davanın esastan reddi ile feragat nedeniyle reddi arasında fark yoktur. Çünkü feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi halinde de hüküm maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmektedir. Feragat işlemi ile asıl haktan vazgeçilmiş ve o hak artık ortadan kalkmıştır. Davanın esastan reddi halinde de sonuç farklı değildir. Zira bu esastan red karanda ya hakkın mevcut olmaması veyahut da son bulmuş olması sebebine dayanır. İşte bu nedenle, feragat nedeniyle reddedilen davanın konusu belli bir değerle ölçülebilen bir davada olsa maktu karar ve ilam harcı alınmalıdır.
b) Davayı Kabul Halinde Harç:
Kabul iki taraftan birinin diğerinin talep sonucunu kabul etmesidir. (HUMK 92 m.) Kabul vuku bulunduğunda "Kabul nedeniyle davanın kabulüne" karar verilir. Kabul halinde verilen davanın kabulü kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder. Kabul eden davalı aynı zamanda harcında mükellefidir.
Kabul muhakemenin ilk celsesinde vuku bulmuş ise, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra vuku bulmuş ise, üçte ikisi alınır.
c) Sulh Halinde Harç:
Sulh görülmekte olan davanın taraflarının karşılıklı anlaşma ile dava konusu uyuşmazlığa son vermeleridir. Taraflar mahkemenin sulh anlaşmasına göre bir karar vermesini istemeyip, sadece sulhu isterlerse, mahkeme sulhu tutanağa geçirir ve karar verilmesine yer olmadığına karar verir. Taraflar veya taraflardan yalnız biri isterse mahkeme şarta bağlı olmayan sulh anlaşmasına göre bir karar vermek zorundadır. Taraflar yargılama masrafları ve bu arada harcın kim tarafından ödeneceği hususunda bir anlaşma yapmışlarsa, mahkeme sulhteki kabul ve feragat durumuna göre harcı taraflara yükleyecektir. Sulh ile sonuçlanan davada karar ve ilam harcı, mahkemenin sulh olmadan davayı karara bağlaması halinde ödenecek olan (Nisbi veya Maktu) karar ve ilam harcının, sulhun zamanına göre üçte biri veya üçte ikisidir. Karar ittihazına mahal olmadığına karar verilmesi halinde ki mahkeme bu kararı tarafların sulhun içeriğine göre bir karar verilmesini istemediği veya isteseler de sulhun şarta bağlı olması nedeniyle kabul edilememesi halinde verir, karar ve ilam harcı maktu olarak alınacaktır.
F- ISLAH HALİNDE HARÇ
Islah, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işlemini tamamen veya kısmen düzeltmesine denir. (HUMK 83 m.)
a) Davanın Tamamen Islahında Harç:
Davanın tammen ıslahını asıl davacı veya karşılık davanın davacısı yapabilir. Bu talep dava dilekçesinden itibaren yapılan bütün işlemlerin geçersizliği sonucunu doğurur. Ve yeni bir dava dilekçesinin verilmesini gerektirir. Yeniden verilen bu dava dilekçesi üzerine yeniden harç alınmaz. Davasını tamamen ıslah etmiş olan davacı veya karşılık davanın davacısı HUMK'nun 88. maddesinde belirtilen üç (3) gün içinde yeni bir dava dilekçesi vermez ise davası iptal olunur. Mahkemenin bunun dışında bir karar vermesi mümkün değildir. Bu karar dava dosyasının işlemden kaldırılması mahiyetinde olan bir karardır. İşte bu kararda da herhangi bir harca hükmedilmez. Davanın iptali kararından itibaren üç ay içinde yeniden harç verilerek açılmayan davadan, davacı feragat etmiş sayılır. (HUMK 89 m.) Tamamen ıslah ta özellik arzeden husus, Davanın iptali kararında harca hükmedilmemesi, iptal kararından itibaren üç ay içinde, feragat etmiş sayılma sonucunun doğmamasını isteyen davacının yeni bir dava açması halinde, Yeniden Başvuru Harcı ile Kesin Karar ve ilam harcını ödemek zorunda olmasıdır. Üç ay içinde yeniden harç ödenerek açılmamış olan dava artık açılamaz. Fakat davacının Islah etmek istediği davasını yeniden harç ödeyerek müstakil bir dava şeklinde açmasına mani yoktur.
Islah tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Dilekçe ile veya duruşmada tutanağa geçerek ıslah yapılması mümkündür. Islah eden taraf, Islah tarihine kadar olan dava masrafları ile diğer taraf için takdir olunan zarar ve ziyanı ödemek zorundadır. Eğer bu sayılanları ödemez ise ıslah yapılmamış sayılır. Ancak bu yargılama giderlerine harç (ve bu arada ücreti vekalet) dahil değildir.
b) Davanın Kısmen Islahında Harç:
Bu şekildeki ıslahı iki tarafta yapabilir. Dava dilekçesinden sonra herhangi bir usul işleminin ıslahı kısmen ıslaha girer ve herhangi bir harç ödenmesine de gerek yoktur. Bu şekildeki ıslahta, üç gün içerisinde yeni bir dava dilekçesi verilmesi gereğide yoktur. Şayet ve-rilmese ıslah yapılmamış sayılır yoksa davası iptal edilmez. Dolayısıyla üç ay içinde yeniden harç ödenerek yeni bir dava açılması da söz konusu olmaz.
G- GÖREVSİZLİK VE YETKİSİZLİK HALİNDE HARÇ
a) Görevsizlik Kararı Verilmesi Halinde Harç:
Mahkeme yapacağı inceleme sonucunda görevsiz olduğu kanısına varırsa, görevsizlik kararı verir. Görev kamu düzenine ilişkin resen nazara alınması gerekir. (HUMK 7 m.) Görevsizlik kararı davanın başında verileceği gibi, daha sonra da verilebilir. Görevsizlik kararı nihai karar olup yalnız başına temyiz edilebilir. Görev itirazı var ise ve bu itiraz reddedilmiş ise, bu karar ancak asıl hükümle birlikte temyiz edilebilir.
Mahkeme, Adli Yargı içinde başka bir mahkemenin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verince, Görevli Mahkemeyi belirterek, Görevsizlik nedeniyle Dava Dilekçesinin reddine, Kararın Kesinleşmesini müteakip Müracaat halinde Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verecektir. (HUMK 193 m.) Gönderme kararı resen verilmeyecek, bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak on gün içinde yeniden Dilekçe verilmesi veya Çağrı kağıdının tebliğ ettirilmesi gerekir. Aksi Takdirde Dava Açılmamış sayılır. Belirtilen 10 gün içinde davacı Görevli Mahkemede Tebligat Yaptırırsa, başkaca herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, davaya görevli mahkemede devam edilecektir. Keza görevsizlik Kararı veren Mahkemeye Dava Dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için verilecek dilekçe ile de davaya devam ettirilmesi mümkündür. Görevli Mahkemede Tebligat Yaptırarak davaya devam etme yetkisi yalnız davacıya tanınmıştır.
Görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilince bu bir son karar olması nedeniyle, Mahkeme davacıyı Mahkeme masrafları ve vekalet ücreti ödemeye de mahkum edecektir. Davanın Konusu belli bir değerle ölçülebilen bir hak dahi olsa Davacı Maktu Karar ve İlam harcımda ödemeye mahkum edilmelidir. Bu harç görevli mahkeme tarafından dava esastan karara bağlandığında Davalıya yükletilemez. On gün içinde görevli mahkemeye başvurarak yalnız tebligat yaptırılması yeterlidir. Yeniden Başvuru Harcı veya Karar ve İlam harcının peşin kısmının alınmasına gerek yoktur. Ancak Sulh Hukuk Mahkemesi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiş ve Asliye Mahkemesinde Davaya devam edilmek isteniyorsa, Sulh Mahkemelerindeki Başvuru Harcı Asliye Hukuk Mahkemelerindeki başvuru harcından az olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin eksik harcı tamamlattırması gerekir.
b) Yetkisizlik Kararı Verilmesi Halinde Harç:
Yukarıdaki açıklamalar niteliğine aykırı düşmedikçe Yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi halinde de geçerlidir. Yani Yetkisizlik Kararında mahkeme davacıyı maktu karar ve ilam harcına mahkum etmeli ve bu harç dava esastan karara bağlandığında davalıya yüklenmemelidir.
H- TEMYİZ KARAR DÜZELTME VE İADE-İ MUHAKEMEDE HARÇ
a) Temyizde Harç:
Temyiz ilk derece mahkemelerinin vermiş olduğu kararlara karşı olağan kanun yoludur. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesine göre, Temyiz İsteği, Harca tabi ise Harcın Yatırıldığı tarihte, harca tabi değilse Temyiz Dilekçesinin Temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılır.
Temyiz Dilekçesi verilirken Hükümde yer alan Harçların tamamı ödenir. Harcın eksik ödenmiş olduğu anlaşılırsa, Kararı veren Hakim veya Mahkeme Başkanı tarafından verilecek yedi (7) günlük süre içinde tamamlanması, Aksi halde Temyiz Talebinden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde Harç ve Giderler ödenmez ise mahkeme, Kararın Temyiz Edilmemiş Sayılmasına Karar verir. Bu Kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde temyiz edildiğinde, Yargıtay'ca, Temyiz isteminin reddine ilişkin verilen Karar bozulursa, ilk Temyiz Dilekçesine göre inceleme yapılır.
Temyiz yoluna başvurandan ayrıca başvuru harcı alınmaz.
Maktu Harca tabi davaların Kabul ve Reddine ilişkin kararlar ile nisbi harca tabi davaların reddine ilişkin Kararların Temyizinde Maktu Temyiz Harcı alınacaktır. Bunun tamamı peşin alınır.
Nisbi Harca Davaların Kabulüne ilişkin Kararların Temyizinde, İlamda gösterilen Karar ve İlam harcının dörtte biri (1/4) peşin olarak alınır. Bu şekilde Temyiz yoluna başvurulurken maktu harca tabi olanlarda tamamının, nisbi harca tabi olanlarda ise dörtte birinin peşin alınması ile dava dosyası Yargıtay'a gönderilir.
Yargıtay tarafından Mahkeme Hükümü Bozulursa bundan harç alınmaz. Bu durumda Yüksek Yargıtay peşin alınan harcın istek halinde iadesine karar vermektedir. Yargıtay'ın bozması üzerine, yeniden yargılama yapan mahkeme vereceği hükümde, hiçbir harç almamışçasına son kararında Karar ve İlam harcı alır. Ancak Bozulan Hükümden evvelce alınmış olan Karar ve ilam harcı, müteakip hükme ait harçtan mahsub edilir. (HK 8 m.)
Yargıtayca Hukuk Mahkemesinden verilen ilamların Onanması halinde, Onama Karar Muhtevası Yargıtay'ca Hüküm altına alınmış gibi tarifede gösterilen harçların alınacağı 492 sayılı Harçlar Kanununun 9. m ve (1) sayılı Yargı Harçlarına ilişkin Tarifenin, Mahkeme harçlarına ilişkin Bölümünün 111 Karar ve İlam harçları 1/e gereğidir. Eğer ilk Mahkemenin Kararı Nisbi Harca Tabi Bir dava idiyse, ki bunun dörtte biri (1/4) Temyiz yoluna başvurandan peşin olarak alınmıştı. Geri kalan dörtte üçü (3/4) de Yargıtay tarafından Temyiz Harcı olarak alınacaktır. Eğer ilk mahkemenin kararı maktu harca tabi idiyse veya red ve benzeri sebeplerle maktu karar ve ilam harcı alınmış ise bu durumda da Yargıtay'ca verilen onama kararı ile ilk derece mahkemesinin kararındaki harç kadar, temyiz harcı alınması gerekecek ve bu da temyiz yoluna başvururken peşin olarak alınmış olduğundan yeniden harç alınmasına gerek kalmayacaktır.
b) Karar Düzeltme Halinde Harç:
Karar Düzeltme de olağan kanun yoludur. Yargıtay'ın ilgili dairesinden verilen Onama veya Bozma kararına karşı yine aynı daireden belli sebeplerle istenen bir düzeltme yoludur. Karar Düzeltme yoluna başvurandan Başvuru Harcı alınmaz. Karar Düzeltme Taleplerinden Peşin Harç da alınmaz. Çünkü istemin incelenmesi sonucu beliren duruma göre harç alınması gerekir.
Karar Düzeltme istemi üzerine, İlk Derece Mahkemesinden verilen Hüküm Onanırsa, Temyiz olunan hükümden alınmış harç kadar yeniden harç alınır. (HK 9 m.) Yalnız bu, Yargıtay'ın ilgili Dairesinin ilk derece mahkemesinin kararını bozması üzerine başvurulan karar düzeltme talebi içindir. Çünkü Bozma üzerine yukarıda belirtildiği gibi harç alınmamakta, peşin alınan harcında istek halinde iadesine karar verilmekte idi. İşte Yargıtay'ın bozma kararından sonra, ilk derece mahkemesinin hükümü, karar düzeltme yolu ile onanırsa daha önce alınmamış harç alınmakta, bunun miktarı da temyiz olunan hükümden alınmış olan harç kadardır. Bu harcın yükümlüsüde Karar Düzeltme Yoluna başvuran taraf değil, ilk hükmü temyiz etmiş olan taraftır.
Karar düzeltme istemi reddedilirse Harçlar Kanununa ekli (1) sayılı tarife A111-2b'ye göre maktu harç alınacaktır. Yargıtay'ın ilgili dairesinin Onama kararına karşı Karar Düzeltme yoluna gidilmiş ve bu istem reddedilmiş ise, bu kararla da ilk derece mahkemesinin kararı onanmakta ama yeniden yukarıda belirtilen red harcından başka nisbi harç alınmaz. Alınırsa bir hükümden iki defa onama harcı alınmış olur. Bu ise mümkün değildir.
Karar Düzeltme Talebi üzerine ilk derece mahkemesinin kararı bozulursa, yani Dairenin verdiği onama kararı tashihi kararla kaldırılarak, Bozmaya dönüşürse, bu durumda da tıpkı temyiz incelemesi sonundaki bozma gibi harç alınmayacaktır. Temyiz yoluna başvururken alınmış olan peşin maktu veya nisbi harcında iadesine karar vermek gerekecektir. Eğer Yargıtay'ın Bozma Kararına karşı Karar Düzeltme yoluna gidilmiş ve Fakat bozma Kararını doğru alması nedeniyle, Karar düzeltme istemi reddedilmişse yukarıda üçüncü prag-rafta belirtildiği gibi yalnız maktu red harcı alınacaktır.
c) Yargılamanın İadesi Yolunda Harç:
Yargılamanın iadesi bazı ağır yargılama hatalarından ve noksanlarından dolayı maddi anlamda kesin hükümün bertaraf edilmesini ve daha önce kesin hükme bağlanmış olan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur.
Yargılamanın iadesi talebinin kabulü üzerine cereyan edecek davalar, yeni davalar gibi harca tabidir. İadesi muhakeme talebinde bulunan neticede haklı çıkarsa evvelce alınmış olan harç, bu davada alınması gereken harçtan mahsub edilir. (HK 10 m.)
6- MAHKEME HARÇLARININ ÇEŞİTLERİ
492 sayılı harçlar kanununa bağlı (1) sayılı tarife incelendiğinde, Mahkeme harçlarının üç çeşit olduğunu görürüz. Bunlarda başvuru harcı, Celse harcı ve Karar ve İlam Harcıdır.
A- BAŞVURU HARCI
Başvuru Harcı dava açarken peşin alınan bir harçtır. Başvuru Harcı Hukuk ve Ticaret Davalarıyla İcra tetkik Mercilerinde uygulanır. 3239 sayılı kanun ile 492 sayılı Harçlar Kanununa eklenen 138. madde ile Bakanlar Kuruluna maktu harçları on (10) katına kadar artırmaya ve kanunda yazılı had ve miktardan az, bu had ve miktarların on katından çok olmamak kaydıyla yeni had ve miktarlar tespit etmeye yetki verilmiştir. Buna istinaden Bakanlar Kurulu en son olarak 18 seri nolu tebliğ ile (RG 24.12.1991-21091) 1992 yılı için tespit edilmiş olan maktu harç miktarları ile maktu ve nisbi harçların asgari ve azami hadlerini belirlemiştir.
Başvurma Harcı, Dilekçe veya Tutanakla Dava açma veya Davaya müdahale veya Tevdi Mahalli Tayini, İhtiyati Tedbir, İhtiyati haciz, Tesbiti delail ile ilgili taleplerde Sulh Mahkemeleri ile İcra Tetkik Mercilerinde 1994 yılı için 15 000 TL.. Asliye Hukuk Mahkemelerinde 30.000 TL.'dir.
Mahkemelerin Yetkisizlik veya Görevsizlik Kararı vermesi sebebiyle, Yetkili veya görevli Mahkemeye Yeniden Başvurulması halinde Başvuru harcı alınmaz. ((1) sayılı tarife A.1.3 son)
Cevap layihası yukarıda sayılmadığından, Başvuru Harcının konusuna girmez ancak tabiidir ki cevap layihası ile birlikte Karşılık dava açılıyorsa Başvuru harcı alınacaktır.
Anlaşmazlığı nihai olarak halletmeyen bir tahkikat icrası delil ikamesinin emredilmesi, Keşif ve istiktab yapılmasını temin gibi husus-ların sağlanması amacıyla Mahkemece alınan ara kararları harca tabi değildir. Yani Başvuru Harcı alınmayacaktır.
Tarifede açık olarak belirtilmesine rağmen, Ferdin menfaatlerine korumak veya birbirine zıt olmayan menfaatleri tanzim etmek için, İdari Mahiyeti Haiz olmakla beraber Mahkemelere Tevdi edilmiş olan, Vesayet, Tereke işleri, Vakfın Tescili, Ticaret sicilleri, Anonim Şirketlerin Tasdiki, Şifahi Vasiyetname Tanzimi, Mirasın Reddini Tescil, Mirasın Resmi Tasfiyesi, Evlat Edinmeye İzin, Eşyanın Temhiri, Tahriri, Taksimi, Suyuun izalesi, Bazı Akitlerin Tasdiki ve Tescili, Veraset Senedi Verilmesi, Zayi olan Ticari Senedin İptali, Evlenmeye İzin, Evlat edinme gibi İhtilafsız Kaza Başvurularında da Başvuru Harcı Alınması gerekir. Yukarıda sayılanlardan bazılarından Karar ve İlam Harcının alınmasının gerekeceği Harçlar Kanununda açıklanmıştır. Çoğundan alınıyorsa azından da alınması gerekir. Zaten Uygulama Başvuru Harcı alınması Merkezindedir.
Medeni Kanunun 132. maddesine göre İhtar için Hakim'den Karar alınmasına matuf taleplerden Maliye Bakanlığının 31.12.1964 tarih ve 22323010-5/49355 sayılı mütalaası ile Başvuru Harcı alınacağı belirtilmişsede, Yüksek Yargıtay MK'un 132. maddesine göre İhtar için vaki olacak Taleplerden Başvuru ve Karar ve İlam Harcı alınmayacağını belirtmiştir.
B- CELSE HARCI
Hukuk ve Ticaret Mahkemelerinde celse harcı, muhakeme tarafların talep ve muvafakatleri üzerine talik edilmiş ise taraflardan ve evvelce yapılması mümkün olan bir işlemin yapılmamış olmasından dolayı talik edilmş ise talike sebebiyet veren taraftan alınan bir harçtır. Her iki Halde talike vekiller sebebiyet vermiş ise, celse harcı vekilleri yükletilir. Vekil veya Taraflara yükletilen celse harcı müteakip iki celsede ödenmez ise bir misli fazlasıyla alınır. Ödenmediği takdirde bu miktar üzerinden tahsil için Maliyeye müzekkere yazılır. (HK 12. m.)
Bugün için celse harcı Taraflar ve Vekilleri tarafından ertelenmelerine sebebiyet verilen celselerden, Sulh Mahkemelerinde görülen •konusu belli bir değerle ilgili davalarda, Dava konusu miktardan binde bir(% 01) olarak alınır fakat bu 17.800 liradan az olamaz. Belli bir değeri bulunmayan davalarda ise maktu 17.800 TL. olarak alınır. Asliye Hukuk Mahkemelerinde, yine dava konusu belli bir değerle ilgili ise 30.000 TL. den az olmamak üzere binde bir (% 01) olarak alınır.
C- KARAR VE İLAM HARCI
Kanun karar terimini yalnız kararın aslı için kullanılmıştır. İlam mahkeme kararının taraflara verilen suretine denir. Karar gibi hakim ve katip tarafından imzalanır ve mahkeme mührü ile mühürlenir. İlam sureti aslına uygunluğu Yazı İşleri Müdürü tarafından onaylanıp mühürlenen ilam örnekleridir. İlamın suretinde Hakim ve Katibin imzasının bulunmasına gerek yoktur. Yalnız yukarıda belirtilen tasdik muamelesi yeterlidir.
Karar ve İlam harcı, dava konusunun belli bir değerle ölçülüp ölçülmeyeceğine göre nis-bi ve maktu olmak üzere ikiye ayrılır:
a) Nisbi Karar ve İlam Harcı:
Konusu para ve parayla değerlendirilebilen bir şey (mal ve hak) olan davalarda (1) sayılı tarifeye göre alınan harçlardır. Bu harçlar dava konusu hakkın değerine göre alınır. Mahkemenin dava konusu şeyin değerini resen araştırması gerekir. Konusu belli bir değerle ilgili davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde, hüküm altına alınan uyuşmazlık konusu değer üzerinden binde otuz (% 030) oranında nisbi harç alınır. ((1) sayılı tarife A111,1a). Tazminat davalarında bu harcın nisbeti binde on (% 010) dur. Bakanlar Kurulu dava çeşitleri itibariyle birlikte veya ayrı ayrı olmak üzere bu bentlerde yazılı nisbeti binde on (% 010) a kadar indirmeye veya kanunda yazılı nisbete kadar çıkarmaya yetkilidir.
Karar ve ilam harcı ancak Hüküm altına alınan miktar ve kıymet üzerinden alınır. Dolayısıyla usule ilişkin, yani uyuşmazlığı taraflar arasında esastan halletmeyen, görevsizlik, yetkisizlik, gönderme kararı, davanın açılmamış sayılması, dava şartlarından birinin bulunmaması nedeniyle davanın reddi, davanın geri alınması nedeniyle davanın son bulduğunu belirten kararlar verilmesi veya davanın konusu kalmadığından karar ittihazına mahal olmadığına karar verilmesi halinde davanın konusu belli bir değerle ilgili olsa dahi, nisbi karar ve ilam harcı alınmaz. Bu hallerde maktu karar ve ilam harcı alınır. Keza davanın tamamen reddi kararlarından da tarife gereğince maktu karar ve ilam harcı alınır. Davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar verilmesi halinde kabul edilen miktar veya kıymet üzerinden nisbi karar ve ilam harcı alınacaktır. Eğer davanın konusu para dışında, fakat para ile karşılanabilecek bir değeri varsa yine mahkeme resen tesbit ettiği değer üzerinden nisbi karar ve ilam harcı alacaktır. Müdahalenin men'i ve tapu kayıt iptali gibi, gayrimenkulun aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulun değeri nazara alınarak nisbi karar ve ilam harcı alınması gerekir. Gayrimenkulun aynına taalluk eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunduğu takdirde harç gayrimenkulun değeri ile birlikte, talep olunan ecrimisil ve tazminat toplamı üzerinden nisbi olarak hesap edilecektir. Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçesinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemiş ise davacıya tesbit ettirilir. Tesbitten kaçınma halinde dava dilekçesi işleme konmaz. Fakat mahkeme davacının tesbit ettiği bu değerle bağlı değildir. Kendisi resen değeri tesbit etmelidir ve eğer gösterilen değer, mahkemece tesbit edilen değerden az ise harçlar kanunun 30. maddesine göre eksik harç tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. (HK 16 m.) Yalnız o celse için duruşmaya devam olunur. Takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Yani dosya işlemden kaldırılır. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harç diğer taraf tarafından ödenirse davaya devam olunur. Ancak bu husus kararda gösterilir.
Suya vaki müdahalenin önlenmesi, lüzumlu geçit hakkı tesisi, terekenin borca batık olması nedeniyle hükmen reddedilmiş sayıldığının tesbiti için açılan davalarda dava konusu belli bir değerle ilgili olduğunudan, bu davalara nisbi karar ve ilam harcına tabiidir. İcra iflas kanununun 97/11. maddesine göre açılan davalar (istihkak davaları) nisbi karar ve ilam harcına tabiidir. Kira tesbit davalarında harç, aylık artırılan miktarın bir yıllık tutarı üzerinden nisbi olarak hesap edilir.
Gayrimenkulu tahliyesi davalarında, yazılı mukavele olsun olmasın bir yıllık kira parası üzerinden karar ve ilam harcı nisbi olarak alınır. (HK 17. m)
Bir gayrimenkulun hissedarlar arasında, satış suretiyle şuyuun izalesine dair olan hükümler, gayrimenkulun satış bedeli üzerinden binde beş (% 05) olarak alınır.Eğer ortaklık satış yoluyla değilde, taksim suretiyle giderilirse, taksim edilen gayrimenkulun değeri üzerinden binde iki (% 02) üzerinden alınır.
Nafaka verilmesine ilişkin hükümlerde, bir yıllık nafaka bedeli üzerinden binde beş (% 05) üzerinden alınır. (HK (1) sayılı tarife A 11,1 bcd) Ancak aylık beşbin (5.000) TL'yi geçmeyen nafaka istemlerine ilişkin hükümler harçtan istisna tutulmuştur.
Nisbi karar ve ilam harcı 1994 yılı için 30.000 TL'den aşağı olamaz.
b) Maktu Karar ve İlam Harcı:
Maktu harç işlemin nevi ve mahiyetine göre, konusu belli bir değerle tesbit edilemeyen davalarda (1) sayılı tarife uyarınca alınan harçlardır. Taraf teşkiline imkan bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararlardan da maktu karar ve ilam harcı alınır. Taraf teşkiline imkan olmayan davanın konusunun belli bir değerle tesbiti mümkün dahi olsa yine maktu karar ve ilam harcı alınması gerekir. Ananim ortaklık pas senedinin iptali, Nizasız Veraset, Evlat edinmeye izin için istemlere ilişkin davalarda maktu karar ve ilam harcına tabidir.
Davanın Reddi Karanda maktu karar ve ilam harcına tabidir. Ayrıca usule ilişkin nihai kararlar ile davanın konusu kalması sebebiyle karar ittihazına karar verilmesi halinde de maktu karar ve ilam harcı alınacaktır.
Delil tesbiti, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararlarıda maktu karar ve ilam harcına tabidir. Tevdi Mahalli Tayinine ilişkin taleplerde, başvuru harcı alınacağını açıkça gösteren (1) sayılı tarife aynı fıkraya düzenlediği ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir ve delil tesbiti için maktu karar ve ilam harcı alınacağını gösterdiği halde, tevdi Mahalli Tayini konusunda bir açıklık taşımamaktadır. Bundan kanun koyucunun tevdi Mahalli Tayini kararlarından maktu karar ve ilam harcı alınmasını istediği sonucu çıkmaktadır. Kanun koyucunun bunun metne ilave etmeyi unutmuş olduğu düşünülse bile, anayasamızın 73/3. maddesine göre kıyas yoluyla yeni mali yükümlülük yaratılmasına imkan yoktur. Netice olarak Tevdi Mahalli tayini kararlarından başvuru harcı alınacak fakat (maktu veya nisbi) karar ve ilam harcı alınmayacaktır. Tartışmalı olan bir hususta, Medeni kanunun 132. maddesine göre, mahkemeden boşanma ihtarı ile ilgili taleplerden harç alınıp alınamayacağı ile ilgilidir. Yukarıda belirtildiği gibi (s. 10) bu taleplerden başvuru harcı alınmayacağını belirten Yargıtay, aynı zamanda karar ve ilam harcının da alınmayacağını belirtmiştir.
İştirak halinde mülkiyetin feshedilip, müşterek mülkiyete çevrilmesi için açılan davalarda maktu karar ve ilam harcına tabi olup (görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesidir.)
Nisbi harçların 1994 yılı itibariyle 30.000 TL. den aşağı olamayacağını belirten tarife, maktu harçlar için böyle sınırlayıcı bir hüküm getirmemiştir.
7- DİĞER YARGI HARÇLARI
492 sayılı harçlar kanununa ekli (1) sayılı tarifenin D-1,2,3,4,5. bölümlerinde düzenlenmiştir. Bunlar, suret harçları, muhafaza harçları, defter tutma harçları, miras işlerine ait harçlar ve vasiyetname tanzimine ilişkin harçlardır.
8- HARCIN YÜKÜMLÜSÜ, ÖDENMESİ VE ZAMANI VE SONUÇLARI
Harcın mükellefi, davayı açan veya harca mevzu işlemin yapılmasını isteyendir. Herhangi bir istek olmaksızın resen yapılacak işlemlere ait harçlar, aksine hüküm yoksa, lehine işlem yapılan kişiden alınır. Celse harçlarından vekillerinde sorumlu olabileceği yukarıda belirtilmişti.
Yargı harçları kayıt ve belgelere pul yapıştırılmak suretiyle ödenir. (HK 25 m.) Belli miktardan fazlası için maliye veznesine yatırılmaktadır. Fazla alınan
yargılama harçları harçlar kanununun 31. maddesine göre istek halinde iade edilir.
Maktu Harçlar, ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce ödenir. Harç süresinde ödenmez ise müeakip muameleler ancak harç alındıktan sonra yapılabilir.
Nisbi harçlardan karar ve ilam harcının ise 1/4'ü peşin, geri kalanı da, karar tarihinden itibaren iki ay içinde ödenir. Harç ödenmedikçe ilgiliye ilam verilmez. İki ay içinde mahkemelere ödenmeyen harçlar için 15 gün içinde maliyeye harç tahsil müzekkeresi yazılır. Noksan tesbit edilen harçlarda bunun anlaşıldığı celse için yargılamaya devam olunur. Takip eden celseye kadar harç tamamlanmaz ise davaya devam olunmaz yani dava dosyası işlemden kaldırılır. Bu karar ara kararı niteliğinde olup temyiz edilemez. Şayet taraflardan birinin talep ettiği işlem harca tabi ise ve gerekli harç ödenmez ise o işlemin yapılmasından vazgeçilmiş sayılacaktır.
9-HARÇTAN MUAFİYET VE İSTİSNALAR
A- HARÇLAR KANUNUNDA BELİRTİLENLER
a) Muafiyetler:
Erler ve ihtiyaçları devlet tarafından deruhte ve temin olunan onbaşı ve çavuşlar adliye işlemlerinden dolayı harçtan muaftır. Ancak bu şahıslar, bu muafiyetten ancak bu hizmet ve sıfatlarının devam ettiği müddetçe yararlanabilirler.
b) İstisnalar:
aa) Değeri 2.500 TL. yi geçmeyen davalar bb) Vasi Tayini, Azli, Hakimin Reddi talebinin kabulü ve hakimin istinkafına ait kararlar
cc) Aylık miktarı 5.000 TL. yi geçmeyen nafakalara ait davalar
dd) Yetkili makamların isteyecekleri ilam ve sair evrak suretleri
ee) Kamu adına Cumhuriyet Savcıları tarafından Hukuk Mahkemelerinde açılan davalar
aaa) Derneklerin feshi (MK 71/1,2908 Sk 50/son,53 m.)
bbb) Evlenmenin Men'i Davası (MK 101,103 m.)
ccc) Evlenmenin Butlanı Davası(MK113m) ddd) Nesebin reddi davası (MK 245 m.)
eee) Nesebin dDüzeltilmesine itiraz (MK 251 m.)
fff) Tanımaya itiraz davası (MK 294 m.) 999) Kayıt düzeltme davaları (1587 Sk 64, 66 m. 1111 Sk81/ilkm.)
hhh) Sendika ve konfederasyonların kapatılması davası (2821 Sk 58/1 m.)
ff) Genel Bütçeye Dahil İdarelerin bu kanunun (1) ve (3) sayılı tarifeye giren işlemleri (yukarıdaki işlemlerin hesaplanacak harçlarının genel bütçeye dahil idarelerin haklılığı nisbetinde karşı taraftan tahsiline ilgili merciince karar verilir.)
B- BAZI ÖZEL KANUNLARDA BELİRTİLENLER
a) Sosyal Sigortalar Kurumu(506 Sk 24/c m)
b) Bağ-Kur Kurumu (1479 Sk 20/ç m.)
c) Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri (1581 Sk 19/Bam.)
d) Türkiye Kızılay Derneği, Türk Hava Kurumu ve Çocuk Esirgeme Kurumu (1606 Sk 1 m., 1268Sk1 m.)
e) Orman sınırlamasına itiraz davaları (6831 Sk11/3m.)
f) Türk Uçak Sanayii A.O. (1784 Sk 18/son m.)
g) 3634 Sk 58/son, 4473 sk 46, 221 Sk 7, 2942 Sk 36/2, 2526 Sk 13, 2247 Sk 34, 2949 Sk52.
http://www.ordubarosu.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=271
Moderatöre Bildir
Logged
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.
02 Şubat 2012, 13:51:07
VEYSEL
Yeni Üye
Karma +0/-0
Çevrimdışı
Mesaj Sayısı: 2
SAYGINLIK
Ynt: Mahkeme Harçları; temyiz, karar düzeltme, tenfiz, karar/ilam, başvuru, vs. harcı
Merhaba Sayın Fethi Bey.
Yukarıdaki açıklayıcı yazılarınızdan ötürü size teşekkür ederiz. Bu konuda bir sorum olacak yanıtlarsanız sevinirim.
Yazınızda yer alan "Maktu Harca tabi davaların Kabul ve Reddine ilişkin kararlar ile nisbi harca tabi davaların reddine ilişkin Kararların Temyizinde Maktu Temyiz Harcı alınacaktır. Bunun tamamı peşin alınır." şeklindeki tespitinizin yasal dayanakları ve yargıtay kararı ile desteklenebilirliği var mıdır? Biz bu yazınıza dayanarak bir temyiz yaptık fakat yargıtay nispi harç yatıracaksınız diye geri gönderdi 5 günümüz kaldı kararı temyiz etmek istiyoruz fakat bu yazınızın yasal dayanakları ve yargıtay kararları varsa paylaşırsanız sevinirim. desteklenebilirlik.
Moderatöre Bildir
Logged
www.Vekil.Net
VEYSEL
İmza Seçmediniz.Profilinizden İmzanızı Seçebilirsiniz..
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
Bu Konuyu Gönder
|
Yazdır
« önceki
sonraki »
Gitmek istediğiniz yer:
Gitmek istediğiniz yer:
-----------------------------
Forum Kuralları, Duyurular ve Öneriler Bölümü
-----------------------------
=> Forum Kuralları
=> Duyurular
=> Öneriler
-----------------------------
HUKUK PLATFORMU
-----------------------------
=> Hukuk Forum ve Avukat Danışma - Soru Cevap ve Yardımlaşma Bölümü
=> Temel Mevzuat Metinleri
=> Mevzuat Değişiklikleri
=> Hukuk Sohbetleri
=> Hukukla İlgili Hesaplamalar ve Faydalı Linkler
=> Hukukla İlgili Form, Dilekçe ve Sözleşme Örnekleri
=> Hukuki Makale, Köşe Yazısı, Araştırma ve İncelemeler
=> Hukuki Panel, Konferans ve Seminer Duyuruları
=> Hukuk Fakülteleri
=> Hakimlik ve Savcılık Sınavları
=> Stajyer Avukatlar Yardımlaşma Bölümü
=> Üyelerimize özel hukuki destek hizmeti veriyoruz.
-----------------------------
HABER YORUM PLATFORMU
-----------------------------
=> Sağlık Haberleri, Sağlıkla İlgili Yazılar ve Değerlendirmeler
=> Hukuk Haberleri Paylaşım ve Yorum Bölümü
=> Köşe Yazıları ve Röportajlar
=> Dikkat Çeken Haberler
-----------------------------
İÇTİHAT PLATFORMU
-----------------------------
=> Yargıtay Kararları
=> Danıştay Kararları
=> Anayasa Mahkemesi Kararları
=> AİHM Kararları
=> Meşhur Davalarla İlgili Mahkeme Kararları
-----------------------------
DİN-İNANÇ PLATFORMU
-----------------------------
=> Videolar
=> Hadisler, Sahabe ve Din Büyüklerinin Hayat Hikayeleri
=> Makale, Köşe Yazısı, Araştırma ve İnceleme Yazıları
=> Kıssadan Hisse
-----------------------------
TEKNOLOJİ PLATFORMU
-----------------------------
=> Cep Telefonları
-----------------------------
EĞLENCE PLATFORMU
-----------------------------
=> Komik Videolar
=> Hukuk Fıkraları, Komik Anekdotlar, vs.
-----------------------------
Video Seyir Platformu
-----------------------------
=> Hukuk Videoları
=> Çizgi Filmler
=> Belgeseller
=> Faydalı videolar
-----------------------------
DEMOKRASİ PLATFORMU
-----------------------------
=> Serbest Kürsü - Hyde Park
=> Değişsin artık!
-----------------------------
VEKİL MEMURİYET PLATFORMU
-----------------------------
=> Vekil Öğretmenlik
=> Vekil Hemşirelik ve Ebelik
=> Vekil İmamlık
-----------------------------
Anketler
-----------------------------
=> Referandum
Benzer konular
Konu Başlığı
Başlatan
Yanıtlar
Görüntülenme
Son Mesaj
Vahim bir mahkeme kararı: Düşünce tehlikedir, Ali Bayramoğlu, Yeni Şafak
Hukuki Makale, Köşe Yazısı, Araştırma ve İncelemeler
kilimanjaro
0
3372
26 Mayıs 2009, 00:41:08
Gönderen:
kilimanjaro
Yargıtay'a göre Hrant Dink'le ilgili Yargıtay kararı emsal karar niteliğinde!
Hukuk Haberleri Paylaşım ve Yorum Bölümü
Avukat
1
7222
15 Eylül 2010, 17:43:08
Gönderen:
Avukat
karar ve ilam harcı (9166) ödeme emri
Hukuk Forum ve Avukat Danışma - Soru Cevap ve Yardımlaşma Bölümü
hakankambur
0
25457
16 Kasım 2011, 15:24:41
Gönderen:
hakankambur
YARGITAY ONAMA KARARINDA KARAR DÜZELTME YOLUNA TEMYİZ EDEN TARAF GİDEBİLİR Mİ?
Hukuk Forum ve Avukat Danışma - Soru Cevap ve Yardımlaşma Bölümü
utku08
0
4492
26 Ocak 2012, 21:33:46
Gönderen:
utku08
102 adliye için verilen birleştirme kararı kesinleşti,44 adliye için karar iptal
Hukuk Haberleri Paylaşım ve Yorum Bölümü
Avukat
0
2671
25 Aralık 2012, 12:23:54
Gönderen:
Avukat
Yükleniyor...