Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

23 Nisan 2024, 18:20:37

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 92
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 82
Total: 82

Hükümet tam anlamıyla muktedir: Balyoz zanlısı 3 general bakanlarca açığa alındı

Başlatan kilimanjaro, 24 Kasım 2010, 16:07:51

« önceki - sonraki »

kilimanjaro



İçişleri bakanına jandarma personeli, milli savunma bakanına ise Türk Silahlı Kuvvetleri personeli hakkında verilen açığa alma yetkisi Cumhuriyet tarihinde ilk kez kullanıldı.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın, Balyoz Davası sanığı ve çok sayıda fişleme dosyasında imzası bulunan Tümgeneral Halil Helvacıoğlu'nu açığa almasının ardından, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu'nu, Pazartesi günü itibariyle açığa aldığını duyurdu.

Balyozcu tümgenerali İçişleri Bakanı açığa aldı

İçişleri Bakanı Atalay, Cumhuriyet tarihinde bir ilke imza atarak Balyoz soruşturması ve çok sayıda fişleme olayında ismi geçen Jandarma Tümg. Halil Helvacıoğlu'nu açığa aldı

İçişleri Bakanı'na Jandarma personeli, Milli Savunma Bakanı'na Türk Silahlı Kuvvetleri Personeli hakkında verilen açığa alma yetkisi Cumhuriyet tarihinde ilk kez kullanıldı. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Balyoz Davası sanığı ve çok sayıda fişleme dosyasında imzası bulunan Tümgeneral Halil Helvacıoğlu'nu açığa aldı. Karar, 926 sayılı TSK Personel Kanunu'nun açığa almayı düzenleyen 65. maddesi uyarınca uygulandı. 22 Kasım 2010 tarihli açığa alma kararı, önceki gün İçişleri Bakanlığı tarafından gereğinin ivedilikle yerine getirilmesi için Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı'na gönderildi. Bakanlığın yazısı Tümgeneral Helvacıoğlu'na aynı gün tebliğ edildi. Helvacıoğlu'nun üniforması çıkartıldı ve Ağustos YAŞ'ında atandığı Jandarma Genel Komutanlığı Değerlendirme ve Denetleme Başkanlığı'ndaki görev ve yetkileri elinden alındı.

AĞIR SUÇLAMALARA ATIF

Açığa alma yazısında, Tümgeneral Helvacıoğlu hakkında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki E: 2010/283 sayılı dosyaya atıf yapıldı. Yazıda Helvacıoğlg'nun hükümeti devirme planları içerisinde er aldığı hatırlatıldı. Helvacıoğlu hakkında açılan davada isnat edilen suçların içeriği ve deliller göz önüne alındığı vurgulanan yazıda "926 sayılı TSKpersonel kanununun 65. maddesi uyarınca açığa çıkarılmıştır. Bilgilerinizi ve gereğini, durumun adı geçene bugün ivedilikle tebliğ edilerek belgenin bir örneğinin gönderilmesini rica ederim. İÇİŞLERİ?BAKANI" denildi.

YAŞ'I BYPASS GİRİŞİMİ ENGELLENDİ

Son YAŞ toplantısında Tümg. Gürbüz Kaya, Tümg. Helvacıoğlu ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, haklarındaki davalar nedeniyle terfi ettirilmemişti. Terfi ettirilmeyen ancak başka görevlere atanan üç Paşa, AYİM'e dava açarak YAŞ kararlarını bypass olarak nitelenen karar çıkartmışlardı. AYİM, Balyoz Davası'nda yeralan üç generali terfi ettirmiş ve yürütmenin de durdurulmasına hükmetmişti. Böylece sivillerin onay yetkisinde olan terfilerle ilgili YAŞ kararlarını AYİM üzerinden delmenin yolu açılırken, İçişleri Bakanlığı'nın açığa alması kararı sözkonusu girişimi de durdurdu.

Bütün yetki Bakan'da

926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun, açığa alınan veya tutuklanan subay ve askerî memurlar hakkındaki esasları içeren 65. maddesi, Millî Savunma Bakanı'na ve İçişleri Bakanı'na açığa alma yetkisi veriyor. 65. madde, 'Haklarında ölüm veya ağır hapis cezasını gerektiren veya yüz kızartıcı bir suçtan ya da taksirli suçlar hariç olmak üzere 5 yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren bir cürümden veya emre itaatsizlikte ısrar, üste veya amire fiilen taarruz, üste veya amire hakaret, mukavemet suçlarından dolayı kamu davası açılanlar, mensup oldukları bakanlıklarca açığa çıkarılabilirler' diyor." Maddenin'e' bendinde "terfi sırasına girenlerden açıkta bulunanların terfileri ve kademe ilerlemeleri yapılmaz" hükmü açıkça yeralıyor.

YAŞ'ta terfi ettirilmemişti

YAŞ'ta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan'ın terfilerine karşı çıktıkları Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, Korgeneral kadrosundaki Jandarma Genel Komutanlığı Değerlendirme ve Denetleme Başkanlığı, Tümgeneral Gürbüz Kaya, Korgeneral kadrosundaki Harita Genel Komutanlığı ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu da, Tümamiral kadrosundaki Deniz Kuvvetleri Personel Başkanlığına vekaleten atanmışlardı.

Menderes'ten sonra bir ilk yaşandı

Balyoz davası sanığı üç generalin İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından görevlerinden alınmaları, Menderes'in 1950 yılında 16 generali görevden almasını hatırlattı.

Demokrat Parti'nin iktidara gelmesinin ardından darbe yapma hazırlığı içinde olan 16 general ve 150 albayın orduyla ilişkileri kesilmişti. Dönemin Başbakanı Adnan Menderes bir albay aracılığıyla kendisine ulaşan darbe yapılacağı yönündeki bilgi sonrasında Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ı da ikna ederek 16 general ve 150 albayı emekliye sevk etmişti. Menderes tarafından emekliye sevk edilenler arasında Genelkurmay Başkanı Abdurrahman Nafiz Gürman ile Genelkurmay İkinci Başkanı, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları ile üç ordu komutanı bulunuyordu. Menderes'in 16 generali emekliye sevk etmesinin kendisine 10 yıl zaman kazandırdığı yönünde tarihçiler tarafından değerlendirmeler yapılmıştı.

Süleyman Demirel de Başbakan olduğu 1969 yılında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Cemal Tural'ı görevden almak yerine YAŞ'a atama formülünü bulmuştu. Tural, bu görevde 5 ay kaldıktan sonra emekliye sevk edilmişti.

Tarımcıoğlu: Olumlu gelişmeler

Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu, bunların olumlu gelişmeler olduğunu, hukukun işlemesi anlamına geldiğini söyledi.

Cihan muhabirine konuyu değerlendiren Tarımcıoğlu, halk arasında kullanılan 'Geciken adalet, adalet değildir' sözünü hatırlattı. 926 sayılı TSK Personel Kanunu'nun açığa almayı düzenleyen 65. maddesinin çok açık olduğunu dile getiren Tarımcıoğlu, "Bu 65. madde YAŞ kararlarından önce de vardı. Herhangi bir soruşturmada bir rütbeli suçlu veya suçsuz, bazı delillere dayanarak savcı dava açmıştır. O zaman gerçekten hukuk kanunları uygulanmış olsaydı, bu işlem daha önce yapılmış olurdu. 65. madde çok açık ve net, bu savsaklandı, çok gecikildi. Gelinen nokta, kanunun uygulanması anlamına gelir. Olumlu bir gelişmedir, hukukun işlemesi anlamında. İlk işlem bu şekilde yapılmalıydı." dedi.

Açığa alma olayının her hadise için yapılamayacağına dikkat çeken Tarımcıoğlu, olayların kendi içinde ayrı ayrı düşünülmesinin daha doğru olacağını ifade etti.

"CUMHURBAŞKANINI KARŞILAMAMAK KANUNLARIN RUHUNA AYKIRI"

Ayrıca, Türkiye'nin NATO nezdindeki askeri temsilcisi Hava Korgeneral Mehmet Veysi Ağar'ın zirve için Lizbon'a giden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü karşılamamasını da değerlendiren Tarımcıoğlu, yapılanın kanunların ruhuna, Anayasaya aykırı olduğunu vurguladı. "Nihayet cumhurbaşkanıdır, cumhurun başkanı, bir başkomutandır." diyen Tarımcıoğlu, şöyle devam etti:

"Teammüllere aykırıdır, töreye aykırıdır. Töre, halkın geleneğidir. Askeri ve idari teamüller vardır; cumhurbaşkanında mutlaka ayağa kalkılır, karşılanır, uğurlanır. Saygıda kusur edilmez. Cumhurbaşkanı bir makamdır. Şahıslar gelip geçicidir. Türk milletinin birlik ve beraberliğini temsil eder. Nereden bakarsanız yanlış bir davranıştır. Askeri ceza kanunlarında bir karşılığı var mıdır; hayır yoktur. Nihayetinde 'karnım ağrıyordu gitmedim' mazereti olabilir."

Lizbon'daki skandalın, Korgeneral Aslan Güner'in 3 yıl önce Hayrünnisa Gül'le tokalaşmamak için Esenboğa Havalimanı'ndaki karşılama töreninde protokol sırasından ayrılmasını hatırlattığını ifade eden Tarımcıoğlu, Genelkurmay Başkanlığı'nın, olayın üzerinden 3 yıl geçtikten sonra bir açıklama yaptığını ama bunun kimseyi tatmin etmediğini söyledi.

"Umarız üç sene sonra böyle bir açıklama gereğini hissetmezler Genelkurmay." diyen Tarımcıoğlu, "Bu doğru bir şey değil. Millet ve devlet arasından bir uçurumun açılması, herkes bakımından mahsurludur. Demokrasinin yerleştirilmesinde şu düşünülmeli; kurumlar kalıcıdır, şahıslar geçicidir." diye konuştu.

NATO'daki en üst düzey Türk komutanı olan Veysi Ağar'ın zirveden iki gün önce Lizbon'a geldiği, kendisine "Cumhurbaşkanını karşılayacak mıyız?" diye sorulunca da "Ne karşılaması, zaten karısını da alıp gelmiş." dediği öne sürülmüştü.

Diplomatik Kaynaklar ise Ağar'ın, Lizbon Havaalanı'ndaki cumhurbaşkanını karşılama törenine katılmadığını doğrularken, komutanın Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül'ü kaldıkları otelde de üniformasıyla karşılamadığını ifade etmişti. (CİHAN)

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1056345&title=atalay-ve-gonul-3-generali-gorevden-aldi&haberSayfa=0


Abdullah Gül: Abartmamak lazım

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üç generalin açığa alınmasıyla ilgili, ''Yasaların sayın bakanlara verdiği yetki, bakanlar değerlendirmişler ve kullanmışlardır. Aslında bu hususu çok fazla abartmaya da gerek yok.'' dedi.

Gül, İsviçre'ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gül, ''Üç generalin haklarındaki davayla ilgili açığa alınmasıyla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine, ''Yasaların sayın bakanlara verdiği yetki, bakanlar değerlendirmişler ve kullanmışlardır. Aslında bu hususu çok fazla abartmaya da gerek yok. Biliyorsunuz bu ülkede emniyet genel müdürleri bile aynı şekilde açığa alınmıştır.'' cevabını verdi.

(CİHAN)
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1056742&title=gul-uc-generalle-ilgili-konustu


Erdoğan, görevden alınan generallerle ilgili konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu'nun İçişleri Bakanı tarafından açığa alınmasına ilişkin olarak, ''Sayın Atalay'ın açığa alma işlemini aynı şekilde Milli Savunma Bakanımız da uygulayacaktır ve belki de şu ana kadar uygulamış olması lazım'' dedi.

Başbakan Erdoğan, iki günlük Lübnan ziyareti öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir basın mensubunun, Balyoz davasında yargılanan Tümgeneral Halil Helvacıoğlu'nun İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından görevden alındığını, diğer iki generalin görevden alınıp alınmayacağı yönündeki sorusu üzerine, Başbakan Erdoğan, "Sayın Atalay'ın açığa alma işlemini, aynı şekilde Milli Savunma Bakanımız da uygulayacaktır. Belki şu ana kadar uygulamış olması lazım." dedi.

"BAKANLARIMIZ YETKİLERİNİ KULLANDI"

Bir generalin görevden alınmasının ilk olup olmadığı yönündeki soruya ise Erdoğan, "Bu konunun ilk olup olmadığı noktasında bir araştırmam yok. Fakat her şey yasalar çerçevesi içerisinde, bakanlarımıza verilen yetkiler vardır. Bakanlar Kurulu'na verilen yetkiler vardır. Üçlü kararnameyle atanmışsa, görevden alınmalar vardır. Birçok bu tür metotlar vardır. Nasıl ki herhangi bir üst düzeyde memuru görevden alma yetkisine onları atayanlar sahipse, burada da öyledir. Burada çok daha farklı İç Hizmet Kanunu'na göre bazı yetkiler vardır, bu yetkiler çerçevesinde gerek savunma bakanımız, gerek içişleri bakanımız bu yetkilerini kullanmışlardır." diye cevap verdi.

Yargıtay'da iş yükünün fazlalığından dolayı bazı dosyaların zaman aşımından dolayı düştüğü hatırlatılarak, 'bu yönde çalışmaların olup olmayacağı' yönündeki soruya ise Erdoğan, "Bu yeni bir süreç değil. Yargıtay Başkanı'nın ziyaretinde de gündeme getirdiği, ortak bazı toplantılarda gündeme getirdiği, bu tür birikmiş dosyaların 1 milyonun üzerinde olduğu ve daire sayısının artırılması düşüncesini bizlere ifade etmişlerdir. O günden bugüne işleye gelen bir süreçtir. Öyle zannediyorum ki bu konuda bir adım atılması gerekir ve atılacaktır. Bu yükün kaldırılması gerekir. Her zaman söyleriz. Geciken adalet adalet değildir. Bu çalışmayı Adalet Bakanlığı olarak da arkadaşlarımız da yapıyorlar. Takvim ne zaman çalışır onu bilemiyorum." dedi.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1056344&title=erdogan-gorevden-alinan-generallerle-ilgili-konustu


CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol: Açığa almalar sivil darbedir

Atamalarının yapılmadığı YAŞ kararlarına itiraz ederek mahkemeye giden üç komutanın İçişleri Bakanı Atalay ile Milli Savunma Bakanı Gönül tarafından açığa alınmasına CHP'den sert tepki geldi.

CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, komutanların bakanlar tarafından açığa alınmasının "sivil darbe" olduğunu kaydetti."

"İNTİKAM..."

Anadol, 'YAŞ'ta terfi ettirilmediği için dava açan 3 subayın İçişleri ve Milli Savunma Bakanlarınca açığa alındımasını',  ''İntikam.... Bu da darbe, sivil darbe. İktidarın zihniyetini ortaya koyan, hak arama özgürlüğünü bir suç gibi algılayan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP zihniyeti'' şeklinde değerlendirdi.

http://www.haber7.com/haber/20101124/CHPKomutanlarin-aciga-alinmasi-darbe.php


Bahçeli, 3 generalle ilgili CHP gibi konuştu

(CİHAN)   -   26.11.2010

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya'nın mezarlarını ziyaret ettiği için sert şekilde eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, üç generalin açığa alınması konusunda CHP ile aynı safta yer aldı.

Bahçeli, bakanların yetkisini kullanarak üç generali açığa almasını, TSK'nın yıpratılması olarak değerlendirdi.

Antalya ziyareti öncesinde Polatlı'ya giden ve Cuma namazını burada kılan MHP lideri Bahçeli, daha sonra ilçeyi gezdi. Basın mensuplarının 'üç generalin açığa alınmasını' sorması üzerine Bahçeli, bu yapılan işlemle ordunun yıpratılmaya çalışıldığını öne sürdü. TSK'nin milletin gözbebeği olduğunu belirten Bahçeli, ''Kimse ordumuzu yıpratmaya kalkmamalı.'' dedi.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1057410&title=3-generalle-ilgili-chp-gibi-konustu
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Görnül'ün yetkilerini kullanarak görevden aldığı üç komutan Askeri Yüksek İdari Mahkemesi'ne başvurarak alınan karara itiraz etti.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Balyoz soruşturmasında ismi geçen Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu'nu, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül de Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu'nu açığa aldı.

Açığa alınan komutanlar karara itiraz etti ve Askeri Yüksek İdari Mahkemesi AYİM'e başvurdu.

http://www.haber7.com/haber/20101124/Aciga-alinan-komutanlar-AYIMe-gitti.php


Askerden 'açığa almaya' ilk yorum

Askeri yetkililer, Balyoz Soruşturması kapsamında isimleri geçen üç generalin açığa alınmasının ''bakanların takdiri'' olduğunu belirterek, generallerin de AYİM'e başvurarak itiraz haklarını kullandıklarını ifade ettiler.

Yetkililer, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından, Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından da Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu'nun 22 Kasım 2010 tarihli işlemlerle açığa alınmasının ''bakanların takdiri'' olduğunu ifade etti.

Üç generalin, açığa alınmalarına ilişkin işlemlerin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dün AYİM'e başvurmasını da değerlendiren yetkililer, ''Açığa alma işlemi Sayın bakanların takdiridir, generaller de itiraz haklarını kullanarak AYİM'e başvurmuştur'' dedi.

AYİM taleple ilgili düşünce belirtilmesi için dosyayı Askeri Savcılığa göndermişti. Savcılıktan gelecek görüşün ardından generallerin başvurusu AYİM Daireler Kurulu'nda görüşülecek.

AA
http://www.haber7.com/haber/20101124/Askerden-aciga-almaya-ilk-yorum.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

3 generalin görevden alınması ile ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı, resmi internet sitesinden bir açıklama yapıldı.


Açıklamada şöyle denildi

1. Milli Savunma ve İçişleri Bakanları tarafından açığa çıkarılan iki General ve bir Amiral hakkında eksik ve yanlış bilgilere dayalı olarak yapılan değerlendirmeler/yorumlar nedeniyle, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek görülmüştür.

2. Bilindiği üzere Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) çalışmaları 04 Ağustos 2010 tarihinde tamamlanmıştır. YAŞ Kararları çerçevesinde terfi ettirilmesi yönünde karar alınan General/Amiral ve Albayların terfi kararnameleri imzalanmak üzere aynı gün Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına gönderilmiştir.

3. Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı tarafından; terfi kararnamesinde isimleri yer alan 3 General ve Amiralin, "haklarında mahkemece çıkarılmış yakalama emirlerine karşı itiraz davaları henüz sonuçlanmadığı" gerekçesiyle, 04 Ağustos 2010 tarihinde gönderilen terfi kararnameleri imzalanmamıştır.

4. Onaya sunulan Terfi ve Atama kararnamelerinin imzalanmaması, diğer yükselme ve görevde uzatılma durumundaki personelin işlemini engellediği ve bu durumun Türk Silahlı Kuvvetlerinin emir komuta sistemini ciddi olarak etkileyeceği dikkate alınarak; bir olumsuz duruma meydan vermemek amacıyla yeni Terfi ve Atama Kararnameleri hazırlanarak; üst rütbeye yükselmeleri uygun görülmeyen personelin, bulundukları rütbeleriyle yeni görevlere vekaleten atanmaları teklif edilmiştir.

5. Bu Terfi ve ilgili Atama Kararnameleri onay makamları tarafından uygun görülerek onaylanmıştır.

6. İstanbul 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi, 06 Ağustos 2010 tarihinde yakalama müzekkerelerinin kaldırılmasına karar vermiştir.

7. Bu kararın sonucuna bağlı olarak; 3 General ve Amiralin terfi ve atama kararnameleri, 12 Ağustos 2010 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına tekrar gönderilmiştir.

8. Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığınca, bu kez de "yeni bir kararname çıkarılmasına gerek görülmemesi" gerekçesiyle terfi kararnameleri 24 Ağustos 2010 tarihinde imzalanmamıştır.

9. Bunun üzerine konuyla ilgili olarak, 3 General ve Amiral tarafından Askerî Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM)'ne "Bir üst rütbeye terfi ettirilmeme işleminin iptali" için yürütmeyi durdurma istemli olarak 24 Ağustos 2010 tarihinde dava açılmıştır.

10. AYİM, 27 Ağustos 2010 tarihinde, 10 gün kesin süre vererek Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığının savunmalarını talep etmiştir.

11. Milli Savunma Bakanlığı 02 Eylül 2010 tarihinde, İçişleri Bakanlığı 06 Eylül 2010 tarihinde savunmalarını AYİM'e sunmuştur.

12. AYİM, 27 Eylül 2010 tarihinde "bir üst rütbeye terfi ettirilmeme işleminde" yürütmenin durdurulması kararı vermiştir.

13. Yürütmenin durdurulmasına dair gerekçeli karar, 01 Ekim 2010 tarihinde Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve davacı Generaller ile Amirale tebliğ edilmiştir.

14. Davacı Generaller ve Amiral, idareye dilekçe vererek yürütmenin durdurulması kararının uygulanmasını talep etmiştir.

15. Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı yürütmenin durdurulması kararına itiraz etmiştir. AYİM, itiraz taleplerini 15 Ekim 2010 tarihinde görüşerek reddetmiştir.

16. Bu karar üzerine, Gnkur.Bşk.lığı söz konusu Generaller ve Amiral hakkında 30 Ağustos 2010 tarihinden geçerli olmak üzere terfi ve atama kararnamelerini hazırlamış ve kararnameleri Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına 19 Ekim 2010 tarihinde göndermiştir.

17. 21 Ekim 2010 tarihinde ise; Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı vasıtasıyla, ilgili personel hakkında emeklilik işlemlerine ilişkin belgelerin birer suretini Gnkur.Bşk.lığından talep etmiştir. 22 ve 26 Ekim 2010 tarihlerinde ilgili Bakanlıklara gönderilen cevabî yazılarda, yargısal süreç belirtilerek; 24 Ağustos 2010 tarihinde AYİM'de açılan davalar ve 27 Eylül 2010 tarihinde verilen yürütmenin durdurulması kararı nedeniyle Terfi ve Atama kararnamelerinin işlem yapılmak üzere kendilerine gönderildiği ifade edilmiştir.

18. Başbakanlık, 02 Kasım 2010 tarihinde yürütmeyi durdurma kararının kaldırılması yönünde ikinci kez AYİM'e başvurmuştur. AYİM, itiraz talebini 05 Kasım 2010 tarihinde görüşerek yine reddetmiştir.

19. 22 Kasım 2010 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı tarafından söz konusu Generaller ve Amiral açığa çıkarılmıştır. Açığa çıkarılma yazısı anılan Generaller ve Amirale aynı gün tebliğ edilerek tebellüğ belgeleri ilgili bakanlıklara gönderilmiştir.

20. Adı geçen Generaller ve Amiral tarafından yürütmeyi durdurma istemli olarak açığa çıkarılma işleminin iptali için 23 Kasım 2010 tarihinde Askerî Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM)'ne dava açıldığı öğrenilmiştir.

21. Yargı süreci halen devam etmektedir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1056966&title=tskdan-gorevden-almalarla-ilgili-aciklama-yapildi&haberSayfa=0
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

EKREM DUMANLI - İstanbul   -   27.11.2010 

Başbakan Erdoğan, Balyoz sanığı iki general ve bir amiralin açığa alınması konusunda önemli mesajlar verdi. Lübnan dönüşü gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan, YAŞ süreci hukuka uygun işletilmesine rağmen terfi ısrarını anlamakta zorlandığını vurguladı. "Sivil irade karar vermiştir. Bu, farklı yollarla aşılmaya çalışılırsa gereğini yaparız. Gerekirse yasa çıkarırız." diyen Başbakan, çift başlı yargı sıkıntısını ise yeni anayasayla çözeceklerini söyledi.

Başbakan Tayyip Erdoğan, iki günlük resmî ziyaret için gittiği Lübnan'dan dönerken beraberindeki gazetecilere çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gündemin en önemli maddesi, açığa alınan 3 generalle ilgili tartışmalardı. Erdoğan, bu konuda Yüksek Askerî Şûra sürecine atıf yaptı ve her şeyin hukuka uygun olarak yürütüldüğüne dikkat çekti. "Biz, 'terfiye uygun değillerdir' diye bakarken zorla terfi ettirilmelerine yönelik yaklaşımı anlamakta zorlanıyoruz. Eğer açığa aldıktan sonra farklı adım atılırsa bizim de atacağımız adımlar var." dedi. Ardından sözlerine açıklık getirdi: "Bir kere şunu bilmek lazım, sivil irade karar vermiştir. Bu karar farklı yollarla aşılmaya çalışılırsa sivil iradenin de atabileceği, yasalar çerçevesinde veya yasama organıyla birçok adımlar vardır, bunu atar."

Gazetecilerin yasama organının atacağı adımlara ilişkin sorusunu "Gerekirse yasa çıkartırız." diye cevaplayan Başbakan, terfi ettirilmeyen generallerin emekli olmaları gerekirken, ilk kez farklı bir durumla karşılaştıklarını ve açığa alma işlemini uyguladıklarını anlattı. Tayyip Erdoğan, önümüzdeki günlerde Meclis'e gelecek yeni düzenlemeler konusunda ise aşırı iş yükünün bulunduğu Yargıtay ve Danıştay'da değişiklik sinyali verdi.

Başbakan Erdoğan, gazetecilerin, "Üç general ile ilgili karar Askerî Şûra'da olmalıydı gibi eleştiriler var. Sürece ilişkin ne söylersiniz?" sorusu üzerine şöyle konuştu: "Askerî Şûra'da biz gerekeni yaptık. Terfi istendiği halde terfi ettirmemek yönünde irademizi ortaya koyduk. Yani benim ve Milli Savunma Bakanı ile İçişleri Bakanı'mın ortak kanaati, danışmanlarımın ortak kanaati aslında 30 Ağustos'ta bu üç arkadaşın emekli olması istikametinde. Çünkü terfi olmadılar, dolayısıyla biliyorsunuz korgenerallerde bekleme süreleri 4 yıldır. Eğer 4 yılda terfi etmezlerse 4 seneyi doldurunca emekli olurlar. Bugüne kadar böyle uygulandı. Bugün ilk kez böyle bir karar çıktı. Bize düşen görev de, arkadaşlarımız onu uyguladılar, açığa aldılar." Erdoğan, generallerin, açığa alma kararını Askerî Yüksek İdare Mahkemesi'ne (AYİM) götürme kararlarıyla ilgili olarak, "Gerekçeleri nedir, değerlendirmeleri yapacağız." ifadesini kullandı. Genelkurmay'ın terfilerdeki ısrarını anlamakta zorluk çektiği ifadesine karşılık, gazetecilerin, "Bu ısrarı size nasıl açıkladılar?" sorusuna da manidar bir cevap verdi: "Bir açıklaması yok zaten. Tabii ki kendilerine göre iyi olduklarını filan söylüyorlar. Biz de tabii ki geçtiğimiz süreci, yaşadığımız süreci değerlendiriyoruz, onlara bakıyoruz." Başbakan'a, 'askeri yargı-sivil yargı' tartışması da hatırlatıldı ve, "Bu iki başlı yargı konusunda bir adım atmayı düşünüyor musunuz?" sorusu yöneltildi. Bunu yeni anayasada değerlendireceklerini belirten Erdoğan, "Yeni anayasa hepsini içerecek inşallah." dedi. Bu konuda kararlı olduklarını vurgulayarak, "Hükümet, yeni anayasa konusunda ipe un seriyor." suçlamasını reddetti. "Aksi sözümü bulsunlar, bulunduğum yeri bırakırım." diye meydan okuyan Başbakan, "Yeni anayasanın kendisi bana göre seçim beyannamesinde önemli yer alacaktır." ifadesini kullandı. Bu süreçte önceliği uyum yasalarına vermelerinin yanlış anlaşılmamasını istedi. Ayrıca seçim öncesi Sayıştay Kanunu, Maliye ile ilgili torba kanun, borçların yapılandırılması ve 2B yasasının da aralarında bulunduğu 8-9 kanunun gündemlerinde olduğunu dile getirdi. Yeni anayasa konusunda iki ekip halinde çalıştıklarını söyleyen Erdoğan, bunlardan birisinin parti içerisinde çalışırken diğerinin başta Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) olmak üzere çeşitli kurumların değerlendirmelerini aldığını anlattı. Bu çalışmaların kısa zaman içinde netleşeceğini söyledi. Bu noktada gazetecilerden gelen, "Sizin bu çalışmalarınız mı Kılıçdaroğlu'nu fıtık etti?" şeklindeki bir soruya karşılık, "Kendisini arayıp 'geçmiş olsun' dedim." hatırlatmasını yaptı. "Meclis gündeminde olacak 8-9 kanun hazırlığından bahsettiniz. Bunların içinde Yargıtay ve Danıştay'ın yapısıyla ilgili bir çalışma da var mı?" sorusu üzerine de aşırı iş yükünü ortadan kaldırmaya yönelik olarak her iki kurumun da yapısında değişikliğe gidileceğinin sinyallerini verdi.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1057555&title=terfi-israri-surerse-atacagimiz-adim-var
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ile sivil irade arasındaki bilek güreşi devam ediyor. AYİM üç generalin terfi ettirilmemesi ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

Hükümetin açığa alma işlemi de tekrar AYİM'de; bakalım inatlaşma devam edecek mi? Başbakan Tayyip Erdoğan, gerekirse kanun çıkarmaya kadar gidebileceklerini beyan ederek kararlılık vurgusu yaptı. AYİM'in generalleri göreve iade kararı vermesi kördüğümü büyütecek. Mahkeme ve önceki kararıyla ilgili düşüncelerimi aşağıda yazacağım ama önce kısa yoldan çözüm teklifimi dile getireyim. Hükümet kararname hazırlayıp Cumhurbaşkanlığı'na arz ettiğinde alacağı 'ret' cevabı konuyu kapatır. Hiçbir güç hükümet ve Meclis bile cumhurbaşkanına imza dayatmasında bulunamaz. AYİM de buna dâhildir. Bürokratik atamalarda son söz cumhurbaşkanına aittir ve bu göstermelik bir yetki değildir. Nitekim son Yüksek Askerî Şûra krizinde Köşk, Orgeneral Aslan Güner'li kararnamenin gelmemesi işaretini vermiş ve sorun bu iradeye uygun çözülmüştür. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üç generalle ilgili değerlendirmelerde bulunurken temayülünü belli etmiştir. Bu saatten sonraki ısrarlar hem Karargâh'ı hem de adı geçen askerleri daha fazla yıpratacaktır.

"Yasama ve yürütme organı dayatma yapamaz ama yargı kararları herkesi olduğu gibi cumhurbaşkanını da bağlar" diyenler çıkabilir. Doğru bir yaklaşım değil, zira yetkisini ve tercihini belirleme noktasında yargı da Köşk'e empoze yapamaz. Kaldı ki AYİM'in verdiği yürütmeyi durdurma kararı da beni haklı çıkarıyor. AYİM, YAŞ toplantısından sonra üç generalle ilgili kararname hazırlanmayışını 'idari işlem' şeklinde görüp kararını oluşturmuş. Hükümetin bazı itirazlarını ise 'bunları YAŞ toplantısında gündeme getirebilirdiniz' diye kabul etmiyor. Hükümet bu karara inkıyat edip kararname hazırlarsa, mahkemenin söyleyeceği bir şey kalmaz. Ama kimse Cumhurbaşkanı'nın iradesine ipotek koyamaz. Köşk geri çevirdiğinde üç general açıkta da kalamaz, doğrudan emekliye ayrılırlar.

Gelelim mahkemenin yürütmeyi durdurma kararının eleştirisine. Yapılmamış bir işlem için 'yürütmeyi durdurma' vermek düz mantığa da hukuk mantığına da aykırı. Ayrıca Yüksek Askerî Şûra kararlarının yargı denetimine kapalı olduğuna dair açık anayasa hükmü var. Burada hukuka karşı hile anlamına gelebilecek yorumla, 'hükümetin YAŞ kararına uymadığı/uygulamadığı' ileri sürülüyor. Yüksek Askerî Şûra kararlarını doğru tanımlamak gerekiyor. Cumhurbaşkanı tarafından onaylandıktan sonra hukukî statü kazanan metinler ancak 'YAŞ kararı' diye nitelenir. Aksi halde cumhurbaşkanının süreçteki rolünü etkisiz elemana indirgemiş oluruz. Parlamentonun usulüne uygun ve 550 vekilin oyu ile bile olsa kabul ettiği metinlerin kanun haline gelmesi ve hukukî nitelik kazanması için cumhurbaşkanının onayı şarttır. Meclis'le Köşk arasındaki bir aşamada o metne kanun denmediği gibi yargısal denetime tabi değildir. Anayasa Mahkemesi'ne götürülemez. Aynı şekilde Genelkurmay Başkanlığı Çakmak Salonu'ndan çıkan bir metnin YAŞ kararı olarak nitelenmesinin şartı cumhurbaşkanı tarafından imzalanmasıdır. Bundan önce varlık âlemine çıkmadığı, hukukî bir nitelik kazanmadığı için zaten herhangi bir yargısal denetime tabi tutulamaz. Örnek olayda olduğu gibi henüz varlık âlemine çıkmamış ve hukukî statü kazanmamış bir 'taslak' metni YAŞ kararı kabul edip, uygulamayan idareyi mahkum etmek hukuka karşı hiledir. b.korucu@zaman.com.tr

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1058654
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

AYİM, İçişleri ve Milli Savunma Bakanları tarafından açığa alınmalarına itiraz eden Tümgeneral Gürbüz Kaya, Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu ve Tümgeneral Halil Helvacıoğlu'nun itiraz başvurusunu oy çokluğuyla reddetti.

METİN ARSLAN - ANKARA

Balyoz sanığı 3 generalin sivil iradeyi by-pass girişimi sonuçsuz kaldı. Askerî Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM), Tümgeneraller Halil Helvacıoğlu ve Gürbüz Kaya ile Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu'nun hükümet tarafından açığa alınmasını yerinde buldu. Generallerin itirazını reddeden mahkeme, böylece Balyoz sanığı diğer 25 muvazzaf generalin de açığa alınmasının yolunu açtı.

Askerî Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM), Balyoz sanığı 3 generalin, açığa alınmalarının ardından yaptıkları itirazı reddetti. Hükümetin açığa alma işlemini yerinde bulan Mahkeme, verdiği kritik kararla Tümgeneraller Halil Helvacıoğlu ve Gürbüz Kaya ile Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu'nun sivil iradeyi devre dışı bırakma girişimine geçit vermedi. Ağır cezalık davaların açığa almayı gerektirdiğine onay anlamına gelen karar 6'ya karşı 4 oyla alındı. Böylece, Balyoz sanığı diğer 25 muvazzaf generalin açığa alınmasının da yolu açılmış oldu. AYİM'in kararı sonrası, 3 generalin YAŞ'ta terfi ettirilmemeleriyle ilgili olarak açtıkları davada verilen yürütmeyi durdurma kararının uygulama imkânının kalmadığı belirtiliyor. TSK Personel Kanunu'nun 65. maddesine göre, açığa alınan personelin terfi ve kademe ilerlemeleri yapılamıyor. AYİM'in gerekçeli kararı da açıklandı. Gerekçeli kararda, açığa alma işleminin hukuka aykırı olmadığı ve söz konusu işlemin telafisi güç zararları doğurmadığı ifade edildi.

Tümgeneraller Halil Helvacıoğlu ve Gürbüz Kaya ile Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu'nun hükümetin açığa alma işlemine karşı açtığı davada kritik karar dün verildi. AYİM, üç generalin yürütmeyi durdurma talebini reddetti. Gerekçeli kararda, 'idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının gerçekleşmediği kanaatine varıldığı' bildirildi. AYİM'in kararında, somut olayda, tedbir mahiyetindeki açığa çıkartılma işleminin uygulanmasının davacıya verebileceği zararın telafisinin güç veya imkansız olmadığı; diğer taraftan dava konusu işlemin yetkili makam tarafından tesis edildiği; davacı hakkında beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan kamu davası açılmış olduğu göz önüne alındığında, davacının açığa çıkartılabilmesi için 926 sayılı kanunun 65/1-a maddesinde belirtilen objektif nedenin hukuken mevcut olduğu ifade edildi. Diğer bir anlatımla yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için kanunun aradığı idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması olgusunun da somut davada gerçekleşmediğinin değerlendirildiği belirtildi. Kararda, "Belirtilen nedenlerle, davacının yürütmenin durdurulması istemini kapsayan dilekçesi ve eklerinin incelenmesi sonucunda, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının gerçekleşmediği kanaatine varıldığından, 1602 sayılı kanunun 62. maddesi uyarınca yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verildi." denildi.

Karar, hukukun gereği

Hukukçular, AYİM'in kararının hukukun gereği olduğunu söyledi. Emekli Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gündel, "AYİM doğru bir karar verdi. Yasaya uygun bir sonuç ortaya çıktı. Bu süreçle birlikte askerî mahkemelerin bağımsızlığı gündeme geldi. Ancak bu mahkemelerin bağımsız olduğunu söyleyemeyiz. Buralarda görev yapanların terfileri de YAŞ kararlarıyla alınıyor. Dünyada böyle mahkemelerin olmadığı biliniyor. Anayasa değişikliği döneminde Askerî Yargıtay ve AYİM'in tamamıyla kaldırılmasını ya da işlevinin değiştirilmesini gündeme getirmiştik." dedi.

Askerî Yargıtay Onursal Üyesi emekli Kıdemli Albay Ali Fahir Kayacan da hukukî prosedürün işlediğini anlatıyor. Kayacan, "Yürütmeyi durdurma kararı ona göre işledi. Açığa alma işlemi, 6'ya karşı 4 oyla çıktı. Ama burada 4 kişinin generallerin aleyhine değerlendirme yaptığı anlamı çıkmaz. Bu kişiler, nihai kararın verilmesini bekleyeceklerdir. Ama mahkemenin verdiği karar belli, bu karar dışında farklı bir gelişmenin olması ihtimali zayıf. Açığa alma kararının iptal başvurusu ile ilgili mahkemenin ret kararı vermesiyle birlikte, generallerin terfi olmasının önü kapandı diyebiliriz."

Emekli AYİM Üyesi Hâkim Yarbay Veysi Savaş da kararın daha önce mahkeme tarafından alınan yürütmeyi durdurma kararının da iptal gerekçesi olacağını vurguluyor. Savaş, "Söz konusu askerler müebbetle yargılanıyor. Yani açığa alma maksadına uygun. Bu durumda AYİM'in hukukî ve kanunî bir gerekçesi kalmamıştır. Bu süreçten sonra bakanlıklar ile Başbakanlık terfi davasına ilişkin daha önce AYİM'in verdiği yürütmeyi durdurma kararının ortadan kaldırılması için gerekçe olarak kullanabilir. Bu yönde mahkemeye başvurması gerekiyor." diyor.

Emekli Askeri Hâkim Ahmet Cengiz Tangören, idare ve yargının üzerine düşeni yerine getirdiğini anlatıyor. Tangören, "Verilen karar gayet yerinde. Zaten takdir tamamen idarenindi. İdare, üzerine düşeni yaptı. Askerî Yüksek İdare Mahkemesi de, bu 3 generalin müracaatını yerinde bulmayarak müracaatı iptal etti." ifadelerini kullanıyor. TANJU ÖZKAYA, SELÇUK KAPUCİ İSTANBUL

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1060699&title=generallerin-ayim-plani-tutmadi
http://www.haber7.com/haber/20101203/Uc-komutanin-aciga-alinma-itirazina-red.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.