Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

19 Nisan 2024, 04:25:05

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,820
  • Toplam Konu: 4,361
  • Online today: 92
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 93
Total: 93

Kılıçdaroğlunun Kayseri'yle ilgili yolsuzluk iddialarına cevap: 'Yine çaktın!'

Başlatan kilimanjaro, 14 Aralık 2010, 14:48:18

« önceki - sonraki »

kilimanjaro

Kayseri Belediyesi'yle ilgili yolsuzluk iddiası Erdoğan'ın sert cevabıyla havada kalan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, twitter'dan bombardıman yaptı adeta. CHP Lideri, Başbakan Erdoğan için hakaret sayılacak tanımlamalar yaptı...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dünkü 2011 Bütçe görüşmelerindeki konuşmasında, Kasyeri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'nin yolsuzluk yaptığını iddia edtmiş "Hacı Ali Hamurcu Kayseri'de, belediye adına rüşvet aldığını polise anlatıyor. 26 sayfalık itiraf neden 16 sayfaya indi? Hamurcu şu anda nerede?" şeklinde soru yönelttiği Başbakan Erdoğan'dan sert cevap almıştı. Erdoğan, ''Yine çaktın'' dediği CHP liderine "Bahsettiğin kişi hakkında Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı şikayette bulundu. Şu anda hapiste bahsettiğin zat..." diye cevap vermişti.

Dün gergin geçen bütçe görüşmelerinin ardından Kılıçdaroğlu bugün sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan yayınladığı mesajlarda, Erdoğan'ın dünkü bütçe görüşmesindeki tutumunu değerlendirdi. Başbakan için çok ağır tanımlamalar kullandı. Kılıçdaroğlu Erdoğan için, "çağdışı bir despot", "at gözlüğü takmış bir idareyi maslahatçı", "nankör", "birikimsiz", "gözü dönmüş", "aymaz", "tipik bir vaka", "ona çıplak demesini bekleyen bir kral", "çağdışı bir despot" ifadelerini kullandı.

İDDİASINI ES GEÇTİ

CHP Lideri bütçe görüşmelerine damga vuran ve hem Erdoğan hem de Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki tarafından deliller konularak yalanlanan iddiasına ise hiç değinmedi.

İşte Kılıçdaroğlu'nun Twitter mesajları:

Bütçe görüşmelerinin bende bıraktığı iz; "Sayın Başbakan yine bildiğimiz gibi..."

Kendisine karşı hiç kabalaşılmadığı halde, her ağzını açtığında kabalaşan , küstahlaşan, bas bas bağırıp, meclis gibi bir demokrasi mabedinde herkese tepeden bakan tipik bir vaka,

İncelemeden kendi ekibiyle ilgili rüşvet haberini görmezden gelip, elinin tersiyle iten yanlı bir adaletsiz,

Biz insani gelişim endeksinde çok gerilerdeyiz dedikçe, hala 16. Büyük ekonomiyiz diyerek kendini kandıran ve birilerinin ona çıplak demesini bekleyen bir kral;

Biz gençler hoşgörü bekliyor dedikçe, onlara köteği layık gören çağdışı bir despot,

Kendi 8 yılda yapamadıklarının hesabını verecek yerde, başkasının birkaç aylık döneminin hesabını olur olmaz şekilde, acımasızca soracak kadar çaresiz

Bu eğitim kalitesiyle Türk insanını ileriye taşıyamayız dedikçe, bozuk plak gibi eline tutuşturulan yalan yanlış sayılara sarılan, at gözlüğü takmış bir idareyi maslahatçı,

Acı ilacın çoğunu seçim kaybetmek pahasına içen, ömrünün son demlerini bile ülkesine hizmetle geçiren Merhum Bülent Ecevit'in son hükümet döneminde aldığı köklü kararları görmezden gelen, kanıtlanmış bir nankör,

Ülkenin içine sürüklendiği girdabı anlamaktan yoksun bir birikimsiz,

Milletin oyuna ipotek koyup, Haziran seçimlerinden mutlak galip çıkacağını şimdiden açıklayacak kadar milleti küçümseyen bir kişilik,

Şiddeti bir cevap vasıtası olarak görecek kadar gözü dönmüş,

Dünyanın Sultan Süleyman'a bile kalmadığını bilmeyecek kadar aymaz.

"ÜZÜNTÜM BÖYLE BİR BAŞBAKANA SAHİP OLMAMIZ"

"Sayın Başbakana kimse koşmuyorsun demiyor, para harcamıyorsun da demiyor. Dediğimiz sadece senin bu koşuşturman, harcaman insanımıza yansımıyor, eğitimimize yansımıyor. Sadece biz demiyoruz aslında Birleşmiş Milletler diyor, uluslar arası kuruluşlar diyor. Aslında üzülüyorum insan olarak ben kendisine, ama asıl üzüntüm ülkemin böyle bir Başbakana layık olmayan güzel insanlarına. Dostlar bizim açımızdan değişen bir şey yok. Dağ taş gezip halkımıza bu gerçekleri anlatacağız. Onlara girdiğimiz çıkmaz sokağı bıkmadan usanmadan göstereceğiz. Allah'ın izniyle bütün zorlukların üstesinden gelmek ve "yorulmamak üzere" yola çıktık..."

http://www.haber7.com/haber/20101214/Kilicdaroglundan-Erdogana-agir-sozler.php


Özhaseki'nin Kılıçdaroğlu'na cevabı: Bir olayda 10 yalan nasıl söylenir, gördük


ERSAN TEMİZEL, MUSA ÖZYÜREK

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, kendisine yönelik yolsuzluk iddiasında bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında dava açacağını söyledi.

Suçlamaların tamamen asılsız olduğunu belirten Özhaseki, "Hodri meydan. İstediği bir televizyon kanalında tartışmaya hazırım." dedi. Kılıçdaroğlu'nun Meclis'teki konuşmasını Guinness Rekorlar Kitabı'na aday gösteren Özhaseki, "Bir olayda nasıl 10 yalan söylenebilir?' başlıklı bir başvuru yapılabilir." ifadesini kullandı. Yalanları ise şöyle sıraladı: "Rüşvet alan şahsın polise kendisinin gittiği yalan, Tekirdağ'da bir inşaatta yakalandı. CHP liderinin ortaya attığı olayla ilgili suç duyurusunu biz yaptık ve soruşturmanın başlamasını sağladık. Dosyanın kapatıldığı iddiası gerçek dışı. Suçunu mahkemede itiraf eden kişi 6 yıl ceza aldı. İfadelerin kaybolduğu da yalan. Hepsi savcılıkta, tek satırı bile çıkartılmamış."

Özhaseki, Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, iddialara ayrıntılı bir şekilde cevap verdi. Başkan, olayı şöyle anlattı: "Bize bu arkadaşla ilgili bazı yolsuzluk ihbarları gelince teftiş kurulunu görevlendirdim. Teftiş kurulu şikayetçi kişilerin tek tek ifadelerini aldı ve olaydan pis kokular gelince cumhuriyet başsavcılığına 25.06.2007 tarihinde bu kişiyle ilgili suç duyurusunda bulunduk. Ali Hamurcu'nun polise kendisinin gittiği yalan. Tekirdağ'da bir inşaatta yakalandı, Kayseri'ye getirildi."

Kılıçdaroğlu'nun, "Dosya kapatıldı." iddiasının da gerçeği yansıtmadığını belirten Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı, "Soruşturma başlatıldı, savcılık iddialarla ilgili olarak tam 9 ay inceleme yaptı. 50 kişinin ifadesi alındı. Sonuçta benimle ilgili olarak (kovuşturmaya yer yoktur) kararı alındı. Ali Hamurcu'nun dolandırdığı 8 kişi ifade verdi, Hamurcu, suçlamaları mahkemede kabul etti ve 8 kişiyi dolandırmaktan, evrakta sahtecilik yapmaktan 6 yıl ceza aldı.'' diye konuştu.

Dönemin Vali Yardımcısı İbrahim Yurdakul'un, olayı açığa çıkardığı için tayin edildiği iddialarını da cevaplayan Özhaseki, "Vali yardımcısı kendisine gelen dosya ile ilgili yapılması gerekeni yapıyor. Çünkü suçun içeriği zaten teftiş kurulumuzun da belirlediği gibi rüşvet. O dönemde vali yardımcımızın tayin dönemi olması hasebiyle tayini çıkmıştır. Bunu bu olayla ilişkilendirmek doğru değil." diye konuştu. Özhaseki, o dönemde Kayseri Valisi olan İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Osman Güneş'in İçişleri Bakanlığı müsteşarı olmasının da bu olayla ilişkilendirilemeyeceğini savundu.

SUÇLANAN AVUKAT DA KENDİNİ SAVUNDU

''Benim adli yargıda bir dosyam yok, dokunulmazlığım da yok." diyen Özhaseki, elinde belgesi olanları adliyeye başvurmaya çağırdı. Kılıçdaroğlu'nu ekranda tartışmaya davet ederken de, "Eğer orada bir suçum ispat edilirse istifa etmeye hazırım ancak Kemal Bey söylediklerini ispatlayamazsa istifa etmesini beklemiyorum. Ama Kayseri halkından özür dilemeli.'' şeklinde konuştu. Öte yandan Kılıçdaroğlu'nun, Kayseri'deki yolsuzluk iddiası etrafında ismini zikrettiği Ankara Barosu avukatlarından Yakup Erikel de yazılı bir açıklama yaparak, "Meslek hayatımda ve tüm yaşamımda alnım açık, başım dik.'' dedi. Erikel, gerekli tüm hukuki yolları kullanacağını kaydetti.

'Masum' dediğiniz kişi, adam öldürmeye gidiyordu

Mehmet Özhaseki, Kılıçdaroğ-lu'nun Hamurcu ile ilgili ifadelerine tepki göstererek, "O şahsı öyle bir anlattı ki, içim ezildi, üzüldüm. Ama doğru tespit edilsin. Bu şahsın hakkında kaç tane iddia var? Evrakta sahtecilikte kesin, adam kabul ediyor. Birkaç sene yattıktan sonra çıkıyor, başkasını vurmaya gidiyor, yine itiraf ediyor. Kılıçdaroğlu'na göre çok masum bir adam, sevsinler o masumu. Allah böyle masumlardan korusun." ifadelerini kullandı. Hamurcu'nun polisteki ifadelerinin bir bölümünün kaybolduğu iddiasına da şöyle cevap verdi: "Polis, 26 sayfa ifadesini alıyor, Cumhuriyet savcılığına teslim ediliyor. Bu ifadelerden tek satır bile çıkartılmamış. İfadelerin dosyadan çıkartıldığı iddiaları yalan. Hamurcu, savcılıkta 13 sayfa ifade vermiş. Polise verdiği ifadesiyle savcılık ifadesi çelişkili. Savcılık ifadesi arap saçına dönüşmüş. Rakamlar karışmış, adamlar karışmış, yerler karışmış. Savcı çelişkiyi sorunca (Bu işi başımdaki amirle birlikte yaptım. Ben kendimi kurtarmak için bu senaryoyu yazdım. Kaçtığım zaman benim yanımdaki insanlar dediler ki 'sen eğer tüm yetkilileri ve büyükleri bu olaya karıştırırsan seni kurtarırlar' dedi) diyor. Bu dava, iddia edildiği gibi 6 ay değil 2 yıl sürdü. 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmalarda sanık, dolandırıcılık yapmak suçundan 6 yıl ceza alıyor. Avukatları itiraz ediyor, karar 2 kez temyizde onaylanıyor."

Belgeleri basına dağıttı

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı, Kılıçdaroğlu'nun çok yalan söylediğini iddia ederek, "Kendisi böyle bir politikacı değil ama yönlendiren kargalar var. Olaylar böyle değil. Bizim şikayetimizle ilgili bir olay var, biz başlattık bu konuyu. Kemal Kılıçdaroğlu için dava açacağım, M. Şevki Kulkuloğlu (CHP Kayseri Milletvekili) için dava açacağım. Dokunulmazlıkları var ama dokunulmazlık kalkınca herkes hesabını versin." diye konuştu. Özhaseki'nin konuşmasından sonra gazetecilere Ali Hamurcu ve iddialarla ilgili mahkeme kararları ve ifadelerin bulunduğu dosya dağıtıldı. Bu arada CHP'li Kulkuloğlu da bir basın toplantısı düzenleyerek, Özhaseki'nin 'karga' diye kendisini kastettiğini savundu. Kulkuloğlu, "Şahsıma karşı kullanılan bu çirkin üslubu şiddetle kınıyorum. Kendisine 'hodri meydan' diyorum, istediği televizyonda tartışalım." diye konuştu.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1065328&title=bir-olayda-10-yalan-nasil-soylenir-gorduk&haberSayfa=1
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, CHP'nin politik menfaat umarak büyük bir ciddiyetsizlik içinde Kayseri'deki olayı gündeme getirdiğini belirterek, "Bu büyük bir zayıflıktır, tam bir aymazlıktır. Bir anamuhalefet partisi bu kadar aciz, çaresiz. Bu kadar kurgu bazı olaylarda medet umuyor." dedi.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ndeki yolsuzluk iddialarına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü'nde bir basın toplantısı düzenledi. Konuya ilişkin dosyaları incelediğini dile getiren Atalay, CHP'nin dağıttığı belgeler dışındaki belgeleri de basın mensuplarına verdi. Atalay, gelişmeleri tarih tarih açıkladı. Hacı Ali Hamurcu'nun kendisinin savcılığa gitmediğine dikkat çeken Atalay, Kayresi Büyükşehir Belediyesinin savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Adı geçen şahsın ili terkettiğini anlatan Atalay, şahsın Tekirdağ'da yakalanıp Kayseri'ye getirildiğini ifade etti. İfade sırasında Hamurcu'nun bazı iddiaları üzerine savcılığın bunları dikkate alarak soruşturma başlattığını kaydeden Atalay, savcılığın İçişleri Bakanlığına bir yazı yazdığını belirterek iddialar hakkında inceleme başlatılıp bilgi verilmesini istediğini dile getirdi. Savcılığın konuya ilişkin hemen soruşturma başlattığını vurgulayan Atalay, bakanlığın iddiaları araştırması için Kayseri Valiliğine yazı gönderildiğini söyledi. Vali Vekilinin gönderdiği yazıyı okuyan Atalay, işlem yapılmasının talep edildiğini belirtti. Bakanlığın bu yazıyı Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına ilettiğini aktaran Atalay, arada önemli boşluk dolduran bu belgenin CHP tarafından yayınlanmadığını ifade etti. Bakanlığın bu konuda üzerine düşeni yaptığının altını çizen Atalay, rüşvet iddiasıyla ilgili savcılığın ikinci kez soruşturma yapılmasını istediğini kaydetti. Görevi ihmal, görevi kötüye kullanma konusunda soruşturma yapılmasının bakanlıktan istendiğini dile getiren Atalay, başsavcılığın rüşvet konusunda izin almasına gerek olmadığını belirtti. Anamuhalefet partisi CHP'nin işine gelen kısmını dosyanın bir bütünlüğü içinde aldığını anlatan Atalay, "Böyle bir oyuna başlıyor. Bu çok üzücü, buna tenezzül ediyor. Bunların sanki açıklanmayacağını mı sanıyorlar." dedi.

"GÖREVİNİ YAPANLARA ÇAMUR ATMAK ACINACAK BİR DURUMDUR"

Vali Yardımcısının bazı konuların soyut ve iddialara ilişkin delil olmadığı için soruşturmaya gerek olmadığına karar verildiğini söylediğini aktaran Atalay, ön incelemeye de gerek görülmediğini söyledi. Bakanlığın incelemeleri sonucu bu kararın onaylandığını anlatan Atalay, soruşturmaların kanun çerçevesinde yapıldığını, bu konununda aynı şekilde işlem yapıldığını vurguladı. Cumhuriyet Başsavcılığının da bu kararın yasaya uygun olduğunu belirttiğini aktaran Atalay, itiraza da gerek görmediğini kaydetti. Savcılığın uzun süre yaptığı soruşturma sonucunda Hamurcu'nun iddiaların kendi gösterdiği tanıklar tarafından da yalanlandığının altını çizen Atalay, kovuşturmaya yer olmadığına dair yargının karar verdiğini söyledi. Yargı ve idari soruşturmalar sonucu tamamen soyut olduğu, hiçbir belge ve delile dayanmadığına karar verildiğini anlatan Atalay, o zaman Kayseri Valisi olan ve şuan İçişleri Bakanlığı Müsteşarı olan Osman Güneş'in de isminin zikredildiğini hatırlattı. Valilerin kararname çıktığında hemen yerini değiştirmesine gerek olmadığını dile getiren Atalay, atandığı yere başlamadıkça yeni statülerini de alamadıklarını ifade etti. 4 Aralık 2007 tarihinde Kayseri'deki görevinden ayrıldığını anlatan Atalay, hemen Ankara'da görevine başladığını belirtti.

Bunları Kılıçdaroğlu'nun bilmemesinin mümkün olmadığını vurgulayan Atalay, "Görevini yapanlara çamur atmak acınacak bir durumdur." diye konuştu. Atalay, şöyle devam etti: "Bunları politik menfaat umarak büyük bir ciddiyetsizlik içinde gündeme getirmek üzüyor. Bu büyük bir zayıflıktır, tam bir aymazlıktır. Bir anamuhalefet partisi bu kadar aciz, çaresiz, bu kadar kurgu, bazı olaylarda medet umuyor. Söyleyecek hiçbir şeyi yok, teklifi yok. Yalan yanlış bilgiler getirilmiş, anamuhalefet lideri de çıkıp bunu kullanıyor. Milleti kandırması, istismar etmesi affedilecek bir durum değil. Telaş, tam bir çaresizlik, polemiklerden medet ummadır."

"BELEDİYE AKSİNE SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU"

Hamurcu'nun kendisinin şikayet etmediğini, aksine belediyenin suç duyurusunda bulunduğunu, bunu söylememenin de yalancılık olduğunu vurgulayan Atalay, savcılık ve bakanlığın üzerine düşen görevi yaptığının altını çizdi.

Bakanlığa ihbar edilen ve şikayetlerin dikkate alınmaması, işleme konulmamasının söz konusu olmadığını vurgulayan Atalay, "Söz konusu olay hakkında da daha önceki olaylardaki gibi uygulama yapılmıştır. Siyasi kimliklere göre davranılmaz. Yasalar herkese aynı şekilde uygulanır. Dönemimizde en çok mücadele ettiğimiz organize suçlar ve çetelerdir. Bu konularda bizim hiç müsamamız yoktur. Görevden aldığım belediye başkanları içinde en çok AK Parti'lidir. Yaklaşık 35 belediye başkanı görevden alındı, bunların çoğunluğu AK Partilidir. Gerçekler bile bile saptırılmakta, görevini yapanlara çamur atılmaktadır. Milletimiz ibretle izlemektedir." şeklinde konuştu. Soruşturma kapsamında gözaltına alınanların sayısının 17 değil 50 kişi olduğunu açıklayan Atalay, en yakınları dahi olsa yanlışlık yapan olursa önce kendilerinin bunu bildireceğini vurguladı. Herşeyin şeffaf olduğunu anlatan Atalay, AK Parti hükumetinin en önemli hususlardan birisinin şeffaflık olduğunu belirtti. Türkiye'nin böyle bir muhalefeti hak etmediğini dile getiren Atalay, bu durumun kendilerini üzdüğünü ve herkesi üzmesi gerektiğini kaydetti. Türkiye'nin büyüdüğünü eski Türkiye olmadığını ifade eden Atalay, Kılıçdaroğlu'nu memleketin geleceğinin ilgilendirmediğini savundu.

Hamurcu'nun ifadesinin çıkarıldığı iddiasına ilişkin bir soruya Atalay, değişiklik tarihlerinde üç defa ifadesi alındığını, yazılı sayfa sayısının değiştiğini, onun için farklı olduğunu ve dosyada bunların mevcut olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığa gelişine ilişkin söylediklerine ilişkin bir soruya da Atalay, "Başbakan 'yine çaktın' dedi ya. Onun açılımı, öyle kabul edin." dedi. Gazetelerde yer alan tarihle ilgili Atalay, tarihin 04.12 olduğunu ve daktilo yanlışlığı olduğunu belirtti. Bakanlıktan çıkan evrakta kendi onayı olduğunda onun geçerli olacağını dile getiren Atalay, onun savcılığa gönderildiğini ifade etti.

Silahlanmaya ilişkin tasarı konusunda ise Atalay, "Sonuçlanmış taslak, tasarı yoktur. Çalışmalar devam ediyor. Alt komisyondan komisyona sunulan bir taslak olmadı. 18 yaşa iniyor, bunların hepsi yanlış. Meclise gönderilen hükumet tasarısına lütfen bakın. Oradan hükumet olarak neleri öngördüğümüzü göreceksiniz." diye konuştu.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1065571&title=chpnin-aciklamadigi-belgeleri-acikliyorum&haberSayfa=0
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Bütçe görüşmelerinden önce medyaya haber salındı, "Yer yerinden oynayacak!" denildi. CHP'li vekiller tarafından Meclis koridorlarında gazetecilere, "Bekleyin, görün!" nevinden açıklamalar yapıldı. Nitekim 'son dakika' haberlerine pek düşkün bazı internet sitelerinde, "Kılıçdaroğlu kırmızı dosyayla geldi..." anonsları yapıldı. Bazı meslektaşlarımızın büyük bir umut bağladığı 'kırmızı dosya' merak konusu oldu.

Kılıçdaroğlu, Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nde yolsuzluk yapıldığını iddia ediyordu. Kemal Bey var gücüyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yükleniyor, "Rüşveti toplayan Hacı Ali Hamurcu şimdi nerede?" diyordu.

Başbakan Erdoğan, "Hacı Ali Hamurcu şimdi hapishanede, 6 sene ceza aldı. Üstelik o soruşturma Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'nin ihbarı üzerine başladı." deyiverdi. Kırmızı dosya bir anda kıpkırmızı bir balona dönüşüverdi. Belli ki CHP'liler dağa taşa haber yetiştirip kırmızı dosya propagandası yaparken AK Parti dersine çalışmış, hazırlıklı gelmişti.

Nitekim Başbakan, Kılıçdaroğlu'nun tüm iddialarını somut bilgilerle bertaraf etti. Mesela ne diyordu Kemal Bey: "26 sayfalık şikâyet tutanağından 10 sayfa ortada yok." Meselenin hiç de öyle olmadığı, suçlamaların çeşidine göre evrakın tasnif edildiği ve tutanağın tamamının işleme konduğu ispatlandı.

Hacı Ali Hamurcu adındaki bir belediye çalışanı Özhaseki'nin şikâyeti üzerine rüşvet suçlamasıyla aranıyor. Ancak Hamurcu, bu olayı öğrenir öğrenmez kaçıyor. Polis tarafından yakalandıktan sonraki savcılık ifadesinde rüşvet kapsamında pek çok ismi bildiriyor. 9 ay süren soruşturmada 50 kişinin (Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı dahil) ifadesi alınıyor. Detaylı incelemeler sonunda Hamurcu yalan söylediğini, böyle söylemesi için avukatının kendisine telkinde bulunduğunu itiraf ediyor.

Kılıçdaroğlu, "Hamurcu nerede?" derken, "Silivri Cezaevi'nde bu adamın ne işi var?" demeye getiriyor. Ancak anlaşılıyor ki adam Ergenekon davasında yargılanan bazı kişilerin telkiniyle Kaya Paşakay'ı (Mason Üstadı) öldürmeye teşebbüs etmiş. 2 yıl Kayseri Cezaevi'nde yatıp, bir haftalık izin kullanan Hamurcu, adamı tam vuracakken yakalanınca, Silivri Cezaevi'ne gönderilmiş. Gitti 'kırmızı dosya'!

'Kırmızı dosya'da bir de 10 trilyonluk senet iddiası var. Güya avukat Yusuf Erikel, Belediye Başkanı'na şantaj yapınca Başkan bu senedi imzalayıp adama vererek susmasını sağlamış. Oysa ortaya çıkan gerçek şu: Hamurcu'ya Mason Üstadı'nı öldürmeyi telkin etmek ve Ergenekon soruşturması kapsamında suçlanan Erikel'in ofisinde bulunan senedin üzerindeki imza kriminolojik incelemelere tabi tutulmuş ve Özhaseki'ye ait olmadığı net bir şekilde anlaşılmış. Dahası var; senede imzayı Yusuf Erikel'in attığı tespit edilmiş; hatta senedin de Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un talimatıyla hazırlandığı ifadelerde yer almış.

Manzara böyle olunca Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı, Kılıçdaroğlu'na "Aslında dünkü olay belki de Guinness kitabına girmeye aday bir olay. Bir olayda 10 yalan nasıl söylenir, nasıl iftira atılır..." diyor. Gerçekten de tablo böyle. Görünen o ki, birileri CHP Genel Başkanı'nı ya fena halde işletmiş veya Genel Başkan acele edip kendini mahçup edecek bir işin içinde bulmuş...

Yolsuzlukla mücadele hem iktidarın, hem muhalefetin görevidir. Hatta ortaklaşa yapılacak çalışmalarla her türlü yolsuzluğun üzerine gidilmelidir. Bu kadar büyük ve gelişme çizgisinde yürüyen bir ülkede bazı yanlışlar yapılabilir. Bazı haramzadeler kendilerine menfaat temin etmek için devletin imkânlarından yararlanmak isteyebilir. Böyle bir durum ortaya çıktığında adamın kim olduğuna, hangi partiye yakınlık duyduğuna bakmaksızın hukukî süreç işletilmelidir. Bu yolu açmak iktidarın da, muhalefetin de vazifesidir. Ancak meselenin aslını faslını tam araştırmadan ortaya atılmak, iddia sahiplerinin imajını yerle bir eder. Kırmızı dosya operasyonu aynen böyle olmuştur. Twitter üzerinden yazılan hırçın mesajlar CHP'nin düştüğü kötü durumu kurtarmaz; tam aksine kırk elle yumruk atmaya benzer. Dosya fos çıktı, sahiplerinin yüzünü kızarttı. Doğru çıksaydı ne yapılmalıydı? Herkes kendi payına düşen sorumluluğu ortaya koymalı ve kamuoyuna ortak bir mesaj verilmeliydi: Bu ülkede yolsuzluk yapanın saklanacak yeri yurdu kalmamıştır; böyle biline...

e.dumanli@zaman.com.tr
http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1065875&title=kirmizi-dosya-operasyonu
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

10 trilyonluk senedin sırrı çözüldü, Şamil Tayyar, Star Gazetesi

Gazeteport internet sitesi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile ilgili kavganın nirengi noktası olan 10 trilyon liralık senedin tahsil edildiğini, avukat Yusuf Erikel'in de yüzde 25'lik payını bu paradan tahsil ettiğini bildirdi.

Bu haber, dün Milliyet başta olmak üzere bazı gazetelerde birinci sayfadan verildi. Beyaz TV'deki program partnerim Fikri Sağlar ile programa bağlanan CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu da aynı iddiayı dile getirdi.

Bu iddia çok vahimdir. Eğer böyleyse Kayseri defterinin yeniden açılması gerekir. Çünkü yolsuzluk iddialarının örtbas edilmesi için Başkan Mehmet Özhaseki ve genel sekreterinin imzaladığı söylenen senedin tahsili, üzerine gidilirse yolsuzluk iddiasına gerçeklik kazandırabilir.

Dün Özhaseki ile görüştüm, kesinlikle böyle bir tahsilatın olmadığını açıkladı: "Eğer senedi tahsil etmişlerse, parayı vermişsek neden senedi almamışız? Senet neden onlarda kaldı? Kişisel olarak istesem bile böyle bir parayı ödemem mümkün değil. Belediye imkanlarıyla ödenmişse kayıtlardan hemen çıkar, gizlenmesi asla mümkün değildir."

Senedin düzmece olduğunu ve Ergenekon'un komplosuyla karşı karşıya bulunduğunu anlatan Özhaseki, senetle ilgili emniyet kriminal tarafından hazırlanan raporda "Yusuf Erikel'in elinin ürünü" ifadesinin olduğunu açıkladı.

Bu gelişme, iddialara yeni bir boyut kazandırdı, kriminal rapora göre, 10 trilyon liralık senet, Ergenekon sanığı Yusuf Erikel tarafından hazırlandı. Yine başkana göre, senetle ilgili kendisine şantaj yapanlar Ergenekon'un tutuklu sanıkları Yusuf Erikel ile emekli asker Durmuş Ali Özoğlu...

CHP'nin iddialarına dayanak yaptığı belgede sahtecilik suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırılmış Hacı Ali Hamurcu'nun Ergenekon soruşturma sürecinde gözaltına alındığında verdiği ifadeyi de ciddiye alırsak işin rengi hayli değişiyor.

Ne demişti Hamurcu? Aynen şöyle: "Senet Yusuf Erikel ve Hurşit Tolon tarafından dolduruldu!" Bu iddiayı, hem Erikel (doğrudan) hem Tolon (avukatı aracılığıyla) yalanladı. Ancak, senetle ilgili emniyet kriminalin raporu, Erikel'i zora sokacak gibi gözüküyor. Zira senedin Erikel tarafından doldurulduğu iddiasını teyit ediyor.

Erikel öfkeli, avukat olarak bir süre savunduğu müvekkili Hamurcu için "şizofrenik vaka" diyor. CHP'nin Kayseri'yle ilgili tüm iddiaları ise Hamurcu'nun ifadeleri üzerine dayanıyor. Haliyle akla şu soru geliyor: Hamurcu'nun hangi iddiası doğru?

Başkan Özhaseki'nin yorumu şöyle: "Bana senetle ilgili şantaj yapanlar arasında Yusuf Erikel ile Ali Durmuş Özoğlu var. İkisi de Ergenekon sanığı. Hacı Ali Hamurcu'nin ifadeleri de ortada. Kriminal rapora göre senedin Erikel tarafından doldurulduğu ortaya çıktı. Bunların üzerine gidilirse Ergenekon'un Kayseri'de nasıl bir komplo planladığı ortaya çıkacaktır."
Kemal Kılıçdaroğlu da bu konuda açıklama yaparsa iyi olur. Hacı Ali Hamurcu'nun belediyeyle ilgili tüm iddialarına dört elle sarılırken, Ergenekon soruşturmasındaki ifadelerini neden görmezlikten geliyorsunuz? Dersimli Kemal olarak neden Ergenekon'un üzerine gitmiyorsunuz?

Sakın ha, "Benim adım Kemal" demeyin...

Dosya:http://91.93.103.35/icerik/101224-010039-sam.jpg
http://www.stargazete.com/gazete/yazar/samil-tayyar/10-trilyonluk-senedin-sirri-cozuldu-318356.htm
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Kılıçdaroğlu'nun tazminatı öğrencilere sucuk oldu



CİHAN

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan kazandığı tazminatla bu kez Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde bin öğrenciye sucuk dağıttı.

Geçtiğimiz günlerde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde düzenlenen bir söyleşide öğrencilerle deneyimlerini paylaşan Başkan Özhaseki, öğrencilerden gelen sucuk talebini geri çevirmedi. Öğrencilere verdiği sözü tutan Başkan Özhaseki, fakültede eğitim alan bin öğrenciye sucuk dağıttı.

Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan stanttan sucuk alan öğrenciler, Başkan Özhaseki'nin kendilere verdiği sözü yerine getirdiğine dikkat çekerek teşekkürlerini iletti. Başkan Özhaseki'nin Kayseri'ye çok güzel hizmetler yaptığını belirten öğrenciler, Kılıçdaroğlu'ndan kazanılan tazminatla alınan sucuklardan kendilerine de dağıtılmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi. Yurt dışından gelen bazı öğrenciler ise Başkan Özhaseki sayesinde ilk kez sucuk yiyeceklerini kaydetti.

http://www.zaman.com.tr/gundem/kilicdaroglunun-tazminati-ogrencilere-sucuk-oldu/2032500.html



Kayseri Belediye Başkanı Kılıçdaroğlu'ndan kazandığı tazminatlarla sucuk dağıttı



Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve 2 CHP milletvekiline açtığı 13 tazminat davasından kazandığı 80 bin TL'nin ilk peşinatıyla Kayserililere 3.5 ton sucuk dağıttı.

Birer kiloluk paketlerin üzerinde, neden sucuk dağıtıldığını anlatan etiketler yapıştırıldı.

Büyükşehir Belediye başkanı Mehmet Özhaseki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri milletvekili Sevki Kulkuloğlu ve Konya Milletvekili Atilla Kart'tan kazandığı 80 bin TL'nin ilk taksidi 20 bin TL ile 15 aşevinden ekmek alan 2 bin ve yemek alan bin 500 olmak üzere toplam 3 bin 500 aileye paketlenmiş birer kilo sucuk dağıttı. Kocasinan ilçesi Yenişehir Mahallesi'nde bulunan Sami Boydak Aşevi önünde, bir kamyon dolusu sucuk paketi önünde konuşan Büyükşehir Belediye başkanı Mehmet Özhaseki şunları söyledi:

"Hatırlanacağı üzere bundan 2 yıl önce bütçe görüşmelerinde ana muhalefet partisi genel başkanı hiç ummadığımız bir şekilde Kayseri'den söz ederek, olayı tersinden çarpıttı. Buna karşı biz de belgeler yayınlamamıza rağmen suçlamalarını sürdürdü. Kılıçdaroğlu'na tongaya bastığını ve kendisine kılavuzluk edenlerin yalan söylediğini defalarca anlatmamıza karşılık, Kemal bey suçlamaları sürdürerek yanıltıldı. Seçim meydanlarında, siyasi konuşmalarda, çıktığı tv programlarında Kayseri'nin adını vererek, haksızca bizleri suçladı. 2 katlı binaları 10 katlı yapıp, belediyemizle ilgili olarak akla hayale gelmeyen sözleri söylediler. Bunun üzerine dosyalar yeniden açıldı. Savcılar 9- 10 ay boyunca incelemelerini sürdürüp, 'yolsuzluk, arsızlık ve hukuksuzluk yok' kararı verdiler. İddia edilen olayların aslı esasının olmadığı ortaya çıktı. Hukuk yoluyla CHP'den, CHP genel başkanından, milletvekilleri Şevki Kulkuloğlu ve Atilla Kart aleyhine açtığımız tazminat davalarını kazandık. 80 bin TL tutarındaki tazminatın ilk taksidi olan 20 bin TL'yi peşin olarak aldık. 3.5 ton sucuğun bir bölümünü peşin, kalanını veresiye alıp, Kayseri halkına sucuk yediriyoruz. Keyifliyiz. Umarım CHP'liler bir daha böyle iftira etmezler. Bu onlara bir ders olur."'

SUCUK PAKETLERİNİN ÜZERİNE DE YAZDIRDI

3 bin 500 aileye dağıtılan, 'Afiyet olsun. Mehmet Özhaseki. Büyükşehir Belediye Başkanı' yazılı 1'er kiloluk sucuk paketlerinin üzerindeki Büyükşehir Belediyesi amblemli etikette şunlar yer aldı:

"Değerli hemşehrilerim, sizlerin de hatırlayacağı gibi bir müddet önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Belediyemiz ve şahsım hakkında bir takım iftiralarda bulunmuştu. Aradan geçen zaman zarfında hukuki süreç tamamlandı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun bütün söylediklerinin yalan ve iftira olduğu kesinleşti. Bu yalan ve iftiralara karşı açmış olduğumuz bir çok maddi ve manevi tazminat davalarını kazanıyoruz. Aldığımız paralarla binlerce sucuk paketi yaptırıp sizlerle paylaşıyoruz. Umarımız bu onlara ders olur. Bir daha kimseye iftira etmezler."

Sucuk yüklü kamyon, Sami Boydak Aşevinden sonra diğer aşevlerine giderek, yardıma muhtaç ailelere verilmek üzere sucuk paketlerini indirdi.

http://www.haber7.com/ic-politika/haber/962645-kilicdaroglundan-35-tonluk-sucuk-partisi



Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na sucuk teşekkürü



TBMM Genel Kurulu'nda 2013 Yılı Bütçesi görüşmelerinde konuşan Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Klılçdaroğu'na Kayseri'de 3 bin 500 aileye dağıtılan sucukla vurdu.

Başbakan Erdoğan, ''Bugün Kayseri'de başkanımız tarafından son derece anlamlı bir etkinlik gerçekleştirdi. Kayseri'de 3 bin 500 aileye sucuğu ücretsiz olarak dağıttı. Yani yoksul ailelere  toplamda 3 buçuk ton dağıtılmış oldu. Zira dağıtılan 3 buçuk ton sucuk için Kılıçdaroğlu'na şükranlarımı arz ediyorum. Sadece ona değil, ona Kayseri'yle ilgili yalan yanlış bilgileri veren arkadaşlara şükranlarımı sunuyorum. Bu sucuklar devlet tarafından değil Kılıçdaroğlu'nun iftiraları sayesinde bizzat onun tazminatıyla finanse edilmiş oldu. O zaman yolsuzluk ithamında bulundu. 15 dakika sonra gittik kendisine bunun yalan olduğunu söyledik. Bizi dinlemedi. Ama noldu 75 bin TL tazminatı büyükşehir başkanımıza ödedi. Hem de kuzu kuzu ödedi. Yolsuzluk çirkindir, kul hakkıdır ve haramdır. Ancak yolsuzluk ne kadar çirkinse belgesiz şekilde konuşmak da o kadar çirkin, haksız ve insanlık dışıdır'' dedi.

http://www.haber7.com/siyaset/haber/963005-erdogandan-kilicdarogluna-sucuk-tesekkuru
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.