Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

26 Nisan 2024, 15:40:15

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 106
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 95
Total: 95

Mahkeme, kâr ettiği halde işçi çıkaran Oyak Renault'yu haksız buldu

Başlatan kilimanjaro, 17 Temmuz 2009, 09:10:12

« önceki - sonraki »

kilimanjaro

Oyak Renault'nun ekonomik krizi gerekçe göstererek Bursa fabrikasından işten çıkardığı işçiler, haklarını yargıda arıyor. Mahkemenin atadığı bilirkişi, kriz gerekçesiyle 150 kişinin işten çıkarıldığı dönemde fabrikanın kâr ettiğini belirleyince 23 işçi işe iade davasını kazandı.

Bursa 2. İş Mahkemesi'nde görülen davada 23 işçi, davayı kazanmanın mutluluğunu yaşarken Renault, kararı temyiz için Yargıtay'a gönderdi.

Yargıtay'ın daha önce başka bir işten çıkarma olayı üzerine verdiği, "Kriz işten çıkarma bahanesi değil" kararının bu dava için de emsal olması bekleniyor. Mahkemenin verdiği kararla işe dönmek isteyen mağdur işçiler, "Mahkeme işçilerin işe iadelerine karar verdi. Renault bizi ya yeniden işe başlatacak ya da 8-12 maaş arası 'kötü niyet tazminatı' olarak bize ödeme yapacak. Renault'nun temyiz başvurusunun bir an önce sonuçlanmasını bekliyoruz." şeklinde düşüncelerini dile getirdiler.

Oyak Renault'da 18 yıl çalıştıktan sonra kriz dolayısıyla işten çıkarılan Maksut Kırgöz (39), işlerini geri istediklerini belirtti. Kırgöz, gruplar halinde işten çıkarılanlar olarak yargıya başvurduklarını ifade ederek, "Davayı 23 arkadaş olarak kazandık, diğer 24 arkadaşımız için de mahkeme kararını 13 Ağustos'ta verecek. Bizler 29 Aralık 2008'de kriz bahane edilerek 150 kişi kadar işten atıldık. Biz de 30 gün içinde işe iade davası açtık. Ben 18 yaşında askerden önce burada işbaşı yaptım. Krizi bahane göstererek işten atıldım. İş için müracaatta bulunuyorum ancak 19 ile 29 yaş arasında işçi alıyorlar, bizi yaştan dolayı kimse almıyor. İş de bulamıyoruz. Mahkeme işe iademizi kararlaştırdı. Umutla işimize dönmeyi, üretmeyi bekliyoruz." diye konuştu.

Mahkemenin verdiği kararla işe dönmek isteyen Tevsik Koyun ise fabrikanın 'kriz' gerekçesinin daha önce yargıdan döndüğünü, bunun üzerine fabrikanın işçileri hangi sebep doğrultusunda attıklarının açıklanması gerektiğini vurguladı.

Yargıtay'da aynı görüşte

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Nisan 2009'da karara bağladığı davada, bilirkişi tarafından "satışları azalmasına rağmen kârlılığını artırdığı'' belirlenen bir işletmenin, "iş daralması ve ekonomik gerekçelerle" çıkardığı işçinin işe iadesine karar vermişti. İş sözleşmesinin işveren tarafından geçerli sebep olmadan ve sendikal faaliyetlerinden dolayı feshedildiğini belirten bir işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesi talebiyle iş mahkemesinde dava açmıştı. İşveren vekili, mahkemeye sunduğu savunmada, işçinin iş sözleşmesinin, işyerinde "iş daralması ve ekonomik nedenlerle feshedildiğini, feshin işletme ve işyeri gereklerinden kaynaklandığını, davanın reddi gerektiğini'' ifade etmişti.

Yerel mahkeme, "işverenin imal ettiği zincir imalatında sipariş azalması yaşandığı, üretim faaliyeti nedeniyle işverenin zarar ettiği ve yeni işçi alımı yapmadığı, fazla mesaileri kaldırdığı, işçi çıkarmada sendikal sebebin kanıtlanamadığı, iş daralması ve ekonomik nedenlerle oluşan işgücü fazlalığının işten çıkarmayı geçerli nedene dayandırdığı'' görüşüyle davanın reddine karar vermişti. Dosya daha sonra Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'ne geldi. Yargıtay kararında, "Davalı işveren, istihdamı engelleyen sebebi kanıtlamış değildir. Kaldı ki davalı işveren istihdam fazlalığı ile feshin kaçınılmaz olduğunu da ispat edememiştir. Feshin geçerli sebebe dayanmadığı sabittir. Davalı işyerinde halen çalışan sendika üyesi işçiler bulunması ve somut olarak sendikal nedenin davacı tarafından kanıtlanamaması karşısında, davacının sendikal sebep iddiası yerinde görülmemiştir." denildi.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=870243&title=mahkeme-kâr-ettigi-halde-isci-cikaran-renaultyu-haksiz-buldu
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Başörtülülerin Renault'nun kooperatifine bile girmesi yasak

Bursa'daki Renault fabrikasının yönetimi, çalışanların alışveriş yaptığı kooperatife başörtülülerin girmesini yasakladı.

Bir işçinin eşi, anne ve babasıyla birlikte alışverişe gitmesi üzerine alınan tuhaf karar, çalışanlar arasında huzursuzluğa sebep oldu. Yasağa gerekçe sunamayan Oyak Renault yönetimi, 'tüzel kişilik' dediği kooperatifi adres gösteriyor. Kooperatif yetkilileri ise yasağın sebebinin 'tadilat' olduğunu ileri sürüyor. Aralık 2008'de krizi bahane edip 150 kişinin işine son veren fabrikanın çalışanları, namaz kılanlara baskı yapıldığını belirtiyor.
Oyak 1961 yılında TSK'da çalışan subay, astsubay ve diğer memurların maaşlarından yüzde 10 kesintiler yapılarak kurulmuş bir yardımlaşma sandığı. Geçen zaman içerisinde güçlenen Oyak, 1969 yılında Yapı Kredi Bankası ortaklığı ile Renault fabrikasını kurdu. 1971'de ise ilk otomobil üretildi. Renault'nun Bursa'daki kaporta-montaj ve mekanik şasi fabrikasının yüzde 51'i Oyak'a, yüzde 49'u ise Renault SA'ya ait. Oyak-Renault Otomobil Fabrikası'nın içinde çalışanların alışveriş yaptığı bir tüketim kooperatifi yer alıyor.

Oyak-Renault'daki başörtüsü yasağı 27 Şubat'ta bir çalışanın, eşi, annesi ve babasıyla birlikte kooperatife alışverişe gitmek istemesiyle başladı. Kapıdaki görevliler çalışan işçi ile başı açık eşini içeri aldı. Ancak başörtülü annesi ile babasının girmesine izin vermedi. Yaşlı çifti yağmur altında bekçi kulübesinin önünde bekleten görevliler, talimatın yönetimden geldiğini bildirdi. Çalışanların, durumu, bağlı bulundukları Türk Metal yetkililerine bildirmeleri de çözüm olmadı. Sendika yetkililerinden "Bu yönetimin kararı, yapacak bir şey yok." cevabını alan işçiler, insan kaynakları biriminden gönderilen elektronik posta ile ikinci şoku yaşadı. Çalışanların eşleri ile yakınlarının hafta sonlarında alışveriş için kooperatife girmesinin yasaklandığının altı çizilen e-posta'da, üstü kapalı işten atma tehdidinde bulunuldu.

Renault, Aralık 2008'de 'ekonomik kriz' gerekçesiyle 150 çalışanını işten çıkarmıştı. Bu insanların büyük bölümünün namaz kılması ve eşlerinin başörtülü olması dikkat çekmişti. Şirket aleyhine dava açan çalışanlar haklı bulan mahkemeler 'işe dönme' yönünde karar verdi. Renault çalışanları aynı baskının devam ettiğini söylüyor. Fabrikada bir dönem mescidin kapısında nöbetçi bile bulunduğunu söyleyen çalışanlar, namaz kılanların adım adım takip edildiğini ve 'ihtar' verildiğini söylüyor. Kooperatife girişlerde uygulanmaya başlanan başörtüsü yasağını 'insanlık dışı' olarak nitelendiren çalışanlar durumun düzeltilmesini istiyor.

Yasağın gerekçesini sorduğumuz Oyak Renault yönetimi topu 'tüzel kişilik' olarak nitelendirdiği kooperatif yönetimine attı. Kooperatif yönetimi ise 'tadilat' sebebiyle böyle bir kararın alındığını ileri sürdü. Kooperatif yönetim kurulu adına yapılan açıklamada şöyle denildi: "Oyak-Renault Tüketim Kooperatifi, şirket çalışanları tarafından, üyelerinin günlük alışveriş ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuş bağımsız tüzel bir kişiliktir. Çalışanlardan gelen, gelişen taleplere cevap verebilmek için bulunduğu binada yeni düzenlemeler ve tadilatlar yapılacaktır. Bu düzenleme ve tadilatların hafta sonlarında yapılabilmesine imkân tanımak amacıyla, bu süreçte hafta sonları kooperatiften alışveriş yapılamayacaktır."

ENİS ÖZNÜK
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=962463&title=basortululerin-renaultnun-kooperatifine-bile-girmesi-yasak
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

CHP'den Anayasa Mahkemesi'ne en hızlı dosya taşıma yarışması düzenleyen, İstanbul Barosu'na Hitler'in akıl hocası ve Nazi hukukçusu Carl Schmitt adına çelenk gönderen Genç Siviller, ilginç protestolarına bir yenisini daha ekledi.

Sokağı tiyatro sahnesine çeviren eylemin adresi Bursa'ydı. Sivil örgüt, çalışanların başörtülü eşlerinin sosyal tesislere girmesini yasaklayan Renault'yu protesto etti. Bursa'daki kaporta-montaj ve mekanik şasi fabrikasının önüne eski model bir araba konuldu. Başörtülü bir vatandaş, araca binmek için çok uğraştı ancak başarılı olamadı. Otomobil için "Kontağı çevirmeden başörtünüzü çıkarın" gibi cümlelerin yer aldığı kullanma kılavuzu hazırlayan Genç Siviller, şirkete ise şu çağrıyı yaptı: "Ailesinde başörtülü olana araba satmayın, talimatı vermenizi bekliyoruz."

Renault'nun matruşkaya benzetildiği Bursa'daki eylemde hazırlanan kullanma kılavuzu şöyle izah edildi: "Yasakçı zihniyetin içinden Oyak, Oyak'ın içinden Renault diye birbirinin içinden çıkıp 'CE' 'EEEE' yapan matruşkalar, başörtüsü ayrımcılığını yayıldıkları her alanda hissettiriyorlar. Reklamın iyisi kötüsü olmaz bilirsiniz. Yoksa bu başı açık-başı kapalı muhabbeti piyasaya yeni çıkacak olan üstü açık spor arabanın reklamı mı? Yok, değilse Oyak Renault'nun daha samimi davranıp, ürettiği araçların kullanım talimatına kılık kıyafet prosedürü eklemesini, satış bayilerine, 'Ailesinde başörtülü olana araba satmayınız' talimatı vermesini bekliyoruz. Hadi iyisiniz, kullanma kılavuzunu biz hazırladık."

Genç Siviller adına açıklama yapan Murat Fırat, amaçlarının toplumun dikkatini yasakçı zihniyete çekmek olduğunu söyledi. Fırat şöyle konuştu: "Renault'nun yaptığı bu yasaklayıcı zihniyeti kınıyoruz. Onların 'adreslerinin değiştiğini, alıştığımız hizmetin hâlâ değişmediğini' hâlâ başörtülü arkadaşlara bu yasakları uyguladıklarını görmekteyiz. Onların bu saçma düşüncelerini ciddiye almıyoruz. Herkesin başörtüsü olmadan da Renault fabrikalarına rahatlıkla girebilmelerini istiyoruz."

Renault'nun Bursa'daki fabrikasındaki başörtüsü yasağı, 27 Şubat'ta bir çalışanın, başörtülü annesiyle kooperatife alışverişe gitmek istemesiyle ortaya çıktı. Kapıdaki görevliler çalışan işçi ile başı açık eşini içeri almış, başörtülü annesi ile babasının girmesine izin vermemişti. Yaşlı çifti yağmur altında bekçi kulübesinin önünde bekleten görevliler, talimatın yönetimden geldiğini bildirdi. Yasağa gerekçe gösteremeyen Oyak Renault yönetimi, kooperatifi adres göstermişti. Aralık 2008'de krizi bahane edip 150 kişinin işine son veren fabrikanın namaz kılan çalışanlara baskı yaptığı da iddia edilmişti. Oyak-Renault'da yaşanan insan hakları ihlalinin 17 Mart'ta Zaman'da yayınlanmasının ardından sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar olaya tepki göstermişti. Mazlum-Der ise Renault'yu devlet erkânına ve şirketin Fransa'daki merkezine şikâyet etti.

Akrabanız da örtülü olmamalı

Genç Siviller tarafından hazırlanan Renault'yu kullanma kılavuzu şöyle:

Aracın anahtarını kapıya sokunuz.

Kapısını açınız.

Şoför mahalline oturunuz.

Emniyet kemerini takınız.

Dikiz aynasından kendinizi dikizleyiniz ve kılık kıyafetinizi iyice süzünüz.

Başörtünüzü çıkartınız (Kadınlar için).

Debriyaja basınız.

Anahtarı kontak deliğine sokunuz ve çeviriniz.

Bu sırada gaza basınız.

Eğer arabanız çalışmıyorsa üzerinizde eşarp, fular gibi başörtüsü benzeri bir aksesuar kalmış olabilir. Onları çıkarıp tekrar deneyiniz.

Eğer arabanız çalışmayı ısrarla reddediyorsa, aile bireyleriniz veya akrabalarınızdan biri başörtülü olabilir. Bu durumda size en yakın nüfus müdürlüğünü arayabilirsiniz.

Eğer kılavuzdaki şartları sağlamadığınız halde arabanız çalışmışsa bizi arayın.

Mutlaka bir yanlışlık olmalı. ZAMAN

ENİS ÖZNÜK, ADEM ELİTOK-BURSA
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=974366&title=genc-sivillerden-renault-eylemi-kontagi-cevirmeden-once-basortunuzu-aciniz
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.