Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

27 Nisan 2024, 04:37:22

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 105
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 69
Total: 69

Türk Ceza Kanunu'yla ilgili bazı tespitlerim doğru mudur?

Başlatan Öğrenci Serdar, 29 Ocak 2011, 15:22:11

« önceki - sonraki »

Öğrenci Serdar

İyi akşamlar bazı tespitlerim var doğruluğunu veya yanlış taraflarını onaylayabilirseniz çok memnun olurum

1-) 1 Yıl ve daha azı cezalar paraya çevrilebiliniyor mu ve bu paraya çevirme olayı illa hakim kararı ile mi olur yani 6 ay hapis alan kişi yi hakim isterse 6 ay için paraya çevirmeden hapse gönderebilir mi?

2-) 2 yıl ve daha aşağı cezalarda kişinin cezası ertelenebilinir mi ve bunda da yine hakim in onayı olması şartmıdır yoksa suçlunun talebi ile olabilir mi ? Ayrıca Ertelenen suç için suçlu ne kadar süre ile ne gibi olaylar veya suçlar işlememeli ki ertelenen suçu tekrar önüne gelmesin?

3-) Mahkeme hakimi suçlunun cezasını isterse iyi halden 1/6 oranında düşürme yetkisine sahip midir?

4-) Kendisi bilinçli olarak alkol almış ve sarhoş halde suç işleyen kişinin cezasında sarhoş olması onun alacağı cezada indirim hakkı tanır mı?

5-) Suçluyu kayırmak yerini bildirmemek saklanmasına yardım etmek fiillerini işleyen eğer suçlunun altsoy ve üstsoy olan 1.derece akrabaları ise hiçbir şekilde cezası yok mudur? ve sadece 18 yaşından küçük suçluları saklama için mi geçerlidir

6-) Nefsi müdafa durumundan bir fiile karşılık yapılan fiilinde aynı nitelikte olması koşulu ile nefsi müdafadan dolayı cezasız olacağı doğrumudur (örneğin bıçakla saldıran birine yine bıçakla karşılık verip onu öldürmek)
Ayrıca nefsi müdafa olayı sadece kendisine değil mağdur olan başka birini korumak maksadıyla işlenecek suçlar içinde olabilinir mi? (örneğin bir esnafın birini bıçakla öldürmek isteyen birine mağduru korumak için karşı koyulması neticesinde bıçaklı saldırgana aynı nitelikle yani dükkanından aldığı bıçakla karşılık verilerek etkisiz hale getirmesinde de nefsi müdafa olabilir mi yani illa bize değilde başka mağdurları koruma maksadı ile yapılan fiiller içinde uygulanabilinir mi?)

Saygılar

Avukat

Merhabalar. Türk Ceza Kanunu'nun 49 ve 50. maddeleri 1. ve 2. sorularınızın cevabını içeriyor:

    Süreli hapis cezası
   
    Madde 49 - (1) Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hallerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz.
   
    (2) Hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır.


    Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar
   
    Madde 50 - (1) Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;
   
    a) Adlî para cezasına,
   
    b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,
   
    c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye,
   
    d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya,
   
    e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,
   
    f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya,
   
    Çevrilebilir.
   
    (2) Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez.
   
    (3) Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.
   
    (4) Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı halinde, birinci fıkranın (a) bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir halinde uygulanmaz.
   
    (5) Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir.
   
    (6) Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhal infaz edilir. Bu durumda, beşinci fıkra hükmü uygulanmaz. (1)
   
    (7) Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi durumunda, hükmü veren mahkemece tedbir değiştirilir.



Alıntı Yap3-) Mahkeme hakimi suçlunun cezasını isterse iyi halden 1/6 oranında düşürme yetkisine sahip midir?

Türk Ceza Kanunu'nun 61 ve 62. maddeleri 3. sorunuzun cevabını içeriyor:

    Cezanın belirlenmesi
   
    MADDE 61. - (1) Hakim, somut olayda;
   
    a) Suçun işleniş biçimini,
   
    b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,
   
    c) Suçun işlendiği zaman ve yeri,
   
    d) Suçun konusunun önem ve değerini,
   
    e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,
   
    f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,
   
    g) Failin güttüğü amaç ve saiki,
   
    Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.
   
    (2) Suçun olası kastla ya da bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle indirim veya artırım, birinci fıkra hükmüne göre belirlenen ceza üzerinden yapılır.
   
    (3) Birinci fıkrada belirtilen hususların suçun unsurunu oluşturduğu hallerde, bunlar temel cezanın belirlenmesinde ayrıca göz önünde bulundurulmaz.
   
    (4) Bir suçun temel şekline nazaran daha ağır veya daha az cezayı gerektiren birden fazla nitelikli hallerin gerçekleşmesi durumunda; temel cezada önce artırma sonra indirme yapılır.
   
    (5) Yukarıdaki fıkralara göre belirlenen ceza üzerinden sırasıyla teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza belirlenir.
   
    (6) Hapis cezasının süresi gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün, yirmidört saat; bir ay, otuz gündür. Yıl, resmi takvime göre hesap edilir. Hapis cezası için bir günün, adlî para cezası için bir Türk Lirasının artakalanı hesaba katılmaz ve bu cezalar infaz edilmez.
   
    (7) (Ek: 29/6/2005 – 5377/7 md.)Süreli hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı bu madde hükümlerine göre belirlenen sonuç ceza, otuz yıldan fazla olamaz.
   
    (8] (Ek: 29/6/2005 – 5377/7 md.) Adlî para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün üzerinden yapılır. Adlî para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle bulunur.
   
    (9) (Ek: 6/12/2006 – 5560/1 md.) Adlî para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz.
   
    (10) Kanunda açıkça yazılmış olmadıkça cezalar ne artırılabilir, ne eksiltilebilir, ne de değiştirilebilir.(1)(2)
   
    Takdiri indirim nedenleri
   
    Madde 62 - (1) Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmibeş yıl hapis cezası verilir. Diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir.
   
    (2) Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir. Takdiri indirim nedenleri kararda gösterilir.



Alıntı Yap4-) Kendisi bilinçli olarak alkol almış ve sarhoş halde suç işleyen kişinin cezasında sarhoş olması onun alacağı cezada indirim hakkı tanır mı?

Türk Ceza Kanunu'nun 34 ve 179. maddeleri ise 4. sorunuzun cevabının olumsuz olduğunu belirtiyor:

    Geçici nedenler, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma
   
    Madde 34- (1) Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez.
   
    (2) İradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
   
    Madde 179 - (1) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.
   
    (2) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
   
    (3) Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.



Alıntı Yap5-) Suçluyu kayırmak yerini bildirmemek saklanmasına yardım etmek fiillerini işleyen eğer suçlunun altsoy ve üstsoy olan 1.derece akrabaları ise hiçbir şekilde cezası yok mudur? ve sadece 18 yaşından küçük suçluları saklama için mi geçerlidir

Türk Ceza Kanunu'nun 283 ve 284. maddeleri 5. sorunuzun cevabını içeriyor:

    Suçluyu kayırma
   
    Madde 283 - (1) Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlayan kimse, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
 
    (2) Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
   
    (3) Bu suçun üstsoy, altsoy, eş, kardeş veya diğer suç ortağı tarafından işlenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz.
   
    Tutuklu, hükümlü veya suç delillerini bildirmeme
   
    Madde 284- (1) Hakkında tutuklama kararı verilmiş olan veya hükümlü bir kişinin bulunduğu yeri bildiği halde yetkili makamlara bildirmeyen kimse, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
   
    (2) İşlenmiş olan bir suça ilişkin delil ve eserlerin başkaları tarafından saklandığı yeri bildiği halde yetkili makamlara bildirmeyen kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
   
    (3) Bu suçların kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
   
    (4) Bu suçların üstsoy, altsoy, eş veya kardeş tarafından işlenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz.



Alıntı Yap6-) Nefsi müdafa durumundan bir fiile karşılık yapılan fiilinde aynı nitelikte olması koşulu ile nefsi müdafadan dolayı cezasız olacağı doğrumudur (örneğin bıçakla saldıran birine yine bıçakla karşılık verip onu öldürmek)
Ayrıca nefsi müdafa olayı sadece kendisine değil mağdur olan başka birini korumak maksadıyla işlenecek suçlar içinde olabilinir mi? (örneğin bir esnafın birini bıçakla öldürmek isteyen birine mağduru korumak için karşı koyulması neticesinde bıçaklı saldırgana aynı nitelikle yani dükkanından aldığı bıçakla karşılık verilerek etkisiz hale getirmesinde de nefsi müdafa olabilir mi yani illa bize değilde başka mağdurları koruma maksadı ile yapılan fiiller içinde uygulanabilinir mi?)

Türk Ceza Kanunu'nun 25, 26 ve 27. maddeleri ise 6. sorunuzun cevabını içeriyor:

    Meşru savunma ve zorunluluk hali
   
    Madde 25 - (1) Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.
   
    (2) Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.
   
    Hakkın kullanılması ve ilgilinin rızası
   
    Madde 26 - (1) Hakkını kullanan kimseye ceza verilmez.
   
    (2) Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez.
   
    Sınırın aşılması
   
    Madde 27 - (1) Ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması halinde, fiil taksirle işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı cezanın altıda birinden üçte birine kadarı indirilerek hükmolunur.
   
    (2) Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez.


Meşru müdafaa hükümlerinden istifade edebilmek için vuku bulan saldırıyı, saldırganın kullandığı silah/saldırı aracının aynısıyla savuşturmak şart değildir. Burada önemli olan, "saldırı ile orantılı biçimde" saldırının savuşturulmasıdır. Örneğin kavga etmek maksadıyla bağıra çağıra üzerinize yürüyen bir kişiyi belinizden tabancanızı çekip vurursanız, bu tür bir savunma şekli saldırı ile orantılı kabul edilmeyecek ve sizi ceza almaktan kurtarmayacaktır. Bu tür hadiselerde ayrıntılar çok önemlidir. Olayın başlangıcı, gelişmesi, oluş şekli, kullanılan araçlar, tanık ifadeleri, vs. tüm yönlerden olay ayrıntılarıyla incelenmeden bir konu hakkında görüş beyan edilebilmesi mümkün değildir. Kolay gelsin...