Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

20 Nisan 2024, 05:09:51

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 90
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 80
Total: 80

Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalıdadr

Başlatan Avukat, 13 Nisan 2011, 15:28:09

« önceki - sonraki »

Avukat

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/4539
K. 2009/5216
T. 3.6.2009

818/m.18
2004/m.142, 235
1086/m.299

DAVA : Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır.

Davalı vekili, davacı yanın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin diğer davalı borçlunun yanında plasiyer olarak çalıştığını ve yaptığı ciro karşılığında prim aldığını, borçlunun ödeyemediği hak edişlere karşılık bono verdiğini, muvazaa kastı olmadığından derhal takibe girişilmediğini, takibin hızlandırılması için girişimde bulunulmadığını, borçlunun başka araçlarına da haciz konulduğunu ve satış istendiğini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, davalı yanın takibinin usulüne uygun olduğu, davalı ile borçlu arasındaki borç ilişkisinin, bonoların tanzim tarihinin ve takip tarihinin davacının takip tarihinden önce olduğu ve bu nedenle sıra cetvelinde hukuka aykırı yön bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklı üzerindedir. Davalı, alacağının varlığını ve miktarını usulüne uygun delillerle kanıtlamalıdır. Her zaman düzenlenmesi mümkün olan bono, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli değildir. Bu durumda mahkemece, davalı alacaklının borçlu ile arasındaki alt ilişkiyi belgelendirmesi, satış tutarları ve prim oranları konusundaki delillerinin ibrazı sağlanarak, gerekirse davalı borçlunun buna ilişkin ticari kayıtlarının da incelenmesi, davalı yanın takibine dayanak kıldığı bononun keşide ve vade tarihi itibariyle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 299. maddesi çerçevesinde değerlendirmesi ve varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün davacı şirket yararına ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 03.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.




T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/8423
K. 2008/1232
T. 14.2.2008

2004/m. 142

DAVA : Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince de her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, konu itibariyle bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davasıdır.

Davalı vekili alacaklarının çeke dayalı olduğunu, takip dayanağı kıldıkları çekin müvekkilinin babası lehine düzenlendiğini ancak onun rahatsızlığı nedeniyle icra işlemlerinin müvekkili tarafından yapıldığını; hakkında takip yapılan borçlulardan birinin hakkındaki takibi icra, mahkemesinde iptal ettirdiğini ve keşideci hakkında ceza davası açtıklarını; icra dosyasından satışlar yaptırıldığını ve masrafların kendilerince yapıldığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre davanın kabulüne, davalının sıra cetvelinden çıkartılmasına karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıda olmakla birlikte bu iddianın, muvazaanın üçüncü kişilerden mal kaçırmak amacıyla yapılmış olduğu düşüncesine dayanması gerekir. Somut olayda davalı, dava dışı borçlu ile aralarındaki geçmiş hukuki işlem ve ilişkileri açıklamıştır. Davalı yan ile dava dışı borçlu ve üçüncü kişi A. Döviz ve Altın Tic. AŞ. arasında çeşitli hukuk davaları açıldığı ve ceza kovuşturmaları yapıldığı da dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece bu delillerin değerlendirilmemesi doğru olmadığı gibi, harç ve vekâlet ücretlerinin maktu cetvel ve tarifelere göre hesaplanmaması da kabul şekli itibariyle doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı yanın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.