Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

29 Mart 2024, 19:02:09

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,818
  • Toplam Konu: 4,361
  • Online today: 103
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 84
Total: 84

İbrazdan sonra çekin devri alacağın temliki ile mi ciro ile mi gerçekleştirilir?

Başlatan Avukat, 30 Temmuz 2009, 19:15:57

« önceki - sonraki »

Avukat

Türk Ticaret Kanunu'nun 705. maddesi:

D) PROTESTODAN VE VADEDEN SONRAKİ CİRO
MADDE 705 - Protestonun keşidesinden veya aynı mahiyette bir tesbitten yahut ibraz müddetinin geçmesinden sonra yapılan bir ciro, ancak alacağın temliki hükmünde tutulur ve böyle bir temlikin neticelerini doğurur.

Aksi sabit oluncaya kadar tarihsiz bir ciro, protesto veya aynı mahiyette bir tesbitin icrasından veya ibraz müddetinin geçmesinden önce yapılmış sayılır.


Bu hüküm gereğince ibrazdan sonra bir çekin devredilebilmesi ancak ve ancak "alacağın temliki hükmünde olan ve böyle bir temlikin neticelerini doğuran" bir CİRO ile sağlanabilir. Yani bu hükümle Kanun, ibrazdan sonra atılmış bir ciro ile çekin devredilebileceğini ve bu cironun alacağın temliki hükmünde olduğunu açıkça belirtmiş olmaktadır. Kimi Yargıtay kararlarında bu cironun "beyaz ciro" (yani isim-soyisim yazılmaksızın sadece imza atılması) şeklinde de olabileceği, bunun dahi yeterli olduğu belirtilmiştir.

Hamiline yazılı çekler ibraz tarihine kadar sadece çekin teslim edilmesiyle dahi devredilebildiğinden ve bu şekilde çeki ciro etmeden sadece teslimle bir başkasına devretmiş olan bir şahsın doğal olarak çekteki ciro silsilesinde ismi/imzası görünmeyeceğinden, böyle bir çek ibraz edildiğinde karşılıksız olduğu arkasına şerh edilir ve silsile yoluyla yeniden çekte cirosu bulunmayan kişinin eline geçerse, bu kişi çekin meşru hamili ve hak sahibi olduğunu ancak ciro silsilesine göre kendisine çeki devretmeye yetkili bir cirantanın ibraz kaşesinden sonra atacağı bir ciro ile sağlayabilir. Böyle bir ciro bulunmuyorsa, bu kişi bu çeke istinaden yasal yollara müracaat edemez. Bununla ilgili emsal bir Yargıtay Kararı aşağıda yer almaktadır:

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/22195
K. 2005/25373
T. 19.12.2005

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : T.T.K.'nun 703.maddesine göre, hamiline yazılı bir çek üzerine yapılan bir ciro cirantayı, müracaat hakkına dair hükümler gereğince sorumlu kılarsa da, senedin mahiyetini değiştirerek onu emre yazılı bir çek haline getirmez. Ayrıca Hukuk Genel Kurulu'nun 24.4.1996 tarih 1996/12-136 E., 1996/288 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere hamiline yazılı çeklerde takip alacaklısının ciro silsilesi içerisinde yer almaması halinde ve bankaya ibra için ciro edenin de son hamil ( Zincirci Ltd.Şti. ) olduğunun belirlenmesi durumunda takip alacaklısının yetkili hamil olabilmesi için ibrazdan sonra adı geçene ( temlik hükmünde de olsa ) bir cironun varlığı zorunludur. Aksi taktirde takip alacaklısı yetkili hamil olmaz.

Ayrıca, T.T.K.'nun 702.maddesinde "Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde selahiyetli hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takip ederse bu son ciroyu imzalayan kimse çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır." düzenlemesi getirilmiştir. Somut olayda takip alacaklısı, 0013259 no'lu çek arkasındaki ciro silsilesinde yer almamaktadır. Çek hamilinin bankaya çeki ibrazından sonra takip yapan Ökkeş Yıldırım'a yapılmış geçerli bir cirosu da yoktur. İbrazdan sonra doğrudan Ökkeş Yıldırım'ın cirosu kendisini yetkili hamil durumuna getirmez. Çekteki hak teslim ve ciro ile geçeceği cihetle, icra mahkemesince itiraz kabul edilerek İ.İ.K.'nun 170/a-2. maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerekirken 0013259 no'lu çek yönünden de itirazın reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 19.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Avukat

Aralarında çok önemli bir fark var: İbrazdan sonra yapılmış olan bir ciro alacağın temliki neticelerini doğuracağından, Prof.Dr. Seza Reisoğlu'nun "Türk Hukukunda ve Bankacılık Uygulamasında Çek" isimli kitabının 184.sayfasında belirtildiği gibi "...keşidecinin çek lehtarına karşı olan def'ilerini hamile karşı da ileri sürebileceği..." Yargıtay tarafından da kabul görmektedir (Prof.Dr. Abuzer Kendigelen de "Çek Hukuku" adlı kitabının 171.sayfasında aynı görüştedir). Dolayısıyla çek hamilinin lehdar dışında (kötü niyet taşımayan) diğer cirantalara karşı normalde ileri süremeyeceği defiler (mesela çek karşılığında satın alınan malın teslim edilmemiş olduğu, vs.) ibrazdan sonra atılmış olan ciro ile hak sahipliğini kazanan çek hamiline karşı ileri sürülebilecektir.