Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

29 Mart 2024, 17:00:15

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,818
  • Toplam Konu: 4,361
  • Online today: 103
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 85
Total: 85

ABD'nin borç yükü tüm Avrupa ülkelerinin borç yükünü geçti; iflas konuşuluyor

Başlatan kilimanjaro, 17 Mayıs 2011, 15:00:26

« önceki - sonraki »

kilimanjaro

ABD'nin iflasına saatler kala...
CEMAL DEMİR
haber7.com

Eğer ABD Kongresi 10 saat içinde ulusal borçlanma tavanını yükseltip, yönetime yeni borçlanma yetkisi vermezse ABD federal hükümeti, hukuken olmasa da fiilen iflas sürecine girebilir.

Pazar günü, Federal hükümetin mali kıyametine saatler kala,  Temsilciler Meclisi'nin Cumhuriyetçi Başkanından, ulusal borçlanma tavanını yükseltmek için Obama yönetimi ile uzlaşma sinyali geldi.

Şu ana kadar, ''Obama yönetimi radikal bir kesinti programı açıklamadığı sürece'' borç tavanını yükseltmeyi düşünmediklerini belirten ABD Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner, CBS televizyonunda katıldığı programda, borç tavanını yükseltme anlaşması yapmak için hazır olduğunu ve bunun için son dakikayı beklemek zorunda olmadıklarını açıkladı. ABD'nin Pazar günü itibarı ile ulusal borcu 14 trilyon 290 milyar dolar seviyesine ulaşmış durumda. Son olarak 2010 yılı başında çıkarılan bir kanunla yasal borçlanma üst limiti, 14 trilyon 294 milyar dolara çıkarılmıştı. Bu sınıra ise Pazartesi günü itibarı ile ulaşılmış olunacak. 1917'den beri ABD'de yasal borçlanma üst limiti bulunuyor. Sadece Kongre'nin çıkardığı yasa ile belirlenebilen bu limite ulaşıldığında Hazine Bakanlığı artık borçlanamıyor.

Hazine Bakanı Timothy Geithner, Mayıs ayı başında Kongre'ye yazdığı yazıda federal hükümetin 16 Mayıs günü itibarı ile yasal borçlanma sınırına ulaşacağı uyarısında bulunurak, Kongre'den bu tavanı yükseltecek bir düzenleme yapmasını istemişti. Geithner, bazı olağanüstü tedbirlerle, ellerindeki parayla en fazla Ağustos başına kadar devam edebileceklerini de kaydetmişti.

Bir karşılaştırma yapmak için diyeyim, Avrupa'nın 17 büyük devletinin toplam borcu 11 trilyon dolardan az. ABD tek başına bütün Avrupa'dan daha borçlu. Avrupa'nın ekonomik durumu ise malum.  Kimse küresel bir krizi tetiklemek istemediği için ABD'nin vahim tablosunu yüksek sesle konuşmuyor.

ABD'nin yıllardır büyüyen sorununun aniden iflası konuşulur hale getirmesi, ABD bütçesinin bu yıl 1,5 trilyon dolarık açık vereceğinin tahmin edilmesiyla ortaya çıktı. Federal hükümetin bu açığı kapatıp harcamalarını yapabilmesi için ABD Hazine Bakanlığının yeniden borçlanmaya gitmesi gerekiyor. Ancak Kongre'deki Cumhuriyetçi çoğunuk ve bazı Demokratlar, 'radikal bir kesinti programı' görmeden bu tavanı yükseltmeye yanaşmıyor.

ABD hali hazırda gelirinden çok fazlasını harcayan bir devlet. Irak ve Afganistan'da iki savaş, dünyanın birçok yerinde askeri operayon yürütüyor. Her tarafta oluk oluk para içen askeri üsleri var. Sağlık sigortasında yeni reform yaptı ve büyük kamusal harcamalar gerçekleştiriyor. Bütçede oransal olarak son 50 yılın en büyük açığı var.

Bu derece bütçe açığı olan bir yönetimin yapacağı iki şey var: Ya vergileri çok daha yükselterek sıcak para geliri elde etmesi gerek ya da radikal bir kesinti programı uygulaması. Bunun ise sosyal yansıması hiç de sevimli değil, ciddi sosyal kargaşa çıkarabilir. Örneğin benzeri bir girdap yaşayan Yunanistan'da, ''Ödemeyeceğim'' hareketi hızla yayılıyor. İnsanlar, otoyol ücretlerini, toplu taşım ücretlerini, hastane ücretlerini ödemeyi reddediyor. Ve bu sosyal huzursuzluk, Avrupa'nın kemer sıkmaya başlayan birçok ülkesine de sıçrıyor.

ABD şu ana kadar kemer sıkma yerine borçlanmayı tercih etti. Borçlanma, eğer geri ödeme program ve imkanınız sağlam ise en mantıklı yol. Ekonomiyi de canlandırır. Tabii ki borcun uzun vadeli ve düşük vadeli olması lazım. ''Standard & Poor'' gibi kredi itibarı derecelendirme kuruluşlarının devreye girdiği yer de burası. Kredi notu yüksek devlet düşük faizli hazine bonoları yayınlar ve bunları kısa sürede satabilir. Müşterisi çok olur. Çünkü borç verenler, paralarını ve faizlerinin geri alacaklarına emindir. Ancak kredi notu düştükçe risk büyür ve dolayısıyla ucuza borç bulmak zorlaşır. Borç veren de yüksek faizle verir. Borç yüküne bir de faiz yükü biner. Bir nokta da hükümet borç ödeyemez hale gelir ve bu kısır döngü, bugün Yunanistan'da gördüğümüz üzere devletin iflasıyla sonuçlanır.

Wall Street'te kıyamet senaryosu

ABD federal hükümeti daha önce hiç iflasa bu kadar yaklaşmadı. Ancak, federal yönetimin iflası, şirketlerde olduğu gibi mahkeme kararıyla alınmıyor. Beyaz Saray ve Hazine Bakanlığı tarafından ilan edilir edilirse... Eğer böylesi bir durum gerçekleşirse, Obama yönetimi, ABD tarihinde görülmemiş ölçüde bütçe ve kamusal harcama kesintilerine gidecek. Bazı Cumhuriyetçiler, bu nedenle iflasın gerçekleşmesini istiyor. Bunu bir kriz olarak değil bir fırsat olarak değerlendiriyor. Bu durum Amerikan halkının günlük hayatını kısa vadede felç edecek. Çünkü işsizlik ödemelerinden, sınır güvenliği önlemlerine, sosyal güvenlik harcamalarından, ulaşımdan, sağlık sigortalarına kadar ciddi bir kesinti dalgası yaşanacak.

Ancak, bununla sınırlı değil iflas. Cumhuriyetçileri anlaşmaya zorlayan da, bütün dünyanın yüreğini ağzına getiren de krizin bu yönü. ABD iflas edince ilk etapta borç faizlerini ödemeyi durdurmak zorunda kalacak. Wall Street sadece bu kadarını bile 'kıyamet senaryosu' olarak görüyor. Kıyamet senaryosu ise şöyle: ABD Hazine bonoları değersiz kağıda dönüşecek. Sigorta şirketleri, emeklilik fonları, para piyasası fonları, bankalar dağılacak, borsalar çökecek, büyük bankalara kaçış başlayacak. Takas piyasaları parasal alışverişin yerini alacak. Ortalıkta pek para kalmayacak.

Para kalmadığı için ABD ordusu bütün denizaltı ve uçaklarını parka çekecek. ABD şehirlerinde toplu taşım sistemleri ve metroların bile durabileceği öngörülüyor.

İflasın ABD'yi felç eden yönü bir yana bu durum küresel ekonomiyi de ciddi anlamda sarsabilir. Çünkü ABD'ye borç veren birçok devlet, küresel şirket, yabancı yatırımcı, belki de paranızın olduğu banka, parasını kaybedecek. En başta ABD'nin en büyük alıcısı Çin ile hali hazırda deprem travması yaşayan ikinci alacaklı Japonya'nın ekonomilerine ciddi bir tehdit bu. Çin'de 'artık ABD hazine bonosu almayalım' sesleri iyice yükselmiş durumda.

Amerikan iş dünyasından Kongre'ye muhtıra

Kongre'deki uzlşamazlık nedeniyle Federal hükümetin iflas noktasına gelmesi en çok Amerikan iş dünyasını tedirgin ediyor.

ABD Benzin Üreticileri Birliğinden, İletişim Endüstrisi Birliğine kadar 62 iş dünyası derneği, hafta içinde ABD Kongresine ortak bir mektupla ültimatom vererek, ''Kongre'nin yasal borçlanma limitini yülsetmesinin kritik bir gereklilik'' olduğunu vurguladılar. Dernekler, küresel borç vericiler karşısında ABD'nin güvenilirliğinin korunmasını istediler.

Peki uzlaşma manzarayı değiştirecek mi?

Siz bu yazıyı okurken son dakikada Kongre'de uzlaşma sağlanıp da federal hükümetin borçlanma limiti yükseltecek yasa çıkarsa bile, ABD'nin mevcut borç tablosunun vahim bazı sonuçlarından kurtulması zor görünüyor. Zira ABD uçurumun kenarına yaklaşabileceği kadar yaklaşmış durumda. Finansal kredi itibarında ciddi bir hasar oluştu. ABD hazine ve tahvillerine güveni zedelenen kredi verenler, borç vermeye ikna olsalar bile büyük olasılıkla artık çok daha yüksek fazi oranlarıyla borç verecekler. ABD bütçesinin büyük bölümü borç faizlerine, az bir kısmı hizmet harcamalarına gidecek. ABD'nin yeniden ekonomik durgunluğa girmesini sözkonusu görenler bile var.

ABD hazine bonolarının uğradığı itibar kaybını aşıp birkaç yıl önceki itibar seviyesine gelmesi ise oldukça zaman alabilir. Zira, Federal bütçesindeki dev açık ABD'nin kötü rüyasının henüz bitmekten çok uzak olduğunun alameti.

Amerika gerçekten iflas eder mi?

ABD'nin ulusal borcunun 14 trilyon eşiğini aştığı Ocak ayından beri ve daha çok da Hazine Bakanı Geithner'in Kongre'ye yazdığı mektuptan sonra bazı ekonomistler, ABD federal hükümetinin kendisini ''yükümlülüklerini ve borçlarını yerine getirmeyeceğini'' ilan edeceği bir statüye koyacağının 'düşünülemez' olduğunu belirtiyor. ''Amerika iflas – miflas etmez kardeşim'' görüşünde bu ekonomistler. Başka bazı ekonomistler ise sadece son 5 yılda küresel ekonomide 'ne kadar çok önceden asla düşünülemeyecek şeyin gerçekleştiğine' dikkat çekiyor ve ''artık, herşey-merşey mümkün kardeşim'' diye karşılık veriyor.

Bugünlerde Superman'ı bile yoran bir ülke ABD... Bu arada, ''Supeman'ı ABD vatandaşlığından vazgeçiren ne'' diye sormuştum bir önceki yazımda ve Superman'ın bu çıkışının ABD sağında tetiklediği bir komplo teorisini paylaşacağımı belirtmiştim. Unutmuş değilim. Kısmetse yarına...

Cemal Demir - Haber 7
cemaldemir111@gmail.com
http://www.haber7.com/haber/20110516/ABDnin-iflasina-saatler-kala-.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.