Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

19 Nisan 2024, 11:33:07

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,820
  • Toplam Konu: 4,361
  • Online today: 96
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 82
Total: 82

Bilirkişi: Aselsan mühendisinin ölümü, intihar süsü verilmiş cinayet

Başlatan kilimanjaro, 28 Kasım 2011, 10:47:36

« önceki - sonraki »

kilimanjaro

Ankara'da 7 Ağustos 2006 tarihinde aracında boğazı ve elleri kesilmiş halde bulunan Aselsan mühendisi Hüseyin Başbilen'in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmada çarpıcı bir gelişme yaşandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine bilirkişinin, savcılığa sunduğu raporda, olayın intihar süsü verilmiş bir cinayet olduğunu belirttiği ortaya çıktı.

Taraf gazetesinin haberine göre; bilirkişi, hazırladığı raporda cinayeti işaret etti. Araçta başka parmak izlerine rastlandığı belirtilen raporda Başbilen'in çantasının da sonradan arabaya konulduğu belirtildi. Bilirkişi raporunda, Başbilen'in şoför koltuğunun yanındaki koltukta, başının torpido gözünün altında, ayaklarının ise koltuğun üzerine kalması ile ilgili olarak, "Başbilen'in aracın içerisinde olduğu esnada, boynundaki 20 cm'lik kesik ve bileğindeki kesiklerin mevcut olduğu, kendisinin dışarı çıkmak için önce şoför koltuğunun yanındaki koltuğu açmak istediği, ancak kapıyı açmayı başaramayınca yan koltuğa geçtiği, yan koltuktaki kapıyı açmak için geçtiği esnada vücudundaki yaralar nedeniyle başının torpido gözünün altına gelecek biçimde düştüğü, daha sonra ölüm anının gerçekleştiği ve vücut ağırlığının baş üzerinde toplanmasından dolayı boynunda kırıklar oluştuğu" belirtildi.

Aselsan'da daha etkili bir Kanas silahı, F16 ve milli tank projeleri üzerinde çalışan Hüseyin Başbilen, 7 Ağustos 2006'da boğazı ve bileği kesilmiş olarak aracının içinde bulunmuştu. Ardından 17 Ocak 2007'de Halim Ünal, kafasına isabet eden tek kurşunla öldü. Dokuz gün sonra da Evrim Yançeken, oturduğu binanın altıncı katından düşerek can verdi. ODTÜ mezunu üç mühendisin ortak özelliği, uçaklar için dost-düşman tanıma sistemi üzerinde çalışmaları oldu. Ankara Başsavcılığı'nın bu olaylarla ilgili iki yıl önce kapattığı dosya, bir dönem Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Fikret Seçen'in elde ettiği deliller sonrası yeniden açıldı.

Burhaneddin Volkan'ın babası savcılığa dilekçe vermişti

ASELSAN'da yaşanan 4 sır intiharın son halkası olan ve askerlik görevini yerine getirirken nöbet esnasında şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden ASELSAN mühendisi Burhaneddin Volkan'ın babası emekli Başçavuş Mahmut Volkan'ın, 'Casusluk' soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Savcı Fikret Seçen'e kritik bilgiler verdiği öğrenildi. Acılı baba Volkan'ın Savcı Seçen'e ulaştırdığı dilekçesinde, oğlunun psikolojisinin kimyasallar kullanılarak bozulduğunu öne sürdüğü görülüyor.

Aselsan'da ard arda yaşanan 4 sır intiharın son halkası olan ve askerlik görevini yerine getirirken nöbet esnasında şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden ASELSAN mühendisi Burhaneddin Volkan'ın babası emekli Başçavuş Mahmut Volkan'ın, 'Casusluk' soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Savcı Fikret Seçen'e kritik bilgiler verdiği öğrenildi.

DİLEKÇEDE ŞOK AYRINTILAR VAR

ASELSAN'ın Komuta Kontrol ve Haberleşme Yazılım Mühendisliği'nin Uçak Komuta Kontrol Merkezi bölümünde başarılı işlere imza atan genç mühendis Burhaneddin Volkan'ın, 3 arkadaşının şüpheli şekilde hayatlarını kaybetmesinin ardından, vatani görevini yapmak üzere gittiği Ankara'daki birliğinde vefat etmesinin üzerindeki sır perdesi halen aralanmazken, acılı baba Mahmut Volkan'ın Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fikret Seçen'e ulaştırdığı dilekçesinde şok ayrıntılar ortaya çıktı. Acılı babanın dilekçesinde, oğlu Burhaneddin Volkan'ın Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra ASELSAN'a mühendis olarak girdiğini ve burada uçak komuta kontrol merkezi bölümünde çalışan 8 mühendisten biri olduğunu belirttiği görülüyor.

Söz konusu dilekçede acılı baba, oğlunun kimlik kartında organ nakli kısmına 'hayır'ı işaretlemesine karşın tüm organlarının alındığını ifade ederken, ASELSAN'da çalışırken oğlunun kimyasallar kullanılarak psikolojisinin bozulduğunu öne sürüyor. Oğlunun organ nakline 'hayır' dediğini belgeleyen kimlik kartını da dilekçe ile birlikte Savcı Seçen'e gönderen acılı baba Mahmut Volkan, kışladan kendisine gelen bazı telefonlarda oğlunun anlatıldığı gibi intihar etmediği, tanıkların yönlendirme sonucu askeri savcılığa bu yönde ifade verdiğini de iddia ediyor.

ERGENEKON'U İLK OĞLUNDAN DUYMUŞ

Henüz Ergenekon örgütünün adı hiç bilinmezken oğlunun Ergenekon'dan söz ettiğini vurgulayan acılı baba Volkan, dilekçesinde, "2007 yılının başında Ergenekon örgütünün genelde adı bilinmezken oğlum örgütten söz ediyordu. 'Baba Ergenekon isminde bir örgüt var. Bunlar demokrasi adına ülkeyi mafya patronu gibi yönetmek istiyorlar. Bir sürü faili meçhul cinayet işledikleri halde bunlara bir şey olmuyor. Yakalanmıyorlar' diyordu" dediği görülüyor.

ASELSAN'DAN ANSIZIN AYRILMA İSTEĞİ

Oğlu Burhaneddin Volkan'ın ASELSAN'da başarılı işlere imza attığını ve işini çok sevdiğini vurgulayan emekli Başçavuş Mahmut Volkan dilekçesinde ayrıca, oğlunun ansızın işten ayrılmak istediğini ifade ediyor. Acılı baba, kısa süre sonra ASELSAN'da ki işinden ayrılan oğlu Burhaneddin Volkan'ın eve döndüğünde psikolojik sorunlar yaşadığını gördüğünü de anlatıyor.

"BENİ 'SNİPER'LAR KOVALIYOR"

Acılı baba Volkan'ın dilekçesinde, şu ifadelere yer verdiği görülüyor: "Oğlum eve döndüğünde iradesi yok gibiydi. 'Beni sniperlar kovalıyor' diyerek, işaret parmağını alnına dokundurarak 'Bom' diyordu. 'Anne-baba siz ölmeyin. Sizin yerinize ben öleyim' diyordu. Mantıklı cümle kuramıyor, kesintili bir biçimde konuşuyordu. Kendisini devlet hastanesine götürdük. Tedavi süreci başladı. Düzenli tedavinin ardından mantıklı cümleler kurabilmeye başladı. ASELSAN'da intihar eden mühendisler konusunda konuşmaya başladık. Ölenlerin başarılı mühendisler olduğunu söyledi. Kaygıları vardı. Ve hemen askere gitmek istiyordu."

ASELSAN MÜHENDİSİNDEN ŞOK CEVAP

Oğlunu askerliği biraz ertelemesi konusunda ikna edemediğini vurgulayan baba Volkan, dilekçesinde, "Oğluma sen ASELSAN'da nasıl bir iş yapıyordun?' diye sordum. Cevaben, 'Sır baba sır. Herşeyi açıklarsam size de zarar verirler. Uçaklara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Irak'ın da uçakları vardı. Ama savaşta hiç biri yerden havalanamadı' dedi. Askere gitmek talebini yenileyip duruyordu. En güvenli yer olarak orayı görüyordu" dedi.

REVİR YERİNE NÖBETE

Oğlunun kısa süre sonra askere gittiğini belirten baba, dilekçesinde, "Eğitim birliğinde bir sorun olmadı. Esas birliğinde daha önceki gibi yine rahatsızlanmış. Bir tıp merkezinde ayaküstü tedavi görmüş. Ertesi gün kendi imkânları ile özel doktora çıkmak için birlik komutanından izin istemiş. Durumu iyi değilmiş. Ancak o haliyle eline silah verilip ücra bir noktaya nöbete göndermişler. Kendini bilmez bir halde nöbetçi silahı ile başına bir el ateş ettiğinden GATA hastanesine kaldırılmış. Ancak hayatını kaybetmiş. Tedaviye gönderilmesi gereken oğlum, iradesi yok iken nöbete gönderilmiştir" diyor.

"ÇOCUKLARIN ONURLARINI KURTARALIM"

Casusluk çetesi ile birlikte ortaya çıkan gerçeklerden etkilenerek dilekçe yazmaya karar verdiğini belirten acılı baba Volkan, "En son Casusluk çetesi ile ilgili çıkan notlarda 'Aselsan ve Sagem'de sorun çıkaranlar var', 'Elimde kırk bin dolarlık bir proje var. Bu proje herkesin ağzını sulandırır. En az yirmi bin dolar eder' gibi notlar çıkması, ASELSAN'da ölen mühendislerle bunların bağlantısının olabileceği umut ışığıyla bu dilekçeyi kaleme aldım. Faydası olur umudundayım. Şifahi olarak da bilgim dahilinde sorularınızı cevaplandırmaya hazırım. Yeter ki ölen bu çocukların onurlarını kurtaralım" diyor. (Kaynak: Akit)

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1207179&title=bilirkisi-aselsan-muhendisinin-olumu-intihar-susu-verilmis-cinayet
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1092577&title=aselsan-intiharlarinda-sok-gelisme&haberSayfa=0
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro



AHMET DÖNMEZ

    Başbakanlık Teftiş Kurulu, Aselsan'da 2006 yılında peş peşe yaşanan intihar vakalarını inceledi. Bir yıl boyunca ayrıntılı bir şekilde vakalar üzerinde çalışan müfettişler, çalışmasını tamamladı.

    Nihai rapor, geçtiğimiz hafta içi Başbakan Tayyip Erdoğan'a sunulduktan sonra soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Rapor, yaşanan ölümlerin cinayet mi yoksa gerçekten intihar mı olduğu sorusuna net bir cevap vermiyor. Bulguları alt alta sıralayan müfettişler, özellikle Hüseyin Başbilen ile Evrim Yançeken'in son anlarına ait kamera görüntülerine ihtiyaç bulunduğunu ama aradan geçen 7 yıl nedeniyle böyle bir imkân bulunmadığını aktarıyor. Ölümü incelenen 4 mühendisin de psikolojik tedavi gördüğü anlatılırken Hüseyin Başbilen'in intiharının ardından diğer 3 mühendisin peş peşe psikolojik tedavi görmeye başlaması şüpheli bulunuyor. Fakat bu 4 mühendis arasında herhangi bir bağ tespit edilememiş. Dördüyle ilgili de, 'Kritik projelerde çalışmıyorlardı.' deniliyor. Raporun en çarpıcı bölümlerinden biri, mühendislerin zihin kontrol yöntemleri ile psikolojilerinin bozulup intihara sürüklenmiş olabileceğine dair ifadeler. Savcılığa da dosyanın bu yönüyle de incelenmesi gerektiği önerisi yapılmış.

    Kripto uzmanı Hüseyin Başbilen (31), 5 Ağustos 2006'da Ankara Pursaklar'da aracının içinde boğazı ve bileği kesilmiş halde bulundu. Henüz iki aylık evli olan Başbilen'in intihar ettiği açıklandı. 6 ay sonra 16 Ocak 2007 tarihinde, 29 yaşındaki elektrik mühendisi Halim Ünsem Ünal, aracının içinde babasının tabancasıyla kafasından vuruldu. Üç gün sonra evlenecek olan Ünal'ın da intihar ettiği belirtildi. 8 gün sonra da bir başka elektrik mühendisi Evrim Yançeken (26), Ankara Batıkent'te anne ve babasıyla yaşadığı evinin balkonundan düşerek can verdi. Yaklaşık 10 ay sonra 9 Ekim 2007'de de yazılım mühendisi Burhanettin Volkan, askerliğini yaparken nöbetçi silahı ile intihar etti. Askere gitmeden önce psikolojik tedavi görmeye başlayan Volkan, vatani görevini yaparken evlenmiş ve dünyaevine gireli henüz 40 gün olmuştu. Dört şüpheli ölüm de 'intihar' denilerek kapatıldı. Burada kritik bilgi; diğer üç mühendisin, Başbilen'in ölümünün ardından birer ay aralıklarla psikolojik tedaviye başlamış olması. Evrim Yançeken Eylül 2006, Burhanettin Volkan Ekim 2006 ve Halim Ünal da Aralık 2006'da psikolojik destek almaya başlamış.

      Ergenekon Savcısı Fikret Seçen, 2010 yılında ilk üç vak'ayla ilgili dosyaları ayırarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Dosyalar yeniden açılırken özellikle Başbilen'in ölümünde şüpheler yoğunlaştı. Emniyet bilirkişi raporunda cinayet ihtimali ağırlık kazanırken Adli Tıp raporu da 3 cinayet görüşüne karşın 5 üyenin intihar görüşü ile neticelendi. Soruşturma halen devam ediyor. Bu arada Vehbi Başbilen, Ağustos 2012'de Başbakan Erdoğan'a bir mektup yazarak oğlunun intihar etmiş olamayacağını savundu ve cinayetin perde arkasının aydınlatılmasını istedi. Bunun üzerine Erdoğan, Teftiş Kurulu'nu harekete geçirdi.

     Teftiş Kurulu, dört mühendisin eğitim hayatı, çalıştıkları projeler, aileleri, psikolojik rahatsızlıkları, gördükleri tedaviler, varsa yurtdışı seyahatleri ve savcılık dosyalarını inceledi. Aileleriyle, psikologlarıyla, iş arkadaşlarıyla ve zihin kontrol uzmanlarıyla görüşüldü. İntihar ya da cinayet; kesin bir neticeye ulaşabilmek için çaba sarf edildi ama başarılı olunamadı. Müfettişler, şimdiye kadar çıkan Adli Tıp raporlarına dayanarak çalıştı. Raporda, 4 mühendisin yaşça büyükten küçüğe doğru ölmüş olması ile intihar mahallerinin Ankara merkezine uzaktan yakına doğru gelmesi, 'ilginç' birer ayrıntı olarak not düşüldü. Fakat hiçbirinin diğerini tanımadığı ve irtibatlı çalışmadıkları da vurgulandı.

http://www.zaman.com.tr/politika_aselsan-muhendislerinin-olumu-ile-ilgili-sok-rapor_2117150.html
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.