Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

16 Nisan 2024, 13:21:44

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,819
  • Toplam Konu: 4,360
  • Online today: 92
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 71
Total: 71

Yeni çıkan adli sicil kanununa göre arşivden sabıka kaydının silinmesi

Başlatan toygarli, 03 Şubat 2012, 12:18:50

« önceki - sonraki »

yusufdemir55

Alıntı yapılan: zehrax - 13 Nisan 2012, 19:21:21
Zimmet, hırsızlık, trafik kazası gibi mahkumiyetlerde ise kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren 5 yıl geçmesiyle sicil kaydı tamamen silinecek. Sicil kaydının arşivlenmesi hiçbir şartta 30 yılı geçemeyecek ve 30 yılın sonunda kişinin sabıka kaydı otomatik olarak silinecek.


Burada anlayamadığım şudur;
Kayıt arşive alınma koşulları oluştuktan sonra, önce sicil kaydı siliniyor (5 yıl sonra yani)
30 yıl sonrada tamamen siliniyor.
Doğrumu anlamışım?

every


Merhaba arkadaşlar.

96-97 yıllarında  11-12 yaşlarındaykey cocuklugun verdigi akılsızlıktan dolayı  hırsızlık sucundan 6 ay ceza aldım. hafifletici  nedenler  felan derken cezam düşürüldü ve para cezasına cevrildi. özel  söktürde  adli scil temiz belgesi alırken herhnagi bir şey cıkmıyor ama arşiv kaydı yeni yasa ile birlikte  siliniyor mu onubilmiyorum. Kpss ye girdim. Kamu alanında tercihler yapacam ama  arşiv kaydım cıkacagı için endişe  duyuyorum. Özetce  devlet memuru - kamuda herhangi bir pozisyonda görev alamazmıyım bu bir hayel mi benim için.konu hakkında bilgisi olan arkadaşlar bilgi verirlerse sevinirim.

sea



sayın av.yusuf kaçar bey.

ben 2003 yılında askeri ceza mahkemsi kararıyla ordudan resen emekli oldum. ağır para cezası aldım.sucum adli sicil kaydıma işlenmedi fakat adli arşiv kaydıma işlenmiş.ben 2001 yılı ocak ayında  tarafıma ceza veren mahkemeye silinmesi için başvurdum fakat 10 yıl süremin dolmaması sebebiyle 15.05.2013 tarihinden önce silinemeyeceği kararıyla talebi reddettiler.mart 2012 tarihinde termik santrale kpss puanıyla alım yapıldı bende başvurdum ve asıl 3 olarak kamu işçisi olmaya hak kazandım.17 mayıs 2012 tarihinde kamu işçisi olara görevime başladım ve 18mayıs 2012 de de önceki işyerimden istifa ettim.fakat 40 gün sonra 26 haziran 2012 de arşiv kaydımın olması sebebitle iş aktimi fesh ettiler. sorum şu : nisan 2012 de değiştirilen adli arşiv kanununa göre arşiv kaydımı tamamen sildirebilirmiyim?  eğer silinirse  işe iademi yaptırabilirmiyim? izlemem gereken yol nedir. çok acil lütfen allah rızası için.çok teşekkürler.....





saldıray

Aldığın ceza tamolarak nedir anayasanın 76.maddesi ne göremi aldın yoksa 10 yıl diye bir durum bana ilğinç geldi mahkeme tarafından 10 yıl nerden 10 yıl geçmesi gerekli anlayamadım tam anlatırsan yardımcı olabilirim

sea

Benim durum vahim...silinmiyormus.15yil gecmesi gerekiyormus.

saldıray

Zaten 10 yıl diye bir olay çok saçma geldi bana evet o zaman 76 .madde kapsamında 15 yıl geçecek üstelik te infaz tarihi itibaren suç tarihi olsa ne ise ben de 2 yıl daha bekliyecem artık 13 yıl oldu

Avukat

Merhabalar.

Alıntı Yapben 2003 yılında askeri ceza mahkemsi kararıyla ordudan resen emekli oldum. ağır para cezası aldım.sucum adli sicil kaydıma işlenmedi fakat adli arşiv kaydıma işlenmiş.ben 2001 yılı ocak ayında  tarafıma ceza veren mahkemeye silinmesi için başvurdum fakat 10 yıl süremin dolmaması sebebiyle 15.05.2013 tarihinden önce silinemeyeceği kararıyla talebi reddettiler.mart 2012 tarihinde termik santrale kpss puanıyla alım yapıldı bende başvurdum ve asıl 3 olarak kamu işçisi olmaya hak kazandım.17 mayıs 2012 tarihinde kamu işçisi olara görevime başladım ve 18mayıs 2012 de de önceki işyerimden istifa ettim.fakat 40 gün sonra 26 haziran 2012 de arşiv kaydımın olması sebebitle iş aktimi fesh ettiler. sorum şu : nisan 2012 de değiştirilen adli arşiv kanununa göre arşiv kaydımı tamamen sildirebilirmiyim?  eğer silinirse  işe iademi yaptırabilirmiyim? izlemem gereken yol nedir.

Alıntı Yap5352 Sayılı Adli Sicil Kanunu'nun "Arşiv bilgileri, ilgilinin ölümü üzerine ve her halde kaydın girildiği tarihten itibaren seksen yılın geçmesiyle tamamen silinir." şeklindeki 12. maddesinin 1.fıkrası, Anayasa Mahkemesi'nin 14.4.2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 20.1.2011 T., 2008/44 E. ve 2011/21 K. sayılı Kararı ile iptal edilmiş, bu iptal kararı üzerine Mecliste ilgili maddenin değiştirilmesi yoluna gidilmişti. Maddenin son hali aşağıdadır:

Adli sicil ve arşiv bilgilerinin silinmesi

MADDE 12.- (1) (Değişik : 6290 - 5.4.2012 / m.2) Arşiv bilgileri;

a) İlgilinin ölümü üzerine,

b) Anayasanın 76 ncı maddesi ile Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunlarda bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren;

1. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşuluyla onbeş yıl geçmesiyle,

2. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı alınması koşulu aranmaksızın otuz yıl geçmesiyle,

c) Diğer mahkûmiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle,
tamamen silinir.

(2) Fiilin kanunla suç olmaktan çıkarılması halinde, bu suçtan mahkumiyete ilişkin adli sicil ve arşiv kayıtları, talep aranmaksızın tamamen silinir.

(3) Kanun yararına bozma veya yargılamanın yenilenmesi sonucunda verilen beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının kesinleşmesi halinde, önceki mahkumiyet kararına ilişkin adli sicil ve arşiv kaydı tamamen silinir.

Adli sicil arşiv kaydının hangi sürede silineceğini belirlemek için mahkumiyet kararını ve kararın hüküm fıkrasını görmek gerekir. Kararı görmeden net olarak bir şey söylemek mümkün değildir. Mahkumiyet kararınızla ilgili her türlü bilgi ve belge Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nde ve bu Müdürlüğün bağlı bulunduğu Adalet Bakanlığı'nda mevcut olduğundan, bu tür sorularınızın cevabını bu kurumdan ve Bakanlıktan 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu uyarınca öğrenmeniz de mümkündür. Bununla ilgili bilgiyi aşağıdaki linkten öğrenebilirsiniz. Kolay gelsin...

http://www.adlisicil.adalet.gov.tr/bilgiedinme.html

saldıray

Emniyet ve Jandarma 2. bir adli sicil sistemi (KİHBİ) kullanıyor
9 Temmuz 2012 08:29

--------------------------------------------------------------------------------
Paylaş 

Fişleme yasak ama kayıtlar tutuluyor

Suç işleyenlerin kayıtlarının tutulduğu Adli Sicil Arşivi ve UYAP Bilgi Sistemi dışında, emniyet teşkilatı ve jandarmanın yıllardır kendilerine özgü oluşturduğu ikinci bir fişleme sistemi ile kayıtları sakladığı ortaya çıktı

Polisin kalabalık bir ortamda kimlik kontrolü yaparken kızının önünde "sen hırsızlık yapmışsın" dediği S.K. adlı baba ve havalanındaki çekilecek bir dizi sahnesine uyuşturucu suçundan kaydı olduğu gerekçesiyle içeri alınmayan A.C.A adlı oyuncunun TBMM'ye yaptığı başvurular, "ömür boyu ve öldükten sonra fişlemeyi" açığa çıkarttı. Suç işleyenlerin kayıtlarının tutulduğu Adli Sicil Arşivi ve UYAP Bilgi Sistemi dışında, emniyet ve jandarmanın yıllardır kendilerine özgü oluşturduğu ikinci bir fişleme sistemi ile kayıtları sakladığı anlaşıldı. S.K. adlı bir vatandaş TBMM Dilekçe Komisyonu'na yaptığı şikayet başvurusunda, kalabalık bir ortamda yürürken, polisin kimlik kontrolü-GBT taraması yaptığını belirtti. S.K., küçük kızı ile kalabalığın içinde bulunduğu sırada, polisin, "sen hırsızlık yapmışsın" diyerek, çocukken işlediği bir suçu yüksek sesle söylediğini kaydetti.

Adli sicilinin temiz olduğunu, ayrıca çocukken işlediği hırsızlık suçu üzerinden 10'larca yıl geçtiğini belirten S.K. mağduriyetinin giderilmesini istedi. Benzer bir şikayet ise dizi oyuncusu A.C.A'dan geldi. Yıllar önce uyuştucuru kullanma ve temin etmeden dolayı hüküm giydiğini ve hapis yatıp çıktığını, mahkeme kararıyla memnu haklarını geri aldığını, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nden suç kaydını sildirdiğini belirten A.C.A, bir çekim için havalanına gittiğinde GBT taraması yapan polisin "suç kaydın var" diyerek kendisini içeri almadığını kaydetti. A.C.A, arkadaşlarının içinde yaşadığı utanç ve çekime katılamaması nedeniyle doğan mağduriyetinin giderilmesini talep etti.

TBMM alarma geçti

Şikayetler, adli sicil dışında emniyet ve jandarmanın oluşturduğu ikinci bir fişleme sisteminin varlığını ve 2010'daki anayasa değişikliği ile fişlemenin yasaklanmasına rağmen sistemin yürürlükte olduğunu açığa koydu.

TBMM Dilekçe Komisyonu, 10'larca şikayet gelmesi üzerine ilgili 8 kurumu alarma geçirdi. Başbakanlık, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama daire Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Maliye Bakanlığı Mali Suçlar Araştırma Kurulu Başkanlığı(MASAK), Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığı(HSYK) temsilcileriyle TBMM'de üstüste 6 toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantılarda özetle şu görüşler ele alındı:

* Kişiler hakkında kayıtların tutulduğu Adli Sicil ve İstastistik Genel Müdürlüğü'ndeki Merkezi Adli Sicil(MAS) bilgi kayıtları, UYAP Bilgi Sistemi ve çoğunlukla emniyet ve jandarmanın kullandığı KİHBİ Bilgi Sistemi kayıtları tek merkezde tutulmalı.

* Mükerrer kayıt olan KİHBİ Bilgi Sistemi'ndeki kayıtların güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması işlemlerinde kullanılmasından kaynaklı mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği'ndeki KİHBİ Bİlgi Sistemi'ndeki kayıtlara da başvurulmasına ilişkin ibare çıkarılmalı.

En fazla 30 yıl tutulsun

* KİHBİ sistemindeki kayıtlar, Merkezi Adli Sicil'de(MAS) tutulan kayıtların gibi suç ve cezaların ağırlığına göre çeşitli sürelerde ancak azami 30 yıl sonra silinmesi sağlanmalı. Çünkü KİHBİ sisteminde kişiler hakkında tutulan ve KİHBİ Bilgi Topluma Yönergesi'nde sayılan suç türlerine ilişkin mahkeme kararları hiçbir şekilde silinmemektedir. Hatta öldükten sonra bile. Bu durum mağduriyetlere yol açmaktadır.

* HSYK'nın Temmuz 2011'de çıkardığı genelge doğrultusunda 2008 yılı öncesine ilişkin UYAP Bilgi Sistemi'ndeki kayıtlar güncellenmeli. Bilgi Toplama ve idari makamlarca gerçekleştirilen işlemler tek merkezden sadece UYAP Bilgi Sistemi üzerinden yürütülmelidir.

* KİHBİ'de 54 madde halinde sıralanan geniş suç alanı daraltılmalı. Bu suç alanlarının hangi kıstaslar çerçevesinde belirlendiği anlaşılamamaktadır.

* Çocukken işlenen suçlar bile kayıtlardan silinmediği için yıllar sonra başta güvenlik soruşturması, yurtdışına çıkış, önemli kurumlarda işe giriş, silah ruhsatı, özel güvenlik elemanı alımı ve ehliyet işlemlerinde mağduriyetler yaşanıyor.

Toplantıda emniyet temsilcileri KİHBİ uygulamasını Sabancı cinayetini örnek vererek savundu. TBMM yetkililerinin "suç kaydının silinmesin sonsuza kadar sürmemeli, bilgiler tek merkezde toplanmalı" çıkışı üzerine emniyet temsilcisi, KİHBİ kayıtlarının genel bir bilgi sistemi içinde olamayacağını belirterek "1996'daki Özdemir Sabancı suikastında, Fehriye Erdal işe alınırken adli sicil kaydı ile yetinilmeyip bize sorulsaydı, cinayeti engelleyebilirdik" dedi.

Tarih olacaktı ama...

12 Eylül 2010 referandumuyla kabul edilen anayasa değişikliğinin, fişlemeleri tarihe karıştıracağı iddia edilmişti. Referandumla, anayasanın 20. maddesine "Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir" ifadesi eklenmişti. 2005'te yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu'nda, kişilerin, aldıkları cezaların bitimiyle birlikte kısıtlanmış haklarının tamamını yeniden kazanacakları belirtiliyor. Adli Sicil Kanunu'na 2006'da eklenen hükümde de cezanın infazının bitiminden 3 yıl sonra hükümlülerin memnu haklarını kazanacakları ve sicillerinden cezayı temizletebilecekleri kaydediliyor.

KİHBİ değişebilir

Komisyon, ilgili kurumlarla yaptığı değerlendirme toplantısında KİHBİ Bilgi Toplama Yönergesi'ni masaya yatırırken, kişilerle ilgili Adli Sicil'de tutulan kayıtlar ile KİHBİ bilgi sisteminde tutulan kayıtların sistemde tutulma süresi ve silinmesi konusunda paralellik sağlanmasının uygun olacağı görüşünü dile getirdi. KİHBİ sisteminde tutulan kayıtların suçların önlenmesi konusunda kolluk güçlerine önemli veriler sunduğu vurgulanırken, Bilgi Toplama Yönergesi'nin güvenlik zafiyeti doğmasına yol açmayacak şekilde gözden geçirilmesi, kayıtların suç türlerine ve cezaların ağırlık derecelerine göre yeniden belirlenmesinin uygun olacağı görüşü de benimsendi. Konuya ilişkin karar önümüzdeki günlerde yapılacak toplantı sonrasında netleşecek.

En fazla 30 yıl tutulsun

KİHBİ sistemindeki kayıtlar, Merkezi Adli Sicil'de(MAS) tutulan kayıtların gibi suç ve cezaların ağırlığına göre çeşitli sürelerde ancak azami 30 yıl sonra silinmesi sağlanmalı. Çünkü KİHBİ sisteminde kişiler hakkında tutulan ve KİHBİ Bilgi Topluma Yönergesi'nde sayılan suç türlerine ilişkin mahkeme kararları hiçbir şekilde silinmemektedir. Hatta öldükten sonra bile. Bu durum mağduriyetlere yol açmaktadır.

acbdmmrt

mrb..öncelikle işlerinizde kolaylık diliyorum.. Ben 1997 yılında bulundurma ruhsatlı silahımı taşırken yakalandım ve mahkeme sonucunda 1 yıl hapis cezası aldım ve para cezasına cevrilerek cezamı çektim..Adli sicil kaydımı sildirdim ancak arşiv sicil kaydımın 80 yılda silineceği dolayısıyla tekrardan bir silah almamın mümkün olmadığını bana söylüyolar..Bütün amacım da bir av tüfeği almak..Yeni çıkan yasaya göre ben arşiv kaydımı sildirebilirmiyim geçen süre yeterlimidir nereye müracat etmem gerekiyor cevaplarsanız sevinirim...saygılarımla

balkan12cc

Şimdi insan suçişlemiş cezasını cekmiş fakat yetmiyor emniyet kayıtlarında her defasında yasalllığı tartışmalı çünkü yayyınlanmayan bil yönerge ile kimsenin görmediği sıradan heran gibir memur bakıyor elindeki cihazla ve herkesin içinde sen zamannında dolandırıcılık yapmışsın ,fuhuş ,yapmışsın ,ve ya adam dövmüşsün ,vs ne ise otamatikman tekrar yargılanıyorsun orada ve tüm hayatın biranda siliniyor tüm dostlarının yanında küçük düşürülüyorsun , şimdi gelelim maddelere ve işin hukuksuzluk boyutuna bakalım
Arşiv bilgilerinin istenmesi
Madde 10- (1) Arşiv bilgileri;
a) Kullanılış amacı belirtilmek suretiyle, kişinin kendisi veya vekâletnamede açıkça belirtilmiş olmak koşuluyla vekili,
b) Bir soruşturma veya kovuşturma kapsamında Cumhuriyet başsavcılıkları, hâkim veya mahkemeler,
c) Yetkili seçim kurulları,
d(2) Kanunda açıkça belirtilmediği takdirde, kişi hakkında alınacak bir karar veya yapılacak bir işlemle ilgili olarak, bir yakınının adlî sicil ve arşiv kayıtları istenemez ve bu bilgiler, kişiyi herhangi bir haktan yoksun bırakmak için dayanak olarak kullanılamaz.
(3) Onsekiz yaşından küçüklerle ilgili adlî sicil ve arşiv kayıtları; ancak soruşturma ve kovuşturma kapsamında değerlendirilmek üzere Cumhuriyet başsavcılıkları, hâkim veya mahkemelerce istenebilir.
Adlî sicil ve arşiv bilgilerinin gizliliği
Madde 11- (1) Adlî sicil ve arşiv bilgileri gizlidir. Bu bilgiler, görevlilerce açıklanamaz ve bu Kanun hükümlerine göre verilen kişi, kurum ve kuruluşlarca veriliş amacı dışında kullanılamaz) Özel kanunlarda gösterilen hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşları,

Tarafından istenebilir. şimdi bu kadar zor şartlarda kişinin adli sicil arşiv bilğilerine bakılabilirken tak sıradan bir memur hiç bir izne tabi olmadan 7 secerene bakabiliyor
Şimdi anaysaya bakalım
MADDE 20 - KİŞİSEL BİLGİLERİN KORUNMASI
Kişisel bilgilerin korunması
Madde 20- (1) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel bilgi ve verilerin korunması hakkına sahiptir.
(2) Bu bilgiler, ancak kişinin açık rızasına veya kanunla öngörülen meşru bir sebebe dayalı olarak kullanılabilir. Herkes, kendisi hakkında toplanmış olan veya kayıtlarda yer alan bilgilere erişme, bunlarda düzeltme yaptırma ve bu bilgilerin amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenme hakkına sahiptir.
7 yorum:
M. Zeki AKTAŞ dedi ki...
(1) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel bilgi ve verilerin korunması hakkına sahiptir. Kişisel bilgi ve verilerin başkaları tarafından kullanılarak zarara uğratılması halinde devlet tarafından zararın karşılanması şarttır.
(2) Bu bilgiler, ancak kişinin açık rızasına veya kanunla öngörülen meşru bir sebebe dayalı olarak kullanılabilir. Herkes, kendisi hakkında toplanmış olan veya kayıtlarda yer alan bilgilere erişme, bunlarda düzeltme yaptırma ve bu bilgilerin amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenme hakkına sahiptir.
Şimdi de ifşa etme suçuna bakalım yayma yani

MADDE 135. - (1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Kişilerin siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme

MADDE 136. - (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Nitelikli hâller

MADDE 137. - (1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların;

a) Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle,

b) Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,

İşlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Verileri yok etmeme

MADDE 138. - (1) Kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına karşın verileri sistem içinde yok etmekle yükümlü olanlara görevlerini yerine getirmediklerinde altı aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

Şikâyet

MADDE 139. - (1) Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve verileri yok etmeme hariç, bu bölümde yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.

Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması

MADDE 140. - (1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Takdir sizin

Kaynak: http://www.izafet.com/hukuk-danismani/681697-gbt-meclise-sikayet-edilmis-iste-sonuc-meclisin-aldigi-karar.html#ixzz20xxiXmAW

balkan12cc

http://www.memurlar.net/haber/274313/

Polis, GBT sorgusunda öğrendiği bilgiyi kimseye söylemeyecek
22 Ağustos 2012 08:48

--------------------------------------------------------------------------------


TOLGA ŞARDAN Ankara

Milliyet'in, Emniyet ve jandarmanın Adli Siciş Arşivi dışında yıllardır ikinci bir fişleme daha kullandığını ortaya çıkaran 'Mezara kadar fişleme' başlıklı manşet haberinden sonra İçişleri Bakanlığı, valiliklere bir genelge göndererek, polis ve jandarmanın adli kolluk görevleri sırasında, vatandaşların kişisel verilerini korumaları talimatını verdi. GBT olarak tanımlanan "kişisel bilgi toplama kaydı" olan vatandaşların bilgileri hiçkimseyle paylaşılmayacak.

İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı'nca (KİHBİ) "Bilgi Toplama Kayıtlarının Kullanılması" konusunda 81 il valiliğinin yanısıra Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'na özel genelge gönderildi. Bakanlık müsteşarı Seyfullah Hacımüftüoğlu'nun imzasıyla gönderilen genelgede, polis, jandarma ve sahil güvenlik birimlerindeki adli kolluk görevlilerinin, vatandaşlara ait kişisel verilerin tutulduğu KİHBİ ve UYAP kayıtlarının kullanılmasında sorunlar yaşandığı belirtildi.

Gizliliğe uyun talimatı

Genelgede, İçişleri ile Adalet Bakanlığı arasında yapılan protokol sonrasında KİHBİ ve UYAP'taki veri tabanlarının adli kolluk birimlerinin kullanımına açıldığı anımsatıldı. Genelgede, uygulamanın başlamasının ardından kişiye özel bilgilerin kullanılmasında, kamu görevlilerinin hatalı davranışlarda bulunduğu ve kişilerin mağdur edildiği yönünde TBMM'ye şikayetler geldiği belirtildi.

Genelgede, kamuoyunda GBT kaydı olarak bilinen "kişisel bilgi toplama kaydı" olan vatandaşların, "Zor durumda bırakılacakları biçimde diğer kişilerden farklı muameleye tabi tutulmamaları, suçlarının açıkça yüzlerine vurulmaması, bu kişilere ait bilgilerin kesinlikle başkalarınca duyulacak şekilde açıklanmaması ve kişiye özel bu bilgilerden mevzuat hükümleri doğrultusunda yararlanırken gizliliğe uyulması" talimatı verildiğine dikkat çekildi. Genelgede, anayasanın devletin görevleri, eşitlikm ilkesi, kişi hürriyetine yönelik hükümleri anımsatılırken, adli ve idari kolluk görevleri yerine getirilirken, bu ilkelerin zedelenmemesi gerektiği vurgulandı.

Genelgede ne deniyor?

Genelgede, KİHBİ ve UYAP Bilgi sistemleri'nde bulunan, insan hak ve özgürlükleri açısından azami dikkat ve özem gerektiren bilgilerin hatalı kullanılmasının engellenmesi ve olası ihmallerin önlenmesi için şu talimatlar verildi:

* Halka açık yerlerde ve yol denetim uygulamalarında "Durdurma ve kimlik sorma" yetkisinin kullanılmasıyla "Önleme araması" kararlarının yerine getirilmesi sırasında, şüpheli, sanık ve hükümlüler hakkında yapılan adli işlem bilgileri, kişinin kendisine veya yanında bulunanlara her ne şekilde olursa olsun söylenmeyecek.

* Bu bilgiler söz veya davranışlar ile ima edilmeyecek, telsiz veya telefondan açık ve yüksek sesle duyulacak şekilde bilgi toplama sorgulaması yapılmayacak.

* Yeterli şüphenin var olduğu durumlar dışında, "Hayatın doğal akışı"na uygun hallerde görevlilerce aranma bilgileri haricinde kişilerin geçmiş suç bilgileri, telsiz veya telefon ile yapılan sorgulamalarda talep edilmeyecek. Talep edilmesi halinde, bilgi toplama görevlileri talebi irdeleyip yanıt verecek.

* Yapılan idari ve adli işlemle ilgili olmaması halinde, kişisel verilerin görüntülendiği bilgisayar sorgu ekranındaki adli işlem bilgileri, üçüncü kişilere verilmeyecek.

* Kişisel verilerin yeraldığı KİHBİ ve UYAP sistemlerini görüntülemek amacıyla kullanılan bilgisayar kod ve şifreleri her isteyen görevliye verilmeyecek.

* Söz konusu kod ve şifreler, "görev kapsamında bilgiyi kullanması gerekli olanlar" prensibine göre yetkili amirlerce, alt kademedeki personele verilecek.

Skandalı Milliyet duyurdu

KİHBİ sistemi, kamuoyunun gündemine Milliyet'in haberiyle geldi. S.K. adlı bir vatandaş, TBMM Dilekçe Komisyonu'na yaptığı şikayette, kalabalık bir ortamda yürürken, polisin kimlik kontrolü-GBT taraması yaptığını, küçük kızı ile kalabalığın içinde polisin, "Hırsızlık yapmışsın" diyerek, çocukken işlediği bir suçu yüksek sesle söylediğini belirtmişti. Adli sicilinin temiz olduğunu S.K. mağduriyetinin giderilmesini istemişti

Benzer bir şikayet dizi oyuncusu A.C.A'dan da gelmişti. Yıllar önce işlediği uyuştucu kullanmak ve temin etmek suçu ile ilgili suç kaydı daha sonra silenen A.C.A'ya polisler arkadaşlarının yanında "suç kaydın var" demişti. A.C.A. da bundan şikeyetçi olmuştu.


fişlemeye devam fakat söylemeden vatandaşı rezil etmeden olacakmış çünkü vatandaş meclise şikayet ediyormuş anayasaya rahmen fişleme ye devam

Avukat

Alıntı Yapİçişleri Bakanlığı, valiliklere bir genelge göndererek, polis ve jandarmanın adli kolluk görevleri sırasında, vatandaşların kişisel verilerini korumaları talimatını verdi. GBT olarak tanımlanan "kişisel bilgi toplama kaydı" olan vatandaşların bilgileri hiçkimseyle paylaşılmayacak.

İçişleri Bakanlığı geçici bir tedbir almış görünüyor. TBMM şu anda tatilde. Muhtemelen önümüzdeki dönemde bu konu bir şekilde meclis gündemine gelecektir diye tahmin ediyorum. En kötü ihtimalle yeni anayasa taslağıyla ilgili çalışmalar bitip yeni anayasa kabul edildiğinde bu konu da eşzamanlı olarak çözülmüş olur bence. Konuyla ilgili gelişmeleri takip etmek gerekiyor...

volter

Arkadaş ben adli kaydımın tamamını sildirdim ,lakin edindiğim bilgilere göre gbt diye polisin tutugu bir yasallığı tartışmalı kayıt sitemi varmış bu kayıt sistemi anayasa da kabul edilen kişisel verilerin gizlenmesi ve saklanması kanununa rahmen yasal olmayan bir şekilde tutulmakta imiş peki ben bu yasal olmayan kaydımı nasıl silidirebilirim ,ayrıca adli kaydım silinmiş her defasında bir polis kontrolü olduğunda sen zamanın da hırsızmışsın ,gaspcımışsın,fuhuş yapmışsın ,kumar oynamışsın ,adam yaralamışsın ,uyuşturucu kullanmışsın,sarhoşmuşsun,berduşmuşsun, gibi binbirçeşit suç tekrar tekrar insanlar eşinin dostunun yanında küçük düşürülüp rezil mi edilecek meclis bu konuda açılınca gerekli önlemleri alacakmış fakat bu uygulama zaten anayasa ya ve adli sicil kanununa aykırı bir uygulama deyilmi ben inanıyorum ki meclis bu sorunu çözecektir bizlere düşen de meclise konudan duyduğumuz rahatsızlığı dile getimek dilekçe yolayarak çünkü bir kişinin adli sicil bilğilerine ullaşmak o kadar zor ken ve bir takım prosüdüre bağlı iken polis kendi tutugu yasal olamayan kayıtla anında hiç bir izin falan tanımayan bir şekilde elindeki cihazla senin tüm bilğilerine bakıp tekrar tekrar yargılama yoluna gidercesine cümle aleme rezil rüsva edebiliyor düşünüldüğünde herkez insan emniyet teşkilatında suç işleyen yokmu gün geçmiyorki haber olmasın Allah diyor ki kulum tövbe etsin ben günahlarını affederim biz insanlar olarak ne yapıyoruz insanları daima fişliyoruz ben açıkcası budurumdan çok ama çok şikayetciyim rahat rahat dolaşamaz ve yaşayamaz oldum huzurum kaçtı her defasında bir polis cevirmesi olacakta geçmiş suçum yüzüme mi vurulacak diye korkuyla yaşamak en zor olan ben meclise dilekçe gönderecem bu konuda sizde korkuyla yaşamak istemiyorsanız meclise konunun düzeltilmesi için dilekçe yazın polis uyap sistemine bağlı olmalı sadece kişi hakkında yakalama varmı yokmu bunu görebilmeli yedi secereni kendi tutukları kayıttan deyil saygılar


volter

Kişisel verilerin korunması kanunu bugün yrn meclisten çıkartılacak budurum

GBT ve ADLİ SİCİL ARŞİV KAYDI İÇİN NE GİBİ KOLAYLIKLAR GETİRECEK VE SİLDİREBİLMEK KOLAYLAŞACAK

kilimanjaro

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek, yasalaştı.

Kanuna göre, kişisel veriler ancak usul ve esaslara uygun olarak işlenebilecek.

Kişisel verilerin işlenmesinde; "hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olma, doğru ve gerektiğinde güncel olma, belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenme, işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma, ilgili mevzuatta öngörülen veya işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilme" ilkelerine uyulması zorunlu olacak.

Kişisel veriler, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemeyecek. İlgili kişinin açık rızası aranmaksızın, şu şartlardan en az birinin varlığı halinde veriler işlenebilecek:

KANUNLARDA AÇIKÇA ÖNGÖRÜLMESİ

- Rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin, kendisinin ya da bir başkasının hayatı ve beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması,

- Bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması,

- Veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması,

- İlgili kişinin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, veri sorumlusunun meşru menfaatleri için veri işlenmesinin zorunlu olması.

YETERLİ ÖNLEM ALINARAK İŞLENECEK

Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, kılık ve kıyafeti, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı, cinsel hayatı, ceza mahkumiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili verileri ile biyometrik ve genetik verileri "özel nitelikli kişisel veri" sayılacak. Özel nitelikli kişisel verilerin ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasak olacak.

Sağlık ve cinsel hayat dışındaki kişisel veriler, kanunlarda öngörülen hallerde ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın işlenebilecek. Sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ve finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilecek.

Özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesinde ayrıca Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenen yeterli önlemlerin alınması şart olacak.

Kanunlara uygun olarak işlenmiş olmasına rağmen, işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması halinde kişisel veriler, resen veya ilgili kişinin talebi üzerine silinecek, yok edilecek veya anonim hale getirilecek.

Kişisel veriler, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın aktarılamayacak, ancak belirtilen şartlardan birinin bulunması halinde açık rıza aranmadan aktarılabilecek.

Kişisel veriler, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın yurt dışına aktarılamayacak. Kişisel veriler ancak; kişisel verinin aktarılacağı yabancı ülkede yeterli korumanın bulunması, yeterli korumanın bulunmaması durumunda Türkiye'deki ve ilgili yabancı ülkedeki veri sorumlularının yeterli bir korumayı yazılı olarak taahhüt etmeleri ve kurulun izninin bulunması şartıyla yurt dışına aktarılabilecek.
Kişisel veriler, uluslararası sözleşme hükümleri saklı kalmak üzere Türkiye'nin veya ilgili kişinin menfaatinin ciddi bir şekilde zarar göreceği durumlarda, ancak ilgili kamu kurum veya kuruluşunun görüşü alınarak Kurulun izniyle yurt dışına aktarılabilecek.

HERKES KENDİSİYLE İLGİLİ VERİ İŞLENİP İŞLENMEDİĞİNİ ÖĞRENEBİLECEK

Tasarıyla, kişisel verileri işlenen kişinin hakları düzenleniyor. Buna göre; herkes, kendisiyle ilgili kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenebilecek, kişisel verileri işlenmişse buna ilişkin bilgi talep edebilecek, kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilebilecek, kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmesi halinde bunların düzeltilmesini isteyebilecek, kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteyebilecek, kişisel verilerin ilgili kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğraması halinde zararın giderilmesini talep edebilecek.

Tasarıyla, veri sorumlusunun veri güvenliğinin sağlanmasına ilişkin yükümlülükleri düzenleniyor. Buna göre, veri sorumlusu, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini önlemek, kişisel verilere hukuka aykırı olarak erişilmesini önlemek, bu verilerin muhafazasını sağlamak amacıyla uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli her türlü teknik ve idari tedbirleri alacak.

KİŞİSEL VERİLERİ BAŞKASINA AÇIKLAYAMAYACAK

Veri sorumluları ile veri işleyen kişiler, öğrendikleri kişisel verileri bu düzenlemedeki hükümlere aykırı olarak başkasına açıklayamayacak, kendi şahsi çıkarları için kullanamayacak. Bu yükümlülük, görevden ayrılmalarından sonra da devam edecek.

Tasarıyla, veri sorumlusuna başvuru yolu düzenleniyor. Buna göre, ilgili kişi taleplerini veri sorumlusuna iletecek. Veri sorumlusu başvuruda yer alan talepleri, talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç 30 gün içinde ücretsiz olarak sonuçlandıracak. Ancak işlemin ayrıca bir maliyeti gerektirmesi halinde Kurulca belirlenen tarifedeki ücret alınabilecek. Veri sorumlusu talebi kabul edecek veya gerekçesini açıklayarak reddedecek ve cevabını ilgili kişiye yazıyla ya da elektronik ortamda bildirecek.

Başvurusu reddedilen kişi, cevabı öğrendiği tarihten itibaren 30 ve her halde başvuru tarihinden itibaren 60 gün içinde Kurula şikayette bulunabilecek. Kişilik hakları ihlal edilenlerin, genel hükümlere göre tazminat hakkı saklı olacak.
9 ÜYEDEN OLUŞAN KURUL
Kanunla, verilen görevleri yerine getirmek üzere, idari ve mali özerkliğe sahip Kişisel Verileri Koruma Kurumu oluşturuluyor.
Kurum, Başbakanlıkla ilişkili olacak ve merkezi Ankara'da bulunacak. Kurum; Kurul ve başkanlıktan oluşacak. Kurumun karar organı Kurul olacak. Kurum, yıllık faaliyet raporunu Cumhurbaşkanlığına, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna ve Başbakanlığa sunacak.
Kişisel Verileri Koruma Kurulu, görev ve yetkilerini bağımsız olarak yerine getirecek; hiçbir organ, makam, merci veya kişi Kurula emir ve talimat veremeyecek, tavsiye veya telkinde bulunamayacak.
Kurul, 9 üyeden oluşacak. Kurulun beş üyesi TBMM, iki üyesi Cumhurbaşkanı, iki üyesi Bakanlar Kurulu tarafından seçilecek.
Kurul üyesi, herhangi bir siyasi parti üyesi olmayacak.
Kanunla, TBMM'nin, Kurula üye seçimi de belirleniyor.
Buna göre, seçim için, siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının 2'şer katı aday gösterilecek ve Kurul üyeleri, bu adaylar arasından her siyasi parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle TBMM Genel Kurulunca seçilecek. Ancak, siyasi parti gruplarında, Meclis'te yapılacak seçimlerde kime oy kullanılacağına dair görüşme yapılamayacak ve karar alınamayacak.
Kurul üyelerinin seçimi, adayların belirlenerek ilanından sonra on gün içinde yapılacak. Siyasi parti grupları tarafından gösterilen adaylar için ayrı ayrı listeler halinde birleşik oy pusulası düzenlenecek. Adayların adlarının karşısındaki özel yer işaretlenmek suretiyle oy kullanılacak.
Üyelerin görev sürelerinin bitiminden iki ay önce; üyeliklerde herhangi bir sebeple boşalma olması halinde, boşalma tarihinden veya boşalma tarihinde TBMM tatilde ise tatilin bitiminden itibaren bir ay içinde aynı usulle seçim yapılacak.
Cumhurbaşkanı veya Bakanlar Kurulu tarafından seçilen üyelerden birinin görev süresinin bitmesinden 45 gün önce veya herhangi bir sebeple görevin sona ermesi halinde durum 15 gün içinde Kurum tarafından Cumhurbaşkanlığına veya Bakanlar Kuruluna sunulmak üzere Başbakanlığa bildirilecek. Üyelerin görev süresinin dolmasına bir ay kala yeni üye seçimi yapılacak. Bu üyeliklerde, görev süresi dolmadan herhangi bir sebeple boşalma olması halinde ise bildirimden itibaren 15 gün içinde seçim yapılacak.
Kurul üyelerinin görev süresi dört yıl olacak. Süresi biten üye yeniden seçilebilecek. Görev süresi dolmadan herhangi bir sebeple görevi sona eren üyenin yerine seçilen kişi, yerine seçildiği üyenin kalan süresini tamamlayacak. Kurul başkan ve ikinci başkanı, üyeler arasından Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek. Kurul üyelerinin görev süresi dört yıl olacak; süresi biten üye yeniden seçilebilecek.
ÜYELER YEMİN EDECEK
Seçilen üyeler, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu huzurunda, "Anayasa'ya ve kanunlara uygun olarak tam bir tarafsızlık, dürüstlük, hakkaniyet ve adalet anlayışı içinde görevimi yerine getireceğime, namusum ve şerefim üzerine yemin ederim" şeklinde yemin edecek.
Üyeler, kuruldaki resmi görevlerinin dışında resmi veya özel hiçbir görev alamayacak; dernek, vakıf ve kooperatiflerde yöneticilik yapamayacak, ticaretle uğraşamayacak, hakemlik ve bilirkişilik yapamayacak. Ancak, asli görevlerini aksatmayacak şekilde ders ve konferans verebilecek ve bunların ücretlerini alabilecek.
Üyelerin görevleri sebebiyle işledikleri iddia edilen suçlara ilişkin soruşturmalar, Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanuna göre yapılacak, soruşturma izni de Başbakan tarafından verilecek.
Kurul üyelerinin süreleri dolmadan görevlerine sonverilemeyecek.
Kurul üyeleri; kendileri, akrabaları, evlatlıkları, eşleri, boşandıkları eşlerini ilgilendiren toplantı ve oylamaya katılamayacak; öğrendikleri sırları açıklayamayacak, kendi yararına kullanamayacak.
UZMAN VE UZMAN YARDIMCISI İSTİHDAM EDİLEBİLECEK
Kişisel Verileri Koruma Kurumunda, uzman ve uzman yardımcısı istihdam edilebilecek. Kişisel Verileri Koruma Uzmanı kadrosuna atananlara, bir defaya mahsus olmak üzere bir derece yükseltilmesi uygulanacak.
Kurum personeli, 657 sayılı Kanun'a tabi olacak. Başka kurum ve kuruluşlarda çalışanlardan uzmanlığına ihtiyaç duyulanların Kurulda görevlendirilmesine imkan sağlanıyor.
Kuruma 195 kadro ihdas ediliyor.
KAPSAM DIŞI TUTULAN KONULAR
Kanunda, düzenleme kapsamı dışında tutulan hususlar da belirtiliyor.
Buna göre, gerçek kişilerin kendisiyle veya aynı konutta yaşayan aile fertleriyle ilgili faaliyetleri; kişisel verilerin resmi istatistik ile anonim hale getirilmek suretiyle araştırma, planlama ve istatistik gibi amaçlarla işlenmesi; kişiselverilerin milli savunmayı, milli güvenliği, kamu güvenliğini, kamu düzenini, ekonomik güvenliği veya kişilik haklarını ihlal etmemek kaydıyla sanat, tarih, edebiyat veya bilimsel amaçlarla veya ifade özgürlüğü kapsamında işlenmesi kapsam dışında tutuluyor.
Kişisel verilerin milli savunmayı, milli güvenliği, kamu güvenliğini, kamu düzenini veya ekonomik güvenliği sağlamaya yönelik olarak kanunla görevli ve yetki verilmiş kamu kurum ve kuruluşları tarafından yürütülen önleyici, koruyucu ve istihbari faaliyetler kapsamında işlenmesi istisna olarak düzenleniyor. Buna göre, Milli İstihbarat Teşkilatı ile diğer istihbarat birimlerinin milli savunmayı, milli güvenliği, kamu güvenliğini, kamu düzenini ve ekonomik güvenliği sağlamaya yönelik faaliyetler kapsamında işlediğiveriler düzenleme kapsamı dışında olacak.
Hazine yardımları, taşınır ve taşınmazdan elde edilen gelirler, alınan bağış ve yardımlar kurumun gelirlerini oluşturacak.
Bilişim sisteminin kendi içinde veya bilişim sistemleri arasında gerçekleşen veri nakillerini, sisteme girmeksizin teknik araçlarla hukuka aykırı olarak izleyen kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ile cezalandırılacak.
Sağlık hizmeti almak üzere, kamu veya özel sağlık kuruluşları ile sağlık mesleği mensuplarına müracaat edenlerin, sağlık hizmetinin gereği olarak vermek zorunda oldukları veya kendilerine verilen hizmete ilişkin kişiselverileri işlenebilecek.
Bir cihazın, bilgisayar programının, şifrenin veya sair güvenlik kodunun, bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi durumunda, bunları imal ve ithal eden, sevk eden, nakleden, depolayan, satan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
SAĞLIK BAKANLIĞI'NCA KAYIT VE BİLDİRİM SİSTEMİ KURULACAK
Herkesin sağlık durumunun takip edilebilmesi ve sağlık hizmetlerinin daha etkin ve hızlı şekilde yürütülmesi maksadıyla Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarınca gerekli kayıt ve bildirim sistemi kurulacak.
Bu sistem, e-devlet uygulamalarına uygun olarak elektronik ortamda da oluşturulabilecek. Bu amaçla, Sağlık Bakanlığınca, bağlı kuruluşları da kapsayacak şekilde ülke çapında bilişim sistemi kurulabilecek.
Sağlık hizmetinin verilmesi, kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi ile sağlık hizmetlerinin planlanması ve finansmanı amacıyla Bakanlık, elde edilenverileri alarak işleyebilecek. Bu veriler Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nda öngörülen şartlar dışında aktarılamayacak. Bakanlık, toplanan ve işlenen verilere, ilgili kişilerin kendilerinin veya yetki verdikleri üçüncü kişilerin erişimlerini sağlayacak bir sistem kuracak.
Bakanlık, düzenleme uyarınca elde edilen kişisel sağlıkverilerinin güvenliğinin sağlanması için gerekli tedbirleri alacak. Bu amaçla, sistemde kayıtlı bilgilerin hangi görevli tarafından ne amaçla kullanıldığının denetlenmesine imkan tanıyan bir güvenlik sistemi kuracak.
ALTI AY İÇİNDE ÜYELER SEÇİLECEK
Düzenlemenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde, yasayla belirlenen usulü göre, Kişisel Verileri Koruma Kurulu üyeleri seçilecek ve Başkanlık teşkilatı oluşturulacak.
Veri sorumluları, Kurul tarafından belirlenen ve ilan edilen süre içinde sicile kayıt yaptırmak zorunda olacak. Daha önce işlenmiş kişisel veriler, düzenlemenin yayımı tarihinden itibaren 2 yıl içinde Kanun hükümlerine uygun hale getirilecek.
Düzenleme hükümlerine aykırı olduğu tespit edilen kişiselveriler derhal silinecek, yok edilecek veya anonim hale getirilecek. Ancak bu kanunun yayımı tarihinden önce hukuka uygun olarak alınmış rızalar, bir yıl içinde aksine bir irade beyanında bulunulmaması halinde bu kanuna uygun kabul edilecek.
Düzenlemenin yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde, kamu kurum ve kuruluşlarında koordinasyonu sağlamak üzere üst düzey bir yönetici belirlenerek Başkanlığa bildirilecek.
İlk seçilen başkan, ikinci başkan ve kura ile belirlenen iki üye 6 yıl; diğer beş üye ise 4 yıl görev yapacak.
Kurumun giderleri, bütçe tahsis edilene kadar Başbakanlık bütçesinden karşılanacak, hizmet birimleri faaliyete geçinceye kadar da sekretarya hizmetleri Başbakanlık tarafından yerine getirilecek.
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

volter

Adli kayıtları ve arşiv  silinip de gbt kayıtları silinmeyenler kamu denetciliği kurumuna online başvurusu sonucu siliniyormuş

manavgatlı

2011 de 5 yıl ceza almıştım. 17.03.2016 tarihinde bihakkın tahliye tarihi doldu. Adli sicil kaydını sildirmek için Sicil İstatistik Müdürlüğüne dilekçe yazdım. Bir kaç gün sonra telefon ettim. Yerine getirme fişini savcılıktan al ve dilekçeyi o şekilde gönder hızlı olur dediler. Savcılığa gittim yerine getirme fişini aldım dilekçeyi tekrara gönderdim.  Bu işlem ne kadar sürer? Bilgisi olan arkadaş varsa minnettar olurum