Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

29 Mart 2024, 14:14:02

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,818
  • Toplam Konu: 4,361
  • Online today: 103
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 80
Total: 80

Böyle barış olmaz, Mehmet Yakup Yılmaz, Hürriyet

Başlatan kilimanjaro, 17 Ağustos 2009, 23:00:35

« önceki - sonraki »

kilimanjaro

SİİRT'in Eruh ilçesinde 25 yıl önce gerçekleştirilen ilk PKK saldırısında şehit düşen jandarma eri Süleyman Aydın, Erzincan'ın Mertekli köyündeki mezarı başında anıldı.

Törende sadece iki kişi vardı: Süleyman Aydın'ın ablası ve ağabeyi!

Aynı saatlerde Eruh'ta da bir "festival" vardı. DTP'li belediyenin düzenlediği bir "doğa ve kültür festivali"!

Adının böyle olduğuna bakmayın, herkes biliyor ki bu 25 yıl önce Süleyman Aydın'ın şehit düştüğü olayı kutlamak için düzenlenmiş bir festival.

Nitekim DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna törende şöyle konuştu: "15 Ağustos 1984'te savaş, şiddet başladı diyemeyiz. Çünkü şiddet Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden beri var. Biz 15 Ağustos'u Barış Harekâtı olarak tanımlıyoruz. PKK, Kürtlerin inkârına ve imhasına karşı barış ve eşitlik için ilk kurşunu sıktı."

Nasıl bir barış harekâtıysa, 25 yılda on binlerce insanın ölmesine, on binlerce insanın sakat kalmasına neden oldu.

Ve biz şimdi bu arkadaşlarla oturup, "Kürt açılımını" konuşacağız!

PKK da yaptığı açıklamada Abdullah Öcalan'ın açıkladığı plana uyulmaması halinde "eşi görülmemiş bir direnişe hazır olduğunu" açıkladı.

DTP'nin ve PKK'nın şunu akıllarına iyice sokmaları gerekiyor: Silahlı tehdidin olduğu yerde ne demokrasi olur ne de barış.

Hükümet, içeriği tam olarak belli olmasa da sorunun çözümü için bir niyet beyan etti.

Bu niyetin hayata geçirilmesi sürecinde bu tür provokatif eylem ve tutumlar, sorunun çözülmesini sadece zorlaştırmaya yarar.

Ortaya çıkıyor ki PKK ve onun silahlı tehdidi altındaki DTP, sürecin gelişmesini kendi varlığı için bir tehdit olarak görüyor.

Çözümü kolaylaştırmak yerine zorlaştırmak için her türlü eylemin içinde olabileceklerini tahmin etmek zor değil.

Çözüm demokrasidedir

YETERİNCE hazırlık yapılmadan ve detayları açıklanmadan ortaya konmuş olmasına rağmen hükümetin Kürt sorununu çözmek için girişim başlatmasını olumlu buluyorum.

Ancak gelişmeler gösteriyor ki bu açılımı dinamitleyecek en önemli unsur PKK'dan başkası da değil.

PKK, Amerika'nın Kuzey Irak'tan çekilme planları içinde kendisinin olamayacağının farkında ve bu aşamada Türkiye'deki demokratik gelişmelerin kendi zararına olabileceğinin hesabını yapıyor.

Abdullah Öcalan'ın durduk yerde ortaya çıkıp "yol haritası" açıklamasının en önemli nedeni de bu.

Hükümet, bu sorunu çözmekte gerçekten samimiyse yapacağı şey çok açık: Kapsamlı bir demokratikleşme paketini TBMM'ye sunmak.

Kamuoyunun, CHP ve MHP'nin muhalefetine rağmen bu açılımın arkasında olacağını görüyoruz.

MHP değilse bile CHP'nin de kapsamlı bir demokratikleşme planına itirazlarını TBMM çatısı altında çözümleyebilmek, orta yolu bulabilmek mümkün görünüyor.

Bugüne kadar ayrılıkçı terör hareketleriyle başı dertte olan Avrupa ülkeleri bunu demokrasiyi yaygınlaştırarak çözümleyebildiler.

Terör örgütünü ve ayrılıkçı fikirleri tamamen yok etmek mümkün olmadıysa bile marjinalize etmek mümkün olabildi.

Hedef de öncelikle bu olmalıdır: PKK'yı marjinal bir hareket durumuna itecek, bölgede demokrasiden yana Kürt unsurları planın içine çekecek bir yol izlenmeli.

Çözüm, terörün başladığı 25 yıl önce de demokrasiden geçiyordu, bugün de hâlâ o noktadayız!

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/12289877.asp?yazarid=148
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.