Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

19 Nisan 2024, 23:16:05

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 96
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 81
Total: 81

HSYK değişti, üyeler değişti ve sonuç: Danıştay'ın tarihi başörtüsü kararı

Başlatan kilimanjaro, 05 Ocak 2013, 14:42:40

« önceki - sonraki »

kilimanjaro



Açık Öğretim sınavı "Peruğu kulağını göstermiyor" denilerek iptal edilen Gülsüm Okumuş'un mağduriyeti Danıştay'dan döndü.

Danıştay, Okumuş'un sınava girmesi gerektiğine hükmeden bir karara imza.

Açık Öğretim sınavı "Peruğu kulağını göstermiyor" denilerek iptal edilen Gülsüm Okumuş'un mağduriyeti Danıştay'dan döndü. Eskişehir 2. İdare Mahkemesi'nin "Hukuka aykırılık yok" dediği başörtüsü kararını Danıştay, "Yükseköğrenim hakkının özü zedeleniyor" diyerek düzeltti.

Sarıyer İmam Hatip Lisesi mezunu Gülsüm Coşkun, Anadolu Üniversitesi İlahiyat Ön Lisans Programında gördüğü eğitim çerçevesinde 5 Nisan 2008'de düzenlenen Açık Öğretim Fakültesi sınavlarına katılmak için İstanbul Okmeydanı'ndaki İTO Anadolu Ticaret Meslek Lisesi'ne gitti. Okul girişinde tüm kontrollerden geçerek sınava gireceği 13. numaralı salona giden Coşkun, başında peruğu ile yerini aldı.

Soru ve cevap kağıtlarının verilmesini bekleyen Coşkun, bu sırada yanına gelen salon sorumlusu olan aynı okulun öğretmenlerinden Sevilay Akça'nın sözleri ile şoke oldu.

"AÇ BAŞINI"

"Peruğunu beğenmedim, saça benzemiyor, çıkar onu, öyle sınava gir" diyen 48 yaşındaki Sevilay Akça, Coşkun'un itiraz etmesi üzerine "Çeneni kırarım senin" diye tehdit etti. Sınav sonrası Akça, kılık kıyafet gerekçesiyle Coşkun'a "Sınava hiç gelmedi" işlemi yaptı.

Sınavın ardından Coşkun bina sorumlusuna giderek Akça'dan şikayetçi oldu. Bina sorumlusunun, böyle bir işlem yapmasının yasal olmadığı yönündeki uyarısına rağmen öğretmen Akça işlemini geri almadı. Coşkun ise 8 Ekim 2008'de internetteki sonuçlar listesinde kaydının olmadığını görünce Akça'nın uygulamasından ötürü böyle bir sonuçla karşılaştığını anladı.

YARGIYA TAŞINDI

2008'de Açık Öğretim Sınavı'nda yaşanan olay ise Coşkun tarafından Eskişehir 2. İdare Mahkemesi'nde yargıya taşındı. Öğrencinin sınavlarda uyarılmasına karşın sınav görevlilerinin talimatlarına uymadığını belirten İdare Mahkemesi, "Hukuka aykırılık yok" diyerek Öğretmen Akça'nın uygulamasını savundu.

İdare Mahkemesinin kararı ise, Danıştay'a taşındı. İdare Mahkemesinin kararını bozan Danıştay 8. Dairesi, Anayasanın "Eğitim ve öğrenim hakkı" başlığını taşıyan 42'ci maddesinde kimsenin eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamayacağına atıf yaptı.

Önceki ve sonrakilere emsal olacak

Ceza avukatı Seffan Kılıç: "Danıştay bu konuyu ilk derece mahkemesi sıfatıyla değerlendirmiyor. Yüksek Mahkeme sıfatıyla değerlendirdiğinden bundan sonraki ve önceki olmuş olaylara karar emsal teşkil edecektir."

Karar içtihat oluşturur

Emekli Cumhuriyet Başsavcı Reşat Petek: Danıştay'ın bu kararı idare mahkemelerince dikkate alınması gereken emsal bir içtihat olacaktır. Yargıtay ve Danıştay'daki yüksek yargı kararları emsal teşkil eder.

http://gundem.bugun.com.tr/danistay-dan-tarihe-gececek-karar-haberi/217938/



Ülke siyasetinde ve üst yargıda hakimiyet kuran kendi milletine yabancılaşmış odakların etkisi 2010'da yapılan anayasa referandumunun kabul edilmesiyle kırılmıştı

12 Eylül 2010 Tarihinde yapılan anayasa referandumunda "hayır" oyu kullanan ve yapılmak istenen değişikliklere şiddetle karşı çıkıp herkesi hayır oyu kullanmaya davet eden çevrelerin o dönemde niçin bu denli hararetli bir mücadelenin içine girdikleri şimdilerde daha rahat anlaşılıyor. O dönem yaşanan tarihi referandum sürecini okuyup hafıza tazelemek için LÜTFEN TIKLAYINIZ. Referandumda %58 evet oyunun çıkması üzerine yeni atanacak HSYK üyelerinin tamamı hakim ve savcıların oylarıyla belirlenmiş ve bu yolla milletin değerleriyle barışık yeni bir yönetimin HSYK'da işbaşı yapmasının önü açılmıştı. Akabinde de Yargıtay ve Danıştay'a yeni üye atamaları yapılarak kendi milletine yabancılaşmış odakların etkisi üst yargıda da nihayet kırılabilmişti. Tüm bu gelişmelerin neticesi olarak artık günümüzde bu tür güzel haberleri okuyabilmek mümkün olabilmiştir. Tüm bu işlerde emeği geçen herkese canı gönülden teşekkürü bir borç biliyoruz.

Vekil.net yönetimi
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro



Danıştay'ın iki yıl önce, memurluktan çıkarılan başörtülü öğretmen Melek Yılmaz'ın davasında tarihi bir karara imza attığı ortaya çıktı. 'Başörtüsü ceza gerekçesi olamaz' diyen 12. Daire, tazminata hükmetti. Karar kesinleşti.

28 Şubat sürecinde başörtüsü taktığı gerekçesiyle meslekten atılan Melek Yılmaz, Erzurum 1. İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkeme ihraç kararını onadı. Danıştay temyiz incelemesinde kararı bozarak başörtüsünün memurluktan ihraç nedeni olamayacağına hükmetti. Danıştay, kararında Melek Yılmaz'ın 10 yıllık özlük haklarının iadesine karar verdi. Yerel mahkemenin uymasıyla hukuk süreci tamamlanan karar kesinleşti.

SON DAVAYA ÖRNEK OLDU

28 Şubat sürecinde başörtülü olduğu gerekçesiyle öğretmenlikten atılan Gülşen Demir'in davasında da benzer bir karar aldı. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Müşavirliği davayı temyize götürdüğü için bu karar kesinleşmedi.

AİHM KARARINA UYULMADI

Danıştay Melek Yılmaz davasında başörtülülere memurluk yolunu açan kararı 2011'de verdi. Geçtiğimiz günlerde yerel mahkemenin karara uymasıyla sonuçlanan hukuk mücadelesi şöyle gelişti: Melek Sima Yılmaz, 2000 yılında görev mahallinde başörtüsü ile görülmesinin ardından hakkında soruşturma açılarak devlet memuriyetinden çıkarıldı. Açtığı dava aleyhine sonuçlanan Yılmaz, iç hukuk yolları tükenince 2005'te davayı AİHM'e taşıdı. Adil yargılanma yapılmadığı gerekçesi ile AİHM Türkiye'yi mahkum etti.

AİHM kararına uymayan Erzurum 1. İdare Mahkemesi, Yılmaz'ın memuriyetten çıkarılma cezasını yine hukuka uygun bulunca karar temyiz edildi.

ÖZLÜK HAKLARI FAİZİYLE

2011 yılında Danıştay 12. Dairesi ise özgürlüklerden yana tavır alarak Erzurum 1. İdare'nin kararını bozdu. Daire, 'Başörtüsünün memurluktan çıkarılma nedeni olamayacağına' hükmetti. Dosyayı yeniden yerel mahkemeye gönderdi. Erzurum 1. İdare Mahkemesi ise bu kez Danıştay kararına uydu. Mahkeme işlemin iptaline ve işlem nedeniyle yoksun kalınan mali ve özlük haklarının ilk davanın açıldığı tarih olan 09.02.2001'den itibaren işletilecek yasal faiziyle davacıya ödenmesine karar verdi. Böylece ilk kez Danıştay kararıyla Türkiye'de ilk defa memuriyette başörtüsüne yargıdan vize çıktı.

EMSAL KARAR 2 YIL ÖNCE

Danıştay, Melek Yılmaz davasında verdiği kararı emsal kabul ederek benzer dosyalarda da uyguladı. 28 Şubat sürecinde öğretmenlikten atılan başörtülü Gülşen Demir'in de haksızlığa uğradığına hükmetti. Davalı taraf adına MEB Hukuk Müşaviri Osman çelik, kararı temyiz ederek Danıştay Dava İdareler Kurulu'na taşıdı. Bu dava, henüz yargı süreçlerini tamamlamadı.

Çelik'in ilk vukuatı değilmiş

Danıştay'ın, öğretmen Gülşen Demir'in göreve dönmesi ile ilgili kararına itiraz ettikten sonra görevden alınan MEB Hukuk Müşaviri Osman Çelik'in, 28 Şubat sürecinde başörtülüleri memuriyetten çıkaran Yüksek Disiplin Kurulu üyesi olduğu ve birçok öğretmen ile birlikte, Melek Sima Yılmaz'ın da görevden alınması ile ilgili kararda da imzası olduğu ortaya çıktı.

http://yenisafak.com.tr/gundem-haber/basortulu-memura-vize-24.07.2013-545284
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.