Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

26 Nisan 2024, 09:50:53

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 102
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 83
Total: 83

Hapis Cezalarının İnfazına Dair Soru ve Cevaplar-Prof. Dr. Ersan Şen-haber7.com

Başlatan kilimanjaro, 30 Nisan 2013, 13:10:35

« önceki - sonraki »

kilimanjaro

Birçok insan, kişi özgürlüğünü kısıtlayan hapis cezası infazlarının nasıl yapıldığını, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile denetimli serbestlikten yararlanma sürelerinin artırılıp artırılmadığını veya artırılıp artırılmayacağını öğrenmek istiyor.

Öncelikle ikinci soruya cevap vermek isterim. Yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının en fazla iki yıl süreli hapis cezası verilecek muhtemel mahkumiyet kararları ve denetimli serbestlik süresinin de koşullu salıverilmesine bir yıl kalanlara uygulanabileceğine dair kurallarda bir değişiklik yapılmadı. Bu sürelerde ileride bir değişiklik olur mu, bu soruya şimdiden cevap verebilmek mümkün gözükmemektedir. Bu husus, biraz cezaevlerinin doluluğuna, ihtiyaca, bu konu ile ilgili kanun değişikliği taleplerine ve uygulamanın tepkilerine göre şekillenecektir.

İlk soruya, yani ceza infaz sorunlarına bazı aydınlatıcı cevaplar vermek isterim. Ümit ederim ki anlaşılır, çünkü teknik meseleler olması ve birçok yasa düzenlemesi sebebiyle biz hukukçular dahi bazı zamanlarda net cevaplar vermekte zorlanmaktayız.

1. 1 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlara mülga 647 sayılı Ceza İnfaz Kanunu uygulanacaktır. Çünkü bu Kanun hükümlünün lehinedir. Burada ceza infazı, hükümlünün iyi halli olması kaydı ile hapis cezasının beşte ikisi olacaktır. Bu süreden de 6291 ve 6411 sayılı kanunlar uyarınca açık cezaevine ayrılma hakkının kazanılması ile birlikte bir yıl daha düşülerek, hükümlü kalan ceza süresini dışarıda denetimli serbestlik altında geçirecektir.

Hükümlü tarafından denetimli serbestlik sırasında başka suç işlediğinde, elbette kalan sürenin infazı yapılacaktır. Eski Kanun döneminde, terör suçlarından ve çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, yönetmek veya bu örgütün üyesi olmak suçlarından mahkum olanların (amaç suçlar hariç) cezası ise, toplam cezanın dörtte üçü olarak cezaevinde infaz edilecektir. Bu süreden de, yine bir yıl düşülecektir.

Tüm bu hesaplarda, eski Kanun döneminde suç işleyenler bakımından 5275 sayılı yeni İnfaz Kanunu m.9, m.14 ve bu kurallar ile 6352 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi uyarınca çıkarılan Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği'nin 6. maddesi gerekçe gösterilerek, hükümlünün cezaevinde kalacağı sürenin artırılması mümkün değildir. Ceza infaz rejimi hükümlerinin derhal yürürlüğe gireceği kabul edilmekle beraber, bu derhal yürürlüğe girme hükümlünün cezaevinde kalacağı süreyi artırmamalıdır.

2. 1 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenen suçlarda ise, hükümlünün iyi halli olması kaydı ile cezaevinde infaz üçte iki olarak yapılacak ve yine 6291 ve 6411 sayılı kanunlar uyarınca açık cezaevine ayrılma hakkının kazanılması ile birlikte bu süreden bir yıl daha düşülerek, hükümlü kalan süresini dışarıda denetimli serbestlik altında geçirecektir. Denetimli serbestlik sırasında başka suç işlediğinde, elbette kalan sürenin infazı yapılacaktır.

Eski Kanun döneminde, terör suçlarından ve çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, yönetmek veya bu örgütün üyesi olmak suçlarından mahkum olanların (bu defa 5275 sayılı Kanunun 107. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca amaç suçlar dahil, fakat örgüt üyeleri hariç) cezası ise, toplam cezanın dörtte üçü olarak cezaevinde infaz edilecektir. Bu süreden de, yine bir yıl düşülecektir.

Tazyik hapsi adı ile bilinen icra ve iflas suçlarından ceza alanın, 6291 ve 6411 sayılı kanunlardan neden yararlandırılmadığını anlamak da mümkün değildir. 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin, ifade hürriyetini kullanmak suretiyle suç işleyene af getiren hükmünün herkese uygulanmamasını net bir şekilde eleştirmiştik. Tazyik hapsi yönünden de Kanunun eksik uygulanması gündeme gelmiştir.

3. Bir başka konu ise, açık cezaevine geçme şartları ile ilgilidir. Kamuoyunda "3. Yargı Paketi" olarak bilinen 6352 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinin ikinci fıkrasına göre, "Terör suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar hariç olmak üzere;

a) Kasıtlı suçlardan toplam üç yıl veya daha az hapis cezasına mahkûm olanların,

b) Taksirli suçlardan toplam beş yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm olanların,

c) Adli para cezasının infazı sürecinde tazyik hapsine tabi tutulanların,

Cezaları doğrudan açık ceza infaz kurumlarında yerine getirilir. Bu fıkra hükümleri 3l/l2/2017 tarihine kadar uygulanır".

Bu hüküm, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği'nin 5. maddesinde de, "Doğrudan açık kuruma alınacak hükümlüler" başlığı altında düzenlenmiştir. Bu hükümden yararlanmak için, infaz savcılığının davetine 10 gün içinde uyup başvurmak gerekir. Aksi halde, kapalı infaz kurumu hükümleri uygulanacaktır.

Yukarıdaki kapsama girmeyen hükümlüler, suçun niteliğine göre cezalarının beşte birini kapalı ceza infaz kurumlarında veya üçte birini yüksek güvenlikli kapalı infaz kurumlarında tamamladıktan sonra açık cezaevinde geçme hakkı kazanabileceklerdir. Yüksek güvenlikli kapalı cezaevinde gerçekleştirilecek üçte bir ceza infazı kapsamına, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek veya bu örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen insanlığa karşı suçlar, kasten öldürme suçları, uyuşturucu ticareti, devletin güvenliğine veya Anayasa ile kurulu düzene veya bu düzenin işleyişine karşı suçlar girmektedir. Ancak örgüt üyeleri, üçte bir infaza girmemektedir. Bir görüşe göre, sadece örgüt üyeliği suçu üçte bir infaza girmeyip, örgüt üyesinin örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediği suçtan mahkum olması halinde, bu suçla ilgili cezanın infazının üçte bir olacağı, bir diğer görüşe göre de örgüt üyelerinin işlediği suçlar hakkında beşte bir ceza infazı usulünün tatbik edileceği ifade edilmektedir. Bizim düşüncemiz ikinci yöndedir.

Belirtmeliyiz ki, 1 Haziran 2005 tarihinden önce suç işleyenlerin cezalarının infazlarında, gerek koşullu salıverilme ve gerekse denetimli serbestlikle erken salıverilme müesseselerinin tatbikinde, yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumunda üçte bir veya kapalı ceza infaz kurumunda beşte bir oranında ceza infaz gerekçe gösterilmek suretiyle hükümlünün cezaevinde geçireceği süre artırılamaz.

4. 6291 sayılı Kanunla öngörülen denetimli serbestlikle erken salıverilmede uygulanacak en az altı ay süre ile açık cezaevine ayrılma koşulunun gerçekleştirilmesi şartı, 6411 sayılı Kanunla 31.12.2015 tarihine kadar ertelenmiştir. Bu nedenle, 6352 sayılı Kanunun geçici 3. maddesindeki istisna kapsamına girmeyip de, eski Kanuna göre en fazla 30 ay ve yeni Kanuna göre en fazla 18 ay hapis cezasına mahkum edilenler, bir gün süre ile cezaevi idaresi tarafından değerlendirme raporu düzenlenerek (bu rapor şekli bir prosedür olup, kısa sürede cezaevi idaresinin hükümlünün iyi halli olup olmadığını anlayabilmesi de mümkün değildir), infaz hakiminin kararı ile denetimli serbestlikle salıverilecek ve cezaları dışarıda infaz edilecektir. 31.12.2015 tarihi sonrasında ise, bu süre uzatılmadığı takdirde denetimli serbestlik altında erken salıverilme, en az 6 ay süre ile açık cezaevine ayrılma veya açık cezaevinde kalma şartına tekrar tabi olacaktır.

5. Yeni Kanun döneminde aynı zamanda işlenen birden fazla suçun cezasının infazının, koşullu salıverilme süresinin hesaplanması hariç bu cezalar toplanmaksızın, yani her birisinin infazının ayrı yapılması gerekir, fakat uygulamada hapis cezalarının toplanıp infaz edildiği görülmektedir. Yine bir suçtan hükümlü olup hapis cezası infaz edilirken bir başka suçtan tutuklu yargılanan kişinin tutukluluk süresi, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar askıda tutulmaktadır ki, kanaatimce bu uygulama da hatalıdır.

6. 5275 sayılı İnfaz Kanunu'nun 16. ve 17. maddelerinde düzenlenen cezanın infazının ertelenmesi başka bir konudur. Burada cezanın infazının, infaz savcısının kabulü ile geçici ertelenmesi gündeme gelir. Kanunun 17. maddesi, her defasında bir yılı geçmemek kaydı ile toplam iki defa, kasten işlenen suçlarda en fazla üç yıl hapis ve taksirle işlenen suçlarda da en fazla beş yıl hapis cezasına mahkum olanlardan, infaz savcısının davetine icabet edip, 10 gün içinde başvuranlar hakkında uygulanacaktır.

Ancak 17. madde hükümleri; terör suçları, örgüt faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan mahkum olanlar, mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına karar verilenler ile disiplin veya tazyik hapsine mahkum olanlar hakkında uygulanmaz.

http://www.haber7.com/yazarlar/prof-dr-ersan-sen/1020302-hapis-cezalarinin-infazina-dair-soru-ve-cevaplar
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.