Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

29 Mart 2024, 17:13:23

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,818
  • Toplam Konu: 4,361
  • Online today: 103
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 89
Total: 89

Çarşaf parçalamaktan rahibeli afiş tartışmalarına: CHP'nin "Din"le imtihanı!

Başlatan kilimanjaro, 07 Mart 2010, 10:40:43

« önceki - sonraki »

kilimanjaro



MEHMET KURU   -   30.11.2010

Eskişehir'de Ulusal Kanal'ın konferansında dine ağır hakaretler içeren bildiri dağıtan Hüseyin Çoban'ın CHP Seyitgazi İlçe Başkanı olduğu ortaya çıktı. Çoban, bildirideki yazdıklarının hakaret değil kişisel tepki olduğunu savundu.

Ulusal Kanal tarafından önceki gün Eskişehir'de düzenlenen 'Türban ve Laiklik' isimli konferans öncesinde büyük bir skandal yaşanmıştı. Yakasında CHP rozeti takılı olan Hüseyin Çoban, konferansa katılanlara, içinde Peygamberimiz, İslam ve başörtü takanlar hakkında ağır hakaret ifadeleri içeren iki sayfalık bir bildiri dağıtmıştı. Söz konusu konferansa CHP Eskişehir Milletvekili Murat Sönmez ve CHP İl Başkanı Erman Gölet de katılmıştı.

Türbanın cehaletin tescili ve 'hurafelerle yetiştirilen kişilerin takısı' olduğunun iddia edildiği bildiride Çoban, Peygamber Efendimiz için "Muhammet", din alimleri için "ukala" ifadesini kullanıyor.

Çoban, söz konusu bildiriye insanlara yapılan haksızlıklara, kötülüklere tepki olsun diye kişisel fikirlerini yazdığını söyledi. Yazdıklarının hakaret değil kişisel tepki olduğunu iddia eden Çoban, "Ben kimseye hakaret etmem. Tüm insanları severim. Ben kişisel tepkimi dile getirdim ve insanlarla bu tepkilerimi paylaşmak için bu yazıyı yazdım. Kimseden korkum yok benim. İsterseniz beni savcılığa da şikâyet edin." dedi.

CHP İL BAŞKANI: GEREĞİNİ YAPARIZ

CHP Eskişehir İl Başkanı Erman Gölet ise önce Çoban'ı tanımadığını söyledi, ardından da "Bunun için gereken neyse yaparız." dedi. Kimsenin hangi dine veya peygambere olursa olsun hakaret edemeyeceğini vurgulayan Gölet, "Ben o gün salonda idim. Ancak o bildiriyi görmedim. O bildiriyi bana gönderin. Bir bakayım. Eğer o bildiri de dine, peygambere veya Allah'a hakaret varsa. Bunun hemen gereğini yaparız. Hiçbir CHP'li böyle bir şey yapamaz. Yaparsa da hemen gereğini yaparız." açıklamasını yaptı. (CİHAN)

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1058919&title=chpli-baskandan-islama-agir-hakaret
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

"Gelsinler" diyor Sayın Kılıçdaroğlu, "Dindarlar CHP'ye gelsin, biz dine karşı değiliz."

"Öyle miiii?.." diyesim geliyor benim de... Ve dahi, "Çarşaf Açılımınız ne oldu?" diye sorasım...

Sonradan Genel Başkan Yardımcısı yaptığınız, dönemin İstanbul İl Başkanı Sayın Gürsel Tekin "Çarşaf Açılımının" mimari olarak olayı plânlamış, dönemin Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal da "açılım öncüsü" çarşaflılara rozet takmıştı. Bunu da "değişim" olarak açıklamıştı.

Ama sonra CHP'de hiçbir şeyin değişmediği görüldü. "Çarşaf Açılımı" da rafa kalktı. Unutulmaya terk edildi.

Şimdi aynı yaklaşımı Sayın Kılıçdaroğlu gösteriyor. Gerekçesi yine "değişim"... Ama korkarım CHP'de yine bir şey değişmeyecek: Baş bir tarafa, gövde bir tarafa gidiyor... CHP'nin tabanını teşkil eden kökten laikçiler, halkın kıblesiyle CHP'nin barışmasına izin vermiyor.

Aslında Baykal da haklıydı bu konuda, Kılıçdaroğlu da haklı: "Laiklik" nutukları eşliğinde gelinebilecek son noktaya gelip dayandıklarını ikisi de gördü. Parti yüzde 20-25 oy oranına tıkandı. Bunu aşamamak iktidar olamamak demektir. Tek çare, halkın büyük çoğunluğunu teşkil eden dindarlara partiyi açmak...

"Çarşaf Açılımı" bunun ilk adımıydı. Olmadı, çünkü geçmişinden gelen tortular CHP'nin değişen şartlara göre kendini yenilemesine engel: "Çarşaf Açılımı" da zaten bu yüzden tökezlemişti.

"Kılıçdaroğlu Açılımı" dahi tökezlemeye mahkum. Bu bir kehanet değil, parti gerçeği... Çünkü CHP, Kemalist ideolojiyi dinin karşısına koymuş ve İslâmiyeti kendi kontrolüne almak için kitleleri zorlamıştır...

Geçmişinde böyle bir arızası olan partinin din ve dindarlarla uzlaşması zordur.

Mümkün müdür? Evet... Ama geçmişiyle samimiane hesaplaştıktan sonra. Aksi takdirde inandırıcı olamaz. Yani CHP, önce milletin dini-diyanetiyle uğraştığı dönemin hesabını vermelidir.

Neden ezanı değiştirdiğini, camileri sattığını/kiraya verdiğini/CHP merkezi olarak kullandığını/banka ardiyesi olarak kiraladığını, neden haccı yasakladığını, okullardan din derslerini kaldırdığını, din okullarını kapattığını (ancak 1946'da seçimin ucu görününce göstermelik olarak birini açtılar); ders kitaplarında neden inkâr fırtınaları estirdiğini, Kur'an'a neden "Çöl kanunu" dendiğini, neden Kâbe'nin "tavla zarı"na benzetildiğini, Peygamberimizin peygamberliğinin neden inkâr edildiğini (inanmayanlar 1950'ye kadar okullarda okutulan tarih kitaplarına bakabilirler), bir dönem Selçuklu ve Osmanlı tarihinin ders kitaplarından niçin çıkarıldığını...

Neden, muhalefetsiz iktidar oldukları dönemde (1942), Dahiliye Vekaleti Matbuat Umum Müdürlüğü İç Matbuat Daireniz tarafından basın kuruluşlarına, "Her ne şekil ve surette olursa olsun, memleket dâhilinde dini neşriyat yapılarak, dini bir atmosfer yaratılmasına ve gençlik için dini bir zihniyet fideliği vücuda getirilmesine taraftar değiliz" (Kara Kitap, Eşref Edip, Sebilürreşad Neşriyat Bürosu) şeklinde tamim gönderildiğini açıklamalıdır...

Yarı resmi Uyanış Dergisi'nde "Allah'ı da sultanla birlikte tahtından indirdik, bizim mabetlerimiz fabrikalardır" diyen Tokat Milletvekili Refik Ahmed'in; "İlkelerimiz... Yaşamak dinini aşılayan ve bütün prensipleri ekonomik temeller üzerine kuran bir dindir" diyen Edirne Mebusu Mehmet Şeref Aykut'un; "Bizim kutsal kitabımız, bilgiyi esirgeyen, varlığı taşıyan, mutluluğu kucaklayan, Türklüğü yükselten ve bütün Türkleri birleştiren milliyetçiliğimizdir" diyen Samsun Milletvekili Ruşeni Bey'in (Barkın) bu cüreti nereden aldıklarını belirtmelidir.

Bu yaklaşımlar doğru ise şimdiki yaklaşım yanlış, şimdiki doğru ise o zamanki yanlıştır...

Hangisi?.. Artık itiraf etmelisiniz.

Dindarlar yeni yaklaşımınızı inandırıcı bulurlarsa, ona göre bir değerlendirme yaparlar.

http://www.habervaktim.com/yazar/dindarlar-chpye-neden-gitsin-53916.html
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro



Başörtülülere 'Nankör Köpekler' diyen CHP Tekirdağ Merkez İlçe Gençlik Kolları Başkanı Önay Taşdelen, partisinden ihraç edildi, belediyedeki işinden kovuldu ve hakkında cumhuriyet savcılığı soruşturma başlattı.

CHP Tekirdağ Merkez İlçe Gençlik Kolları Başkanı Önay Taşdelen attığı Twitte, Memur Sen tarafından yapılan eylemi kast ederek "Yarın saat 12'de Tuğlalı Park'ta karakter fukaralarının eylemi varmış. Kamuda başörtüsünün özgürlüğünü istiyorlarmış. Nankör köpekler" demişti.

Bu twitin medyada yer alması üzerine CHP, Merkez İlçe Gençlik Kolları Başkanı Önay Taşdelen'i ihraç istemiyle disipline sevk etti. Yapılan toplantının ardından Taşdelen, partisinden jet hızıyla ihraç edildi.

Olayın ortaya çıkmasının ardından Tekirdağ Belediyesi'nde sözleşmeli memur olarak çalışan Taşdelen'in belediye ile sözleşmesi fesedildi.Ayrıca Taşdelen hakkında 'Hakaret' iddiasıyla Memur Sen Tekirdağ İl Temsilcisi Ferruh Topuz'un savcılığa yaptığı şikayetin ardından soruşturma başlatıldı.

Kaynak: İHA
http://www.haber7.com/partiler/haber/970120-nankor-kopekler-tweeti-pahaliya-patladi
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.