Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

19 Nisan 2024, 10:33:11

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,820
  • Toplam Konu: 4,361
  • Online today: 96
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 83
Total: 83

Derin devletin kurtuluş bayramı, Can Dündar, Milliyet

Başlatan kilimanjaro, 16 Mart 2010, 14:45:13

« önceki - sonraki »

kilimanjaro

33 yıl önce bugün İstanbul Üniversitesi'nde solcu öğrencilerin üzerine bomba atıldı.
7 öğrenci öldü. 41'i yaralandı.
Ecevit hükümeti yeni kurulmuştu.
Her taraf provokasyon kokuyordu.
Dönemin Emniyet Müdür muavini, 7 Mart günü şube müdürlüklerine bir uyarı yazısı yazmış, "8-10 gün içinde solcu öğrencilerin üzerine dinamit atılacağı istihbaratı aldıklarını" bildirmişti.
"8-10 gün içinde" beklenen saldırı, 9. günde geldi.
* * *
9 gün öncesinden bilinen ve adeta beklenen bu kanlı saldırı, Türkiye'de sonradan olacakların habercisiydi.
2.5 yıl sürecek ve ülkeyi askeri darbeye sürükleyecek büyük eylemlerin öncülerindendi.
1 Mayıs katliamından 10.5 ay sonra, 7 TİP'li gencin öldürülmesinden 7 ay önceydi.
Sonradan tanışacağımız aktörlerin çoğu işin içindeydi:
Tahrip kalıbı, ABD'den Silahlı Kuvvetler'e hibe edilmişti.
Bombayı bir yüzbaşı, Ülkücü Gençlik Derneği Şube Başkanı Abdullah Çatlı'ya teslim etmişti.
O da bunu Zülküf İsot'a vermişti.
Bombayı 21 yaşındaki Zülküf atmıştı.
* * *
Türkiye'nin tarihini değiştiren günlerin öykülerini işlediğimiz "O Gün" belgeselini hazırlarken, "10 önemli gün" arasına 16 Mart'ı da almıştık.
Bu belgesel için Barış Duran'la birlikte bir dizi söyleşi yapmıştık. Tanıklardan biri de Zülküf İsot'un ablası Remziye Akyol'du.
Zülküf eylemden sonra ablasının yanına sığınmıştı.
Sabaha kadar "Olmamalıydı... günah oldu... çok pişmanım" diye sayıklamıştı. Ertesi gece de ablasının dizine yatıp gözyaşları içinde her şeyi anlatmıştı:
"Oraya bir minibüsle gittik" demişti.
"Minibüste polisler de vardı. Bombayı onlar atacaktı. Ama son anda karar değiştirdiler. Bombayı bana attırdı Allahsızlar..."
Bomba patladığında doğan panik, yaşıtlarının çığlıkları, fışkıran kanlar gözünün önünden gitmiyordu.
Ablası, "Gel teslim ol. Polise itiraf et" demişti.
İkna olmuştu İsot...
Ama bir hata yaptı. Bu kararını en samimi arkadaşına açtı.
Örgüte haber uçtu.
"Davadan dönen" Zülküf İsot, en yakın arkadaşınca vuruldu.
* * *
16 Mart katliamı davası 10 yıl çözülemedi.
Bombayı yiyen öğrenciler mezun olup avukat cübbesi giydiler. 1995'te, katliamdan 17 yıl sonra davayı yeniden açtılar. Bu kez Zülküf'ün ablası da tanıklık etti.
Ertesi yıl Susurluk kazasıyla derin devlet açığa çıktı. 16 Mart'taki birçok ismin sonraki marifetleri belgelendi.
Ancak yine de devlet, ser verdi sır vermedi. Belgeler, tanıklar gizlendi.
Ve geçen hafta Yargıtay'ın aldığı bir kararla "16 Mart dosyası", 33 yıl sonra zaman aşımı nedeniyle tamamen kapatıldı.
Bombayı Silahlı Kuvvetler'e verenler, ordudan çalıp ülkücülere teslim edenler, ülkücüleri eyleme taşıyan polisler, polislerin saldırganları takip etmesini engelleyenler, itiraf etmek isteyenleri öldürenler, açık vermeyen bir koruma kalkanı sayesinde tam 33 yıl gizlenip sonunda rahata erdiler.
"Derin devlet"in zafer haftasıydı geçen hafta...
"16 Mart Adaletten Kurtuluş Bayram"ları kutlu olsun!

http://www.milliyet.com.tr/derin-devletin-kurtulus-bayrami/can-dundar/guncel/yazardetay/16.03.2010/1211974/default.htm?ver=26
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.