Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

24 Nisan 2024, 22:38:08

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 99
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 81
Total: 81

İmam katili PKK için sonun başlangıcı, Ekrem Dumanlı, Zaman

Başlatan kilimanjaro, 26 Ağustos 2010, 09:58:10

« önceki - sonraki »

kilimanjaro

Mübarek bir Ramazan sabahı. Abdestini almış, huşu içinde camiye doğru yaklaşan bir imam. Biraz sonra ezan okuyacak. Ne var ki hain eller arkadan ateş ediyor.

Sekiz kurşun. Altı yetim. Otuz yıldır Hakkâri'de imamlık yapan Aziz Tan, ezan okuyamadan Rabb'ine yürüyor. İftar yapamadan şehadet şerbetini içiyor. Belki de iftarı ab-ı kevserle yapıyor. Allah, ruhunu şâd eylesin...

PKK, ilk defa bu kadar aleni bir şekilde bir din adamını hedef alıyor. Oysa bugüne kadar din adamına ilişmekten hep geri durdu. Dine saygısından dolayı mı? Dindara karşı duyduğu sempatiden dolayı mı? Hayır! PKK, Marksist Leninist bir örgüt olarak kuruldu. Dinle, diyanetle arası hiçbir zaman iyi olmadı. Komünizm ve komünist örgütçülük çökünce kimliklerindeki bu baskın karakterde bir aşınma yaşandı; ancak bu durum, PKK'lıları dine yaklaştırmadı. Hatta kendi yaptıkları ve yayımladıkları bir ankete göre PKK militanlarının en yakın durduğu din Zerdüştlük. Sonra Hıristiyanlık, daha sonra Müslümanlık. Bu araştırmayı kendileri yaptıkları, kendileri neşrettikleri halde bu gerçeğin söylenmesinden rahatsız oldular. Hatta Zerdüşt ve Hıristiyan imajından rahatsız olsa gerek ki Müslüman Kürtlere şirin görünecek aktiviteler (!) yaptılar. Yine de o malum anketlerini unutturamadılar. O ankete göre Hazreti Muhammed, sevilen liderler arasında bir hayli geride gözüküyordu. Kürtlerin neredeyse tamamı Müslümanken PKK militanları nasıl bambaşka bir vadide dolaşıyordu ve hangi halk için mücadele veriyordu?

Her neyse... PKK, dine sataşmaktan, dindar kitlelerle çatışmaktan hep kaçındı. Kendileri açısından doğru bir stratejiydi bu yaklaşım. Çünkü dine ve dindara karşı verecekleri savaşta halkı yanlarında bulmaları mümkün değildi. Özgürleştirmek için mücadele ettiğini söyledikleri halk, bu çapulcuları terlikle kovalayacak kadar sağlam Müslüman'dı. Geleneği sağlamdı, göreneği sağlamdı, hürmeti sağlamdı... Tam da bu sebeplerle PKK yönetimi halkın medrese dediği, tekke gözüyle baktığı ve müdavimlerini molla diye tabir ettiği kişilere saldırmaktan kaçınmıştı. Ta ki birkaç gün öncesine kadar...

Örgütün HPG kanadı tarafından haziran ayında ölüm listesine alınan imam Aziz Tan, cami yolunda öldürüldü. PKK cinayetle ilgili olarak hala bir açıklama yapamadı. Eceli gelenin cami duvarına yanaşması gibi bir noktaya kayıyor örgüt. Şu ana kadar asker ve polisle girdiği çatışmaya bazı mazeretler buluyordu. Maalesef o bahaneleri doğrulayan olağanüstü dönemlere ait bazı uygulamalar da vardı ve halk, devlet karşıtı kampanyalara belli bir oranda hak verebiliyordu. Ne var ki şimdi karşımızda elinde silah olmayan, silahlı bir mücadeleye asla girmeyen, halkın sevdiği, tanıdığı bir insan var. Örgütün hangi kanadı bu hain pusuyu kurmuştur, bu saldırı yeni ve genel bir politikanın ürünü müdür; bunu bilemiyoruz. Örgütün bir kanadı imam avına mı çıktı; henüz o konuda da bir şey söyleyemiyoruz. Ancak korkunç hadisenin referandumla ilişkisi olduğuna dair ciddi şüpheler var.

Son dönemde halka baskıyı artırıyor PKK. Sandığı boykot edebilmek için var gücüyle çalışıyor. Bu haliyle MHP ve CHP'ye yakın bir duruş sergiliyor gibi. Bu görüntü örgüt tabanında bile rahatsızlık oluşturuyor. Bu duruma aldırmayan örgüt 'evet' oyu verecek kanaat önderlerini ve vatandaşları korkutmak için eylemler yapmayı da ihmal etmiyor. Bakmayın siz büyük şehirlerde yaptıkları 'PKK'nın oyları evete kayıyor' şeklinde yapılan ters propagandaya. PKK hâlâ yol kesiyor ve herkese hayır demeyi telkin ediyor. Son dönemdeki hırçınlıkları derin ilişkilerde suçüstü yakalanmalarından da kaynaklanıyor. Örgüte sempati duyanlar da bu ilişkiyi sorguluyor artık. Militanlar dağdan inmek istiyor. Dünya Stalinist metotlarla yönetilen bu örgüte artık destek vermiyor. Lojistik destekleri kesildikçe, her kafadan bir ses çıktığı için 'önderlik' kutsamasının da işe yaramadığı bir süreçten geçiyor PKK. Kuşatılmışlık, yenilmişlik havası içinde dine, dindara, muhafazakâr kitlelere karşı açtıkları yeni cepheler örgütün sonu olur; bundan kuşkunuz olmasın. Bu gerçeği göremeyen örgüt yanlış bir yola girmiştir, orada mesafe almaya devam ederse bu, tükenişin başlangıcıdır. Dünya tarihi buna şahit; dine savaş açan hiçbir otorite başarılı olamamıştır; çünkü karşısında bizzat halkın kendisini bulmuştur... e.dumanli@zaman.com.tr

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1020125
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Din görevlisi Aziz Tanın şehit edilmesiyle ilgili olarak teriristler arasında geçen konuşmalar Aksiyon dergisi'nin bu haftaki sayısında yayınlandı. Haber, terör örgütünün dine bakışını ortaya koyması bakımından oldukça dikkat çekici...

PKK, imam Tan hakkında 'Kürt vatandaşların dinî duygularını istismar ederek ajanlaştırmaya çalıştığı' iddiasıyla 'infaz' kararı çıkarmış. Buna göre, cinayeti Dilşat kod adlı terörist Muhittin Yılmaz ile başka bir PKK'lı işledi. 'İnfaz' kararı örgütün Botan grubu olarak bilinen ve daha çok Hakkâri civarında eylem yapan teröristlerce verildi. İşin ilginç yanı, imamı şehit eden Dilşat kod adlı teröristin hem kırsalda hem de şehirde faaliyet yürütüyor olması. Zaten teröristlerin Toyota ciplerle şehre getirilip götürüldüğü belirtiliyor. Dilşat, M.E. isimli şahsa, Tan'ın nasıl ve neden şehit edildiğini de anlatmış. Dilşat, M.E.nin, "İmamdan ne istediniz?" sorusu karşısında onun Hakkâri'deki gençleri sokak eylemlerinden uzaklaştırdığını söylemiş. Yani imam Tan, camiye gelen gençlere devlet güçlerine taş atmamalarını, okumalarını tavsiye ediyordu. Çocuklara örgütten uzak durmalarını, bu işin sonu olmadığını, örgütün Kürt halkına acı ve ızdıraptan başka bir şey vermediğini anlatıyordu. Onu bu yüzden öldürmüşler. Dilşat ve beraberindeki teröristler cinayet öncesinde Aziz Tan'ı adım adım takip etmiş. İşte M.E.nin anlatımıyla o hain olayın gelişimi: "İmam, teravih namazından önce verdiği vaazda 'Ramazanda ölenler cennete gider' demiş. Dilşat bana 'Onu cennete gönderdim' dedi. Bunu söylerken hep beraber kahkaha attılar. Cinayet gecesi abdestsiz olarak teravih namazına gitmişler. Cemaatin arasında namaz kılıyormuş gibi hareket etmişler. Hatta uzun süre camide kaldıkları için pişman olduklarını söyleyerek tekrar kahkaha attılar. Dilşat, eylemden önce Şenler yokuşuna pusu attıklarını ve sabah namazına giderken imama 7 kurşun sıktıklarını söyledi. İmamların kediler gibi 7 canlı olduğunu, bu yüzden 7 kurşun atarak imamın 7 canını öldürdüğünü belirtti. Dilşat'ın sıktığı kurşunlardan 4'ü kafasına, l'i göğsüne isabet etmiş."

Gamze Polat/Aksiyon
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1024634&title=imami-sehit-etmeden-once-arkasinda-abdestsiz-teravih-kilmislar
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

Avukat



Terör örgütü PKK ve uzantılarının Doğu ve Güneydoğu'da uyguladığı sistematik İslâm düşmanlığına bir yenisi daha eklendi. Bölge halkına empoze edilmeye çalışılan Zerdüştlükten sonra şimdi de Yezidilik ön plana çıkarılmak isteniyor.

Mustafa Kılıç'ın haberi

Bu amaçla Demokratik Toplum Kongresi tarafından Diyarbakır'da 'Uluslararası Yezidi Konferansı' düzenlendi. Dünyada ilk defa düzenlenen bu konferansta İslâm dinine, Müslüman Kürtlere ve Hz. Muhammed (s.a.v)'in "Allah'ın Kılıcı" dediği Halit Bin Velid'e yönelik çirkin iftiralar atıldı.

Zerdüştlük ve Yezidilik için TV kanalı

Yapılan bu tür faaliyetler Millî Gazete'nin fotoğraflarla gündeme taşıdığı 'Zerdüşt Ayin' manşetini hatırlattı. PKK kamplarında yapılan Zerdüşt ayinin görüntüleri Türkiye'yi ayağa kaldırmış, terör örgütünün Zerdüşt yüzü afişe olmuştu. BDP'nin Nevruz'da hazırladığı davetiyede, "Med toprağının çocukları, yaşlı Zerdüşt'ün torunları" ifadeleri, kısa bir süre önce PKK'nın Çıra TV ismiyle açtığı kanalda Zerdüştlük ve Yezidilik propagandası yapması da, bölge halkının İslam'dan koparılmak istendiğinin açık kanıtı oldu. PKK'nın iki numaralı ismi Murat Karayılan da, Almanya'da yayımlanan 'Bir Savaşın Anatomisi' isimli kitabında, PKK'nın dine yaklaşımını anlatırken, İslam dinine ağır hakaretlerde bulunmuş, "Kürtlerin ideolojik kimlik ve aynı zamanda inanç dini" diye tanımladığı Zerdüştlük için övgüler düzmüştü.

Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk'ten skandal açıklamalar. Diyarbakır Sümerpark'ta düzenlenen ''Uluslararası Yezidi Konferansı''da konuşan Ahmet Türk İslam dinine ve Hz.Muhammed (S.A.V.)'in "Allah'ın kılıcı" diyerek övdüğü Halid Bin Velid'e ağır ithamlarda bulundu. Diyarbakır'da düzenlenen Uluslararası Yezidi Konferansında konuşan DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, Kürtlerin geçmişte Yezidilere karşı büyük haksızlıklar yaptığını iddia ederek, "Dedelerimizin ve atalarımızın elinde Yezidi kanı var.

Geçmişteki hatalardan dolayı tüm Yezidilerden özür diliyoruz " şeklinde sözler sarf etti. Yapılan bu çirkin iftiralara bölge halkından büyük tepki geldi. Saadet Partisi Genel İdari Kurulu Üyesi Fettullah Erbaş, Ahmet Türk'ün sözlerine ilişkin olarak iftira değerlendirmesinde bulunurken, Mustazaflar Hareketi Sözcüsü Av. Hüseyin Yıldırım Ahmet Türk'ün açıklamasına, "Kürtlerin eline Yezidi kanı değil sizin elinize Müslüman kanı bulaşmıştır. Önce o kanı temizleyin ve Müslüman Kürt halkından özür dileyin" diyerek sert tepki gösterdi.

Siyasetçinin işi değildir

Türk'ün açıklamasının bir iftira olduğunu belirten Saadet Partisi Genel İdari Kurulu Üyesi Fettullah Erbaş: "Yezidilere katliam yapıldığını Ahmet Türk kendi gözüyle mi gördü? Elinde bir belge var mı? İslam dininde katliam yoktur. Ve İslam âlemi de katliam yapmamıştır. Ama Müslümanlar defalarca katliama uğramıştır. Halid Bin Velid'e bu iftirayı atması hiç doğru değil. Bir de bu tarihçilerin işidir siyasetçilerin değil. Bu tür açıklamalar izandan ve İslam'dan yoksun açıklamalardır. Ahmet Türk'ün bu açıklamaları beni çok şaşırttı. İslam'ı katliam dini gibi lanse etmeye çalışmak insanlık dışıdır. Bir de Kürtler adına Yezidilerden özür dilemek onun işi değildir. Kendisinin Kürt olup olmadığını bilmiyorum fakat Kürtlere yönelik büyük bir iftira attığı açıkça ortada" şeklinde konuştu.

Tarihte ilk kez "Yezidilik Konferansı" düzenlendi

Saadet Partisi Genel İdari Kurulu Üyesi Fetullah Erbaş: "Yezidilere katliam yapıldığını Ahmet Türk kendi gözüyle mi gördü? Elinde bir belge var mı? İslâm dininde katliam yoktur. Ve İslam âlemi de katliam yapmamıştır. Ama Müslümanlar defalarca katliama uğramıştır. Halit Bin Velid'e bu iftirayı atması hiç doğru değil. Bir de bu tarihçilerin işidir siyasetçilerin değil. Bu tür açıklamalar izandan ve İslam'dan yoksun açıklamalardır. Ahmet Türk'ün bu açıklamaları beni çok şaşırttı. İslam'ı katliam dini gibi lanse etmeye çalışmak insanlık dışıdır. Bir de Kürtler adına Yezidilerden özür dilemek onun işi değildir. Kendisinin Kürt olup olmadığını bilmiyorum fakat Kürtlere yönelik büyük bir iftira attığı açıkça ortada" şeklinde konuştu.

Bu konuşma kasıtlı ve amaçlıdır

Türk'ün konuşmalarının kasıtlı ve belli bir amaca yönelik olduğunu belirten İlahiyatçı Doç. Dr. Nedim Urhan "Halid Bin Velid Mekke'nin fethinde komutandı. Efendimiz bizzat "Size kılıç kaldırmayana kılıç kaldırmayın, size ok atmayana ok atmayın" tembihinde bulunmuştur. Halid Bin Velid de buna harfiyen uymuştur. Ahmet Türk'ün bu açıklaması tamamen kasıtlıdır. Harp esnasından başka hiçbir zaman insan öldürmemişlerdir. Halid Bin Velid'e çok zulüm yapıldı fakat o karıncayı bile incitmeyen bir sahabe efendimizdi. Ahmet Türk'ün İslami alt yapısı olmadan böyle iftara atmasını kınıyorum. İslam'a saldırarak bir şey kazanamazlar. Hz. Peygambere hakaret edenlere çıtını çıkarmayanlar Yezidiler üzerinden bir iftira bombardımanına tutuyorlar İslam dinini. Bu yapılan konuşma kasıtlı ve amaca yönelik bir açıklamadır" şeklinde konuştu.

İslam onların önündeki en büyük engeldir

Mustazaflar Hareketi Sözcüsü Av. Hüseyin Yıldırım da: "PKK çizgisinden gelen insanların hepsine baktığımız zaman İslam'a yönelik bakışları Ahmet Türk gibi nefret doludur. PKK çizgisindekilerin İslam'a yönelik nefretleri her fırsatta ortaya çıkıyor. Yezidilerden Kürtler adına özür dilemelerinin sebebi yurt dışındaki Kürtçe konuşan Yezidilerden PKK'ye destek vermelerini sağlamaktır. Dışardan aldıkları desteklerden dolayı da bu tür İslam düşmanlığına yönelik açıklamalar yapmaktadırlar. Halid Bin Velid'e yönelik hiçbir kaynağı olmayan bu iftiralar maksatlı olarak yapılan açıklamalardır. Bu ifadeler iftiralardan başka bir şey de değildir. İslam onların önünde büyük bir engeldir, bu engeli aşamadıkları için de bu tür manevralar gerçekleştiriyorlar" dedi.

Önce ellerindeki Müslüman kanını temizlesinler

Yıldırım şöyle devam etti: "Müslüman Kürt halkı kimseyi katletmedi. Bizim adımıza kimseden özür dilemesinler. Ahmet Türk, tayfaları ve PKK'nın öncelikle Yezidilerden değil katlettikleri Müslüman Kürt halkından özür dilemeleri gerekmektedir. Kendi halinde yaşayan nice dindar insan katledildi. Önce bundan başlasınlar özür dilemeye. Onların derin projelerinin önündeki en büyük engel olan İslamiyeti insanların kalbinden sökemeyince karalamayla yok edeceklerini düşünüyorlar. Bu yapılan konferans PKK' ya uluslararası bir destek sağlamak amaçlıdır. Bunun için de Kürtlere ve İslam'a hakaret etmeden de geri kalmamışlardır. Onlar öncelikle ellerindeki Müslüman kanını temizlesinler. Yezidilerinkini sonra düşünsünler."

Halid Bin Velid'e iftira

Konferansın açılış konuşmasında DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, "Sultan Selim döneminde Yezidi ve Alevilere karşı büyük soykırımlar oldu. En son Musul'da Yezidilere karşı gerçekleşen saldırıda yüzlerce Yezidi yaşamını yitirmişti. Bu saldırı bizce Yezidilere yapılan 73. soykırımdır. Çok üzgünüm ki, dedelerimizin ve atalarımızın da elinde Yezidi kanı var.

Dedelerimizin ve atalarımızın geçmişteki hatalarından dolayı yüzümüzdeki leke duruyor ve hepimiz damgalıyız. Geçmişteki hatalardan dolayı tüm Yezidilerden özür diliyoruz" demişti. Konuşmasının devamında Ahmet Türk, Hz. Peygamberin "Allah'ın kılıcı" diyerek övdüğü Halid Bin Velid'e yönelik ciddi iftiralarda bulundu. Türk, "Tarihte Yezidilerin başına gelen 72 soykırım yapılmıştır. Yezidilere en büyük soykırım Halit Bin Velid döneminde yapılmıştır. Bunu İslamiyet adına yaptıklarını söylemişlerdir" diyerek çirkin iftiralarda bulundu.

http://www.milligazete.com.tr/haber/zehirli-tohum-253105.htm

kilimanjaro



Terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan için 'bizi yaratan' ifadesini kullanan BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, dini aşağılayan ifadeler kullandı.

BDP'li bir grup kadın, kadına şiddet uygulanmasına karşı çıkan bir eylem düzenledi. Türkçe ve Kürtçe sloganlar atarak, BDP il binasından İnönü Parkı'na kadar yürüyen kadınlar, terör örgütü elebaşı için özgürlük istedi. Buradaki basın açıklamasında Aydoğan, dünyada ve Türkiye'de kadınların üçte birinin eşlerinden veya erkek yakınlarından şiddet gördüğünü kaydetti. Toplumda şiddetin bir şekilde meşrulaştırılmak istendiğini ileri süren Aydoğan, "Dinimizde 'kadının omzunda, boynunda şeytan yuva yapar, 15 günde bir o yuvayı dağıtmak gerekir' deniyor. Yani, 15 günde bir kadının omzunda, yuva yapan şeytanı dağıtmak için, şiddet uygulamak ve dövmek gerekir' deniliyor. Biz kadınlar, bu tür şiddetin meşrulaştırma politikalarına karşıyız." diye konuştu.

Kürt sorununun acilen çözülmesini isteyen Aydoğan, "Çözüm için biz kadınlar; Kürt kadınları, bizi yaratan, bizi bugünlere getiren, bizi özgürleştiren '
sayın Öcalan'nın özgürlüğünü talep ediyoruz. Sayın Öcalan özgür olmadan, Kürt kadının özgür olamayacağını burada hep birlikte ifade ediyoruz. Bu nedenle çözümün yolu İmralı'dan geçer." şeklinde konuştu. Polisin güvenlik tedbirleri aldığı eyleme katılan kadınlar, Aydoğan'ın açıklamasından sonra dağıldı.

http://www.haber7.com/siyaset/haber/956423-bdpli-aydogandan-dine-hakaret
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.