Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

04 Mayıs 2024, 04:13:13

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 172
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 132
Total: 132

Eğitimde 4+4+4 modeli yasalaştı: 28 Şubat'ın son izi bugün silindi

Başlatan Avukat, 31 Mart 2012, 01:29:58

« önceki - sonraki »

Avukat



Kamuoyunda ''4 4 4'' olarak bilinen ve zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek, yasalaştı.

Genel Kurul'da 91 red, 1 çekimser oya karşın, 295 oyla kabul edilen kanuna göre, zorunlu ilköğretim çağı, 6-14 yaş yerine 6-13 yaş grubundaki çocukları kapsayacak. Bu çağ, çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın eylül ayı sonunda başlayıp, 13 yaşını bitirip 14 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda bitecek.

İlköğretim; 4 yıllık zorunlu ilkokul ile 4 yıllık zorunlu ortaokuldan oluşacak.

8 yıllık okullarda, kesintisiz eğitim yapılan ilköğretim kurumları, artık ilkokul ve ortaokul olarak bağımsız okullar şeklinde kurulacak. Ancak ortaokullar, imkan ve şartlara göre ilkokul veya liselerle birlikte de kurulabilecek.

İlköğretimin, özel idare bütçelerinden yıllık gelirin en az yüzde 20'si oranında elde edilecek gelirleri; ortaöğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım, bakım ve onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanması için de kullanılacak.

İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nda yapılan bu değişiklikler, Milli Eğitim Kanunu'nda da yapılıyor.

-İmam-hatip ortaokulları-

İlköğretim kurumları tanımlanırken, ''imam-hatip ortaokulları'' da bu tanımda yer aldı. Buna göre, ilköğretim kurumları; 4 yıllık zorunlu ilkokullar, 4 yıllık zorunlu ve farklı programlar arasında tercihe imkan veren ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarından oluşacak.

Ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarında; lise eğitimini destekleyecek şekilde öğrencilerin yetenek, gelişim ve tercihlerine göre seçimlik dersler oluşturulacak. Ortaokul ve liselerde, Kur'an-ı Kerim ve ''Hz. Peygamberimizin hayatı'', isteğe bağlı, seçmeli ders olarak okutulacak. Bu okullarda okutulacak diğer seçmeli dersler ile imam-hatip ortaokulları ve diğer ortaokullar için oluşturulacak program seçenekleri, Bakanlıkça belirlenecek.

Ortaöğretim ise ilköğretime dayalı, 4 yıllık zorunlu, örgün veya yaygın öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumlarını kapsayacak. Bu okulları bitirenlere, ortaöğretim diploması verilecek.

Zorunlu ortaöğretim, 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanacak. Bakanlar Kurulu, uygulamayı bir eğitim-öğretim yılı erteleyebilecek.

Kanunla, ilgili kanundaki ''8 yıllık kesintisiz ilköğretim'' ibaresi ''ilköğretim ve ortaöğretim'' şeklinde değiştiriliyor ve ''8 yıllık kesintisiz'' ibaresi çıkarılıyor.

Kanun, üniversiteye girişteki katsayı uygulamasına ilişkin düzenlemeler de içeriyor. Buna göre, yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemleri, imkan, fırsat eşitliğini sağlayacak önlemleri almak kaydıyla, YÖK tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yapılacak.

Yükseköğretim kurumlarına, esasları YÖK tarafından belirlenen merkezi sınavlarla girilecek. Yerleştirme puanlarının hesaplanmasında adayların ortaöğretim başarıları dikkate alınacak. Ortaöğretim bitirme başarı notları en küçüğü 250, en büyüğü 500 olmak üzere ortaöğretim başarı puanına dönüştürülecek. Ortaöğretim başarı puanının yüzde 12'si, yerleştirme puanı hesaplanırken merkezi sınavdan alınan puana eklenecek.

Ortaöğretim kurumlarını birincilikle bitiren adaylar için mevcut kontenjanların yanı sıra YÖK kararı ile ayrı kontenjanlar belirlenebilecek.

Mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından mezun olan öğrenciler, istedikleri takdirde bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya bunlara en yakın olan mesleki ve teknik önlisans yükseköğretim programlarına sınavsız olarak yerleştirilebilecek. Bu öğrencilerin yerleştirilmesine ilişkin usul ve esaslar, Milli Eğitim Bakanlığının görüşü üzerine YÖK tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.

Önlisans mezunları için ilişkili lisans programlarında belirlenmiş kontenjanın yüzde 10'unu geçmeyecek şekilde YÖK kararı ile her yıl dikey geçiş kontenjanı ayrılabilecek.

Yabancı uyruklu öğrenciler ile ortaöğretimin tamamını yurtdışında tamamlayan öğrencilerin yükseköğretim kurumlarına kabul usul ve esasları YÖK tarafından belirlenecek. Uluslararası andlaşmalar gereği Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarında burslu olarak öğrenim görecek yabancı uyruklu öğrencilerin yerleştirme işlemleri YÖK tarafından yapılacak.

YÖK tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre, belli sanat ve spor dallarında üstün kabiliyetli olduğu tespit edilen öğrenciler ile TÜBİTAK tarafından tespit edilen uluslararası bilimsel yarışmalarda ödül kazanan öğrenciler, ilgili dallarda eğitim yapmak kaydıyla yükseköğretim kurumlarına yerleştirilebilecek.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören öğrenciler bakımından bu kurumların mezunlarının, YÖK tarafından belirlenen aynı meslek dalında yer alan yükseköğretim programlarına yerleşmelerinde, merkezi sınavlarda aldıkları puanlara ilave edilecek, ortaöğretim başarı puanı hesaplanmasında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki mevzuat hükümleri uygulanacak.

-Üniversitelerin adları değiştiriliyor-

Yasayla, Rize Üniversitesi'nin adı ''Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'', Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi'nin adı ''Abdullah Gül Üniversitesi'', Zonguldak Karaelmas Üniversitesinin adı ''Bülent Ecevit Üniversitesi'', Konya Üniversitesinin adı da ''Necmettin Erbakan Üniversitesi'' şeklinde değiştiriliyor.

Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi Geliştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından 2015 yılı sonuna kadar yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri Kamu İhale Kanunu'na tabi olmayacak. Alımlara ilişkin usul ve esaslar, iki bakanlığın müşterek hazırlayacağı yönetmelikle rekabete açık şekilde düzenlenecek.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1266449&title=444-kabul-edildi&haberSayfa=0




AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, zorunlu eğitim süresinin 12 yıla çıkarılmasıyla ilgili milletvekillerinin TBMM'de yoğun bir çalışma yürüttüğünü belirterek, ''Sizler tarihimize kara bir leke olarak kazınmış, bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat'ın son izini 28 Şubat'tan 15 yıl sonra geri dönmemek üzere tarihin tozlu raflarına Allah'ın izniyle kaldırdınız'' dedi.

Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen yemekteki konuşmasına, ''Doğrusu bugün ben çok duyguluyum. TBMM, özellikle de sizler bugün bir kez daha tarih yazdınız. Tarihe silinmeyecek bir not düştünüz. Belki bunu biz anlamıyor olabiliriz ama inanıyorum ki gelecek kuşaklar, gelecek nesiller bunu anlayacaklar ve hayırla yad edecekler'' diyerek başladı.

Bu yasanın sadece milli eğitimi ilgilendirmediğini dile getiren Erdoğan, ''Bu yasa, Türkiye'de milli egemenliğinin gerçek sahibinin kim olduğunu bir kez daha ispat etmiş, bir kez daha teyit etmiş bir yasadır. Çıkardığımız yasa, Türkiye'de demokrasinin ne kadar ileri standartlara ulaştığının, aynı zamanda ne büyük bir işlerlik kazandığının ispatı olan bir yasadır'' diye konuştu.

-''Sizleri tebrik ediyorum, kutluyorum''-

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Çıkan bu yasayla egemenliğin millete ait olduğu bir kez daha kayıt altına alınmıştır. AK Parti'yi kurarken, 3 Kasım seçimlerine girerken sıkça tekrarladığımız 'yeter söz de karar da milletindir' ifadesi, bu yasanın çıkmasıyla bir kez daha anlam kazanmıştır. Baskıyla, dayatmayla getirilen bir düzenlemeyi milletin vicdanına ve kendi vicdanınıza kulak vererek demokratik yollarla düzelttiniz. Sizler azınlığın çoğunluğa hükmetmesinin bir eseri olan kesintisiz eğitimi, milletin egemenliğini yüceltmek yoluyla tashih ettiniz. Hani parlamentoda dediler ya, diyorlardı ya 'faşist, şu, bu'... Aslolan, faşist bir baskıyla gelen düzenleme işte bugün tamamen demokratik bir yolla düzeltilmiştir. Sizler tarihimize kara bir leke olarak kazınmış, bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat'ın son izini 28 Şubat'tan 15 yıl sonra geri dönmemek üzere tarihin tozlu raflarına Allah'ın izniyle kaldırdınız. İşte bu nedenle sizleri kutluyorum. Tarihi bir düzeltme yaptığınız için, egemenliği tekrar millete tevdi ettiğiniz için, millet egemenliğini ve demokrasiyi bir kez daha yücelttiğiniz için sizleri tebrik ediyorum, kutluyorum.''

''Adını tarihe yazdıran, adını milletin hafızasına, milletin vicdanına yazdıran bu kadroyu yürekten kutluyorum'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

''Bir kez daha sizlere teşekkür ediyorum. Gerek bakan ve bakanlık kadromuz, gerek komisyon çalışmalarında komisyon başkanı ve komisyondaki arkadaşlarımız, gerek Genel Kurul çalışmalarında grup başkanvekili arkadaşlarım ve tüm Genel Kurul üyesi arkadaşlarım, ortaya koyduğunuz tablo gerçekten son derece anlamlıdır. Bundan dolayı bu mücadele, bu verilen mücadele, tabii burada özellikle aralıksız bu mücadeleyi gece gündüz demeden sürdüren Meclis Başkanımıza, Meclis Başkanvekiline huzurlarınızda tüm Divan'a da ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Aralıksız bu işi sürdürmek kolay bir iş değil. Ona orada tahammül etmek kolay bir iş değil.''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''CHP, tüm çirkinliğine, tüm hırçınlığına, uyguladığı şiddete, tahriklere, provokasyonlara rağmen millet iradesini çiğneyememiş, statükonun galip gelmesini sağlayamamıştır'' dedi.

Partisinin genel merkezinde AK Parti'li milletvekilleriyle bir araya gelen Erdoğan, kesintisiz eğitimi 12 yıla çıkaran kanunun TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinde muhalefet partileri tarafından sergilenen tavrın son derece anlamlı olduğunu söyledi.

Bu tavrı 12 Eylül halk oylaması öncesinde de aynı şekilde gördüklerini belirten Başbakan Erdoğan, sabrederek ve tahammül göstererek TBMM'de 26 maddelik anayasa değişikliğini gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Daha sonra yapılan halk oylamasında da milletin kendi temsilcilerini haklı mücadelesinde yalnız bırakmadıklarını vurgulayan Erdoğan, ''Millet, haksız bir mücadelenin içinde olanları da sandığa her zaman olduğu gibi gömdü. Milli egemenliği, hukuku, demokrasiyi güçlendirmek adına anayasada yaptığımız değişiklik aynı bugün olduğu gibi blok bir muhalefetle karşı karşıya kalmıştır. CHP, MHP ve BDP tıpkı bugün olduğu gibi 12 Eylül halk oylamasında da birlikte hareket ettiler'' dedi.

-''Hem pedagojik tedaviye ihtiyaçları var hem psikolojik''-

Üç partinin Genel Kurul'da ortak hareket ettiklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Genel Kurul'da ortak hareket eden bu partiler, Genel Kurul dışında, TBMM dışında, sokaklarda da birlikte provokasyon ürettiler, birlikte polisle çatıştılar. 12 Eylül'de nasıl milletten derslerini aldılarsa bugün de aynı şekilde milletten derslerini aldılar.

Tandoğan Meydanı'nda bu Anamuhalefet Partisi, grup toplantısı yapacak kadar bu ülkede bir TBMM İçtüzüğü'nü bilmeyenlerden oluşan bir partidir. Orada gidersin, bir normal miting yaparsın ama 'salı günü grup toplantımızı orada yapacağız' dediğiniz zaman şecaat arz ederken sirkatin söylersiniz. Bunların durumu bu.

Destek kıtalarının neler yaptıklarını gördünüz. Kim bunların destek kıtaları? İşte o malum sivil toplum kuruluşları ve o malum sivil toplum kuruluşlarının da pedagojik yanları varmış, psikolojik yanları varmış... Doğru, aynen öyle. Hakikaten hem pedagojik tedaviye ihtiyaçları var hem psikolojik. Bu durumu da gördük. Ama hemen faturayı da kime kesiyorlar? Polise kesiyorlar. Yahu polise taşla, sopayla saldıran kim? Bunlar. Ondan sonra polis ne yapmış? Su sıkmış. E, ne yapacaktı? Başka bir şey sıkmadı ya su sıktı. Neymiş, boyalı suymuş... Olabilir.''

CHP'nin, TBMM'de olsun ya da olmasın, kendi köhnemiş zihniyetini her zaman ülkeye dayattığını vurgulayan Erdoğan, bu partinin ülkenin karanlığa sürüklenmesinde her zaman başrol oynadığını belirtti.

-''CHP, MHP, BDP bugün ders aldı''-

Erdoğan, CHP'nin, demokratik yollarla engelleyemediği düzenlemeleri bürokratik yollarla engelleme yoluna gittiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

''Anayasa Mahkemesi ve Danıştay ile engelleyemediği düzenlemeleri tahrikle, provokasyonla, sokak sokak çatışmayla önlemeye çalıştı. Hiçbirinde başarılı olamadığı zamanlarda da CHP orduyu göreve çağırmaktan, darbeye çanak tutmaktan, darbe çığırtkanlığı yapmaktan hiçbir zaman çekinmedi.

Bugün çıkardığımız yasayla, CHP azınlık olarak çoğunluğa hükmetme iradesinin artık ortadan kalktığını görmüştür. CHP, Türkiye'de sadece ve sadece demokratik zeminde siyaset yapılacağını bugün bir kez daha görmüştür. İnşallah anlamıştır. CHP, tüm çirkinliğine, tüm hırçınlığına, uyguladığı şiddete, tahriklere, provokasyonlara rağmen millet iradesini çiğneyememiş, statükonun galip gelmesini sağlayamamıştır. Tabii sadece CHP değil, CHP'nin dümen suyuna giren, CHP ile omuz omuza veren mücadele eden MHP, o da ne yazık ki şiddetle, tahrikle, provokasyonla, ifadede yakıştıramadığımız cümlelerle bu yola girmiştir. BDP'yi zaten söylememe gerek yok. Onlar da sokak eylemleri ile millet iradesinin gölgelenemeyeceğini bugün bir kez daha görmüş ve anlamıştır.

12 Eylül halk oylamasında omuz omuza mücadele veren CHP, MHP, BDP, oradan alamadıkları dersi bugün bir kez daha TBMM Genel Kurulu'ndan almışlardır. Ben eminim ki millet tıpkı 12 Eylül'de olduğu gibi bu yasanın görüşmelerinde de kimin kiminle hareket ettiğini, kimin nerede durduğunu, kimlerin kimlerle hareket ettiğini net olarak görmüştür.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Sayın Kılıçdaroğlu, Kuran bir süs eşyası değildir. Kuran bir ilham kaynağıdır. Onun için Akif'i biraz okuman lazım'' dedi.

Erdoğan, partisinin milletvekillerine hitaben yaptığı konuşmada, CHP'ye yönelik eleştirilerde bulundu.

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''9. Madde esnasında Kuran'ın ve Peygamberimizin hayatının, ikinci ve üçüncü kademede, yani ortaokul ve lisede seçmeli olarak verilmesine yönelik önergeler verilmesinden tabii CHP çok rahatsız. Fakat bugün İzmir'de baktım, metro konuşmasında O da bunu işliyor. Orada ne dese beğenirsiniz? Biz diyor 'Kuran-ı Kerim'i böyle gayet güzel işlemeli kılıflar içerisinde, odamızın başucunda hep saklarız. Yastıklarımızın hemen altında, başucumuzda saklarız'. Gel de Akif'i anma. Akif merhum çok güzel söylüyor. 'Ya açar nazmı celilin bakarız yaprağına, ya üfler geçeriz bir ölünün toprağına, inmemiştir Kuran bunu hakkıyla bilin, ne mezarda okunmak, ne fal bakmak için'...

Sayın Kılıçdaroğlu, Kuran bir süs eşyası değildir. Kuran, bir ilham kaynağıdır. Onun için Akif'i biraz okuman lazım. Sadece milli marş olarak İstiklal Marşı'nı da okumak yetmez. Anlamak lazım. Onu duymak lazım. Bunlarda böyle bir şey yok. Biz diyor 'Besmeleyi çekeriz, okuruz'. İnşallah öyledir.''

-''Zoraki değil, mecburi değil''-

''TBMM'de de bir tanesi, 'din bezirganları' olarak AK Parti'yi kastediyor. Olsa olsa en ala din bezirganı sizden olur, sizden'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Çünkü bu yaşanır, konuşulmaz. Aradaki fark bu. Bundan niye o kadar rahatsız oluyorsunuz? Bunda madem sıkıntımız yok. Oy birliğiyle genel kuruldan bu iş çıksa böyle bir tartışma olur mu? Niye bu sizi rahatsız ediyor? Bunun sizi hiç rahatsız etmemesi gerekirdi. Ya ne demek, seçmeli yahu. Zoraki değil, mecburi değil. Kemal Efendi, torununu oraya cebren gönderme. Gerek yok. İsteğe bağlı. İster gönderirsin, ister göndermezsin. Böyle bir şey yok. Rahat ol. Bütün efradınız, onlar da rahat olsun. Cebir yok. İstersen gönderirsin. Niye bundan rahatsız oluyorsun? İşte üzen nokta bu. Niye? Rahatsızlar. Çünkü geleceği görüyorlar. Neyi görüyorlar? Çünkü bu milletin ruh kökünde bunun arayışı var. Bunu bekliyor.''

-''15 yaşından sonra o çocuk daha neyi öğrenecek yahu?''-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat döneminde çocukların camiye gönderilmesinin yasaklandığını belirterek, 15 yaşından büyük çocukların camiye gönderilmesi kararının o dönemde alındığını söyledi. Erdoğan, ''O, faşizan bir baskıydı ama siz millet iradesiyle bunu düzelttiniz. 15 yaşından sonra o çocuk daha neyi öğrenecek yahu? Bitiriyor zaten her şeyi. Artık o başka işlerle meşgul'' dedi.

Erdoğan, çocukların, 15 yaşına kadar ne verilirse aldığını dile getirdi.

http://www.haber7.com/haber/20120330/Erdogan-28-Subat-bugun-sona-erdi.php



Kur'an-ı Kerim, ortaokul ve lisede seçmeli ders

İBRAHİM ASALIOĞLU, İSA YAZAR - ANKARA

TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri devam eden 12 yıllık zorunlu eğitime ilişkin yasa teklifinde yapılan değişiklikle 'Kur'an-ı Kerim ve Peygamberimiz'in hayatı' seçmeli ders oldu.

Kanun teklifinin 9. maddesinin görüşmeleri sırasında AK Parti 'Kur'an-ı Kerim ile Peygamberimiz'in hayatının lise ve ortaokullarda seçmeli ders olması ve imam hatip ortaokullarının açılması' yönünde önerge verdi. MHP'nin de 'evet' oyu verdiği önergeye 306 kabul, 85 'ret' oyu çıktı. Kabul edilen önerge ile 9. madde "Ortaokul ve liselerde, Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamberimiz'in hayatı, isteğe bağlı seçmeli ders olarak okutulur. Bu okullarda okutulacak diğer seçmeli dersler ile imam hatip ortaokulları ve diğer ortaokullar için oluşturulacak program seçenekleri Bakanlıkça belirlenir." şekline dönüştürüldü.

AK Parti Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli, "Bu önerge ile milletimizin uzun zamandır beklediği, arzu ettiği bir talebi gerçekleştiriyoruz. Bugün tarihî bir gündür, gurur günüdür, onur günüdür. Bu sadece milletimizin talimatı değil, aynı zamanda Anayasa'nın 24. maddesinin de emridir." dedi. CHP'lilerin 'laik Cumhuriyet'e ve Anayasa'ya aykırı' diye itiraz ettiği önergeyle ilgili söz ayan CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, "Kutsal kitabımız olan Kur'an-ı Kerim, oy uğruna siyasete alet edilmiştir." iddiasında bulundu. MHP Grup Başkan Vekili Mehmet Şandır ise "Çok hayırlı bir iş yapıyoruz. Cumhuriyet tarihinin en önemli, geleceğe kalacak çocuklarımızın bizi rahmetle anacağı çok hayırlı bir iş yapıyoruz. Buna katkısı olan herkesten Allah razı olsun." ifadelerini kullandı. BDP milletvekillerinin 'eğitimin anadilde' yapılmasını öngören teklifi ise reddedildi.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1266046&title=kurani-kerim-ortaokul-ve-lisede-secmeli-ders