Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

29 Nisan 2024, 05:59:39

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 112
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 87
Total: 87

Futbolda Anadolu ihtilali: 2009-2010 lig şampiyonu Bursaspor!

Başlatan kilimanjaro, 17 Mayıs 2010, 14:35:02

« önceki - sonraki »

kilimanjaro



Bursaspor lig tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Ertuğrul Sağlam'ın öğrencileri, şampiyonluğu sevinç gözyaşlarıyla kutladı. Son maça 1 puan önde çıkmasına rağmen Trabzon'u geçemeyen Fenerbahçe ise kaçan şampiyonluğa ağlıyor. Öfkeli taraftar, Kadıköy'de stadı ateşe verdi.
 
Bu bir şampiyonluk yazısıdır. Bursaspor ligi zirvede tamamlasa da 2. bitirse de bu gerçek değişmeyecektir. Milyon dolarlık transferlerle yarışa başlayan takımların Bursaspor'un gösterdiği başarı karşısında eriyip gitmeleri bunun en önemli sebebidir.

Yeşil-Beyazlı takımın Beşiktaş karşısında alacağı sonuç sadece bir teferruattır. Zaten maç öncesi tribünlerin astığı "Öyle mutluyduk ki şampiyonluğun canı cehenneme" yazılı pankart Bursa'nın neyi başardığını göstermeye yetiyordu. Bursa'da bir tarih yazılıyordu. Anadolu'dan bir şampiyonun çıkması demek bizim de tarihe tanıklık etmemiz anlamına geliyordu. Fenerbahçe'nin şampiyonluğu ise farklı şekillerde tarihin tekerrürü olacaktı. Bursa şehrinin inanmışlığına dün Beşiktaş'ın gücü yetmedi. Siyah-Beyazlı takımın 3.lük şansı bulunmasına karşın Bursa'yı durduracak hırsı gösteremedi. Daha ilk dakikadan itibaren oyunu rakip kaleye yıkan Yeşil-Beyazlılar 32. dakikada Batalla'nın golü ile üzerindeki baskıyı da attı. Artık işi Fenerbahçe-Trabzon karşılaşmasının sonucunu beklemeye bıraktı. İstanbul'dan gelen gol haberleri Bursalıları bir üzüyor bir sevindiriyordu. Kulaklıklarla radyodan maçı dinleyen Bursalıların gözü sahadaydı. 44'te Ali Tandoğan'ın ortasına ters bir vuruş yapan İbrahim Toraman skoru 2-0'a getirince Ertuğrul Sağlam'ın talebeleri yolu yarılayıvermişti.

Kalan bir 45 dakika vardı o da tüm Bursa ve oyuncular için asır gibiydi. Bu zorlu bekleyiş 87'de Beşiktaş'a bir gol getirdi. Uğur İnceman'ın dokunuşu skoru 2-1 yaptı. Hakem Cüneyt Çakır 90 dakikayı bitirdi. İstanbul'dan gelen haber Anadolu devriminin habercisiydi. 2010'un şampiyonu Ertuğrul Sağlam, talebeleri ve Bursa'ydı. Son düdük çaldığında Ertuğrul Sağlam tarihe altın harflerle geçiyordu. Bursa ise Osmanlı'nın kuruluşu gibi futbolun şampiyonluğuna şahitlik ediyordu. Artık bu şampiyonluk yeni bir devrin başlangıcı olmuştur. Biz de 10 binlerce Yeşil-Beyazlının arasında tarihe şahitlik ettik.

Timsah, tarihi sağlam yazdı

Beşiktaş'ı 2-1 yenip Fener-bahçe'nin sahasında Trabzonspor ile 1-1 berabere kalmasıyla şampiyonluğunu ilan eden Bursaspor'un bu başarısı şehirde büyük sevinç oluşturdu. Bursaspor-Beşiktaş maçının bitiminin ardından bir süre İstanbul Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki Fenerbahçe-Trabzonspor karşılaşmasının sonucunu bekleyen Yeşil-Beyazlı teknik heyet ve futbolcular, bu mücadelenin 1-1 bittiği haberinin alınmasının ardından adeta coştu.

Futbolcuların bu sevincine bir süre sonra taraftarlar da ortak oldu. Tribünlerden sahaya inen futbolseverler, Bursa Atatürk Stadı'nı doldurdu. Trabzonspor lehine tezahürat yapan taraftarlar, 'İşte şampiyon, işte taraftar' tezahüratları yaptı. Bursasporlu futbolcular sevinç gösterisini kesip soyunma odasına giderken, taraftarlar sevinmeye saha içinde devam etti. Bu sırada, taraftarların üzerine yeşil-beyazlı konfetiler atıldı. Maçın bitiş düdüğüyle birlikte araçlarıyla sokağa çıkan taraftarlar, kentin birçok caddesi ve ana arterlerinde uzun kuyruklar oluşturdu. Bu sırada, birçok cadde uzun süre trafiğe kapandı. Atatürk Caddesi, FSM Bulvarı, Altıparmak ve Çekirge gibi işlek caddelerde ellerindeki yeşil-beyaz bayraklar ve flamaları sallayan taraftarlara, sürücüler kornalarıyla eşlik etti. Yeşil-Beyazlı renklere gönül verenler, kentin hemen her köşesinde meşaleler yakıp, davul zurna eşliğinde takımları lehine slogan attı. Bursaspor'un internet sitesi de yoğun ilgiden çöktü. Maçta esnasında 3 taraftar fenalaştı. Adem Elitok



Ertuğrul Sağlam: Bu onur bize ait

Bursaspor'u tarihinde ilk kez şampiyonluğa taşıyan Ertuğrul Sağlam, büyük bir mutluluk yaşadıklarını belirtirken, "Bu onur bize ait. Oyuncularımla gurur duyuyorum." dedi. Ligin lideriyken şampiyon olacaklarına yürekten inandıklarını belirten başarılı çalıştırıcı, "Liderliği kaybettikten sonra da umudumuzu kaybetmedik. Fenerbahçe'nin puan kaybetmesini hep bekledik. Son maçta nasip oldu, son maçta şampiyonluğu kazandık. Trabzonspor'dan sonra Anadolu'da bu mutluluğu yaşattık. Bu onur bize ait. Oyuncularımla gurur duyuyorum, alınlarından öpüyorum. Taraftara çok teşekkür ediyorum." dedi. Şimdi üzerlerinde Şampiyonlar Ligi'nde Türkiye'yi temsil etme yükünün ağırlığına dikkati çeken Sağlam, "Bize inanan, güvenen herkesin güvenini boşa çıkarmamak için çalışacağız. Bu tarihi, bütün şehir yazdı." şeklinde konuştu. Fatih Karakılıç

UEFA'NIN MANŞETİNE ÇIKTILAR

Bursa'nın Turkcell Süper Lig şampiyonu olması, UEFA'nın internet sitesinde, "Bursaspor'un başarısı Türkiye'de fırtınaya sebep oldu" başlığıyla duyuruldu. Haberde, Bursaspor'un son haftada şampiyonluğu Fenerbahçe'nin elinden kaptığı ve ilk şampiyonluğuna ulaştığı belirtildi. Ertuğrul Sağlam'ın, "Trabzonspor'un adımlarını takip ederek Anadolu'ya başarıyı geri getirdik." sözlerine de yer verildi. Beşiktaş ve Trabzonspor kulüpleri de resmi internet sitesinden Bursa'yı kutladı.

BurBursaspor, Süper Lig'deki performansın yanında şampiyonluk primi ile Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılmanın getireceği yaklaşık 40 milyon liranın sahibi olacak. Performans ve şampiyonluk primlerinden kazanacağı tutarın 16 milyon liranın üzerinde olacağı tahmin edilen Timsah'a Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılacağı için ve yayın havuzundan 23 milyon liranın üzerinde bir gelir gelecek. F.Bahçe'nin Devler Ligi'ne katılamaması durumunda 5 milyon Euro da Bursa'ya gidecek.

POLAT: BURSA'NIN ŞAMPİYONLUĞU İŞİMİZE GELİR

Galatasaray Başkanı Adnan Polat, şampiyon olan Bursaspor'u kutladı. Yeşil-Beyazlıların mutlu sona ulaşmasının G.Saray'ın da menfaati doğrultusunda olduğunu dile getiren Polat, "Bursaspor'un şampiyon olması bizim işimize geliyor. Futbol bu sene bize gösterdiği acımasızlığı, F.Bahçeye de gösterdi. Başta İbrahim başkan olmak üzere, Ertuğurul hocayı, futbolcuları tebrik ediyorum. Bana göre, analarının ak sütü gibi bir şampiyonluk elde ettiler." dedi.

TANDOĞAN'DAN TRABZON'A TEŞEKKÜR

Bursaspor'un tecrübeli ismi Ali Tandoğan, şampiyonluğa hâlâ inanamadıklarını söyledi. İnandıklarını; ancak şampiyon olmalarını istemeyenlerin bulunduğunu ifade eden Tandoğan, "Trabzonsporlu futbolculardan hocasına, hepsine çok teşekkür ediyoruz. Onlar da bizim şampiyonumuz, şampiyonuz; mutluyuz." Ertuğrul Sağlam'ın Türk futboluna damgasını vurduğunun altını çizen Tandoğan, "Emeğimizin karşılığını hakkımızla aldığımızı düşünüyorum." şeklinde konuştu.



Bursaspor günlüğü

CUMHURBAŞKANI ve BAŞBAKAN'DAN KUTLAMA

Bursaspor'un Turkcell Süper Lig'de şampğiyonluk ipini göğüslemesinin ardından kutlama mesajları yağdı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bursaspor'un kulüp başkanı İbrahim Yazıcı ile Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam'ı telefonla arayarak tebriklerini iletti. Cumhurbaşkanı Gül'ün, gönderdiği telgrafta ise bu büyük başarıda emeği olan futbolcuları, teknik kadroyu, yöneticileri ve taraftarları övdüğü bildirildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Sağlam'ı telefonla kutladı. TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile CHP Genel Başkan Vekili Cevdet Selvi de Yeşil-Beyazlı camiayı unutmadı.

IVANKOV, F.BAHÇE'NİN BERABERLİĞİNİ RÜYASINDA GÖRMÜŞ

Bursaspor'un Bulgar file bekçisi Ivankov'un, Fenerbahçe'nin Trabzonspor'a puan kaybedeceğini rüyasında gördüğü ve bunu arkadaşlarına da kampta söylediği öğrenildi. Beşiktaş maçının ardından da rüya gibi bir gün yaşadığını belirten başarılı kaleci, "Camia olarak bu sene kenetlendik. İyi futbol oynadığımızı düşünüyorum. Elbette çok başarılıydık." Bursaspor'un genç golcüsü Sercan Yıldırım ise, "Biz devrimi yaşattık. Devler Ligi'ne gidiyoruz. Biz Real Madrid'i, Bursa'ya getireceğiz." ifadelerini kullandı.

DENİZLİ: BURSA ZATEN ŞAMPİYONDU

Sezonu 4'üncü olarak tamamlayan Beşiktaş'ın teknik direktörü Mustafa Denizli, şampiyonluğa ulaşan Bursaspor'u kutladı. Ligin son haftasında zorlu 90 dakikaların oynandığını vurgulayan deneyimli çalıştırıcı, "Bursaspor şampiyon olmasa da her şeyi hak etmişti. Taraftarıyla, hocasıyla ve yönetimiyle hepsini tebrik ediyorum. Bu bir futbolcu, teknik direktör ve Bursaspor camiası için önemli bir hadise." Lig tarihinde 5. bir takımın 'şampiyonluk' unvanı aldığına işaret eden Mustafa Denizli, takımının oynadığı futboldan ise memnun olmadığını dile getirdi.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=984912&title=sampiyon-bursaspor&haberSayfa=0
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Bu başarı, alışılagelmiş şampiyonlukların çok daha fazlası, çok daha ötesi. Şimdi Türkiye, şampiyonunu, Bursaspor'u alkışlıyor. Beşiktaşlısı, Trabzonsporlusu, Galatasaraylısı, hatta Fenerbahçelisiyle... Edirnelisi, Karslısı, Rizelisi, Muğlalısı, kuzeyi, güneyi, doğusu, batısıyla. Ve takdir dolu bir içtenlik duygusuyla.

Neye niyet... Neye kısmet... Sezon başladığında, kimsenin aklının ucundan bile geçmiyordu Bursaspor'un şampiyonluğu.

Sınırlı bütçesi, mütevazı kadrosu, bir önceki sezondan daha iyisini yapmanın ötesinde, Bursaspor'un da böyle bir beklentisi yoktu. UEFA Kupası'na ligden giden takımlardan biri olmak, 3 ya da 4. sırayı almak, o günlerdeki beklentiler çerçevesinde yeter de artardı.

Üstelik Fenerbahçe'nin ve Galatasaray'ın iddialı kadrolar kurduğu, şampiyon Beşiktaş'ın yeniden aynı hedefle buluşmaya soyunduğu, onlar gibi değilse bile Trabzonspor'un umutlu olduğu o başlangıç döneminde.

Gerçi Bursaspor, geçen sezonun ikinci yarısında çok önemli bir çıkış yapmış, Ertuğrul Sağlam'ın göreve gelmesiyle birlikte takım olma sürecinde çok önemli adımlar atmış, Beşiktaş'ın 40, Trabzonspor'un 30, Sivasspor'un 29, Galatasaray ile Fenerbahçe'nin 28'er puan topladıkları o yarıda tam 33 puana ulaşmıştı ama... Yine de o çıkış, şampiyonluk hedefinin ortaya konulmasını ve sezona bu iddia ile başlanmasını gerektirecek bir çıkış değildi.

Nitekim çok sıradan bir başlangıç yaptı lige Bursaspor. Sahasında 1-0 yenik duruma düştüğü maçta ligin yeni takımı Kasımpaşa'yı ancak 2-1 yenebildi. Ardından Eskişehir deplasmanında Eskişehirspor'a 3-2 yenildi. Sonrasında sahasında Ankaragücü'nü 1-0'la geçti. Ve ilk deplasman puanını Trabzonspor'la 1-1 berabere kaldığı maçta aldı. 5. haftada rakip Fenerbahçe'ydi. Bursaspor, Alex'in attığı golle sahasındaki ilk yenilgiyle de o maçta tanıştı.

İlk 5 haftanın tablosu, pek de iç açıcı olmamıştı. 3'ü içeride oynanan maçlarda 2 galibiyet, 2 yenilgi ve 1 beraberlik. O sıralar Fenerbahçe ile Galatasaray 5'te 5 yapmış ve 15'er puana ulaşmışlardı. Bursaspor ise 7 puanda kalmıştı. Yani, şampiyonluk bırakın hesapları, hayallerde dahi yoktu.

Deplasmanda 3-1 kazanılan Sivasspor maçı, Bursaspor'da bir silkinişin başlangıcı oldu. Ardından içerideki Diyarbakırspor (4-0) ve dışarıdaki Manisaspor (2-0) ile Denizlispor (3-2) galibiyetleri geldi. İçeride İBB'ye yarım düzine gol atılınca, dikkatler Bursaspor'un üzerine yöneldi. Bu defa ikinci 5 maçlık dönem, 3'ü deplasmanda alınan 5 galibiyet ve 15 puanla noktalanmıştı. Dahası Bursaspor bu 5 maçta tam 18 gol atmış, fileleri ise yalnızca 3 kez havalanmıştı.

Yani takım artık hem iyi savunma yapıyor hem de küçümsenmeyecek oranda gol atıyordu.

Antalyaspor deplasmanından da (1-1) puanla dönen Bursaspor, bu sezon sahasındaki son yenilgiyi 12. haftada Ivan Ergic'in golüyle öne geçmesine karşın, Gençlerbirliği (1-2) maçında aldı. Gaziantep deplasmanında Kirita'nın golüyle (1-0) kazandı ve yara sardı. Bursa'da Galatasaray'ı (1-0) yenince iştahlandı. Öyle ya Galatasaray, sezonun en fiyakalı takımlarının başındaydı. Ve bu maça dek yalnızca Fenerbahçe ile Ankaragücü karşısında sahadan boynu bükük ayrılmıştı.

O galibiyetle Bursaspor, sanki biraz havalandı. Kayseri deplasmanına büyük iddialarla gitti. Fakat daha 55. dakikada skor 3-0 oldu ve sezonun en ağır yenilgisini alarak maçı kaybetti. Hükmen kazanılan Ankaraspor maçının sonrasında ve ilk yarının kapanış maçında rakip Beşiktaş'tı. Beşiktaş maçlarının da Bursaspor için özel bir anlamı vardı. İlk gol 20. dakikada Ozan İpek'ten geldi. 57'de Nobre skoru eşitledi. 64'te Beşiktaş, Bobo'nun penaltısıyla öne geçti. 86'da Ivan Ergic durumu 2-2 yaptı. 89'da ise Zapotocny skoru noktaladı. Beşiktaş'ı İstanbul'da, hem de Zapo'nun son dakikada attığı golle yenmek, Bursaspor'a ayrı bir keyif verdi. Ama daha da ötesinde takımın özgüveni arttı. Ligin ilk devresi Fenerbahçe'nin 2 puan gerisinde, 3. sırada ve 35 puanla noktalanmıştı.

Bursaspor, şimdi UEFA hedefini yüksek sesle anlatmaktaydı.

şampiyonluğa uzanan müthiş seri

İkinci yarı 3-1'lik Eskişehirspor galibiyetiyle başladı. Dışarıda Ankaragücü (0-0), içeride Trabzonspor (1-1) beraberlikleriyle Bursaspor üst üste 4 puanı birden bıraktı. Sonrasında müthiş bir seri yakaladı. Üstelik de Fenerbahçe'yi Saracoğlu'nda yenerek... 21. dakikaya gelindiğinde Alex ve Santos'un golleriyle Bursaspor 2-0 yenik duruma düşmüştü. 27'de Batalla'nın golü geldi. Tıpkı Beşiktaş maçında da olduğu gibi, son dakikalarda iki gol daha buldu Bursaspor ve Ozan İpek'in 85 ve 90'da fileleri havalandırışıyla sahadan 3-2 galip ayrıldı. Peşinden 12 gol atıp 1 gol yiyerek üst üste 5 galibiyet daha aldı. Tabii ki tüm galibiyetler çok anlamlıydı. Kasımpaşa deplasmanında 2-0 kazanmak ise galiba biraz daha fazlaydı. Çünkü, Eskişehirspor'un lider G.Saray'ı 2-1 yenmesinin ardından oynanan o erteleme maçıyla birlikte Bursaspor liderlik koltuğunu da devralmıştı.

Lig artık Bursaspor'a dönmüştü. 26 Mart'taki İBB maçı da bu anlamda büyük önem kazanmıştı. Bursaspor, G.Saray'ın 5, Fenerbahçe'nin 6 puan önündeydi. Cuma akşamı kazandığı takdirde maç fazlasıyla Galatasaray'ın 8, Fenerbahçe'nin 9 puan önüne geçecekti. İki gün sonra da derbide Galatasaray ile Fenerbahçe karşı karşıya gelecekti! Yani sonuç ne olursa olsun, Bursaspor'un işine gelecekti.

Ama Bursaspor bu çok kritik maçı kaybetti. Fenerbahçe Sami Yen'deki derbiyi kazandı ve fark bir anda 3'e indi. Artık Fenerbahçe yalnızca yarışılan bir rakip de değil, çok önemli bir tehditti. Nitekim o Fenerbahçe, son maça dek müthiş bir puan performansı gösterdi. 10 maçta tam 28 puan elde etti.

İBB yenilgisiyle yaşanılan şok, biraz olsun Antalyaspor (2-1) galibiyetiyle hafiflerken, bu defa Bursaspor Ankara'da Gençlerbirliği'nden çelme yedi. Üstün oynadı, çok gol kaçırdı ama maç 0-0 bitti. Şimdi Fenerbahçe, nefesini iyice hissettirmekteydi. İçerideki Gaziantepspor (2-0) galibiyetiyle umut yine yeşerdi. Lâkin deplasmandaki Galatasaray (0-0) beraberliği, adeta bir çuval inciri berbat etti. Fenerbahçe kazanmaya, Bursaspor ise deplasmanda puan dağıtmaya devam ediyordu. Üst üste 3 deplasmanda kaybedilen 7 puan, bir anda yarışın seyrini değiştirmişti. Hele bitime bir hafta kala, güvenilen dağlara da kar yağınca ve Ankaragücü, sahasında Fenerbahçe'ye 3-0 mağlup olunca... Artık umut, neredeyse Kafdağı'nın ardına inmişti. Son haftaya Fenerbahçe puan farkıyla lider giriyor ve sahasında Trabzonspor ile oynuyordu. Bursaspor ise içeride Beşiktaş'la.

Fenerbahçe nasıl olsa kazanır görüşü, tüm ülkede hâkimdi. Çünkü Trabzonspor'un hedefi yoktu. 5 Mayıs'ta Şanlıurfa'daki kupa finalini, Fenerbahçe'yi eze eze kazanmış ve bir anlamda sezonu noktalamıştı.

Artık komplo teorisyenlerinin tezleri de hazırdı. Trabzonspor, Fenerbahçe'ye yatacaktı! Hem Anadolu'dan ikinci bir şampiyonun çıkmasına neden fırsat versin ve karizmayı çizdirsindi!

Tam bu noktada, bir anekdotu anlatmanın sanırım sırası geldi.

Kupa finalinden sonra Şanlıurfa'da Şenol Güneş'le ayaküstü sohbet ediyoruz. Final bitmiş ya... Biz ligi konuşuyoruz. Ben, "Fenerbahçe'nin zor maçı Ankaragücü ile... Yenerse şampiyon olur" diyorum. O, "Fenerbahçe, Ankaragücü'nü kolay yener. Asıl zor maçı bizimle" diyor. Ben, "Sizin maç, o aşamadan sonra çok zor olmaz. Fenerbahçe, iş o noktaya gelince sizi de yener" öngörüsünde bulunuyorum. O, "Görürsün... Bu Fenerbahçe bizi yenemeyecek. Şampiyonluğu o maçta kaybedecek" yanıtını veriyor.

Ve sonuçta haklı da çıkıyor. Unutulmaz bir final gecesinin Bursa ayağında Bursaspor, Beşiktaş'ı bir kez daha mağlup ediyor. Tıpkı 1995-96 sezonunu anımsatan bir maçta, bu defa Fenerbahçe kaçırdıkça kaçırıyor ve Trabzonspor'a takılıp şampiyonluğu dramatik bir sonla kaybediyor.

Sonrası futbol tarihinde yeni bir sayfanın açılışı. Bursaspor'un 5. şampiyon olarak taçlanışı.

Başarmak, hele hele böylesine nefes kesen bir yarışı son anda kazanmak, umudun tükenmeye, hayallerin yıkılmaya yüz tuttuğu bir ortamda şampiyonlukla buluşmak, Bursaspor'un bu destansı öyküsüne galiba ayrı bir keyif, ayrı bir heyecan, ayrı bir anlam katıyor. Anadolu ihtilalinin ilk ateşini yakan Trabzonspor'un, son ateşi yakması için Bursaspor'a sağladığı katkı da komplo teorisyenlerinin kirletmeye çalıştıkları futbolumuza.

Bursaspor şampiyon.

Bu söz, inanın benim kulağıma çok hoş geliyor.

Tıpkı bu ülkedeki ezici çoğunluk gibi, bana da ayrı bir mutluluk veriyor. Örnek olması, diğer Anadolu takımlarının iştahlarını kabartması, "bizi şampiyon yapmazlar" tevatürünün son bulması adına da bu önderlik farklı bir değer taşıyor.

Öyleyse gelin bu Bursaspor'u yürekten alkışlayalım. Ertuğrul Sağlam'ın duruşuna, icraatına, teknik adamlık kariyerinin henüz başlarındaki bu büyük başarısına saygı duyalım. Bursaspor yönetiminin o mütevazı bütçeyle başardıklarını, adı büyük, icraatı küçük kulüplerimize "kıssadan hisse" başlığıyla ders notları olarak yollayalım.

Futbol yaşamlarının ikinci baharını yaşayan Ivankov'a, Ali Tandoğan'a, İbrahim Öztürk'e, Ömer Erdoğan'a, Ivan Ergic'e, Hüseyin Çimşir'e, Mustafa Keçeli'ye, Tomas Zapotocny'ye, ilk baharını yaşayan Volkan Şen'e, Ozan İpek'e, Sercan Yıldırım'a, Turgay Bahadır'a, Bekir Ozan Has'a, Pablo Batalla'ya en içten takdirlerimizi sunalım.

Bu takım, bir inancın simgesi... Birlikteliğin göstergesi... Bu takım azmin, mücadelenin, hırsın adresi bir zafer abidesi.

Bu başarı, alışılagelmiş şampiyonlukların çok daha fazlası, çok daha ötesi.

Şimdi Türkiye şampiyonunu alkışlıyor... Kazananıyla, kaybedeniyle... Beşiktaşlısı, Trabzonsporlusu, Galatasaraylısı, hatta Fenerbahçelisiyle... Edirnelisi, Karslısı, Rizelisi, Muğlalısı, kuzeyi, güneyi, doğusu, batısıyla. Ve takdir dolu bir içtenlik duygusuyla.

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=985268
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Lig tarihinde bir ilk gerçekleşti! 10. haftalar itibariyle ilk kez ligin ilk 3 sırasında 3 büyüklerden hiçbiri yer alamadı!

Süper Lig'de 10. hafta itibariyle ilk 3 sırada Bursaspor, Kayserispor ve Trabzonspor bulunuyor. Trabzonspor haftanın kapanış maçında ne sonuç alırsa alsın, ya 2. ya da 3. sırada yer alacak.

Üç büyükler ise ilk 3 sırayı uzaktan izliyor! Fenerbahçe 4. sırada, Beşiktaş 7. sırada, Galatasaray ise 8. sırada yer alıyor. Üç büyüklerden Fenerbahçe deplasmanda lider Bursaspor ile berabere kaldı ve ilk 3 sırada yer alma ihtimalini yitirdi.

Böylece lig tarihinde bir ilk yaşanmış oldu. 10. haftalar itibariyle ilk kez puan cetvelinin ilk 3 sırasında Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'dan hiçbiri bulunmuyor.

İşte lig tarihi boyunca 10. haftalar itibarıyla ilk 3 sıralar:

Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.