Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

10 Kasım 2024, 22:18:51

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,884
  • Toplam Konu: 4,418
  • Online today: 112
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 63
Total: 63

İHH'nın organize ettiği Gazze'ye yardım gemilerine İsrail'den vahşi saldırı!

Başlatan Avukat, 29 Mayıs 2010, 14:55:54

« önceki - sonraki »

Avukat



Filistin'e ilaç, tıbbi malzeme vb. insani yardım malzemesi taşıyan gemiler Kıbrıs'ın güneyinde buluştu. Diğer gemiler ve milletvekilleri gelince gemiler yeniden hareket edecek. Bu arada İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, sürecin kendi lehlerine doğru ilerlediğini kaydetti.

Mavi Marmara gemisi ile 3 yük gemisi Kıbrıs'ın güneyinde buluştu. Buluşma noktasına 3 gemi daha bekleniyor.

Gemiler, Kıbrıs açıklarında Avrupa Parlamentosundan gelecek milletvekillerini de bekliyor. Güney Kıbrıs Rum kesimi, parlamenterlerin geçişine izin vermediği için milletvekillerinin gemilere ulaşması gecikmişti.

15 Milletvekillerinin gemilere ulaşmasıyla Akdeniz'e doğru yola devam edilecek. 7 geminin 25 saatlik bir yolculuktan sonra yarın Gazze sularında olması bekleniyor.

Bu arada İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, sürecin kendi lehlerine doğru ilerlediğini kaydetti. Yıldırım, "Dış İşleri Bakanlığımız, Avrupa Parlamentosu, Fransa Dış İşleri Bakanlığı ve daha bir çok ülkeden hareketimizi destekleyen açıklamalar yapıldı. Ben İsrail'e sesleniyorum. Bu hareketin arkasında bütün dünyanın desteği var. Yapacağınız şey, bu gemilerin geçişine izin vermek. En doğrusu da bu. Eğer Gazze'ye yardım ettiğinizi iddia ediyorsanız o zaman gelin bu gemilerin geçişine izin verin. Samimiyetinizi kanıtlayın" diye konuştu.

Başından beri geri adım atmayacaklarını deklare ettiklerini ifade eden Yıldırım, "Biz geri dönmek için yola çıkmadık. 10 bin ton insani yardım malzememiz var. Bize bu emanetleri teslim edenlere söz verdik Gazze'ye gireceğiz diye. İsrail, gerilimi ne kadar tırmandırırsa tırmandırsın asla geri dönmeyeceğiz" dedi.

Yıldırım, İsrail'in operasyon hazırlıklarına ise "İstedikleri gibi hazırlık yapsınlar. Biz tek bir çakı bile taşımıyoruz. Tamamen sivil ve insani bir hareketiz. Biz siyaset yapmıyoruz. İsrail'in savunduğu gibi Hamas'ın propagandasını yapmıyoruz. Hamas kendi siyasetini yapar. Bizim işimiz Gazze'de 2006 yılından beri ambargoya maruz kalan insanlara bir nebze yardım etmek. Gemilerde taşıdığımız 10 bin ton malzeme, Filistin halkı için hayati bir öneme sahip. Taşıdığımız ilaç ve tıbbi malzemeler, belki de binlerce çocuğun hayata bağlanmasını sağlayacak. Biz suç işleyecek bir eylem yapmıyoruz ki, İsrail donanmasıyla bize askeri operasyon yapsın. İsrail basını bile bugün gemilere olası bir operasyonun İsrail'i işgalci göstereceğini yazdı. İsrail kendi içerisinde ambargoyu hararetli bir şekilde tartışmaya başladı. Bütün dünyanın gördüğü gerçeği, İsrail halkı da görmeye başladı. İsrailli siyasetçiler de artık bu gerçeği görmeli. Ambargoyu kaldırmalı" şeklinde konuştu.

Mavi Marmara gemisinde bulunan 578 barış eylemcisi, Gazze'ye ulaşacakları günü bekliyor. Gemide herhangi bir sıkıntı yok. Aktivistler, Filistin'e girmeye kenetlenmiş durumdalar. Gemide herhangi bir rahatsızlığa karşı 9 doktor, 2 hemşire, 2 sağlık memuru hazır bekliyor. Gemide Mescid-i Aksa'nın muhafızı olarak bilinen Şeyh Raid Salah da bulunuyor.

http://www.ihh.org.tr/gemiler-guney-kibris-ta-bekliyor/

İSRAİL: FİLO DURDURULACAK
Öte yandan İsrail'in "Yediler" olarak adlandırılan dar kabinesi, Gazze'ye yardım taşıyan uluslararası filonun durdurulmasına ve gemilerdeki yardım malzemelerinin Gazze'ye transfer edilmesine karar verdi.

EYLEMCİLER TUTUKLANIP GERİ GÖNDERİLECEK
"Yediler"in dün yaptığı toplantıda "gerekirse güç kullanılarak gemilerin Aşdod limanına getirilmesi kararına varıldığı", gemideki eylemcilerin tutuklanması ve ülkelerine geri gönderilmesinin de kabinece benimsendiği bildirildi.

Toplantıdaki bir bakanın "Gazze'den Sderot'a atılan roketlerin Aşdod'a getirilerek, gemideki eylemcilerin ve basın mensuplarının görmelerinin sağlanmasını" önerdiği kaydedildi.

İsrail Savunma Kuvvetleri, gemilerin Gazze yolculuğuna izin verilmeyeceğini sık sık tekrarlıyor.

ANKARA DEVREDE
Ankara ise ambargo altındaki Gazze'ye insani yardım malzemesi taşıyan gemileri durdurmaya hazırlanan İsrail'i vazgeçirmeye çalışıyor.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin, İnsani Yardım Vakfı ve uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan organizasyonun amacının iyi anlaşılması için girişimde bulunduklarını söyledi.

Türkiye'nin İsrail'deki büyükelçiliğinin devrede olduğunu kaydeden Özügergin, "İsrail tarafına bunun siyasi bir şov olmadığı söylendi. Bu, insanlara, ihtiyaç duydukları yardım malzemesinin sıradışı yollardan da olsa ulaştırılması meselesedir" dedi.

GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ

Rotamız Filistin, Yükümüz İnsani Yardım filosunun organizasoyonunu yapan İnsani Yardım Vakfı İHH Başkanı Bülent Yıldırım İsrail'den gelen açıklamalar karşısında, "Geri adım atmayacağız. Bu gemiler yola çıkacak ve Gazze'ye girecek" dedi.

Reuters ajansının haberine göre ise, adı açıklanmayan İsrail ordusundan bir yetkili, ''İsrail savunma güçleri ve donanması, hükümetin verdiği talimat doğrultusunda Gazze kıyısına ulaşılmasını engellemek amacıyla hazırlık yapıyor'' dedi.

Daha önce Gazze kıyılarında ambargo uygulamasının delinmesini engellemeyi amaçlayan tatbikatlar yapıldığını belirten ordu yetkilisi, ''yardım gemilerinin yapılacak uyarıyla geri dönmemeleri halinde İsrail donanmasına ait gemiler tarafından İsrail limanlarına çekileceğini'' söyledi.

TERÖR MALZEMESİ KONTROLÜ YAPILACAK
Daha sonra gemideki yolcu ve mürettebatın ülkelerine gönderileceğini, gemideki yükün ise Gazze'ye transfer edileceğini belirten İsrail ordu yetkilisi, ''İsrail güçlerinin söz konusu gemileri limana çekmeden önce taşınan yüklerde terör malzemesi ve patlayıcı olmadığını kesinleştireceklerini'' kaydetti.

Hamas'ın seçimleri kazanarak Gazze'de kontrolü ele aldığı 2007 yılında İsrail ve Mısır bu bölgeyle olan sınırlarını kapattı. Yaklaşık 1,5 milyon insanın yaşadığı Gazze'de ilaç, gıda ve içecek su temini ciddi bir sorun haline geldi.

TOPLAM 9 GEMİ BULUNUYOR
Gazze'ye yol alan ve "Özgürlük Filosu" olarak adlandırılan yardım filosunda Türkiye'den 3, İngiltere'den 2, İrlanda, Cezayir, Kuveyt ve Yunanistan'dan birer olmak üzere toplam 9 gemi bulunuyor.

Çeşitli ülkelerden insan hakları savunucuları, milletvekili, doktorlar ve gazetecilerin bulunduğu gemiler yaklaşık 10 bin ton tıbbi malzeme, inşaat malzemesi ve çeşitli insani yardım malzemesi taşıyor.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25099830

kilimanjaro

Önce Türk basınındaki "İsrail yandaşlığı" üzerine birkaç söz: Bu pek bilinmeyen bir husus değil; Türk basınında İsrail etkisi her zaman hissedilir olmuştur. İsrail devleti her ne yaparsa yapsın bizim "ana akım medya" bunu görmezden gelme veya tolere etme eğilimi içinde olur. Bu eğilimin elbette kültürel ve ideolojik bir açıklaması var. En basitinden "düşmanımın düşmanı dostumdur" ilkesinin payı var buradaki yandaşlık duygusunda.

Ama Türkiye'nin bugün gelmiş olduğu yerde İsrail yandaşlığı rasyonel ve sürdürülebilir bir siyasi pozisyon değil.

Ne var ki İsrail yönetiminin Gazze'ye insani yardım götüren Türk barış aktivistlerini Türk medyası üzerinden tehdit etmesi eski alışkanlıkların ve eski ilişkilerin devam etmekte olduğunu gösterdi.

Gerçekten de, İHH'nın öncülüğünde organize edilen ve birçok ülkeden sivil yardım ve barış gönüllülerinin yer aldığı "insanlık filosu" ile ilgili haberler bir tür turnusol kağıdı işlevine sahip. Türkiye'nin dünya üzerindeki konumuna ilişkin tartışmada kimin hangi tarafta olduğunu anlatıyor bu konudaki tutumlar.

***

Habere birinci sayfasında bile yer vermeyenler bir tarafa, İsrail'in tehditlerini ve insani yardım girişimine karşı çıkma gerekçelerini kendi bakış açılarıyla "tevhit edenler" ibretlik bir tablo oluşturdu.

Barış gönüllülerinden "eylemciler" diye söz eden... Konuyu İsrail ile Hamas arasındaki bir mesele olarak yansıtan gazeteler gördük. İsrail yönetiminin tehditlerini duyuran, ama Türk Dışişleri'nin ve ilgili yardım kuruluşları ile bağımsız gönüllülerin açıklamalarını görmezden gelen gazeteler gördük.

Ama diğer taraftan bu vesileyle Türkiye'de yaşanan değişimin Türk basınındaki tezahürü de görüldü. Düşünün, eskiden olsa böylesine utangaç İsrail yandaşlığı yerine açık açık barış aktivistlerini suçlayan, hatta hedef gösteren başlıklar atılırdı. Buna da şükür! Özellikle de "bir kısım" basındaki İsrail yandaşlığını dengeleyen "öbür" gazetelerin varlığı da ayrı bir teselli kaynağı...

***

Yandaşlarını bırakalım; gelelim İsrail'e... Bugün İsrail'in başında bu ülke tarihinin en şanssız yönetimi var. Çünkü İsrail için mutlu ve huzurlu günler geride kaldı. Eskiden ne yaparsa yapsın yanına kar kalırdı. İşgallere, cinayetlere, katliamlara tepkiler Arap kentlerindeki birkaç öfkeli gösteriden ibaretti. BM Güvenlik Konseyi'nin göstermelik kınama kararları bile ABD tarafından veto edilirdi. İşte o rahat zamanlar artık geride kalmış bulunuyor.

İsrail'i çözüme zorlayacak yeni güçler var dünya sahnesinde artık. En başta da Türkiye.

Ankara'nın çözüm baskısı karşısında direnmeye kalkıştığında zararlı çıkacağını görüyor. Sözgelimi Telaviv'in "nükleer tehdit" niteliğini Türkiye tescil ettirdi.

ABD yönetimi her zaman olduğu gibi iki ülke arasındaki "özel ilişkiler"e vurgu yapıyor. Ama Washington da artık o eski Washington değil. New York'un baskısı geçmişteki kadar etkili olamıyor. Şimdi oradaki Yahudiler arasında bile İsrail'in korunması için sarf edilen enerjinin ABD'nin daha acil ve önemli çıkarları için harcanması gerektiğini savunanlar var.

İsrail'in çevresinde boşalan güç alanını yeni güçler dolduruyor. En başta da Türkiye.

Dolayısıyla İsrail Gazze'ye insani yardım götüren gemi filosuna karşı eşkıyalık yapmaya yeltenirse göreceği zararı hesap etmeli. En başta Türkiye'den "deprem gibi bir cevap" alacağını bilmeli.

http://www.stargazete.com/gazete/yazar/ibrahim-kiras/israil-haddini-bilecek-265720.htm
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Gazze'ye yardım için yüzlerce barış eylemcisi ve insan hakları savunucusuyla yola çıkan Gazze'ye Özgürlük filosuna karşı, İsrail donanması Hayfa'da gemileri durdurmak için bekliyor. Karşı cephede son durum:

Ynet haber sitesi, son üç gündür, İsrail donanmasına ait 3 füze gemisinin Hayfa limanında demirlediğini bildirdi. Gemilerde İsrail donanmasına ait seçkin "Şayetet 13" komando birlikleri, donanma subayları ve istihkamcılar yer alırken, gemilere müdahaleyi görüntüleyip basına dağıtacak İsrail Savunma Kuvvetleri sözcülüğünden görevli personel de hazır bulunuyor.

İsrail donanmasının Gazze'ye özgürlük filosunu karşılamaya hazırlanan gemileri arasında donanmanın en gelişmiş füze donanımına sahip Hanit savaş gemisinin bulunduğu, muhtemelen bu geminin yardım filosuna ilk müdahaleyi yapacağı da ifade ediliyor.

Askeri ekiplerin, İsrail donanmasının Füze Hücumbotları Filosu komutan yardımcısının emrinde olacağı da bildirildi.

Donanmadan bir yetkili, "Bu, geçmişteki diğer görevlerimizle karşılaştırıldığında nispeten basit bir görev" diye konuştu. Yetkili, bu kadar geniş bir askeri gücün hazırlanmasının nedeninin, bu görevi yerine getirirken halkla ilişkiler alanında olası zararları asgari seviyede tutmak olduğunu da söyledi. "Görev, basit bir görev, ama diğer tarafın bizi kötü göstermek amacıyla elinden geleni yapacağının da farkındayız" diyen donanma yetkilisi, provokasyonlara gelmeyeceklerini, gereği neyse onu yapacaklarını ifade etti.

İsrail donanması, çok geniş çapta güç kullanmaya gerek kalmayacağı ve kaptanlarının uyarılmasının ardından gemilerin çekileceği umudunu taşıyor. Ancak aksi halde "Şayetet 13" birliklerinin güç kullanarak gemiyi ele geçirmeye hazır olduğu da belirtiliyor. Donanma subayları, gemilerin kontrolünü ele alıp donanmanın talimatları doğrultusunda hareket edecek.

Bu arada devriye hücumbotlarının ve Şayetet 13 botlarının da Aşdod limanında donanmanın gelecek gemilerini bekleyeceği ifade edildi. Ayrıca Aşdod'da çok sayıda polis gücü de hazır bulunacak.

Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ve diğer ilgili bakanların talimatıyla, uluslararası kamuoyunda İsrail'in imajına zarar vermesi pahasına gemilerin Gazze'ye varmasının engellenmesi için, böyle nispeten basit bir görev için çok sayıda gücün konuşlandırılmasına karar verildiği de belirtiliyor.

Ancak haberde, yapılan tahminlerin İsrail'in bu operasyondan beklenen ölçüde zarar görmeyeceği, Arap ülkeleri dışında diğer ülkelerin gemi seferine çok itibar etmediği, gemilerin yolculuğunun sadece El Cezire ve İranlı El Alem televizyonlarınca yoğun olarak işlendiğini iddia edildi.

Ynet haber sitesinde bu kadar çok sayıda askeri gücün görevlendirilmesinin gerekçesi aktarılırken, eğer bu sefer kısmen bile başarıya ulaşılırsa, bunun Gazze'den bir deniz hattı açılması anlamına geleceği ve İsrail'in güneyi için açık ve net bir tehlike oluşturacağı kaydedildi.

Öte yandan İbranice yayımlanan İsrael Hayom (İsrail Bugün) gazetesinde, Gazze'ye doğru yola çıkan iki gemide meydana gelen arızaların gerisinde, filoyu geciktirmek veya yolculuğunu iptal ettirme amacında İsrail komandolarının bulunduğu yolundaki iddialar yer aldı.

İsrail ordu sözcülüğü ise söylenti olarak nitelediği bu yöndeki iddialara cevap vermeyeceğini belirtti.

Bu arada İsrail parlamentosu (Knesset) üyelerinden, gemide bulunan İsrail Balad partisi milletvekili Hanin Zubi'ye yönelik eleştiriler de arttı.

Likud milletvekillerinden Dani Danon, Zubi'nin gemi seferinden İsrail topraklarına geldiğinde tutuklanmasını istedi. Danon, ayrıca İsrail parlamentosunun İç Komitesine de başvuruda bulunarak, Zubi'nin diplomatik pasaportunun elinden alınmasını talep etti ve "Zubi'nin İsrail'in düşmanlarıyla birlikte hareket ettiğini, terörizme destek verdiğini ve İsrail'in dünyadaki imajına leke sürdüğünü" öne sürdü.

Likudlu milletvekillerinden Miri Regev de İsrail'e karşı etik açıdan suç işlediğini ifade ettiği Zubi'nin cezalandırılmasını istedi.

http://www.haber7.com/haber/20100530/Israil-donanmasi-Hayfada-hazir-bekliyor.php

İsrail gemileri 'İnsani yardım' konvoyuna yaklaşıyor


''Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım'' kampanyası kapsamında Kıbrıs'ın güneyinden Gazze'ye doğru seyreden gemilere iki İsrail gemisinin yaklaşmakta olduğu bildirildi.

Kıbrıs'ın 30 mil güneyinden Gazze'ye doğru giden "Mavi Marmara" gemisi ile diğer 5 gemi, hız kesmeden İsrail'in tatbikat yaptığı alana doğru yoluna devam ederken, İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı yetkilileri, gemide bulunanlara, Kıbrıs açıklarında iki İsrail gemisinin kendilerine yaklaşmakta olduğunu söyledi.

Açıklamanın ardından gemide bulunanlara can yelekleri dağıltılırken, gemi ise hız kesmeden Gazze'ye doğru yoluna devam ediyor.

Bu arada İHH Başkanı Bülent Yıldırım ve İHH yöneticileri, milletvekilleri, gazeteciler, STK temsilcileri ve gemide bulunan aktivistlerin bir basın toplantısı yapacakları da belirtildi.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=989959&title=israil-gemileri-insani-yardim-konvoyuna-yaklasiyor
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

İsrail güçleri, Gazze'ye insani yardım götüren gemilere müdahale etti. İlk belirlemelere göre 2 kişi öldü, 30 kişi yaralandı (şehit sayısı daha sonradan 9 kişi olarak açıklandı, aşağıda detaylı bilgi mevcut). İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman 'Gemilere kesinlikle izin vermeyeceğiz' demişti.

SAAT: 06:00

Daha önce insani yardım filosundaki gemilerden sadece ''Mavi Marmara'' gemisiyle bağlantı kurulabilirken, şu an bu gemi ile de bir bağlantı kurulamıyor.

SAAT 05:00

İsrail askerleri, Gazze'ye insani yardım malzemesi taşıyan gemilere girerek yardım gönüllülerine ateş açtı. Saldırıda 2 yardım gönüllüsü şehit olurken en az 30 kişi yaralandı.

İsrail güçlerinin, ''Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım'' kampanyası kapsamında Gazze'ye insani yardım malzemesi götüren 6 gemilik filoya müdahale ettiği, ilk belirlemelere göre 2 kişinin öldüğü, yaklaşık 30 kişinin yaralandığı bildirildi.

Yardım organizasyonunu düzenleyen İHH insani yardım kuruluşunun internet sitesi ve TV NET'in haberine göre, İsrail askerleri, helikopterle gemiye inerek ateş açtı. Saldırı sırasında 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin ağır yaralandığı belirtilen haberlerde, daha sonra ölü sayısının 2 olduğu ve yaklaşık 30 kişinin yaralandığı kaydedildi. Televizyonlarda yer alan haberlerde de bir helikopterden bazı askerlerin ellerinde silahla iple sallanarak gemiye indiği ve geminin iç taraflarına geçtiği görüldü.

http://www.haber7.com/haber/20100531/ISRAIL-GEMIYI-VURDU-2-SEHIT-VAR.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Gazze'ye gitmeye çalışan Özgürlük Filosu'na İsrail askerlerinin müdahale etttiği yönündeki haberlerin gelmesi üzerine, İsrail Başkonsolosluğu önünde eylem yapan vatandaşları kızdırdı. Çok sayıda eylemci polis barikatını aşarak İsrail Başkonsolosluğu'na girmeye çalıştı. Bunun üzerine polis gruba müdahale etti.

Özgürlük Filosu'nun İsrail ordusuna ait gemilerce taciz edildiği haberi üzerine binlerce vatandaş Levent'teki İsrail Başkonsolosluğu önünde toplandı. İsrail'i ve insani yardım taşıyan gemiye müdahale edilmesini protesto etmek isteyen vatandaşlar, dualar okuyarak sabaha kadar bekledi. Sabah 05.00 sıralarında İsrail askerlerinin gemiye girdiği ve müdahale ettiği haberi geldi. Bunun üzerine eylemciler polisin kurduğu barikatı aşarak konsolosluğa girmeye çalıştı. Barikatların aşılması üzerine çevik kuvvet polisi gruba müdahale etti. Su sıkarak grubu uzaklaştırmaya çalışan polisle eylemciler arasında arbede yaşandı.

DİLİPAK TESKİN ETMEYE ÇALIŞIYOR

Gruptakiler, İsrail'in, Gazze'ye yardım için giden gemilere müdahale ettiği haberini aldıktan sonra ellerinde Filistin bayraklarıyla ''İsrail şaşırma sabrımızı taşırma''  sloganı attı.

Başkonsolosluk önüne gelen gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak, grubu teskin etmeye çalıştı.

Başka bir grup ise konsolosluğun bulunduğu binanın korkuluk demirlerinden içeri girmeye çalıştı. Polis bu gruba da müdahale etti. Yaşanan arbedede binanın camları kırıldı. Eylemin konuşmacıları öfkeli vatandaşları sükunete ve sabra çağırdı. Eylemin provoke edilmeye çalışıldığını anlatan konuşmacılar, şiddet içeren eylemlerden kaçınılmasını istedi.

Çok sayıda polisin güvenlik önlemi aldığı başkonsolosluk çevresinde grubun bekleyişi sürüyor

(CİHAN)
http://www.haber7.com/haber/20100531/Israil-Baskonsologunda-gergin-anlar.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı İsrail'in yardım gemilerine saldırısını çok sert bir dille protesto etti. Bakanlıktan yapılan açıklamada İsrail'in saldırısı diplomatik şekilde ağır bir ifade ile kınandı.

Türkiye, İsrail'i protesto ederek, Gazze'ye yardım taşıyan ve İsrail tarafından alıkonulan gemilerin serbest bırakılmasını talep etti, "söz konusu saldırı sonucunda olanlar karşısında uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını saklı tuttuğunu" bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in sivillere karşı güç kullanımını ağır bir şekilde protesto ederek, uluslararası hukukun ihlali sayılan bu olayın iki ülke ilişkilerinde "telafisi olmayan sonuçlar doğurabileceğini" bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Gazze halkına insani yardım ulaştırmak arzusunu taşıyan ve aralarında yaşlı, kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda ülkeden sivillere karşı İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından güç kullanıldığı hatırlatılarak, "Elde edilen ilk bilgilere göre en az iki kişinin hayatını kaybetmiş ve 30'dan fazla kişinin yaralanmış olmasını en ağır şekilde protesto ediyoruz" denildi.

Açıklamada daha sonra şunlar kaydedildi:

"İsrail masum sivilleri hedef alarak, insan hayatını ve barışçı girişimleri hiçe saydığını açık bir biçimde bir kez daha göstermiştir. İsrail'in bu insanlık dışı uygulamalarını şiddetle kınıyoruz. Açık denizlerde gerçekleşmiş, uluslararası hukukun ağır bir ihlalini teşkil eden bu müessif olay ilişkilerimizde telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilecektir."

Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçiliğinin sürdürdüğü girişimlerin yanı sıra bakanlığa davet edilen İsrail'in Ankara Büyükelçisi nezdinde bu kabul edilemez olayın kuvvetle kınanmakta ve kendisinden acilen izahat talep edilmekte olduğu da bildirilen açıklamada şöyle denildi:

"Gerekçe ne olursa olsun, yalnızca barışçı faaliyetlerde bulunan sivillere karşı bu tür hareketlerin kabulü mümkün değildir. İsrail'in uluslararası hukukun ihlalini teşkil eden bu davranışının sonuçlarına katlanması gerekecektir.

Hayatını kaybedenlere Tanrıdan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı ve sabır diliyor, yaralananlara acil şifa dileklerimizi iletiyoruz."

AA
http://www.haber7.com/haber/20100531/Disisleri-Bakanligi-en-agir-sekilde-kinadi.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro



Tarihe uygulamalarıyla "terör devleti" olarak geçmiş olan İsrail güçlerinin, ''Rotamız Filistin, Yükümüz İnsani Yardım'' kampanyası kapsamında Gazze'ye insani yardım malzemesi götüren 6 gemilik filoya saldırısı sonucunda şehit olan kişi sayısının onun üstünde olduğu yönünde haberler alınıyor. Konuyla ilgili saat bazında yaşınan bir kısım gelişmeler şu şekilde:

SAAT: 09.44 - HANİYE: SALDIRI ÖNCEDEN PLANLANMIŞ CİDDİ BİR SUÇ
Filistinli Hamas grubu liderlerinden İsmail Haniye, İsrail'in Gazze'ye gitmekte olan yardım gemilerine düzenlediği operasyonu, "İsrail'in kendi deniz sahası dışında işlediği ciddi bir suç" olarak değerlendirdi. Haniye açıklamasında "Bu önceden planlanmış ve yolcuların iletişim araçlarının da devre dışı bırakılmasıyla medyanın gözünden uzakta işlenmiş bir suçtur." dedi.

SAAT: 09.41 - İSRAİL BÜYÜKELÇİLİĞİ ÖNÜNDE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ARTIRILDI
İsrail'in Gazze'ye insani yardım götüren gemilere saldırmasının ardından Ankara'daki İsrail Büyükelçiliği önünde güvenlik önlemleri artırıldı. Karakol ve çevik kuvvet ekipleri elçiliğe açılan sokakları araç trafiğine kapattı. Elçilik etrafında işyeri bulunan vatandaşlar ise kontrol edildikten sonra bırakılıyor.

SAAT: 09.38 - TÜRK HÜKÜMETİ AÇIKLAMA İSTEDİ
İsrail askerlerinin Gazze gemisine düzenlediği saldırının ardından İsrail Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığı'na çağıran Türk hükümetinin, olayla ilgili açıklama istediği bildirildi. İsrail'in Jerusalem Post gazetesi, İsrail Büyükelçisi'nin ise "İsrail'in tutumunun uluslar arası hukuka uygun olduğunu" savunduğunu ve İsrail'in sonuçlarına katlanacağını söylediğini aktardı.

SAAT: 09.33 - İSRAİL ORDUSU: ASKERLERE ATEŞ AÇILDI
İsrail askerlerinin Gazze'ye giden yardım gemilerine operasyon düzenlemesinin ardından İsrail'den ilk açıklama İsrail Ordusu'ndan geldi. İsrail ordusu, gemiye ele geçirdikleri sırada İsrail askerlerine ateş açıldığını savundu. AP ajansı, ordu açıklamasına ilişkin haberinde saldırıda en az 4 Filistin eylemcisinin öldüğünün açıklandığını belirtirken, Reuters ise aynı açıklamada ölü sayısının 10'dan fazla olarak duyurulduğunu bildirdi.İsrail ordusununu açıklamasında şu ifadeler kullanıldı: "Deniz kuvvetleri, Gazze kıyılarındaki ablukayı delmeye çalışan altı gemiyi kontrolü altına almıştır. Askerlerin gemiyi kontrol altına çalışmaları sırasında askerler, kendilerine ateş eden göstericilerin ciddi fiziksel şiddetine maruz kalmıştır." denildi.Açıklamada ayrıca yaralıların helikopterlerle İsrail'deki hastanelere kaldırıldığı aktarıldı. Açıklamada göstericilerden birinin de askerlerin birinden silahını aldığını, ardından da askerlerin ateş açtığı iddia edildi. Göstericilerin de bıçak ev sopalarla saldırdığı savunuldu.

SAAT: 09.32 - ''SİLAHSIZ İNSANLARA KARŞI TEK TARAFLI BİR SAVAŞTIR''
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Danışman Meclis Üyesi Ahmet Mercan, saldırının, akla gelebilecek, düşünülebilecek bir olay olmadığını belirterek, ''Bu, silahsız insanlara karşı açılmış tek taraflı bir savaştır'' dedi. İHH Genel Merkezinde AA muhabirine açıklamada bulunan Ahmet Mercan, İsrail'in, gemilere saldırısını şiddetle kınadıklarını söyledi. Mercan, şöyle konuştu: ''İnsan, insan hakları, adalet, hukuk kavramları içerisinde düşündüğümüz zaman bunun mümkün olmadığını düşünüyorsun; fakat bu olayla birlikte şu görülüyor ki İsrail bir devlet ve bir toplumdan öte bir terör örgütü olduğunu ortaya koydu.'' 31 Mayıs 2010 tarihinin, çok önemli bir kırılma noktası olduğunu ve bu tarihten itibaren sadece İsrail'in değil, dünyanın da bir imtihan verdiğinin altını çizen Mercan, şöyle dedi: ''Dünyanın imtihanı şudur: İnsan haklarına sahip çıkacak mı? çıkmayacak mı? Tepkisi ne olacak? Çünkü bu, bir savaştır. Bu, silahsız insanlara karşı açılmış tek taraflı bir savaştır. Sadece Türkiye'ye değil. 50 ülkeye karşı açılmış bir savaştır. İnsanlığın vicdanına açılmış bir savaştır. Aldığımız bilgiler göre, ilk başta '3 ölü' denildi. Bazı İsrail kaynakları da 16 ölü olduğunu yazıyor. Gemilerin de Hayfa Limanı'na çekildiği belirtiliyor. 30'un üzerinde de yaralı olduğundan bahsediliyor.''

SAAT: 09.23 - HAMAS'TAN "BAŞKALDIRI" ÇAĞRISI
Hamas, İsrail askerlerinin Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısının ardından Araplara ve Müslümanlara, İsrail büyükelçiliklerinin önünde "başkaldırı" çağrısında bulundu. Gazze'deki Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri, "Tüm Araplar ve Müslümanlara dünyanın her yerindeki siyonist büyükelçiliklerin önünde başkaldırı çağrısında bulunuyoruz" dedi. Gazze'deki Hamas hükümetinin lideri İsmail Haniye daha önce, İsrail güçlerinin Gazze'ye yardım getiren gemilere müdahalesini kınamış ve İsrail'in müdahalesini "acımasız bir saldırı" olarak nitelemişti.

SAAT: 09.17 - -İSRAİL SANAYİ VE TİCARET BAKANI: GÖRÜNTÜLER HOŞ DEĞİL
İsrail Sanayi ve Ticaret Bakanı Binyamin Ben Eliezer, İsrail donanmasının Gazze'ye yardım taşıyan filoya saldırısının ardından, meydana gelen ölümlere üzüldüğünü söyledi. Ben Eliezer, Ordu radyosuna yaptığı açıklamada, "Görüntüler kesinlikle hiç hoş değil. Ben ancak ölümlere üzüldüğümü söyleyebilirim" dedi.


SAAT: 08.56 - İSRAİL POLİSİ ALARMDA
İsrail askerlerinin Gazze'ye yardım götüren gemilere gerçekleştirdiği operasyonun ardından, İsrail polisinin de olası protesto gösterilerine karşı alarma geçtiği belirtildi. İsrail radyosu, İsrailli Arapların ve Filistinlilerin olası protesto gösterilerine veya şiddet eylemlerine karşı polisin alarma geçtiği kaydedildi.İsrail, olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapmazken, saldırı Türkiye'de de protesto ediliyor. Sabah saatlerinden itibaren İstanbul'daki İsrail Başkonsolosluğu önünde çok sayıda gösterici toplandı.İsrail'in Ankara'daki Büyükelçiliği önünde de protestocuların toplandığı kaydedildi.

SAAT: 08.52 - SALDIRIDA YARALANAN SİVİLLER HAFYA'DA
İsrail askerlerinin Gazze'ye giden Türk yardım gemilerine düzenlediği operasyonda yaralanan iki sivilin, İsrail'in Hayfa kentinde hastaneye kaldırıldığı bildirildi. İsrail kaynakları, Rambam Sağlık Merkezi'ne kaldırılan kişilerin sağlık durumlarının belirsiz olduğunu duyurdu. Yaralıların bilinçlerinin ise açık olduğu bildirildi.

SAAT: 08.33 - KONSOLOSLUK ÖNÜNDE KALABALIK ARTIYOR
İsrail'in ''Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım'' kapsamında Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısına tepki göstermek için İsrail'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde toplananların sayısı artıyor. Ellerinde Filistin ve Türk bayraklarıyla İsrail Başkonsolosluğunun önüne gelerek, gece saatlerinden itibaren konsolosluk önünde bekleyen gruba katılan vatandaşlar, İsrail'i protesto eden sloganlar atıyor. Grup zaman zaman okunan Kur'an-ı Kerim dinledikten sonra dua ediyor. Çevredeki duvarlara ''Katil İsrail elini gemilerden çek'' yazılı pankart asan protestocular, ''İsrail şaşırma sabrımızı taşırma'' sloganı atıyor. Çevik kuvvet polisleri çevrede geniş güvenlik önlemi alırken, trafik polisleri de protestocuların trafik akışını etkilememesi için yoğun çaba gösteriyor. Bu arada geceden kalan bazı yaşlı protestocuların konsolosluk binası önünde battaniyelere sarılarak uyuduğu görülüyor.

SAAT: 08.23 -İSRAİLLİ BAKAN: KAYIPLARDAN DOLAYI PİŞMANIM
İsrail kabinesinden bir bakanın, İsrail askerlerinin Türk yardım gemisine saldırısından dolayı "pişmanlık duyduklarını" söyledi. İsrailli bakan, geminin ele geçirilmesinden ve yaşanan kayıplardan dolayı "pişman olunduğunu" dile getirdi.

SAAT: 08.02 -İSRAİL TELEVİZYONU: ÖLÜ SAYISI 10
İsrail donanmasının dün gece Gazze'ye yardım götüren başta Mavi Marmara olmak üzere 6 gemilik filoya yaptığı operasyonun ardından, İsrail'de bir televizyon kanalı 10 kişinin öldüğünü bildirdi. İsrail televizyon ve radyo yayınlarında ölü ve yaralı sayısına ilişkin, İsrail kaynaklarına dayalı bir bilgi verilmezken, hep yabancı kaynaklara atıfta bulunulması dikkati çekti, ayrıca gemiye İsrail helikopterlerinden komandoların indiğine ilişkin, Türk televizyonlarından aktarılan görüntüler ekranlara getirildi. İsrail televizyon kanalları, yaralananların Aşkelon'daki hastaneye sevkedildiklerini belirtirken, operasyonda yaralı askerler de bulunduğunu, bunlardan ağır yaralı birinin de Hayfa'ya nakledildiğini bildirdiler. Bu arada Kanal 10 televizyonu, gözaltına alınanların bir kısmının cezaevlerine konulması için hazırlıklar yapıldığını duyurdu.

Televizyon ayrıca, Gazze Şeridi'nden botların denize açılmasını önlemek için, Gazze kıyılarının da tümüyle abluka altına alındığını kaydetti. Kanal 2 televizyonu, gemidekilerin daha önce söyledikleri gibi pasif bir direniş içinde olmadıklarını, askerlere bıçak ve çubuklarla saldırdıklarını da ifade etti. İsrail televizyonları ve radyoları, Ankara ve İstanbul'da protesto için toplanan kalabalıkları ve Ankara'daki İsrail büyükelçisinin Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldığını da haberlerinde duyurdular.

Bu arada, İsrail'den şu ana kadar resmi bir açıklama yapılmadığı dikkati çekti. Görüşlerine başvurulan bir askeri kaynak, şu aşamada herhangi bir açıklama yapılmasının söz konusu olmadığını belirtirken, gemilere rotalarını geri çevirmeleri veya Aşdod'a yönlendirmeleri konusunda uyarı yapıldığını hatırlatmakla yetindi.

SAAT: 08.02 -İSRAİL TELEVİZYONU: EN AZ 10 ÖLÜ
İsrail'de özel bir televizyon kanalı, İsrail askerlerinin Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısında en az 10 kişinin öldüğünü bildirdi. "10" adlı özel İsrail kanalı, İsrail askerlerinin, kendilerine direnenlere ateş açtığını belirtti. Kanal, saldırıda İsrail askerlerinden ölen veya yaralanan olup olmadığın konusunda bildi vermedi.

SAAT: 08.01 - HAMAS: ACIMASIZCA BİR SALDIRI
İsrail güçleri, 'Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım' kampanyası kapsamında Gazze'ye insani yardım malzemesi götüren 6 gemilik filoya ateş açtı. En az 2 kişi öldü, 30 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, İsrail askerleri helikopterle gemiye inerek ateş açtı. Saldırı sırasında 2 kişi öldü, en az 30 kişi yaralandı. Gemilerden geçilen ilk görüntülerde, bir helikopterden bazı askerlerin ellerinde silahla iple sallanarak gemiye indiği ve geminin iç taraflarına geçtiği görüldü. İnsani yardım filosundaki gemilerden sadece ''Mavi Marmara'' gemisiyle bağlantı kurulabilirken, şu an bu gemi ile de bir bağlantı kurulamıyor. Görüntülerde çok sayıda yaralının yerlerde yattığı görülüyor. Gazze'deki Hamas hükümetinin lideri İsmail Haniye, İsrail güçlerinin Gazze'ye yardım getiren gemilere müdahalesini kınadı. Haniye, İsrail'in, ''Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım'' kampanyası kapsamında Gazze'ye insani yardım malzemesi götüren 6 gemilik filoya İsrail'in müdahelesini ''acımasız bir saldırı'' olarak yorumladı.

SAAT: 07.45 - HAMAS: BAŞBAKANLIK'TA TOPLANTI
Başbakan Vekili Bülent Arınç'ın başkanlığında, İskenderun'daki askeri birliğe saldırı ve İsrail'in yardım gemilerine müdahalesinin değerlendirildiği bir toplantı yapılıyor. Alınan bilgiye göre, Başbakanlık Merkez Bina'da saat 07.20'de başlayan toplantıya, Başbakan Vekili Bülent Arınç ile İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Mehmet Eröz ve Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Koramiral Nusret Güner ile ilgili bürokratlar katıldı.

SAAT: 06.58 - GEMİDE TÜRK MİLLETVEKİLİ KAPLAN DA VAR
İsrail güçlerinin müdahale ettiği ''Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım'' kampanyası kapsamında Gazze'ye insani yardım malzemesi götüren 6 gemilik filoda yer alan gemilerden birinde, İsveç Meclisi'nde bulunan Türk Milletvekili Mehmet Kaplan da bulunuyor. Mehmet Kaplan'ın İsveç'te yaşayan ailesi ve yakınları, İsrail'in gemilere müdahale etmesinden sonra Kaplan ile telefon görüşmesi yapamadıklarını bildirdi. Ancak Kaplan'ın, daha sonra mensubu olduğu İsveç Çevre Partisi ile telefon görüşmesi yaparak, İsrail askerlerinin gemilere müdahale etmeye başladığını ve gemilere girdiklerini haber verdiği öğrenildi.

SAAT: 06.54 - İSRAİL BAŞKONSOLOSLUĞU'NDA EYLEMCİLERE MÜDAHALE
Gazze'ye girmeye çalışan Özgürlük Gemisi'ne İsrail askerlerinin müdahale etmesi haberi, İsrail Başkonsolosluğu önündeki eylemcileri kızdırdı. Çok sayıda eylemci polis barikatını aşarak İsrail Başkonsolosluğu'na girmeye çalıştı. Polis eylemcilere müdahale etti.

SAAT: 06.16 - LEVİ, DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINA ÇAĞRILIYOR
İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere müdahale etmesi üzerine, Dışişleri Bakanlığının, İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gaby Levi'yi Bakanlığa çağıracağı bildirildi. Dışişleri Bakanlığından edindiği bilgiye göre, Brezilya'dan ABD'ye geçmekte olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, konuyu yakından takip ederek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü bilgilendirdi. Yardım gemilerinden doğrudan bilgi akışının devam ettiği, gelişmeler hakkında arama kurtarma merkezinden kriz masasına ulaşan bilgilerin değerlendirildiği kaydedildi. Dışişleri Bakanlığının, kısa bir süre içinde olayla ilgili bir açıklama yapması bekleniyor.

SAAT: 02.00 - 2 ÖLÜ 30 YARALI
Yardım organizasyonunu düzenleyen İHH insani yardım kuruluşunun internet sitesi ve TV NET'in haberine göre, İsrail askerleri, helikopterle gemiye inerek ateş açtı. Saldırı sırasında 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin ağır yaralandığı belirtilen haberlerde, daha sonra ölü sayısının 2 olduğu ve yaklaşık 30 kişinin yaralandığı kaydedildi. Televizyonlarda yer alan haberlerde de bir helikopterden bazı askerlerin ellerinde silahla iple sallanarak gemiye indiği ve geminin iç taraflarına geçtiği görüldü. Daha önce insani yardım filosundaki gemilerden sadece ''Mavi Marmara'' gemisiyle bağlantı kurulabilirken, şu an bu gemi ile de bir bağlantı kurulamıyor.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=990017&title=israil-gazzeye-yardim-goturen-gemilere-saldirdi&haberSayfa=0
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Levent'teki İsrail Başkonsolosluğu önünde toplanan insanlar öğlene doğru Taksim Meydanı'na kadar protesto yürüyüşü gerçekleştirecek. İsrail Konsolosluğu önünden Taksim Meydanı'na yürüyecek olan insanlar vahşeti tel'in edecek ve TC Dışişlerini harekete geçmeye çağıracak. 12.30'da yürüyüş korteji Taksim Meydanı'nda olacak ve Taksim'de bir miting yapılacak. Akşam saatlerine kadar sürecek olan Taksim mitinginden sonra akşam yeniden İsrail Konsolosluğu önünde toplanılacak.

http://haksozhaber.net/news_detail.php?id=14810
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Ve İsrail, Türkiye'ye Savaş Açtı

İki haber...

Biri İskenderun'dan, öteki Akdeniz'in uluslararası sularından...

İki haber üzerinden verilmek istenen mesajın muhatabı ve oluşan acının sahibi Türkiye.

Mesajı veren ve acıyı yaşatan ise İsrail...

Birinci haber;

İskenderun Deniz İkmal Komutanlığı'na yapılan roketli saldırı...

Saldırı sonucu, 6 askerimiz hayatını kaybetti ve 9 askerimiz de yaralı... Yarın veya öbür gün, 31 Mayıs gününe kadar süre verdiğini sıklıkla tekrarlayan ve genç insanların kanı üzerinden siyasi pozisyon almaya çalışan İmralı'daki caninin adamları, açıklama yapıp, saldırıyı üstlenebilirler. Sahiden de, saldırıyı onlar yapmış olabilir. Ama bu, gerçeği değiştirmez...

Herkes PKK terör örgütünün, uluslararası istihbarat ağının taşeronu olduğunu bilir...

Taşeronun silahlı elemanları, yaptıklarının kendi amaçlarına yönelik bir eylem olduğunu düşünebilirler.

Ancak, olayın geliştiği bölge ve seçilen hedef, gerçeği tüm çıplaklığıyla ele veriyor...

Bu, Türkiye'ye verilen bir mesajdır.

Mesajdan öte anlamlar taşımaktadır.

Açık bir savaş ilanıdır...

İkinci haber;

Silahsız ve masum Filistinlilere, insani yardım götüren gemilere karşı girişilen saldırı...

Farklı dinlere, inançlara, siyasal görüşlere sahip ve farklı ülkelerin vatandaşı olan yüzlerce insanın oluşturduğu yardım konvoyuna, İsrail askerleri saldırdı... Uluslararası sularda hareket eden gemilere yapılan saldırıda, kesin olmamakla birlikte, şu anki verilere göre, 10 yardımsever ve insan hakları savunucusunun yaşamını yitirdiği ifade ediliyor... Yaralı sayısı konusunda ise sağlıklı bir bilgi yok. Çünkü İsrail, yaptığı terörist saldırının dünya kamuoyuna yansımasını engellemek için iletişim kanalarını sabote etmiş...

Ölü ve yaralı sayısının arttığına ilişkin yeni bilgiler geliyor...

Farklı ülkelerin vatandaşlarını taşımakla birlikte, gemilerin Türkiye'den kalktığı ve yardım organizasyonunu düzenleyen sivil toplum kuruluşunun Türkiye merkezli olduğu biliniyor... Yardım organizasyonu için insanlar, açıktan, aylarca çalıştı... Organizasyonu yürüten İHH, yardımın amacına ulaşması için İsrail yönetimi ile ilişki kurmaya çalıştığını ve bunu defalarca tekrarladığını, ancak cevap alamadığını açıklamıştı...

Gemilerin yükü; gıda ve sağlık malzemeleri...

Gemilerin kalktığı ülke, Türkiye...

Saldıran, İsrail...

Emperyalist Batılıların, Ortadoğu'nun kalbine sapladıkları bir hançer... Varlığını; tehdit, korku ve akıttığı kan ile korumaya çalışan bir yönetim... Devlet terörü kavramını, ortaya çıkaran ve uygulayan bir ülke...

İşte o zaman bunun adını net koymak lazım...

Devlet terörünün dünyadaki ilk temsilcisi İsrail, Türkiye'ye savaş açtı...

Peki, o zaman...

farukadnan@gmail.com
http://www.haber10.com/makale/19837
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Başbakan Vekili Bülent Arınç, İskenderun'da dün gece meydana gelen meydana gelen terör saldırısında 7 askerin şehit olduğunu bildirdi. Başbakan Vekili Bülent Arınç, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısını, ''Türk milleti adına ve hükümetimiz adına şiddetle lanetliyoruz'' dedi. Başbakan Vekili Bülent Arınç, İsrail'le gündemde olan 3 müşterek askeri tatbikatın iptal edilmesine karar verildiğini bildirdi. Başbakan Vekili Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, yurtdışı programını yarıda keserek, yarın öğle saatlerinde Türkiye'de olmasının beklendiğini bildirdi.Arınç şöyle konuştu.

Başbakan gece 3 kez aradı ve bize gereken tedbirleri almamızı söyledi. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz ve hain saldırıyı da kınıyoruz...

Gemilere yapılan saldırı ile ilgili Türkiye Cumhuriyeti konuyu tüm boyuları ile takip etmektedir. Her türlü gelilşmeyi değerlendirmektedir. İnsani yardım ve Gazze'ye özgürlük gemileri İsrail Hava Kuvvetlerinin saldırısına uğradı.

İsrail'in bu tavrını şiddetle kınıyoruz. Bu saldır İsrail'in pervasızlığını ortaya koydu. İnsanlık tarihine kara leke olarak geçeektir. Bu kimseler insanlık vicdanına uymayan tavşirler içerisindedirler. Türkiye kurum ve kuruluşları ile durumu yakından takip etmektedir.

Bu çerçevede İsrail büyükelçimizi çekiyoruz. Genç futbol milli takımımızı çağırdık. İsrail ile tüm ortak tatbikatları iptal ettik. Vatandaşlarımızın serbest bırakılıp iadesini ve tüm yaralıların Türkiye'ye getirilip tedavisinin yapılmasını istiyoruz.

Bu saldırının cevapsız kalmayacağı bilinmelidir. Söz konusu saldırının sorumlularının cezalandırılması için her türlü girişimde bulunacaktır.

Bölgeye gemi gönderilmesi ile ilgili soruya gelince gemiler uluslararası karasulardadır. İsrail'in karasularını ihlal söz konusu değildi. Mavi Marmara Gemisi'nde 600 kişi vardır. Bunlardan 30-40 kadarı yabancıdır. Sadece insanı amaçla yardım götüren gemilerin saldırı ile alakası yok. Askeri gemi gönderme düşüncemiz mevcut değildir. Türkiye önce diplomatik alanda bu tavrı şiddetle kanayan tavrını sürdürecek diğer askeri ve sivil girişimler daha sonra gerçekleşecektir.

Sayın Başbakanımız olayları yakından takip ediyor. İlgililere talimat veriyor. Çok sıkı bir takibin içerisindeler. Türkiye'de bu işleri takip edecek Bakanlarımız ve bürokratlarımız olduğu biliniyor. Genel Kurmay Başkanımız geri dönüyor.

İsrail Büyükelçimiz Dışişlerine giderek bilgi istedi. Tüm haber ve bilgiler perdeleniyor. Uluslararası hukuka aykırı perdeleme yapılıyor. Ölenler konusunda milliyetleri konusunda herhangi bir bilgi alınamadı. İsrail haberlerine göre 4 de asker yaralandı. Ama oradaki elçimiz bilgi alma konusunda büyük sıkıntı yaşıyor. Net olarak ölü yaralı sayısı bilinmiyor.

İsrail belki kendisini savunabilmek konusunda karşı istihbaratı gündeme getirebilir. Bu gemi savaş gemisi değil. Bu gemi sefer de yapmıyor. Bir gemi kiralanmış. Bütün aktivistler gelmişler sadece bunların isim ve kimliklerini biliyoruz. Hükümetin git demesi ile giden duran bir girişim değil. Hükümetin talimatı ile yola çıkılmış ve rota tayin etmiş değiller. İnsani amaçla gidiyorlar...

İsrail'in uyarılarını biliyorsunuz, gemi ama ısrarcı oldu yoluna devam etti. Komuta bizde değil. Ama olay uluslararası karasularında böyle bir müdahele suç...

Sağlık Bakanlığı olarak ambulans uçaklarla yaralıları getirebilecek durumdayız. Bunları derhal getirmek istiyoruz. Belki bu bir notayla da teyit edilecek. Yaralılarımızın gelmesi uçak ambulanslarla olabilir ama sivillerin gelmesi normal yollarla...

Arama kurtarma deniz kızı, Türkiye İsrail Ürdün ortaktabikatı ve Barış Güvercini tatbikatları iptal edildi. Elimizdeki listeye göre Mavi Marmara'da 581 yolcu var. Defne'de 7 yolcu var. Gazze1'de 5 kişi var. Büyük çoğunluk Mavi Marmara'da... Türklerin sayısı Mavi Marmara'da 350-400 civarında...

Türkiye'de kisme musevilere karşı düşmanlık içerisinde değildir. Türkiye'de yaşayan hiç birisi böyle bir düşmanlık içerisinde değildir. Tepki için toplanan vatandaşların sağduyulu olduklarını ve acılarını anlatmak için toplandıklarını biliyorum... Türkiye'de yaşayan musevi vatandaşlar  hiçbir tehlike altında değil...

http://www.haber7.com/haber/20100531/Arinctan-Israil-saldirisina-sert-cevap.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

TÜRKİYE'YE KİMİN LİDER OLDUĞU MESAJI VERİLDİ
İsrail'de Yedioth Ahranoth gazetesinden Mordechai Kedar imzası ile yayınlanan makalede, "Dünyanın geleceği için savaş" başlığı kullanıldı.

"Savaş Gazze ile ilgili değil, bu radikal İslam ile liberal Batı arasındaki savaştır" denilen makale, şöyle devam etti:

"Gözleri yerinde olan herkes için, Gazze kıyılarında gerçekleşen savaşın Türkiye'nin yönetmeye çalıştığı ve Hamas, Hizbullah, İran'ı kapsayan İslami birlik ile İsrail tarafından temsil edilen liberal Batı eğilimi arasında olduğu açıktır.

Bu savaş Gazze değil, Ortadoğu'nun geleceği ile ilgili.

İsrail filoyu durdurmak istiyorsa, bunu daha şık bir şekilde yapabilirdi.

Ama burada büyük soru şudur: "Bu bölgenin lideri kim?" Görünüşe bakılırsa İsrail, İslamileşen ve Hamas'a benzer bir grup tarafından yönetilen Türkiye'ye bir mesaj vermek istedi. Yeniden Ortadoğu'yu yönetmek isteyen Osmanlı İmparatorluğu'nun güçleri, Gazze kıyılarında durduruldu"

İsrail bir aptallık denizinde

Haaretz gazetesi yazarı Gideon Levy ise, henüz operasyon gerçekleşmeden konuyla ilgili yazdığı makalede "Gazze konvoyu İsrail'i bir aptallık denizine çekiyor" başlığını kullandı.

Yazıda şu ifadeler yer aldı:

"Bu yardım filosu tabii ki barış getirmeyecek ve hatta Gazze'ye ulaşmayı bile başaramayacak. Harekat planı gemilerin Aşdod limanı kıyılarına götürülmesini içeriyor, ama bu bizi esasında aptallığın ve hatanın kıyılarına götürüyor.

İsrail yine, hiç girmese daha iyi olacak bir halkla ilişkiler savaşına giriyor beyhude yere ve kendisini utandırıyor. Gazze'nin verimsiz, hukuk dışı ve etik olmayan kuşatmasını sürdürmek ve barış filosunu Gazze'den uzakta tutmak mı istiyorlar. Bunda açıklayacak hiçbir şey yok. Özellikle açıklamalar, yalanlar ve taktiklere karnı tok bir dünyaya. Sadece İsrail'de insanlar bu lekeli açıklamaları kabul ediyor."

Sadece yardımı bloke edenler olarak görünmeyi bir kenara bırakın, bu defa kendi kuyumuzu kazmak için herşeyi yapan aptallar gibi görüneceğiz. Eğer barış filosunun organizatörlerinin amacı buysa, dün büyük bir kazanç elde ettiler."

Yine Haaretz'in konuyla ilgili yayınladığı bir analizde, İsrail 3. intifadanın önüne geçmeli denildi.

Amos Harel imzalı makalede şöyle denildi:

"Pazartesi günü gerçekleşen kan banyosundan sorna, İsrail 3. bir intifadayı engellemek için hızla çalışmalı.

Eğer dedikodular doğruysa, Müslüman lider Raed Salah İsrail operasyonunda hayatını kaybedenler arasında. Bu da ülkenin Arap vatandaşlarının patlamasına neden olabilir.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25101223/
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şili'den Türkiye'ye hareketinden önce yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere yönelik saldırısına ilişkin olarak, ''Bu insanlık dışı devlet terörü karşısında sessiz ve tepkisiz kalmayacağımızın bilinmesi gerekmektedir'' dedi.

İşte Erdoğan'ın açıklamaları:

"İsrail tarafından yapılan bu saldırı gerekçesi ne olursa olsun uluslararası hukuka aykırı bir devlet terörüdür. Gerek Türkiye'den gerek başka ülkelerden hareket eden gemiler tamamen yardım malzemeleri ile yüklüdür ve sıkı bir şekilde kontrol edilmiştir. Gemilerde sivillerden ve yardım görevlilerden başka kimse bulunmamaktadır. Aynı zamanda gemilerde beyaz bayrak bulunmaktadır.

İsrail yetkililerinin silah ifadesini kullanmalarını paylaşmak mümkün değildir, açık ve net söylüyorum, bunlar yalandır. Gemilerde sadece Türk vatandaşları değil 32 ülkeden yardım gönüllüleri vardı.

Hatay'da meydana gelen menfur saldırı ve İsrail'in hukuksuz saldırısı nedeniyle Şili'deki programımı başlamadan bitirdim.

Saldırı üzerine İsrail'deki büyükelçimizi derhal geri çağırdık ve BM'yi olağanüstü toplantıya çağırdık, aynı zamanda NATO'yu toplantıya çağırdık.

İsrail'in yaptığı ulaslararası hukuka aykırı tamamen devlet terörüdür.

Siz ne kadar hukuk dışılığın, terörün arkasındaysanız, biz de ondan daha fazla hukukun barışın adaletin arkasındayız,

Bu insanlık dışı devlet terörü karşısında sessiz ve tepkisiz kalmayacağımızın bilinmesini istiyoruz."

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=990241&title=erdogan-israilin-saldirisi-bir-devlet-terorudur
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro





İsrail'in uluslararası sularda Gazze'ye yardım götüren konvoya düzenlediği kanlı saldırının ardından Filistinliler, ellerinde Türk bayraklarıyla birlikte sokaklara döküldü. Filistinlilerin sınıra astığı Türk bayrağı, İsrailli askerler tarafından indirildi.

HAMAS'TAN AYAKLANMA ÇAĞRISI

İsrail askerlerinin Gazze'ye yardım gemilerine yardım götüren gemilere düzenlediği saldırıya, Filistinliler de sert tepki gösterdi. Hamas liderlerinden İsmail Haniye olayı "önceden planlanmış ciddi bir suç" olarak nitelerken, Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri ise Arap ve Müslüman ülkeleri saldırıya tepki olarak ayaklanmaya ve İsrail'in Büyükelçilikleri önünde gösteriler düzenlemeye çağırdı. İslami Cihad örgütü ise işlediği suçlardan ve sonuçlardan İsrail'in sorumlu olduğunu açıkladı.

Filistinli Hamas grubu liderlerinden İsmail Haniye, yaptığı yazılı açıklamada İsrail'in Gazze'ye gitmekte olan yardım gemilerine düzenlediği operasyonu, "İsrail'in kendi deniz sahası dışında işlediği ciddi bir suç" olarak değerlendirdi. Haniye açıklamasında "Bu önceden planlanmış ve yolcuların iletişim araçlarının da devre dışı bırakılmasıyla medyanın gözünden uzakta işlenmiş bir suçtur." dedi. Haniye ayrıca Gazze'deki Hamas hükümetini de acil toplantıya çağırdı.

EYLEMCİLERİN GELDİĞİ ÜLKELER TEPKİ GÖSTERMELİ

Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri ise dünyadaki İsrail büyükelçilikleri önünde protesto gösterileri düzenlenmesi çağrısında bulundu. Ayrıca yetkili kurumları, gemilerin ve mürettebatlarının sağlığının garanti alınması için girişimde bulunmaya çağırdı. Açıklamada "Saldırı, Siyonist rejimin çirkin yüzünü göstermektedir. Filistin işgal altında olduğu müddetçe Ortadoğu'da istikrar sağlanamayacaktır" denildi.

Filistin Ambargo Karşıtı Komitesi Başkanı milletvekili Cemal El Hudari ise İsrail'e karşı resmi olarak tepki gösterilmesi ve gemilerde vatandaşı bulunan 40 ülkenin tepki göstermesini istedi. Hudari, eylemcilerin ülkelerinden yasal bir şekilde ayrıldığına dikkat çekti. Hudari, "İsrail saldırısının, güç ve cesaretin değil zayıflığın ve korkunun" göstergesi olduğunu dile getirdi. Hudari son olarak "barbarca saldırının" Gazze'ye yardımları durdurmayacağını; aksine yardımları artıracağını dile getirdi. (CİHAN)

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=990156&title=israili-rahatsiz-eden-goruntu
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

ÜYESİ BULUNDUĞUMUZ BÜTÜN KURULUŞLAR TOPLANTIYA ÇAĞRILDI

İsrail'e karşı diplomatik alanda ve onların anlayabileceği dille ve lisanla netice almak üzere gerekli her türlü çalışmaların yapıldığını belirten Arınç, şunları söyledi: "BM Güvenlik Konseyi'nin geçici üyesiyiz, 2 yıllığına seçilmiştik. Güvenlik Konseyi'ndeki daimi temsilcimiz acilen toplantı talep etti. Bu süratle karşılandı. Çünkü genel sekreterin basına yansıyan açıklamalarını biliyorsunuz o da bu olayı son derece kötü buluyor ve lanetliyor. BM Güvenlik Konseyi bu akşam acilen toplantıya çağrıldı. Türkiye saati ile belki 24.00'ü bulabilir. Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu konseyde bir konuşma yapacak. İslam Konferansı Örgütü acilen toplantıya çağrıldı. Avrupa Birliği yetkililerine durum iletildi. NATO Konseyi Olağanüstü toplantıya davet edildi. Denizcilik Örgütü toplantıya çağrıldı. AGİT toplantıya çağrıldı. İKÖ Bakanlar Konseyi'nden olağanüstü toplantı yapma talep edildi. Hemen hemen üyesi bulunduğumuz bütün kuruluşlarda İsrail'in bu saldırısına karşılık acil durum notuyla olağanüstü toplantılara davet edildi. Zaten bazı ülkelerden bu saldırıyla ilgili olarak kınamalar yayınlandı. Türkiye'nin Arap Ligi ile de bağlantısı var. Onlar da toplantıya çağrıldı. Mısır başta olmak üzere diğer ülkelerden de açıklamalar arka arkasına yapılmaya başlandı. Türkiye güçlü bir ülke. İtibarlı bir ülke. Sanıyorum bu konuda söyleyeceklerini bütün dünya dinleyecektir. Uluslararası bir soruşturma açılması İsrail'in cezalandırılması bu saldırının sonuçlarının derhal ortadan kaldırılması konusunda konuşmalarımız taleplerimiz tekrarlanacaktır."

İSRAİL'E SAVAŞ İLAN ETMEMİZİ BEKLEMEYİN

Başbakan Vekili Bülent Arınç, İsrail'e şiddet yerine hukuk ve diplomasi ile cevap vereceklerini anlattı. " Biz bir devletiz. Herkesin aklına estiğini yapacağı bir yerde değiliz. Bugün gazetecilere açıklama yaparken bir gazeteci bana 'Uçaklar gidecek mi veya askeri gemiler yola çıkacak mı?' dedi. İsrail'i yaptığı bu eyleminden dolayı ne kadar kınıyorsak, bunun ne kadar yanlış olduğunu söylüyorsak buna karşılık tüm çareyi hukuk ve diploması içinde bulacağız. Yani bu olay sebebiyle hiç kimse bizden İsrail'e savaş ilan etmemizi beklemesin. Böyle bir şey olmaz. Mümkün de değil, doğru da değil. Ama elimizdeki tüm imkanları bu olay ve bu olayın sonuçlarını ortadan kaldırmak amacıyla harcayacağız. Yaptıklarımız var, yapacaklarımız var. Olay açık denizde işleniyor. Uluslararası açık sularda işleniyor. İsrail'in en yakın kıyısına 77 mil. Yani İsrail karasularında yapılan bir eylem olsa kendileri açısından belki savunulacak bir tarafı olabilir. Yok 'bize çok yaklaşmışlardı. Bize karşı eylem yaptılar. Biz de ona karşı dur dedik ama durmadılar. Bunu yaptık' diyebilirler. Biz olayı öğrendiğimiz anda bize gemi olarak uzaklığı 15 ile 18 saat uzaklıktaydı. Bizim o bölgede hücum botlarımız vardı ama onların da yetişmesi için 10 saatlik bir zamana ihtiyacımız vardı. Bunların hepsi ayrı ayrı değerlendirildi. Sonunda onlar da fazla beklemeden gemileri Ashdot Limanı'na doğru hareket ettirdiler ve kendi karasularına girdiler. Bizim gemilerimizle uçaklarımızla yapacağımız çok fazla bir eylem kalmadı." dedi.

Ölen, yaralanan ve tutsak kalanları bir an önce tahliye etmek için çok farklı senaryolar üzerinde çalıştıklarını söyleyen Arınç, "Şimdi bütün çabalarımızı diplomatik kanallardan yaralılarımızı almaya, ölülerimizi tahliye etmeye oradaki yurttaşlarımızı salimen ulaştırmaya çalışıyoruz. Bir yandan gemideki yüklere İsrail tarafından el konulmamasını, yardım kuruluşlarına devredilerek onlar vasıtasıyla muhtaç insanlara teslim edilmesini veya dağıtılmasını temin etmeye çalışıyoruz. Biz bir devletiz. Devlet olarak uluslararası hukuk bizi bağlıyor. Aklımıza ne gelirse ve bunun doğru olduğuna inanırsak onu mutlaka yerine getireceğiz." şeklinde konuştu.

OLAYIN HUKUKİ BOYUTU

Arınç, olayın hukuki boyutu hakkında şu bilgileri verdi: "Uluslararası hukukun bayrak yasası gereğince açık denizlerde seyreden bir gemi üzerinde ilke olarak yalnızca söz konusu geminin bayrak devletinin egemen yetkileri geçerli olmaktadır. Ancak bazı durumlarda uyruklu ayrımı gözetmeksizin açık denizlerde seyreden bir gemiyi denetleme, kovuşturma ve cezalandırma yetkilerini de kullanabilecekleri kabul edilmektedir. Bu durumlar sadece dört tane: 1- Köle ticareti yapılıyorsa. Böyle bir duyum alınmışsa. 2- Deniz haydutluğu yapılıyorsa. 3- Uyuşturucu madde kaçakçılığı yapılıyorsa. 4- Açık denizden izinsiz yayın yapılıyorsa. Bunlardan birisiyle ilgili suç ihbarı varsa müdahale edilebiliyor. Bizim olayımızda kesinlikle böyle bir durum söz konusu değil. Bunların dışında Türk Ceza Kanunu'nda şöyle bir madde var: 'Açık denizde ve bunun üzerindeki hava sahasında Türk deniz ve hava araçlarında veya bu araçlarla suç işlendiğinde suçlar Türkiye'de işlenmiş sayılır.' Yapılan olayın hem uluslararası hukuk hemde ulusal hukuk bakımından karşılığı var. Adalet Bakanlığımızın hukukçuları bu konuda ciddi bir çalışma içerisine girdi Dışişleri Bakanlığımızın hukukçuları ile birlikte."

İsrail'in bölge barışı ve dünya barışını tehdit eden uygulamaları sebebiyle dünyada giderek yalnızlaştığını dile getiren Başbakan Vekili Arınç, "Emin olun ki bu açık denizde bir gemimize yönelik ve içinde 600'e yakın insanın bulunduğu ve insani yardım amacıyla seyreden bir gemideki insanlara yapılan bu korsanlığı bütün dünya lanetleyecek İsrail bir kez daha yalnızlığa ve terk edilmişliğe gömülecektir." dedi.

CİHAN
http://www.haber7.com/haber/20100531/Kimse-bizden-savas-ilani-beklemesin.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Türkiye'nin çağrısı üzerine İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısını görüşmek için dün acilen toplandı.

Şili'den ABD'ye geçen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bugün Washington'da Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile yapacağı görüşmeyi iptal ederek, olağanüstü Güvenlik Konseyi toplantısı için New York'a geçti. Güvenlik Konseyi'nde sert bir konuşma yapan Davutoğlu, "İsrail'in yaptığının korsanlık, barbarlık ve haydutluk" olduğunu vurgulayarak, gerçekleşen saldırıyı, "bir devlet tarafından işlenmiş cinayet" olarak niteledi. İsrail'in BM'nin kurulmasının ardından yerleşen tüm değerleri tamamen hiçe sayan son derece ciddi bir suç işlediğini ifade eden Bakan, İsrail'in "eline kan bulaştığını" vurguladı.

Davutoğlu İsrail'in savunma güçlerinin uluslararası sularda Gazze'ye insani yardım taşıyan çokuluslu ve tamamen sivil bir güce saldırdığını, olayın kıyıya 72 deniz mili uzaklıkta meydana geldiğini, İsrail güçlerinin sivilleri yaralayıp öldürdüğünü, bunun uluslararası hukukun ciddi ihlali olduğunu belirtti. "Bu tür bir yol izleyen devlet, uluslararası toplumda meşruiyetini kaybetmiştir." diyen Bakan, "Bugün insani yardımın cezalandırıldığı bir barbarlığı canlı olarak gördük, bugün pek çok insani yardım görevlisi ceset torbalarına konuldu, İsrail'in elinde kan var." ifadelerini kullandı.

İsrail'in uluslararası hukuku hiçe sayarak düzenlediği kanlı baskının Türkiye tarafından asla unutulmayacağını belirten Davutoğlu, "İsrail bir askerinin hayatı için 5 yıl süre mücadele etti. Hiçbir Türk vatandaşının canı İsrail askerininkinden daha az değerli değildir. Türkiye, İsrail'in yapmış olduğu bu katliamı asla unutmayacak ve bu devletin cezalandırılması için tüm imkanlarıyla sonuna kadar mücadele edecek.'' şeklinde konuştu. Sorunun yalnızca Türkiye ile İsrail arasında olmadığını da yineleyen Bakan, gemide 32 farklı ülkeden ve Müslüman, Hıristiyanlık ve Yahudilik dinlerinden insanların bulunduğunu hatırlattı.

Bu kapsamda uluslararası toplumun ve sistemin sorumlu davranması gerektiğini ifade eden Bakan, uluslararası hukuka uymayanların cezalandırılması gerektiğini vurguladı. Davutoğlu, "Hiçbir devlet hukukun üzerinde değildir. İsrail, yaptığının sonuçlarıyla yüzleşmeye hazır olmalıdır ve suçlarından sorumlu tutulmalıdır." dedi.

Ahmet Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi'nin bu duruma güçlü bir şekilde tepki vererek İsrail'in saldırı hareketini şiddetle kınamasını, saldırının soruşturulmasını, tüm sorumlu yetkililerin ve kişilerin cezalandırılmasını istedi. Bu kapsamda İsrail'in uluslararası toplumdan, ölen ve yaralananların ailelerinden özür dilemesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, bağımsız soruşturmanın derhal başlatılmasını, bu saldırının sorumlularına karşı uluslararası hukuk açısından harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. Bakan Davutoğlu, gemilerin derhal serbest bırakılması, Gazze'ye yardımların ulaştırılmasına izin verilmesi, tüm yaralıların ve ölenlerin ailelerine, gemi sahiplerine tazminat verilmesi ve Gazze'deki ablukanın derhal sona ermesi gerektiğini açıkladı.

Bu arada NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, "yaşanan olaylarla ilgili yeni gerçeklerin ortaya çıkmasını beklediklerini" belirtirken, ittifakın sözcüsü James Appathurai de Türkiye'nin talebi üzerine, acil olarak bugün NATO'nun daimi temsilciler düzeyinde özel bir toplantı yapacağını söyledi. SEZAİ KALAYCI - NEW YORK

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=990421&title=bm-guvenlik-konseyinde-konustu-israilin-eline-kan-bulasti-hesabini-vermeli
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

Avukat

İSRAİL ordusunun düzenlediği operasyon İsrailli avukatları da harekete geçirdi.

Aralarında Avigdor Feldman, Yiftah Cohen, Itamar Mann ve Ömer Shatz gibi isimlerin bulunduğu bir grup avukat, İsrail'in Cenevre konvansiyonunun uluslararası deniz hukukuna ilişkin kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail Yüksek Mahkemesi'ne başvurdu. İsrailli avukatlar, İsrail ordusunun gemileri "zorla" alıkoyduğunu, operasyonun yasa dışı olduğuna dikkat çekti. İsrailli avukatlar, "Bu bir hırsızlıktır, bir gasptır, adam kaçırmadır, korsanlıktır" dedi.

http://haber.gazetevatan.com/israilli-avukatlar--hukumeti-dava-etti/308656/30/Dunya

Avukat

Gazze'ye yardım götüren gemilere askeri operasyon düzenleyerek gemide bulunanların öldürülmesi ve yaralanmalarına ilişkin olağan üstü toplanan BM Güvenlik Konseyi'nden açıklama geldi.

BM GÜVENLİK KONSEYİ BİLDİRİSİNDE İSRAİL'İN GÜÇ KULLANIMI NET ŞEKİLDE KINANDI

Türkiye'nin talebi üzerine acil olarak toplanan BM Güvenlik Konseyi, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere müdahalesini net şekilde kınadı.

Türkiye'nin kabul edilmesi için büyük çaba gösterdiği başkanlık bildirisi, New York'ta gece yarısından sonra Konsey dönem başkanlığının Lübnan'dan Meksika'ya geçmesi nedeniyle Meksika'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Claude Heller tarafından Konsey salonunda okundu.

Konsey'de yarım gün süren danışma ve toplantıların ardından kabul edilen ve güçlü bir dilde yazılan başkanlık bildirisinde, İsrail'den, gemide saldırı sırasında ölenlerin ve yaralıların ülkeleri tarafından geri alınmasına izin vermesi, gemilerin insani yardımlarını Gazze'ye ulaştırmalarını sağlaması da istendi.

İSRAİL'DEN, GEMİDE ÖLENLERİN VE YARALILARIN ÜLKELERİ TARAFINDAN GERİ ALINMASINA İZİN VERMESİ VE GEMİLERİN İNSANİ YARDIMLARINI GAZZE'YE ULAŞTIRMALARINI SAĞLAMASI DA İSTENDİ

İsrail tarafından tutulan gemilerin ve sivillerin derhal bırakılması talep edilen bildiride, BM Genel Sekreterinin konuyla ilgili olarak tam bir soruşturma yapılması gereğine yönelik açıklamasına atıfta bulunuldu. Konsey bildirisinde, "acil, tarafsız, güvenilir ve şeffaf soruşturma" yapılması çağrısında da bulunuldu.

Bildiride, Gazze'deki durumun südürülebilir olmadığı da vurgulanarak, Konsey'in 1850 ve 1860 sayılı kararlarının tam olarak uygulanmasının önemini işaret edildi. Bu kapsamda Konsey, Gazze'deki insani durumdan duyduğu ciddi endişeyi dile getirirken, Gazze'ye devamlı ve düzenli şekilde malların ve insanların girmesi, ayrıca insani yardımın da engelle karşılaşmadan Gazze'ye girişinin ve orada dağıtılmasının gereğini vurguladı.

Bildiride, İsrail-Filistin ihtilafının tek yaşayabilir çözümünün iki taraf arasında müzakereler sonucunda varılmış bir anlaşma olduğu da belirtilirken, sadece iki devletli çözümün bölgeye barış getirebileceği ifade edildi.

Konsey iki taraf arasında başlayan dolaylı müzakerelere de destek vererek, gemilere yapılan müdahale sonucundaki gelişmelerin, bu müzakerelerin devam ettiği bir sırada olmasından endişe duyduğunu belirtti. Bildiride taraflar itidal içinde davranmaya davet edilerek, tek taraflı, kışkırtıcı hareketlerden kaçınılması gereğinin altı çizildi.

-BAKAN DAVUTOĞLU WASHİNGTON'DAN MÜZAKERELERİ YÜRÜTTÜ-

Bu arada diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, New York'taki temaslarının ardından Washington'a geçen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Washington'da kaldığı otelden BM'de kapalı kapılar ardında devam eden görüşmeleri, BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ertuğrul Apakan'la sürekli telefonda görüşerek yürüttü ve bu şekilde başkanlık bildirisine son hali verildi.

BİLDİRİ, İSRAİL KONUSUNDA BM GÜVENLİK KONSEYİNDE KABUL EDİLEN EN SERT AÇIKLAMA

Diplomatik kaynaklar, ABD'de "Anma Günü" nedeniyle tatil ve Konsey'in kapalı olmasına rağmen, Türkiye'nin acil olarak toplantıya çağırdığı Konsey'in, Orta Doğu gibi son derece hassas ve zorlu bir konuda, olayın üzerinden 24 saat geçmeden bir bildiri üzerinde uzlaşma sağlamayı başardığını belirtiler. Bu başkanlık bildirisinin, İsrail konusunda BM Güvenlik Konseyinde kabul edilen en sert açıklama olduğunu vurgulayan kaynaklar, olayın ardından bu denli kuvvetli bir açıklama yapılmasının çok önemli olduğunu belirttiler.

Kaynakların verdiği bilgiye göre, BM Güvenlik Konseyinin üyelerinin Türkiye'nin kabul edeceği bir bildiriyi kendilerinin de kabul edeceklerini açıklamalarının ardından kapalı kapılar ardındaki müzakereler, daha çok ABD ve Türkiye arasında devam etti.

Bu arada toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan Meksika Büyükelçisi Claude Heller, metinde İsrail'in askeri operasyonunun ve güç kullanımının net bir şekilde kınandığını söyledi.

Heller'in, tarafsız soruşturma açılması kapsamında da BM ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un sorumluluğu olduğunu söylemesi dikkati çekti.

Filistin'in BM Temsilcisi Riyad Mansur da karardan memnuniyet duyduğunu belirterek, "kardeş Türkiye"ye tüm çabalarından dolayı teşekkür etti.

Haber7-AA
http://www.haber7.com/haber/20100601/BM-10-saat-tartisarak-kinama-karari-aldi.php

kilimanjaro

Bugün sadece aziz milletime değil, bütün insanlığa, bütün insanlığın vicdanına sesleniyorum. Dün gece yaşanan iki korkunç ve kanlı saldırı ile sarsıldık.

Yükü merhamet ve şefkat olan gemiler kana bulandı. İnsani yardımdan başka bir şey taşımayan gemilere uluslarası karasularında İsrail devleti tarafından kanlı katliam düzenlendi.

Bu kanlı katliam her türlü laneti hakediyor. Bu kanlı katliam insanlığın vicadanına ve dünya barışına yapılmıştır. Uluslararası hukuka karşı yapılmıştır. Beyaz bayrak çekilen gemilere karşı yapılmıştır. İnsanlığın diyorum çünkü o gemiden pek çok milletten ve dinden insanlar vardı.

O gemiler sadece Gazze'ye insani yardım götürüyordu. Saldırı BM'nin rtemel felsefesine karşı yapılmış açık bir saldırıdır.

Haberi aldığım andan itibaren gelipşmeleri tüm kurumlarımızla çok yakından takip ediyoruz. İsrail'le telefon görüşmesi yaparak tepkimizi açıkça ortaya koyduk. Uluslararası camia ile irtibat kurduk. İvedilikle gerekli adımları attık. Türkiye Cumhuriyeti uluslararası hukukun tüm unsurlarını kullanacaktır.

Tel Avivi büyükelçisini geri çağırdık. Askeri tatbikatları ve organizasyonları iptal ettik.

İsrail yaralıları biz gönderelim demiştir. Biz "Türkiye kendi yaralılarını alacak güce sahiptir" diyerek bu teklifi reddettik.

Oradaki sivillerin ve gemilerin derhal serbest bırakılmasını istedik. Yaralıların buraya getirilip tedavisini burada yapılması talebimizi ilettik. 2 ambulans uçak ile yaralıları getiriyoruz.

İsrail'in bu aşamadaki tavrı da uluslararası camia tarafından yakından izlemektedir.

İsrail Gazze'ye olan ambargoyu derhal kaldırmalıdır.

Yardımların ulaşmasına engel olunmamalıdır.

İnsani yardım gemilerine silahlarla saldırıda bulunmak, masum insanları katletmek, sivil insanlara terörist muamelesi yapmak, insanlık açısından büyük bir suçtur, alçakça bir pervasızlıktır. Yaşanan olaylar insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir.

Savaşın da bir hukuku vardır. Savaşta çocuklara saldırılmaz, savaşta kadınlara, yaşlılara, insani yardım görevlilerine saldırılmaz. Savaşta değil barışta bunu yapanlar sadece hukuku çiğnemekle kalmaz insanlığı çiğnemiş ayaklar altına almış olur.

İsrail dünyaya meydan okumuştur. İsrail hükümetinin bu cüretkar, bu sorumsuz, bu pervasız, bu hak hukuk tanımayan, her türlü insani erdemi ayaklar altına alan saldırısı mutlaka ama mutlaka cezalandırılmalıdır.

Türkiye yeni yetme bir devlet değildir. Türkiye bu işin peşini bırakmayacaktır. Türkiye ile kimse aşık atmaya sabrını test etmeye kalmasın. Türkiye'nin dostluğu ne kadar önemliyse, düşmanlığı da o kadar şiddetlidir.

Mesele Türkiye ile İsrail arasında değildir. Türkiye'nin dostluğunu kaybetmek başlı başına bir bedeldir.

Mesele Türkiye ile İsrail arasında değil hak hukuk tanımayan İsrail yönetimiyledir. Artık mızrak çuvala sığmamaktadır. Zulüm yapmayı kan akıtmayı kendine mübah gören bir yönetim anlayışı vardır.

Uluslararası camianın yeter artık demelidir. BM bu akşam aldığı kınama kararıyla yetinmemelidir. Bu kararının arkasında durmalıdır.

İsrail'in saldırgan tutumu bir yerlerden aldığı güçten kaynaklanıyor. Bu akşam saaat 20.00'de Obama ile görüşeceğim. Bunları onada aynen anlatacağım. Yaptıkları İsrail'in yanına kar kalmamalı. Bu yönetim bunların hesabını vermeli... İsrail bu yaptıklarını başbaşa bırakmamlıyız.

İsrail etrafındaki savunma kalkanını bir bir yok etmekte, ittifak noktalarını bir bir kaydetmekte, kendi kendini yalnızlaştırmalıdır. Uluslararası toplum bu gidişe bir an önce dur demelidir.

İsrail halkına da buradan seslenmek istiyorum. İsrail halkının Ortadoğu'da barış içinde yaşaması görüşünü savunduk. Şimdi sıra İsrail halkındadır. Bu zulme dur deme sırası sizdedir. İsrail hükümeti korsanlık ve haydutluk yapma düşüren hükümetten bunun hesabını sormalıdır. Yöneticiler önce kendi halkına hesap vermelidir.

Musevi vatandaşlarımıza da buradan teşekkür ediyorum. Onların canları ve malları bizim güvencemiz altındadır. Vatandaşlarımız bu noktada sağ duyulu davranmalıdır.

Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır. Alenen cinayet işleyen alenen sivillere karlşı katliam yapan İsrail'in uluslararası camianın yüzüne bakacak hali yoktur. Bugün bir milattır.

Bir sivil gemide kan dökmek açıkça devlet terörüdür. Gemidekilerin askerlere saldırdığı yalanını atıyorlar. Artık sizin bu yalanlarınızdan bıktık. Dürüst olun. O gemileri derhal serbest bırakın.

"Öldürmeyi iyi bildiklerini" yüzlerine vurduklarımız bunu bir kez daha dünyaya gösterdiler. Sedyedeki yaralıyı bile kelepçeleyenlerin insanlıktan nasibini ne kadar aldığı ortadadır.

Kuru kuru lanetlemek yetmez. Zülme karşı adaletin yerine geldiğini görmemiz lazım.

İsrail'in hiç bir gerekçesi elindeki kanı temizleyemez. Bu aşamadan sonra İsrail'in kanlı saldırılara kim göz yumarsa onlar da suç ortağıdır. Mesele terörle mücadele değil katliam girişimidir.

Herkes bunu görmezden gelebilir. Sinsice destekleyebilir. İsrail kimseyi başkalarına benzetmek gibi bir hatanın içine düşmesin. Böyle bir hataya kalmasın. Bedeli ağır olur.

Merhamete kurşun atan İsrail yalnızlığı seçmiştir. Biz Filistin'e Filistin halkına ve Gazze'ye sırtını dönmeyecek. Herkes sussa bile biz Gazze için haykırmaya devam edeceğiz.

Milletimiz vakur olmalıdır. Milletimiz dik durmalıdır. Şehitlerimizi bağrımıza basacağız. Milletimin demokratik hakkını kullandığını memnuniyetle görüyorum.

Sevgi ve merhamet gemileri bir gün limanına ulaşacaktır.

Siz ne kadar hukuk dışılığın arkasındaysanız, siz ne kadar terörün saldırların arkasındaysanız biz o kadar sevginin hukukun barışın arkasındayız.

Tarihin vereceği misyonla hareket etmeye devam edeceğiz.

İsrail yardım gönüllülerini ve yaralıları ve cenazeleri derhal teslim etmelidir. Bunun aksi bir takınılacak tutum meseleyi daha da çıkmaz hale sokacaktır.

İSKENDERUN'DAKİ TERÖR SALDIRISI

İskenderun'daki hain saldırıyı şiddetle lanetliyorum. Terör alçak ve kanlı yüzünü bir kez daha gösterdi.

Terör örgütü kirli oyunlarını kesinlikle hayata geçiremeyecek. Terör örgütü ve yandaşları asla hain emellerine ulaşamayacak.

Türkiye ne zaman yükselişe geçse atağa kalsa bir kirli el harekete geçiyor. Biz demokrasi hak hukuk dedikçe birileri kan dökmeye başlıyor.

Millet bu karanlık senaryoları çok iyi görmelidir. Ak Parti olarak demokrasiden asla vazgeçmeyeceğiz.

Türkiye doğru bildiği yolda emin adımlarla yolumuza devam edeceğiz.

Biz, AK Parti hükümeti olarak, terörle mücadeleden asla taviz vermeyeceğiz ama demokratikleşmeyi de aynı kararlılıkla sürdüreceğiz. Güvenliği de demokratikleşmeyi de eşzamanlı olarak hayata geçirmenin çabası içinde olacağız"

http://www.haber7.com/haber/20100601/Erdoganin-onemli-konusmasi-Canli-izle.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

İsrail, silahlı baskın sonucunda durdurduğu insanı yardım malzemesi taşıyan gemilerdeki 358 sivili tutukladı. Tutuklananlar arasında İHH Başkanı Bülent Yıldırım ve çok sayıda gazeteci var. İşte ayrıntılar:

Ersin ÇELİK'in haberi

Gazze'ye yardım götürmek için yola çıkan ve İsrail askerlerinin saldırısına uğrayan Mavi Marmara adlı gemide yer alan 368 Türk tutuklandı.

İHH Başkanı Avukat Bülent Yıldırım'ın aralarında olduğu tutuklu isimlerin İsrail makamlarınca sorgulandığı öğrenildi.

Tutuklananların tam listesini görmek için:
http://www.habertaraf.com/fotogaleri/resim.php?id=28287&cat=2290&page=1

NATO: SİVİLLERİ DERHAL SERBEST BIRAK
Türkiye'nin talebi üzerine olağanüstü toplanan NATO üyesi 28 ülke, İsrail'den, "Gazze filosu"ndaki sivillerin "derhal" serbest bırakılmasını istedi.

NATO Genel Sekreter Yardımcısı Claudio Bisognero'nun başkanlığında Brüksel'de olağanüstü toplanan NATO Konseyi, operasyona ilişkin "inandırıcı, tarafsız ve şeffaf" bir soruşturma yapılmasını, filoya düzenlenen saldırıdan sonra gözaltına alınan tüm sivillerin ve gemilerin "derhal" serbest bırakılmasını talep etti.

(ANKA)
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=990461&title=saldirinin-ikinci-gununde-yasanan-butun-gelismeler&haberSayfa=0
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

İnsani Yardım Vakfı (İHH), İsrail askerlerinin yardım gemilerine düzenlediği dehşet baskınında ölen ve cenazeleri İstanbul'a getirilen 9 Türk vatandaşının isimlerini açıkladı. Daha önce şehit sayısı 4 olarak açıklanmıştı. Buna göre şehitlerin tamamı Türk vatandaşı. İHH'dan alınan bilgiye göre, ölenlerin isimleri, şöyle:

"İbrahim Bilgen, Ali Haydar Bengi, Cevdet Kılıçlar (İHH Personeli), Çetin Topçuoğlu, Necdet Yıldırım (İHH Personeli), Furkan Doğan, Fahri Yaldız, Cengiz Songür, Cengiz Akyüz"

Öte yandan İHH'dan alınan bilgiye göre, Çelebi Bozan, Osman Kurç, Aydın Ataç isimli gönüllüler ise kayıp ya da İsrail'de hastanede olabileceği belirtilenler kişiler arasında yer alıyor.

YARALILARIN İSİMLERİ
İsrail askerlerinin saldırısında yaralanan ve Türkiye'ye gönderilen Türk vatandaşları ise şunlar: Naci Ömer Dinçer, Tahsin Kul, Hüseyin Tokalak, Mustafa Haluk Tıravoğlu, Mustafa Sancaktutan, Uğur Akan,  Kutlu Tiryaki, Bayram Kalyon, Adnan Tanrıverdi, Mehmet Salih Bulga, Hazım Emir, Yücel Köse, Nilüfer Ören, Saner Talat Can ve Yalçın Salel.

http://www.haber7.com/haber/20100601/Gemide-sehit-olan-dort-Turkun-kimligi.php
http://www.haber7.com/haber/20100603/Israilin-katlettigi-Turklerin-isimleri-aciklandi.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.