Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

03 Mayıs 2024, 21:15:47

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 156
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 154
Total: 154

Sütçü İmam'ı kahredecek tablo: Elin Fransızı ülkemde başörtüsü yasağı uyguluyor!

Başlatan kilimanjaro, 26 Temmuz 2012, 03:36:35

« önceki - sonraki »

kilimanjaro

CarrefourSA, başörtülü Kızılay gönüllüsüne bile tahammül edemedi!



Bir süre önce ortağı Sabancı Grubu'yla gerginlik yaşayan Fransız perakende zinciri Carrefour, bir skandala imza attı.

Fransız Carrefour'un Türkiye'deki ortaklığı CarrefourSA'nın Kozyatağı şubesinde başörtülü olarak görev yapan Kızılay çalışanı kovuldu. Bu tavır, sivil toplum örgütleri ve insan hakları derneklerinin sert tepkisine yol açtı.

CarrefourSA ve Kızılay arasında imzalanan protokol kapsamında CarrefourSA Ramazan kumanyası hazırlayacaktı. Bu kumanyayı satın alan yardımseverler ihtiyaç sahiplerine ulaştırması için mağazanın bahçesine kurulacak Yardım Çadırı'nda Kızılay'a bağışlayacaktı. Kızılay Ataşehir Şubesi, protokole dayanarak Kozyatağı CarrefourSA'nın girişine çadır kurdu. Ancak görevli olarak CarrefourSA'nın Kozyatağı şubesine giden Kızılay personeli Elif Demirci, başörtülü olduğu için müdürün akıl almaz tepkisiyle karşılaştı.

MÜŞTERİ OLABİLİRSİN AMA ÇALIŞAMAZSIN

Elif Demirci, işini yaparken mağaza yetkililerinin yanına gelerek başörtüsü ile çalışamayacağını söylediklerini aktardı. Buna tepki gösterdiğini anlatan Demirci, "Müşteriler de başörtüsüyle giriyor dedim. 'Mağazaya girebilirsin ama stantta başörtüsüyle duramazsın. Başını açarsan çalışabilirsin' karşılığını verdiler. Ben de başımı açmayacağımı söyleyerek mağazadan ayrıldım. Hukuki süreç başlatacağım" diye konuştu.

ALELACELE İZNE ÇIKTI

Olay sosyalmedyada da büyük yankı uyandırdı. Twitter kullanıcılarının oluşturduğu 'CarrefourSAboykot' etiketi kısa süre içinde en çok konuşulan konular arasına girdi. Bu arada Elif Demirci'yi mağazadan atan Kozyatağı CarrefourSA'nın müdürüne ulaşılamadı. Olayın patlak vermesinin ardından müdürün alelacele izne çıktığı öğrenildi. CarrefourSA Kurumsal İlişkiler ve Hukuk Direktörü Merter Özay ise şirket olarak başörtüsüne karşı bir tavırları olmadığını ileri sürdü. Özay, "Bizim mağazalarımızda başörtülü çalışanlar var. Böyle bir ayrım yok. Olay tamamen mağazadaki personelin düşüncesizliğinden kaynaklanıyor. 8 bin çalışanımız var ve kontrol etmek zor oluyor. Hangi personelin hatası olduğunu araştırıyoruz. Ne gerekiyorsa yapacağız" dedi. Özay, konuyla ilgili Elif Demirci'yi ve Kızılay'ı arayarak özür dilediklerini söyledi.

28 Şubat'ın şımarttıkları

MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, bunun 'ayırımcılık ve nefret söylemi' olduğunu kaydetti. Ünsal, "28 Şubat atmosferinin şımarttığı yapılar eski keyfi dönemin devam ettiğin sanıyor. Ama Türkiye bunu aştı. Kınıyoruz çok ayıp bir şey" dedi.

KIZILAY: Sorumlu cezalandırılmalı

Kızılay yaptığı açıklamada inancından dolayı insana önyargılı yaklaşılmasının ve rencide edilmesinin kabul edilemeyeceğini vurguladı. Açıklamada, ''Hiçbir din, dil, ırk ve inanç ayrımı yapmadan çalışmalarını gerçekleştiren Türk Kızılayı'nın, gönüllüsü olsun olmasın bir insanın inancından dolayı o insana önyargılı yaklaşılmasını ve rencide edilmesini kabul etmesi mümkün değildir. Bu sebeple Kızılay yaşanan talihsiz olaydan sorumlu olan herkesi en ağır şekilde kınamaktadır'' ifadelerine yer verildi

Burası Fransa değil

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Başkanı Mustafa Koca, Carrefour'un yaptığının insan hakları ve demokrasiye aykırı olduğunu belirtti. Yeni anayasa çalışmalarının olduğu bir ortamda böyle bir davranışın çağ dışı kaldığını söyleyen Koca şöyle konuştu: "Bu tavır Carrefour'un Kızılay'a dolayısıyla da tüm Türkiye'ye yaptığı bir hakarettir. Bizim onlara gösterdiğimiz saygıyı Carrefour'unmarjinal düşünce yönetiminin de bizim inançlarımıza göstermesini bekliyoruz. Burası Fransa değil Türkiye."

Kurban da satılmasın

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkan Yardımcısı Ahmet Ciğer, artık bu konuların konuşulmasını abes karşıladıklarını söyledi. Bu firmaların inançların ticari boyutunu kullanarak kâr elde ettiğini belirten Ciğer, "İşlerine gelince vatandaşın dini hassasiyetlerini kullanıyorlar. Madem dini konulara bu kadar karşılar o zaman Kurban Bayramı'nda kurban da satmasınlar. Kumanya da satmasınlar" dedi.

HABER: ZEYNEP CEYLAN

http://gundem.bugun.com.tr/carrefour-dan-basortusu-skandali-199640-haberi.aspx


Carrefour Kozyatağı yıllar sonra yeniden büyük mü büyük bir skandalla gündeme oturdu!

90'lı yıllarda Hıncal Uluç'un sık sık gündeme getirdiği Fransız Genel Müdür'ün uygulamaları yeniden revaçta.. Carrefour Kozyatağı'nda başörtülü stand görevlisinin kovulması STK'ların tepkisini çekti. Kapatılan HADEP'in Türk Bayrağı'nın indirildiği kongresinin ardından, Fransız asıllı yöneticisinin Türk Bayrağı'nı indirdiği Carrefour Kozyatağı bu kez başörtülü Kızılay görevlisi genç kızın kovulmasıyla gündeme geldi. Kızılay'ın gönüllü görevlisi Elif Demirci'nin Carrefour görevlileri tarafından kurumun bahçe dışarısına çıkarılması vatandaşların sert tepkisine neden oldu.

HINCAL ULUÇ'UN KÖŞESİNE KONU OLMUŞTU

23 Haziran 1996 tarihinde yapılan HADEP kurultayı sırasında PKK'lı teröristlerin Türk bayrağını indirmesinin tepkileri sürerken, bir hafta sonra Carrefour'un Kozyatağı şubesinde benzer bir olay yaşandı.
Carrefour'un Fransız Müdürü mağaza önündeki dev Türk bayrağını indirmeye yeltenmesi, grup bünyesinde çalışan güvenlik görevlilerinin sert tepkisine neden olmuş, çıkan tartışma adliyeye yansımıştı.
Aynı yıllarda sık sık, mağaza içinde dolaşan çocukları kulağından çeke çeke cezalandıran Fransız genel müdür "Hırsız Türkler" diye bağıra bağıra standlar arasında dolaştığı Gazeteci Yazar Hıncal Uluç'un köşesinde yer almıştı.

http://www.skyturk.net/haber/carrefour-kozyataginda-basortusu-skandali-gundem-103030.html


CARREFOURSA YETKİLİLERİNDEN İLK AÇIKLAMA GELDİ

Konuyla ilgili ulaştığımız CarrefourSA yetkilileri olayla ilgili akşam üzeri bir basın açıklaması gönderdi. Açıklamada; "Haberi büyük üzüntüyle okuduk. CarrefourSA'nın, bugüne kadar çalışanlarının, tedarikçilerinin, müşterilerinin dini inançları ya da yaşam tarzı tercihleri nedeniyle hiçbir şekilde sorgulaması veya buna bağlı bir ayrımcılığı söz konusu olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Herkesin inancına, giyimine ve yaşam tarzına saygımız sonsuzdur. İçerenköy CarrefourSA mağaza çalışanımızın tamamıyla bireysel düşüncesini yansıttığı ve tasvip etmediğimiz bu hareket, CarrefourSA'nın ilkelerini ve prensiplerini kesinlikle yansıtmamaktadır. İlk değerlendirmelerin ardından çalışanımız, bir daha benzeri bir olaya sebebiyet vermemesi için uyarılmıştır." denilerek, olayın mağduru Elif Demirci'ye ulaşılıp, özür dilendiği belirtildi.

http://www.samanyoluhaber.com/gundem/CarrefourSA-basortulu-elemani-calistirmadi/802081/


CarrefourSA bunu hep yapıyormuş



CarrefourSA'nın İçerenköy şubesinde başörtüye karşı gösterilen yobaz tavrın diğer şubelerinde yaşandığı ortaya çıktı. Elif Demirci isimli başörtülü Kızılay gönüllüsünün, bahçelerine kurulu Kızılay'ın yardım çadırında çalışmasına izin vermeyen CarrefourSA'nın diğer birçok şubesinde de başörtüsüne karşı yobaz bir tavır takındığı anlaşıldı.

32 yaşındaki fotoğraf ve ebru sanatçısı Rabia Özışık da CarrefourSA'nın hışmına uğrayan başörtülülerden. Özışık'la ramazan ayı dolayısıyla mağazalarında ebru etkinliği yapma konusunda anlaşan firma, daha sonra başörtüsünü gerekçe göstererek bu etkinlikten vazgeçti.

YİNE CARREFOURSA YİNE BAŞÖRTÜSÜ DÜŞMANLIĞI

Bursa'nın tarihi Irgandı Köprüsü ve Bursa Kent Meydanı AVM de kişisel fotoğraf sergisi açan Özışık'a CarrefourSA yetkilileri mağazalarında sergi açma teklifinde bulundu. Teklifi kabul eden Özışık, CarrefourSA yetkilileriyle her konuda anlaştıklarını hatta sergi açılacak tarihlerin bile belirlendiğini; ancak daha sonra ise başörtülü olduğu gerekçesiyle bu programın iptal edildiğini söyledi.

Bu durum karşısında neye uğradığını şaşıran Özışık, 'Carrefour mağazaları olarak Ramazan da ebru etkinliği yapacaklarını ve bunu benim yapmamı istediklerini söylediler. Şartlarımızı konuştuk, son derece keyifli bir görüşme oldu. Etkinlik 'anne-kız ebru etkinliği' olacaktı. Malzemeden ulaşıma, saatten ücrete kadar konuşup bir neticeye vardık. Etkinlik ramazanın ilk cumartesisi bir de 4 Ağustos Cumartesi günü olarak belirlendi. Ancak perşembe sabahı (19 Temmuz) yani etkinlikten kısa bir zaman evvel telefonla arandım ve 'Rabia Hanım, başörtülü olduğunuz için sizinle çalışmamız mümkün değilmiş' denildi.

Başörtüsüne karşı takınılan bu olumsuz tutuma alışık olduklarını belirten Özışık, CarrefourSA'nın ikiyüzlülüğünü ise şu sözlerle dile getirdi: 'Carrefour hem ramazan ayı diye hem de Türk-İslam sanatı diye ebru etkinliği yapmaya kafası alıyor da ebru eğitmeninin başörtülü olabileceğini niçin hesaba katmıyor? Ya da madem anne-kız etkinliği yapacağız gelen müşterilere de aynı muamele yapma cesaretini gösterebilecek miydi merak ediyorum açıkçası?

BİR SKANDAL DA ACIBADEM CARREFOUR'DA

CarrefourSA'nın ülke genelindeki birçok şubesinde başörtülülere karşı hasmane bir tutum sergilendiği anlaşıldı. İçerenköy CarrefourSA'da yaşanan başörtüsü düşmanlığının ortaya çıkması aynı uygulamaya maruz kalanları harekete geçirdi. CarrefourSA'nın mağdur ettiği birçok isim başlarından geçen olayları anlatarak CarrefourSA'nın başörtüsüne karşı bakış açısını ortaya koydu.

Recep Çelik isimli turizimci de başından geçen olayı şöyle anlattı: 'Carrefour politikasında başörtülüye çalışmaya yer yok .Bırakın kendi elemanını, firmaların tanıtım için yolladığı elemanların başörtüsüne bile müsaadesi yok. Ben Motta pastanelerinin bir franchise olarak Acıbadem Carrefour express in pastane kısmını işlettim. Bir dönem işçi sorunundan eşim dükkan ile ilgilendi, başörtülü olduğundan müdürler çıkarttılar. Yok müşteri şikayet ediyor, yok bizde böyle çalışamaz. Her gün baskı stres, sonra ben madem böyle bir politika var, bunun yazılı bir metni olmalı, getirin uygulayalım dediğimde yazılı hiçbir şey veremediler. Sonuçta biz oraya bir para yatırmışız, ama kendi işletmemizde bile eşim bulunamıyordu. Direnmem karşısında bu sefer ürünlerimize raporlar, şikayetler yaptı işletme müdürleri. Ürünlere bozuk, şu bu raporlarlar ve eşimin de psikolojik olarak çok etkilenmesinden Motta'ya yerimi devretmesi için iade ettim.

http://yenisafak.com.tr/Gundem/?t=25.07.2012&i=396849



CarrefourSA'ya BBP'lilerden başörtüsü tepkisi: Alışveriş yapmayın



BURSA (CİHAN)- Kızılay'ın Ramazan kumanyalarının ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için işbirliği protokolü imzaladığı gönüllü çalışan Elif Demirci'yi başörtülü olduğu gerekçesiyle kovan CarrefourSA'ya tepkiler sürüyor. Büyük Birlik Partisi (BBP) Bursa İl Teşkilatı CarrefourSA önünde düzenlenen basın açıklaması ile olaya tepki gösterdi.

CarrefourSA önünde toplanan BBP'liler vatandaşlardan duyarlı olmalarını istedi. Basın açıklaması yapan BBP Bursa İl Başkanı Ömer Ünsal, "Hazırladığı Ramazan paketleriyle Müslüman tüketicinin cebindeki parayla beraber, yaptığı fiiliyatla onun onuruna da göz diken CarrefourSA, 'yardım' için işbirliği protokolü imzaladığı Kızılay'ın başörtülü personelini 'istenmeyen kişi' ilan ederek O kardeşimizin nezdinde bütün Müslümanlara hakaret etmiştir." dedi.

İhtiyaç sahiplerine yardım dışında bir amacı olmayan başörtülü bayana gösterilen tepkinin CarrefourSA yöneticilerinin Müslüman'a bakış açısını da ortaya koyduğuna işaret eden Ünsal, şöyle devam etti: "Sizden milyonlarca Müslüman alışveriş yapacak, para kazanacaksınız. O zaman ayrım yapmayacaksınız. Lakin hayırsever bir vatandaşımız hizmet için orada bulunacak onu istemeyeceksiniz. Bunun adı riyakârlıktır. Kendi personeliniz bile olmayan bir vatandaşa hem de Müslüman bir ülkede yakışmayan bir tepki gösteremezsiniz. Bu tepkinize unutmayın ki Türk milletinin tepkisi daha farklı ve etkili olacaktır."

CarrefourSA tarafından izlenen politika ile Müslümanların duyguları ve cebinin sömürüldüğünü savunan Ünsal, "Sizin AVM'lerinizde başörtülü bayan çalıştırmadığınızı da biliyoruz. Bu sizce normaldir ama bu ülkede bu duruma biz Fransız kalamayız." şeklinde konuştu. Buna müsaade etmeyeceklerini altını çizen Ünsal, "Herkes haddini bilecek bulunduğunuz yerde kuralları keyfi koymayacaksınız. Bu millet bilsin ki; sizin gayeniz sadece para kazanmak değil, bu toplumun değer yargılarıyla da oynamaktır." diye konuştu

Bu durumları Türk hükümetinin de görerek, yabancı sermayenin Türkiye'ye getirilmesinde Müslüman Türk'ün özüne uyulması konusunda kanunu çıkarılmasını isteyen Ünsal, şöyle devam etti: "Olayın kahramanı genel müdüre gelince; sadece Elif Demirci'den değil, onun şahsında Müslüman Türk milletinden özür dilemesini bekliyoruz. CarrefourSA'nın Hıristiyan Fransa gibi değil, Müslüman Türk gibi düşünmesini istiyoruz. Ya bu ülke insanına hizmet için bizim inançlarımıza uygun hareket edersiniz, ya da sizin gibi düşünen ülkelerde faaliyetinizi yaparsınız."

İnançlarına karışmamalarına rağmen hiçbir Müslüman'ın üzerinde de tahakküm kurmalarına asla izin vermeyeceklerinin altını çizen BBP Bursa İl Başkanı Ömer Ünsal, sözlerini şöyle sürdürdü: "BBP Bursa İl teşkilatı adına son olarak şunu söylemek isterim ki; CarrefourSA Müdürü, kendini Fransa'da zannediyor sanırım. Elif Demirci'yi 'istenmeyen kişi' ilan etmişse biz de o zatı ve CarrefourSA'yı hakaretlerinden dolayı ülkemizde istemiyoruz. Vatandaşlarımızı bu tip uygulama yapan yerlerden alışveriş yapmamalarını ve tüm sivil toplum kuruluşlarına bu konuya hassasiyetle eğilmelerini bekliyoruz."

Basın açıklamasının ardından partililer ve vatandaşlar sessizce olay yerinden dağıldı.

http://www.stargundem.com/ajanslar/carrefoursaya-bbplilerden-basortusu-tepkisi-alisveris-yapmayin-22621.html


Saçmalıklar ülkesi, M.Nedim Hazar, Zaman Gazetesi

New York sokaklarında tuhaf bir manzara var. Herkesin elinde bir telefon ya konuşuyor ya da birilerine mesaj yazıyor. İnsanlar eskiden de bu kadar aceleci miydi yoksa son devir neslinin hep bir yerlere yetişecekmiş gibi acelesi var tam anlayabilmiş değilim.

Bizdeki AVM'ler de Manhattan caddelerine benziyor. Herkes meşgul, herkesin acelesi var, herkes birileriyle konuşuyor, birilerine bir şeyler yazıyor. Üstelik caddeler gibi özgür mekanlar değil alışveriş merkezleri. Belli bir güvenlik aşamasından sonra giriyorsunuz. Yürüyen merdivenleri gibi modern çağın en büyük zulümlerinden birini aştıktan sonra gitmek istediğiniz yere varıyorsunuz. Geçenlerde bir AVM'ye girerken arkadaşımın uyarısıyla vazgeçtik. 'Mescit yok' dedi. 'Eğer girersek 3 saat orada esir kalacağız..' Girmedik...

Bünyesine ibadethane koymamakta ısrar eden alışveriş merkezlerinden biri, belki de birincisi -sanırım- CarrefourSA.
Şüphesiz bir yabancı yatırımcı olan Fransa (ve dolayısıyla Carrefour'dan) aşırı hassasiyet beklemek safdillik. Ancak Türk ortağı Sabancı'ların nasıl bir aile olduğunu bütün ülke biliyor. Merhum Sakıp Ağa'nın şahsında sembolleşen, Anadolu'ya has bir hasbilik, samimiyet ve yerellik var Sabancı ailesinde. En azından bendeki algı böyle. İş bu nedenle CarrefourSA'lardaki mescit karşıtlığını anlamakta hep zorlandım.

Geçtiğimiz gün yaşanan üzücü bir gelişme ise bu kurum hakkındaki kanaatlerimi kökten değiştirdi. Her ne kadar yasak savma kabilinden açıklama yapılıp, 'olayın bireysel olduğu ve yapan arkadaşın kınandığı' söylense de derinlerde başka bir sıkıntı var. Belki bunu kişiselleştirmekten ziyade bir zihniyeti masaya yatırmak gerekiyor.

İnançlı insanları her yerde kovalamayı, sıkıştırmayı ve saf dışına bırakmayı hayatının gayesi edinmiş, Nazi dönemindeki gibi bir tür 'düşman avı'na dönüştüren bir kitle var maalesef. Düşünsenize, en az sizin kadar özgür ve vatandaş olan bir kadını, sırf başını örtüyor diye bir alışveriş merkezinden kovabilecek kadar cüretiniz var! Bu densizliği yapabiliyorsanız, demek ki ya kurumsal olarak size hoşgörü gösteriliyor ya da bazı gerçekleri algılamaktan acizsiniz.

İşin 'Nazist' kısmına bakan yönü böyle. Bir de başka şeyler var.

Şu; son dönemde operalara mescit, Çamlıca'ya şöyle büyük bir cami, bilmem nereye padişahları kıskandıracak ibadethane gibi açıklamalar işitiyoruz sevgili yetkililerden. İbadethane öncelikli olarak ihtiyaç üzerine açılır. Benim bildiğim, olması gereken böyledir. Bugün opera-bale salonlarından çok daha öncelikli olarak AVM'lerde ibadethanelere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Çamlıca'ya cami yapmaktan çok daha acil ve önemli hem de...

Adı üstünde ihtiyaç. Tıpkı yemek/içmek gibi, bedenin ihtiyaçlarını gidermek gibi mekanlar nasıl zorunluysa, ruhun ihtiyacını giderecek mekandır ibadethaneler.

LYS sonuçları açıklandı. Milyondan fazla öğrenci geleceğine dair tercihler yapıyor bugünlerde. Ve siz biliyor musunuz, bir kitle var ki tercihlerini puanlarına göre değil, giyim kuşamına göre yapıyor. Başı örtülü diye, 'şurada okusam da çalıştırmazlar, buradan zaten mezun etmezler' diye fakülte eliyor tesettürlü çocuklarımız. Ve biz, başörtüsü sorunu çözüldü diye kendi kendimizi kandırmaya devam ediyoruz. Birileri AVM'lerden kovunca çocuklarımızı da öfkeleniyoruz.

Seçecekleri mesleği başarı ve hayallerine göre değil, giyim kuşam tercihlerine göre yapmak zorunda kalan bir ülkenin evlatlarını, çarşıdan pazardan kovan densizlere çok kızmamak lazım. Bu zihniyeti besleyip büyüten şirket ve kurumlara da. Acı ama böyle...

n.hazar@zaman.com.tr
http://twitter.com/nedimhazar
http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1322777&title=sacmaliklar-ulkesi
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro



Aras Kargo'da da başörtülüye iş yok!
İstanbul Kozyatağı şubesinde başörtülü olarak görev yapan Kızılay çalışanını kovmasıyla gündemde olan CarrefourSA'ya tepkiler sürerken, ülkenin tanınmış bir başka şirketinde de başörtülüleri işe almadığı iddia edildi.

Yeni Akit gazetesinden Fatih Akkaya'nın haberindeki konu ile ilgili iddialar şöyle;

Bu şirket, taşımacılık sektöründe "öncü" olmakla övünen ARAS Kargo. Firmada prensip gereği başörtülülere iş verilmiyor. Yetkililerin övünürcesine verdiği bilgilere göre, ARAS Kargo'da acentelerde bile hangi pozisyonda olursa olsun başörtülü çalışana asla müsaade edilmiyor. İş başvurusunda bulunan kişi başörtülü ise, önce başını açıp açamayacağı soruluyor.

SON OLAY KAYSERİ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ'NDE YAŞANDI

Yozgat Yerköy'den Kayseri'ye gelerek ARAS Kargo Bölge Müdürlüğü'ne iş başvurusunda bulunan bayan, başörtülü olduğu gerekçesiyle reddedildi. Görüştüğümüz ARAS Kargo Kayseri Bölge Müdürlüğü yetkilileri olayı doğrularken, şu savunmada bulundular: "Burası bir bölge müdürlüğü. Genel Müdürlüğün prensibi böyle. Türbanlı çalıştırmıyoruz. Bizim elimizden gelen bir şey yok. Üzülerek reddettik..."

GENEL MÜDÜRLÜK DE DOĞRULADI

Bunun üzerine ARAS Kargo Genel Müdürlüğü yetkilileri ile de görüştük. İnsan Kaynakları, Özlük İşleri ve Kurumsal İletişim yetkilileri, bu çağdışı prensibi hatırlattı. ARAS Kargo Genel Müdürlüğü'nde telefon ile ulaştığımız bu yetkililer aynen şu ifadeleri kullandılar: "Firmamızın prensibi gereği türbanlı çalıştıramıyoruz. Gelen başvuruları nazikçe reddediyoruz. Kişi başını açmayı taahhüt ederse, iş başvurusunu değerlendirmeye alıyoruz."

9 BİN ÇALIŞANI VAR, 1 TANE BAŞÖRTÜLÜ YOK

ARAS Kargo yetkilileri şöyle devam ettiler: "8-9 bin çalışanımız var, bir tane türbanlı yoktur aralarında. Çünkü yasak. Genel Müdürlük'te ve bölge müdürlüklerimizde olduğu gibi şubelerimizde de yasak. Çalışanlarımızdan firmamızın üniformasını giymelerini istiyoruz. Bu üniformanın altı pantolon. Türbanlılar zaten bu üniformayı giymek istemeyecektir, bu şekilde çalışmak istemeyecektir."

YENİ AKİT

ARAS KARGO HABERDE GEÇEN İDDİALARLA İLGİLİ AÇIKLAMA YAPTI

Aras Holding ve Aras Kargo adına yapılan açıklamada 'Yeni Akit gazetesinin Aras kargo'nun başörtülüleri işe alınmadığı' iddiaları ile ilgili şöyle denildi:

"30 yılı aşkın süredir Türk ekonomisine katma değer sağlayan Aras Holding ve Aras Kargo olarak, bugün Yeni Akit gazetesinde 'Aras da yasakçı çıktı' başlıklı haber şirketimizde büyük üzüntü ile karşılanmıştır.
Aras Kargo İnsan Kaynakları Politikaları doğrultusunda ırk, din, dil ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin herkese eşit yaklaşım birincil önceliktir. İşe alım sürecinde adaylarla ilgili kriterler iş ilanlarında belirtilmekte; yapılan tüm başvurular, belirtilen kriterler doğrultusunda incelenmekte ve hiçbir ayrım söz konusu olmadan pozisyona en uygun adayın işe alımı yapılmaktadır.

Aras Kargo'da işe başvuran kişilerin pozisyonun gerektirdiği kişisel yetenek ve niteliklere sahip olması esastır. Bugün 19 bölge müdürlüğü, 28 transfer merkezi, 790 şubesi, 3 bin araçlık filosu ve 8 bin 800 kişilik uzman kadrosuyla Türk halkına hizmet veren Aras Kargo'nun Türkiye sınırları içerisinde yaşayan tüm kültürlerden çalışanı bulunmaktadır.

Haberde bahsi geçen konu, görüşü alınan personellerimizin Aras Kargo ailesine yeni katılması, İnsan Kaynakları Politikalarımıza tam anlamıyla hakim olmamaları, kurum sözcülüğünü yapabilecek yetki ve yetkinliğe sahip bulunmamalarına rağmen inisiyatif alarak kişisel görüşlerini ifade etmelerinden kaynaklanmıştır. Bu personellerimiz hakkında da gerekli işlemler yapılacaktır.

Bilginize sunar, iyi çalışmalar dileriz.

Aras Kargo"

http://www.ihlas.net.tr/haberdetay.php?id=494742
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

YAKUP ÇETİN'in haberi

Kızılay gönüllüsü üniversite öğrencisi Elif Demirci'nin başörtülü olduğu gerekçesiyle CarrefourSA'daki stantta çalışmasının engellenmesiyle ilgili soruşturma başlatıldı.

Genç kızın yaptığı başvuruyu inceleyen Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, 'suç teşkil edebilecek hususlar' görüldüğünü belirtti. Sorumlular hakkında ceza soruşturması açılması için dilekçeyi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Suç duyurusunu inceleyen savcılığın, kendi yetki sınırları dışında olduğu için dosyayı Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndermesi bekleniyor.

İstanbul İçerenköy'deki CarrefourSA'da 20 Temmuz 2012 tarihinde meydana gelen olayın ardından Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'na bir dilekçe ile şikâyette bulunan Elif Demirci, gönüllüsü olduğu Kızılay Ataşehir Şubesi ile CarrefourSA arasında gerçekleşen protokol gereğince mağazada kurulan stantta görev aldığını belirtti. Demirci, yanına gelen bir mağaza yetkilisinin, "Müdürümüz, bu şekilde stantta çalışmanızın doğru olmadığını söyledi." diyerek kendisinden standı terk etmesinin istendiğini ifade etti. Demirci, başörtüsüyle mağazada yalnızca müşteri olarak bulunabileceğinin söylendiğini aktardı. Bu olaydan dolayı büyük üzüntü yaşadığını, üniversiteye başörtülü olarak gidebildiği halde bir marketin önünde yardım gönüllüsü olarak bile görev alamamasından dolayı ülkesi adına ümitsizliğe düştüğünü dile getiren Elif Demirci dilekçesinde, inancından dolayı önyargılı yaklaşılarak hakarete uğradığını belirtti. Demirci bu olaydan sorumlu olan kişilerin insanlık suçu işlediklerini belirterek bu sebeple kendilerine ağır müeyyideler uygulanmasını istedi. Demirci ayrıca, olayın basında yer alması üzerine sosyal medyada hakarete uğradığını da kaydetti. Twitter'dan kendisine hakaret eden E.Ş. hakkında da dava açılmasını talep etti. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı da olayda 'suç teşkil edebilecek hususlar' görüldüğünü belirterek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1338181&title=carrefoursaya-basortusu-icin-suc-duyurusu
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.