Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

29 Nisan 2024, 09:05:04

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 112
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 83
Total: 83

TPAO, 2023'te Türkiye'nin petrol ve doğalgaz ihtiyacının tümünü karşılayacak

Başlatan kilimanjaro, 26 Haziran 2009, 17:58:21

« önceki - sonraki »

kilimanjaro

Mayınlı Arazide En Az 4 Trilyon Dolarlık Petrol Rezervi Bulunduğu Öne Sürüldü.

Mayın temizliği konusunda Birleşmiş Milletler ''Başarı Sertifikası''na sahip olan Pekkan Şirketler Grubunun Başkan Yardımcısı Adnan Volkan Pekkan, Suriye sınırındaki mayınlı arazide en az 4 trilyon dolarlık petrol rezervi bulunduğunu öne sürdü.

Petrolün derinde ancak kalitesinin çok yüksek olduğunu ifade eden Pekkan, ''Bu petrol çıkartılırsa bölgede terör kalmaz'' dedi.

Yurt dışında Specialist Gurkha Services Şirketi ile ortak anti tank, anti personel, mayın arama, tarama, imha etme ve patlamamış mühimmatların imhası projelerini yürüten Pekkan Şirketler Grubunun Başkan Yardımcısı Adnan Volkan Pekkan, mayın temizleme konusunda toplumda bilgi kirliliği oluştuğunu söyledi.

Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi konusunda 7 yıl önce Genelkurmay Başkanlığı tarafından çağrıldıklarını ve brifing verdiklerini anlatan Pekkan, Türk şirketi olarak bu işe talip olduklarını belirtti.

Sınırdaki mayınlı arazide en az 4 trilyon dolarlık petrol rezervi bulunduğunu savunan Pekkan, ''Petrol oldukça derinde ama kalitesi çok yüksek. Bu petrol çıkartılırsa bölgede terör kalmaz. Diyarbakır İstanbul'dan güzel olur'' diye konuştu.

Mayının temizlenmesinden ziyade oradaki petrolün peşine düşülmesi gerektiğini anlatan Pekkan, ''Biz İngiliz partnerimizle birlikte orayı temizlemeye talibiz. Şirketimiz mayın temizleme konusunda BM'den sertifika almış dünyadaki 5-6 şirketten biridir. Biz burayı son teknolojik cihazlar yardımıyla 3 yıl içinde temizleriz. Bu işin maliyeti konusunda telaffuz edilen rakamların çok daha aşağısında temizleriz''dedi.  

http://sondakika.com/haber-mayinli-arazide-petrol-iddiasi/
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü Mehmet Uysal, Suriye sınırında mayınlardan temizlenecek bölgenin çok ciddi bir tarımsal potansiyeli olduğunu belirterek, bölgenin temizlendikten sonra üstünün tarıma açılacağını, altında ise TPAO'nun petrol arayacağını ifade etti. 

Batman'a 4 ayda bir yapılan yönetim kurulu toplantısı için gelen TPAO Genel Müdürü Mehmet Uysal, koordinasyon toplantılarının yanı sıra TPAO'nun geleneksel Bahar Şenliği'ne de katıldı. Burada konuşan Uysal, 40 bini yurt içi, 40 bini de yurt dışı olmak üzere günde 80 bin varil ham petrol üretimi gerçekleştirdiklerini belirterek, Türkiye'nin günde 600 bin varil petrole ihtiyacı olduğunu belirtti.

Suriye sınırında Nusaybin- Çamurlu sahasında açtıkları 25 kuyudan 22'sinde petrol bulunduğuna dikkat çeken Uysal, 800 kilometrelik Suriye sınırında mayınlı bölgenin temizlenmesi ile bu alanda petrol arama çalışmalarına başlayacaklarını ifade etti. Yaklaşık 100 bin metrekarelik alanın mayından temizlenmesini beklediklerini söyleyen Uysal, "Meclis'te mayınların temizlenmesi ile ilgili bir kanun tasarısı görüşülüyor. Meclis'teki kanunun biran önce çıkmasını bekliyoruz. Mayın temizleme ihalesi yapılır yapılmaz, sınırda kara altın mücadelemiz sürecek." şeklinde konuştu.

Sakarya ve Isparta'da yeni petrol sahalarını keşfetmek için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Uysal, "Isparta'da Demre-1 kuyusunda 6 bin 500 metre derinliğe inilecek. Belki de Türkiye'nin en derin kuyusu bu olacak. Sakarya'da da doğalgaz arama çalışmalarımız var. Sakarya, Tuz Gölü, Sivas ve Ağrı'da da yeni sahaları keşfediyoruz. Özellikle Demre kuyusundan umutluyuz. Burada her an Afrika plakasına ulaşabiliriz." dedi.

TPAO Genel Müdürü Mehmet Uysal, dünyanın önemli petrol rezervlerinin bulunduğu Batı Raman'ın, yaklaşık 2 milyar varil petrol rezerviyle dünyanın dev petrol sahalarından biri olduğunu, şimdiye kadar ancak bu petrolün yüzde beşini çıkarttıklarını söyledi. Bu yıl, Türkiye'nin dört bir yanında petrol aramalarını sürdüreceklerini belirten Uysal, geçen yıl 71 kuyu açtıklarını, bu yıl ise 79 kuyu açacaklarını ifade etti.

TPAO'nun Kuzey Irak'ın yanı sıra Irak'ın dört bir yanına açıldığını belirten Uysal, Bağdat'ta bir ofis açtıklarını sözlerine ekledi. (CİHAN)

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=849272
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

"Mayınlı bölgede petrol çıkartıyoruz." sözleriyle tartışmalara katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bir kuyudan çıkan miktarı günlük 2 bin varil olarak açıkladı. Buraya servis yolu denildiğini belirten Yıldız, halen mayınlı bölgede ve yakınında TPAO'nun ruhsatlı yerleri bulunduğunu vurguladı. Bakan, mayınlı alandaki servis noktalarında dahi petrol aramaya devam edildiğini anlattı. 

Enerji Bakanı Yıldız, Türkiye, Irak, İran ve Suriye'yi kapsayan 'Bölgesel Enerji Bakanları Toplantısı'na katılmak üzere gittiği Bağdat'a hareketinden önce Atatürk Havalimanı VIP Salonu'nda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bağdat'taki toplantılarda 4 ülkeyi ilgilendiren konuların ele alınacağını ifade eden Yıldız, Irak ile elektrik alım satımı, Irak'a verilen su, petrol ve doğalgaz konuları, TPAO ve BOTAŞ ile ilgili konuların da gündemlerinde olduğunu belirtti. Bakan Yıldız, "Kerkük-Yumurtalık boru hattının tam kapasite ile çalıştırılması ile ilgili görüşmelerimiz olacak." dedi.

Bakan Yıldız, "Nabucco Projesi'ne Irak'ın da dahil edilmesi konusu ele alınacak mı?" sorusu üzerine, "Mutlaka o da konulardan biri olacak. Geçen hafta içinde Avrupa Birliği tarafından yapılan açıklamada 8 milyar metreküp civarında bir bağlantı yapıldığından bahsedilmişti. Bununla alakalı da görüşmemiz olacak." cevabını verdi. Yıldız, ziyarette Kuzey Irak'ta petrol arayan özel şirketlerle ilgili konuların ele alınacağı bilgisini verdi. Bir gazetecinin, "Suriye sınırındaki mayınlı bölgelerin temizlenmesi gündeme geldi. Bölgede zengin petrol kaynakları olduğu ileri sürülüyor. Bakanlık olarak sizin bu bölgeye müdahaleniz olacak mı, bu bölge sadece tarıma mı açılacak?" sorusuna karşılık Bakan Yıldız, halen mayınlı bölgenin içinde ve yakınında TPAO'nun ruhsatlı yerleri bulunduğunu ve petrol çıkarıldığını söyledi. Üç noktada ve mayınlı bölgenin içinde de bir noktada petrol çıkarıldığına dikkat çeken Yıldız, "Servis yolu dediğimiz bölgede şu anda 2 bin varil/gün civarında petrol çıkan bölgelerimiz var." diye konuştu.

Türkiye sınırları içinde ruhsatı alınmamış herhangi bir noktada bütün malların ve toprağın bir metre altının da devletin olduğunu ifade eden Yıldız, "Kendinize ait özel arazinizde bor madeni çıksa bile devletindir. O yüzden kaldı ki, kamuya ait arazilerin üzerinde spekülasyon yapmak doğru değil. TPAO'nun, halihazırda 510 kilometrelik sınır içinde değişik bölgelerde petrol arama faaliyetleri devam ediyor." şeklinde konuştu. Bakan Yıldız, bu arazide petrol arama çalışmalarının devam edip etmediğine ilişkin soru üzerine, çalışmaların mayınlı alan da dahil olmak üzere devam ettiğini söyledi. "Mayınlı arazi yekpare mayınlı arazi değil." diyen Yıldız, mayınlı alandaki servis noktalarında dahi petrol aramaya devam edildiğini kaydetti.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=852492&keyfield=6D6179C4B16E6CC4B1206172617A69646520706574726F6C
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Türkiye, sınırdaki mayınlı arazilerin temizlenmesiyle ilgili yasayı tartışırken TPAO, mayınlara aldırış etmeden bölgede hem arama yapıyır hem petrol çıkarıyor.

Türkiye, Suriye sınırındaki mayınlı arazinin temizlenmesi ile ilgili yasayı tartışırken Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), bölgede petrol arama çalışmalarını sürdürüyor.

Yasanın iptali için yapılan başvuruyu Anayasa Mahkemesi bu hafta değerlendirecek. Tartışma konusu olan mayınlı arazide ciddi anlamda petrol rezervlerinin olduğunu belirtilmesi ise tansiyonu yükseltiyor.

TPAO ise, tartışmalardan uzak bölgede petrol çıkartmaya başladı. Mayınlı arazinin içinden mayınlara aldırış etmeden yapılan çalışmalarda günlük 2 bin 500 varil petrol çıkartılarak ülke ekonomisine katkı sağlıyor.

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, bizzat mayınlı arazinin içerisinden, servis yolları üzerinde açılan kuyulardan petrol çıkartıldığını açıkladı.

Kayseri'de bazı programlara katılmak için bulunan Bakan Taner Yıldız, elektrik zammı, mayınlı arazi, akaryakıt fiyatlarındaki artış ile ilgili birçok konuda değerlendirme yaptı.

Bakan Yıldız, CHP tarafından iptali için Anayasa Mahkemesi'ne götürülen Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi düşünülen arazide ciddi anlamda petrol rezervi olduğunu ve bunun çıkartılmaya başlandığını duyurdu.

Mayınlı arazide hem özel sektör kanalı ile hem de kamu kanalı ile verilmiş ruhsatlar olduğunu hatırlatan Bakan Yıldız, bu ruhsatların belli süreleri olduğuna işaret ederek, "Bu sürede arama ve tespit çalışmalarını yapanlar faaliyetlerine başlıyor. Bunlardan TPAO ile şuanda günlük 2 bin 500 varille petrol çıkartıyor. Servis yollarından, mayınlı arazilerin bizzat içerisinden petrol çıkartılıyor. Biz tabiî ki inanmasak, değerlendirmesek o araziye girmezdik. Şuana kadar iyi bir sonuç elde ettik. Bu miktar önümüzde günlerde artacaktır. Suriye tarafında çıkan aynı petrol bizim burada da çıkacaktır." diye konuştu.

PETROL FİYATLARINDA DEĞİŞİKLİK OLMAYACAK

Petrol ürünlerinde yeni bir düzenlemeye gidilmesine karşın fiyat indirimin ardından fiyat artışı yaşandığının sorulması üzerine Bakan Taner Yıldız, bu artışın Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresi tarafından yapıldığını anlattı.

Yıldız, yaşanan bu süreci şöyle anlattı: "Şimdi akaryakıtın iki tane bileşeni vardır. Bir maliyetidir. Vergi ve ÖTV ile ilgilidir. İkincisi teknik bileşenleri var. Biz teknik konumuna bakıyoruz. Hem yakıtın uluslar arası piyasalarda hem de ilişkili ve bağımsız kurum olan EPKD ile beraber. Bu ayın başında özellikle akaryakıttaki dağıtım şirketleri bağlı kar marjlarıyla alakalı bir düzenleme yapıldı. Denetleme ve düzenleme yetkisini kullanan EPKD, bununla alakalı makul fiyat arayışına girdi. Bir tarafta halkımız var. Bir tarafta bu sektörlerin vazgeçilmez aktörleri olan dağıtım şirketleri ve bayilerimiz var. Bununla alakalı piyasada tartışılabilir bir durum var. Ama iki aylık bir düzenleme. Onun içerisinde zaman zaman fiyatlar dalgalanabilir. Fiyatlar bir miktar aşağı çekildi. Vergi ve ÖTV ile ilgili kısımda ise Maliye Bakanlığımız ve Gelir İdaresi bir düzenleme yaptı. Enflasyon karşısında değer kaybedilen maktu oranı bir oransal hale çekti. Bu düzenleme fiyatları yukarı çekti. Konu bundan ibarettir. Maliye Bakanlığının rakamları biraz daha üzerinde olduğuna dair bu artışın görüş var. Onunla ilgili tasarrufta Maliye Bakanlığı ve Gelir İdaresine aittir."

TÜRKİYE'DE ÇIKARTILAN DOĞALGAZ, KULLANILANIN 40'TA BİRİ

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, yaz aylarında indirime gidilen doğalgaz da kış aylarında fiyat artışı yaşandığı şeklindeki soruya, bu artışların uluslar arası piyasalardan kaynaklandığına dikkat çekti.

Doğalgazla ilgili fiyatların hep otomatik ayarlama şeklinde yapıldığını anlatan Yıldız, "Biz bunu periyotlara bağladık. 3'er aylık periyotlara bağlı uluslar arası piyasalarda değişin artışlar buraya yansıtılıyor. Şuan zam görünmüyor. Ama bildiğimiz gibi ithalat ülkesiyiz. Şuanda yüzde 4-5 civarında çıkarttığımız doğalgaz var. Bu oran geçen yıl yüzde 2.5 idi. Yani kullanılan doğalgazın 40'da biri. Bu oranı artırmak zorundayız. Bu yönde çalışmalarımız devam ediyor. Ümit ederiz ki çalışmalarımız sonucu ithalat oranlarımız azalır diye düşünüyoruz. İthalat azalınca rahatlarız." diye konuştu.

Bakan, ücretsiz kömür dağıtımı yerine doğalgazda indirim yapılması yönündeki taleplere de cevap verdi.

Bakan, "Bunun içerisinde iki tane temel unsur var. Yerli kaynak. Kömür. İthal kaynak. Doğalgaz. Bizim şuan doğalgaz böyle bir uygulama ve hedefimiz yok. Ama ne zaman yerli kaynak olur doğalgaz o zaman seve seve bunu yaparız. Uygularız. İndirimlere gideriz." dedi.

KAÇAK ELEKTRİK ORANLARINDA HEDEF YÜZDE 10

Bakan Taner Yıldız, Türkiye genelinde kaçak elektrik kullanım oranlarının düşünülmesi amacıyla kayseri modeli çalışma yapacaklarını anlattı. Yapılan görüşmelerde ortaya çıkan değerlendirme sonucu kaçak oranlarının düşünülmesi ile ilgili hedefler koyduklarını aktaran Yıldız, 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra yüzde 26'larda ve gayri resmi rakam olarak yüzde 30'larda olan kayıp kaçak oranının şuan yüzde 14'lere indiğini ifade etti.

Bu rakamın çok iyi olduğunu hatırlatan Yıldız, "Ama 'yeterli mi?' diye sorarsanız. Yeterli değil. Daha da aşağı çekilmesi gerekir. Bunu AB ortalamasının altına yada Kayseri ortalamasının yakınlarına çekmeliyiz. Mutlaka yüzde 10'lara düşmelidir." diye konuştu.

Kaçakların önlenmesi ile ilgili öncelikli olarak iyi niyetlerini de ortaya koyacaklarını ifade eden Bakan Taner Yıldız, bu süreçten sonra tavizin de söz konusu olmayacağına işaret etti.

Kaçak elektriğin önlenmesi için bütün teknik çalışmaları ortaya koyacaklarına işaret eden Bakan, "İnsanlarımıza kaçakların sonlandırılması için kolaylıklar göstereceğiz. Ama halen buna rağmen bu yola devam edenlere kesinlikle müsamaha göstermeyeceğiz. Kesinlikle izin verilmeyecek ve bir başka vatandaşımızın hakkını bir başkasına da müsaade ederek kullandırtmayacağız." ifadesini kullandı.

Yıldız, kaçak elektrik kullanmayan ve oranı az olan bölgelerdeki insanların, artık kaçak elektrik kullanan bölgelerdeki insanların elektrik parasını ödemeyeceğini kaydetti.

2012 yılına kadar kanunla bölgesel tarife sınırlandırılmış durumda olduğunu anlatan Yıldız, "Bunu 2011 yılında tekrar gözden geçireceğiz. Rakamları ve özelleştirmelere bakacağız. Ne tür sonuçlar elde edildi ona bakacağız. Ona göre kararımızı vereceğiz. Bir grubun diğer bir gruba yük olması. Bir vatandaşımızın diğer vatandaşımızın cebine yük olmasını hiçbir zaman istemeyiz. Sistemi de bozmadan böyle bir yapılandırma olacaktır." diye konuştu.

MADENLER PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR SÖYLEMLERİ DOĞRU DEĞİL

Türkiye'nin maden sahalarının yabancılara peşkeş çekildiği yönündeki söylemlerin olduğunun hatırlatılması üzerine Bakan Taner yıldız, bunların doğru olmadığını açıkladı.

Türkiye'de çok zengin maden sahaları olduğunu dile getiren Bakan, bunların her birini çıkartılabildiğini söylemenin de yanlış olduğunu ifade etti. Yıldız, madenlerin değerlendirilmesi noktasında çalışmaları olduğunu hatırlatarak, "Hem MTH dediğimiz hem TTK dediğimiz hem de Maden Genel Müdürlüğümüz dediğimiz üç tane temel genel müdürlüğümüz, bunlarla ilgili bir mülakat başlatmak zorundadır. Talimatı da verdim." şeklinde konuştu.

Peşkeş çekilme ile ilgili bir durum söz konusu ise müdahale edeceklerinin altını çizen Yıldız, şu açıklamayı yaptı; "Türkiye'de çok kritik kaynaklar var. Bor gibi kaynak devletin elinde. Diğer kaynaklardan ruhsat almış şirketlerin disipline edilmesi ve sistematize getirilmesi ile ilgili çalışmalar var. Zamanında iş yapmayan olursa hem devleti hem de kendilerini oyalamamaları adına, özel sektörde farklı kişilere, farklı firmalara, farklı imkanlar bırakması açısından onları da geri alırız."

http://www.haber7.com/haber/20090720/TPAO-mayinli-arazide-siyah-altin-buldu.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), İSO 500 listesine Türkiye'nin en kârlı şirketi olarak adını yazdırdı.2008 yılında vergi öncesi 1 milyar 772 milyon lira kâr açıklayan şirket, en yakın rakibine 2,5 kat fark attı. Milli şirket TPAO, hem ülkemizde hem de ülke dışında ham petrol üretiyor.

İstanbul Sanayi Odası, üretimden satışlara göre oluşturduğu Türkiye'nin 500 büyük sanayi kuruluşunun isimleri ve büyüklük sıralaması önceki yıllarla büyük ölçüde aynı. Koç Grubu'nun Tüpraş'ı 2008 yılında 27 milyar 732 milyon liralık satışla birinci sıradaki yerini korudu.

Geçen yıl kârlılığa göre sıralamada yedinci olan devlete ait Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) büyük bir sıçrama yaparak bu yıl birinciliğe yükseldi. Kamu ve özel sektör şirketleri arasında Türkiye'nin en kârlı kuruluşu TPAO oldu. 2008 yılında TPAO'nun vergi öncesi kârı 1 milyar 772 milyon 395 bin lira.

Kârlılıkta bir önceki yıl dördüncü olan Philsa Philip Morris 729 milyon lira kâr ile dün açıklanan listede TPAO'nun ardından ikinci sıraya yerleşti. Üçüncülükteki yeri değişmeyen Ford Otomotiv'in kârı 616 milyon dolar. Bir önceki yılın kârlılık şampiyonu Tüpraş bu sene 517 milyon lira kâr ile dördüncülüğe geriledi.

Kârlılıkta en büyük sıçramayı geçen yıl 53. sırada olan Çolakoğlu Metalurji bu sene 5. sıraya yerleşerek gerçekleştirdi. Çolakoğlu Metalurji'nin vergi öncesi kârı 333 milyon dolar. Kârlılık sıralamasında yabancı sermayeli şirketlerden Unilever 323 milyon lira ile 6. sırada, 319 milyon lira ile Mercedes Benz 7. sırada yer aldı. Bir önceki sene Unilever 10. ve Mercedes Benz 16. sırada yer alıyordu.

Bir önceki yıl 41. sırada bulunan HABAŞ 317 milyon lira ile bu seneki listede 8. oldu. 307 milyon lira vergi öncesi kâr bildiren Anadolu Efes geçen yılkı gibi bu yıl da 9. sıradaki yerini korudu. Geçen yılın 37'ncisi Kardemir, 307 milyon liralık kârıyla bu sene ilk 10'a girdi.

500 büyüğün 148'i yabancı sermayeli

İstanbul Sanayi Odası'nın açıkladığı Türkiye'nin ilk 500 büyük şirketi arasında yabancı sermaye paylı şirket sayısı 148 oldu. İlk 50 şirket içindeki yabancı sermaye paylı firma sayısı ise 18. 148 şirketten 44'ü yüzde 100 yabancı sermayeli firma. Sermayesinin yüzde 50'den fazlası yabancıya ait olan şirket sayısı 48. Kalan 56 şirketteki yabancı sermaye payı ise yüzde 50'nin altında. Yabancı sermaye paylı 148 şirketin ilk 500 şirket arasında ihracattan aldığı toplam pay yüzde 44,2.

İlk 50'de yer alan 18 yabancı sermaye paylı şirket, üretimden satışlarda ilk 500 içinde yüzde 15,6 oranında paya sahip. 500 firma arasında bu 18 şirketin ihracattaki payı yüzde 27,7, dönem kârları yüzde 23,6 ve brüt katma değer payları yüzde 17,3 oldu. 2007 yılında bu 18 şirketin ihracattaki payı yüzde 31,7 ve dönem kârındaki yüzdesi 17,3'tü. İhracattaki azalma ekonomik kriz nedeniyle yabancı otomobil şirketlerinin yurtdışı satışlarının azalmasından kaynaklandı.

Fortune'un ilk 500 listesine Türkiye'den 7 şirket giriyor

Amerikan Fortune dergisinin toplam satışlarına göre oluşturduğu dünyanın en büyük 500 şirketi listesine Türkiye'den 7 şirket giriyor. İstanbul Sanayi Odası (İSO) kendi listesini üretimden satışlara göre oluştururken, toplam satışlarına göre ayrı bir liste oluşturup bunların Fortune listesindeki tahmini yerlerini de açıkladı.

İSO'nun tespitine göre Türkiye'den Tüpraş 2008 yılındaki 22 milyar 37 milyon dolarlık toplam satışıyla Fortune listesine 115. sıradan giriyor. Toplam satışı 12 milyar 976 milyon dolar olan Petrol Ofisi'nin ise Fortune listesindeki yeri 206. sıra. Türkiye'den Fortune listesine girecek üçüncü şirket ise İSO 500 listesindeki isminin açıklanmasını istemeyen 14 şirketten biri. Toplam satış rakamı da gizli kaldığı için bu şirketin Fortune listesindeki yeri de sır.

2008 yılındaki toplam satışı 5 milyar 495 milyon dolar olan Ford Otomotiv'in Fortune listesindeki yeri 438. sıra. Fortune'a girecek 5. şirket de yine isminin saklı kalmasını isteyen bir firma. EÜAŞ'ın 4 milyar 930 milyon dolarlık toplam satışıyla Fortune'daki yeri 479. sıra. Arçelik ise 4 milyar 680 milyon dolarlık toplam satış rakamıyla Fortune listesine 493. sıradan girmeye aday.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=872331&title=en-kârli-sirket-tpao
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Türkiye'de geçen yıl açılan toplam 143 kuyudan 53'ünde petrol, 30'unda doğal gaz bulundu. Kuyulardan 33'ü kuru çıkarken 27 kuyuda ise çalışmalar sürdürülüyor.

AA muhabirinin Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün faaliyet raporundan derlediği bilgilere göre, geçen yıl ülkedeki petrol hakkı sahibi şirketler tarafından 51 arama, 50 tespit, 42 üretim kuyusu sondajı olmak üzere toplam 143 sondaj gerçekleştirildi ve bu kuyularda toplam 242 bin 357 metre sondaj yapıldı. Petrol ve doğal gaz aramak için Türkiye'de 1934 yılından bugüne kadar 3 bin 727 kuyu açıldı, bu kuyuların toplam sondaj uzunluğu ise 7 milyon 25 bin metre oldu.

Geçen yıl açılan her 3 kuyudan ortalama 1'inde petrol bulundu. Açılan 143 kuyudan 53'ü petrollü, 30'u doğal gazlı ve 33'ü kuru kuyu olarak tamamlandı, 27 kuyudaki çalışmalar ise halen sürdürülüyor.

Türkiye'de geçen yıl 103 petrol sahasından 2 milyon 402 bin ton (16 milyon 650 bin varil) ham petrol üretimi, 49 doğal gaz sahasından ise 729 milyon 414 bin metreküp doğal gaz üretimi gerçekleştirildi. Devlet, 2009 yılında çıkarılan petrolden 168,2 milyon lira, doğal gazdan 41,6 milyon lira olmak üzere toplam 209 milyon 829 bin lira devlet hakkı olarak pay aldı.

Rapora göre, 2009 yılı sonu itibariyle Türkiye'de 24 yerli, 24 yabancı olmak üzere toplam 48 şirket arama ve üretim faaliyetinde bulundu. Yıl içinde toplam 85 arama ruhsatı müracaatından 68'ine petrol arama ruhsatı verildi. Bununla birlikte 98 adet petrol arama ruhsatının süresi uzatıldı, 79 arama ruhsatı fesih edildi veya müddeti sona erdi, 120 arama ruhsat müracaatı reddedildi.

Geçen yıl 5'i yerli, 3'ü yabancı olmak üzere 8 şirket, petrol hakkı sahibi olarak arama faaliyetlerine başladı. Türkiye'deki toplam arama ruhsatı sayısı 415, işletme ruhsatı sayısı ise 72 oldu. Arama ruhsatlarının 151 adedi TPAO'ya, 105 adedi yerli şirketlere, 101 adedi yabancı şirketlere, 44'ü yerli-yabancı ortak şirketlere, 14'ü de TPAO ve ortaklarına ait bulunuyor.

Bu arada 2009 yılında alınan devlet harcının toplamı ise 366 bin lira olarak hesaplandı.

2009 yılı içinde 9 yabancı petrol hakkı sahibi şirket tarafından toplam 131 milyon lira ithal edilen sermaye beyanında bulunulurken bu beyanların sonucunda toplam 98,4 milyon lira sermaye tescili yapıldı.

Raporun ''Hedefler'' bölümünde ise Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün 2013 yılı sonuna kadar ülkedeki arama-üretim yatırımlarının her yıl yüzde 10, ham petrol üretiminin yüzde 1, doğal gaz üretiminin yüzde 5 artırılması için uygun koşulları sağlamak olduğu belirtildi. AA

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=998281&title=turkiyede-her-uc-kuyudan-birinde-petrol-cikti
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

İşte size çok güncel bir gelişmeden fikir jimnastiği. Son dönemde sıklıkla duyduğumuz haberlerden birkaçı...

Diyarbakır Ergani'deki Güney Kırtepe-7 kuyusunda petrol bulundu. Bulunduğu derinlik 1.405 metre.

Diyarbakır Ergani'deki Karacan-5 kuyusunda petrol bulundu. Bulunduğu derinlik 1.713 metre.

Diyarbakır Hani'de Beyazçeşme-1 kuyusunda petrol bulundu. Bulunduğu derinlik 1.800 metre.

Diyarbakır Taşdan Köyü'nde petrol bulundu. Bulunduğu derinlik 1.800 metre.

Manisa Alaşehir'deki Sarıkız-2 kuyusunda petrol bulundu. Bulunduğu derinlik 1.850 metre.

Adıyaman'daki Şambayat-3 kuyusunda petrol bulundu. Bulunduğu derinlik 1.584 metre.

Diyarbakır Bismil'deki Arpatepe-2 kuyusunda petrol bulundu. Bulunduğu derinlik 2.450 metre.

Siirt'te Sağım-1 ve Köseler-M1, Diyarbakır'da Mehmetdere-9, Gaziantep'te Şambayat 2,3,4,5,6, D. Karakuş 6,7, D. Başpınar 1,2, Gölgeli 2,3,4 ve Gökçe-2 isimli "Petrollü" kuyularda sondajlar sürüyor.

1800 METREDE PETROL, 2200 METREDE KALİTELİ PETROL
Kuyular Diyarbakır, Manisa, Adıyaman, Batman'da... Sadece son yıllardaki örnekler olarak verdiğim bu petrol keşiflerinde petrolün bulunduğu derinlik ortalama 1.800 metre. Bismil ve Batman'daki kuyular bu ortalamanın üzerine çıkıyor. Fakat oralarda bulunan petrolün gravitesi 32 ve 34. Yani yüksek kalitede petrol.

Petrol veya jeoloji uzmanı gibi konuşmanın anlamı yok. Bu bir uzmanlık alanı ve yıllarca süren eğitimler sonucunda alınan vasıfla bilimsel olarak değerlendirilebilecek bir konu. Fakat bu, bir iktisatçı olarak basit değerlendirme yapmak konusunda bir engel oluşturmuyor.

Türkiye'de son dönemde birbiri ardına gelen "petrol bulundu" haberleri artık herkesin dikkatini çekiyor. Bulunan petrollerin keşfedildiği derinlik ise ortalama 1.800 metre.

DÜNYA PETROL İÇİN 6 BİN METREYE İNİYOR
Çok uzağa gitmeye gerek yok. Hemen kapı komşumuz Irak'a bakalım. Irak'ın kuzeyinde açılan ve bir Türk şirketinin yabancı ortağıyla keşfettiği petrol rezervinin (Taq Taq sahası) tespit edildiği derinlik 3-4 bin metre. Dünyanın birçok ülkesi bir yerde kaydadeğer petrol rezervi bulunduğuna yönelik en ufak inanç taşıyorsa sondajını 6 bin metrelere indiriyor. Hatta ABD'nin Teksas eyaletinde petrole ulaşabilmek için 7 bin 724 metreye kadar inilmiş kuyu bulunuyor. Dünyada petrol tespitlerinde ortalama belirlenen derinlik ise 3-5 bin metre. 

Hatta size daha da yakın ve çarpıcı bir örnek. Karadeniz'de gerekirse 5-6 bin metre derinliğe inmeye karar verilmiş durumda.

Peki bizde son günlerde petrolle buluşulan ortalama derinlik ne kadar? Ortalama 1.800 metre. 400-600 metre daha derinde ulaşılan petrol ise çok daha kaliteli bir petrol. Hiç uzman olmadan herkesin aklına gelen soruyu soralım: Eğer Türkiye'de 1.800 metrede yani petrol aramaları için "eşeleme" olarak tanımlanabilecek bir derinlikte petrole ulaşılıyorsa, 400-600 metre daha derine inildiğinde bu petrolün kalitesi dünya standartlarında kaliteli bir rezerv haline dönüşüyorsa, 4-6 bin metre derinlikte nasıl bir rezerv yatıyor?

EFSANELER GERÇEK Mİ?
Hal böyle olunca ister istemez o bir türlü ispatlanamamış efsane geliyor insanın aklına. Zamanında Türkiye'yi delik deşik edip tüm kuyuları kapattıktan sonra çekip giden ABD'li petrol devlerinin bulguları için söylenen o laf: Türkiye, 4-5 bin metre altındaki bir petrol okyanusunun üzerinde duruyor. Elbette doğruluğu ispatlanmadıkça, o bahsi geçen ve Türkiye'nin altındaki petrol okyanusunu gösteren ABD uydularının fotoğrafları net bir şekilde gün yüzüne çıkmadıkça bunlar efsane olmaktan öteye gidemeyecek.

Aslında son yapılan keşiflerle ilgili ilginç bir 'tesadüf' daha var. Sultan II. Abdülhamit'in Alman Maden Mühendisi Paul Groskoph ve Habib Necip Efendi'nin başkanlığındaki araştırma birimine 1901 yılında yaptırdığı bir petrol haritası geçen yıl Aksiyon Dergisi tarafından ortaya çıkarılmıştı. 109 yıl önce hazırlanan bu haritada zamanın Osmanlı toprakları içerisinde yer alan Musul, Erbil, Süleymaniye, Tikrit, Kerbela gibi şu anda Türkiye sınırlarında olmayan birçok yerde de güçlü petrol rezervleri olduğu görünüyor.
Türkiye'de ise Diyarbakır, Batman, Bismil, Siirt, gibi yerler de II. Abdülhamit'in haritasında güçlü zengin petrol rezervlerinin bulunduğu yerler olarak dikkat çekiyor. Bu bölgeler son günlerde 1400-1800 metre derinlikte, yani sığ mesafede petrol bulunan yerler. İşin ilginç tarafı İran, Irak ve Suriye gibi ülkelerin de Sultan Abdülhamit'in haritasındaki yerlerin bir kısmında haritanın hazırlanmasından 20-30 yıl sonra gerçekten de petrol bulmuş olması. Elbette 109 yıl öncesinin teknolojisiyle bugünkünün karşılaştırılması mümkün değil fakat insanın aklına da bu tesadüfler takılmıyor değil.

109 yıl önce tespit edilen Türkiye'deki petrol sahalarında rezerv bulunmasının tesadüf olup olmadığını da bundan sonra bu kuyularda inilecek derinlik belirleyecek gibi görünüyor.

İşte son günlerde sıkça gelen "petrol bulundu" haberlerinin düşündürdüğü şey, Türkiye'nin 1800-2000 metrelik bir dirence dayandığı. Bu seviyede rezervler bulunmaya devam ettikçe ve daha derinlerde rezerv tahminleri arttıkça finansman gücü yüksek yabancı petrol devlerinin fiili ilgisi de hızla artabilir.

"KARADENİZ'DE PETROLLE KONUŞMAYA BAŞLADIK"
Türkiye'de petrol arama faaliyetleriyle ilgili yıllardır dile getirilen sorun, bu arama faaliyetlerine ayrılacak olan bütçe konusundaki sıkıntıydı. Karadeniz'de bu sorun, dünyanın en büyük petrol şirketleriyle yürütülen ortak projelerle aşılıyor ve Karadeniz'in daha derinlerine inilecek sondaj teknolojisinin getirilmesiyle petrole ulaşma hedefine her geçen gün daha da yaklaşılıyor. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da da yabancı partnerlerle bu işi yürütüyor. Özellikle 2009 yılında bu konuda önemli adımlar atıldı. Bu adımların sonucunda çıkarılabilir petrole yaklaşma konusunda da ciddi mesafeler kaydedildi. Hatta Enerji Bakanı, Karadeniz'de artık petrolle konuşmaya bile başladıklarını söyledi. Buradan çıkan sonuç, derine inildikçe petrol Türkiye'yle konuşmaya başlıyor.

Karadeniz'den sonra daha sığ mesafede bile petrolün tespit edilebildiği Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerine, yani dünya petrolünün anavatanı olarak kabul edilen ülkelerin açtığı kuyuların, Türkiye sınırları içinde kalan komşularına sınırına sıra gelecek. Eğer bu arama çalışmaları böyle sürerse, yıl içerisinde daha birçok "Petrol bulundu" haberi okumamız kimseyi şaşırtmayacaktır. Eğer daha derinlere inilecek finansman gücü bulunursa doğru orantılı olarak "Türkiye'nin en büyük rezervleri bulundu" haberini okumaya biraz daha yaklaşma ihtimalimiz artacak. Burada yazdıklarım mühendislerin ve bilim adamlarının bilimsel açıklamalarına saygısızlık olarak algılanmasın. Bunlar sadece bir Türk vatandaşının "akla takılanları" dile getirmesi ve anlam veremedikleriyle ilgili sorular sorması. Son olarak Türkiye'de sadece 2009 yılına ilişkin bazı verileri paylaşıp konuyu tekrar işin uzmanlarına teslim edelim.

HER ÜÇ KUYUDAN BİRİNDE PETROL VAR
Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün faaliyet raporuna göre Türkiye 2009 yılında açtığı her üç kuyudan birinde petrol buldu. 2009 yılında açılan 143 kuyudan 53'ünde petrol 30'unda doğalgaz tespit edildi. 33 kuyu kuru çıktı. 27 kuyuda aramalar sürüyor.
103 petrol sahasından 16 milyon varil ham petrol, 49 doğalgaz kuyusundan 720 milyon metreküp doğalgaz elde edildi. Devlet bu aramalardan 210 milyon liraya yakın tasarruf sağladı.

berkaya@haberturk.com
http://ekonomi.haberturk.com/yazarlar/529904-turkiye-eseleyerek-petrol-buluyor
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü Mehmet Uysal, Türkiye'nin petrol ve doğalgaz ihtiyacının tamamını Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023'te kendilerinin karşılayacağını söyledi.

Adıyaman TPAO Bölge Müdürlüğü'nün 9 ilde başlattığı 'Bir Hayalim Var' adlı şiir ve resim yarışmasının ödül töreni için Adıyaman'a gelen TPAO Genel Müdürü Mehmet Uysal, gündemdeki konuları değerlendirdi.

Öncelikle Türkiye'de akaryakıtta meydana gelen zamlara değinen Uysal, "Bir ülkede akaryakıt fiyatları pahalıysa bunun birinci nedeni ithalata bağlı olunmasıdır. Tabii ki bunda dünyadaki gelişmeler de katkı yapıyor. Biz bu yönde çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Şu an biz Türkiye'nin ham petrol ihtiyacının yüzde 10'unu karşılayabiliyoruz. Amacımız, Cumhuriyetimizin 100 yılı olan 2023'te ham petrol ve doğalgaz ihtiyacının hepsini karşılamak. Bunda da çok ümitliyiz." dedi.

Karadeniz'deki çalışmaların yoğun bir şekilde devam ettiğini belirten Genel Müdür Uysal, "Karadeniz'de şu an 3. sondajımızı da vurduk. Buradan çok büyük beklentilerimiz var. Bunun yanı sarı Mart ayında yeni sondajlarımız olacak. Tabi ki bu yatırımlar çok büyük yatırımlardır. Bir yatırımın maliyeti 250 milyon dolara mal oluyor. Bunların yanında Irak'ta anlaşmaları yaptık. Oralarda da çalışmalarımız başladı. Yani dünyanın dört tarafında araştırmalarımızı ve çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz." diye konuştu.

CİHAN
http://www.haber7.com/haber/20110110/Turkiyenin-2023-petrol-hedefi-buyuk.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

SERVET YANATMA

Petrolü daha çok Rusya, Irak ve Azerbaycan'dan alan Türkiye, yönünü Venezuela'ya çevirdi.

Enerji Bakanlığı, bu ülkeden ucuz akaryakıt ürünleri getirerek iç pazardaki yüksek fiyatları düşürmeyi hedefliyor. Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, geçen hafta ülkesine resmî bir ziyaret düzenleyen Enerji Bakanı Taner Yıldız'a, "TOKİ gelip burada konut yapsın, karşılığında petrol verelim." teklifinde bulunmuştu. Dün Ankara'da Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleriyle kahvaltıda bir araya gelen Taner Yıldız da Venezuela'dan ucuz petrol alarak piyasaya sürmek için bir çalışma yaptıklarını açıkladı.

Chavez ayrıca Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı'na (TPAO), günde 200 bin varil üretim yapılan iki petrol sahasının işletmesini devretme önerisinde bulunmuştu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, dün Ankara'da Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Venezuela temaslarını değerlendiren Bakan Yıldız, beklenenden çok daha iyi sonuçlar aldıklarını aktardı. Chavez'in de isteğiyle bu ülke ile ortak petrol çıkarıp paylaşmayı amaçladıklarını ifade eden Yıldız, maliyet hesaplamalarını yapmak üzere 10-11 Şubat tarihlerinde uzman bir heyetin bu ülkeye gideceğini kaydetti.

Enerji Bakanı, bunun dışında Venezuela'dan ucuz petrol ürünleri alarak Türkiye'de piyasaya sürmek için bir çalışma yaptıklarını bildirdi. Anlaşma sağlanması durumunda petrol nakliye ücretinin 4-6 dolar olacağını; tankerlerin yaklaşık 25 günde Türkiye'ye ulaşacağını ifade etti. Son birkaç yılda yapılan arama çalışmalarıyla Venezuela'nın, Suudi Arabistan'dan bile daha fazla petrol rezervine sahip olduğu tespit edilmişti. Venezuela'da 800-1.000 metre sondajla petrol bulunabiliyor. Güneydoğu Anadolu'da yüzde 10-20 olan petrol bulma şansı, Venezuela'da yüzde 80-90'lara çıkıyor. Enerji Bakanı Yıldız, son dönemde arka arkaya gelen zamlarla tepki çeken akaryakıt fiyatları konusunda ise, "Benzinde tek fiyatı kaldıracağız, rekabeti sağlayacağız." mesajı verdi. Türkiye'de 51 tane dağıtım şirketi ve 14 bin 600 tane bayi olduğunu hatırlatırken, "Sektörde rekabetin oluşması lazım. Benzin ve petrol ürünlerinin tek tarifede kalmamasını istiyoruz. Kalksın biri yüzde 3, yüzde 5 indirim yapsın. Biz bunu istiyoruz." diye konuştu. Doğalgaz fiyatları konusunda ise, "Doğalgaza şu anda zam yok. Çünkü zam yapmayı gerektirecek bir veri yok." değerlendirmesinde bulundu.

TPAO, Venezuela'da 1-1,5 yıl içinde petrol çıkarabilir

Enerji Bakanı Taner Yıldız, Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez'in teklifini değerlendirmek üzere dün Ankara'da, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Erdal Eren ve TOKİ Başkan Yardımcısı Ercan Tıraş'la bir araya geldi. Toplantının ardından yaptığı açıklamada Bakan Yıldız, "Bizim orada yaptığımız çalışmalarda hem petrol ürünleriyle alâkalı hem de ham petrol ürünleriyle alâkalı talebimizi rahatlıkla karşılayabileceklerini söylediler. Hatta kendi sistemleri çerçevesinde ihalesiz TPAO'ya blok saha verebileceklerini kaydettiler. Bu sahanın yaklaşık uzunluğu 600 kilometreye 90 kilometrelik bir mesafe olacak." dedi. Venezuela'da TPAO'nun iki ayrı blok üzerinde sondaj yapmasının planlandığını belirten Yıldız, "Rakamlar ve kapasiteler belirlendikten sonra, bir arama sahası değil, genişletilmiş bir sahayı bize verebileceklerini söylediler. Rakamlarda anlaşabildiğimiz takdirde, 1-1,5 yıl içerisinde oradan petrol çıkartıp getirebileceğiz. Tabii ki bunu, yapacağımız teknik görüşmeler belirleyecek." dedi. Venezuela'da petrol üretmek için 20 milyar dolarlık yatırım gerektiğini vurgulayan Yıldız, Türkiye'nin günde 42 bin varil olan petrol üretiminin Venezuela'da günde 3 milyon varil olduğunu hatırlattı. ANKARA ZAMAN

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1083878&title=venezueladan-ucuz-akaryakit-gelecek
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.