Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

07 Mayıs 2024, 01:02:16

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 125
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 121
Total: 121

Genel içerikli fıkralar

Başlatan Avukat, 01 Temmuz 2009, 10:54:03

« önceki - sonraki »

Avukat

Adam oğlunun odasının önünden geçerken hayretle bakakaldı...

Yatağı güzelce toplanmıştı ve odası hiç olmadığı kadar derli toplu görünüyordu. Sonra adam yastığın üzerine bırakılmış mektup zarfını fark etti.

Üzerinde "Babama" yazıyordu.

Aklından geçen bin bir kötü düşünceyle mektup zarfını açtı ve titreyen elleriyle mektubu okudu:

Sevgili baba;

Sana bu satırları derin bir pişmanlık ve üzüntü içinde yazıyorum. Kız arkadaşımla kaçmak zorundaydım çünkü seni ve annemi yaşanacak rezaletten uzak tutmak istedim. Gerçek tutku ve aşkı ben Sedef'le buldum ve o öyle tatlı ki anlatamam...

Şunu biliyordum siz onun vücudunun her yerine taktığı küpeleri, derisine işlettiği dövmeleri, kendine has o çılgın giyim tarzını asla ama asla onaylamayacaktınız ve tabi benden çok büyük olması da bir sorundu. Fakat benim için bunlar değildi gerçek tutku ve gerçek aşk... Baba Sedef hamile!

Sedef'in dediğine göre çok mutlu olacağız. Ormanda kendine ait bir karavanı ve tüm kış yetecek kadarda yakacağı var. Bir sürü çocuğa sahip olma düşüncesi rüyalarımızı süslüyor.

Sedef benim gözlerimi esrar gerçeğine açtı ve artık biliyorum ki esrar kimseye zarar vermez. Esrar yetiştirecek ve insanlara pazarlayacağız ve yine bu sayede ihtiyacımız olan kokain ve ekstaziye ulaşacağız.

Artık tam anlamıyla bilime yalvarıyoruz dualar ediyoruz şu AIDS'in çaresi bulunsun ve Sedef sağlığına kavuşsun diye... O kesinlikle iyileşmeyi hak ediyor.

Endişelenmeyi bırak baba ben 15 yaşındayım ve kendi başımın çaresine bakabilirim. Eminim birgün geri döneceğiz ve sen kendi torunlarını tanıyacak, seveceksin.

Oğlun Cahit



NOT: Baba yazdığım mektubun tek kelimesi bile doğru değil. Ben Mehmet'lerdeyim.

Sadece sana; masamın üzerinde seni bekleyen karneden daha kötü şeylerin olduğunu hatırlatmak istedim :)

kilimanjaro

Kırmızı başlıklı kız ninesine kurabiye götürüyormuş. Yolda yürürken bir ağacın arkasından kurdun burnunu görmüş.

"Kurt çık oradan, gördüm seni" demiş.

Kurt "Hay Allah!" demiş çıkmış.

Kırmızı başlıklı kız yürümeye devam etmiş.

Az sonra bir çalının arkasından kurdun kulaklarını görmüş.

"Kurt çık oradan, gördüm seni" demiş.

Kurt "Hay Allah'ım!" demiş çıkmış.

Kırmızı başlıklı kız yürümeye devam etmiş.

Biraz sonra bir kütüğün arkasından kurdun kuyruğunu görmüş.

"Kurt çık oradan, gördüm seni" demiş.

Kurt sinirlenip bağırmış:

"Ulan gördüysen gördün, koskoca ormanda bi sıçtırtmadın beee!

:)
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Üç kızına özenle damat seçen ve kızlarının mutluluğundan emin olan kayınvalide, yıllar geçtikçe damatların kendine karşı gerçek düşüncelerini daha çok merak eder olmuş.

Önce en büyük damatla bir hafta sonu görüşmüşler ve sahil yolunda kayınvalide-damat yürüyüş yapmışlar. Kadın ayağını bir taşa takmış, kendini denize düşürmüş. Kadının yüzme bilmediğini bilen damat hemen suya atlayıp kayınvalidesini kurtarmış. Bir gün sonra büyük damat, evinin önünde bir Mercedes otomobille karşılaşmış, kayınvalidesinin "Hayatımı kurtaran sevgili damadıma" şeklindeki notuyla.

Kadın bir dahaki hafta ortanca damatla buluşmuş, yine kaza geçirmiş, yine kurtarılmış, yine Mercedes.

Bu kadar tesadüf olmaz dedirtmemek için en genç damatla yapılacak yürüyüş birkaç ay sonra gerçekleştirilmiş. Fakat kadın denize düşünce genç damat kılını dahi kıpırdatmamış.

Ertesi gün, adam evinin önünde bir Porsche otomobille karşılaşmış. Arabayı teslim eden kişinin uzattığı notta ise:
"Evladım, hayatımı kurtardın, minnettarım. - Kayınpederin"
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Bu olayın Kayseri-Bünyan ilçe sınırları içerisinde yaşandığı iddia edilmektedir. Alfred Hitchcock'un meşhur korku filmlerini bile çok gerilerde bırakacak kadar esrarengiz şekilde gelişen komik hadise özetle aşağıdaki şekilde yaşanmış:

Kendisi Bünyanlı olmayan, politikayla uğraşmis ve halen Kayseri'de yaşayan işadamı, Bünyan sınırında, Kayseri Malatya kara yolu üzerinde, bir benzin istasyonuna girer. Lokantaya oturur ve orada kalabalık toplulukla birlikte bir ufak rakı içer.

Yürüyüş mesafesindeki Bünyan'a gitmek için, lokantadan çıkar. Ancak dışarıda hem zifiri karanlık hem de korkunç bir kar-tipi fırtınası başlamıştır. Benzin istasyonuna yaklaşık 300 metre mesafedeki Bünyan'a dönmek için yol kenarına varır. Oradan geçen bir arabaya binip, Bünyan'a ulaşma derdindedir.

Fırtına daha da şiddetlenir. Adam bir-kaç adım ötesini bile görememektedir. Gelip-geçen bir araba da yoktur. Nihayet karanlıklar içerisinde, hayalet gibi yavaş yavaş yaklaşan bir arabanın iki farını fark eder. Arabanın, tam önünde yavaşlamasıyla birlikte hemen arka kapıyı açar ve arabaya biner. Kapıyı kapatır, araba yeniden hareket eder. İçeridekilere merhaba demek ister. Ama o da ne?

Araba da kimse olmadığı gibi, direksiyonda da kimse yok; araba kendi kendine gidiyor! Birden paniğe kapılır. Korkuyla, hemen arabadan atlayıp, oradan koşarak uzaklaşmak ister ama hem araba hızlanmış, hem de korku ile dizleri bağlanmış, hareket edemez hale gelmiştir. Araba keskin bir viraja doğru yaklaşır. Adam dua etmeye başlar.

Tüm günahları için tövbe eder. Arabayı durdurması için Allaha yalvarır. Tam bu esnada, pencereden bir el uzanır ve direksiyonu kıvırarak, sert virajdan arabanın doğru yola dönmesini sağlar. Her tehlikeli dönemece yaklaştıkça, Allah'a yalvarış ve yakarışı artar ve her seferinde de bir el dışarıdan uzanıp, direksiyonu çevirir.

Sonunda kendisini biraz toparlar, ayaklarını kımıldatır. "Ya Allah koru beni..." deyip, kapıyı açmasıyla kendisini arabadan dışarı atması bir olur. Birkaç takla attıktan sonra, şarampolde kendisine gelir. Defalarca üç İhlas-bir Fatiha okuyarak, Bünyan'a yürüyerek ulaşır ve bir kahvehaneye girer. Üstübaşı ıslak ve şok haldedir.

Kendisini tanıyanlar hemencecik sobanın başına alırlar. Eline bir çay verirler. Bir müddet sonra kendisine gelip, sesi titreyerek, başına gelen bu doğa üstü korkunç olayı anlatır. Olayı dinleyenler inanmak istemeseler de, anlatan kişinin aklı başında ve toplumun itibar ettiği bir kişi olduğunu bildiklerinden, herkeste derin bir sessizlik oluşur.

Yaklaşık yarım saat sonra, aynı kahvehaneye Koyunabdal Köyü'nden iki kişi gelir. Bir masaya oturur ve iki bardak çay söylerler. Bu arada, gelenlerden birisi, diğerine şunları söyler:

-Hasan, baksana, şu sobanın başında oturan kel kafalı, biz bozulan arabamızı binbir zahmetle iterken, bize yardım edeceğine, yardım etmediği gibi bir de izinsiz arabaya binip yükümüzü artıran, sonra da deli gibi kendini araçtan dışarı atan salak değil mi?
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Temel günlerden bir gün yolda tek başına giderken boş bir şişe gözüne ilişir, şişeye sıkı bir tekme sallar, şişe biraz yuvarlanıp ilerdeki kaldırıma çarparak durur ve şişenin içinden bir anda bir cin çıkar ve Temel'e "dile benden ne dilersen" der. Temel de cine mahcup mahcup şöyle cevap verir: "Haçan özür dileyrum!"
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Temel bir gün arabasıyla giderken arabanın freni patlar. Durabilmek için ya sağ taraftaki pazar yerine girmesi ya da yoldaki küçük çocuğa çarpması gerekmektedir. Temel de tercihini çocuktan yana kullanır ve arabayı çocuğun üstüne doğru sürer... Mahkemede hakim temele sorar: "Freni patlayan arabayı neden pazar yerine sürerek birçok kişinin ölmesine sebep oldun?" Boynunu büken Temel: "Hakim bey, herşey çocuğun pazar yerine kaçmasıyla başladı" der.
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Yavru kutup ayısı babasının yanına gelip sormuş: "Baba ben gerçekten kutup ayısı mıyım?"
"Elbette yavrum, nereden çıkardın bunu?"
Yavru kutup ayısı "Allah Allah?!" deyip bu sefer annesinin yanına sokularak sormuş: "Anne ben gercekten kutup ayısı mıyım?" 
"Tabii evladım kutup ayısısın."
"Yani sen babamı hiç aldatmadın degil mi, ben gerçekten babamın oğluyum?"
"O ne biçim söz, baban duymasın ikimizi de öldürür!"
Yavru kutup ayısı "Allah Allah?!" deyip yeniden babasının yanına gitmiş ve bir daha sormuş: "Yav baba, Allah aşkına doğru söyle, bak beni evlatlık falan almadınız değil mi? Yani ben sizin öz oğlunuzum?"
Baba dayanamamış artık, "oğlum sen manyakmısın, dedim ya sana bizim oğlumuzsun diye, hem sen neden ikide bir soruyosun ki bunu?"
Yavru ayı:

"Donuyorum anasını satayım, donuyoruuuum yaaaa!"
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.