Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

10 Şubat 2025, 02:54:24

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,226
  • Latest: Hd4287
Stats
  • Toplam İleti: 8,898
  • Toplam Konu: 4,430
  • Online today: 130
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 109
Total: 109

İş Kazaları ve İşçilerin Hakları

Başlatan Av. Ahmet Faruk Ümüt, 18 Haziran 2024, 23:27:24

« önceki - sonraki »

Av. Ahmet Faruk Ümüt

İŞ KAZASI NEDİR?

İş kazası, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13. maddesinde; Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş veya çalışma konusu nedeniyle işyeri dışında, bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda veyahut işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya bir süre sonra bedenen ya da ruhen zarara, özüre uğratan olayların tümüne verilen isimdir.

BİR OLAYIN İŞ KAZASI SAYILABİLMESİ İÇİN HANGİ UNSURLARI TAŞIMASI GEREKMEKTEDİR?

Bir olayın iş kazası olup olmadığının değerlendirilebilmesi için öncelikle iş kazası geçiren kişinin, ilgili işyerinde sigortalı olarak çalışması, mutlaka bir olay/kaza ile karşılaşmış olması, meydana gelen olay/kaza nedeniyle bedenen veya ruhen zarar görmesi, engelli hale gelmesi hallerinin bir arada bulunması gerekmektedir.

İŞ KAZASINDA BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ

İş kazası bildirimi, yaşanılan olayın ilgili kurumlara iletilmesi olarak özetlenebilir. Bir çalışanın bir iş kazası geçirmesi durumunda iş kazası bildirimi yapma sorumluluğu çalışan 5510 sayılı kanunun 4/1-a maddesi kapsamında hizmet akdi kapsamında bir işverene bağlı çalışıyor ise bildirim söz konusu işverence yapılmalıdır. Kendi nam ve hesabına çalışan kimseler ise iş kazası bildirimini kendileri yapmalıdırlar.

İş kazası bildirimi yazılı şekilde veya elektronik ortamda yapılabilir. Elektronik ortamda yapılacak bildirimler yalnızca 4A sigortalılar yani iş sözleşmesi kapsamında bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalılar açısından mümkündür.

İşveren, ilgili kanun uyarınca 3 iş günü içerisinde iş kazası bildirimi yapmak durumundadır. 3 günlük sürenin hesaplanması kazanın gerçekleştiği günün ertesi günü itibarıyla başlar. Burada önemli olan 3 günlük sürenin "iş günü" olmasıdır. Buna göre pazar günleri ve resmi tatiller 3 günlük süre hesap edilirken dikkate alınmaz. Bu sorumluluğu yerine getirmeyenlere Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından idari para cezası uygulanır. Bildirim yapıldığı ve işverenin kusurlu bulunduğu durumlarda da yine işverenin cezai bir sorumlulukla karşılaşması çok olasıdır.

Bir kazaya uğrayan sigortalının SGK tarafından sunulan yardım hizmetlerinden yararlanabilmesi için bu bildirimin yapılması zorunludur. SGK, iş kazası bildirimi yapılmamış olduğu takdirde bir vefat durumu da söz konusu olsa yardımda bulunamaz.

İŞ KAZASI KAYNAKLI MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVALARI

İş kazası nedeniyle bir işçinin yaralanması ya da ölümü halinde kendisi veya yakınları tarafından Türk Borçlar Kanunu hükümleri gereği dava açma hakkı bulunmaktadır.  Türk Borçlar Kanunumuza göre "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür." İş kazası sonucu bedensel, cismani zarar veyahut manevi anlamda ruhen zarar gören kişi işveren ya da taşeron şirketlere karşı tazminat davası açma hakkına sahiptir.

İŞ KAZASI SONUCU AÇILAN MADDİ TAZMİNAT DAVASI

Bedensel Zararlarda Maddi Tazminat Davaları:

Yaralanmalı iş kazalarında işçi kusurlu işverenden;
•   Geçici işgöremezlik nedeniyle uğradığı kayıpları,
•   Çalışamadığı süre nedeniyle uğradığı zararları,
•   Kalıcı sakatlık ve bedensel zararlar için çalışma gücünde meydana gelen azalma sebebiyle oluşan zararların giderilmesini doktordan alınan maluliyet raporu oranında,
•   Tedavi giderlerini,

talep edebilir.

Ölüm Halinde Maddi Tazminat Davaları:

Ölümlü iş kazalarında işçinin, mirasçıları, yakınları, bakmakla yükümlü olduğu kişiler kusurlu işverenden;
•   Cenaze giderleri,
•   Tedavi giderleri,
•   Destekten yoksun kalma tazminatı,

talep edebilir.

Destekten yoksun kalma tazminatı, yalnızca ölen kişinin ailesi tarafından değil ölen işçinin hayattayken destek verdiği ve ölüm sonrası bu durumun ortadan kalkmasıyla destekten yoksun kalan kişiler açısından da talep edilebilmektedir.
Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken işçinin ekonomik durumu, maaşı, iş kazasındaki kusur oranı, destek görenlerin ekonomik durumları ve yaşam standartları gibi unsurlar göz önünde bulundurulmaktadır.

İŞ KAZASI SONUCU AÇILAN MANEVİ TAZMİNAT DAVASI

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun "manevi tazminat" başlıklı 56. maddesine göre;
   
"MADDE 56- Manevi Tazminat
(1)Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. 
(2)Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir."[/i]

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 12.11.2019 tarihinde verdiği 2016/1528 Esas, 2019/1169 Karar sayılı ilamıyla hükmedilecek manevi tazminatın neye göre belirleneceğine ilişkin;
"Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesinde hâkimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi zarar adı ile ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hâkimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.

26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.

Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez."

demektedir.

Dikkate alınması gereken hususları değerlendirmek gerekirse;

1.   Zararın Niteliği ve Ağırlığı:
Fiziksel yaralanmalar, duygusal travmalar ve ölüm gibi olaylar manevi tazminat bakımından önemlidir. (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2017/3853 E., 2017/10136 K.)
2.   Kusur Oranı
İş kazalarında işçi ve işverene atfedilen kusur oranı tazminatın miktarı bakımından önemlidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2015/3-372 E., 2017/33 K.)
3.   Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumu
Tarafların sosyal ve ekonomik durumu tazminatın miktarı bakımından önemlidir. (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2018/451 E., 2018/6042 K.)
4.   İşçinin ve Ailesinin Yaşadığı Manevi Zarar
İş kazası sonucu işçinin ve ailesinin yaşadığı acı ve keder, manevi tazminatın miktarı bakımından değerlendirilmesi gerekmektedir. (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2014/12397 E., 2016/6356 K.)
5.   Zararın Telafisi ve Caydırıcılık Unsuru
Manevi tazminat, zarar görenin acısını hafifletmek ve işvereni benzer kazalara karşı caydırmak amacı taşıması sebebiyle tazminat miktarı belirlenirken önemli bir husustur. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2016/12856 E., 2018/1504 K.)
6.   Hakimin Takdir Yetkisi ve Adaletin Sağlanması
Hakim, manevi tazminatın miktarını belirlerken takdir yetkisini kullanır ve adaletin sağlanmasına yönelik bir değerlendirme yapar. Bu sebeple hakimin takdir yetkisi tazminat miktarının belirlenmesinde önem kazanmaktadır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/21-41 E., 2013/743 K.)
7.   İşçinin Özel Durumları
İşçinin kaza öncesi sağlık durumu, iş yerindeki çalışma şartları veyahut başka özel durum faktörleri de tazminatın belirlenmesinde dikkate alınır. (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2011/4574 E., 2013/5732 K.)[/justify]

Yargıtay kararlarındanda anlaşılacağı üzere somut durumun özellikleri, olayın tarihi, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik durumu, işçinin yaşı, ekonomik durumu, tarafların kusur oranları, meydana gelen olayın büyüklüğü gibi kriterler manevi tazminatın belirlenmesinde göz önünde bulundurulacaktır.

İŞ KAZASINDAN KAYNAKLI AÇILACAK DAVALARDA GÖREV, YETKİ  VE ZAMANAŞIMI

İş kazası sonucu açılacak davalarda görevli mahkeme İş Mahkemeleri olup, işverenin ikametgahının bulunduğu yer ve iş kazasının gerçekleştiği işyerinin bulunduğu yer mahkemeleri bu davalara bakmakla yetkilidir.
İş kazası sonucu açılacak davalarda Türk Borçlar Kanununun 146. maddesine göre; iş kazasının gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.


Av. Ahmet Faruk ÜMÜT


Daha fazlası için; www.umut.av.tr