Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

10 Şubat 2025, 03:40:42

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,226
  • Latest: Hd4287
Stats
  • Toplam İleti: 8,898
  • Toplam Konu: 4,430
  • Online today: 130
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 114
Total: 114

Tüketici Hukukunda Ayıplı Mal ve Hizmet

Başlatan Av. Ahmet Faruk Ümüt, 20 Haziran 2024, 02:35:33

« önceki - sonraki »

Av. Ahmet Faruk Ümüt

TÜKETİCİ HUKUKU NEDİR?

Tüketici Hukuku, temel ekonomik menfaatlerinin korunmasının yanı sıra kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik zararları tazmin edici ve çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemek ve ve ticari hayatın sürdürülebilmesi için gerekli temel hak ve güvenceleri içine alan bir çalışma alanı olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un yanında birçok ikincil mevzuata sahip bir hukuk dalıdır. Tüketici Hukukuna ilişkin saydığımız iki kanunun yanında;

Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik,
Taksitle Satış Sözleşmeleri Hakkında Yönetmelik,
Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği,
Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelik,
İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler Yönetmeliği,
Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği,
Finansal Hizmetlere İlişkin Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği,
Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği.
Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliği,
Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği,
Süreli Yayın Kuruluşlarınca Düzenlenen Promosyon Uygulamalarına İlişkin Yönetmelik,
Fiyat Etiketi Yönetmeliği,
Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği,

gibi birçok ikincil mevzuata sahip bir çalışma alanıdır. Bu sebeple yurttaşların karşılaştığı hukuki ihtilaflar karşısında yapacağı başvurularda ikincil mevzuatı da göz önünde bulundurarak hareket etmesi hakkın kazanılmasında önem arz edecektir.

TÜKETİCİ SÖZLEŞMELERİNDE HAKSIZ ŞARTLAR

Tüketici Hukukunda haksız şart; tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dahil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartlarıdır.

Tüketiciyle yapılan sözleşmelerde yer alan haksız şartlar kesin olarak hükümsüzdür. Buna bağlı olarak da taraflar bu haksız şartlardan doğan yükümlülüklerini ifa etmek (yerine getirmek) zorunda değildir. Ancak sözleşmede bir veya birden fazla haksız şartın bulunması sözleşmeyi tamamen hükümsüz hale getirmez. Sözleşmenin haksız şartlar dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Bu durumda sözleşmeyi düzenleyen, kesin olarak hükümsüz sayılan şartlar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.

Tüketici sözleşmelerinde sözleşme şartları önceden hazırlanmış ve sözleşmede matbu olarak yer alan şartlara tüketicinin müdahalede bulunamaması halinde, söz konusu sözleşme hükmünün tüketiciyle müzakere edilmeden imza altına alındığı kabul edilir. Şayet sözleşmeyi hazırlayan satıcı, sözleşme hükümlerinin müzakere edilerek kabul edildiğini iddia ediyorsa bunu ispatlamakla mükelleftir.

Tüketici sözleşmelerinin yazılı olması hâlinde, tüketicinin anlayabileceği açık ve anlaşılır bir dilin kullanılmış olması gerekir. Sözleşmede yer alan herhangi bir hükmün açık ve anlaşılır olmaması veya birden çok anlama gelmesi hâlinde; bu hüküm, tüketicinin lehine yorumlanır. Yine yazılı olarak düzenlenmesi gereken sözleşmeler ve bilgilendirmeler en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde düzenlenir ve bunların bir nüshası tüketiciye verilmek zorundadır.

Tüketici ile yapılan sözleşmelerde yer alan bir hükmün haksız şart olarak nitelendirilebilmesi için 2 şartın aynı anda gerçekleşmiş olması gereklidir. Buna göre;
Sözleşme hükmünün tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dahil edilmesi,
Tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olması gereklidir.

Tüketiciye sunulmak üzere hazırlanmış matbu tüketici sözleşmelerinde haksız şartların yer alması durumunda, bu sözleşme şartlarının/hükümlerinin denetimini yapmak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın yetkisindedir. Bakanlık, tüketici sözleşmelerinde haksız şartın varlığını tespit etmesi halinde, sözleşmeyi düzenleyene otuz gün süre verir. Bu süre gerekli görüldüğü takdirde 90 güne kadar uzatılabilir. Bakanlıkça verilen sürenin bitimine kadar, sözleşmeyi düzenleyen tarafından haksız şartların sözleşme metninden çıkarmaması halinde, aykırılığın tespit edildiği her bir sözleşme için Kanunun 77. maddesi uyarınca idari para cezası uygulanır. Bu para cezası 2022 yılı için 615 Türk Lirasıdır. 

SATICI MÜŞTERİYE MALI SATMAKTAN VEYA HİZMETİ SAĞLAMAKTAN KAÇINABİLİR Mİ?

Vitrinde, rafta, reyonda, elektronik ortamda veya açıkça görülebilir herhangi bir yerde bulundurulan malın, satılık olmadığını belirten bir ibareye yer verilmedikçe satışından kaçınılamaz. Tüketici yukarıda sayılan yerlerde sergilenen bir malı ücreti mukabilinde satın alma hakkına sahiptir. Yine aynı şekilde bir hizmet sağlayıcısı da herhangi bir sebeple hizmeti sağlamaktan kaçınamaz.

Ticari veya mesleki amaçlarla hareket edenler; aksine bir teamül, ticari örf veya adet ya da haklı bir sebep yoksa, bir mal veya hizmetin satışını o mal veya hizmetin, kendisi tarafından belirlenen miktar, sayı, ebat gibi koşullara ya da başka bir mal veya hizmetin satın alınması şartına bağlayamaz. Bakanlık ve belediyeler yukarıda açıklanan durumların denetimini yapmakla mükelleftir. 

SİPARİŞ VERMEDİĞİM BİR ÜRÜN KAPIMA GELDİ NE YAPMALIYIM?

Sipariş edilmeyen bir malın gönderilmesi ya da hizmetlerin sunulması durumunda, tüketiciye karşı herhangi bir hak ileri sürülemez. Bu hâllerde, tüketicinin sessiz kalması ya da mal veya hizmeti kullanmış olması, sözleşmenin kurulmasına yönelik kabul beyanı olarak yorumlanamaz. Tüketicinin malı geri göndermek veya muhafaza etmek gibi bir yükümlülüğü yoktur. Bir mal veya hizmetin sipariş edildiğini iddia eden bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

AYIPLI MAL NEDİR? AYIPLI MALDAN KİM SORUMLUDUR?

Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.   

)Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi veya montajının satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gerçekleştirildiği durumlarda gereği gibi monte edilmemesi sözleşmeye aykırı ifa olarak değerlendirilir. Malın montajının tüketici tarafından yapılmasının öngörüldüğü hâllerde, montaj talimatındaki yanlışlık veya eksiklik nedeniyle montaj hatalı yapılmışsa, sözleşmeye aykırı ifa söz konusu olur.

Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlüdür. Satıcı, kendisinden kaynaklanmayan reklam yoluyla yapılan açıklamalardan haberdar olmadığını ve haberdar olmasının da kendisinden beklenemeyeceğini veya yapılan açıklamanın içeriğinin satış sözleşmesinin akdi anında düzeltilmiş olduğunu veya satış sözleşmesi kurulma kararının bu açıklama ile nedensellik bağı içinde olmadığını ispatladığı takdirde açıklamanın içeriği ile bağlı olmaz. Eğer ayıplı malı satışa sunacaksa şayet ayıplı mal üzerine ya da ambalajına, üretici, ithalatçı veya satıcı tarafından tüketicinin kolaylıkla okuyabileceği şekilde malın ayıbına ilişkin açıklayıcı bilgiyi içeren bir etiket koymalıdır. Bu etiketin tüketiciye verilmesi veya ayıba ilişkin açıklayıcı bilginin tüketiciye verilen fatura, fiş veya satış belgesi üzerinde açıkça gösterilmesi zorunludur. Aksi takdirde bu ürünler asla piyasaya sürülemez.

Satıcının ayıplı maldan doğan sorumluluğu, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zaman aşımına tabidir. Bu süre konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda taşınmazın teslim tarihinden itibaren beş yıldır. Bu durumun istisnası ağır kusur veya ürünün ayıbının hile ile gizlenmesi durumudur. Eğer ayıplı ürün satıcının ağır kusuruna ya da satıcının hile ile ayıbı gizleyerek satışa sunması halinde yukarıda belirtilen zaman aşımı hükümleri uygulanmaz.

İkinci el satışlarında satıcının ayıplı maldan sorumluluğu bir yıldan, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda ise üç yıldan az olamaz.

AYIPLI MALLARDA TÜKETİCİLERİN SEÇİMLİK HAKLARI NELERDİR?

Tüketicinin zamanaşımı süresi içerisinde aldığı ürünün ayıplı olduğunu anlaması halinde çeşitli seçimlik haklara sahip olur. Buna göre tüketici;

Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,

seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği seçimlik hakkını yerine getirmekle mükelleftir.

Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçimlik hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Yine bu hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı birlikte sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.

Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçimlik haklarının, satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.

Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış iş günü içinde yerine getirilmesi zorunludur. Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir.

Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir.

Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.

AYIPLI HİZMET NEDİR?

Ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir. Hizmet sağlayıcısı tarafından bildirilen, internet portalında veya reklam ve ilanlarında yer alan özellikleri taşımayan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler ayıplı hizmet olarak değerlendirilir.

AYIPLI HİZMETTE HAKLARIMIZ

Hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir.

Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar sağlayıcı tarafından karşılanmak zorundadır. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir.

Ücretsiz onarım veya hizmetin yeniden görülmesinin sağlayıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici bu hakları kullanamaz. Orantısızlığın tayininde hizmetin ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.
Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden indirim yapılan tutar derhâl tüketiciye iade edilir.

Ücretsiz onarım veya hizmetin yeniden görülmesinin seçildiği hâllerde, hizmetin niteliği ve tüketicinin bu hizmetten yararlanma amacı dikkate alındığında, makul sayılabilecek bir süre içinde ve tüketici için ciddi sorunlar doğurmayacak şekilde bu talep sağlayıcı tarafından yerine getirilir. Her hâlükârda bu süre talebin sağlayıcıya yöneltilmesinden itibaren otuz iş gününü geçemez. Aksi takdirde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir.

AYIPLI HİZMETE KARŞI HUKUKİ YOLLARA BAŞVURMADA SÜRELER

Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı hizmetten sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, hizmetin ifası tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz.

AYIPLI HİZMETTE HUKUKİ SORUMLULUK

Hizmet sağlayıcı, hizmeti sözleşmeye uygun olarak ifa etmekle yükümlüdür. Sağlayıcı, kendisinden kaynaklanmayan reklam yoluyla yapılan açıklamalardan haberdar olmadığını ve haberdar olmasının da kendisinden beklenemeyeceğini veya yapılan açıklamanın içeriğinin hizmet sözleşmesinin kurulduğu tarihte düzeltilmiş olduğunu veya hizmet sözleşmesinin kurulması kararının bu açıklama ile nedensellik bağı içermediğini ispatladığı takdirde açıklamanın içeriği ile bağlı olmaz.

TAKSİTLE SATIŞ NEDİR? TAKSİTLİ SATIŞTA CAYMA HAKKI

Taksitle satış sözleşmesi, satıcı veya sağlayıcının malın teslimi veya hizmetin ifasını üstlendiği, tüketicinin de bedeli parça parça ödediği satışlardır. Taksitle satış sözleşmesi yazılı olarak kurulmadıkça geçerli olmaz. Yazılı olarak kurulan taksitli satış sözleşmesinin bir nüshasının tüketiciye verilmiş olması gerekir. Tüketici, satıştan sonra ileri bir tarihte bir kereye mahsus sözleşmenin bir örneğini satıcıdan talep edebilir.

Taksitle satış sözleşmelerinin aşağıdaki yazılı bilgileri içermesi gerekir. Buna göre taksitli satış sözleşmelerinde;

Tüketicinin adı, soyadı ve iletişim bilgileri.
Satıcı, sağlayıcı veya kiralayanın isim, unvan, açık adres, telefon ve varsa diğer iletişim bilgileri.
Sözleşmenin düzenlendiği tarih.
Malın veya hizmetin teslim veya ifa tarihi.
Sözleşmeye konu mal veya hizmet.
Malın veya hizmetin tüm vergiler dahil Türk Lirası olarak peşin fiyatı.
Malın veya hizmetin tüm vergiler dahil Türk Lirası olarak taksitle satış fiyatı.
Tüketicinin cayma hakkının olduğu ve bu hakkın hangi sürede ve nasıl kullanılacağı.
Ödeme planı.
Tüketicinin erken ödemede bulunma hakkı ile satıcı veya sağlayıcı tarafından faiz veya komisyon alınmışsa, ödenen miktara göre faiz ve komisyon indirimi talep etme hakkı olduğuna ilişkin bilgi.
Faiz miktarı, faizin hesaplandığı yıllık oran ve sözleşmede belirlenen faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faiz oranı.
Tüketicinin temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları.
Tüketicilerin uyuşmazlık konusundaki başvurularını tüketici mahkemesine veya tüketici hakem heyetine yapabileceklerine dair bilgiler

sayılan hükümlerin tüketici sözleşmelerinde bulunması gerekmektedir.

Tüketici, yedi gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin taksitle satış sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkı süresi, hizmet ifasına ilişkin sözleşmelerde sözleşmenin kurulduğu gün; mal teslimine ilişkin sözleşmelerde ise tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin malı teslim aldığı gün başlar. Ancak tüketici, sözleşmenin kurulmasından malın teslimine kadar olan süre içinde de cayma hakkını kullanabilir.
 
Mal teslimi ile hizmet ifasının birlikte yapıldığı sözleşmelerde mal teslimine ilişkin cayma hakkı hükümleri uygulanır. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin cayma hakkı süresi içinde satıcı veya sağlayıcıya yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile yöneltilmiş olması yeterlidir. Satıcı veya sağlayıcı cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Satıcı cayma süresi içinde malı tüketiciye teslim etmişse tüketici, malı ancak olağan bir gözden geçirmenin gerektirdiği ölçüde kullanabilir. Olağan gözden geçirme malın ilk incelemesini kapsar. Malın mutat olarak kullanılması durumunda tüketici cayma hakkını kullanamaz.

CAYMA HAKKININ KULLANILMASININ SONUÇLARI

Tüketicinin cayma hakkını kullanması durumunda, satıcı veya sağlayıcı cayma bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren yedi gün içinde almış olduğu bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi, tüketiciye hiçbir masraf yüklemeksizin iade etmek zorundadır. Cayma hakkını kullanan tüketici ise sözleşme konusu malı, cayma hakkını kullandığı tarihten itibaren yedi gün içinde satıcıya iade etmekle yükümlüdür. Malın 7 gün içinde satıcıya iade edilmemesi halinde cayma hakkı kullanılmamış sayılır. Cayma hakkının kullanılması durumunda tüketici, malın iade masraflarını yüklenmek zorundadır.

Av. Ahmet Faruk Ümüt

Detaylı bilgi ve daha fazlası için; www.umut.av.tr