Rivayet olur ki kuşların hükümdarı Simurg diğer adı ile Zümrüdüanka kuşu bilge ağacının dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş. Bu kuşun özelliği göz yaşlarının şifalı olması yanarak kül olması suretiyle ölmesi ve sonra kendi küllerinden yeniden dirilmesidir.

Kuşlar dünyasında bir şeyler ters gittikçe Simurg'u arar onun kendilerini kurtaracaklarını beklerlermiş. Bir gün Simurg'un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler. Ancak Simurg'un yuvası etekleri bulutların üzerinde olan Kaf Dağı'nın tepesindeymiş. Oraya varmak içinse 7 dipsiz vadiyi aşmak gerekliymiş.

Kuşlar hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar.İsteği ve sabrı az olanlar yoldan dönmüşler. Yorulanlar ve düşenler olmuş. Önce bülbül geri dönmüş güle olan aşkını hatırlayıp. Papağan güzelim tüylerini bahane etmiş kartal göklerdeki krallığını bırakamamış. Baykuş yıkıntılarını özlemiş. Balıkçıl kuşu bataklığını.


7 vadi üzerinden uçtukça sayıları git gide azalmış. Kaf dağına vardıklarına geriye sadece 30 kuş kalmış. Simurg'un yuvasını bulunca öğrenmişler ki işin sırrı sözcükte. Farsaça Si 30 Murg kuş, Simurg 30 kuş demekmiş. Onların her biri Simurgmuş. 30 kuş anlamış ki aradıkları sultan kendileri imiş ve gerçek yolculuk kendilerine yapılan yolculuktur.