Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

18 Mayıs 2024, 05:51:18

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,265
  • Latest: rizab
Stats
  • Toplam İleti: 8,828
  • Toplam Konu: 4,368
  • Online today: 540
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 507
Total: 507

Ayna ayna söyle bana kim bu Emine Ayna, Nuh Gönültaş, Bugün Gazetesi

Başlatan kilimanjaro, 12 Aralık 2009, 13:23:55

« önceki - sonraki »

kilimanjaro

Twitter'da bazen güncel olaylar üzerine çok özlü sözler yazılıyor. Twitter milleti gerçekten çok kreatif.
Hatırlayın, Serdar Turgut maksadını aşan biçimde anlamlandırılmış "Rojin'i dağa kaldırmak isterim" diye bir yazı yazmıştı.
Sanıyorum ondan mülhem olacak bir twitter yurttaşı "Serdar Turgut Rojin'i dağa kaldıracağına Emine Ayna'yı dağa kaldırsın" yazdı.
Serdar Turgut, Rojin yazısından çok ağzı yandığı için bu öneriye bir tepki vermedi..
"Tabanı Emine Ayna'dan dağa çıkmasını istiyormuş."
Ne duruyor o zaman?
Emine Ayna gibilerin parlamentoda yaptığı iş ile dağda yaptığı iş arasında ne fark var ki?
Hatta denilebilir ki, bu tip siyasetçi-militan karışımı kişiler parlamentoda daha fazla zararlı olabiliyorlar.
Dünkü bir gazete manşetten Emine Ayna için "Tahrip kalıbı" ifadesini kullanmış.
Çok yerinde bir tanımlama olmuş, yazanların eline sağlık.
Tam bir tahrip kalıbı gibi siyaset yapıyor!
Ahmet Türk nerede Emine Ayna nerede?
Artık kendi aralarında da şiddetten beslenenler ve barıştan yana olanlar ayrımı iyice belirgin hale geldi.
Emine Ayna gibilerinin dağa çıkmasında bir mahsur yok.
Onun gibiler zaten dağda.
Az kaldı, çok yakında ortada dağ-mağ kalmayacak zaten.
Çıksınlar da görsünler!
Bu kadın, DTP'nin PKK'nın siyasi kanadı olduğunu açık açık söylüyor.
Dolayısı ile kandan besleniyor!
Böyle birisinin Türk ya da Kürt olmasının hiçbir anlamı yok!
Lise mezunu.
Bekar.
Kürtçe bilmez.
Kızıldere'de Mahir Çayan ile birlikte öldürülen Ömer Ayna'nın amcasının kızı.
Çok doğru, bundan 10 sene önce Apo içeride değildi ve sizler yine dağdaydınız.
Yol kesip adam öldürüyordunuz.
Öğretmenleri vuruyor, sağlık ocaklarını yakıyordunuz.
Köyleri basıp masum çocukları kurşunluyordunuz.
Öcalan şimdi serbest bırakılsa siz yine aynı şeyleri yapacaksınız!
Böyle konuşan birisinden başka ne beklenebilir ki!
Şu "açılım" denilen çok doğru hareketin hiç bir faydası olmadıysa bile PKK'nın amacının;
Kürt halkının huzuru...
Selameti...
Özgürlüğü...
Refahı olmadığını kör gözlere bile gösterdi ya sadece bu bile yeter!
Açılım girişimi olmasaydı bazıları Emine Ayna ile Ahmet Türk'ün farkını nasıl anlayacaktı?
PKK'nın derdi Kürt halkının özgürleşmesi falan değil, Türkiye'nin dünya üzerinde layık olduğu yeri almaması için ayak bağı olmaktır.
Bu ülkede birlikte mutlu, mesut ve müreffeh yaşayacaksak hâlâ kafasında ikilem olan Kürtler'in PKK'nın gerçek yüzünü daha iyi görmeleri için açılıma devam.
Evet, açılım PKK'nın aynası olmuştur.
O ayna da Emine Ayna'dır.
Kapatıldınız!
İşte, çok istediğiniz şey gerçekleşti.
Anayasa Mahkemesi partinizi terör odağı olmaktan kapattı.
Anayasa Mahkemesi güçlü bir karara imza attı.
Kapatmayı "oybirliği" ile gerçekleştirdi.
AK Parti'yi kapatma davası kararında olduğu gibi Anayasa Mahkemesi üyeleri ikiye ayrılmadı, bölünmedi.
Kapatma gerekçesi de oldukça uygun.
"Terör örgütüne odak olmak!"
"Terör örgütüyle olan eylemleri de değerlendirildiğinde devletin bütünlüğüne yönelik bir odak haline geldiğinin anlaşıldığından kapatılmasına karar verildi..."
DTP'nin PKK ile bağlantısı olmadığını kim söyleyebilir ki?
Bu kararla 21 milletvekili olan DTP'nin Meclis'teki sayısı 19'a düştü.
Meclis'te 19 "bağımsız" milletvekili daha oldu!
Açılım bundan sonra da sürecektir, sürmelidir.
Başbakan Tayyip Erdoğan "Açılımı planlarken DTP'den umudumuz yoktu" demişti.
Dolayısıyla açılıma DTP'siz başlanmıştı hükümet, pekâlâ DTP'siz de devam edecektir.

http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/86480-ayna-ayna-soyle-bana-kim-bu-emine-ayna-nuh-gonultas-makalesi.aspx
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

"Sen benim siyasetimi benimsemezsen ben de doğru bildiğim şeyi silah gücüyle elde ederim, dağa çıkarım arkadaş" diye bir yaklaşım kabul edilebilir mi; Türkiye'de siyâsi hayat, işte böyle bir erginlik imtihanından geçiyor. Siyasi partilerin çoğu, milli iradenin desteğini kazanmak için çabalıyor; birkaçı ise halkta bulamadığı desteği (gâhi dağlarda, gâhi toprağa gömdüğü MKE envanterine kayıtlı) silahta arıyor. Gide gide bir arpa boyu yol mu gitmişiz; dünün Celâlisi de aynı şeyi yapıyordu.

Akşam gazetesinden Özlem Çelik, eski DTP'li Emine Ayna'ya soruyor: "Kürt sorununun çözümü için yola çıkan hiçbir hareket PKK'dan bağımsız hareket edemiyor eleştirileri de var, öyle mi??" Cevap şöyle, "Kürtler PKK'dan bağımsız hareket etmeli diye bakarsak çözümsüzlüğü istiyoruz demektir" ve devam ediyor, "Ben demokratik siyaset içinde yer almak istiyorum, ben barış istiyorum. Buna niye karşı çıkayım? PKK'nın söylediklerine, taleplerine bakıyoruz. Reddedilir talepler değil..."

Sonra bir soru daha soruyor Özlem Çelik, "PKK barış istiyorsa Reşadiye'deki saldırı neydi o zaman?"

El cevap: "Siz demokratik kanalları açarsanız silahlar susar. Silahlı bir örgütü terörist ilan edip operasyonlar düzenleyip sivil vatandaş eylem yaparken öldürüp sonra silahlı örgüte niye silah kullandın diyemezsiniz. Ben bunu olumlamak anlamında söylemiyorum. Reşadiye olmasın mı istiyoruz? O zaman demokratik kanalları açalım. Devlet silah kullanırken, terörist ilan ederken, teslim olmaya zorlarken siz silahlı örgüte ne diyeceksiniz?"

Bu cevabı anlayabilmek için biraz zihnimizi toparlamamız gerekiyor; meselâ, "Silahlı bir örgütü terörist ilan edip operasyonlar düzenleyip sivil vatandaş eylem yaparken öldürüp sonra silahlı örgüte niye silah kullandın diyemezsiniz" cümlesi düz mantığın, hemen anlayabileceği cinsten bir mânâyı işaretlemiyor, sanki trans halinde söylenmiş, dolayısıyla sahibini hukuken bağlamayan hipnotik bir ibâre gibi; fakat zihni karışıklığın evc-i bâlâsında durduğu kesindir.

Yine de Emine Ayna'yı tebrik etmeli; Akşam gazetesine verdiği cevaplar, Kürt meselesinin, etnik, sosyal, iktisadî değil de, en evvel zihnî bir kavrayış farkından beslenip büyüdüğünün ifşâsı hükmündedir; ve o notu unutmayalım: Emine Ayna, açılımın sona erdiğini pek gevrek bir kahkahayla ilan eden DTP milletvekiliydi. Tebrik edilmeli çünkü daha önce kimse bu netlikte konuşmamıştı.

Demokratik açılımın muradı ile, Emine Ayna'nın zihnindeki teşevvüş mukayese edilmez; kendisi bunu anlamayabilir fakat birileri anlatmalı ki Kürt meselesinin önündeki en büyük engel, dağdaki silahlara ve silahlı adamlara yaslanarak düzde siyaset yapılamayacağı gerçeğidir. Türkiye olanca enerjisiyle diğer bazı çetelerin toprağa gömdüğü silahlara dayanan siyaseti tasfiye etmeye uğraşırken, PKK'nın silahlı şantajına boyun eğmez; Türkiye, hukukun hakemliğine ve milli iradeye dayanan bir siyaset üslubuna geçmek için sancılanırken, koyun cebinden silah namlusu görünen sözde siyasetçilere meşruiyet tanımaz, tanıyamaz. Bu tarz fikir yürütmenin âkıbeti tasfiye edilmektir ve bu gibilerin yakın zamanda yine Kürtler tarafından, "kusura bakma, artık davaya zarar veriyorsun" diyerek kapı önüne bırakılmaları kaçınılmazdır.

Bu memleketin insanlarını dağdaki silahla, saklı cephaneliklerdeki silah arasında tercih yapmaya zorlayanların geleceği yok. "Mahallenin en harbî, en delikanlı, en patavatsız kızı" olmak Emine Hanım'ın hoşuna gidiyor olabilir fakat dünyanın hiçbir parlamentosunda yeri yok böyle garip lâfların. Ama psikiyatri kliniğinde evet...

Binaenaleyh lütfen bir susunuz Emine Hanım, Kürtlere zarar veriyorsunuz!

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=936496&title=bir-sus-emine-ayna-bir-sus
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.