Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

03 Mayıs 2024, 12:02:31

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 155
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 135
Total: 135

Numan Kurtulmuş: Referandumda hayır deseydim, hala Saadet'in başında olurdum

Başlatan kilimanjaro, 28 Kasım 2010, 10:24:08

« önceki - sonraki »

kilimanjaro



EMİNE DOLMACI - AHMET DİNÇ   -   28.11.2010

Temmuz ayındaki kongrede yaşanan tartışmalardan sonra Saadet'ten istifa ederek HAS Parti'yi kuran Numan Kurtulmuş, bugün partisinin ilk kongresini yapıyor. Hem bir ayda yeni bir partinin kurulması hem de çok geniş yelpazedeki Kurucular Kurulu, Türkiye kamuoyunun yeterince ilgisini çekti. Sonuç için 6 ay sonrasını bekleyip göreceğiz, ancak siyasete yeni bir tarz ve üslup getirerek katkı sunduğu muhakkak.

Eski partisiyle yollarını ayırdıktan bir ay sonra yeni parti kuran HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, bu sürece ilişkin önemli bir iddiada bulundu. Referandumda hayır tavrı alsaydı hâlâ parti içinde ve genel başkan olarak kalacağını söyleyen Kurtulmuş, "Referandumdaki bizim çok net demokrasiden, millet egemenliğinden yana 'yetmez ama evet' tavrımızın, birtakım ittifakların içinde olmayacağımızı söylememizin eski partimiz içindeki siyasi gelişmelerin ortaya çıkmasında çok büyük etkisi olduğunu tahmin ediyorum, hatta biliyorum." ifadesini kullanıyor. Bugün partisinin ilk kongresini yapan Kurtulmuş, seçim ittifakları konusunda ise net bir cevap veriyor: "HAS Parti iktidar alternatifi olarak kurulmuş bir partidir. Hiçbir şekilde ittifak arayışında değildir. Seçime tek başına girecektir." Kurtulmuş'la hem partisine hem Türkiye siyasetine ilişkin bir söyleşi yaptık.

2011 seçimlerinde BDP-CHP ittifakı planlanıyor. Niye bir ittifak senaryosu var, siyaseti ve toplumu dizayn etme merakı olanlar hâlâ devrede mi?

Türkiye'de sürekli olarak ittifakların konuşuluyor olması 12 Eylül'le birlikte Türkiye siyasetine yapılan müdahalenin göstergesidir. Yıllardan beri buna bağlı olarak birtakım ittifaklar ve seçim işbirliklerinin gündeme geldiğini görüyoruz. Bu siyaseti doğal mecrasından çıkaran bir süreçtir.

Peki olursa tabanda karşılık bulur mu?

Bundan daha önemli olan şey siyasi partilerin herhangi bir yan yola sapmaya gerek duymaksızın kendi fikirlerini parlamentoda temsil edebilecekleri adil bir siyasal sistemin kurulmasıdır. Bunun için konuşulması gereken SPK'daki, Seçim Yasası'ndaki değişikliklerdir. Biz dar bölge milletvekili sistemi ve ön seçimi Türkiye için zaruri görüyoruz. Bu şekilde parlamento demokratik bir yapıya kavuşmuş olur. Bu anlamda siyaseten yan yollar diyebileceğimiz seçim ittifakları gündemde olmaz.

Bu 6 ay sonraya yetişemeyecek bir şey. Bugünlerde Ankara'da partiler arası ittifaklar gündeme geliyor. HAS Parti böyle bir denklemde olur mu?

HAS Parti iktidarın alternatifidir. Bütün hazırlığımızı buna göre yapıyoruz. Bu çerçevede birtakım seçim ittifakları ile işbirliklerle önümüzdeki seçimi nasıl atlatabiliriz diye bir endişenin içinde asla olmadık.

Üslup, tarz ve muhteva farkımız var

Seçime tek başına mı gireceksiniz?

Evet, HAS Parti iktidar alternatifi olan bir parti olarak yola çıktı. Biz ne herhangi bir parti ile ittifak, işbirliği görüşmesinde bulunduk ne de bizim partimizin mensupları arasında bu konuda bir görüşme gündeme getirildi. Böyle bir arayış içerisinde değiliz.

HAS Parti'nin aynı gelenekten olduğunuz AK Parti'den farkı nedir, SP'den farkı nedir?

Diğer partilerden farkımızı üç noktada özetleyebiliriz. Birincisi üslup farkımız var. Biz siyaseti bir kavga ve çatışma aracı olarak görmüyoruz. İkincisi tarzımızdır. Biz, bize dayatılan kamplaştırıcı siyaset tarzını asla kullanmayacağız. Bu milletin bütün fertleri HAS Parti'nin siyasal paydaşlarıdır. Üçüncüsü de muhtevadır. Biz milletten yana olmayan hiçbir dayatmayı kabul etmeyeceğiz. Bunu yaparken üç temel söz veriyoruz. Bunlardan biri, asla firavunlaşmayacağız. Bu topraklar içerisinde yaşayan her yurttaşımız inancı, dili, dini ne olursa olsun eşit ve özgür yurttaşlardır. İkincisi Karunlaşmayacağız. Devletin imkânlarını kendimize, yakınlarımıza, partililerimize asla devşirmeyeceğiz. Üçüncüsü belamlaşmayacağız. Yani tüm bunları yaparken asla dini siyasetimiz için kullanmayacağız.

Siz Saadet Partisi'nden ayrılmadan önce Fatih Erbakan, 'Muhterem babamın partisi' sözleriyle başlayan cümleler kurdu ve sizi eleştirdi. Sizinki ne peki, Numan Kurtulmuş'un partisi mi?

Hiçbir seçilmiş insan yoktur, hiçbir günahsız insan da yoktur. Son günahsız insan Hazreti Peygamberdir. Hepimiz insanız, hepimiz hata yaparız. Siyaset kamusal alandır, bütünüyle halkın alanıdır. Siyasetin sahibi yüzde yüzü milletin kendisidir. Siz bilginizle, birikiminizle, imkânlarınızla mücadele edersiniz ve iki şey beklersiniz. Milletin duası ve Allah'ın rızası. Bunlar esastır. Bu parti Türkiye'deki vatandaşlarımızın tamamının partisidir. Ben de 72 milyondan biriyim.

Özal'ı da aşan çoklu bir eğilim içerisindesiniz. AK Parti kendisine muhafazakâr demokrat dedi, siz bir doktrin ismi verecek misiniz? Mesela toplumcu demokrat olabilir mi?

Amacımız bu memlekette herkesin eşit ve özgür yurttaşlar haline getirildiği, kimsenin sömürülmediği, insanların inançlarını ve düşüncelerini açık bir şekilde ifade ettiği kimsenin kimseyi vesayet altına almadığı bir sistemin oluşması için mücadele etmektir. Bu inanıyorum ki rahmetli Özal'ın yaptığının çok daha üzerinde bir sentez ve terkip olacaktır. Medeniyetimizin üretmiş olduğu adalet, özgürlük ve refahın paylaşılması konusundaki değerlerimizi 21. yüzyılın üslubuna çevirecek siyasal birdoktrin ortaya koyacaktır.

Sizce Türkiye'nin 5 önemli sorunu ve bunlara çözümünüz nedir?

Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri gelir dağılımı adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasıdır. İkincisi bireysel hak ve özgürlükler probleminin eşit ve özgür yurttaşlar perspektifinde çözümlenmesidir. Üçüncü alan Türkiye'deki siyasal sistemin demokratikleşmesidir. Dördüncüsü üretimsizliktir. Beşinci olarak dış politikada Türkiye'nin küresel güçlerin politikalarına kayıtsız şartsız bağlı olması değil, bölgenin amiral gemisi olarak yeni kurulmakta olan dünya denklemine ağırlıklı bir şekilde girmesidir.

Referandumda hayır tavrı alsaydım şu anda SP'nin genel başkanıydım, demiştiniz. Bu güç odaklarının sizin hakkınızda entrika çevirmesine mi işaret ediyor?

O süreçleri hep beraber yaşamadık mı? Her şey milletin gözü önünde oldu. Referandumdaki bizim çok net, demokrasiden, millet egemenliğinden yana 'yetmez ama evet' tavrımızın, birtakım ittifakların içinde olmayacağımızı söylememizin eski partimiz içindeki siyasi gelişmelerin ortaya çıkmasında çok büyük etkisi olduğunu tahmin ediyorum, hatta biliyorum.

Eski partinizin içinde Ergenekon'cu hizip mi var?

Hiç kimseye bir suçlamada bulunmak istemiyorum, milletin gözü önünde oldu bütün bunların hepsi. O defter bizim için geride kalmıştır, kapanmıştır. Fazla bir şey söylemeye gerek yok.

Zamanlama olarak hata yaptığınızı düşünüyor musunuz? AK Parti hâlâ toplum nezdinde çok güçlü. Sağda boşluk yok. Asıl boşluk solda ancak CHP karşısında solu toparlayacak bir parti yok...

Biz HAS Parti'yi bir konjonktür partisi olarak kurmadık. Biz halkın sesini iktidara taşımayı hedefliyoruz, işimizin zor olduğunun farkındayım. Özetle milletin istediği demokratikleşme konusunda AK Parti'den çok daha ileri bir demokratik programa sahip olmak ve bunu ısrarla savunmak, bunun karşısında CHP'nin şimdiye kadar yapamadığı için bu boşluğun halkın sesi tarafından değerlendirileceğini görüyorum.

Biraz daha zaman var, biraz daha bekleyelim görelim diyen oldu mu? Eşiniz ne düşündü bu partiyi kurarken?

12 yıldır aktif siyasetin içindeyim. Eşim, sağ olsun, bütün süreçlerde eleştirilerini, katkılarını sunmuştur, en sınırsız desteğini vermiştir. Bu süreçlerde de büyük destek oldu, bunu şükranla ifade etmek isterim. Zamanlama konusunda, bu işe gönül veren arkadaşlarımızın büyük bir kısmı çok daha hızlı hareket edilmesi yönünde kanaat belirttiler. Dolayısıyla zamanlamanın doğru olduğunu, uygun olduğunu düşünüyorum. Nihayetinde bu bir takdirdir, her şey olması gerektiği zamanda olması gerektiği şekilde oldu.

Siyasete 'üslupları ayarlama enstitüsü' lazım

2011 seçimlerinin tetikleyici unsurları ne olacak? AK Parti karşıtlığı mı, statüko mu demokratlık mı? Siz nerede duruyorsunuz?

Türkiye'deki yoksulluk meselesi de, demokrasi eksikliği meselesi de, vesayet meselesi de bireysel haklar konusunda geri oluşumuz meselesi de hepsi eşzamanlı olarak bu milletin sorunudur. Bunu çözeceğiz, şu şekilde çözeceğiz diye ortaya koyan partiler bu seçimin sonucunu belirleyecektir.

Seçim öncesinde AK Parti, CHP, MHP ve BDP ne yapmalı sizce ve nelerden kaçınmalı?

Bütün partilerin üsluplarını ayarlama enstitüsüne ihtiyaçları var. Hepsi üsluplarını ayarlamak zorundadır. Partilerin hiçbiri, BDP ile MHP, AKP ile CHP birbirinin düşmanı değildir.

Siyasette akademisyenlikten gelen bir lider olarak, siyasetin bilgi birikimi ortalamasını yükselttiniz. Bunun dışında siyasetçilerde ne olması gerekir ya da siz kendinizde nasıl bir donanım ve yetenek olmasını isterdiniz?

Herhalde kararlı olmak, karar alırken istişarede bulunmak ama daha sonra o konuda azmetmek ve sonuna kadar yürümektir. Nimet insan diye bir şey yoktur. Siyasetçi şartların getirdiği ortam içinde millete yararlı hizmetler yaptığı sürece halk tarafından sevilir, takdir edilir. Hiçbir zaman, öyle olmamak için de Allah'a dua ederim, halkın yüzde 80'inin oyunu bile almış olsanız, hiç kimse şah değil, padişah değil. Hiçbirimiz şah değiliz, padişah değiliz. Hiçbirimiz seçilmiş insanlar değiliz, sıradan insanlarız.

Kongre masraflarımız 232 kurucudan

Kongrenin finansmanı 232 kurucu tarafından karşılanmış. Kongre finansmanı kurucular tarafından karşılanan ilk parti de sizin partiniz galiba...

Zannediyorum öyle, kongre finansmanı bu şekilde oldu. Sonunda internet sitemizden bütün gelirlerimizi, giderlerimizi ne kadar topladık, ne kadar harcadık bunu açıklayacağız. Son derece mütevazı, kısıtlı bütçelerle hareket ediyoruz. Bunu aşmanın yolu bize gönül vermiş, partide yer almış kişilerin teberruları.İkinci kaynağımız da üyelerimizin aidatları olacak. Aktif üyelerimiz milletvekili listeleri, belediye başkan adaylarının belirlenmesi gibi konularda doğrudan doğruya söz sahibi olacaklar, böyle bir model üzerinde çalışıyoruz.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1057778&title=kurtulmus-referandumda-hayir-deseydik-h%E2l%E2-saadetin-basindaydim&haberSayfa=0
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro



HAS Parti 1. Olağan Kongresinde tek liste ile seçimlere giren Numan Kurtulmuş, kongrede kullanılan 210 oydan 207'sini alarak genel başkanlığa seçildi.

KURTULMUŞ'TAN REFERANDUM ÇAĞRISI

Halkın Sesi Partisi (HAS Parti) Genel Başkanı Kurtulmuş, ''Bizi sağcılık, solculuk, başkalarının tanımlamaları bağlamıyor, bizi muhafazakarlık, liberallik bağlamıyor. Bizi vicdan bağlıyor, bizi ahlak bağlıyor, bizi medeniyetimizin değerleri bağlıyor, bizi adalet bağlıyor, bizi hakkaniyet bağlıyor hem de sımsıkı birbirimize bağlıyor'' dedi.

Kurtulmuş, partisinin 1. Olağan Büyük Kongresi'nde yaptığı konuşmada, toplumun ve halkın farkında olmadan Türkiye siyasetinde bir ilk gerçekleştiğini söyledi. Kurtulmuş, Türkiye'de 28 gün gibi çok kısa bir sürede gerekli işlemlerini ve örgütlenmelerini gerçekleştirmiş ve büyük kongresini yapmış ve gelecek seçimlere katılmaya hak kazanmış bir parti haline geleceklerini belirterek, ''Bu hız, bu sürat bu kararlılık Türkiye de bir ilktir'' diye konuştu.

Halkın Sesi Partisinin ''aslında Türkiye'de var olduğunu'' ifade eden Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:

''Aslında Halkın Sesi Partisi, Türkiye de var olan bir partiydi. Çiftçinin arasında, üniversitelinin arasında sokakta vardı, fabrikalının arasında vardı. Onun için bu kadar çabuk kuruldu, bunun için bu kadar kısa sürede ayağa kalktı. Türkiye'de hakkaniyet güneşi, medeniyet güneşi, insanlık güneşi, Türkiye'de bu milletin güneşi doğuyor. Fakat burada yapmak istediğimiz ilk adımı atmaktır. Eminim ki önümüzdeki dönemde Türkiye'nin her yerinde halkın sesini çıkartacak, bu milletin çığlığını yükselteceksiniz. Önümüzdeki seçimden itibaren milletin talihi değişmeye başlayacaktır.

Bu parti niçin kuruldu? Türkiye sosyolojisinin yeni bir partiye ihtiyacı olduğu için kuruldu. İktidar ve muhalefet partileri bu işi çözemediği için iş HAS Parti'ye düşüyor.''

SAĞ VE SOL

Sağ ve sol kavramının, siyasette artık bir karşılığının kalmadığını öne süren Kurtulmuş, ''Biz aslında var olan bu partiyi resmiyete döküyoruz, ete kemiğe büründürüyoruz'' diye konuştu.

Kurtulmuş, milletin hayrına olan her şeyi söylemekten çekinmeyeceklerini belirterek, bundan sonra milletin ilgiyle takip ettiği bir siyasi kadro olacaklarını söyledi.

''Bu milletin sesi Ankara'ya gelmesin diye yıllardır Ankara'da Karagöz-Hacivat oynuyorlar'' diyen Kurtulmuş, HAS Parti kadrolarının, siyaseti milletin sesini yönetime taşıma sorumluluğu olarak gördüğünü anlattı. Halkın Sesi Partisinin belli bir grubun değil, bütün Türkiye'nin partisi olduğunu ifade eden Kurtulmuş, ''HAS Parti'nin siyaseti bildik tanıdık siyasetlerden değil, hakkaniyeti yeniden inşa etme siyasetidir'' diye konuştu.

YÜZDE 100 ÜZERİNDEN SİYASET

Partisinde çok farklı görüşten kişilerin bir araya geldiğini belirten Kurtulmuş, partisinin ortak bir ses çıkaracağını, bunun da toplumun ortak değerlerinden oluşan ''milletin sesi'' olacağını söyledi.

Sağ, sol, ilerici, gerici, laik, dindar, liberal, muhafazakar gibi sıfatların Türkiye'yi tanımlamaya yetmeyeceğini dile getiren Kurtulmuş, bunların diğer partilerce milleti bölüp daha rahat siyaset yapmak için ''uydurulduğunu'' iddia etti.

Milletin artık bu tür sözleri yutmayacağını anlatan Kurtulmuş, partisinin milletin sesi olduğunu, bu nedenle de bazılarının bundan korkarak partisini toplumun bir kesimine hapsetmeye çalıştığını ileri sürdü. Kurtulmuş, şunları söyledi:

''Onlar insanları bölme telaşı içindeler, biz ise bütün insanları kuşatacak bir anlayış ile yolumuza devam ediyoruz. Onlar insanları kesrette (çokluk) dağıtıyorlar, biz ise kesrette rahmet arıyoruz. Onlar siyasi hesaplarını yüzde 58'in ya da yüzde 42'nin üzerine kuruyorlar. Biz yüzde 58 niye 'evet' diyorsa, onu yerine getirmek için korkusuzca gerçekleştirmek için yola çıkıyoruz ama yüzde 42'nin korkularını ve endişelerinin ne olduğunu anlıyor, onları da kucaklıyoruz. Yani onlar yüzde 42, yüzde 58 üzerinden hesap yapsınlar biz yüzde 100'ün üzerinden hesap yapalım.''

Zayıfların ezilmemesi için siyaset yaptıklarını anlatan Kurtulmuş, ''Bizi sağcılık, solculuk, başkalarının tanımlamaları bağlamıyor, bizi muhafazakarlık, liberallik bağlamıyor. Bizi vicdan bağlıyor, bizi ahlak bağlıyor, bizi medeniyetimizin  değerleri bağlıyor, bizi adalet bağlıyor, bizi hakkaniyet bağlıyor hem de sımsıkı birbirimize bağlıyor'' dedi.

REFERANDUM İSTEĞİ

Füze Kalkanı Projesine ilişkin de eleştirilerini dile getiren Kurtulmuş, Hükümetin bu süreçte iyi bir halkla ilişkiler politikası yürüttüğünü ve vatandaşın gözünü boyadığını savundu.

Füze kalkanı konusunun millete götürülmesi gerektiğini belirten Kurtulmuş, ''Eğer kendinize güveniyorsanız hodri meydan. Parlamentodan ve milletten kaçırdığınız Füze Kalkanı meselesini gelin önümüzdeki pazar günü referanduma götürelim'' diye konuştu.

CHP'nin ciddi bir muhalefet anlayışı sergilemediğini ileri süren Kurtulmuş, ''Ümit ederim ki sayın Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi CHP gerçekten yeni CHP olsun. Ümit ediyorum ki derin CHP'nin refleksleri bunu gerçekleştirmeye müsaade eder'' diye konuştu.

Kurtulmuş, ''Grupta konuşma yasağı konularak sosyal demokrat bir parti olunamaz, genel başkan yardımcıları televizyonların önünde konuşanları paylayarak demokrat bir parti olunamaz, demokrat bir partinin il binasında çalışan işçiler sigortasız, kaçak bir şekilde çalıştırılamaz. CHP'nin Mersin teşkilatında olduğu gibi...'' dedi.

BAZI GENERALLERİN AÇIĞA ALINMASI

Konuşmasında, bazı generallerin açığa alınmasına da değinen Kurtulmuş,  adaletteki sivil-asker iki başlılığının sona erdirilmesi gerektiğini söyledi. Kurtulmuş, hiçbir muhalefet partisinin Hükümete ''Niçin Anayasa değişikliğinde Genelkurmay Başkanlığını, Milli Savunma Bakanlığına bağlamadınız?'' diye sormadığını belirtti.

İktidarın 8 yıllık sürede hiçbir ciddi konuyu çözüme ulaştırmadığını iddia eden Kurtulmuş, iktidarın statükoya karşı iktidara gelmesine rağmen yeni bir statüko oluşturduğunu söyledi. Partisinin iktidar olması durumunda yapacaklarını da anlatan Kurtulmuş, konuşmasının sonunda salondakileri ayağa kaldırarak, partisinin izleyeceği politikalar konusunda söz verdirdi.

Kurtulmuş konuşmasının ardından partisine katılan bazı ilçe belediye başkanları ve il genel meclisi üyelerine rozet taktı.

AA
http://www.haber7.com/haber/20101128/HAS-Partinin-genel-baskani-Kurtulmus.php

KATILIMLAR

Geçtiğimiz aylarda kurulan ve bugün ilk olağan kongresini yapan Numan Kurtulmuş'un HAS Partisi'ne katılımlarda vardı. 14 ilden 20 ilçenin başkanı ve çok sayıda belde belediye HAS Parti'ye geçti.

Çok sayıda ilçe ve belde belediyesi Halkın Sesi Partisi HAS Parti'ye katıldı.

Numan Kurtulmuş'un genel başkanlıktan ve partiden ayrılmasından sonra, Saadet Partisi'nden istifa eden belediye başkanlarının bir çoğu, bugün Ankara Kapalı Spor salonunda ilk kongresini gerçekleştiren HAS Parti'ye katıldı.

Geçtiğimiz günlerde MHP'den istifa eden Konya Cihanbeyli Belediye Başkanı Mehmet Ali Önal da HAS Parti'li oldu.

Numan Kurtulmuş'un selamlama konuşmasından sonra HAS Parti rozeti taktığı ilçe belediye başkanları şöyle:

Adıyaman Sincik Belediye Başkanı Halil Geyik Saadet Partisi'nden,

Adıyaman Çelikhan Belediye Başkanı Mehmet Bora Saadet Partisi'nden,

Ağrı Tutak Belediye Başkanı  B. Osman Osmanağaoğlu Saadet Partisi'nden,

Bitlis Hizan Belediye Başkanı  Arif Taylan Saadet Partisi'nden,

Burdur Gölhisar Belediye Başkanı Veli Cantilav Saadet Partisi'nden,

Bursa İznik Belediye Başkanı Ali Çil Saadet Partisi'nden,

Çankırı Orta Belediye Başkanı Recep Koçak Saadet Partisi'nden,

Düzce Cumayeri Belediye Başkanı Yakup Keleş Saadet Partisi'nden,

Erzurum Hınıs Belediye Başkanı Enver Taçyıldız Saadet Partisi'nden,

Elazığ Maden Belediye Başkanı Musa Orhan Saadet Partisi'nden,

Elazığ Palu Belediye Başkanı Muhammed Septioğlu Saadet Partisi'nden,

Elazığ Sivrice Belediye Başkanı İbrahim Altıntaş Saadet Partisi'nden,

Giresun Çamoluk Belediye Başkanı Özcan Çivici Saadet Partisi'nden,

Gümüşhane Kürtün Belediye başkanı Ahmet Kanat Saadet Partisi'nden,

Konya Cihanbeyli Belediye Başkanı Mehmet Ali Önal MHP'den

Kütahya Tavşanlı Belediye Başkanı Mustafa Güler Saadet Partisi'nden,

Şanlıurfa Akçakale Belediye Başkanı Abdulhekim Ayhan, Saadet Partisi'nden,

Şanlıurfa Hilvan Belediye Başkanı Aslan Ali Bayık Saadet Partisi'nden,

Şanlıurfa Birecik Belediye Başkanı  Faruk Pınarbaşı Saadet Partisi'nden,

Van Gürpınar Belediye Başkanı Fuat Atan Saadet Partisi'nden, HAS Parti'ye katıldı.

Bunun dışında 30'un üstünde belde belediye başkanı da HAS Parti'ye katıldı.

http://www.haber7.com/haber/20101128/20-ilce-belediyesi-HAS-Parti8217ye-katildi.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.