Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

29 Nisan 2024, 11:50:26

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 112
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 98
Total: 98

İslam'da mülkiyet var mıdır?, Hüseyin Akın, haber7.com

Başlatan kilimanjaro, 03 Aralık 2010, 12:45:37

« önceki - sonraki »

kilimanjaro

İslam'da mülkiyet var mı? Bu sorunun cevabını ne gazetelerin fıkıh köşelerinde bulabilirisiniz ne de 'alo fetva' hatlarında.

Bulamazsınız, çünkü cevapları tek kelimeye indirgeyenler ağzınızın payını verip çenenizi kapatmış olur.

Şayet bu soru soran için çok büyük önem arz ediyorsa, o kişi hiç durmasın ve sorunun yanıtını kendinde arasın.

Aslında bütün yanıtlar içimizdedir de sadece dışarıdan kendimize muhalif bir ses arıyoruzdur. Birisi çıksın ve içimizdeki cevabı bastırırcasına, vicdanımıza hükmeder şekilde bildiklerimizi bize yeniden yorumlasın.

Evet, evet, tam da bunu istiyoruz.

Mülkiyetle, faizle, şans oyunlarıyla, modern ayartmalara dair konularla ilgili sorular sorarken tam telaffuz etmesek de içimizdeki yanıttan hoşnutsuzluğumuzu ortaya koyuyoruz.

Oysa konunun soruya dönüşmesi için hiçbir sebep yok. Ne bu din yeni indi ne de biz bu kitapla yeni muhatap olduk.

Elimizde onlarca anahtar var ve biz sanki zaten açık olan kapıyı yeniden açmak için uğraşırken üstümüze kilitleyiveriyoruz.

Bir anda kilitlediğimiz kapının önünde buluyoruz kendimizi.

Mülkiyet saltanatının hâkim olduğu toplumlarda 'sahip olmak' her zaman 'olmak'tan önce gelir.

Kapitalist bir dünyaya gözlerini açan kuşaklar yaşadıkları hayatı bir pazar yeri ya da bir süpermarket olarak görmeye yatkındırlar.

Zannederler ki dünyanın asli düzeni budur ve dünyaya gelene düşen bu çarka tabi olmaktır.

Belki de bu sebepten modern insanın dindarlığı mülkiyetle arasına bir sütre koyamadığı için hep problemli ve eğreti bir dindarlıktır.

Mülkün gerçek sahibinin Allah olduğunu bildiği halde eşyaya dair tecrit hareketini gerçekleştirememiş insanların dünya ve ahiret algıları da aynı derecede sorunludur.

Çünkü eşyayla kurulan her aidiyet bağı kişiyi eşyanın ahkâmına boyun eğmeye zorlar.

İnsana düşen karmaşık mülkiyet ilişkisinin bir parçası olmak değil mal-mülk dolaşımında adaleti temin etmenin aktörü olmaktır.

Elbette İslam'da mülkiyet vardır. İnsanın yeryüzünde geçici bir süre için sahip olduğu her şey süslendirilmiş ve abartılmış menfaat unsurlarıdır.

Eşyadaki bu abartıyı sezebilen kişiler içlerinde mülkiyet sorusunu da yanıtlamış kişilerdir. Mülkiyet sadece bir araçtır ki onu amaç haline dönüştürenler her şeye sahip olup kendilerine sahip olamayanlardır.

İhtiyacın dışında çok şeye sahip olma isteği sadece kişinin kendi egosunu şişirmesine yarar.

Garip olan servet sahibi olmayı istemek değil bu serveti kendi konforu ve lüks hayatı için kullanmak ya da içten içe böyle bir niyeti besleyip şişirmektir.

Kimin bol miktarda parası ve malı mülkü varsa bu kişi otomatikman toplumsal sorumluluk anlamında görevlendirilmiş demektir.

İslamlık ve insanlık adına sahip olduğu mülkü en yakın çevresinden itibaren ihtiyaç sahiplerine zekât ve infak yoluyla dağıtması icap eder.

Eşyaya dair tecrit hareketini ilk başlatması gereken kesim Müslümanlar olması gerekirken ne hazindir ki Allah'ın verdiği güzellik ve nimetlerden yararlanmak adına mülkiyet savaşında en büyük yarayı alanlar yine Müslümanlar oluyor.

Hatta kimi muhafazakârlarımızın materyalle ilişkisi materyalistlerden bile daha fazla. Düşüncede manevi, fiiliyatta maddi telaşların adamı olmuş, manevi ataletini maddi koşuşturmalarla telafi etmeye çalışan yeni tip muhafazakârlar türemiş.

Bu tipler ellerinden geldiği kadar mülkiyeti güç sembolü olduğu anlayışından yola çıkarak takdis ederler.

Hâlbuki mülkiyet karşısında takdis etmeleri gereken şey sadece cömertlik ve tevazudur. Herkes içini yokladığı zaman mülkiyete dair en doğru yanıtı alır.

İnsanın en muteber iç sesi olan vicdan, inancından aldığı cesaretle der ki: geçici olan hiçbir şeyi elinde tutma!. Yarın elinden çıkacak şeyi şimdiden ihtiyaç sahibine ver! Zamanında vermediğin hiçbir şey yeterince elinden çıkmış olmaz.

Hüseyin Akın - Haber 7
akinakinhuseyin@hotmail.com

http://www.haber7.com/haber/20101203/Islamda-mulkiyet-var-midir.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.