Merhabalar. Sözleşmede yazan şu ifadeyi okuyunuz:

MADDE 5- CAYMA HAKKI

ALICI; ürün/ler satışına ilişkin mesafeli sözleşmelerde:
5.1 - Web Sitesi satışında ürün şifresi ALICI' nın kendisine veya gösterdiği e-mail adresine gönderildiği tarihten itibaren 14 (Ondört) gün içerisinde hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin ve hiçbir gerekçe göstermeksizin ürünü/leri reddederek sözleşmeden cayma hakkını kullanabilir. Ancak hosting firması domain ve şifre kullanımından dolayı ürün bedeli üzerinden %10 kesinti yapmaktadır. Kalan ürün bedeli ve KDV tutarı ALICI' ya derhal iade edilir. (Bu ürün ile ilgili olarak kanun ve yönetmeliklerle "7 nci maddede sayılmıştır" her ne kadar iade hakkı verilmemiş olsa dahi, cayma hakkı ALICI' ya FİRMAMIZIN SATIŞ POLİTİKASI GEREĞİ uygulanmaktadır.)

Bu maddeye göre cayma hakkınızı kullanabilirsiniz. %10 Kesinti yapılırsa, bu kesintinin iadesi için de yasal yollara başvurmanız mümkündür. Allah kolaylık versin...

Merhabalar. Zorunlu trafik sigortanız varsa, karşı tarafın hasarı buradan karşılanacaktır. Yaralanma varsa hakkınızda hem tazminat hem de ceza davası açılmış olmalı. Arkadan çarpmalarda kusur tamamen çarpan araca yüklendiğinden maalesef bu davalarda işiniz zor. Allah kolaylık versin...

https://www.youtube.com/watch?v=CNFOxQMeHvM

Merhabalar. Yurtdışındaki adreslere gönderilen tebligatlar maalesef asgari üç ay sonrasında ikmalen veya bila-ikmal dava dosyasına dönebiliyor. Yani yurtdışı tebligatı her anlamda zor ve fazlaca zaman alır mahiyette. Bu sorunu ve zaman kaybını aşmanın en kolay ve kestirme yolu, eşinizin bulunduğunuz ildeki bir avukata davayı kabul yetkisi de içeren bir vekaletname çıkartarak göndermesi olacaktır. Zira davanın açıldığına dair tebligatı yapmanızı müteakip bu sefer de mahkemece verilecek kararın kesinleşmesini sağlamak için tebligat sıkıntısını bir kez daha yaşamanız gerekecek. Bunu aşmanın en kolay yolu, vekaletname... Allah kolaylık versin...

Merhabalar. Boşanma davası açtınız mı? Açmadıysanız bir an evvel açın ve çocuğun velayetini talep edin. Bahsettiğiniz hususları ispatlayabilirseniz, hem boşanma davasını kazanırsınız hem de çocuğun velayetini alırsınız. Allah kolaylık versin...

Merhabalar. Bahsettiğiniz hususun reklam yasağını ihlal edeceği kanaatinde değilim. Allah kolaylık versin...

Alıntı yapılan: gulayyılmaz - 12 Kasım 2013, 19:46:06
Sayın Yetkili merhabalar

Öncelikle size bedelli askerlikle ilgili  yapmıs oldugunuz calısmalarınız ıcın cok tesekkur ederım Allahım daım eder Insallah bu konuda kı girişimlerinizi bosa cıkarmaz.

Ben bir bayanım ama buna ragmen kulagım sureklı bedelli askerlık ıle ılgılı haberlerde.Cunku ben 2012 yılında cıkan bedelli askerlıgın ılk taksıdını odeyebılmek daha dogrusu kardesımı kacaklıktan kurtarıp psıkolojısını duzeltmek için bankadan 17.000 tl ıhtıyac kredısı cektım, Sonuclarını dusunmeden cektıgım bu kredının sonrasında bana ne gıbı sıkıntılar verecegını nereden bılebılırdım kı ..

Herneyse kredının ıkıncı taksıdını de bır sekılde es dosttan olmadı yıne bankadan cekerız dıye dusunmustum ama ne yazıkkı evdekı hesap carsıya uymadı planladıgım gıbı ıkıncı taksıdı odeyemedım. Kardesımde 8 ay taksitleri odedı sonra da işsiz kalınca  kredi odemelerı benım uzerıme kaldı ama bende maddi sıkıntılarımdan dolayı 3 ay kredi borcumu odeyemedım.

Akabinde banka benı avukatlarına yonlendırdı 17 bin tl 60 ay vade 340 tl aylık odemelı olan borcum takibe düşüp icralık olma seviyesine gelince 22 bin 500 tl artı avukatlık ücreti 1.975 tl 39 ay vade aylık 500 tl. gıbı cok agır bır ödeme olarak karsıma cıktı ve borc daha da yukselmesın dıye bankayla borcumu yenıden yapılandırıp protokol imzalamak zorunda kaldım.

Fakat inanın bu benım gıbı sekreter olup ayda 800 tl kazanan biri için cok yuksek bır rakam. Benim zaten kredı kartı ödemelerim ve bakmakla mukellef oldugum ınsanlar var. Yani kısaca kendine bile zor yeten biriyim birde bunun ustune ayda 500 tl kredi borcu odemek benı ınanın cok ama cok yıpratıyor kredı kartlarımı aylardır asgarı odemelerını bıle yapamıyor sadece faiz ödüyorum. Cıkıs bulamaz hale geldım daha cok kazanabılecegım bır ıs arıyor bulamıyorum hıc yoktan ıyıdır en azından calısıyorum ya calısamayıp zor da olsa kredıyıde yatıramasam nolur dıyor kotunun ıyısı  halıme sukredıyorum

Bana bu konuda kime sorduysam herkes hersey aleyhıne yapılacak bır sey yok o borcu odemenden baska dıyor eger baska bır cıkısım varsa yardımlarınızı rıca edıyorum. Bankanın borcunu elbetteki ödeyecegim babamın hayrına vermedıler o parayı bana ama goz gore gore 5-6 mılyar faız artı 2 mılyarda avukatlık ucretı odemek ıstemıyorum benım o kadar durumum yokki :(( zaten cekılen paranın 1 tl sını bıle kullanmadık para turk sılahlı kuvvetlerının kasasına gıttı ıkıncı taksıdı yatıramadıgımız ıcınde bedellı askerlıktende yararlanamadık yanı para bır nevı cope gıttı bosa gıden bır paranın borcunu fazla fazla odemek cok agır Allah dusmanımın basına boyle bır dert vermesın dıyorum ..

Ilgınız ve yardımlarınız ıcın sımdıden cok tesekkur eder ıyı calısmalar dılerım


Gülay YILMAZ

Merhabalar. Üzerinden epeyi zaman geçmiş olsa da mesajınızı okuyunca cevap yazmak istedim. Madem ekonomik durumunuz iyi değildi, o halde hiç kredi çekmeye yeltenmeseydiniz keşke. Kardeşiniz herkes gibi askerliğini gidip yapardı en fazla, yani ucunda ölüm yoktu. Neyse. Olan olmuş. Bu noktadan sonra öncelikle moralinizi daima yüksek tutacaksınız ve şunu bilerek hareket edeceksiniz: İcralık olmak kötü ama asla yolun sonu değil. İcra safahatında üzerinize kayıtlı gayrimenkul, taşıt, vs. varsa haczedilir, yoksa, artık önemini yitirmiş olan ev haczi, telefon aramaları gibi yollarla üzerinizde psikolojik baskı kurularak borcu ödemeye zorlanırsınız. Burada şuna dikkat edin: Asla ödeyemeyeceğiniz tutarlarla ilgili yazılı ödeme taahhüdünde bulunmayın, zira bunun ihlali durumunda hapis cezası yaptırımıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bunun dışında borcu ödemezseniz hayatınızda maddi açıdan çok fazla bir değişiklik olmaz; hapse girmezsiniz, ev eşyalarınız (aynı eşyadan iki tane olmadığı sürece) haczedilemez, vs. Allah kolaylık versin...

Merhabalar. Kuveyt Türk'le çalışıyorum ancak hiç kredi çekmedim. Ne öğrenmek istiyorsunuz?

Merhabalar. Sahte evraklar için suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Kaybettiğiniz dava için de şunu söylemek gerekir: Şayet bu sahte evraklar olmasaydı davanız kabul edilecek idiyse, yani sahte evraklar doğrudan sonuca etkili olmuşsa, yargılamanın yenilenmesi yoluna gidebilirsiniz. Allah kolaylık versin...

Merhabalar. Kirasını ödemediyse hemen tahliye talepli icra takibi başlatın. Kiracınız ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten başlayarak 30 gün içinde borcunu ödemezse, doğrudan doğruya tahliye davası açabilirsiniz. Bu yol tahliye için en hızlı yoldur ve dört beş ay gibi bir süre içinde bu yolla kiracınızı tahliye edebilirsiniz. Allah kolaylık versin...

Merhabalar. Herhangi bir sebeple açılmış olan boşanma davasının reddedilip kesinleşmesinin üzerinden üç yıldan fazla bir süre geçtiği halde ortak hayat yeniden kurulamamışsa (ki sizin olayınızda kurulamamış) Türk Medeni Kanunu'nun 166/son fıkrası gereğince (aşağıda tam metni var) eşlerden her biri boşanma davası açma hakkına sahip olur. Allah kolaylık versin...



Türk Medeni Kanunu
m.166/son: Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.

Merhabalar. Öncelikle geçmiş olsun. Nişanlınız hakkında ceza davası açılacaktır muhtemelen ancak nişanlınız daha önce yargılanıp ceza almadıysa, verilecek ceza hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) çevrilebilir veya ertelenebilir. Nişanlınızın memur olmak gibi bir niyeti yoksa çok üzülmenizi gerektirecek bir durum da yok diyebilirim. Allah kolaylık versin...

İhmali veya kusuru olduğu tespit edilirse, elbette doktorun da hukuki ve cezai sorumluluğu söz konusu olacaktır.

Merhabalar. Rekabetin ortadan kalktığı hususunda haklısınız ama bilmediğiniz bazı şeyler olabilir. Mesela bu iş için öncesinde ihale açılmış veya bankalardan teklif alınmış olabilir. Dolayısıyla bilmediklerinizle birlikte bahsettiğiniz olay hukuk zeminine oturtulmuş olabilir bir ihtimal (ki böyle bile olsa rekabet hukuku yönünden engellerin aşılabilmesi oldukça zordur). Bununla birlikte nakit alışverişin tamamen ortadan kaldırılması da söz konusu ise, bunun izahı hiçbir şekilde mümkün değildir diye düşünüyorum. Bana kalırsa öncelikle siz üniversitenize bir dilekçeyle müracaat ederek bu değişikliğin öncesinde ihale açılıp açılmadığını, rekabet hukukuna uygun hareket için hangi adımların takip edildiğini, konuyla ilgili hukukçulardan mütaala alınıp alınmadığını sorun. Gelecek cevaba göre hareket edersiniz. Okul hayatınızda başarılar dilerim. Allah kolaylık versin...

İpotek ha deyince paraya çevrilemez. Banka teminat mektubunun nakde çevrilmesi bir günden ibaret olduğu halde ipotek için nerden bakarsanız dört beş aylık bir süre gerekir. İpotekte şayet haksız bir girişimle karşı karşıya kalırsanız, bu geniş zaman diliminde icra takibini mahkeme kararıyla durdurmanız mümkün olabilecektir...

Merhabalar. Öncelikle geçmiş olsun. Farklı bir hekimden görüş alma yoluna gidin bence. Zira bebeğinizdeki rahatsızlıklara mamanın yol açtığını sizin ispatlamanız gerekiyor. İspatlayamayacaksanız, mama firmasına açacağınız muhtemel bir tazminat davasının da redle sonuçlanması kaçınılmaz olacaktır. Şöyle bir yol takip edebilirsiniz: Başka bir hekimden görüş alın ve şayet bu hekim mamadan olabileceğini söylerse, mama firması hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunun. Savcılık gerekli araştırmayı yapacaktır. Savcılık yapacağı araştırma sonucunda ceza davası açarsa, siz de firma aleyhine tazminat davası açabilirsiniz. Allah kolaylık versin...

Merhabalar. Ev sahibinizin istediği şey, kaçak daireye ayrı saat takılması ve bu yönde abonelik tesisi değil; yine iki ayrı daire tek sayaca bağlı olmaya devam edecek, sadece aboneliği yenilemiş olacaksınız anladığım kadarıyla. Diğer kiracının itirazı makul fakat bu durumla ilgili ceza kesilmesi halinde fiili kullanıcılar olarak sizlerde zarar görebilirsiniz. Öte yandan ev sahibiniz ha deyince sizi evden çıkartamaz, endişe etmeyin. Siz ödemelerinizi aksatmadığınız sürece de sizi çıkartabilmesi mümkün değil. Ödemelerinizi banka kanalıyla yapmaya özen gösterin. Gerisi size kalmış. Ya ikide bir tartışacağınız bir ev sahibiyle yola devam edeceksiniz ya da  ev değiştirmenin tüm zorluklarına katlanıp ilk fırsatta başka bir yere taşınacaksınız. Sınavlarda başarılar diliyorum, Allah kolaylık versin...

T.C
YARGITAY
17.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2014 / 5205
KARAR NO: 2014 / 7062
KARAR T.: 06.05.2014

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı İ. Y. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR: Davacı vekili, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada davacıya ait aracın hasarlandığını açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak 10.000 TL değer kaybı ile 2.891 TL araç kiralama bedelinin 4.1.2012'den işleyecek yasal faizi tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile, 2.891 TL araç kiralama bedelinin 4.1.2012'den, 6.000 TL değer kaybının dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı İsmail den tahsiline, davalı sigorta hakkındaki davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı İsmail vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı İsmail vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve araç kiralama bedeli istemine ilişkindir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının "sigortanın kapsamı" başlıklı A.1.maddesi uyarınca, sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Araçta meydana gelen hasar bedeli gibi bu hasardan kaynaklanan değer kaybı zararını da ZMSS teminatı kapsamındadır.

Dairemizce de benimsenen HGK.'nun 4.11.2009 tarih ve 2009/16-428 esas 2009/483 karar sayılı ilamı gereği; değer kaybı zararından davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulmadığı hükmü sadece davalı (işleten) İ. vekili temyiz etmiş, davacı tarafında temyiz edilmemiştir. Müteselsil sorumluluk hükümlerinin geçerli olduğu iş bu davada davalı vekilinin, davalılar arasındaki rücu ilişkisinde aleyhine sonuç doğuracak nitelikte olan hükmü temyiz etmekte hukuki yararı mevcuttur. Bu sebeple iş bu dava yönünden icrai nitelikte olmasa da davalılar aracındaki iç ilişki yönünden dava konusu değer kaybı zararından davalı sigorta şirketinin de sorumlu olduğunun tespiti gerekmektedir.

SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenle davalı İ. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenle aynı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı İ. Y.'e geri verilmesine 06.05.2014 gününde oybirliği ile, karar verildi.

Merhabalar. Teminat mektubu muhataba hitaben düzenlenir. Kendisine garanti verilen kişiye "muhatap", lehine teminat mektubu verilen bankanın kredili müşterisine ise "lehdar" denilir.  Bankalar, teminat mektupları ile asıl sözleşmenin alacaklısı olan muhataba, borçlu konumunda olan lehdarın edimini hiç veya gereği yerine getirmediği takdirde ortaya çıkabilecek zararları mektupta yazan bedel ölçüsünde karşılamayı taahhüt etmektedirler. Teminat mektuplarıyla ilgili piyasada en sık görülen şablon, muhatabın bankaya yönelteceği tazmin talebine ilişkin ilk yazılı beyanında bankanın mektup bedelini kayıtsız şartsız ödemesi gerektiğini ifade eden şablondur. Bununla birlikte bu işler elbette karşılıklı anlaşmaya bağlıdır, dolayısıyla daha farklı bir şablon üzerinde de anlaşma sağlanabilir ancak banka teminat mektupları genellikle herhangi bir mahkeme kararına veya borçlunun rızasının alınmasına gerek olmaksızın, garanti alan muhatabın ilk yazılı talebinde derhal ve gecikmeksizin ödenme taahhüdünü içerdiklerinden dolayı tercih edilmekte olduğundan, bahsettiğiniz riskleri banka teminat mektuplarında bertaraf edebilmeniz maalesef çok zordur. Bunun yerine çalıştığınız firma ya ipotek vermeyi teklif edebilirsiniz. Allah kolaylık versin...

Alıntı yapılan: defne - 22 Aralık 2014, 01:20:01
Bizde 2 televizyon ve 2 ayrı koltuk takımı var ama faturaları duruyor fatura hacizli kişinin üzerine olmadığı sürece alamazlar öyle değil mi?

Faturaları daima elinizin altında, hemen ulaşabileceğiniz bir yerde olsun. Şayet hacze gelirlerse evde kardeşinize ait bir şey olmadığını, eşyaların faturalı olduğunu ve haczedilemeyeceğini söyleyin ve haczetmek isterlerse de mutlaka bu yöndeki itirazınızı zabta geçirin, keza faturaların bir örneğini verdiğinizi de zabta geçirin. Bu itirazınız, hukuk dilinde "istihkak iddiası" olarak adlandırılır. Alacaklı taraf şayet bu iddianızı kabul etmezse, dosya icra müdürlüğü tarafından bu hususta karar verilmesi için icra mahkemesine gönderilir ve mahkeme genellikle dosya üzerinden, yani duruşma yapmadan ihtilafı karara bağlayarak icra takibinin devamına veya talikine (ertelenmesine) şeklinde karar verir ve bu kararı taraflara tebliğ eder. Bu aşamadan önce sizden bir miktar teminat yatırmanız da istenebilir. İşin özü; hacze gelinmesini muteakip icra müdürlüğünden veya mahkemeden evinize gönderilecek olan tebligatlara karşı çok dikkatli olmanız gerekecek. İcra Hukukunda süreler genellikle 7 gün şeklinde çok kısa bir süreye bağlanmış olduğundan, tebligatlara karşı yapılması gereken işlemleri hemen yapmalısınız. Yasal mevzuatı BURADAN okuyabilirsiniz. Allah kolaylık versin...