E - ARAYA GİRME:
I - UMUMİ HÜKÜMLER:
Madde 646 - Keşideci ve cirantalardan veya aval verenlerden her biri, poliçeyi lüzumu halinde kabul edecek veya ödiyecek olan bir kimseyi gösterebilir.
Poliçe, aşağıda yazılı şartlar altında, poliçe dolayısiyle kendisine müracaat edilmesi mümkün olan her hangi bir borçlu için araya giren bir kimse tarafından kabul edilebilir veya ödenebilir.
Muhatap da dahil her üçüncü kişi veya - poliçeyi kabul eden kimse hariç olmak üzere - poliçeden dolayı zaten borçlu olan herkes araya girerek poliçeyi kabul edebilir veya bedelini ödiyebilir.
Araya girmek suretiyle kabul veya ödemede bulunan kimse, lehine araya girdiği borçluya keyfiyeti iki iş günü içinde bildirmeye mecburdur. Bu müddete riayet etmezse ihbarda bulunmamış olmasından doğan zarardan, poliçe bedelini aşmamak üzere mesul olur.
II - ARAYA GİRME SURETİYLE KABUL:
1. ŞARTLAR, HAMİLİN DURUMU :
Madde 647 - Vadenin gelmesinden önce hamilin müracaat hakkını kullanabileceği bütün hallerde araya girme suretiyle kabul caizdir; meğer ki, kabul için ibraz edilmesi menedilen bir poliçe bahis mevzuu olsun.
Poliçeyi lüzumunda ödeme yerinde kabul edecek veya ödiyecek olan bir kimse poliçede gösterilmiş olduğu takdirde, hamil, o kimseye poliçeyi ibraz etmiş ve araya girme suretiyle kabulden imtina halinde imtina keyfiyetini bir protesto ile tesbit ettirmiş olmadıkça, o kimseyi göstermiş olan şahsa ve o şahıstan sonra gelen borçlulara karşı vadenin hululünden önce müracaat hakkını kullanamaz.
Diğer araya girme hallerinde hamil, araya girme suretiyle kabulü reddedebilir; şu kadar ki, buna muvafakat ederse, araya girme suretiyle kimin lehine kabulde bulunulmuşsa ona ve bir de ondan sonra gelen borçlulara karşı vadenin hululünden önce müracaat haklarını kullanamaz.
2. ŞEKİL:
Madde 648 - Araya girme suretiyle kabul keyfiyeti; poliçe üzerine yazılır ve araya giren tarafından imza edilir. Kabul şerhinde kimin lehine araya girildiği gösterilir; gösterilmemiş ise kabul, keşideci lehine vukubulmuş sayılır.
3. ARAYA GİRME SURETİYLE KABUL EDENİN MESULİYETİ:
Madde 649 - Araya girme suretiyle kabul eden kimse, hamile ve kimin lehine araya girmişse ondan sonra gelen borçlulara karşı tıpkı lehine araya girilen kimse gibi mesul olur.
Araya girme suretiyle kabule rağmen, lehine kabul vakı olan kimse ile ondan önce gelen borçlular 637 nci maddede gösterilen tutarı ödemek şartiyle hamilden poliçenin ve varsa protesto varakasının ve bir makbuzun verilmesini istiyebilir.
III - ARAYA GİRME SURETİYLE ÖDEME:
1. ŞARTLARI:
Madde 650 - Hamilin vadenin gelmesinde veya vadenin gelmesinden önce müracaat haklarını kullanabileceği bütün hallerde araya girme suretiyle ödeme caizdir.
Araya girme suretiyle ödeme, lehine ödenecek kimsenin ödemeye mecbur olduğu tutarın tamamına şamil olur.
Bu ödemenin en geç, ödememe protestosunun çekilmesi için muayyen olan son günün ertesi günü yapılması lazımdır.
2. HAMİLİN İBRAZ MÜKELLEFİYETİ:
Madde 651 - Poliçe, ikametgahları ödeme yerinde bulunan kimseler tarafından araya girme suretiyle kabul edilmiş veya ikametgahları ödeme yerinde bulunan kimseler lüzumu halinde ödemede bulunmak üzere tayin edilmişler ise hamil en geç, ödememe protestosunun çekilmesi için muayyen olan müddetin bittiği günün ertesi günü poliçeyi bütün bu kimselere ibraz etmeye ve icabında araya girme suretiyle ödemeden imtina edildiğinden dolayı protesto çekmeye mecburdur.
Protesto vaktinde çekilmemişse, lüzumu halinde ödiyecek kimseyi göstermiş olan veya araya girme suretiyle lehine poliçe kabul edilmiş bulunan kimse ile onlardan sonra gelen borçlular mesuliyetten kurtulmuş olurlar.
3. REDDİN NETİCESİ:
Madde 652 - Araya girme suretiyle kendisine vakı ödemeyi reddeden hamil, ödeme halinde borçtan kimler kurtulacak idiyse onlara karşı müracaat haklarını kaybeder.
4. MAKBUZ:
Madde 653 - Araya girme suretiyle ödeme vukuunda, ödeme kimin için yapılmış ise o kimse gösterilmek suretiyle poliçe üzerine makbuz mahiyetinde bir şerh yazılır. Kimin için ödendiği gösterilmediği takdirde ödeme, keşideci için yapılmış sayılır.
Poliçenin ve varsa protestonun, araya girmek suretiyle ödemede bulunan kimseye verilmesi lazımdır.
5. HAKLARIN DEVRİ, ARAYA GİRENLERİN BİRDEN FAZLA OLMASI HALİ:
Madde 654 - Araya girme suretiyle ödemede bulunan kimse, lehine ödemede bulunduğu kimseye ve poliçeden dolayı ona borçlu olan kimselere karşı poliçeden doğan hakları iktisap eder. Şu kadar ki, poliçeyi yeniden ciro edemez.
Lehine ödemede bulunulan kimseden sonra gelen borçlular borçtan kurtulurlar.
Araya girme suretiyle ödemede bulunmak hususunda mütaaddit teklifler yapılmışsa bu tekliflerden hangisi borçlulardan en çoğunu borçtan kurtaracaksa o tercih olunur. Ortada daha iyi bir teklif bulunduğunu bildiği halde araya girme suretiyle ödemede bulunan kimse, en iyi teklif tercih edilmiş olsaydı, kimler borçtan kurtulacak idiyseler onlara karşı müracaat haklarını kaybeder.
ALTINCI AYIRIM : POLİÇE NÜSHALARI VE POLİÇE SURETLERİ
I - POLİÇE NÜSHALARI:
1. İSTEME HAKKI :
Madde 655 - Poliçe birbirinin aynı olmak üzere birden fazla nüsha olarak keşide edilebilir.
Bu nüshalara teselsül eden sıra numaraları konulur. Numaralar metne yazılır.
Aksi takdirde nüshaların her birine ayrı bir poliçe nazariyle bakılır.
Tek nüsha olarak keşide edildiği kaydını ihtiva etmiyen bir poliçenin hamili, masrafları kendisine ait olmak üzere mütaaddit nüshalar verilmesini istiyebilir. Bu maksatla hamil kendi cirantasına başvurduğu takdirde hamilin cirantası ve daha önceki cirantalar sıra ile birbirlerine ve ilk ciranta da keşideciye başvurmaya mecburdurlar. Bundan başka cirantalar, yeni nüshalar üzerine kendi cirolarını yeniden yazmaya mecburdurlar.
2. NÜSHALAR ARASINDAKİ MÜNASEBET:
Madde 656 - Poliçe nüshalarından biri üzerinde yapılacak ödemenin diğer nüshaları hükümsüz kılacağı kaydını taşımasa bile nüshalardan biri üzerine yapılan ödeme, bütün nüshalardan doğan hakları düşürür. Şu kadar ki, kabul şerhini havi olup da kendisine geri verilmemiş olan her nüshadan dolayı muhatabın mesuliyeti bakidir.
Mütaaddit nüshaları muhtelif kimselere veren ciranta ile ondan sonra gelen borçlular kendi imzalarını havi olup da geri verilmemiş olan bütün nüshalardan dolayı mesuldürler.
3. KABUL ŞERHİ:
Madde 657 - Nüshalardan birini kabul için gönderen kimse bu nüshayı elinde tutan kimsenin adını diğer nüshalar üzerine işaret etmeye mecburdur. Kabul için gönderilen nüshayı elinde tutan kimse; bunu, diğer nüshanın salahiyetli hamiline teslim etmekle mükelleftir.
Teslimden imtina ederse hamil müracaat hakkını, ancak:
1. Kabul için gönderilen nüshanın tarafından vaki olan talep üzerine kendisine teslim olunmadığı;
2. Diğer nüsha üzerine de kabul veya ödemenin elde edilemediği; bir protesto ile tesbit ettirilmiş olduğu takdirde kullanabilir.
II - SURETLER:
1. ŞEKİL VE HÜKÜMLERİ:
Madde 658 - Her poliçe hamilinin, poliçenin suretlerini çıkarmaya hakkı vardır.
Suretin, cirolar ve poliçede bulunan diğer bütün kayıtlarla birlikte senedin aslını, aynen, ihtiva etmesi ve nerede son bulduğunu göstermesi lazımdır.
Suret, aslı gibi ve aynı hükümler meydana getirmek üzere ciro edilebilir ve aval taahhüdüne mevzu teşkil edebilir.
2. SENET ASLININ TESLİMİ:
Madde 659 - Suretin, senet aslının kimin elinde bulunduğunu göstermesi lazımdır. Aslı elinde tutan kimse, bunu, suretin salahiyetli hamiline teslim ile mükelleftir.
Teslimden imtina halinde hamil; ancak vakı talebe rağmen senet aslının kendisine teslim edilmediğini bir protesto ile tesbit ettirdiği takdirde, suretin cirantalarına ve suret üzerine aval veren kimselere karşı müracaat haklarını kullanabilir.
Senedin aslı, suretin tanziminden önce en son olarak aslına yazılmış olan cirodan sonra "Buradan itibaren ancak suret üzerine yazılacak cirolar muteberdir." kaydını veya buna benzer bir kaydı ihtiva ederse bundan sonra senedin aslına yazılacak cirolar hükümsüzdür.
YEDİNCİ AYIRIM : ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
A - SENET METNİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER:
Madde 660 - Bir poliçe metni tahrif edildiği takdirde değiştirmeden sonra poliçe üzerine imza koymuş olan kimseler değişmiş metin gereğince ve ondan önce imzasını koyanlar ise eski metin gereğince mesul olurlar.
B - MÜRURUZAMAN:
I - MÜDDETLER:
Madde 661 - Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle müruruzamana uğrar.
Hamilin; cirantalar ile keşideciye karşı açacağı davalar müddetinde keşide edilen protesto tarihinden veya senette "Masrafsız iade olunacaktır" kaydı varsa vadenin bittiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle müruruzamana uğrar.
Bir cirantanın başka cirantalarla keşideci aleyhine açacağı davalar, cirantanın poliçeyi ödediği veya poliçenin dava yolu ile kendisine karşı dermeyen edildiği tarihten itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrar.
II - KESİLME:
1. SEBEPLERİ:
Madde 662 - Müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir.
2. HÜKÜMLERİ
Madde 663 - Müruruzamanı kesen muamele her kim hakkında vakı olmuşsa ancak ona karşı hüküm ifade eder.
Müruruzaman kesilince, müddeti aynı olan yeni bir müruruzaman işlemeye başlar.
C - MÜDDETLER:
1. TATİL GÜNLERİ:
Madde 664 - Vadesi pazara veya diğer bir resmi tatil gününe rastlıyan poliçenin ödenmesi, ancak tatili takibeden ilk iş günü istenebilir. Poliçeye mütaallik diğer bütün muameleler, hususiyle kabul için ibraz ve protesto muameleleri de tatilde yapılmayıp ancak bir iş gününde yapılır.
Bu muamelelerden biri, son günü pazara veya diğer resmi tatil gününe rastlıyan bir müddet içinde yapılması lazımgeldiği takdirde bu müddet onu takip eden ilk iş gününe kadar uzar. Aradaki tatil günleri müddet hesabına dahildir.
2. MÜDDETİN HESAPLANMASI:
Madde 665 - Kanunun bu kısmında veya poliçede gösterilen müddetler hesap edilirken bunların başladığı gün sayılmaz.
3. ATIFET MEHİLLERİ:
Madde 666 - Poliçelerde kanuni veya kazai atıfet mehilleri caiz değildir.
D - POLİÇEYE İLİŞKİN MUAMELELERİN YAPILACAĞI YER:
Madde 667 - Poliçeyi kabul veya ödeme için ibraz etmek, protesto çekmek, poliçenin bir nüshasının verilmesini istemek gibi muayyen bir kimse nezdinde yapılacak olan bütün muamelelerin bu kimsenin ticaret yerinde ve böyle bir yeri yoksa meskeninde yapılması lazımdır.
Ticaret yeri veya meskenin bulunduğu yer dikkatle araştırılır.
Şu kadar ki; zabıta veya mahalli posta idaresinden edinilen malumattan bir netice çıkmadığı takdirde başka araştırmalar yapmaya lüzum kalmaz.
E - İMZALAR:
Madde 668 - Poliçe üzerindeki beyanların el yazısı ile imza edilmesi lazımdır.
El yazısı ile olan imza yerine, mihaniki her hangi bir vasıta veya el ile yapılan veyahut tasdik edilmiş olan bir işaret yahut resmi bir şahadetname kullanılamaz.
(Mülga fıkra : 01/07/2005-5378 S.K./50.mad)
F - İPTAL:
I - ÖNLEYİCİ TEDBİRLER:
Madde 669 - Rızası olmaksızın poliçe elinden çıkan kimse, ödeme yerindeki mahkemeden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini istiyebilir.
Mahkeme, ödemeyi meneden kararda muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye müsaade ve tevdi yerine tayin eder.
II - POLİÇEYİ ELİNE GEÇİREN KİMSENİN BİLİNMESİ:
Madde 670 - Poliçeyi eline geçiren kimse malum olduğu takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine istirdat davası açması için münasip bir mühlet verir.
Dilekçe sahibi, tayin olunan mühlet içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.
III - POLİÇEYİ ELİNE GEÇİRENİN BİLİNMESİ:
1. DİLEKÇE SAHİBİNİN KÜLFETLERİ:
Madde 671 - Poliçeyi eline geçiren kimse malum değilse, poliçenin iptaline karar verilmesi istenebilir.
İptal talebinde bulunan kimse, poliçe elinde iken zıyaa uğradığını kuvvetle muhtemel gösteren delilleri mahkemeye temin etmek ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas muhteviyatı hakkında malumat vermekle mükelleftir.
2. İHTAR:
A - MUHTEVASI:
Madde 672 - Mahkeme, dilekçe sahibinin, poliçe elinde iken zıyaa uğradığına dair verdiği izahların doğruluğunu kuvvetle muhtemel görürse ilan yolu ile, poliçeyi eline geçireni, poliçeyi muayyen bir müddet içinde getirmeye davet ve aksi takdirde poliçenin iptaline karar vereceğini ihtar eder.
B - MÜDDETLER:
Madde 673 - Poliçeyi getirme müddeti en az üç ay ve en çok bir yıldır.
Vadesi gelmiş poliçelerde müruruzaman üç ayın dolmasından önce tahakkuk edecekse mahkeme, üç aylık müddet ile bağlı değildir.
Müddet, vadesi gelen poliçeler hakkında birinci ilan gününden, vadesi gelmiyen poliçeler hakkında vadenin gelmesinden itibaren cereyan eder.
E - İLAN:
Madde 674 - Poliçenin getirilmesine mütaallik ilan, 37 nci maddede anılan gazete ile üç kere yapılır.
Hususiyet arz eden hadiselerde, mahkeme, münasip göreceği daha başka ilan tedbirlerine dahi müracaat edebilir.
IV - İSTİRDAT DAVASI:
Madde 675 - Elden çıkan poliçe getirilirse mahkeme, istirdat davası açmak üzere dilekçe sahibine münasip bir mühlet verir. Dilekçe sahibi bu mühlet içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi mahkemeye getirmiş olana geri verir, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.
V - İPTAL KARARI:
Madde 676 - Elden çıkan poliçe tayin edilen mühlet içinde getirilmezse mahkeme onun iptaline karar verir.
Poliçenin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen dilekçe sahibi kabul edene karşı, poliçeden doğan talep hakkını dermeyan edebilir.
VI - TEMİNAT:
Madde 677 - Mahkeme, iptale karar vermeden önce de, kabul edene, poliçe bedelini tevdi etmeyi veya kafi teminat mukabilinde bunu ödemeyi bile emredebilir.
Teminat hüsnüniyetle poliçeyi iktisabeden kimsenin zararlarına bir karşılık teşkil eder. Senet iptal edildiği veya senetten doğan haklar diğer bir sebeple ortadan kalktığı takdirde, teminat geri alınabilir.
SEKİZİNCİ AYIRIM : KANUNLAR İHTİLAFI
I - EHLİYET:
Madde 678 - Bir kimsenin poliçe ile borçlanması için gereken ehliyeti tabi bulunduğu devletin kanunu ile tayin olunur. Eğer bu kanun diğer bir memleketin kanununa atıfta bulunuyorsa o kanun tatbik olunur.
Yukarıki fıkrada bildirilen kanun gereğince ehliyeti haiz olmıyan kimse, eğer mevzuatı bakımından kendisini ehil sayan bir memleket içinde imza koymuşsa, taahhütleri ile mülzem olur.
II - ŞEKİL VE MÜDDETLER:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 679 - Poliçe ile yapılan taahhütlerin şekli, bu taahhütlerin imzalandığı memleketin kanunlarına tabidir.
Bir poliçe taahhüdü, vukubulduğu ülkenin kanunları hükmünce şekil bakımından muteber olmamakla beraber aynı poliçeye ilişkin sonraki bir taahhüdün vukubulduğu ülke kanunlarınca muteber bulunursa ilk taahhüdün şekil bakımından muteber olmayışı, sonraki taahhüdün muteberliğine halel getirmez.
Bir Türkün yabancı memlekette yapmış olduğu bir poliçe taahhüdü Türk mevzuatının gösterdiği şekle uygun bulunduğu takdirde Türkiye'de başka bir Türk'e karşı muteberdir.
2. HAKLARIN KULLANILMASI VE MUHAFAZASINA MÜTEALLİK MUAMELELER:
Madde 680 - Protestonun şekli ve protesto çekilmesi için muayyen olan müddetler ile poliçeden doğan hakların kullanılması veya muhafazası için gerekli diğer muamelelerin şekli protestonun çekilmesi veya muamelenin yapılması lazımgelen memleketin kanunlarına göre tayin olunur.
3. MÜRACAAT HAKKI:
Madde 681 - Müracaat haklarının kullanılması için riayeti gereken müddetler, bütün poliçe borçluları hakkında poliçenin keşide edildiği yerde cari olan mevzuata göre tayin olunur.
III - TAAHHÜTLERİN HÜKÜMLERİ:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 682 - Bir poliçeyi kabul eden kimsenin taahhütlerinden doğan neticeler, ödeme yerindeki kanunlara göre tayin olunur.
Senetteki diğer borçluların taahhütlerinden doğan neticeler, bu taahhütler hangi memlekette imza edilmiş ise o memleket kanununa tabi olur.
2. KISMİ KABUL VE ÖDEME:
Madde 683 - Kabul keyfiyetinin poliçedeki bedelin bir kısmına hasredilebilip edilemiyeceğini ve hamilin kısmi ödemeyi kabule mecbur bulunup bulunmadığını, ödeme yerindeki kanun tayin eder.
3. ÖDEME:
Madde 684 - Vade geldiğinde ödeme, hususiyle vadenin geldiği günün ve ödeme tarihinin hesaplanması, bedeli yabancı bir memleket parasiyle tayin edilmiş poliçelerin ödenme keyfiyeti, poliçe hangi memlekette ödenmek lazım geliyorsa o memleketteki kanuna göre tayin olunur.
4. SEBEPSİZ İKTİSAPTAN DOĞAN HAKLAR:
Madde 685 - Muhatap, ikametgahlı poliçeyi ödeyecek olan üçüncü şahıs ve (Keşidecinin başka bir kimse veya ticarethane hesabına poliçe çekmiş olması halinde) kendi hesabına poliçe çekilmiş bulunan kimse veya ticarethane aleyhlerine sebepsiz iktisaptan doğan haklar, bunların ikametgahlarının bulunduğu memleketin kanununa göre tayin olunur.
5. KARŞILIĞIN HAMİLE GEÇMESİ:
Madde 686 - Bir poliçe hamilinin, senedin keşidesine sebep olan alacağı iktisabedip etmiyeceğini; senedin keşide edildiği yerdeki kanun tayin eder.
6. İPTAL KARARI:
Madde 687 - Bir poliçenin kaybolması veya çalınması halinde alınacak tedbirleri, ödeme yerindeki kanun tayin eder.
İKİNCİ KISIM : BONO VEYA EMRE MUHARRER SENET
A - UNSURLAR:
Madde 688 - Bono veya emre muharrer senet:
1. Senet metninde (Bono) veya (Emre muharrer senet) kelimesini ve senet Türkçe'den başka bir dilde yazılmışsa o dilde bono karşılığı olarak kullanılan kelimeyi;
2. Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödemek vaadini;
3. Vadeyi;
4. Ödeme yerini;
5. Kime ve kimin emrine ödenecek ise onun ad ve soyadını;
6. Senedin tanzim edildiği gün ve yeri;
7. Senedi tanzim edenin imzasını;
ihtiva eder.
B - NOKSANLAR:
Madde 689 - Aşağıdaki fıkralarda yazılı haller mahfuz kalmak üzere, bundan önceki maddede gösterilen unsurlardan birini ihtiva etmiyen bir senet bono sayılmaz.
Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır.
Sarahat bulunmadığı takdirde senedin tanzim edildiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda tanzim edenin ikametgahı sayılır.
Tanzim edildiği yer gösterilmiyen bir bono, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır.
C - TATBİK OLUNACAK HÜKÜMLER:
Madde 690 - Bononun mahiyetine aykırı düşmedikçe poliçelerin cirosuna ait (593-602) ve vadeye dair (615 - 619) ve ödeme hakkındaki (620 - 624) ve ödemeden imtina halinde müracaat haklarına dair (625 - 639, 641 - 643) ve araya girme suretiyle ödemeye ait (646, 650 - 654) ve suretlere mütaallik (658, 659) ve bozup değiştirme hakkındaki (660) ve müruruzamana ait (661 - 663) ve iptale mütaallik (669 - 677) ve tatil günleri, müddetlerin hesabı ve atıfet mehillerinin yasağı, poliçeye mütaallik muamelelerin yapılması icabeden yer ve imza hakkındaki (664 - 668) ve kanunlar ihtilafına dair (678 - 687) inci maddeler hükümleri bonolar hakkında da caridir.
Kezalik üçüncü bir şahsın ikametgahında veya muhatabın ikametgahından başka bir yerde ödenmesi şart olan poliçeye mütaallik (586 ve 609) ve faiz şartına mütedair (587) ve ödenecek bedele dair muhtelif beyanlar hakkındaki (588) ve muteber olmıyan bir imzanın neticelerine dair (589) ve temsil salahiyetini haiz olmıyan veya salahiyeti hududunu aşan bir kimsenin imzasına mütedair (590) ve açık poliçeye mütaallik (592) inci madde hükümleri, bonolar hakkında da caridir.
Avala mütedair (612 - 614) üncü maddeler hükümleri de bonolar hakkında tatbik olunur.
613 üncü maddenin son fıkrasında derpiş edilen halde aval, avalın kimin hesabına verildiğini göstermezse bonoyu tanzim eden kimse hesabına verilmiş sayılır.
D - TANZİM EDENİN MESULİYETİ:
Madde 691 - Bir bonoyu tanzim eden kimse; tıpkı bir poliçeyi kabul eden gibi mesuldür.
Görüldüğünden muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart olan bonoların tanzim edene (605) inci maddede yazılı müddetler içinde ibraz olunması lazımdır.
Tanzim eden, bononun kendisine ibraz edildiğini bono üzerine ibraz gününü işaret etmek ve imzasını koymak suretiyle teyit eder. Müddet ibraz şerhi tarihinden itibaren işlemeye başlar. Tanzim eden; bononun kendisine ibraz edildiğini, gününü işaret etmek suretiyle teyit etmekten imtina ederse keyfiyet bir protesto ile tesbit edilir. Bu takdirde müddet protesto gününden itibaren işlemeye başlar.
ÜÇÜNCÜ KISIM : ÇEK
BİRİNCİ AYIRIM : ÇEKLERİN KEŞİDESİ VE ŞEKLİ
A - ŞEKİL:
I - UNSURLAR:
Madde 692 - Çek:
1. "Çek" kelimesini ve eğer senet Türkçe'den başka bir dille yazılmış ise o dilde "Çek" karşılığı olarak kullanılan kelimeyi;
2. Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedelin ödenmesi için havaleyi;
3. Ödeyecek kimsenin "muhatabın" ad ve soyadını;
4. Ödeme yerini;
5. Keşide gününü ve yerini;
6. Çeki çeken kimsenin (Keşidecinin) imzasını; ihtiva eder.
II- UNSURLARIN BULUNMAMASI:
Madde 693 - Yukarıki maddede gösterilen hususlardan birini ihtiva etmiyen bir senet aşağıdaki fıkralarda yazılı haller dışında, çek sayılmaz.
Çekte sarahat yoksa muhatabın ad ve soyadı yanında gösterilen yer, ödeme yeri sayılır. Muhatabın ad ve soyadı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde çek, ilk gösterilen yerde ödenir. Böyle bir sarahat ve başka bir kayıt da mevcut değilse çek muhatabın iş merkezinin bulunduğu yerde ödenir.
Keşide yeri gösterilmemiş olan çek, keşidecinin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde çekilmiş sayılır.
B - MÜNFERİT UNSURLAR:
I - MUHATAP:
1. MUHATABOLMA EHLİYET:
Madde 694 - Türkiye'de ödenecek çeklerde muhatab olarak ancak bir banka gösterilebilir.
Diğer bir kimse üzerine çekilen çek; yalnız havale hükmündedir.
Havale sayılan bir çek hakkında Damga Resmi Kanununun çeklere ait hükümleri tatbik olunmaz.
2. KARŞILIK:
Madde 695 - Bir çekin keşide edilebilmesi için, muhatabın elinde keşidecinin emrine tahsis edilmiş bir karşılık bulunması ve keşidecinin bu karşılık üzerinde çek keşide etmek suretiyle tasarruf hakkını haiz bulunacağına dair muhatapla keşideci arasında açık veya zımni bir anlaşma mevcut olması şarttır. Şu kadar ki; bu hükümlere riayetsizlik halinde senedin çek olarak muteber olmasına halel gelmez.
Keşideci; muhatap nezdinde çekin ancak bir kısım karşılığını hazır bulundurduğu takdirde muhatap bu kısmi karşılığın tutarını ödemekle mükelleftir.
Gösterilen paraya mukabil muhatap nezdinde karşılığı bulunmadan bir çek keşide eden kimse; çekin kapatılmıyan miktarının yüzde beşini ödemekle mükellef olduktan başka hamilin bu yüzden uğradığı zararı tazmine mecburdur.
II - KABUL YASAĞI:
Madde 696 - Çek hakkında kabul muamelesi cari değildir. Çek üzerine yazılmış bir kabul şerhi, yazılmamış sayılır.
III- KİMİN LEHİNE KEŞİDE EDİLEBİLECEĞİ:
Madde 697 - Çek:
1. "Emre yazılı" kaydiyle veya bu kayıt olmadan muayyen bir kimseye;
2. "Emre yazılı değildir" kaydiyle veya buna benzer bir kayıtla muayyen bir kimseye;
3. Veya hamile;
ödenmek üzere keşide edilebilir.
Muayyen bir kimse lehine olarak veya "Hamiline" kelimesinin yahut buna benzer diğer bir tabirin ilavesiyle keşide kılınan çek, hamile yazılı bir çek sayılır.
Kimin lehine keşide edildiği gösterilmemiş olan bir çek, hamile yazılı çek hükmündedir.
IV - FAİZ ŞARTI:
Madde 698 - Çekte münderiç her hangi bir faiz şartı, yazılmamış sayılır.
V - ADRESLİ VE İKAMETGAHLI ÇEK:
Madde 699 - Çek, muhatabın ikametgahında veya başka bir yerde üçüncü bir şahıs tarafından ödenmek üzere keşide edilebilir; şu kadar ki; bu üçüncü şahsın bir banka olması şarttır.
İKİNCİ AYIRIM : DEVİR
A - DEVİR KABİLİYETİ:
Madde 700 - Sarahaten "Emre yazılı" kaydiyle veya bu kayıt olmadan muayyen bir kimse lehine ödenmesi şart kılınan bir çek, ciro ve teslim yoliyle devredilebilir.
"Emre yazılı değildir" kaydiyle veya buna benzer bir kayıtla muayyen bir kimse lehine ödenmesi şart kılınan bir çek ancak alacağın temliki yoliyle devredilebilir ve bu devir, alacağın temlikinin hukuki neticelerini doğurur.
Ciro, keşideci veya çekten dolayı borçlu olanlardan her hangi biri lehine de yapılabilir. Bu kimseler çeki yeniden ciro edebilirler.
B - CİRO:
I - UMUMİ OLARAK:
Madde 701 - Cironun, kayıtsız ve şartsız olması lazımdır. Ciro, şartlara tabi tutulmuşsa bunlar yazılmamış sayılır.
Kısmi ciro ve muhatabın cirosu batıldır.
Hamiline yazılı ciro beyaz ciro hükmündedir.
Muhatap lehindeki ciro yalnız makbuz hükmündedir; meğer ki, muhatabın birden fazla şubesi olup da ciro, çekin üzerine çekildiği şubeden başka bir şube üzerine yazılmış bulunsun.
II - HAK SAHİPLİĞİNİ İSPAT VAZİFESİ:
Madde 702 - Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde salahiyetli hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takibederse bu son ciroyu imzalıyan kimse çeki beyaz ciro ile iktisabetmiş sayılır.
III - HAMİLE YAZILI ÇEK ÜZERİNE YAPILAN CİRO:
Madde 703 - Hamile yazılı bir çek üzerine yapılan bir ciro cirantayı, müracaat hakkına dair hükümler gereğince mesul kılarsa da senedin mahiyetini değiştirerek onu emre yazılı bir çek haline getirmez.
C - KAYBEDİLEN ÇEK:
Madde 704 - Çek, her hangi bir suretle hamilinin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı bir çek bahis mevzuu olsun, ister ciro suretiyle nakledilebilen bir çek bahis mevzuu olup da hamil hakkını 702 nci maddeye göre ispat etsin çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisabetmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle mükelleftir.
D - PROTESTODAN VE VADEDEN SONRAKİ CİRO:
Madde 705 - Protestonun keşidesinden veya aynı mahiyette bir tesbitten yahut ibraz müddetinin geçmesinden sonra yapılan bir ciro, ancak alacağın temliki hükmünde tutulur ve böyle bir temlikin neticelerini doğurur.
Aksi sabit oluncaya kadar tarihsiz bir ciro, protesto veya aynı mahiyette bir tesbitin icrasından veya ibraz müddetinin geçmesinden önce yapılmış sayılır.
ÜÇÜNCÜ AYIRIM : ÖDEME VE ÖDEMEDEN İMTİNA
A - ÖDEME:
I - AVAL:
Madde 706 - Çekte yazılı bedelin ödenmesi, kısmen veya tamamen aval ile temin olunabilir.
Bu teminat muhatap hariç olmak üzere üçüncü bir şahıs yahut çek üzerinde esasen imzası bulunan bir kimse tarafından da verilebilir.
II - VADE:
Madde 707 - Çek, görüldüğünde ödenir. Buna aykırı her hangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir.
Keşide günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan bir çek ibraz günü ödenir.
III- ÖDEME İÇİN İBRAZ:
1. UMUMİ OLARAK :
Madde 708 - Bir çek, keşide edildiği yerde ödenecekse on gün; keşide edildiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.
Ödeneceği memleketten başka bir memlekette keşide edilen çek, keşide yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.
Bu bakımdan, bir Avrupa memleketinde çekilip ve Akdeniz'de sahili bulunan bir memlekette ödenecek olan ve bilmukabele Akdeniz'de sahili olan bir memlekette çekilip bir Avrupa memleketinde ödenmesi lazımgelen çekler aynı kıtada keşide edilmiş ve ödenmesi şart kılınmış sayılır.
Yukarda yazılı müddetler, çekte keşide günü olarak gösterilen tarihten itibaren işler.
2. TAKVİM İHTİLAFI:
Madde 709 - Çek takvimleri farklı olan iki yer arasında çekildiği takdirde; keşide günü, ödeme yerindeki takvimin mukabil gününe irca olunur.
3. TAKAS ODASI:
Madde 710 - Çekin bir takas odasına ibrazı, ödeme için ibraz yerine geçer.
IV - ÇEKTEN CAYMA:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 711 - Çekten cayma, ancak ibraz müddeti geçdikten sonra hüküm ifade eder.
Çekten cayılmamışsa, muhatap, ibraz müddetinin geçmesinden sonra dahil çeki ödiyebilir.
(Mülga fıkra:18/02/2009-5838 S.K./32.mad)
2. HUSUSİ HALLER:
Madde 712 - Çekin tedavüle çıkarılmasından sonra keşidecinin ölümü veya medeni haklarını kullanma ehliyetini kaybetmesi yahut iflası çekin muteberliğine halel getirmez.
V - CİROLARIN TAHKİKİ:
Madde 713 - Cirosu kabil bir çeki ödiyen muhatap, ciroların arasında muntazam bir teselsülün mevcut olup olmadığını incelemeye mecbur ise de ciranta imzalarının sıhhatini tahkika mecbur değildir.
VI - YABANCI MEMLEKET PARASİYLE ÖDENECEK ÇEK:
Madde 714 - Çekin ödeme yerinde rayici olmıyan bir para ile ödenmesi şart koşulmuş ise bedeli, çekin ibraz günündeki kıymetine göre o memleket parası ile ödenebilir. İbraz üzerine ödenmediği takdirde, hamil, çek bedelinin dilerse ibraz, dilerse ödeme günlerindeki rayice göre memleket parasiyle ödenmesini istiyebilir.
Kanuni rayici olmıyan paranın kıymeti, ödeme yerindeki ticari teamüllere göre tayin olunur. Bununla beraber keşideci, ödenecek meblağın çekte yazılı muayyen bir rayice göre hesap olunmasını şart koşabilir.
Keşideci, ödemenin muayyen bir para ile yapılması lüzumunu şart koşmuş ise (Aynen ödeme şartı) ilk iki fıkra hükümleri tatbik olunmaz.
Çek bedeli; keşide ve ödeme memleketlerinde aynı adı taşıyan ve fakat kıymetleri birbirinden farklı olan para ile gösterildiği takdirde, ödeme yerindeki para kasdedilmiş sayılır.
VII - ÇİZGİLİ ÇEK:
1. ŞEKİL VE ŞARTLARI:
Madde 715 - Bir çekin keşidecisi veya hamili, onu, 716 ncı maddede gösterilen neticeleri doğurmak üzere çizebilir.
Çekin çizilmesi, çekin iç yüzünü birbirine muvazi iki çizgi çekmek suretiyle yapılır. Çek, umumi veya hususi olarak çizilebilir.
İki çizgi arasına hiçbir işaret konmamış veya "Banka" kelimesi veya buna benzer bir tabir konmuş ise çek, umumi olarak çizilmiştir. Eğer iki çizgi arasına muayyen bir bankanın adı yazılmış ise, çek, hususi olarak çizilmiş demektir.
Umumi çizgi, hususi çizgiye tahvil olunabilir; fakat hususi çizgi umumi bir çizgiye tahvil olunamaz.
Çizgilerin veya zikredilen banka adının silinmesi, hükümsüz sayılır.
2. HÜKÜMLERİ:
Madde 716 - Umumi olarak çizilen bir çek, muhatap tarafından ancak bir bankaya veya muhatabın bir müşterisine ödenebilir.
Hususi olarak çizilen bir çek, muhatap tarafından ancak adı gösterilen bankaya veya bu banka muhatap ise onun müşterisine ödenebilir. Şu kadar ki; adı gösterilen banka, bedelin tahsili işini diğer bir bankaya bırakabilir.
Bir banka, çizgili bir çeki, ancak müşterilerinden veya diğer bir bankadan iktisabedebilir. Kezalik onu, sözü geçen kimselerden başkaları hesabına tahsil edemez.
Çek, birden fazla hususi olarak çizilmiş ise muhatabın bu çeki ödemeye mezun olması için çekin ikiden fazla çizilmemiş olması ve çizgilerden birinin, çekin bir takas odası tarafından tahsil edilebilmesi maksadı ile yapılmış olması şarttır.
Yukardaki hükümlere muhalif hareket eden muhatap veya banka, çek bedelini aşmamak üzere, hasıl olan zarardan mesuldür.
VIII - HESABA GEÇİRİLMEK ÜZERE ÇEKİLEN ÇEK:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 717 - Bir çekin keşidecisi veya hamili çekin yüz tarafına mailen enine doğru "Hesaba geçirilecektir" kaydını veya buna benzer bir tabiri yazarak çekin nakten ödenmesini menedebilir. Bu takdirde çek; muhatap tarafından ancak hesaba alacak kaydı, takas, hesap nakli suretiyle kayden ödenebilir. Bu kayıtlar ödeme yerine geçer.
"Hesaba geçirilecektir" kaydının çizilmesi hükümsüzdür.
Yukardaki hükümlere aykırı hareket eden muhatap, çekin bedelini aşmamak üzere hasıl olan zarardan mesuldur.
2. HAMİLİN HAKLARI:
A - İFLAS HALİNDE:
Madde 718 - Hesaba geçirilmek üzere çekilen bir çekin hamili; muhatap iflas etmiş veya ödemelerini tatil etmiş veyahut aleyhine yapılan her hangi bir icra takibi semeresiz kalmışsa çek bedelini nakten ödemesini muhataptan istiyebileceği gibi imtina halinde müracaat hakkını da kullanır.
B - HESABA GEÇİRİLMEDEN İMTİNA HALİNDE:
Madde 719 - Hesaba geçirilmek üzere çekilen bir çekin hamili; muhatabın, çek bedelini kayıtsız ve şartsız alacak diye hesaba geçirmekten imtina veya ödeme yerindeki takas odasının, bu çekin, hamilin borçlarına mahsubedilmek kabiliyetini haiz olmadığını beyan etmiş olduğunu ispat ederse müracaat haklarını kullanabilir.
B - ÖDEMEDEN İMTİNA:
I - HAMİLİN MÜRACAAT HAKLARI:
Madde 720 - Vaktinde ibraz edilmiş olan çekin ödenmemiş olduğu ve ödenmeden imtina keyfiyeti:
1. Resmi bir vesika ile (Protesto);
2. Muhatap tarafından, ibraz günü de gösterilmek suretiyle, çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla;
3. Bir takas odasının, çek vaktinde teslim edildiği halde ödenmediğini tesbit eden tarihli bir beyanı ile; sabit bulunduğu takdirde hamil; cirantalar, keşideci ve diğer çek borçlularına karşı müracaat haklarını kullanabilir.
II - PROTESTO:
Madde 721 - Protesto veya buna muadil olan tesbit, ibraz müddetinin geçmesinden önce yapılmalıdır.
İbraz keyfiyeti müddetin son gününde vukubulursa protesto veya buna muadil tesbit, mütaakıp iş gününde de yapılabilir.
III - MÜRACAAT HAKKININ ŞÜMULÜ:
Madde 722 - Hamil, müracaat yoliyle:
1. Çekin ödenmemiş olan bedelini;
2. İbraz gününden itibaren yüzde on faizini;
3. Protestonun veya buna muadil olan tesbitin ve gönderilen ihbarnamelerin masrafları ile diğer masrafları;
4. Çek bedelinin binde üçünü aşmamak üzere komisyon ücretini; istiyebilir.
IV - MÜCBİR SEBEPLER:
Madde 723 - Kanunen muayyen olan müddetler içinde çekin ibrazı veya protesto yahut buna muadil tesbitin yapılması; bir devletin mevzuatı veya her hangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkansız bir mani yüzünden mümkün olmamışsa bu muameleler için muayyen olan müddetler uzar.
Hamil mücbir sebepleri gecikmeksizin kendi cirantasına ihbar etmeye ve bu ihbarı çeke yahut bir alonja işaretle beraber altına yerini ve tarihini yazarak imzalamaya mecburdur. 635 inci madde hükümleri burada da tatbik olunur.
Mücbir sebeplerin ortadan kalkmasından sonra hamil çeki gecikmeksizin ödeme maksadı ile ibraz ve icabında protesto veya buna muadil tesbiti yaptırmaya mecburdur.
Mücbir sebepler; hamilin ibraz müddetinin bitiminden önce olmak şartiyle, mücbir sebep keyfiyetini kendi cirantasına ihbar ettiği günden itibaren on beş günden fazla devam ederse çekin ibrazına ve protesto keşidesine yahut buna muadil tesbite lüzum kalmaksızın müracaat hakkı kullanılabilir.
Hamilin veya çeki ibraza veya protesto çekmeye yahut buna muadil tesbit yaptırmaya memur ettiği kimsenin sırf zatlarına ait olaylar mücbir sebeplerden sayılmaz.
DÖRDÜNCÜ AYIRIM : ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
I - SAHTE VEYA TAHRİF EDİLMİŞ ÇEK:
Madde 724 - Sahte veya tahrif edilmiş bir çeki ödemiş olmasından doğan zarar muhataba ait olur; meğer ki, senette keşideci olarak gösterilen kimseye kendisine bırakılan çek defterini iyi saklamamış olması gibi bir kusurun isnadı mümkün olsun.
II - ÇEKİN BİRDEN FAZLA NÜSHA OLARAK TANZİM EDİLMESİ:
Madde 725 - Hamile yazılı çekler müstesna olmak üzere bir memlekette keşide edilip de diğer bir memlekette veya aynı memleketin denizaşırı bir kısmında ödenmesi şart olan ve aksine olarak bir memleketin denizaşırı bir kısmında keşide edilip o memlekette ödenmesi şart olan veyahut aynı bir memleketin denizaşırı olan aynı kısmında veya muhtelif kısımlarında keşide edilip ödenmesi şart olan her çek, birbirinin aynı olarak muhtelif nüshalar halinde keşide olunabilir. Bu nüshalar senet metninde teselsül eden sıra numaraları ile gösterilir. Aksi takdirde her nüsha ayrı bir çek sayılır.
III - MÜRURUZAMAN:
Madde 726 - Hamilin; cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrar.
Çek borçlularından birinin diğerine karşı haiz olduğu müracaat hakları bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yolu ile kendisine karşı dermeyan edildiği tarihten itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrar.
IV - "BANKA"NIN TARİFİ:
Madde 727 - Bu fasılda geçen "Banka" tabirinden maksat, Bankalar Kanununun hükümlerine tabi olan müesseselerdir. Şu kadar ki; ödeme yeri Türkiye dışında olan çekler hakkında "Banka" kelimesinden hangi müesseselerin anlaşılacağı ödeme yeri kanunu ile tayin olunur.
V - MÜDDETLER:
1. TATİL GÜNLERİ:
Madde 728 - Bir çekin ibrazı ve protestosu tatil günleri yapılmayıp ancak bir iş gününde yapılabilir.
Çeke mütaallik muamelelerin ve hususiyle ibraz ve protesto veya buna muadil tesbit muamelelerinin yapılması için kanunla muayyen müddetin son günü, pazara veya diğer bir tatil gününe rastladığı takdirde bu müddet onu takibeden ilk iş gününe kadar uzar. Aradaki tatil günleri müddet hesabına dahildir.
2. MÜDDETLERİN HESABI:
Madde 729 - Kanunun bu kısmında gösterilen müddetler hesap edilirken bunların başladığı gün sayılmaz.
VI - TATBİK OLUNACAK HÜKÜMLER:
Madde 730 - Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da tatbik olunur:
1. Keşidecinin bizzat kendi emrine, kendi üzerine ve üçüncü şahıs hesabına keşide edilen poliçe hakkındaki 585 inci madde;
2. Poliçede gösterilen bedeller arasındaki farklara mütaallik 588 inci madde;
3. Borçlanmaya ehil olmıyan kimselerin imzasına, salahiyetsiz imzaya, keşidecinin mesuliyetine ve açık poliçeye ait 589 - 592 nci maddeler;
4. Ciro hakkındaki 595 - 597 nci maddeler;
5. Poliçeye ait defiler hakkındaki 599 uncu madde;
6. Vekaleten yapılan cirodan doğan haklara mütedair 600 üncü madde;
7. Avalin şekil ve hükümlerine dair 613 ve 614 üncü maddeler;
8. Bir makbuz istemek hakkına ve kısmen ödemeye dair 621 inci madde;
9. Protestoya ait 627 - 629 uncu ve 631 - 633 üncü maddeler;
10. "Protestosuz" şartına mütedair 634 üncü madde;
11. İhbar hakkındaki 635 inci madde;
12. Poliçe borçlularının müteselsil mesuliyetine dair 636 ncı madde;
13. Poliçenin ödenmesi halinde müracaat hakkına ve poliçe, protesto makbuzunun kendisine verilmesini istemek hakkına dair 638 ve 639 uncu maddeler;
14. Sebepsiz iktisaptan doğan haklara dair 644 üncü madde;
15. Poliçe karşılığının devrine dair 645 inci madde;
16. Poliçe nüshaları arasındaki münasebete ait 656 ncı madde;
17. Değişiklikler hakkındaki 660 ıncı madde;
18. Müruruzamanın kesilmesine dair 662 ve 663 üncü maddeler;
19. Atıfet müddetlerinin kabul olunamıyacağına, poliçeye mütaallik muamelelerin yapılması lazımgelen yer ile el yazısı ile imzaya dair 666 - 668 inci maddeler;
20. İptal hakkındaki 669-675 inci maddelerle 676 ncı maddenin 1 inci fıkrası;
21. Ehliyete, poliçe ve bonolara mütaallik hakların muhafazası ile müracaat hakkının kullanılması için lüzumlu muamelelere ilişkin kanun ihtilaflarına dair 678, 680 ve 681 inci maddeler.
634 üncü maddenin bir ve üçüncü fıkralariyle 635 inci maddenin birinci fıkrası ve 639 uncu madde hükümlerinin çeklere tatbik olunmasında protesto yerine 720 nci maddenin 2 ve 3 üncü fıkraları gereğince tesbit dahi muteberdir.
BEŞİNCİ AYIRIM : KANUNLAR İHTİLAFI:
I - MUHATAP OLMA EHLİYETİ:
Madde 731 - Bir çekin kimin üzerine keşide edilebileceğini, çekin ödeneceği memleket kanunu tayin eder. Bu kanuna göre çek, üzerine keşide edilmiş olan kimsenin şahsı bakımından hükümsüz sayılıyorsa kanunlarında böyle bir hükümsüzlük sebebi bulunmıyan memleketlerde çek üzerine atılan imzalardan doğan taahhütler muteberdir.
II- ŞEKİL VE MÜDDETLERİ:
Madde 732 - Çeke ait taahhütlerin şekli, bu taahhütlerin imza edilmiş olduğu memleketin kanununa göre tayin edilir. Bununla beraber, ödeme yeri kanuniyle emredilen şekillere riayet kafidir.
679 uncu maddenin iki ve üçüncü fıkraları da tatbik olunur.
III - TAAHHÜTLERİN HÜKÜMLERİ:
1. KEŞİDE YERİ KANUNU:
Madde 733 - Çekten doğan taahhütlerin neticeleri, bu taahhütlerin vukubulduğu memleket kanununa göre tayin olunur.
2. ÖDEME YERİ KANUNU:
Madde 734 - Aşağıda yazılı hususlar çekin ödeneceği memleket kanununa göre tayin olunur:
1. Çekin mutlaka görüldüğünde mi ödenmesi gerektiği yoksa görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şartiyle de keşide edilip edilemiyeceği ve hakiki keşide gününden sonraki bir günün çeke yazılmasının ne gibi neticeler doğuracağı;
2. İbraz müddeti;
3. Çekin; kabul, tasdik, teyit veya vize edilip edilmiyeceği ve bu kayıtların ne gibi neticeler doğuracağı;
4. Hamilin kısmen ödemeyi istiyebilip istiyemiyeceği ve böyle bir ödemeyi kabule mecbur olup olmadığı;
5. Çekin çizilip çizilemiyeceği yahut (Hesaba geçirilecektir) kaydını veya buna muadil bir tabiri ihtiva edip edemiyeceği ve bu çizginin veya bu kaydın yahut ona muadil olan tabirin ne gibi neticeler doğuracağı;
6. Çekin karşılığı üzerinde hamilin hususi hakları bulunup bulunmadığı ve bu hakların mahiyetinin ne olduğu;
7. Keşidecinin çekten cayabilip cayamıyacağı veya çekin ödenmesine itiraz edebilip edemiyeciği;
8. Çekin kaybedilmesi veya çalınması halinde alınacak tedbirler;
9. Cirantalara, keşideciye ve diğer çek borçlularına karşı olan müracaat haklarının muhafazası için bir protesto veya buna muadil bir tesbit icra etmenin lüzumlu olup olmadığı.
3. İKAMETGAH KANUNU :
Madde 735 - Muhatap ve ikametgahlı çeki ödiyecek olan üçüncü şahıs aleyhine sebepsiz iktisaptan doğan haklar, bu kimselerin ikametgahlarının bulunduğu memleketin kanununa göre tayin olunur.
BEŞİNCİ FASIL : KAMBİYO SENETLERİNE BENZİYEN SENETLER VE DİĞER EMRE YAZILI SENETLER
A - EMRE YAZILI SENET:
I - TARİFİ:
Madde 736 - Emre yazılı olan veya kanunen böyle sayılan kıymetli evrak, emre yazılı senetlerdendir.
II - BORÇLUNUN DEFİLERİ:
Madde 737 - Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak, senedin hükümsüzlüğüne taalluk eden veya senet metninden anlaşılan defilerle alacaklı kim ise ona karşı şahsan haiz olduğu defileri ileri sürebilir.
Borçlu ile önceki hamillerden birisi veya senedi tanzim eden kimse arasında doğrudan doğruya mevcut münasebetlere dayanan defilerin dermeyanı, ancak senedi iktisabederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması halinde caizdir.
B - KAMBİYO SENETLERİNE BENZİYEN SENETLER:
I - EMRE YAZILI HAVALELER:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 738 - Senet metninde poliçe olarak gösterilmekle beraber sarahaten emre yazılı olarak ihdas edilen ve diğer hususlarda da poliçede aranılan unsurları ihtiva eden havaleler, poliçe hükmündedir.
2. KABUL MECBURİYETİNİN BULUNMAMASI:
Madde 739 - Emre yazılı havale kabul için ibraz edilmez. Buna rağmen ibraz edilir ve kabulden de imtina olunursa hamilin bu sebepten dolayı hiçbir müracaat hakkı yoktur.
3. KABULÜN HÜKÜMLERİ:
Madde 740 - Emre yazılı bir havalenin ihtiyari olarak kabulü, poliçenin kabulü hükmündedir. Bununla beraber hamil, eğer havale olunan kimse iflas veya ödemelerini tatil etmiş yahut aleyhine yapılan takip semeresiz kalmışsa vadenin gelmesinden önce müracaat hakkını kullanamaz.
Kezalik havale edenin iflası halinde vadenin gelmesinden önce hamil müracaat hakkını kullanamaz.
4. İCRADA TATBİK OLUNMIYACAK HÜKÜMLER:
Madde 741 - İcra ve İflas Kanununun; çekler, poliçeler ve emre muharrer senetler hakkında takibe mütaallik hükümleri emre yazılı havaleye tatbik olunmaz.
II- EMRE YAZILI ÖDEME VAİTLERİ:
Madde 742 - Senet metninde bono olarak gösterilmemekle beraber sarahaten emre yazılı olarak ihdas edilmiş olan ve bonoda aranılan diğer unsurları da ihtiva eden ödeme vaitleri, bono hükmündedir. Şu kadar ki; emre yazılı olarak ihdas edilmiş olan ödeme vaitleri hakkında araya girme suretiyle ödemeye ilişkin bulunan hükümler cari olmaz.
İcra ve İflas Kanununun; çekler ve poliçeler ve emre muharrer senetler hakkında takibe mütaallik hükümleri, emre yazılı olarak ihdas edilmiş bulunan ödeme vaitlerine tatbik olunamaz.
C - CİROSU KABİL OLAN DİĞER SENETLER:
Madde 743 - Makbuz senetleri, varant, konşimento, taşıma senedi gibi cirosu kabil olan senetler hakkında; cironun şekli, hamilin hak sahipliği, iptal kararı ve senedi elinde bulunduranın onu iade ile mükellef olması hususlarında poliçelere mütaallik hükümler caridir.
Kambiyo senetlerindeki müracaata mütaallik hükümler kanunda aksine açık hüküm olmadıkça, birinci fıkrada yazılı senetler hakkında tatbik olunmaz.
ALTINCI FASIL : EMTİA SENETLERİ
BİRİNCİ KISIM : UMUMİ MAĞAZALAR TARAFINDAN ÇIKARILAN MAKBUZ SENEDİ VE VARANT
A - UMUMİ MAĞAZALAR:
I - UMUMİ OLARAK:
Madde 744 - Makbuz senedi ve varant (Rehin senedi) verme karşılığında serbest veya gümrüklenmemiş emtia ve zahireyi vedia olarak kabul etmek ve mudilere de bu senetlerle tevdi olunan emtia ve zahireyi satabilmek veya terhin edebilmek imkanını vermek maksadiyle kurulan mağazalara "umumi mağaza" denir.
Umumi mağazalar muameleleri bu kısım hükümlerine tabidir.
Umumi mağazalar Ticaret Vekaletinin müsaadesiyle kurulur. Müsaade olmadan umumi mağaza açarak makbuz senedi veya varant tanzim edenler hakkında Türk Ceza Kanununun 526 ncı maddesi tatbik olunur.
Umumi mağazaların kuruluş usul ve şartları, bunlara kabul edilecek emtia ve zahire cinsleri ve umumi mağazaların henüz gümrüklenmemiş olan eşyayı kabul etmeye salahiyetli sayılmaları için gereken şartları ve bunlar üzerinde gümrük murakabesinin icrası tarzı, hususi kanun ve nizamnamelerle tayin olunur.
II - İSTİSNALAR:
Madde 745 - Yukarıki maddede yazılı senetleri vermeksizin yalnız emtia ve zahireyi vedia olarak kabul etmek üzere açılan sair müessese ve mahaller hakkında umumi mağazalara ait hükümler cari olmaz. Bu hususta Borçlar Kanununun vedia hakkındaki hükümleri tatbik olunur.
Tevdi edilmiş şeyler mukabilinde verilmiş olan ve fakat kanunun aradığı şekil şartlarına uymıyan senetlerle işbu şekil şartlarına uygun olup da müsaade almamış olan müesseseler tarafından verilmiş senetler kıymetli evraktan olmayıp tesellüm ilmühaberleri veya başka ispat vesikaları hükmündedir.
B - MAKBUZ SENEDİ VE VARANT:
I- ŞEKİL:
1. MAKBUZ SENEDİ:
Madde 746 - Umumi mağazalara tevdi edilen emtia ve zahire mukabilinde verilen makbuz senedinin aşağıda yazılı hususları havi olması lazımdır:
1. Tevdi edenin ad ve soyadı ile sanat ve ikametgahı;
2. Tevdiatın yapıldığı umumi mağazanın ticaret unvanı ile bulunduğu yer;
3. Tevdi olunan şeylerin cins ve miktarı ile mahiyet ve kıymetinin bilinmesi için açıklanması lazımgelen hususlar;
4. Tevdi olunan şeylerin tabi olması lazımgelen bütün resim, harç ve vergilerin ödenip ödenmediği ve sigorta edilip edilmediği;
5. Ödenmiş olan veya ödenecek ücret ve masraflar;
6. Senedin kimin namına veya emrine tanzim edildiğini gösteren bir ibare;
7. Umumi mağaza sahibinin imzası.
2. VARANT:
Madde 747 - Varantın da yukarıki maddede yazılı hususları aynen ihtiva etmesi ve makbuz senedine bağlanması lazımdır.
3. DEFTER:
Madde 748 - Makbuz senedi ve varanttan mürekkep olan vesikanın dip koçanlı bir defterden koparılmış olması ve defterin umumi mağazaya ait vesikalar arasında saklanması lazımdır.
4. KISMİ SENET:
Madde 749 - Makbuz senedi ve varantın hamili, masrafları kendisine ait olmak üzere önceden tevdi olunan şeylerin kısımlara ayrılmasını ve her kısım için ayrı ayrı senet verilmesini istiyebilir. Bu takdirde eski vesika iade ve iptal olunur.
II - CİRO:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 750 - Makbuz senediyle varant emre yazılı olmasa bile ayrı ayrı veya birlikte teslim ve ciro tarikiyle devredilebilir. Ciro, yapıldığı günün tarihini de ihtiva etmelidir.
Varant ile makbuz senedi birlikte beyaz ciro ile de ciro edilebilir. Bu türlü ciro, her iki senet teslim edildiği takdirde, cirantanın haklarını hamile devreder.
2. HÜKÜMLERİ:
Madde 751 - Senedin teslimi şartiyle ciro aşağıda yazılı hükümleri doğurur:
1. Makbuz senedi ve varantın birlikte cirosu, tevdi olunan şeylerin mülkiyetini nakleder;
2. Yalnız varantın cirosu, varantın devredildiği kimseye tevdi olunan şeyler üzerinde rehin hakkı bahşeder;
3. Yalnız makbuz senedinin cirosu varant hamilinin hakkı mahfuz kalmak şartiyle, tevdi olunan şeylerin mülkiyetini nakleder.
3. VARANTIN CİROSU:
Madde 752 - Varantın ilk cirosu hangi borcun temini için yapılmışsa onun ve faizinin miktarlarını ve vade tarihini ihtiva etmelidir.
Varantın cirosunda yazılı hususlar aynen makbuz senedinin üzerine de yazılarak varantın ciro edildiği kimse tarafından imza edilmelidir.
C - EŞYA ÜZERİNDE TASARRUFLAR:
I-SENET ESASI:
Madde 753 - Varant ile makbuz senedinin zıyaı veyahut miras ve iflas sebebiyle çıkan ihtilaflar hariç olmak üzere umumi mağazalara tevdi olunan şeyler üzerinde haciz, el koyma veya rehin yapılamaz.
II- EŞYANIN GERİ ALINMASI:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 754 - Varanttan ayrılmış bir makbuz senedinin hamili varant ile temin edilmiş olan borcun ana parası ile vade gününe kadar olan faizlerini umumi mağazaya tevdi ederek vade gününden önce dahi eşyayı çekebilir.
Tevdi olunan para varantın geri verilmesi mukabilinde hamiline ödenir.
2. KISMEN GERİ ALMA:
Madde 755 - Varanttan ayrılmış makbuz senedinin hamili umumi mağazaya tevdi olunan misli eşyadan bir kısmını çekmek istediği takdirde mağazanın mesuliyeti altında, hem çekeceği kısım ve hem de varant ile temin olunmuş borç ile mütenasip bir miktar parayı mağazaya tevdi etmesi lazımdır.
III - SATTIRMA HAKKI:
1. ŞARTLAR:
Madde 756 - Vade gününde alacağı ödenmemiş varant hamili, poliçe hamili gibi protesto çektikten on gün sonra rehin hükümlerine göre tevdi edilen eşyaları sattırabilir.
753 üncü maddede yazılı haller satışa mani değildir.
2. SATIŞ BEDELİ:
Madde 757 - Gümrük resmi ve sair resim, harç ve vergilerle tevdi olunan eşya için umumi mağaza tarafından yapılan masraflar ve mağazanın ücreti satış bedelinden mümtazen ödenir.
Birinci fıkrada yazılı paralar ve temin edilen borç ödendikten sonra geri kalan, makbuz senedi hamiline ödenmek üzere mağaza sahibine verilir.
3. MÜRACAAT HAKKI:
Madde 758 - Bir varant hamilinin ancak tevdi olunan eşya satılıp da alacağına kafi gelmediği takdirde, borçlunun veya cirantaların mallarına müracaat hakkı vardır.
Protesto çekmemiş veya kanuni müddeti içinde tevdi olunan eşyayı sattırmaya teşebbüs etmemiş olan varant hamili cirantalarına karşı bütün haklarını kaybederse de borçluya karşı müracaat hakkı baki kalır.
4. SİGORTA:
Madde 759 - Afet vukuunda varantın hamili, sigorta bedelinden alacağını tahsil eder.
D - MÜRURUZAMAN:
Madde 760 - Makbuz senetleri ve varantlar, poliçeler hakkındaki müruruzamana tabidir. Cirantalara karşı müracaat için müruruzamanın başlangıcı, eşyanın satış günüdür.
E - SENETLERİN KAYBEDİLMESİ:
Madde 761 - Makbuz senedi veya varantı kaybeden hamil, bu senetlere malik olduğunu ispat etmek ve teminat vermek suretiyle mağazanın bulunduğu yerdeki mahkemeden alacağı izin üzerine keyfiyetin kararda gösterilen o yer gazetelerinde ilanından ve muhalefet için tayin olunacak müddetin geçmesinden sonra ikinci bir nüsha alabilir. Kaybolan varantın müddeti geçmişse hamilinin talebi üzerine mahkeme aynı veçhile borcun ödenmesine izin verebilir. İzin, mağazaya ve varanta müteallik ise hem mağazaya ve hem ilk borçluya tebliğ olunur. Alacaklının, mağazanın bulunduğu yerde bir de ikametgah göstermesi lazımdır. Mağaza sahibi ve borçlu izin kararına itiraz edebilirler. İtiraz üzerine mahkeme derhal hükmünü verir. Hüküm alacaklı lehine ise icranın geri bırakılmasına karar verilemez. Ancak, ilgililerin talebi üzerine tetkik mercii hüküm katileşinceye kadar tevdi olunan eşyanın satışından elde edilecek paranın icra veznesinde saklanmasına karar verebilir.
İKİNCİ KISIM : TAŞIMA İŞLERİ VE TAŞIMA SENEDİ
BİRİNCİ AYIRIM : UMUMİ HÜKÜMLER
A - TAŞIYICI:
Madde 762 - Taşıyıcı, ücret mukabilinde yolcu ve eşya (Yük) taşıma işlerini üzerine alan kimsedir.
B - HÜKÜMLERİN TATBİK SAHASI:
I - TAŞIYICI OLMIYAN KİMSELER:
Madde 763 - Eşya veya yolcu taşımayı arızi olarak taahhüt eden kimse hakkında da bu kısım hükümleri tatbik olunur.
I - UMUMİ HÜKÜMLER:
Madde 646 - Keşideci ve cirantalardan veya aval verenlerden her biri, poliçeyi lüzumu halinde kabul edecek veya ödiyecek olan bir kimseyi gösterebilir.
Poliçe, aşağıda yazılı şartlar altında, poliçe dolayısiyle kendisine müracaat edilmesi mümkün olan her hangi bir borçlu için araya giren bir kimse tarafından kabul edilebilir veya ödenebilir.
Muhatap da dahil her üçüncü kişi veya - poliçeyi kabul eden kimse hariç olmak üzere - poliçeden dolayı zaten borçlu olan herkes araya girerek poliçeyi kabul edebilir veya bedelini ödiyebilir.
Araya girmek suretiyle kabul veya ödemede bulunan kimse, lehine araya girdiği borçluya keyfiyeti iki iş günü içinde bildirmeye mecburdur. Bu müddete riayet etmezse ihbarda bulunmamış olmasından doğan zarardan, poliçe bedelini aşmamak üzere mesul olur.
II - ARAYA GİRME SURETİYLE KABUL:
1. ŞARTLAR, HAMİLİN DURUMU :
Madde 647 - Vadenin gelmesinden önce hamilin müracaat hakkını kullanabileceği bütün hallerde araya girme suretiyle kabul caizdir; meğer ki, kabul için ibraz edilmesi menedilen bir poliçe bahis mevzuu olsun.
Poliçeyi lüzumunda ödeme yerinde kabul edecek veya ödiyecek olan bir kimse poliçede gösterilmiş olduğu takdirde, hamil, o kimseye poliçeyi ibraz etmiş ve araya girme suretiyle kabulden imtina halinde imtina keyfiyetini bir protesto ile tesbit ettirmiş olmadıkça, o kimseyi göstermiş olan şahsa ve o şahıstan sonra gelen borçlulara karşı vadenin hululünden önce müracaat hakkını kullanamaz.
Diğer araya girme hallerinde hamil, araya girme suretiyle kabulü reddedebilir; şu kadar ki, buna muvafakat ederse, araya girme suretiyle kimin lehine kabulde bulunulmuşsa ona ve bir de ondan sonra gelen borçlulara karşı vadenin hululünden önce müracaat haklarını kullanamaz.
2. ŞEKİL:
Madde 648 - Araya girme suretiyle kabul keyfiyeti; poliçe üzerine yazılır ve araya giren tarafından imza edilir. Kabul şerhinde kimin lehine araya girildiği gösterilir; gösterilmemiş ise kabul, keşideci lehine vukubulmuş sayılır.
3. ARAYA GİRME SURETİYLE KABUL EDENİN MESULİYETİ:
Madde 649 - Araya girme suretiyle kabul eden kimse, hamile ve kimin lehine araya girmişse ondan sonra gelen borçlulara karşı tıpkı lehine araya girilen kimse gibi mesul olur.
Araya girme suretiyle kabule rağmen, lehine kabul vakı olan kimse ile ondan önce gelen borçlular 637 nci maddede gösterilen tutarı ödemek şartiyle hamilden poliçenin ve varsa protesto varakasının ve bir makbuzun verilmesini istiyebilir.
III - ARAYA GİRME SURETİYLE ÖDEME:
1. ŞARTLARI:
Madde 650 - Hamilin vadenin gelmesinde veya vadenin gelmesinden önce müracaat haklarını kullanabileceği bütün hallerde araya girme suretiyle ödeme caizdir.
Araya girme suretiyle ödeme, lehine ödenecek kimsenin ödemeye mecbur olduğu tutarın tamamına şamil olur.
Bu ödemenin en geç, ödememe protestosunun çekilmesi için muayyen olan son günün ertesi günü yapılması lazımdır.
2. HAMİLİN İBRAZ MÜKELLEFİYETİ:
Madde 651 - Poliçe, ikametgahları ödeme yerinde bulunan kimseler tarafından araya girme suretiyle kabul edilmiş veya ikametgahları ödeme yerinde bulunan kimseler lüzumu halinde ödemede bulunmak üzere tayin edilmişler ise hamil en geç, ödememe protestosunun çekilmesi için muayyen olan müddetin bittiği günün ertesi günü poliçeyi bütün bu kimselere ibraz etmeye ve icabında araya girme suretiyle ödemeden imtina edildiğinden dolayı protesto çekmeye mecburdur.
Protesto vaktinde çekilmemişse, lüzumu halinde ödiyecek kimseyi göstermiş olan veya araya girme suretiyle lehine poliçe kabul edilmiş bulunan kimse ile onlardan sonra gelen borçlular mesuliyetten kurtulmuş olurlar.
3. REDDİN NETİCESİ:
Madde 652 - Araya girme suretiyle kendisine vakı ödemeyi reddeden hamil, ödeme halinde borçtan kimler kurtulacak idiyse onlara karşı müracaat haklarını kaybeder.
4. MAKBUZ:
Madde 653 - Araya girme suretiyle ödeme vukuunda, ödeme kimin için yapılmış ise o kimse gösterilmek suretiyle poliçe üzerine makbuz mahiyetinde bir şerh yazılır. Kimin için ödendiği gösterilmediği takdirde ödeme, keşideci için yapılmış sayılır.
Poliçenin ve varsa protestonun, araya girmek suretiyle ödemede bulunan kimseye verilmesi lazımdır.
5. HAKLARIN DEVRİ, ARAYA GİRENLERİN BİRDEN FAZLA OLMASI HALİ:
Madde 654 - Araya girme suretiyle ödemede bulunan kimse, lehine ödemede bulunduğu kimseye ve poliçeden dolayı ona borçlu olan kimselere karşı poliçeden doğan hakları iktisap eder. Şu kadar ki, poliçeyi yeniden ciro edemez.
Lehine ödemede bulunulan kimseden sonra gelen borçlular borçtan kurtulurlar.
Araya girme suretiyle ödemede bulunmak hususunda mütaaddit teklifler yapılmışsa bu tekliflerden hangisi borçlulardan en çoğunu borçtan kurtaracaksa o tercih olunur. Ortada daha iyi bir teklif bulunduğunu bildiği halde araya girme suretiyle ödemede bulunan kimse, en iyi teklif tercih edilmiş olsaydı, kimler borçtan kurtulacak idiyseler onlara karşı müracaat haklarını kaybeder.
ALTINCI AYIRIM : POLİÇE NÜSHALARI VE POLİÇE SURETLERİ
I - POLİÇE NÜSHALARI:
1. İSTEME HAKKI :
Madde 655 - Poliçe birbirinin aynı olmak üzere birden fazla nüsha olarak keşide edilebilir.
Bu nüshalara teselsül eden sıra numaraları konulur. Numaralar metne yazılır.
Aksi takdirde nüshaların her birine ayrı bir poliçe nazariyle bakılır.
Tek nüsha olarak keşide edildiği kaydını ihtiva etmiyen bir poliçenin hamili, masrafları kendisine ait olmak üzere mütaaddit nüshalar verilmesini istiyebilir. Bu maksatla hamil kendi cirantasına başvurduğu takdirde hamilin cirantası ve daha önceki cirantalar sıra ile birbirlerine ve ilk ciranta da keşideciye başvurmaya mecburdurlar. Bundan başka cirantalar, yeni nüshalar üzerine kendi cirolarını yeniden yazmaya mecburdurlar.
2. NÜSHALAR ARASINDAKİ MÜNASEBET:
Madde 656 - Poliçe nüshalarından biri üzerinde yapılacak ödemenin diğer nüshaları hükümsüz kılacağı kaydını taşımasa bile nüshalardan biri üzerine yapılan ödeme, bütün nüshalardan doğan hakları düşürür. Şu kadar ki, kabul şerhini havi olup da kendisine geri verilmemiş olan her nüshadan dolayı muhatabın mesuliyeti bakidir.
Mütaaddit nüshaları muhtelif kimselere veren ciranta ile ondan sonra gelen borçlular kendi imzalarını havi olup da geri verilmemiş olan bütün nüshalardan dolayı mesuldürler.
3. KABUL ŞERHİ:
Madde 657 - Nüshalardan birini kabul için gönderen kimse bu nüshayı elinde tutan kimsenin adını diğer nüshalar üzerine işaret etmeye mecburdur. Kabul için gönderilen nüshayı elinde tutan kimse; bunu, diğer nüshanın salahiyetli hamiline teslim etmekle mükelleftir.
Teslimden imtina ederse hamil müracaat hakkını, ancak:
1. Kabul için gönderilen nüshanın tarafından vaki olan talep üzerine kendisine teslim olunmadığı;
2. Diğer nüsha üzerine de kabul veya ödemenin elde edilemediği; bir protesto ile tesbit ettirilmiş olduğu takdirde kullanabilir.
II - SURETLER:
1. ŞEKİL VE HÜKÜMLERİ:
Madde 658 - Her poliçe hamilinin, poliçenin suretlerini çıkarmaya hakkı vardır.
Suretin, cirolar ve poliçede bulunan diğer bütün kayıtlarla birlikte senedin aslını, aynen, ihtiva etmesi ve nerede son bulduğunu göstermesi lazımdır.
Suret, aslı gibi ve aynı hükümler meydana getirmek üzere ciro edilebilir ve aval taahhüdüne mevzu teşkil edebilir.
2. SENET ASLININ TESLİMİ:
Madde 659 - Suretin, senet aslının kimin elinde bulunduğunu göstermesi lazımdır. Aslı elinde tutan kimse, bunu, suretin salahiyetli hamiline teslim ile mükelleftir.
Teslimden imtina halinde hamil; ancak vakı talebe rağmen senet aslının kendisine teslim edilmediğini bir protesto ile tesbit ettirdiği takdirde, suretin cirantalarına ve suret üzerine aval veren kimselere karşı müracaat haklarını kullanabilir.
Senedin aslı, suretin tanziminden önce en son olarak aslına yazılmış olan cirodan sonra "Buradan itibaren ancak suret üzerine yazılacak cirolar muteberdir." kaydını veya buna benzer bir kaydı ihtiva ederse bundan sonra senedin aslına yazılacak cirolar hükümsüzdür.
YEDİNCİ AYIRIM : ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
A - SENET METNİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER:
Madde 660 - Bir poliçe metni tahrif edildiği takdirde değiştirmeden sonra poliçe üzerine imza koymuş olan kimseler değişmiş metin gereğince ve ondan önce imzasını koyanlar ise eski metin gereğince mesul olurlar.
B - MÜRURUZAMAN:
I - MÜDDETLER:
Madde 661 - Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle müruruzamana uğrar.
Hamilin; cirantalar ile keşideciye karşı açacağı davalar müddetinde keşide edilen protesto tarihinden veya senette "Masrafsız iade olunacaktır" kaydı varsa vadenin bittiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle müruruzamana uğrar.
Bir cirantanın başka cirantalarla keşideci aleyhine açacağı davalar, cirantanın poliçeyi ödediği veya poliçenin dava yolu ile kendisine karşı dermeyen edildiği tarihten itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrar.
II - KESİLME:
1. SEBEPLERİ:
Madde 662 - Müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir.
2. HÜKÜMLERİ
Madde 663 - Müruruzamanı kesen muamele her kim hakkında vakı olmuşsa ancak ona karşı hüküm ifade eder.
Müruruzaman kesilince, müddeti aynı olan yeni bir müruruzaman işlemeye başlar.
C - MÜDDETLER:
1. TATİL GÜNLERİ:
Madde 664 - Vadesi pazara veya diğer bir resmi tatil gününe rastlıyan poliçenin ödenmesi, ancak tatili takibeden ilk iş günü istenebilir. Poliçeye mütaallik diğer bütün muameleler, hususiyle kabul için ibraz ve protesto muameleleri de tatilde yapılmayıp ancak bir iş gününde yapılır.
Bu muamelelerden biri, son günü pazara veya diğer resmi tatil gününe rastlıyan bir müddet içinde yapılması lazımgeldiği takdirde bu müddet onu takip eden ilk iş gününe kadar uzar. Aradaki tatil günleri müddet hesabına dahildir.
2. MÜDDETİN HESAPLANMASI:
Madde 665 - Kanunun bu kısmında veya poliçede gösterilen müddetler hesap edilirken bunların başladığı gün sayılmaz.
3. ATIFET MEHİLLERİ:
Madde 666 - Poliçelerde kanuni veya kazai atıfet mehilleri caiz değildir.
D - POLİÇEYE İLİŞKİN MUAMELELERİN YAPILACAĞI YER:
Madde 667 - Poliçeyi kabul veya ödeme için ibraz etmek, protesto çekmek, poliçenin bir nüshasının verilmesini istemek gibi muayyen bir kimse nezdinde yapılacak olan bütün muamelelerin bu kimsenin ticaret yerinde ve böyle bir yeri yoksa meskeninde yapılması lazımdır.
Ticaret yeri veya meskenin bulunduğu yer dikkatle araştırılır.
Şu kadar ki; zabıta veya mahalli posta idaresinden edinilen malumattan bir netice çıkmadığı takdirde başka araştırmalar yapmaya lüzum kalmaz.
E - İMZALAR:
Madde 668 - Poliçe üzerindeki beyanların el yazısı ile imza edilmesi lazımdır.
El yazısı ile olan imza yerine, mihaniki her hangi bir vasıta veya el ile yapılan veyahut tasdik edilmiş olan bir işaret yahut resmi bir şahadetname kullanılamaz.
(Mülga fıkra : 01/07/2005-5378 S.K./50.mad)
F - İPTAL:
I - ÖNLEYİCİ TEDBİRLER:
Madde 669 - Rızası olmaksızın poliçe elinden çıkan kimse, ödeme yerindeki mahkemeden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini istiyebilir.
Mahkeme, ödemeyi meneden kararda muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye müsaade ve tevdi yerine tayin eder.
II - POLİÇEYİ ELİNE GEÇİREN KİMSENİN BİLİNMESİ:
Madde 670 - Poliçeyi eline geçiren kimse malum olduğu takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine istirdat davası açması için münasip bir mühlet verir.
Dilekçe sahibi, tayin olunan mühlet içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.
III - POLİÇEYİ ELİNE GEÇİRENİN BİLİNMESİ:
1. DİLEKÇE SAHİBİNİN KÜLFETLERİ:
Madde 671 - Poliçeyi eline geçiren kimse malum değilse, poliçenin iptaline karar verilmesi istenebilir.
İptal talebinde bulunan kimse, poliçe elinde iken zıyaa uğradığını kuvvetle muhtemel gösteren delilleri mahkemeye temin etmek ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas muhteviyatı hakkında malumat vermekle mükelleftir.
2. İHTAR:
A - MUHTEVASI:
Madde 672 - Mahkeme, dilekçe sahibinin, poliçe elinde iken zıyaa uğradığına dair verdiği izahların doğruluğunu kuvvetle muhtemel görürse ilan yolu ile, poliçeyi eline geçireni, poliçeyi muayyen bir müddet içinde getirmeye davet ve aksi takdirde poliçenin iptaline karar vereceğini ihtar eder.
B - MÜDDETLER:
Madde 673 - Poliçeyi getirme müddeti en az üç ay ve en çok bir yıldır.
Vadesi gelmiş poliçelerde müruruzaman üç ayın dolmasından önce tahakkuk edecekse mahkeme, üç aylık müddet ile bağlı değildir.
Müddet, vadesi gelen poliçeler hakkında birinci ilan gününden, vadesi gelmiyen poliçeler hakkında vadenin gelmesinden itibaren cereyan eder.
E - İLAN:
Madde 674 - Poliçenin getirilmesine mütaallik ilan, 37 nci maddede anılan gazete ile üç kere yapılır.
Hususiyet arz eden hadiselerde, mahkeme, münasip göreceği daha başka ilan tedbirlerine dahi müracaat edebilir.
IV - İSTİRDAT DAVASI:
Madde 675 - Elden çıkan poliçe getirilirse mahkeme, istirdat davası açmak üzere dilekçe sahibine münasip bir mühlet verir. Dilekçe sahibi bu mühlet içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi mahkemeye getirmiş olana geri verir, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.
V - İPTAL KARARI:
Madde 676 - Elden çıkan poliçe tayin edilen mühlet içinde getirilmezse mahkeme onun iptaline karar verir.
Poliçenin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen dilekçe sahibi kabul edene karşı, poliçeden doğan talep hakkını dermeyan edebilir.
VI - TEMİNAT:
Madde 677 - Mahkeme, iptale karar vermeden önce de, kabul edene, poliçe bedelini tevdi etmeyi veya kafi teminat mukabilinde bunu ödemeyi bile emredebilir.
Teminat hüsnüniyetle poliçeyi iktisabeden kimsenin zararlarına bir karşılık teşkil eder. Senet iptal edildiği veya senetten doğan haklar diğer bir sebeple ortadan kalktığı takdirde, teminat geri alınabilir.
SEKİZİNCİ AYIRIM : KANUNLAR İHTİLAFI
I - EHLİYET:
Madde 678 - Bir kimsenin poliçe ile borçlanması için gereken ehliyeti tabi bulunduğu devletin kanunu ile tayin olunur. Eğer bu kanun diğer bir memleketin kanununa atıfta bulunuyorsa o kanun tatbik olunur.
Yukarıki fıkrada bildirilen kanun gereğince ehliyeti haiz olmıyan kimse, eğer mevzuatı bakımından kendisini ehil sayan bir memleket içinde imza koymuşsa, taahhütleri ile mülzem olur.
II - ŞEKİL VE MÜDDETLER:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 679 - Poliçe ile yapılan taahhütlerin şekli, bu taahhütlerin imzalandığı memleketin kanunlarına tabidir.
Bir poliçe taahhüdü, vukubulduğu ülkenin kanunları hükmünce şekil bakımından muteber olmamakla beraber aynı poliçeye ilişkin sonraki bir taahhüdün vukubulduğu ülke kanunlarınca muteber bulunursa ilk taahhüdün şekil bakımından muteber olmayışı, sonraki taahhüdün muteberliğine halel getirmez.
Bir Türkün yabancı memlekette yapmış olduğu bir poliçe taahhüdü Türk mevzuatının gösterdiği şekle uygun bulunduğu takdirde Türkiye'de başka bir Türk'e karşı muteberdir.
2. HAKLARIN KULLANILMASI VE MUHAFAZASINA MÜTEALLİK MUAMELELER:
Madde 680 - Protestonun şekli ve protesto çekilmesi için muayyen olan müddetler ile poliçeden doğan hakların kullanılması veya muhafazası için gerekli diğer muamelelerin şekli protestonun çekilmesi veya muamelenin yapılması lazımgelen memleketin kanunlarına göre tayin olunur.
3. MÜRACAAT HAKKI:
Madde 681 - Müracaat haklarının kullanılması için riayeti gereken müddetler, bütün poliçe borçluları hakkında poliçenin keşide edildiği yerde cari olan mevzuata göre tayin olunur.
III - TAAHHÜTLERİN HÜKÜMLERİ:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 682 - Bir poliçeyi kabul eden kimsenin taahhütlerinden doğan neticeler, ödeme yerindeki kanunlara göre tayin olunur.
Senetteki diğer borçluların taahhütlerinden doğan neticeler, bu taahhütler hangi memlekette imza edilmiş ise o memleket kanununa tabi olur.
2. KISMİ KABUL VE ÖDEME:
Madde 683 - Kabul keyfiyetinin poliçedeki bedelin bir kısmına hasredilebilip edilemiyeceğini ve hamilin kısmi ödemeyi kabule mecbur bulunup bulunmadığını, ödeme yerindeki kanun tayin eder.
3. ÖDEME:
Madde 684 - Vade geldiğinde ödeme, hususiyle vadenin geldiği günün ve ödeme tarihinin hesaplanması, bedeli yabancı bir memleket parasiyle tayin edilmiş poliçelerin ödenme keyfiyeti, poliçe hangi memlekette ödenmek lazım geliyorsa o memleketteki kanuna göre tayin olunur.
4. SEBEPSİZ İKTİSAPTAN DOĞAN HAKLAR:
Madde 685 - Muhatap, ikametgahlı poliçeyi ödeyecek olan üçüncü şahıs ve (Keşidecinin başka bir kimse veya ticarethane hesabına poliçe çekmiş olması halinde) kendi hesabına poliçe çekilmiş bulunan kimse veya ticarethane aleyhlerine sebepsiz iktisaptan doğan haklar, bunların ikametgahlarının bulunduğu memleketin kanununa göre tayin olunur.
5. KARŞILIĞIN HAMİLE GEÇMESİ:
Madde 686 - Bir poliçe hamilinin, senedin keşidesine sebep olan alacağı iktisabedip etmiyeceğini; senedin keşide edildiği yerdeki kanun tayin eder.
6. İPTAL KARARI:
Madde 687 - Bir poliçenin kaybolması veya çalınması halinde alınacak tedbirleri, ödeme yerindeki kanun tayin eder.
İKİNCİ KISIM : BONO VEYA EMRE MUHARRER SENET
A - UNSURLAR:
Madde 688 - Bono veya emre muharrer senet:
1. Senet metninde (Bono) veya (Emre muharrer senet) kelimesini ve senet Türkçe'den başka bir dilde yazılmışsa o dilde bono karşılığı olarak kullanılan kelimeyi;
2. Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödemek vaadini;
3. Vadeyi;
4. Ödeme yerini;
5. Kime ve kimin emrine ödenecek ise onun ad ve soyadını;
6. Senedin tanzim edildiği gün ve yeri;
7. Senedi tanzim edenin imzasını;
ihtiva eder.
B - NOKSANLAR:
Madde 689 - Aşağıdaki fıkralarda yazılı haller mahfuz kalmak üzere, bundan önceki maddede gösterilen unsurlardan birini ihtiva etmiyen bir senet bono sayılmaz.
Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır.
Sarahat bulunmadığı takdirde senedin tanzim edildiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda tanzim edenin ikametgahı sayılır.
Tanzim edildiği yer gösterilmiyen bir bono, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır.
C - TATBİK OLUNACAK HÜKÜMLER:
Madde 690 - Bononun mahiyetine aykırı düşmedikçe poliçelerin cirosuna ait (593-602) ve vadeye dair (615 - 619) ve ödeme hakkındaki (620 - 624) ve ödemeden imtina halinde müracaat haklarına dair (625 - 639, 641 - 643) ve araya girme suretiyle ödemeye ait (646, 650 - 654) ve suretlere mütaallik (658, 659) ve bozup değiştirme hakkındaki (660) ve müruruzamana ait (661 - 663) ve iptale mütaallik (669 - 677) ve tatil günleri, müddetlerin hesabı ve atıfet mehillerinin yasağı, poliçeye mütaallik muamelelerin yapılması icabeden yer ve imza hakkındaki (664 - 668) ve kanunlar ihtilafına dair (678 - 687) inci maddeler hükümleri bonolar hakkında da caridir.
Kezalik üçüncü bir şahsın ikametgahında veya muhatabın ikametgahından başka bir yerde ödenmesi şart olan poliçeye mütaallik (586 ve 609) ve faiz şartına mütedair (587) ve ödenecek bedele dair muhtelif beyanlar hakkındaki (588) ve muteber olmıyan bir imzanın neticelerine dair (589) ve temsil salahiyetini haiz olmıyan veya salahiyeti hududunu aşan bir kimsenin imzasına mütedair (590) ve açık poliçeye mütaallik (592) inci madde hükümleri, bonolar hakkında da caridir.
Avala mütedair (612 - 614) üncü maddeler hükümleri de bonolar hakkında tatbik olunur.
613 üncü maddenin son fıkrasında derpiş edilen halde aval, avalın kimin hesabına verildiğini göstermezse bonoyu tanzim eden kimse hesabına verilmiş sayılır.
D - TANZİM EDENİN MESULİYETİ:
Madde 691 - Bir bonoyu tanzim eden kimse; tıpkı bir poliçeyi kabul eden gibi mesuldür.
Görüldüğünden muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart olan bonoların tanzim edene (605) inci maddede yazılı müddetler içinde ibraz olunması lazımdır.
Tanzim eden, bononun kendisine ibraz edildiğini bono üzerine ibraz gününü işaret etmek ve imzasını koymak suretiyle teyit eder. Müddet ibraz şerhi tarihinden itibaren işlemeye başlar. Tanzim eden; bononun kendisine ibraz edildiğini, gününü işaret etmek suretiyle teyit etmekten imtina ederse keyfiyet bir protesto ile tesbit edilir. Bu takdirde müddet protesto gününden itibaren işlemeye başlar.
ÜÇÜNCÜ KISIM : ÇEK
BİRİNCİ AYIRIM : ÇEKLERİN KEŞİDESİ VE ŞEKLİ
A - ŞEKİL:
I - UNSURLAR:
Madde 692 - Çek:
1. "Çek" kelimesini ve eğer senet Türkçe'den başka bir dille yazılmış ise o dilde "Çek" karşılığı olarak kullanılan kelimeyi;
2. Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedelin ödenmesi için havaleyi;
3. Ödeyecek kimsenin "muhatabın" ad ve soyadını;
4. Ödeme yerini;
5. Keşide gününü ve yerini;
6. Çeki çeken kimsenin (Keşidecinin) imzasını; ihtiva eder.
II- UNSURLARIN BULUNMAMASI:
Madde 693 - Yukarıki maddede gösterilen hususlardan birini ihtiva etmiyen bir senet aşağıdaki fıkralarda yazılı haller dışında, çek sayılmaz.
Çekte sarahat yoksa muhatabın ad ve soyadı yanında gösterilen yer, ödeme yeri sayılır. Muhatabın ad ve soyadı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde çek, ilk gösterilen yerde ödenir. Böyle bir sarahat ve başka bir kayıt da mevcut değilse çek muhatabın iş merkezinin bulunduğu yerde ödenir.
Keşide yeri gösterilmemiş olan çek, keşidecinin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde çekilmiş sayılır.
B - MÜNFERİT UNSURLAR:
I - MUHATAP:
1. MUHATABOLMA EHLİYET:
Madde 694 - Türkiye'de ödenecek çeklerde muhatab olarak ancak bir banka gösterilebilir.
Diğer bir kimse üzerine çekilen çek; yalnız havale hükmündedir.
Havale sayılan bir çek hakkında Damga Resmi Kanununun çeklere ait hükümleri tatbik olunmaz.
2. KARŞILIK:
Madde 695 - Bir çekin keşide edilebilmesi için, muhatabın elinde keşidecinin emrine tahsis edilmiş bir karşılık bulunması ve keşidecinin bu karşılık üzerinde çek keşide etmek suretiyle tasarruf hakkını haiz bulunacağına dair muhatapla keşideci arasında açık veya zımni bir anlaşma mevcut olması şarttır. Şu kadar ki; bu hükümlere riayetsizlik halinde senedin çek olarak muteber olmasına halel gelmez.
Keşideci; muhatap nezdinde çekin ancak bir kısım karşılığını hazır bulundurduğu takdirde muhatap bu kısmi karşılığın tutarını ödemekle mükelleftir.
Gösterilen paraya mukabil muhatap nezdinde karşılığı bulunmadan bir çek keşide eden kimse; çekin kapatılmıyan miktarının yüzde beşini ödemekle mükellef olduktan başka hamilin bu yüzden uğradığı zararı tazmine mecburdur.
II - KABUL YASAĞI:
Madde 696 - Çek hakkında kabul muamelesi cari değildir. Çek üzerine yazılmış bir kabul şerhi, yazılmamış sayılır.
III- KİMİN LEHİNE KEŞİDE EDİLEBİLECEĞİ:
Madde 697 - Çek:
1. "Emre yazılı" kaydiyle veya bu kayıt olmadan muayyen bir kimseye;
2. "Emre yazılı değildir" kaydiyle veya buna benzer bir kayıtla muayyen bir kimseye;
3. Veya hamile;
ödenmek üzere keşide edilebilir.
Muayyen bir kimse lehine olarak veya "Hamiline" kelimesinin yahut buna benzer diğer bir tabirin ilavesiyle keşide kılınan çek, hamile yazılı bir çek sayılır.
Kimin lehine keşide edildiği gösterilmemiş olan bir çek, hamile yazılı çek hükmündedir.
IV - FAİZ ŞARTI:
Madde 698 - Çekte münderiç her hangi bir faiz şartı, yazılmamış sayılır.
V - ADRESLİ VE İKAMETGAHLI ÇEK:
Madde 699 - Çek, muhatabın ikametgahında veya başka bir yerde üçüncü bir şahıs tarafından ödenmek üzere keşide edilebilir; şu kadar ki; bu üçüncü şahsın bir banka olması şarttır.
İKİNCİ AYIRIM : DEVİR
A - DEVİR KABİLİYETİ:
Madde 700 - Sarahaten "Emre yazılı" kaydiyle veya bu kayıt olmadan muayyen bir kimse lehine ödenmesi şart kılınan bir çek, ciro ve teslim yoliyle devredilebilir.
"Emre yazılı değildir" kaydiyle veya buna benzer bir kayıtla muayyen bir kimse lehine ödenmesi şart kılınan bir çek ancak alacağın temliki yoliyle devredilebilir ve bu devir, alacağın temlikinin hukuki neticelerini doğurur.
Ciro, keşideci veya çekten dolayı borçlu olanlardan her hangi biri lehine de yapılabilir. Bu kimseler çeki yeniden ciro edebilirler.
B - CİRO:
I - UMUMİ OLARAK:
Madde 701 - Cironun, kayıtsız ve şartsız olması lazımdır. Ciro, şartlara tabi tutulmuşsa bunlar yazılmamış sayılır.
Kısmi ciro ve muhatabın cirosu batıldır.
Hamiline yazılı ciro beyaz ciro hükmündedir.
Muhatap lehindeki ciro yalnız makbuz hükmündedir; meğer ki, muhatabın birden fazla şubesi olup da ciro, çekin üzerine çekildiği şubeden başka bir şube üzerine yazılmış bulunsun.
II - HAK SAHİPLİĞİNİ İSPAT VAZİFESİ:
Madde 702 - Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde salahiyetli hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takibederse bu son ciroyu imzalıyan kimse çeki beyaz ciro ile iktisabetmiş sayılır.
III - HAMİLE YAZILI ÇEK ÜZERİNE YAPILAN CİRO:
Madde 703 - Hamile yazılı bir çek üzerine yapılan bir ciro cirantayı, müracaat hakkına dair hükümler gereğince mesul kılarsa da senedin mahiyetini değiştirerek onu emre yazılı bir çek haline getirmez.
C - KAYBEDİLEN ÇEK:
Madde 704 - Çek, her hangi bir suretle hamilinin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı bir çek bahis mevzuu olsun, ister ciro suretiyle nakledilebilen bir çek bahis mevzuu olup da hamil hakkını 702 nci maddeye göre ispat etsin çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisabetmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle mükelleftir.
D - PROTESTODAN VE VADEDEN SONRAKİ CİRO:
Madde 705 - Protestonun keşidesinden veya aynı mahiyette bir tesbitten yahut ibraz müddetinin geçmesinden sonra yapılan bir ciro, ancak alacağın temliki hükmünde tutulur ve böyle bir temlikin neticelerini doğurur.
Aksi sabit oluncaya kadar tarihsiz bir ciro, protesto veya aynı mahiyette bir tesbitin icrasından veya ibraz müddetinin geçmesinden önce yapılmış sayılır.
ÜÇÜNCÜ AYIRIM : ÖDEME VE ÖDEMEDEN İMTİNA
A - ÖDEME:
I - AVAL:
Madde 706 - Çekte yazılı bedelin ödenmesi, kısmen veya tamamen aval ile temin olunabilir.
Bu teminat muhatap hariç olmak üzere üçüncü bir şahıs yahut çek üzerinde esasen imzası bulunan bir kimse tarafından da verilebilir.
II - VADE:
Madde 707 - Çek, görüldüğünde ödenir. Buna aykırı her hangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir.
Keşide günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan bir çek ibraz günü ödenir.
III- ÖDEME İÇİN İBRAZ:
1. UMUMİ OLARAK :
Madde 708 - Bir çek, keşide edildiği yerde ödenecekse on gün; keşide edildiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.
Ödeneceği memleketten başka bir memlekette keşide edilen çek, keşide yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.
Bu bakımdan, bir Avrupa memleketinde çekilip ve Akdeniz'de sahili bulunan bir memlekette ödenecek olan ve bilmukabele Akdeniz'de sahili olan bir memlekette çekilip bir Avrupa memleketinde ödenmesi lazımgelen çekler aynı kıtada keşide edilmiş ve ödenmesi şart kılınmış sayılır.
Yukarda yazılı müddetler, çekte keşide günü olarak gösterilen tarihten itibaren işler.
2. TAKVİM İHTİLAFI:
Madde 709 - Çek takvimleri farklı olan iki yer arasında çekildiği takdirde; keşide günü, ödeme yerindeki takvimin mukabil gününe irca olunur.
3. TAKAS ODASI:
Madde 710 - Çekin bir takas odasına ibrazı, ödeme için ibraz yerine geçer.
IV - ÇEKTEN CAYMA:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 711 - Çekten cayma, ancak ibraz müddeti geçdikten sonra hüküm ifade eder.
Çekten cayılmamışsa, muhatap, ibraz müddetinin geçmesinden sonra dahil çeki ödiyebilir.
(Mülga fıkra:18/02/2009-5838 S.K./32.mad)
2. HUSUSİ HALLER:
Madde 712 - Çekin tedavüle çıkarılmasından sonra keşidecinin ölümü veya medeni haklarını kullanma ehliyetini kaybetmesi yahut iflası çekin muteberliğine halel getirmez.
V - CİROLARIN TAHKİKİ:
Madde 713 - Cirosu kabil bir çeki ödiyen muhatap, ciroların arasında muntazam bir teselsülün mevcut olup olmadığını incelemeye mecbur ise de ciranta imzalarının sıhhatini tahkika mecbur değildir.
VI - YABANCI MEMLEKET PARASİYLE ÖDENECEK ÇEK:
Madde 714 - Çekin ödeme yerinde rayici olmıyan bir para ile ödenmesi şart koşulmuş ise bedeli, çekin ibraz günündeki kıymetine göre o memleket parası ile ödenebilir. İbraz üzerine ödenmediği takdirde, hamil, çek bedelinin dilerse ibraz, dilerse ödeme günlerindeki rayice göre memleket parasiyle ödenmesini istiyebilir.
Kanuni rayici olmıyan paranın kıymeti, ödeme yerindeki ticari teamüllere göre tayin olunur. Bununla beraber keşideci, ödenecek meblağın çekte yazılı muayyen bir rayice göre hesap olunmasını şart koşabilir.
Keşideci, ödemenin muayyen bir para ile yapılması lüzumunu şart koşmuş ise (Aynen ödeme şartı) ilk iki fıkra hükümleri tatbik olunmaz.
Çek bedeli; keşide ve ödeme memleketlerinde aynı adı taşıyan ve fakat kıymetleri birbirinden farklı olan para ile gösterildiği takdirde, ödeme yerindeki para kasdedilmiş sayılır.
VII - ÇİZGİLİ ÇEK:
1. ŞEKİL VE ŞARTLARI:
Madde 715 - Bir çekin keşidecisi veya hamili, onu, 716 ncı maddede gösterilen neticeleri doğurmak üzere çizebilir.
Çekin çizilmesi, çekin iç yüzünü birbirine muvazi iki çizgi çekmek suretiyle yapılır. Çek, umumi veya hususi olarak çizilebilir.
İki çizgi arasına hiçbir işaret konmamış veya "Banka" kelimesi veya buna benzer bir tabir konmuş ise çek, umumi olarak çizilmiştir. Eğer iki çizgi arasına muayyen bir bankanın adı yazılmış ise, çek, hususi olarak çizilmiş demektir.
Umumi çizgi, hususi çizgiye tahvil olunabilir; fakat hususi çizgi umumi bir çizgiye tahvil olunamaz.
Çizgilerin veya zikredilen banka adının silinmesi, hükümsüz sayılır.
2. HÜKÜMLERİ:
Madde 716 - Umumi olarak çizilen bir çek, muhatap tarafından ancak bir bankaya veya muhatabın bir müşterisine ödenebilir.
Hususi olarak çizilen bir çek, muhatap tarafından ancak adı gösterilen bankaya veya bu banka muhatap ise onun müşterisine ödenebilir. Şu kadar ki; adı gösterilen banka, bedelin tahsili işini diğer bir bankaya bırakabilir.
Bir banka, çizgili bir çeki, ancak müşterilerinden veya diğer bir bankadan iktisabedebilir. Kezalik onu, sözü geçen kimselerden başkaları hesabına tahsil edemez.
Çek, birden fazla hususi olarak çizilmiş ise muhatabın bu çeki ödemeye mezun olması için çekin ikiden fazla çizilmemiş olması ve çizgilerden birinin, çekin bir takas odası tarafından tahsil edilebilmesi maksadı ile yapılmış olması şarttır.
Yukardaki hükümlere muhalif hareket eden muhatap veya banka, çek bedelini aşmamak üzere, hasıl olan zarardan mesuldür.
VIII - HESABA GEÇİRİLMEK ÜZERE ÇEKİLEN ÇEK:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 717 - Bir çekin keşidecisi veya hamili çekin yüz tarafına mailen enine doğru "Hesaba geçirilecektir" kaydını veya buna benzer bir tabiri yazarak çekin nakten ödenmesini menedebilir. Bu takdirde çek; muhatap tarafından ancak hesaba alacak kaydı, takas, hesap nakli suretiyle kayden ödenebilir. Bu kayıtlar ödeme yerine geçer.
"Hesaba geçirilecektir" kaydının çizilmesi hükümsüzdür.
Yukardaki hükümlere aykırı hareket eden muhatap, çekin bedelini aşmamak üzere hasıl olan zarardan mesuldur.
2. HAMİLİN HAKLARI:
A - İFLAS HALİNDE:
Madde 718 - Hesaba geçirilmek üzere çekilen bir çekin hamili; muhatap iflas etmiş veya ödemelerini tatil etmiş veyahut aleyhine yapılan her hangi bir icra takibi semeresiz kalmışsa çek bedelini nakten ödemesini muhataptan istiyebileceği gibi imtina halinde müracaat hakkını da kullanır.
B - HESABA GEÇİRİLMEDEN İMTİNA HALİNDE:
Madde 719 - Hesaba geçirilmek üzere çekilen bir çekin hamili; muhatabın, çek bedelini kayıtsız ve şartsız alacak diye hesaba geçirmekten imtina veya ödeme yerindeki takas odasının, bu çekin, hamilin borçlarına mahsubedilmek kabiliyetini haiz olmadığını beyan etmiş olduğunu ispat ederse müracaat haklarını kullanabilir.
B - ÖDEMEDEN İMTİNA:
I - HAMİLİN MÜRACAAT HAKLARI:
Madde 720 - Vaktinde ibraz edilmiş olan çekin ödenmemiş olduğu ve ödenmeden imtina keyfiyeti:
1. Resmi bir vesika ile (Protesto);
2. Muhatap tarafından, ibraz günü de gösterilmek suretiyle, çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla;
3. Bir takas odasının, çek vaktinde teslim edildiği halde ödenmediğini tesbit eden tarihli bir beyanı ile; sabit bulunduğu takdirde hamil; cirantalar, keşideci ve diğer çek borçlularına karşı müracaat haklarını kullanabilir.
II - PROTESTO:
Madde 721 - Protesto veya buna muadil olan tesbit, ibraz müddetinin geçmesinden önce yapılmalıdır.
İbraz keyfiyeti müddetin son gününde vukubulursa protesto veya buna muadil tesbit, mütaakıp iş gününde de yapılabilir.
III - MÜRACAAT HAKKININ ŞÜMULÜ:
Madde 722 - Hamil, müracaat yoliyle:
1. Çekin ödenmemiş olan bedelini;
2. İbraz gününden itibaren yüzde on faizini;
3. Protestonun veya buna muadil olan tesbitin ve gönderilen ihbarnamelerin masrafları ile diğer masrafları;
4. Çek bedelinin binde üçünü aşmamak üzere komisyon ücretini; istiyebilir.
IV - MÜCBİR SEBEPLER:
Madde 723 - Kanunen muayyen olan müddetler içinde çekin ibrazı veya protesto yahut buna muadil tesbitin yapılması; bir devletin mevzuatı veya her hangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkansız bir mani yüzünden mümkün olmamışsa bu muameleler için muayyen olan müddetler uzar.
Hamil mücbir sebepleri gecikmeksizin kendi cirantasına ihbar etmeye ve bu ihbarı çeke yahut bir alonja işaretle beraber altına yerini ve tarihini yazarak imzalamaya mecburdur. 635 inci madde hükümleri burada da tatbik olunur.
Mücbir sebeplerin ortadan kalkmasından sonra hamil çeki gecikmeksizin ödeme maksadı ile ibraz ve icabında protesto veya buna muadil tesbiti yaptırmaya mecburdur.
Mücbir sebepler; hamilin ibraz müddetinin bitiminden önce olmak şartiyle, mücbir sebep keyfiyetini kendi cirantasına ihbar ettiği günden itibaren on beş günden fazla devam ederse çekin ibrazına ve protesto keşidesine yahut buna muadil tesbite lüzum kalmaksızın müracaat hakkı kullanılabilir.
Hamilin veya çeki ibraza veya protesto çekmeye yahut buna muadil tesbit yaptırmaya memur ettiği kimsenin sırf zatlarına ait olaylar mücbir sebeplerden sayılmaz.
DÖRDÜNCÜ AYIRIM : ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
I - SAHTE VEYA TAHRİF EDİLMİŞ ÇEK:
Madde 724 - Sahte veya tahrif edilmiş bir çeki ödemiş olmasından doğan zarar muhataba ait olur; meğer ki, senette keşideci olarak gösterilen kimseye kendisine bırakılan çek defterini iyi saklamamış olması gibi bir kusurun isnadı mümkün olsun.
II - ÇEKİN BİRDEN FAZLA NÜSHA OLARAK TANZİM EDİLMESİ:
Madde 725 - Hamile yazılı çekler müstesna olmak üzere bir memlekette keşide edilip de diğer bir memlekette veya aynı memleketin denizaşırı bir kısmında ödenmesi şart olan ve aksine olarak bir memleketin denizaşırı bir kısmında keşide edilip o memlekette ödenmesi şart olan veyahut aynı bir memleketin denizaşırı olan aynı kısmında veya muhtelif kısımlarında keşide edilip ödenmesi şart olan her çek, birbirinin aynı olarak muhtelif nüshalar halinde keşide olunabilir. Bu nüshalar senet metninde teselsül eden sıra numaraları ile gösterilir. Aksi takdirde her nüsha ayrı bir çek sayılır.
III - MÜRURUZAMAN:
Madde 726 - Hamilin; cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrar.
Çek borçlularından birinin diğerine karşı haiz olduğu müracaat hakları bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yolu ile kendisine karşı dermeyan edildiği tarihten itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrar.
IV - "BANKA"NIN TARİFİ:
Madde 727 - Bu fasılda geçen "Banka" tabirinden maksat, Bankalar Kanununun hükümlerine tabi olan müesseselerdir. Şu kadar ki; ödeme yeri Türkiye dışında olan çekler hakkında "Banka" kelimesinden hangi müesseselerin anlaşılacağı ödeme yeri kanunu ile tayin olunur.
V - MÜDDETLER:
1. TATİL GÜNLERİ:
Madde 728 - Bir çekin ibrazı ve protestosu tatil günleri yapılmayıp ancak bir iş gününde yapılabilir.
Çeke mütaallik muamelelerin ve hususiyle ibraz ve protesto veya buna muadil tesbit muamelelerinin yapılması için kanunla muayyen müddetin son günü, pazara veya diğer bir tatil gününe rastladığı takdirde bu müddet onu takibeden ilk iş gününe kadar uzar. Aradaki tatil günleri müddet hesabına dahildir.
2. MÜDDETLERİN HESABI:
Madde 729 - Kanunun bu kısmında gösterilen müddetler hesap edilirken bunların başladığı gün sayılmaz.
VI - TATBİK OLUNACAK HÜKÜMLER:
Madde 730 - Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da tatbik olunur:
1. Keşidecinin bizzat kendi emrine, kendi üzerine ve üçüncü şahıs hesabına keşide edilen poliçe hakkındaki 585 inci madde;
2. Poliçede gösterilen bedeller arasındaki farklara mütaallik 588 inci madde;
3. Borçlanmaya ehil olmıyan kimselerin imzasına, salahiyetsiz imzaya, keşidecinin mesuliyetine ve açık poliçeye ait 589 - 592 nci maddeler;
4. Ciro hakkındaki 595 - 597 nci maddeler;
5. Poliçeye ait defiler hakkındaki 599 uncu madde;
6. Vekaleten yapılan cirodan doğan haklara mütedair 600 üncü madde;
7. Avalin şekil ve hükümlerine dair 613 ve 614 üncü maddeler;
8. Bir makbuz istemek hakkına ve kısmen ödemeye dair 621 inci madde;
9. Protestoya ait 627 - 629 uncu ve 631 - 633 üncü maddeler;
10. "Protestosuz" şartına mütedair 634 üncü madde;
11. İhbar hakkındaki 635 inci madde;
12. Poliçe borçlularının müteselsil mesuliyetine dair 636 ncı madde;
13. Poliçenin ödenmesi halinde müracaat hakkına ve poliçe, protesto makbuzunun kendisine verilmesini istemek hakkına dair 638 ve 639 uncu maddeler;
14. Sebepsiz iktisaptan doğan haklara dair 644 üncü madde;
15. Poliçe karşılığının devrine dair 645 inci madde;
16. Poliçe nüshaları arasındaki münasebete ait 656 ncı madde;
17. Değişiklikler hakkındaki 660 ıncı madde;
18. Müruruzamanın kesilmesine dair 662 ve 663 üncü maddeler;
19. Atıfet müddetlerinin kabul olunamıyacağına, poliçeye mütaallik muamelelerin yapılması lazımgelen yer ile el yazısı ile imzaya dair 666 - 668 inci maddeler;
20. İptal hakkındaki 669-675 inci maddelerle 676 ncı maddenin 1 inci fıkrası;
21. Ehliyete, poliçe ve bonolara mütaallik hakların muhafazası ile müracaat hakkının kullanılması için lüzumlu muamelelere ilişkin kanun ihtilaflarına dair 678, 680 ve 681 inci maddeler.
634 üncü maddenin bir ve üçüncü fıkralariyle 635 inci maddenin birinci fıkrası ve 639 uncu madde hükümlerinin çeklere tatbik olunmasında protesto yerine 720 nci maddenin 2 ve 3 üncü fıkraları gereğince tesbit dahi muteberdir.
BEŞİNCİ AYIRIM : KANUNLAR İHTİLAFI:
I - MUHATAP OLMA EHLİYETİ:
Madde 731 - Bir çekin kimin üzerine keşide edilebileceğini, çekin ödeneceği memleket kanunu tayin eder. Bu kanuna göre çek, üzerine keşide edilmiş olan kimsenin şahsı bakımından hükümsüz sayılıyorsa kanunlarında böyle bir hükümsüzlük sebebi bulunmıyan memleketlerde çek üzerine atılan imzalardan doğan taahhütler muteberdir.
II- ŞEKİL VE MÜDDETLERİ:
Madde 732 - Çeke ait taahhütlerin şekli, bu taahhütlerin imza edilmiş olduğu memleketin kanununa göre tayin edilir. Bununla beraber, ödeme yeri kanuniyle emredilen şekillere riayet kafidir.
679 uncu maddenin iki ve üçüncü fıkraları da tatbik olunur.
III - TAAHHÜTLERİN HÜKÜMLERİ:
1. KEŞİDE YERİ KANUNU:
Madde 733 - Çekten doğan taahhütlerin neticeleri, bu taahhütlerin vukubulduğu memleket kanununa göre tayin olunur.
2. ÖDEME YERİ KANUNU:
Madde 734 - Aşağıda yazılı hususlar çekin ödeneceği memleket kanununa göre tayin olunur:
1. Çekin mutlaka görüldüğünde mi ödenmesi gerektiği yoksa görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şartiyle de keşide edilip edilemiyeceği ve hakiki keşide gününden sonraki bir günün çeke yazılmasının ne gibi neticeler doğuracağı;
2. İbraz müddeti;
3. Çekin; kabul, tasdik, teyit veya vize edilip edilmiyeceği ve bu kayıtların ne gibi neticeler doğuracağı;
4. Hamilin kısmen ödemeyi istiyebilip istiyemiyeceği ve böyle bir ödemeyi kabule mecbur olup olmadığı;
5. Çekin çizilip çizilemiyeceği yahut (Hesaba geçirilecektir) kaydını veya buna muadil bir tabiri ihtiva edip edemiyeceği ve bu çizginin veya bu kaydın yahut ona muadil olan tabirin ne gibi neticeler doğuracağı;
6. Çekin karşılığı üzerinde hamilin hususi hakları bulunup bulunmadığı ve bu hakların mahiyetinin ne olduğu;
7. Keşidecinin çekten cayabilip cayamıyacağı veya çekin ödenmesine itiraz edebilip edemiyeciği;
8. Çekin kaybedilmesi veya çalınması halinde alınacak tedbirler;
9. Cirantalara, keşideciye ve diğer çek borçlularına karşı olan müracaat haklarının muhafazası için bir protesto veya buna muadil bir tesbit icra etmenin lüzumlu olup olmadığı.
3. İKAMETGAH KANUNU :
Madde 735 - Muhatap ve ikametgahlı çeki ödiyecek olan üçüncü şahıs aleyhine sebepsiz iktisaptan doğan haklar, bu kimselerin ikametgahlarının bulunduğu memleketin kanununa göre tayin olunur.
BEŞİNCİ FASIL : KAMBİYO SENETLERİNE BENZİYEN SENETLER VE DİĞER EMRE YAZILI SENETLER
A - EMRE YAZILI SENET:
I - TARİFİ:
Madde 736 - Emre yazılı olan veya kanunen böyle sayılan kıymetli evrak, emre yazılı senetlerdendir.
II - BORÇLUNUN DEFİLERİ:
Madde 737 - Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak, senedin hükümsüzlüğüne taalluk eden veya senet metninden anlaşılan defilerle alacaklı kim ise ona karşı şahsan haiz olduğu defileri ileri sürebilir.
Borçlu ile önceki hamillerden birisi veya senedi tanzim eden kimse arasında doğrudan doğruya mevcut münasebetlere dayanan defilerin dermeyanı, ancak senedi iktisabederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması halinde caizdir.
B - KAMBİYO SENETLERİNE BENZİYEN SENETLER:
I - EMRE YAZILI HAVALELER:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 738 - Senet metninde poliçe olarak gösterilmekle beraber sarahaten emre yazılı olarak ihdas edilen ve diğer hususlarda da poliçede aranılan unsurları ihtiva eden havaleler, poliçe hükmündedir.
2. KABUL MECBURİYETİNİN BULUNMAMASI:
Madde 739 - Emre yazılı havale kabul için ibraz edilmez. Buna rağmen ibraz edilir ve kabulden de imtina olunursa hamilin bu sebepten dolayı hiçbir müracaat hakkı yoktur.
3. KABULÜN HÜKÜMLERİ:
Madde 740 - Emre yazılı bir havalenin ihtiyari olarak kabulü, poliçenin kabulü hükmündedir. Bununla beraber hamil, eğer havale olunan kimse iflas veya ödemelerini tatil etmiş yahut aleyhine yapılan takip semeresiz kalmışsa vadenin gelmesinden önce müracaat hakkını kullanamaz.
Kezalik havale edenin iflası halinde vadenin gelmesinden önce hamil müracaat hakkını kullanamaz.
4. İCRADA TATBİK OLUNMIYACAK HÜKÜMLER:
Madde 741 - İcra ve İflas Kanununun; çekler, poliçeler ve emre muharrer senetler hakkında takibe mütaallik hükümleri emre yazılı havaleye tatbik olunmaz.
II- EMRE YAZILI ÖDEME VAİTLERİ:
Madde 742 - Senet metninde bono olarak gösterilmemekle beraber sarahaten emre yazılı olarak ihdas edilmiş olan ve bonoda aranılan diğer unsurları da ihtiva eden ödeme vaitleri, bono hükmündedir. Şu kadar ki; emre yazılı olarak ihdas edilmiş olan ödeme vaitleri hakkında araya girme suretiyle ödemeye ilişkin bulunan hükümler cari olmaz.
İcra ve İflas Kanununun; çekler ve poliçeler ve emre muharrer senetler hakkında takibe mütaallik hükümleri, emre yazılı olarak ihdas edilmiş bulunan ödeme vaitlerine tatbik olunamaz.
C - CİROSU KABİL OLAN DİĞER SENETLER:
Madde 743 - Makbuz senetleri, varant, konşimento, taşıma senedi gibi cirosu kabil olan senetler hakkında; cironun şekli, hamilin hak sahipliği, iptal kararı ve senedi elinde bulunduranın onu iade ile mükellef olması hususlarında poliçelere mütaallik hükümler caridir.
Kambiyo senetlerindeki müracaata mütaallik hükümler kanunda aksine açık hüküm olmadıkça, birinci fıkrada yazılı senetler hakkında tatbik olunmaz.
ALTINCI FASIL : EMTİA SENETLERİ
BİRİNCİ KISIM : UMUMİ MAĞAZALAR TARAFINDAN ÇIKARILAN MAKBUZ SENEDİ VE VARANT
A - UMUMİ MAĞAZALAR:
I - UMUMİ OLARAK:
Madde 744 - Makbuz senedi ve varant (Rehin senedi) verme karşılığında serbest veya gümrüklenmemiş emtia ve zahireyi vedia olarak kabul etmek ve mudilere de bu senetlerle tevdi olunan emtia ve zahireyi satabilmek veya terhin edebilmek imkanını vermek maksadiyle kurulan mağazalara "umumi mağaza" denir.
Umumi mağazalar muameleleri bu kısım hükümlerine tabidir.
Umumi mağazalar Ticaret Vekaletinin müsaadesiyle kurulur. Müsaade olmadan umumi mağaza açarak makbuz senedi veya varant tanzim edenler hakkında Türk Ceza Kanununun 526 ncı maddesi tatbik olunur.
Umumi mağazaların kuruluş usul ve şartları, bunlara kabul edilecek emtia ve zahire cinsleri ve umumi mağazaların henüz gümrüklenmemiş olan eşyayı kabul etmeye salahiyetli sayılmaları için gereken şartları ve bunlar üzerinde gümrük murakabesinin icrası tarzı, hususi kanun ve nizamnamelerle tayin olunur.
II - İSTİSNALAR:
Madde 745 - Yukarıki maddede yazılı senetleri vermeksizin yalnız emtia ve zahireyi vedia olarak kabul etmek üzere açılan sair müessese ve mahaller hakkında umumi mağazalara ait hükümler cari olmaz. Bu hususta Borçlar Kanununun vedia hakkındaki hükümleri tatbik olunur.
Tevdi edilmiş şeyler mukabilinde verilmiş olan ve fakat kanunun aradığı şekil şartlarına uymıyan senetlerle işbu şekil şartlarına uygun olup da müsaade almamış olan müesseseler tarafından verilmiş senetler kıymetli evraktan olmayıp tesellüm ilmühaberleri veya başka ispat vesikaları hükmündedir.
B - MAKBUZ SENEDİ VE VARANT:
I- ŞEKİL:
1. MAKBUZ SENEDİ:
Madde 746 - Umumi mağazalara tevdi edilen emtia ve zahire mukabilinde verilen makbuz senedinin aşağıda yazılı hususları havi olması lazımdır:
1. Tevdi edenin ad ve soyadı ile sanat ve ikametgahı;
2. Tevdiatın yapıldığı umumi mağazanın ticaret unvanı ile bulunduğu yer;
3. Tevdi olunan şeylerin cins ve miktarı ile mahiyet ve kıymetinin bilinmesi için açıklanması lazımgelen hususlar;
4. Tevdi olunan şeylerin tabi olması lazımgelen bütün resim, harç ve vergilerin ödenip ödenmediği ve sigorta edilip edilmediği;
5. Ödenmiş olan veya ödenecek ücret ve masraflar;
6. Senedin kimin namına veya emrine tanzim edildiğini gösteren bir ibare;
7. Umumi mağaza sahibinin imzası.
2. VARANT:
Madde 747 - Varantın da yukarıki maddede yazılı hususları aynen ihtiva etmesi ve makbuz senedine bağlanması lazımdır.
3. DEFTER:
Madde 748 - Makbuz senedi ve varanttan mürekkep olan vesikanın dip koçanlı bir defterden koparılmış olması ve defterin umumi mağazaya ait vesikalar arasında saklanması lazımdır.
4. KISMİ SENET:
Madde 749 - Makbuz senedi ve varantın hamili, masrafları kendisine ait olmak üzere önceden tevdi olunan şeylerin kısımlara ayrılmasını ve her kısım için ayrı ayrı senet verilmesini istiyebilir. Bu takdirde eski vesika iade ve iptal olunur.
II - CİRO:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 750 - Makbuz senediyle varant emre yazılı olmasa bile ayrı ayrı veya birlikte teslim ve ciro tarikiyle devredilebilir. Ciro, yapıldığı günün tarihini de ihtiva etmelidir.
Varant ile makbuz senedi birlikte beyaz ciro ile de ciro edilebilir. Bu türlü ciro, her iki senet teslim edildiği takdirde, cirantanın haklarını hamile devreder.
2. HÜKÜMLERİ:
Madde 751 - Senedin teslimi şartiyle ciro aşağıda yazılı hükümleri doğurur:
1. Makbuz senedi ve varantın birlikte cirosu, tevdi olunan şeylerin mülkiyetini nakleder;
2. Yalnız varantın cirosu, varantın devredildiği kimseye tevdi olunan şeyler üzerinde rehin hakkı bahşeder;
3. Yalnız makbuz senedinin cirosu varant hamilinin hakkı mahfuz kalmak şartiyle, tevdi olunan şeylerin mülkiyetini nakleder.
3. VARANTIN CİROSU:
Madde 752 - Varantın ilk cirosu hangi borcun temini için yapılmışsa onun ve faizinin miktarlarını ve vade tarihini ihtiva etmelidir.
Varantın cirosunda yazılı hususlar aynen makbuz senedinin üzerine de yazılarak varantın ciro edildiği kimse tarafından imza edilmelidir.
C - EŞYA ÜZERİNDE TASARRUFLAR:
I-SENET ESASI:
Madde 753 - Varant ile makbuz senedinin zıyaı veyahut miras ve iflas sebebiyle çıkan ihtilaflar hariç olmak üzere umumi mağazalara tevdi olunan şeyler üzerinde haciz, el koyma veya rehin yapılamaz.
II- EŞYANIN GERİ ALINMASI:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 754 - Varanttan ayrılmış bir makbuz senedinin hamili varant ile temin edilmiş olan borcun ana parası ile vade gününe kadar olan faizlerini umumi mağazaya tevdi ederek vade gününden önce dahi eşyayı çekebilir.
Tevdi olunan para varantın geri verilmesi mukabilinde hamiline ödenir.
2. KISMEN GERİ ALMA:
Madde 755 - Varanttan ayrılmış makbuz senedinin hamili umumi mağazaya tevdi olunan misli eşyadan bir kısmını çekmek istediği takdirde mağazanın mesuliyeti altında, hem çekeceği kısım ve hem de varant ile temin olunmuş borç ile mütenasip bir miktar parayı mağazaya tevdi etmesi lazımdır.
III - SATTIRMA HAKKI:
1. ŞARTLAR:
Madde 756 - Vade gününde alacağı ödenmemiş varant hamili, poliçe hamili gibi protesto çektikten on gün sonra rehin hükümlerine göre tevdi edilen eşyaları sattırabilir.
753 üncü maddede yazılı haller satışa mani değildir.
2. SATIŞ BEDELİ:
Madde 757 - Gümrük resmi ve sair resim, harç ve vergilerle tevdi olunan eşya için umumi mağaza tarafından yapılan masraflar ve mağazanın ücreti satış bedelinden mümtazen ödenir.
Birinci fıkrada yazılı paralar ve temin edilen borç ödendikten sonra geri kalan, makbuz senedi hamiline ödenmek üzere mağaza sahibine verilir.
3. MÜRACAAT HAKKI:
Madde 758 - Bir varant hamilinin ancak tevdi olunan eşya satılıp da alacağına kafi gelmediği takdirde, borçlunun veya cirantaların mallarına müracaat hakkı vardır.
Protesto çekmemiş veya kanuni müddeti içinde tevdi olunan eşyayı sattırmaya teşebbüs etmemiş olan varant hamili cirantalarına karşı bütün haklarını kaybederse de borçluya karşı müracaat hakkı baki kalır.
4. SİGORTA:
Madde 759 - Afet vukuunda varantın hamili, sigorta bedelinden alacağını tahsil eder.
D - MÜRURUZAMAN:
Madde 760 - Makbuz senetleri ve varantlar, poliçeler hakkındaki müruruzamana tabidir. Cirantalara karşı müracaat için müruruzamanın başlangıcı, eşyanın satış günüdür.
E - SENETLERİN KAYBEDİLMESİ:
Madde 761 - Makbuz senedi veya varantı kaybeden hamil, bu senetlere malik olduğunu ispat etmek ve teminat vermek suretiyle mağazanın bulunduğu yerdeki mahkemeden alacağı izin üzerine keyfiyetin kararda gösterilen o yer gazetelerinde ilanından ve muhalefet için tayin olunacak müddetin geçmesinden sonra ikinci bir nüsha alabilir. Kaybolan varantın müddeti geçmişse hamilinin talebi üzerine mahkeme aynı veçhile borcun ödenmesine izin verebilir. İzin, mağazaya ve varanta müteallik ise hem mağazaya ve hem ilk borçluya tebliğ olunur. Alacaklının, mağazanın bulunduğu yerde bir de ikametgah göstermesi lazımdır. Mağaza sahibi ve borçlu izin kararına itiraz edebilirler. İtiraz üzerine mahkeme derhal hükmünü verir. Hüküm alacaklı lehine ise icranın geri bırakılmasına karar verilemez. Ancak, ilgililerin talebi üzerine tetkik mercii hüküm katileşinceye kadar tevdi olunan eşyanın satışından elde edilecek paranın icra veznesinde saklanmasına karar verebilir.
İKİNCİ KISIM : TAŞIMA İŞLERİ VE TAŞIMA SENEDİ
BİRİNCİ AYIRIM : UMUMİ HÜKÜMLER
A - TAŞIYICI:
Madde 762 - Taşıyıcı, ücret mukabilinde yolcu ve eşya (Yük) taşıma işlerini üzerine alan kimsedir.
B - HÜKÜMLERİN TATBİK SAHASI:
I - TAŞIYICI OLMIYAN KİMSELER:
Madde 763 - Eşya veya yolcu taşımayı arızi olarak taahhüt eden kimse hakkında da bu kısım hükümleri tatbik olunur.