Kardeşim ile sahip olduğumuz şirketin tasfiye memuru olarak kardeşim tayin edildi.Tasfiye işlemleri sonucu aramızda bir özel protokol yaptık.Bu protokolde mal paylaşımının nasıl olduğu hangi fiyatlardan satış yapılacağı gibi unsurlar belirtildi.Daha sonra tasfiye memuru olan kardeşimin şirket gayrimenkullerini çok düşük bedelle önce oğluna sonra da kendi üzerine aldığını ve bu çok düşük bedeli bile şirket kasasına koymadığını öğrendim.Kendisi ile yapılan bu protokolleri de bir tartışma esnasında yırtarak artık bu sözleşmeler geçersiz diyerek çöpe attım.
Bu hususu öğrendikten sonra kendisine vekil temsil yetkisinin kötüye kullanılması ve tapu iptal davası açtım.Dava neticesinde keşif yapıldı.Gelen bilirkişi raporlarında fahiş fark unsuru mevcut.Gayrimenkullerin bilirkişi raporundaki değerleri ve dava açılış sırasındaki değerleri ile satış değerleri arasında 4 kat fiyat farklılığı gözüküyor.Ayrıca raporda oğluna ve sonra kendi üzerine satış yaptığı unsuru da belirtilmiş.
Dava dosyasına çöpe attığım yırtılmış protokolleri yapıştırmış bantlayarak fotokopi halinde sunmuş.Bu sözleşmeler geçerli midir?
Ayrıca bilirkişi raporuna süresi içinde itiraz da edilmedi.Bu rapor kabul edilmiş mi sayılır?
Bilgileriniz için teşekkür ederim.

Sn.Kaçar
Sorularıma yanıt verdiğiniz ve bilgileriniz için teşekkür ederim.
Saygılarımla.

Şirket hisse oranına yapılacak olan kıymet takdiri borcu fazlasıyla karşılar niteliktedir.Benim anlayamadığım şahsıma ait olan şirket hissesinin varlığı sürdükçe ve icrai haciz yapılmadan borçlunun aciz hali nasıl kanıtlanır?Tüm bunlar şartları tam olarak yerine getirilmeden alınacak olan bir geçici veya kesin aciz vesikasına itiraz hakkını doğurmaz mı?  Saygılarımla.

Sn.Kaçar
Öncelikle bilgilendirmeniz için teşekkür ederim.
Eğer tasarrufun iptali davasında aciz vesikası almak koşul ise, hakimin davacı tarafa bu belgeyi almak için mehil vermesi gerekmez mi?Dava sonuna kadar sunulmasını (davalar günümüz şartlarında 2 yılı aşabiliyor)
beklemek, davalı tarafı telafisi mümkün olmayan zararlara uğratabilir düşüncesindeyim.Ayrıca şirket hissesi bir menkul mal ise ,davalı tarafın acz hali gerçekleşmiş midir? Saygılarımla.

Kesinleşen bir davada borçlu durumdayım.Fakat şahsıma ait hiçbir mal varlığı bulunmamakta.Alacaklı taraf İİK.277.ve devamına istinaden hissem olan şirkete tasarrufun iptali davası açarak şirketin bazı gayrimenkullerine ihtiyati haciz kararı koydurmuş.İcra dosyasında Aciz vesikası alındığına dair bir belge yok.Şahsımla ilgili yapılmış icrai bir haciz ve haciz tutanağı da yok.Bankalara bir müzekkere yazılmamış.Şirket hissemle ilgili bir haciz talebi de yok.(ki şirket hissesi eğer bir menkul mal hükmünde ise ben acz halinde olabilir miyim?)Sadece tapu ve trafik kaydı sorgusu yapılmış.
Bu durumda İİK.277 ve devamına istinaden olan tasarrufun iptali davası dinlenebilir mi?İhtiyati hacze itiraz ettik.Bundan başka fiilen yapmam gereken konular nelerdir? Bilgileriniz için teşekkür ederim.Saygılarımla.