Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

02 Mayıs 2024, 06:32:53

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 128
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 118
Total: 118

Zerdaçalda (hint safranı) yemek borusu kanserini yok ediyor

Başlatan kilimanjaro, 28 Ekim 2009, 16:52:35

« önceki - sonraki »

kilimanjaro

Bu baharatın içinde bulunan bir maddenin kanser hücrelerini öldürebildiği belirtildi.Köri baharatında bulunan bir maddenin, kanser hücrelerini öldürebildiği belirtildi.

Cork Kanser Araştırma Merkezi bilimcileri, köri yapımında kullanılan zerdaçalın etken maddesi "kurkumin"in laboratuvar ortamında yemek borusu kanseri hücrelerini öldürdüğünü saptadı.

Dr. Sharon McKenna ve ekibi, kurkuminin kanser hücrelerini 24 saatte öldürmeye başladığını gördü.

Uzun zamandır kurkumin maddesinin iyileştirici etkisi bulunduğu düşünülüyordu.

Kanser uzmanları, British Journal of Cancer dergisinde yayımlanan araştırmanın, doktorların yeni tedaviler bulmalarına yardımcı olacağını belirtti.

Birleşik Krallık Kanser Araştırma kurumundan Dr. Lesley Walker, bu araştırmanın, zerdaçalda (hint safranı) bulunan doğal kimyasalların özafagus (yemek borusu) kanserinde yeni tedaviler için kullanılması olanağı sağlayacağını söyledi.

Walker, özafagus kanseri oranının 1970'lerden bu yana yarı yarıya arttığını, bunun obezite, alkol tüketimi ve reflü hastalığındaki artıştan kaynaklanıyor olabileceğini bildirdi.

http://www.bugun.com.tr/haber-detay/82115-kanserli-hucreleri-olduren-gida-saglik-haberi.aspx
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro



Gümüşhane İl Sağlık Müdür Yardımcısı Op. Dr. H. Volkan Kara, çok sıcak çayın yemek borusu kanserine yakalanma riskini artırdığını belirtti.

Yemek borusu kanserlerinin, tedavi edilmemesi halinde ölümcül bir etkiye sahip olabileceğini kaydeden Op. Dr. H. Volkan Kara, çok sıcak sıvı tüketiminin sakıncalarını dile getirdi.

Yemek borusu kanserine çay gibi sıcak içeceklerin yanı sıra aşırı alkol, sigara, nitrat, nitrit, uyuşturucu kullanımı, salamura yiyeceklerdeki mantar toksinlerin de sebep olacağını belirten Dr. Kara, "Günümüzdeki birçok kanser türü gibi yemek borusu kanseri de çevresel etkenlerle yakından ilişkilidir. Bunların başında sigara içmek yer alır. Özellikle alkol kullanımı ve aşırı sıcak içecekler de bu oranı daha fazla artırıyor. Sık ve aşırı sıcak sıvı tüketimini en uygun seviyeye indirmemiz lazım." dedi.

Çayı ve kahveyi 70 dereceden sıcak içmenin kanser riskini 8 kat artırdığını vurgulayan Dr. Kara, "Çayı ve kahveyi çok sıcak içmeyin. Sıcak içeceklerin yeterince soğumasını bekleyerek, yemek borusu kanserlerinde ciddi azalma sağlayabilirsiniz." diye konuştu.

(CİHAN)
http://www.haber7.com/haber/20091221/Cok-sicak-cay-yemek-borusu-kanseri-riskini-artiriyor.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Çok fazla belirti vermeden yayılan ve çoğu zaman yutma zorluğuyla kendini gösteren yemek borusu kanserlerine yaşam koşulları ve çevresel faktörler neden oluyor.

İSTANBUL - Yemek borusu yani özofagus kanseri, dünyada görülen tüm kanserler arasında altıncı sırada yer alıyor. Erken belirti vermemesi nedeniyle genellikle tanı konulduğunda hastalık ilerlemiş oluyor.

Bu nedenle tedavi yani tam iyileşme şansının azaldığını söyleyen Acıbadem Kadıköy Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Nihat Yavuz, sinsi ilerleyen yemek borusu kanseriyle ilgili şu bilgileri veriyor:

50 İLE 70 YAŞ ARASINDA GÖRÜLÜYOR
Erkeklerde daha sık görülen hastalık genellikle 50-70 yaş arasında görülür. Hastalığın görülme sıklığı coğrafi olarak da farklılıklar gösterir. Batı ülkelerinde 100.000'de 20 iken, Uzakdoğu ülkelerinde 100.000'de 100 oranında rastlanır. Bu oran Güney Afrika'da 100.00'de 160, Kazakistan'da 100.000'de 540'lara kadar çıkar. Ülkemizde ise oran tam olarak bilinmese de Doğu Anadolu bölgesinde daha sık görülür.

ALKOL VE SİGARA FAKTÖRÜ
Yemek borusu kanserine neden olan faktörler kanserin tipine göre farklılıklar gösterir. Squamoz hücreli kanser gelişiminde alkol ve tütün tüketimi en önemli rolü oynar. Buna tütsülenmiş et, tuzlanmış sebzelerle beslenme, sıcak sıvıların alınması, vitamin-mineral eksiklikleri ve birtakım hastalıklar (akalazya gibi) da rol oynarlar. Adenokanser gelişmesinde ise gastroözofageal reflü önemli bir rol oynamaktadır.

EN ÖNEMLİ BELİRTİ YUTMA GÜÇLÜĞÜ
Yemek borusu kanserlerinde hastaların yüzde 90'ında yutma güçlüğü ve kilo kaybı ilk belirtileri oluşturur. Yutma güçlüğü gittikçe ilerleyen bir özellikte olup hastalar önce katı gıdaları daha sonra yumuşak gıdaları ve en sonunda da suyu bile yutamadığını söyler. Bunlara ilaveten ağrılı yutma, yediklerinin ağzına geri gelmesi, göğüs arkasında ağrı, gıdaların aspirasyonuna bağlı akciğer enfeksiyonu gelişebilir. İlerlemiş olgularda ses kısıklığı, soluk borusu ile yemek borusu arasında fistül gelişimi görülebilir.

PET YAYILMIŞ HASTALIĞI ORTAYA ÇIKARIYOR
Hastaların fizik muayenesinde kilo kaybına ait bulgular, ele gelen lenf bezleri saptanabilir. Tanıda kullanılan yöntemler sırasıyla radyoloji yani ilaçlı film ile yemek borusu ve mide filmlerinin çekilmesi, endoskopik biyopsi, bilgisayarlı tomografi yani göğüs ve karın bölgesinin tomografilerinin çekilmesi hem tanı hem de hastalığın evrelendirilmesi açısından önemlidir. Endoskopik ultrasonografi (endoskopi altında tümörün derinliğini saptayıp biyopsi almamıza olanak sağlar) en sık kullanılan tanı yöntemleridir. Bunların yanı sıra  MR (manyetik rezonans görüntüleme) ve PET (Pozitron Emisyon Tomografisi) nadir olarak kullanılan yöntemlerdir. Özellikle PET hastalığın yayılmış olması halinde önemlidir.

TEDAVİ YAKLAŞIMI
Yemek borusu kanseri tanısı konulup ve hastalığın evresi saptandıktan sonra tedavide nasıl bir yol izleneceği önemlidir. Cerrahi, radyoloji ve onkolojiden oluşan multidisipliner yaklaşımla hangi tedavinin uygulanacağına karar verilir. Yemek borusu kanserlerinde cerrahi tedavi (yemek borusunun çıkarılması), radyoterapi (ışın tedavisi), kemoterapi (ilaç tedavisi), lazer tedavisi ve palyatif işlemler (stent uygulanması) hastalara uygulanan tedavi seçeneklerini oluştururlar.

http://www.ntvmsnbc.com/id/24965583/
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.