Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

03 Mayıs 2024, 08:40:37

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 155
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 138
Total: 138

icra tebligatında borçlunun belirtilen adreste bulunmaması

Başlatan s3ha, 26 Haziran 2010, 04:21:25

« önceki - sonraki »

s3ha

icra tebligatında borçlunun belirtilen adreste bulunmaması sonucunda alacaklı ve borçlu açısından ne tür gelişmler olur?

Avukat

Sorunuzu çok genel ifade etmişsiniz. Tebligatın konusunun ödeme emri olduğunu düşünerek sorunuzu cevaplıyorum:

Borçlu belirtilen adreste bulunamazsa (yani borçlu bu adresi terk etmişse veya zaten borçluyla bu adresin hiçbir irtibatı bulunmuyorsa), tebligat bila ikmal ilgili icra dairesine iade edilecektir. Bu durumda alacaklı taraf borçlunun yeni adreslerini banka, vergi dairesi, nüfus müdürlüğü (veya MERNİS), ticaret sicil memurluğu, tapu sicil müdürlüğü gibi yerlerden veya kendi araştırmaları neticesinde bulmaya çalışır ve bu yolla elde edeceği yeni adreslere yeniden ödeme emri gönderir. Tapu, ticaret sicil, vergi dairesi gibi kamu kurumu niteliğindeki yerlerden elde edilen adreslere gönderilen ödeme emri de bila tebliğ iade olunursa, o zaman tebligat, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre gönderilir ve bu yolla icra takibi kesinleştirilir:

     Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti:
   
     Madde 35 – Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.
   
     (Değişik: 19/3/2003-4829/11 md.) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi, tebliğ tarihi sayılır.
   
     (Değişik: 19/3/2003-4829/11 md.) Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır.
   
     (Ek : 6/6/1985 - 3220/12 md.) Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, taraflar arasında yapılan, imzası resmi merciler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adresler ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır.


Şayet kamu kurumu niteliğindeki yerlerde borçlunun adresi bulunamazsa ve yapılacak zabıta araştırmasından da bir netice elde edilemezse, o zaman tebligat, Tebligat Kanunu'nun 28. maddesine göre ilanen yapılacak ve icra takibi bu yolla kesinleştirilmiş olacaktır:

     İlanen tebligat:
   
     Madde 28 – Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır.
   
     Yukarıki maddeler mucibince tebligat yapılamıyan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamıyan kimsenin adresi meçhul sayılır.
   
     Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir. (Değişik ikinci cümle: 19/3/2003-4829/9 md.) Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmî veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir.
   
     Yabancı memleketlerde oturanlara ilanen tebligat yapılmasını icabettiren ahvalde tebliği çıkaran merci, tebliğ olunacak evrak ile ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin malüm adresine ayrıca iadeli taahhütlü mektupla gönderir ve posta makbuzunu dosyasına koyar.


Şayet "borçlunun belirtilen adreste bulunmaması" ibaresi ile borçlunun geçici olarak adreste bulunmamasını kastediyorsanız (mesela borçlunun evine tebligat memuru geldiğinde borçlunun o esnada evde bulunmadığı anlaşılmıştır), bu durumda tebligat, Tebligat Kanunu'nun 20. maddesine göre yapılacaktır:

     Muhatabın muvakkaten başka yere gitmesi:
   
     Madde 20 – (Değişik : 6/6/1985 - 3220/6 md.)
   
     13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır. (Değişik son cümle: 19/3/2003-4829/4 md.) Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır. (1)
   
     Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina:
   
     Madde 21 – (Değişik : 6/6/1985 - 3220/7 md.)
   
     Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. (1)
   
     (Ek: 19/3/2003-4829/5 md.) Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkra uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.


Takip kesinleştirilemediği sürece borçluya karşı haciz işlemi yapılamayacaktır. Mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararları bu konunun istisnasıdır.