Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

29 Nisan 2024, 11:20:46

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 112
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 85
Total: 85

Balkonun camla kapatılması veya başka renge boyanması tüm maliklerin izniyle olr

Başlatan Avukat, 17 Nisan 2011, 14:58:26

« önceki - sonraki »

Avukat

T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi

E:2006/1434
K:2006/2211
T:16.03.2006

634 s. KMK m. 19

Dava dilekçesinde projesine ve site yönetim planına aykırı olarak kapatılan balkonun eski hale getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, kat mülkiyetli ana taşınmazda kat maliki olan davalı Mustafa'nın A2 Blok 18 nolu bağımsız bölümün balkonunu mimari projeye, yönetim planı hükümlerine ve kat malikleri kurulu kararlarına aykırı olarak kapattığını ileri sürülerek sözü edilen değişikliğin projesine uygun eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Kat Mülkiyeti Yasasının 19. maddesi hükmüne göre kat malikleri ana taşınmazın mimari durumunu titizlikle korumakla yükümlü oldukları gibi kat maliklerinden biri diğer tüm kat maliklerinin rızası olmadıkça ortak yerlerde inşaat, onarım, tesis ve değişiklikler yaptıramaz. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre bir bağımsız bölümün balkonlarının dış duvar ve cepheleri Yasanın 4. maddesi hükmü uyarınca ortak yer olarak tanımlanmaktadır. Ana taşınmazdaki tüm kat maliklerini bağlayan sözleşme niteliğindeki yönetim planının 22. maddesinde açıkca bağımsız bolümlerin balkonlarının kapatılamayacağı, balkon ve pencerelere güneşlik, jaluzi ve benzeri dış elamanların taktırılamayacağı hukme baglanmıstır.
Yerinde yapılan ınceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporundan davalının A2 Blok 18 numaralı bağımsız bölümünün mutfak balkonunu 12 parçadan oluşan cam ile kapattığı, bu camların sabit ray üzerinde kayarak açılıp kapandığı anlaşılmaktadır. Bilirkişinin yerinde saptadığı bu sistemin varlığı dosyadaki fotoğraflarda da görüldüğü gibi bu konuda davanın tarafların arasında da çekişme yoktur. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre balkonu kapatma malzemesinin saydam (cam) ya da ışık geçirmeyen nitelikte olması ve/veya tek parçadan ya da bir kaç parcadan (somut olayda olduğu gibi desensiz 12 cam plakadan) oluşması sonucu değiştirmez. Saptanan bu durum karsısında davalının bagımsız bölümünun balkonunu mimarı projeye ve yonetim planının 22. maddesi hükmüne aykırı olarak tüm kat maliklerinin rızası bulunmaksızın kapatmış olmasının Kat Mülkiyeti Yasasının yukarıda değinilen 19. maddesi hükmüne aykırılık oluşturduğu gözetilerek davanın kabulü ile dava konusu edilen balkonun eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yerinde olmayan gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şe kilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.




T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi

E:2005/9869
K:2005/11677
T:26.12.2005

634 s. Yasa m. 19,33

   Dava ve karşı dava dilekçesinde projeye aykırı değişikliklerin eski hale iadesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
   Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
   KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
   Birleştirilen davaya konu edilen ve davacı-karşı davalı V.'nin 4 nolu bağımsız bölümünün pencerelerine taktığı ileri sürülen panjurların kaldırılması istemi ile ilgili olarak bilirkişi raporunda, söz konusu dairenin pencerelerine plastik panjur yapılmış olduğu tespit edilmiş, ancak bunun Kat Mülkiyeti Yasası'na aykırı olmadığı görüşüne yer verilmiş, mahkemece de bu görüş doğrultusunda panjur1ann kaldırılması istemi reddedilmiştir.
   Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19'uncu maddesinin ilk fıkrasında, kat maliklerinin anagayrimenkulün bakımına ve mimari durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecbur oldukları öngörülmüş, maddenin ikinci fıkrasında da, kat maliklerinden birisinin, bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça, anagayrimenkulün ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişik renkte dış badana veya boya yaptırması yasaklanmıştır.
   Yasanın bu hükmü ile korumaya alınan mimari durum ve güzelliğin dayanağı da, anayapının onaylı mimari ve tesisat projeleri ile vaziyet planıdır. Bu bakımdan, kat maliklerinden her birisi, rızası olmadan diğer kat maliklerince anagayrimenkulün ortak yerlerinde onaylı projesine aykırı olarak her türlü tesis ve degişiklik yapılmasına karşı cıkma ve yapılmış olanların da eski hale getirilmesini isteme hakkına sahiptir.
   Şu kadar ki;
   Yargıtay uygulamalarında, güneş ve rüzgardan korunulması bakımından zorunlu bir ihtiyaç olarak görüldüğünden salt bu ihtiyaç için olmak üzere, balkon ve pencerelerde panjur yapılmasının, bina ile bütünlenen sabit bir tesis niteliğinde olmaması ve de basit sistemde, binada hasar yapmadan kolaylıkla sökülebilen bir güneşlik özelliğinde olması koşulu ile Kat Mülkiyeti Yasası'na aykırılık oluşturmayacağı ilkesi benimsenmiştir. Belirtilen nitelikteki bir panjurun balkon veya pencerelere yapılmış olması, anayapının dış görünümünü ( estetiğini ) bozmadığı ( diğer bağımsız bölümlerin dağ, orman deniz vb. gibi özel bir manzarasını kapatmadığı ) sürece ortak yerlere müdahale niteliği taşımaz.
   Ancak, dosyada mevcut fotoğrafların incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, pencereler ile bütünleşecek şekilde sabit bağlantılı olarak kurulan, imal edildiği malzemesinden yapılmış kasa ve çerçevelerin içerisine oturtulup, bunların içinde aşağı-yukarı hareket ederek ust kısımda ( çerçeve yerinde sabit kalarak ) katlanıp toplanabilen, gerektiğinde ileri doğru çerçevesiyle birlikte hareket edebilen ve benzeri yapıda olduğu takdirde panjur, ortak yere müdahale oluşturan sabit tesis niteliğinde kabul edilmelidir. Bu tür panjurların, binanın estetiğini de bozan, yasaya ve projeye aykırılık teşkil eden sabit bir tesis olduğu kuşkusuzdur.
   Mahkemece, yukarıda belirtilen ilke ve hususlar göz önünde tutularak davaya konu edilen panjurların da kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, bilirkişi raporuna dayanılarak bu husustaki istemin reddedilmiş olması doğru görülmemiştir.
   SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.




T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi

E:2004/9219
K:2005/861
T:17.02.2005

   Dava dilekçesinde projeye aykırılıklar giderilerek eski hale getirme kararı verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
   Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadakibütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
   KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
   Ancak;
   Davalılara ait 15 numaralı bağımsız bölümün ön ve arka cephesindeki balkonların kapatılarak bağımsız bölüme dahil edilmediği, güneşten korunmak amacı ile panjur yapıldığı saptanmış ancak bunun sabit tesis niteliğinde olup olmadığı ve anayapının dış görünümünü bozup bozmadığı konusunda herhangi bir açıklama ve görüşe yer verilmemiştir.
   Kat Mülkiyeti Kanununun 19'uncu maddesinin ilk fıkrasında, kat maliklerinin anagayrimenkulün bakımına ve mimari durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecbur oldukları öngörülmüş, maddenin ikinci fıkrasında da, kat maliklerinden birisinin, bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça, anagayrimenkulün ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişik renkte dışbadana veya boya yaptırması yasaklanmıştır.
   Yasanın bu hükmü ile korumaya alınan mimari durum ve güzelliğin dayanağı da, anayapının onaylı mimari ve tesisat projeleri ile vaziyet planıdır. Bu bakımdan, kat maliklerinden herbirisi, rızası olmadan diğer kat maliklerince anagayrimenkulün ortak yerlerinde onaylı projesine aykırı olarak her türlü tesis ve değişiklik yapılmasına karşı çıkma ve yapılmış olanların da eski hale getirilmesini isteme hakkına sahiptir.
   Şu kadarki;
   Yargıtay uygulamalarında, günes ve rüzgardan korunulması bakımından zorunlu bir ihtiyaç olarak gorüldüğünden salt bu ihtiyaç icin olmak üzere, balkon ve pencerelerde panjur yapılmasının, bina ile bütunlenen sabit bir tesis niteliginde olmaması ve de basit sistemde, bınada hasar yapmadan kolaylıkla sökülebilen bir güneşlik özelliğinde olması koşulu ile Kat Mülkiyeti Yasasına aykırılık oluşturmayacağı ilkesi benimsenmiştir. Belirtilen nitelikteki bir panjurun balkon veya pencerelere yapılmış olması, anayapının dış görünümünü ( estetiğini ) bozmadığı ( diğer bağımsız bölümlerin dağ, orman deniz vb. gibi ozel bir manzarasını kapatmadığı ) sürece ortak yerlere müdahale niteliği taşımaz.
   Ancak, balkon ve pencere ile bütünleşecek şekilde sabit bağlantılı olarak kurulan, imal edildiği malzemesinden yapılmış kasa ve çerçevelerin içerisine oturtulup, bunların içinde aşağı-yukarı hareket ederek üst kısımda ( çerçeve yerinde sabit kalarak ) katlanıp toplanabilen, gerektiğinde ileri doğru çercevesiyle birlikte hareket edebilen ve benzeri yapıda olduğu takdirde, panjur, ortak yere mudahale oluşturan sabit tesis niteliğinde kabul edilmelidir. Özellikle balkonlarda, kapalı mekan olusturmak amacıyla, balkonun belirleyicı unsurlarından olan korkuluğun ( duvar, parmaklık vs. ) sökülmek ya da üzeri kapatılmak ve de köşelere yukarıdan aşağıya iki yanlı geniş şerit veya çerçeve koymak suretiyle balkon özelliğini kaybettirecek şekilde kurulan panjurların, binanın estetiğini de bozan, yasaya ve projeye aykırılık teşkil eden sabit bir tesis olduğu kuşkusuzdur.
   Mahkemece, yukarıda belirtilen ilke ve hususlar gözönünde tutularak bilirkişiden bu konularda fotoğraflı ve krokiye bağlanmış ayrıntılı ek rapor alınması ve bunların uygunluğu da denetlenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak bu husustaki istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
   SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Avukat

Alıntı yapılan: arifcal - 08 Ağustos 2012, 15:12:53
Yusuf Bey merhaba,

Kat maliki olduğum dairemin balkonunu gömme balkon olacak şekilde kapattım. Bir genişleme,kolonlara zarar verme gibi bir durum sözkonusu değildir. Toz,kir vs.. gibi çevresel faktorleri minimize etmek ve balkondan faydalabilmek için yaptığım bu işlemden sonra hem müteahhit hem de apartman yöneticisi birkaç daire sahibiyle birlikte cam balkonu sökmemi istemektedirler.Ancak gerek belediye gerekse internet araştırmalarım sonucunda yaptığım şeyin , yasalar çerçevesinde ve kendi öziradem kapsamında olduğu görüşündeyim.
Değerlendirmenizi talep ederim.

Merhabalar. Yukarıdaki içtihatlarda da açıkça belirtildiği üzere, bahsettiğiniz değişiklikler ancak tüm kat maliklerinin izniyle yapılabilir. Dolayısıyla diğer kat maliklerini ikna edemezseniz, yasal yönden sıkıntı yaşamanız kaçınılmaz olur. Kolay gelsin...

arifcal


merhaba,
bu uygulamada gömme balkon ve diğer uygulamaya göre farklılık göstermez mi ? Benim yaptığım uygulamada balkon parmakları yerinde durduğu gibi cam balkon bunun içinden başlıyor ve dışarı taşma yok. Ayrıca bu uygulama için belediye imar mühendisleri uygulamanın uygun olduğunu teyit ettiler.

Bu konuda ne dersiniz.

Saygılarımla