Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

10 Kasım 2024, 22:19:03

Login with username, password and session length
Üyeler
Stats
  • Toplam İleti: 8,884
  • Toplam Konu: 4,418
  • Online today: 112
  • Online ever: 648
  • (29 Eylül 2024, 09:37:03)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 61
Total: 61

Davaya sonradan vekil tayin edilirse, mahkemece vekalet ücretine de hükmedilir

Başlatan Avukat, 07 Kasım 2012, 02:54:31

« önceki - sonraki »

Avukat

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yer alan konuyla ilgili hükümler:

    Yargılama giderlerinin kapsamı
     Madde 323 - (1) Yargılama giderleri şunlardır:
    a) Celse, karar ve ilam harçları.
    b) Dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri.
    c) Dosya ve sair evrak giderleri.
    ç) Geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlenmesine ilişkin giderler.
    d) Keşif giderleri.
    e) Tanık ile bilirkişiye ödenen ücret ve giderler.
    f) Resmî dairelerden alınan belgeler için ödenen harç, vergi, ücret ve sair giderler.
    g) Vekil ile takip edilmeyen davalarda tarafların hazır bulundukları günlere ait gündelik, seyahat ve konaklama giderlerine karşılık hâkimin takdir edeceği miktar; vekili bulunduğu hâlde mahkemece bizzat dinlenmek, isticvap olunmak veya yemin etmek üzere çağrılan taraf için takdir edilecek gündelik, yol ve konaklama giderleri.
    ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti.
    h) Yargılama sırasında yapılan diğer giderler.

    Yargılama giderlerinden sorumluluk
     Madde 326 - (1) Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.
    (2) Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.
    (3) Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.



Konuyla ilgili emsal bir Yargıtay Kararı:

T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E:2010/3392
K:2010/7289
T:15.06.2010

1086 s. Yasa m. 417,423

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar; davalı-davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kâğıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Uyuşmazlık, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Tarafların davanın görülmesi ve sonuçlanması için ödedikleri paraların tümü şeklinde tanımlanabilecek yargılama giderleri HMUK'nun 417/1. maddesi hükmü gereği davada haksız çıkan ve aleyhine hüküm kurulan tarafa yükletilir. Yine HMUK'nun 423/6. maddesine göre davayı kazanan taraf davayı bir vekil aracılığı ile takip etmiş ise haksız çıkan ve davayı kaybeden taraf yargılama gideri olarak vekalet ücreti ödemeye de mahkum edilir. Yargılama giderleri hakkında hüküm verilebilmesi için tarafların dilekçelerinde yargılama giderlerini ve vekalet ücretini açıkça istemelerine gerek yoktur. Mahkeme istek olmasa bile yargılama giderlerine ve vekalet ücretine kendiliğinden karar vermekle yükümlüdür.
Olayımıza gelince; davacı tarafından konut ihtiyacı nedeniyle açılan davaya karşı davalı, vekili aracılığı ile 24.10.2008 tarihinde verdirdiği cevap dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı vekili 26.11.2008 tarihinden itibaren oturumlara katılmış, delil listesi vermiş ve davayı davalı adına takip etmiştir. Her ne kadar dosyada hüküm verilinceye kadar davalı vekilinin vekaletnamesi bulunmasa da temyiz dilekçesine ekli vekaletnameye göre davalı 15.09.2008 tarihinde açılan davadan sonra 07.10.2008 tarihinde vekil tayin etmiştir. Davalı vekili de yargılamadaki işlemleri bu vekaletnameye dayanarak ve vekil sıfatı ile yürütmüştür. Karar aşamasına kadar dosyada vekaletnamesi yok ise de sonradan sunulan vekaletname tarihi ve aşamalardaki işlemleri itibariyle davalı vekilinin yargılamada yer aldığı anlaşılmaktadır. Mahkemenin vekaletname sunması konusunda davalı vekilinden bir talebi de olmamıştır. Bu durum karşısında davalının yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi üzerine davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 9. maddesi gereğince nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken davalı vekilinin vekaletname ibraz etmemesi gerekçesi ile davalı yararına vekalet ücreti takdir etmemesi doğru görülmediğinden hükmün davalı yararına ve vekalet ücretine hasren bozulması gerekmiştir.
Sonuç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda ( 2 ) no'lu bentte yazılı nedenlerle davalı yararına ve vekalet ücretine hasren BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

akhisar

Ceza hukukunda vekil müvekkil ilişkisi sorgu aşamasında sadece beyan ile kurulabiliyor. Doğru bir karar olmuş bence de. İspat şartı olması daha doğru. Paylaşım için teşekkürler.