Son yazılar

Welcome to Hukuk Forum Sitesi - Hukuk ve hayata dair her şey!. Please login or sign up.

03 Mayıs 2024, 23:02:28

Login with username, password and session length
Üyeler
  • Toplam Üye: 4,264
  • Latest: Elçin
Stats
  • Toplam İleti: 8,824
  • Toplam Konu: 4,365
  • Online today: 160
  • Online ever: 549
  • (13 Ocak 2023, 13:23:05)
Çevrimiçi Kullanıcılar
Users: 0
Guests: 135
Total: 135

YÖK katsayı uygulamasını kaldırdı, Danıştay 'yaşasın eşitsizlik' dedi!

Başlatan kilimanjaro, 22 Temmuz 2009, 06:22:12

« önceki - sonraki »

kilimanjaro

İzmir Barosunun, YÖK'ün üniversiteye girişte farklı katsayı uygulamasını öngören 17 Aralık 2009 kararını yargıya taşıyarak, yürütmenin durdurulmasını sağlayan İstanbul Barosunu desteklediği bildirildi.

İzmir Barosu Başkanlığından yapılan açıklamada, baroların, hukukun üstünlüğünü ve hukuk kurallarının eksiksiz uygulanmasını sağlamakla yükümlü oldukları belirtildi.

İstanbul Barosunun yasadan aldığı görev bilinciyle hareket ederek, ''Hukukun arkasından dolanmak'' gibi bir yaklaşımla, bir siyasi görüşün amacına uygun yapılmaya çalışılan düzenlemeyi yargı önüne taşıdığı kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

''Danıştay bu ülkenin en önemli anayasal kurumlarından biridir. İdarenin verdiği kararları yetki, şekil, sebep yönlerinden incelemekle yükümlüdür. Böyle bir kurumun vermiş olduğu karara, demokrasiyle yönetildiğine inandığımız Türkiye'de herkesin ve her kurumun saygı göstermesi gerekir.

Bir hukuk kurumu olan İstanbul Barosu da onuruna yakışır bir şekilde ve görev bilinci anlayışıyla, hukuka aykırı bir idari tasarrufu yargının denetimine taşımıştır. İstanbul Barosunun hukuki tavrını İzmir Barosu olarak destekliyor, verilen yürütmeyi durdurma kararı sebebiyle İstanbul Barosu ve Danıştaya yapılan saldırıları kınıyor, herkesi hukuk içerisinde düşünmeye davet ediyoruz.''

AA
http://www.haber7.com/haber/20100211/Izmir-Barosu-da-yasaga-destek-verdi.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, YÖK'ün farklı katsayı kararının yürütmesinin durdurulmasına yaptığı itirazı, değişik gerekçeyle oy çokluğuyla reddetti. Kurul, 15'e karşı 14 üyenin oyuyla itirazı reddetti.

İstanbul Barosu ile bir öğrenci velisinin, YÖK'ün 17 Aralık 2009 tarihli kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açtığı davada Danıştay 8. Dairesi, YÖK kararının üç maddesinin yürütmesini durdurmuş, bir maddesinin yürütmesinin durdurulması istemini reddetmişti.

Daire, YÖK kararının ''Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı'nın (AOBP) 0.15 ve 0.13 katsayıları ile çarpılmasını'' öngören ikinci, ''öğretmen lisesi ve meslek lisesi mezunu olanların kendi alanlarındaki programları tercih etmeleri halinde ilgili ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının 0,05 ile çarpımı sonucunda bulunan puanın toplam puana ayrıca ekleneceğini'' öngören üçüncü ve ''Meslek Yüksek Okullarının sınavsız geçişten boş kalan kontenjanlarına açık öğretim programlarına ve meslek liselerinin devamı niteliğindeki lisans programlarına Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) puanları esas alınarak yerleştirme yapılacağını'' düzenleyen dördüncü maddesinin yürütmesini durdurmuştu.

Danıştay 8. Dairesi, YÖK kararının, ''Türkiye genelinde ilk bin kişi arasına giren adayların yerleştirme puanı hesaplanırken alan içi katsayı oranının uygulanmasına'' ilişkin 6. maddesinin ise yürütmesinin durdurulması istemini oy çokluğuyla reddetmişti.

Daire kararının yürütmenin durdurulmasına ilişkin kısmına davalı YÖK Başkanlığı, yürütmenin durdurulmasının reddine ilişkin kısmına ise davacı öğrenci velisi karşılıklı olarak itiraz etti.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun, YÖK'ün itirazını 15'e karşı 14 üyenin oyuyla reddettiği öğrenildi.

Kurul, öğrenci velisinin 6. maddeye ilişkin itirazını kabul ederek, maddenin yürütmesini durdurdu. Kurulun bu kararı ise 27'ye karşı 2 üyenin oyuyla aldığı belirtildi.

Kurulun, Danıştay 8. Dairesinin yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararının gerekçesinin bazı bölümlerine katılmadığı ve değişik gerekçeyle YÖK'ün itirazını reddettiği öğrenildi. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun gerekçesi önümüzdeki günlerde yazılacak.

AA
http://www.haber7.com/haber/20100218/Danistay-katsayi-itirazini-2-kez-reddetti.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), katsayıyla ilgili yeni bir düzenleme yapmaya hazırlanıyor.

Basit bir sistem getirmek istediklerini belirten YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, "Öğrencinin puanı katsayı ile çarpılınca başarılı daha yüksek, başarısız daha düşük puan alıyor. Bunun yerine alanında tercih yapacaklara sabit bir ek puan verilmesi daha doğru. Yani çarpma yerine toplama yapmayı düşünüyoruz." dedi. Katsayının durdurulmasına yaptıkları itirazın Danıştay tarafından sadece bir oy farkla (14'e 15) reddedilmesine de dikkat çeken Özcan, yeni getirecekleri sistemin yargı kararlarına uygun olacağını vurguladı.

Danıştay'ın kararına yaptığı itirazı reddedilen Yükseköğretim Kurulu (YÖK), katsayılarla ilgili yeni bir düzenleme yapmaya hazırlanıyor. Farklı alternatifler üzerinde çalışan YÖK, ortaöğretim başarı puanlarının çarpıldığı katsayıları kaldırıp 'kendi alanında tercih yapacaklara sabit bir puan' vermeyi planlıyor. Bu formülde alanı dışında tercih yapacaklar bu ek puandan yararlanamayacak. Öğrencilerin ortaöğretim başarı puanları ise yüzlük sistemde sınav puanlarına doğrudan eklenecek. Yerleştirme puanı; sınav, ortaöğretim başarı puanı ve sabit ek puanın toplanmasından oluşacak. Bu alternatifin dışında 10 puanlık katsayı farkının 15 puana çıkarılması da formüller arasında yer alıyor. 4 Mart'ta toplanacak YÖK Genel Kurulu, yeni sistemi görüşecek ve bu toplantıda yeni sistemin detaylarını belirleyecek bir komisyon kurulacak. Komisyonun çalışması 18 Mart'taki Genel Kurul'da görüşülüp karara bağlanacak. Sabit ek puanın veya katsayı farkının ne kadar olacağına bu kurulda karar verilecek.

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, yeni sistemin detaylarını rektörlüğünü Prof. Dr. İbrahim Özdemir'in yaptığı Gazikent Üniversitesi'nin davetlisi olarak geldiği Gaziantep'te anlattı. Katsayı sisteminin çok karışık olduğunu, bunun yerine 'daha basit bir sistem' getirmek istediklerini ifade eden Özcan, 'puan hesabında herkesin anlayacağı bir sistem oluşturacaklarını' belirtti. Özcan, "Öğrencinin puanı bir katsayı ile çarpılınca başarılı daha yüksek, başarısız daha düşük puan alıyor. Çarpma eşitliği bozuyor. Bunun yerine alanında tercih yapacaklara sabit bir ek puan verilmesi daha doğru. Yani çarpma yerine toplama yapmayı düşünüyoruz." dedi.

Alanlarda bir değişiklik yapılmayacağını ve alanında gitmeyene ek puan verilmeyeceğini kaydeden Özcan, ortaöğretim başarı puanının hesabında ise bir değişiklik yapılmayacağını söyledi. Danıştay'ın ret gerekçesinin henüz kendilerine ulaşmadığını ve ret kararını beklemediklerini belirten Özcan, 'Mahkemeye daha teknik ve tatminkâr bilgi sunduklarını' anlattı. Kararın 'kıl payı' çıkmasına üzülen ve "Keşke bir üyeyi daha ikna edebilseydik?" diyen Özcan, yeni sistemin yargı kararlarına uygun olacağını vurguladı. Özcan, Danıştay'ın alanı içinde ve alanı dışında gidenler arasında fark olmasını istediğini, bu farkı da YÖK olarak '10 puan gibi sabit bir ek puan' ile koyacaklarını ifade etti.

Eski katsayıya dönemeyiz, bütün yetki YÖK'te

Yükseköğretim Kurulu Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Ünal Yarımağan, 2010 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) sınavının yüzde 99,9 ihtimalle ertelenmeyeceğini açıkladı. ÖSYM Başkanı Yarımağan, 2010 yılı öğrenci seçme ve yerleştirme sınavı ile ilgili son değişiklikleri dün Beykent Üniversitesi Ayazağa Kampüsü'nde düzenlenen toplantıda kamuoyu ile paylaştı. Eski katsayı değerleri 0,8 ve 0,3'ün savunulabilir değerler olmadığını vurgulayan Yarımağan, "Katsayıların düzenlenmesine kesinlikle bir ihtiyaç vardı. Eski katsayı değerleri alan dışı yerleşmeleri neredeyse imkansız hale getiriyordu. Bu nedenle de katsayıların birbirine yaklaştırılması bir ihtiyaçtı. Bu konuda tek yetkili YÖK, biz ÖSYM olarak uygulayıcıyız." dedi.

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın yeni formülünün henüz kesinleşmemiş olduğuna değinen Yarımağan, 0,3-0,8 katsayılarına artık dönüş olmayacağının altını çizdi. Yarımağan, "Öğrencilere sınavda katsayı sormayacağız, bu değişiklikler adayların yükseköğrenim programlarına yerleşmelerinde çok etkili olacak bir şey değil." diye konuştu. Öğrencilere bu konuyu düşünmemeleri çağrısında bulunan Yarımağan, en geç, bir ay içerisinde sorunun çözüleceğini ifade etti. Yarımağan, sınav takviminin yüzde 99,9 belirtilen tarihe göre yapılacağını ifade etti ve sınavı ertelemeyi gerektirecek bir durumun olmadığına dikkat çekti. Üniversitelerin açılma tarihinin de gecikmemesi için belirlenen tarihlerin uygun olduğunu söyledi. HEMRA KÖSE İSTANBUL

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=953573&title=katsayinin-yerine-sabit-ek-puan-geliyor
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) farklı katsayı kararının yürütmesinin durdurulmasına yaptığı itirazı reddetmesinin gerekçesi belli oldu. Gerekçede bir nokta dikkat çekici.

Kurulun, 14'e karşı 15 üyenin oyuyla aldığı kararın gerekçesinde, üniversiteye girişte Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı'nın (AOBP) 0.15 ve 0.13 çarpılmasının öngörüldüğü hatırlatıldı.

Böylece bir önceki, yani 21 Temmuz 2009 günlü YÖK Kararı hakkında verilen yürütmenin durdurulması kararı ile alan içi, alan dışı tercihte farklı katsayı uygulamasının kaldırılamayacağının ortaya konulması üzerine dava konusu karar ile yeni bir düzenleme getirildiği ve adayların mezun olduğu alan, bölümle ilgili veya bu alan, bölümle ilgili olmayan tercihlerde uygulanacak katsayı farkının 0.02 olarak belirlendiği kaydedildi.

YÖK'ün 21 Temmuz 2009 günlü kararının, Danıştay 8. Dairesince yürütmesinin durdurulduğu ve karara yapılan itirazın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca reddedildiği anımsatılan gerekçede, bu nedenle idarenin bu konuda yeniden bir düzenleme yapabileceği vurgulandı.

''Ancak, bir yargı kararı üzerine ortaya çıkan hukuki boşluğun doldurulması için idarece yapılacak yeni düzenlemede yargı kararında yer alan ve hükme esas olan gerekçelerin dikkate alınması gerekir'' denilen gerekçede, Kurulun, 21 Temmuz 2009 tarihli YÖK kararının yürütmesinin durdurulmasına yapılan itirazın reddi gerekçelerine yer verildi.

Gerekçede, kurulun bu gerekçesi karşısında, dava konusu düzenlemelerin bu karara ve gerekçesine uygun olup olmadığı, yeni düzenleme ile getirilen katsayı farkının ölçülülük ilkesine, eğitimin örgütleniş biçimindeki bütünlüğe uygun olup olmadığı, alan, bölüm, mesleki eğitim ve genel lise eğitimi gibi ayrımları dikkate alıp almadığının tespit edilmesinin gerekli olduğu belirtildi.

Dava konusu düzenlemeyle getirilen katsayı farkının, adayların alan içi ve alan dışı tercihleri arasında en fazla 10, en az 2 puanlık bir fark oluşturacağı görüldüğü ifade edilen gerekçede, ''Esasında dava konusu düzenlemenin 2. maddesi ile getirilen katsayı farkının yargı kararlarını tam anlamıyla karşılamadığının ve ölçülülük ilkesine uygun olmadığının davalı idare tarafından da zımnen kabul edildiği savunmasından anlaşılmaktadır'' denildi.

-YÖK'ÜN SAVUNMASI-

Davalı YÖK'ün gönderdiği savunmasında, katsayı farkının yargı kararı ile ortaya konulan gerekçelere aykırı olduğu gerçeğini bu şekilde izah etmeye, kanıtlamaya çalıştığının görüldüğü belirtilen gerekçede, şu tespitler yapıldı:

''Ancak, davalı idarenin bu savları hukuken geçerli bilimsel verilere dayanmadığı gibi, 0.15 - 0.13 katsayı oranının önceki yargı kararları ile ortaya konulan alan, bölüm yönlendirmesi amacını sağlamaya yönelik ve etkili olduğu da hukuken geçerli bilgi ve belgelere dayanılarak kanıtlanamamaktadır. İdarenin yeni sisteme göre bir katsayı oranı belirlerken geçmiş uygulamaları da dikkate alması ve yargı kararları ile ortaya konulan ilke ve esasları da gözetmesi gerekmektedir.

Sonuçta, dava konusu düzenlemenin 2. maddesindeki düzenleme ile ölçülülük ilkesine uygun olarak bir katsayı belirlemesi yapılmadığı, 0,02 puanlık katsayı farkının yargı kararlarını biçimsel olarak uygulamaya yönelik ve sembolik nitelikte olduğu ve bu haliyle eğitim sisteminin örgütleniş biçimini bozabilecek nitelikte olduğu sonucuna varıldığından, dava konusu düzenlemenin 2. maddesinde amaç yönünden hukuka uyarlık görülmemiştir.''

-İLK BİN KİŞİ ARASINA GİREN ADAYLARA EK PUAN VERİLMESİ-

Gerekçede, YÖK kararının, Türkiye genelinde ilk bin kişi arasına giren adayların yerleştirme puanı hesaplanırken, Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı'nın tercih edecekleri bütün programlar için, alan içi katsayı değerinin 0.15 olarak kullanılacağı kuralına yer verildiği anımsatıldı.

2547 sayılı Yükseköğretim Yasası'nda öğrencilerin ortaöğretimdeki başarı durumlarının sınav sonucuna ya da yükseköğretim kurumuna yerleştirme işlemine nasıl yansıtılacağının belirlendiği kaydedilen gerekçede, sınav sunucunda belli bir başarı düzeyine erişenlere yönelik herhangi bir kural ve istisnaya Yasa'da yer verilmediği belirtildi.

Gerekçede, şöyle denildi:

''Bu uygulama mesleki eğitim, genel lise eğitimi, alan/bölüm gibi ayrımlardan hareketle farklı katsayı uygulamasının gerekliliğine işaret eden yargı kararlarına ve eşitlik kuralına da aykırılık oluşturmaktadır.

Ayrıca, Yükseköğretime Geçiş Sınavı ve Lisans Yerleştirme Sınavı'nda birçok puan türünün bulunduğu ve her puan türünde ilk bine giren öğrenci sayısının bu kuraldan yararlanabileceği göz önüne alındığında, bu uygulamanın mevcut haliyle dava konusu düzenlemenin 6. maddesinde belirtilenden daha fazla sayıda adayı kapsayacağı açıktır. Kaldı ki puan türü artırıldığı takdirde buna bağlı olarak uygulamanın kapsamının daha da genişleyebileceği anlaşılmakta, dolayısıyla kesin sınırları bulunmayan ve ileriye dönük olarak kapsamı genişletilebilecek nitelikte bir düzenleme getirildiği görülmektedir. Bu itibarla, dava konusu düzenlemenin 6. maddesinde de hukuka uyarlık görülmemiştir.''

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) farklı katsayı kararının yürütmesinin durdurulmasına yaptığı itirazı reddetmesinin gerekçesi belli oldu.

Kurul çoğunluğunun kararına katılmayan 14 üyenin karşı oy gerekçesinde, katsayı farkı uygulamasının alan, bölüm yönlendirmesinde kullanılan bir araç olduğu, bu nedenle katsayı farkı getirilmesinin hukuka aykırı olmadığının kesinleşen yargı kararları ile ortaya konulduğu belirtildi.

YÖK'ün 21 Temmuz 2009 tarihli kararı ile getirilen yeni sınav sistemiyle birlikte katsayı farkının eşitlenmesi üzerine açılan davada, katsayı farkının kaldırılmasının yürütmesinin durdurulduğu ve bu karara karşı yapılan itirazın da reddedildiği anımsatıldı.

Karşı oy gerekçesinde, şöyle denildi:

''Bu nedenle, gelinen noktada 21 Temmuz 2009 tarihli kararla getirilen yeni sınav sisteminde de yükseköğretime giriş sınavında alan içi ve alan dışı tercihlerde katsayı farkının bulunması gerekliliği tartışmasızdır.

Ancak, katsayı farkının kaldırılmasına ilişkin bir önceki düzenlemenin yürütülmesinin durdurulması üzerine dava konusu düzenleme ile alan dışı tercihlerde farklı ve daha az, alan içi tercihlerde ise daha fazla bir katsayı uygulanması öngörülerek katsayı farkının bulunması noktasında yargı kararının uygulandığı görülmektedir.''

Karşı oy gerekçesinde, yeni belirlenen katsayı oranlarının, Milli Eğitim Temel Yasası'nın amacına, yargı kararları ile ortaya konulan ilkelere uygun olup olmadığının, yeni getirilen sınav sisteminin bütünlüğü içinde ve sistemin katsayı dışındaki özelliklerinin de dikkate alması suretiyle değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.

Katsayı farkını kaldıran 21 Temmuz 2009 günlü YÖK kararı ile ayrıca getirilen iki aşamalı ve birçok puan türünden oluşan sınav sistemine karşı açılmış bir dava bulunmadığı belirtilen gerekçede, bu yeni sisteme yönelik verilmiş bir yargı kararı bulunmadığı, bu nedenle yeni sınav sistemi halen yürürlükte olduğu belirtildi.

-''KATSAYI EŞİTLENEMEZ''-

Yeni sistemde standart puan aralıklarının 100-500 aralığı olarak belirlenmiş olması nedeniyle artık bu yeni sistemde 0.8-0.3 katsayı oranlarının uygulanma kabiliyetinin kalmadığı ifade edilen gerekçede, şunlar kaydedildi:

''Yükseköğretime girişte ortaöğretim başarı puanının esas alınması gerektiği, katsayı uygulamasının da bu amaçla getirilmiş olduğu kuşkusuzdur. Katsayı farkının olması gerektiği, katsayının eşitlenemeyeceği de önceki yargı kararları ile ortaya konulmuştur.

Ayrıca, 4 Mayıs 2004 tarihli 5171 sayılı Kanun'un, Cumhurbaşkanı'nca onaylanmayarak tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine iade gerekçelerinin arasında, katsayı oranlarının yasa ile belirlenmemesi gerektiği, alan, bölüm yönlendirmesinde bir araç olarak kullanılan katsayı oranlarının ihtiyaca göre bu konuda yetkili olan Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenmesi gerektiği görüşüne de yer verildiği görülmektedir.

Dolayısıyla, alan, bölüm yönlendirmesinde kullanılan bir araç olan katsayı farkının olması zorunlu ise de, bu fark aşılamayacak oranda olmamalıdır. Başka bir anlatımla, katsayı farkı adayların mezun olduğu alan, bölüm ile ilgili olmayan bir programı tercih etmeleri halinde bu programa yerleştirilmelerini imkansız kılmamalıdır.''

Karşı oy gerekçesinde, 1999 yılından 2003 yılına kadar uygulanan 0.5-0.3 katsayı oranının 2003 yılında yine YÖK kararı ile 0.8-0.3 oranı ile değiştirildiği ve bu katsayı farkının arttırılmasıyla ilgili çeşitli davalar açıldığı anımsatıldı.

Davalarda, ''o tarihte uygulanan sistemin bütünlüğü ve özellikleri içinde konunun değerlendirilerek, sistemin özelliklerine göre yönlendirmede tek aracın katsayı olduğu da dikkate alınarak, bu konuda alınan katsayı farkının arttırılmasına ilişkin kararın sistemin amacına uygun olduğu ve Yükseköğretim Kuruluna bu konuda tanınan yetkinin kamu yararına uygun kullanılmış olduğu'' sonucuna varıldığı ve davanın reddedildiği belirtildi. Danıştay 8. Dairesinin bu yöndeki kararlarının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca da onandığı anımsatıldı.

-''KATSAYI DIŞINDA BAŞKA ARAÇLARIN DA KULLANILDIĞI GÖRÜLMEKTEDİR''-

Karşı oy gerekçesinde, şöyle denildi:

''Alan içi ve alan dışı tercihlerde geçerli olacak katsayı oranlarının belirlenmesine ilişkin idari kararların yargısal denetimi yapılırken uygulanan sınav sisteminin bütünlüğü içinde yasanın öngördüğü amaç ve bu amacın gerçekleştirilmesi için kullanılan yöntemin özellikleri dikkate alınarak konunun değerlendirilmesi gerekir. Bu yaklaşım, önceki katsayı davalarında da esas alınmış ve sistemin özellikleri dikkate alınarak söz konusu yargı kararları verilmiştir.

21 Temmuz 2009'da getirilen yeni sistemde, sınavın birinci ve ikinci aşamasında bir çok puan türünün bulunduğu ve bu puan türlerinin her birinde soru sayısının ve soru ağırlığının farklı olduğu göz önüne alındığında, getirilen sistemde farklı puan türleri yöntemi ile alan yönlendirmesinde katsayı dışında başka araçların da kullanıldığı görülmektedir.

Bu durumda, katsayı oranları, uygulamadan kalkan ve alan yönlendirmesinde tek aracın katsayı olduğu eski sisteme göre değil, alan, bölüm yönlendirmesi amacına hizmet eden farklı sınav ve puan türlerinin bulunduğu yeni sınav sistemine göre değerlendirildiğinde, dava konusu düzenlemenin 2. maddesi ile getirilen katsayı oranlarının Milli Eğitim Temel Yasası'nın amacına, bu konudaki yargı kararlarına aykırılık oluşturmadığı, ölçülü olduğu sonucuna ulaşılmıştır.''

AA
http://www.haber7.com/haber/20100303/Iste-Danistayin-katsayiyi-ret-gerekcesi.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Danıştay'ın iki kez yürürlüğünü durdurduğu katsayılarla ilgili yeni bir karar aldı.

Perşembe günü toplanan YÖK Genel Kurulu, 10 puanlık katsayı farkını 15 puana çıkardı. Lisedeki alanına göre bir fakülte tercih eden öğrencinin Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı 0,15 ile, alanı dışında tercih yapan öğrencinin puanı ise 0,12 ile çarpılacak. Böylece, bir meslek lisesi öğrencisi ile genel lise öğrencisi arasında 8 ile 15 puan arasında fark olacak. Bu fark sınavda 10-12 soru ile aşılabilecek. 10 yıldır öğrencileri mağdur eden eski katsayılar (0,3-0,8) 50 puana kadar fark oluşturuyordu.

Bir önceki katsayı oranı alan içinde 0,15, alan dışında 0,13 idi. Bu katsayı öğrenciler arasında 10 puanlık (7-8 soruluk) bir fark oluşturuyordu. YÖK'ten yapılan açıklamada, "Sonuçta alan dışı tercihlerde aynı soruları cevaplayan adayların yerleştirme puanlarında 3 ila 15 puanlık bir fark değil, asıl öğrenci kitlesinin yoğunlaştığı aralıkta aşılması oldukça zor olan 8 ila 15 puanlık fark ortaya çıkacaktır." denildi. 'Yargı kararlarının gerekçeleri esas alınarak' karar verildiği belirtilirken, sınavda bir puanlık farkın bile binlerce öğrencinin sıralamasını değiştirdiği hatırlatıldı. "Bölüm kontenjanlarının ortalama 40-100 arasında olduğu düşünüldüğünde, yerleştirme puanında meydana gelen 15 puanlık bir fark çok ciddi bir farklılık doğurmaktadır." denilen açıklamada, 15 puanlık farkın 2009 yılı için yerleştirme sırasını SAY-2 puan türünde 17 bin 381 ile 70 bin 694 arasında değiştirdiği ifade edildi. 15 puan, SÖZ-2 puan türünde 4 bin 994 ile 85 bin 64 arasında, EA-2 puan türünde ise 15 bin 907 ile 122 bin 241 arasında sıralamayı değiştiriyor.

İstanbul Barosu'nun açtığı davalar üzerine Danıştay önce YÖK'ün 'eşit katsayı'sını, daha sonra 2-10 puanlık fark getiren 0,13-0,15'lik katsayıları durdurmuştu. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, YÖK'ün itirazını 14'e karşı 15 oyla reddetmişti. 10 puanlık katsayı farkını 'sembolik' bulan Kurul, farkın açılmasını istemişti. İstanbul Barosu Başkanlığı, ilk önce Yükseköğretim Genel Kurulu'nun yükseköğretime girişte farklı katsayı puanı uygulamasını kaldıran 21 Temmuz 2009 tarihli kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açmıştı. Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün eşit katsayı kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurmuştu. Bunun üzerine YÖK, 17 Aralık 2009'da 'farklı katsayı' uygulanması kararı almış ve puanlar hesaplanırken adayların kendi alanıyla ilgili program tercihinde Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanları'nın 0,15, alan dışı tercihte 0,13 ile çarpılmasını kararlaştırmıştı. YÖK'ün üniversiteye girişte öğrenciler arasındaki katsayı adaletsizliğini gideren kararı aleyhine dava açan İstanbul Barosu, yeni katsayı düzenlemesini de şikayet etmişti.

29 Aralık'ta herhangi bir açıklama yapmadan dava dilekçesini mahkemeye ulaştıran Baro, YÖK kararını yeterli bulmayarak iptalini istemişti. Danıştay 8. Dairesi, 8 Şubat 2010'da YÖK'ün üniversiteye girişte farklı katsayı uygulanmasına ilişkin 17 Aralık tarihli kararının yürütmesini de oy birliğiyle durdurmuştu. Daire, yürütmeyi durdurma kararına ilişkin gerekçesinde, "alan içi tercihlerde 0,8, alan dışı tercihlerde 0,3 katsayısının esas alınacağına ilişkin düzenlemenin değiştirilerek alan içi 0,15, alan dışı 0,13 katsayı farkına dönüştürülmesine ilişkin dava konusu kararın hukuken geçerli bir sebebe dayanmadığı sonucuna ulaşıldığını" belirtmişti.

Liseyi yurtdışında tamamlayan öğrencileri sevindiren karar geri çekildi

Liseyi yurtdışında okuyan Türk öğrencilerin üniversiteye daha kolay bir prosedürle giriş hakkı kalktı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK), lisenin tamamını dışarda okuyan Türk öğrencilerin, yabancılar gibi Türkiye'deki üniversitelere girebilmesine yönelik kararından geri adım attı. YÖK, kaldırdıkları düzenlemenin doğru olduğuna dikkat çekerken, 'kamuoyunda konunun 'sınavsız üniversite' şeklinde yanlış anlaşılmalara neden olduğu ve yapılan bazı açıklamaların Türkiye'de ortaöğretimini tamamlayan adaylar üzerinde olumsuz etki yaparak motivasyonlarını bozabileceği' gerekçesiyle uygulamadan vazgeçtiklerini açıkladı. Kurul'un 'geri adımı' sonrasında mesela liseyi yurtdışında okuyan bir büyükelçi çocuğu, hiç görmediği müfredatın detaylı sorularına muhatap olarak üniversite sınavlarında başarılı olmaya çalışacak. Türk öğrenciler eskiden olduğu gibi kontenjanı son derece sınırlı ve talep edilmeyen bölümlerden oluşan Yurtdışında Çalışanların Çocukları İçin Yükseköğretime Giriş Sınavı ile üniversiteye girme şansı arayacak.

Kaldırılan sistemde liseyi yurtdışında okuyan Türk öğrenciler yabancı öğrenciler gibi; uluslararası sınavlar, kendi ülkelerinin sınavları, Türk üniversitelerinin yapacağı sınavlar veya Türk üniversitelerinin belirleyip YÖK'ün uygun bulacağı kurallara göre ve üniversitelerin belirleyeceği kontenjanlar dahilinde Türk üniversitelerine alınacaktı. Yani iddiaların aksine 'sınavsız üniversite' söz konusu değildi. İBRAHİM ASALIOĞLU ANKARA

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=962868&title=yok-katsayi-farkini-15-puana-cikardi
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün 17 Mart 2010 tarihinde aldığı yeni katsayı kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemini reddetti.

Anadolu öğretmen lisesi son sınıf öğrencisi olan davacı tarafından, Yüksek Öğretim Genel Kurulunun 17 Mart 2010 gün ve 270 sayılı kararının 1'inci ve 2'nci maddelerinin iptali ile yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştayda dava açılmıştı.

Danıştay 8. Dairesi, yürütmenin durdurulması istemini oy birliğiyle reddetti.

Dairenin kararında, ''Bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim mezunlarının aynı alanda bir yükseköğretime yerleştirilmesinde ek katsayı uygulaması 2547 sayılı yasanın 45. maddesinde yer alan kuraldan kaynaklanmakta olup, açıklanan sınav sistemi değişikliği nedeniyle yeni bir katsayının belirlenmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamıştır'' denildi.

Kararda, bir başka anlatımla ''düzenleyici işlemlerin, yargı kararlarında da belirlendiği üzere maddi olay ve hukuk düzenindeki değişikliğe bağlı olarak değiştirilmesinin mümkün olduğu ve bu nedenle kazanılmış hakka dönüşme olanağı bulunmadığı'' belirtildi.

YÖK'ÜN SON DÜZENLEMESİ

17 Mart 2010'da toplanan YÖK Genel Kurulu, yaptığı katsayı düzenlemesi ile alan içi ve alan dışı tercihlerdeki puan farkını 15'e çıkarmıştı.

Lisedeki alanına göre bir fakülte tercih eden öğrencinin Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı 0,15 ile, alanı dışında tercih yapan öğrencinin puanı ise 0,12 ile çarpılacak. Böylece, bir meslek lisesi öğrencisi ile genel lise öğrencisi arasında 8 ile 15 puan arasında fark olacak. Bu fark sınavda 10-12 soru ile aşılabilecek. 10 yıldır öğrencileri mağdur eden eski katsayılar (0,3-0,8) 50 puana kadar fark oluşturuyordu.

Bir önceki katsayı oranı alan içinde 0,15, alan dışında 0,13 idi. Bu katsayı öğrenciler arasında 10 puanlık (7-8 soruluk) bir fark oluşturuyordu. YÖK'ten yapılan açıklamada, "Sonuçta alan dışı tercihlerde aynı soruları cevaplayan adayların yerleştirme puanlarında 3 ila 15 puanlık bir fark değil, asıl öğrenci kitlesinin yoğunlaştığı aralıkta aşılması oldukça zor olan 8 ila 15 puanlık fark ortaya çıkacaktır." denildi. 'Yargı kararlarının gerekçeleri esas alınarak' karar verildiği belirtilirken, sınavda bir puanlık farkın bile binlerce öğrencinin sıralamasını değiştirdiği hatırlatıldı. "Bölüm kontenjanlarının ortalama 40-100 arasında olduğu düşünüldüğünde, yerleştirme puanında meydana gelen 15 puanlık bir fark çok ciddi bir farklılık doğurmaktadır." denilen açıklamada, 15 puanlık farkın 2009 yılı için yerleştirme sırasını SAY-2 puan türünde 17 bin 381 ile 70 bin 694 arasında değiştirdiği ifade edildi. 15 puan, SÖZ-2 puan türünde 4 bin 994 ile 85 bin 64 arasında, EA-2 puan türünde ise 15 bin 907 ile 122 bin 241 arasında sıralamayı değiştiriyor.

İstanbul Barosu'nun açtığı davalar üzerine Danıştay önce YÖK'ün 'eşit katsayı'sını, daha sonra 2-10 puanlık fark getiren 0,13-0,15'lik katsayıları durdurmuştu. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, YÖK'ün itirazını 14'e karşı 15 oyla reddetmişti. 10 puanlık katsayı farkını 'sembolik' bulan Kurul, farkın açılmasını istemişti. İstanbul Barosu Başkanlığı, ilk önce Yükseköğretim Genel Kurulu'nun yükseköğretime girişte farklı katsayı puanı uygulamasını kaldıran 21 Temmuz 2009 tarihli kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açmıştı. Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün eşit katsayı kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurmuştu. Bunun üzerine YÖK, 17 Aralık 2009'da 'farklı katsayı' uygulanması kararı almış ve puanlar hesaplanırken adayların kendi alanıyla ilgili program tercihinde Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanları'nın 0,15, alan dışı tercihte 0,13 ile çarpılmasını kararlaştırmıştı. YÖK'ün üniversiteye girişte öğrenciler arasındaki katsayı adaletsizliğini gideren kararı aleyhine dava açan İstanbul Barosu, yeni katsayı düzenlemesini de şikayet etmişti.

29 Aralık'ta herhangi bir açıklama yapmadan dava dilekçesini mahkemeye ulaştıran Baro, YÖK kararını yeterli bulmayarak iptalini istemişti. Danıştay 8. Dairesi, 8 Şubat 2010'da YÖK'ün üniversiteye girişte farklı katsayı uygulanmasına ilişkin 17 Aralık tarihli kararının yürütmesini de oy birliğiyle durdurmuştu. Daire, yürütmeyi durdurma kararına ilişkin gerekçesinde, "alan içi tercihlerde 0,8, alan dışı tercihlerde 0,3 katsayısının esas alınacağına ilişkin düzenlemenin değiştirilerek alan içi 0,15, alan dışı 0,13 katsayı farkına dönüştürülmesine ilişkin dava konusu kararın hukuken geçerli bir sebebe dayanmadığı sonucuna ulaşıldığını" belirtmişti.

-YÖK'ÜN SAVUNMALARI-

Kararda, davalı YÖK'ün, daha önce açılan davalarda savunmalarını, yeni sınav sisteminin niteliğinin katsayı farklılaşmasını ortadan kaldırdığı iddiasına dayandırdığı, bu davada verdiği savunma ve eklerinde ise sınav sistemi ile yargı kararı gereği oluşturduğu katsayıların bağlantısını, katsayı oranlarının yeni sınav sistemi içindeki işlerliğini, önceki sınav sistemi ile yeni sistem arasındaki farkları da ortaya koyarak bilimsel ve ayrıntılı olarak hazırladığı raporlarla açıkladığı belirtildi.

YÖK'ün, yeni sınav sistemini getiren kararları ile bu savunması ekinde sunduğu raporlar incelendiğinde, ''daha önce iki oturumda tek aşamalı yapılan sınavın iki aşamalıya dönüştürüldüğü, birinci aşamanın ortak ve tek bir sınavdan oluşan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), ikinci aşamanın Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) olarak adlandırılan beş sınavdan oluştuğu, sınavların ağırlıklı puanlarının her birinin kendi içinde en büyüğü 500, en küçük 100 olan puanlara dönüştürülerek, ağırlıklı ortaöğretim başarı puanlarının da 50-100 olan puan aralığının 100-500 olarak değiştirildiğinin'' anlaşıldığı ifade edildi.

Kararda, yine bu belgelerin incelenmesinden, çoklu sınav ve çoklu soruyu esas alan bir ölçme yöntemi belirlendiği, önceki sistemde yüzde 38 olan alan bilgisinin yüzde 60'a çıkarıldığı, puan türleri içindeki soruların yüzdelik olarak ağırlığının farklılaştırıldığının görüldüğü aktarıldı.

-KATSAYI DIŞINDA BAŞKA ARAÇLAR-

Dairenin kararında, şöyle denildi:

''Sınav sisteminin aktarılan bu niteliği ile sınavın birinci ve ikinci aşamasında bir çok puan türünün bulunması ve bu puan türlerinin her birinde soru sayısının ve soru ağırlığının farklı olduğu göz önüne alındığında, getirilen yeni sınav sisteminde farklı puan türleri yöntemi ile alan yönlendirilmesinde katsayı dışında başka araçların da kullanılmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, alan/bölüm yönlendirmesi amacına hizmet ettiği anlaşılan farklı sınav ve puan türlerinin bulunduğu yeni sınav sisteminin farklı katsayı ile desteklenmesi sonucunda oluşturulan dava konusu yeni düzenlemenin 1'inci maddesi ile getirilen katsayı oranlarının Milli Eğitim Temel Yasası'nın alanlara yönlendirmeye ilişkin amacına ve bu konudaki yargı kararlarına aykırı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.''

Dava konusu düzenlemenin 2'nci maddesinin de bu açıklamalar ışığı altında değerlendirilmesi gerektiği vurgulanan kararda, sınav sisteminde yapılan köklü değişiklik ile özellikle yeni sistemde standart puan aralıklarının değişmiş olmasının, daha önce uygulanan katsayı oranlarının uygulanma kabiliyetini ortadan kaldırdığı belirtildi.

Kararda, şöyle denildi:

''Böylece, bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim mezunlarının aynı alanda bir yükseköğretime yerleştirilmesinde ek katsayı uygulaması 2547 sayılı Yasanın 45. maddesinde yer alan kuraldan kaynaklanmakta olup, açıklanan sınav sistemi değişikliği nedeniyle yeni bir katsayının belirlenmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamıştır. Bir başka anlatımla düzenleyici işlemlerin, yargı kararlarında da belirlendiği üzere maddi olay ve hukuk düzenindeki değişikliğe bağlı olarak değiştirilmesinin mümkün olduğu ve bu nedenle kazanılmış hakka dönüşme olanağı bulunmadığı açıktır.''

Davacı öğrencinin, karara itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.

Danıştay 8. Dairesi, dava konusu kararın iptal istemini daha sonra esastan karara bağlayacak.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=975691&title=danistaydan-katsayi-kararina-onay&haberSayfa=0
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.

kilimanjaro

28 Şubat sürecinin uygulamalarından olan meslek liselilerin üniversiteye girişte geri bırakan kat sayı uygulaması kaldırıldı. YÖK Genel Kurulu'nda alınan kararın ayrıntısı şöyle:

YÖK Genel Kurulu'nda alınan kararla, üniversiteye giriş sınavında yerleştirme puanlarının hesaplanmasında kullanılan katsayı uygulamasının ''kaldırıldığı'' bildirildi.

YÖK Genel Kurulu, Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlığında dün toplandı. Halen devam eden toplantıdan sürpriz bir karar çıktı.

Yetkililerden edinilen bilgiye göre, toplantıda üniversiteye giriş sınavında yerleştirme puanlarının hesaplanmasında kullanılan katsayı uygulaması ele alındı.

Katsayı uygulamasının her aday için 0.12 olarak belirlendiği, sınava giren adaylar arasında fark kalmadığı için katsayının fiilen kaldırılmış olduğu kaydedildi.

Toplantıda ayrıca, Rize Üniversitesi'nin adının, ''Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'' olarak değiştirilmesi de kararlaştırıldı.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun ''Yükseköğretime Giriş'' maddesinde, ''Mesleğe yönelik programlar uygulayan liselerin mezunları, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenecek aynı alanda bir yükseköğretim kurumuna girerken, başarı notları ayrıca tespit edilecek bir katsayı ile çarpılmak suretiyle değerlendirilerek giriş sınavı puanlarına eklenir'' hükmü yer alıyor.

Mevcut uygulamada, üniversiteye giriş sınavında öğrencilerin yerleştirme puanları hesaplanırken kendi alanıyla ilgili program tercihinde Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanları (AOBP) 0,15 katsayısıyla, alan dışı tercihte ise 0,12 katsayısıyla çarpılıyordu.

Öte yandan, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın görev süresi 10 Aralık 2011 tarihinde sona erecek.

http://www.haber7.com/haber/20111201/YOK-katsayiyi-kaldirdi.php


YÖK'ün katsayı kararına CHP dışında herkes olumlu bakıyor

YÖK'ün katsayı farkını kaldırması yıllardır süren mağduriyetin giderilmesi olarak yorumlandı. ÖSYM Başkanı, "eşit şartlarda yarı'' derken, kararla ilgili görüşler şöyleydi:

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurulu, üniversiteye giriş sınavında yerleştirme puanlarının hesaplanmasında kullanılan farklı katsayı uygulamasını kaldırarak, her aday için katsayıyı 0.12 olarak belirledi. Karar sivil toplum örgütleri tarafından yıllardır süren mağduriyetin giderilmesi olarak değerlendirildi.

YÖK, Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün başkanlığı döneminde 30 Temmuz 1998'de çıkarılan ve uygulanmaya konduğu 1999 yılından itibaren meslek lisesi öğrencilerinin şikayetçi olduğu uygulamayı kaldırdı.

Danıştay, daha önce katsayının bütün adaylar için 0.15 olması yönündeki YÖK kararının yürütmesini durdurmuş, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da YÖK'ün itirazını reddetmişti.

YÖK'ün farklı katsayı uygulamasına son vermesi sivil toplum örgütleri tarafından yıllardır süren mağduriyetin giderilmesi olarak yorumlandı.

ÖSYM Başkanı Demir: Herkes aynı şartlarda yarışacak

ÖSYM Başkanı Ali Demir, katsayı uygulamasının YÖK tarafından kaldırılmasına ilişkin, ''Herkese eşit katsayı ile tüm liselerden mezun olan, türü ne olur olsun, herkes aynı şartlarda yarışacak demektir'' dedi.

Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ev sahipliğinde düzenlenen ''Diş Hekimliği Fakülteleri Dekanlar Toplantısı''na, ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir ile 28 fakültenin dekanı katıldı.

Basına kapalı gerçekleştirilen toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan ÖSYM Başkanı Demir, 2012'de ilk defa Diş Hekimliği Uzmanlık Sınavı'nı (DUS) yapacaklarını belirterek, diş hekimliği fakültelerinin dekanlarının, bu konuyu görüşmek üzere toplandığını söyledi.

Dekanlarla, sınavın nasıl yapılacağı, içeriğinin nasıl olacağı konusunda bilgi paylaşımında bulunduklarını ifade eden Demir, ''2012'de ilk defa Diş Hekimliği Uzmanlık Sınavı'nı yapacağız. Toplantıda, dekanlarımızın önerilerini dinledik. Benim için çok faydalı bir toplantı oldu. Sayın dekanlarımızla zaman içerisinde yine beraber çalışarak, Diş Hekimliği Uzmanlık Sınavı'nı 22 Nisan 2012'de gerçekleştireceğiz'' diye konuştu.

-YÖK'ün ''katsayı'' kararı-

Demir, YÖK Genel Kurulu'nda, üniversiteye giriş sınavında yerleştirme puanlarının hesaplanmasında kullanılan katsayı uygulamasının kaldırılmasına ilişki de şöyle dedi:

''YÖK'ün takdiri, biz de o şekilde uygulayacağız. Zaten biliyorsunuz, öğrenci seçme yerleştirme sisteminde yetki YÖK'tedir. Biz de alınan kararı uygulayacağız. Katsayı, farklı liselerden mezun olan öğrencilere uygulanan bir yöntemdi. Herkese eşit katsayı ile tüm liselerden mezun olan türü ne olur olsun, herkes aynı şartlarda yarışacak demektir.''

ÖNDER Başkanı Korkut: 28 Şubat sürecinde sırf imam hatip liselilerin belli başlı üniversitelere girmelerini engellemek içindi

İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği (ÖNDER) Başkanı Hüseyin Korkut, YÖK'ün ''Katsayı''yı kaldıran kararının umut verici olduğunu belirterek, ''Katsayı kararı, 28 Şubat sürecinde sırf imam hatip liselilerin belli başlı üniversitelere girmelerini engellemek için bir dayatmaydı. Bu çok yanlış bir korkuydu ve uygulamaları ortadan kalkmış oldu'' dedi.

Korkut, YÖK Genel Kurulunda alınan kararla, üniversiteye giriş sınavında yerleştirme puanlarının hesaplanmasında kullanılan ''katsayı'' uygulamasının kaldırılmasına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, güzel bir haberle uyandıklarını ve çok mutlu olduklarını söyledi.

Korkut, ''10 yılı aşkın bir zamandır gençleri mağdur eden haksız uygulamanın ortadan kalkmış olmasının önemli bir adım olduğunu'' belirterek, şunları kaydetti:

''Bu uygulama, sadece bizim temsil ettiğimiz imam hatip lisesi mezunlarını mağdur etmedi, aynı zamanda yıllardır mesleki ve teknik eğitimi de mağdur etti. Katsayı kararı, 28 Şubat sürecinde sırf imam hatip liselilerin belli başlı üniversitelere girmelerini engellemek için bir dayatmaydı. Bu çok yanlış bir korkuydu ve uygulamaları ortadan kalkmış oldu. Hem imam hatip, hem de bütün meslek lisesi mezunları için memnuniyet vereci bir düzenleme. Yapanlara teşekkür ediyoruz. Umut ederiz bu yıl hayata geçer.''

Korkut, geçen yıl YÖK ile Danıştay arasında konuyla ilgili bir sorun yaşandığına da dikkati çekerek, ''YÖK aslında daha önce bu düzenlemeyi yapma arzusundaydı ama birtakım rakamlar üzerinde gitgeller oldu. En son bir noktada duruldu. Ümit ediyoruz, bu yıl hukuk sürecinde bir sorun ortaya çıkmaz'' dedi.

''Katsayı'' uygulaması nedeniyle her yıl 100 binlerce öğrenicinin mağdur olduğunu savunan Korkut, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu haksız uygulama nedeniyle yüzlerce öğrenicimiz yurt dışına gitti okumak için. Gidenlerin büyük bir kısmı da başarılı gençlerdi. Önemli bir kısmı orada kaldı. Elbette dönenler vardı ama bu gençlerimizin ülkelerine, devletlerine küskünlüğü ciddi bir maliyet, masraf ve enerji kaybı oluşturdu. Beraberinde bir sürü zorluğu da getirmişti. Bu yanlıştan dönülmüş oldu. Hem toplumsal huzurumuz, hem gençler açısında adaletli bir uygulama oldu. Adalete güven açısından da olumlu bir sonuç çıkaracak. Zira geçen sene yapılan uygulamaya kadar meslek liseli gençlerimiz diğerlerinden 40 puan geriden başlıyorlardı. Geçen yılki düzenlemeyle 10 yıl aradan sonra meslek lisesi mezunları tıp, siyasal, hukuk ve mühendislik fakültelerine girmeye hak kazandılar. 10 yıl buyunca buralara giren öğrencimiz hiç olmamıştı. Adaletsizlik ortadan kalkacak ve mesleki teknik eğitim hak ettiği ilgiyi görmeye başlayacak.''

WONDER Başkanı Kara: Meslek liselerinin üretim dinamizmini artıracaktır

Uluslararası Öğrencileri Destekleme Derneği (WONDER) Başkanı Yusuf Kara, uzun yıllar bekledikleri bir karar olduğunu belirterek, kararın hem kendilerini, hem de Türkiye'yi mutlu ettiğini söyledi.

Kara, ''adil olmayan katsayı uygulamasının Türk milletini yaraladığını'' vurgulayarak, şöyle konuştu:

''Çok üzülen insanlarımız oldu. Başarılı oldukları halde istedikleri bölümü yerleşemeyen binlerce insanımız oldu. WONDER vesilesiyle birçok öğrencimiz yurt dışına gitti. Gidemeyen öğrencilerimiz ise çok mağdur oldu. Bu mağduriyetin giderilmiş olması, Türkiye'nin normalleşen sürecinde çok memnuniyet verici. Katsayı uygulamasıyla ara eleman olayı yok edildi. Bu da önemli sıkıntılar yarattı. Türkiye'nin üretim dinamizmini muhafaza eden meslek liseleri bitirilmiş oldu. Bu gelişme, hem Türkiye'nin manevi dinamizmini muhafaza edecektir, hem de meslek liselerinin üretim dinamizmini artıracaktır. Memleket baskı rejiminden kurtulduğu için biz adalete güveniyoruz. Bu karardan bir dönüş olacağını sanmıyorum. Adalet huzur yaratmak için var, huzursuzluk için değil. Yaşanan bir huzursuzluk ve adaletsizlik vardı. Buna son verilmiş oldu. Kararın Türkiye'nin geleceği açısından önemli bir getirisi olacaktır. Biz artık kesintisiz eğitimin kesintili hale dönüşmesini bekliyoruz zira bu Türkiye'nin önünde en büyük engeldir.''     

TİYEMDER Genel Başkanı Yazıcı: Herkese eşit şartlarda yarış hakkı doğmuş oldu

Tüm İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek İslam Enstitüleri Mezunları Derneği (TİYEMDER) Genel Başkanı Selahattin Yazıcı, YÖK'ün ''katsayı''yı kaldıran kararı ile birlikte herkese eşit şartlarda yarış hakkı doğduğunu belirterek, ''Dolayısıyla bu bir adalettir, eşitliktir. Artık çalışan her öğrenci eşit şartlarda sınava tabi tutulacak'' dedi.

AA muhabirine yaptığı açıklama yapan Yazıcı bu karardan memnuniyet duyduğunu belirterek, yıllardır öğrencilerin beklediği eşitlik ve hakkın geri iade edildiğini dile getirdi, YÖK'e teşekkür etti.

Bu kararla birlikte bütün meslek lisesindeki öğrencilerin eşit şartlara sahip olduklarını ifade eden Yazıcı, ''Katsayının kaldırılması kararı ile birlikte herkese eşit şartlarda yarış hakkı doğmuş oldu. Dolayısıyla bu bir adalettir, eşitliktir. Artık çalışan her öğrenci eşit şartlarda sınava tabi tutulacak. Türkiye'de binlerce öğrenci yıllarca çok büyük mağduriyet yaşadılar. Birçok öğrencinin hayalleri alt üst edildi. İstedikleri bölümlerde okuyamadılar'' diye konuştu.

Türkiye'de artık haklar ve özgürlükler açısından bir hassasiyet olduğunu dile getiren Yazıcı, geçmişte ''katsayı''nın konulmasıyla çok haksızların ve hukuk gasbının yapıldığını belirterek, YÖK Genel Kurulunun aldığı bu kararla hem hakkın yerini bulduğunu, hem de hukukun kendini temize çıkardığına işaret etti.

Yazıcı, ''katsayı''nın kaldırılmasının imam hatipte okuyan öğrencilere yönelik bir karar olması yönündeki eleştirileri doğru bulmadığını ifade ederek, imam hatiplerde öğrencileri yetiştirecek aydın din görevlileri istediklerini, bunun da ancak bir ya da 2 üniversite bitirmiş kişilerle olabileceğini, dolayısıyla da ilim olmadan bir aydının yetiştirilmesinin mümkün olmayacağını kaydetti.

Geçmişteki düzenlemenin çok ön yargılı ve peşin hükümlü olduğunu öne süren Yazıcı, toplumu bölen bir uygulamanın kaldırılmasından dolayı memniniyet duyduğunu ifade etti.

AKDER Genel Sekreteri Arıkan: 2 farklı öğrencinin farklı şekilde notlandırılması hiçbir adalet kriterine uymamaktaydı

Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği (AKDER) Genel Sekreteri Neslihan Akbulut Arıkan da ''Katsayının kaldırılması kararını olumlu bir gelişme olarak görüyoruz. Aynı sınava eşit eğitim kademelerinden geçerek gelen 2 farklı öğrencinin farklı şekilde notlandırılması hiçbir adalet kriterine uymamaktaydı'' diye konuştu.

Arıkan, ''katsayı eşitsizliği''nin kaldırılmasının öğrencilerin sınav sonuçlarına etki edecek bir gelişme olduğunu vurgulayarak, çalışan öğrencilerin aynı sınava yine eşit şartlarda girmiş olacaklarını, bunun olumsuz bir sonucu olacağını düşünmediğini bildirdi.

Daha önce YÖK'ün ''katsayı'' konusunda aldığı kararların bozulduğuna şahit olunduğunu anımsatan Arıkan, bu durumunun yeniden gerçekleşebileceğini, gerçekleştiği takdirde ise özellikle meslek lisesi öğrencileri için olumsuz sonuçlara neden olabileceğini ifade etti.

MÜSİAD Başkanı Vardan: Bu bizim gelecek nesillerimize vurulmuş en büyük zarardı

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, katsayı uygulamasının gelecek nesillere vurulmuş en büyük zarar olduğunu ifade ederek, ''Bu hata düzeltildi. Biz sanayiciler, işletmeciler olarak en büyük sıkıntımız, nitelikli eleman bulamama problemi. Umarım bundan sonra yapılan bu düzenleme ile artık bu tip problemlerle Türkiye'de karşılaşmayız'' dedi.

Vardan, YÖK yetkililerinin YÖK'ün üniversiteye girişte farklı katsayı uygulamasını kaldırılmasıyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, bunun sevindirici bir olay olduğunu, olmaması gereken bu hatanın düzeltildiğini söyledi.

Geçen dönem içinde bu rakamların minimum düzeye indirildiğini, ancak netice itibariyle insanların eğitim hakkını çeşitli sebeplerle engellememeleri gerektiğini ifade eden Vardan, şunları söyledi:

''Bu geçmiş dönemde ülkemizin de geleceğine yönelik olarak oluşmuş menfi bir durumdu. İnsanlar katsayı eşitsizliği ortaya çıktığı zaman üniversiteye gitme hayalleri elinden alınır düşüncesiyle otomatikman meslek liselerinden düz liselere gitmek durumunda kalmışlardı. Tabii ki üniversitelerimizin kapasitesi belli olduğu için herkes yerleştirilemeyecekti. Yerleşemeyenler düz lise mezunu iseler, ellerinde mesleği olmayan insanlar grubuna katılarak işsizler içinde yerlerini alıyorlardı. Ama meslek okulu mezunuysalar o zaman en azından kendi mesleklerini icra edebilme şansına sahiptiler. Tabii katkısı problemi ortaya çıkınca otomatikman insanlar üniversiteye gidebilmek için düz liseyi tercih ettiler ve çok önemli bir kesim işsizler arasında mesleksiz bir şekilde dolaşmaya başladı. Bu da bizim gelecek nesillerimize vurulmuş en büyük zarardı. Çünkü biz sanayiciler, işletmeciler olarak en büyük sıkıntımız, nitelikli eleman bulamama problemi. Umarım bundan sonra yapılan bu düzenleme ile artık bu tip problemlerle Türkiye'de karşılaşmayız.''

-''Meslek liseliyi tercih ederim''-

Vardan, bir mühendis işe alacağı zaman, onun meslek lisesinden mezun olmasının tercih sebebi olabileceğini ifade ederek, üniversitelerde teorik eğitimin verildiğini, ancak pratiğe dönük olarak pek fazla eğitim verilmediğini söyledi.

O nedenle bir mühendis aldıklarında onun kendilerine faydalı hale gelmesi için en az birkaç sene eğitmeleri gerektiğine işaret eden Vardan, ama meslek lisesi mezunlarının kendi branşlarında bir üniversiteye girip mühendis olabildiklerinde, pratikte edindikleri tecrübe ve üniversitede aldıkları teoriyle beraber daha yetişmiş eleman olarak ortaya çıkacaklarını ve bunun da önemli bir tercih sebebi olduğunu kaydetti.

Vardan, üniversiteye gitmeseler dahi meslek lisesi mezunu teknik elemanlara her zaman, sanayinin her kesiminde ihtiyaç olduğunu, o nedenle ara eleman dedikleri nitelikli elemanları mutlaka yetiştirmeleri gerektiğini söyledi.

-Meslek lisesi mezunlarının sanayiye ve ülke ekonomisine katkısı-

Onların hepsinin sanayiye, ülke ekonomisine katkısının olacağını ifade eden Vardan, şunları kaydetti:

''İmalat sektörünün geliştiğini düşündüğümüzde, imalatın her alanında meslek lisesi mezunu arkadaşlara ihtiyacımız olduğunu görüyoruz. Tabii yine geleceğin sektörleri diye adlandırdığımız, birçok sektör için yazılım, bilgi teknolojileri alanında ilerde önemli ihtiyaç olacağı net bir şekilde ortada. Bunun yanında hizmet sektörü de geliştiğinde, otelcilik, turizm, sağlık hizmetleri alanında da mutlaka bu yetişmiş elemanlara ihtiyacımız olacak. Turist gelsin diyoruz, memleketimize oteller yapıyoruz. Eğer otellerde çalıştıracak elemanlarımız yok ise o zaman yine sıkıntıya düşeceksiniz. Bizim bu ara elemanlara ihtiyacımız var. Sağlık turizmi Türkiye'nin çok önemli potansiyeli. Onunla ilgili ileriye dönük olarak büyük yatırımlar yapılacak. Türkiye'de yeni şehir hastaneleri kuruluyor. Burada çalışacak sağlık personeline ihtiyacınız var. Hemşirenizden, hasta bakıcısına kadar bunların da hepsinin meslek liselerinden çıktığını düşünmemiz gerekiyor. Geleceğin Türkiye'sinde ihtiyaç duyulan her alanda meslek liselerini ve orada kaliteli bir eğitim yapısı oluşturmamız ve burada da insanları yetiştirecek bir mekanizmayı kurmamız gerekiyor.''

İTO Başkanı Yalçıntaş: Atılan bu adım son derece olumlu

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, üniversiteye girişte katsayı uygulamasının kaldırılmasının son derece olumlu bir adım olduğunu belirterek, ''Mesleki ve teknik liselerin cazibesi bu kararla biraz daha artmıştır. Türkiye ekonomisi açısından mesleksizlik sorununun giderilmesine ilişkin önemli bir adımdır. İş dünyası adına da sevindirici bir gelişmedir'' dedi.

Yalçıntaş, üniversiteye girişte meslek liselerine uygulanan katsayının YÖK tarafından kaldırılmasıyla ilgili AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, bu yönde daha evvel bazı düzeltmeler yapıldığını, şimdi atılan bu adımı da son derece olumlu değerlendirdiklerini söyledi.

Böylece meslek ve teknik lise öğrencilerinin üniversiteye girişte herhangi bir adaletsiz katsayı uygulamasına muhatap olmayacaklarını ifade eden Yalçıntaş, ''Mesleki ve teknik liselerin cazibesi bu kararla biraz daha artmıştır. Türkiye ekonomisi açısından mesleksizlik sorununun giderilmesine ilişkin önemli bir adımdır. İş dünyası adına da sevindirici bir gelişmedir'' dedi.

Yalçıntaş, Türkiye'de işsizlik sorunundan ziyade mesleksizlik sorunu ve sanayicilerin nitelikli eleman ihtiyacı bulunduğunu belirterek, ''Bu kararla birlikte meslek liselerine de teknik liselere de gidecek öğrencilerin önleri tamamen açılmıştır. Türkiye ekonomisi açısından hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyoruz'' diye konuştu.

Türkiye'de mevcut meslek liselerine ilave yeni liselerin açılması gerektiğini, ne kadar fazla okul açılırsa o kadar iyi olacağını ifade eden Yalçıntaş, şunları kaydetti:

''Elbette yeni okullar açmalıyız. Ama bunun yanında asıl üzerimize düşen görev bu okulların müfredatının çağın gereklerine, ekonominin gereklerine uygun hale getirmek ve bu okuldan mezun olacak gençleri çağın gereklerine uygun becerilerle donatmaktır. Bu da müfredatların düzenli olarak yenilenmesiyle mümkündür. Çünkü teknoloji çok hızlı bir şekilde değişiyor. Teknolojiye bağlı olarak çalışanların ihtiyaç duydukları bilgi ve beceriler de hızlı şekilde değişiyor. Bu arada müfredatların da düzenli olarak yenilenmesi, teknolojinin gerekliliklerine uyarlanması, ekonominin gelişmesine paralel şekilde müfredatların geliştirilmesi bizler açısından son derece önemlidir.''

TİMAV Genel Başkanı Öksüz: Türkiye tam özgürlüğü yakalıyor

Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) Genel Başkanı Ecevit Öksüz, YÖK'ün katsayı uygulamasına son veren kararının eğitim hayatı açısından tarihi bir karar olduğunu bildirdi.

Öksüz, yaptığı yazılı açıklamada, ''YÖK'ün eğitim öğretim sistemimiz içerisinde büyük bir kambur olarak var olan katsayı uygulamasını kaldırmasını ülkemiz ve milletimiz adına memnuniyetle karşılıyoruz. Başta YÖK başkanı olmak üzere tüm üyelerine ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin genç ve dinamik bir nüfusa sahip olduğuna dikkati çeken Öksüz, şunları kaydetti:

''Pek çok gencimiz kendi istedikleri okullarda eğitim almak isterken bu mümkün olmuyordu. Katsayı gibi çağın gerisinde kalan uygulamalar hem heyecanımızı hem enerjimizi tüketiyordu. Ancak engellemelerin kaldırıldığı, özgürlüklerin evrensel boyutlara taşındığı, hakların adil bir şekilde dağıtıldığı ülkeler geleceğe güvenle bakar, istikrarla yürür. Alınan bu kararın sadece eğitim öğretim sistemimiz için değil ülkemizin geleceğinin inşası adına önemsenmesi gerekiyor.''

Öksüz, 13 yıldır süregelen katsayı ve benzeri uygulamalar ile yüz binlerce gencin mağdur edildiğini ve ''kayıp nesil-kayıp dönem'' olarak tarihteki yerini aldığını vurgulayarak, ''Ülke ve millet olarak bir daha böyle garip uygulamalara maruz kalmamayı gönülden diliyorum. Bu tip uygulamaları büyük dersler çıkarılacak, gelecek inşası adına bizleri kamçılayacak daha güzel yarınlar için unutulmaması gereken hatıralar olarak görmenin doğru olacağına inanıyorum'' ifadelerini kulandı.

Eğitim sisteminde gerçekleştirilen yeni düzenlemelerle birlikte geleceğe dair yeni projelerin üretilmeye devam edilmesi gerektiğine dikkati çeken Öksüz, şöyle devam etti:

''Bu bağlamda Milli Eğitim Bakanlığımızın önemli girişimleri var. Sayın Ömer Dinçer Bey'in hem akademisyen kimliğinin hem de uzmanlık alanının yönetim olması eğitim camiası adına önemli bir kazanım. Eğitim öğretim kurumlarının yönetimi ile eğitimin yönetiminin birbirinden ayrılması, milli güvenlik derslerinin de sivilleştirilmesi, öğrencilerimizin hayata hazırlanması ve sosyalleşmesi gibi alanlarda da üretilecek projelere ihtiyaç olduğunu bildirmek gerekir.''

HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Demircan: Katsayı farkının kaldırılması güzel bir gelişmedir

HAS Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Demircan, üniversiteye giriş sınavında yerleştirme puanlarının hesaplanmasında kullanılan katsayı farkının kaldırılmasının güzel bir gelişme olduğunu bildirdi.

Demircan, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti:

''YÖK Genel Kurulunda alınan kararla, üniversiteye giriş sınavında yerleştirme puanlarının hesaplanmasında kullanılan katsayı farkının kaldırılmış olması güzel bir gelişmedir. Katsayı farkı haksız bir uygulama idi. Geç de olsa katsayı adaletsizliğinin sona erdirilmiş olmasından dolayı Has Parti olarak YÖK Genel Kurulundaki tüm üyelere teşekkür ediyoruz.

Katsayı farkının kaldırılmış olması mesleki eğitimin önünün açılması ve rekabetin sağlanması açısından faydalı olacaktır. Bundan sonra atılması gereken adımlardan biri 'kademeli ve yönlendirmeli eğitim'e geçiş olmalıdır. Kademeli ve yönlendirmeli eğitime geçiş, Hükümetin ve Milli Eğitim Bakanlığının atabileceği bir adımdır. Çünkü yeteneklerin değerlendirilmesi, mesleki ve akademik eğitimin yüksek verimlilikle yapılması tek tip eğitimle değil kademeli ve yönlendirmeli eğitim ile daha fazla mümkün olabilmektedir. Dolayısıyla, bakanlıktan kademeli ve yönlendirmeli eğitime geçiş konusunda hızlı adımlar bekliyoruz.''

http://www.haber7.com/haber/20111201/YOKun-katsayi-kararina-ortak-tepki.php


CHP'den YÖK'ün 'katsayı' kararına sert tepki

CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, YÖK'ün katsayı uygulamasına son veren kararında, meslek eğitiminin düşünülmediğini, yalnızca imam hatip liselerinin öncelikli hale getirildiğini savundu. Altay, söz konusu liselere karşı olmadıklarını, ancak düzenlemenin eşitsizliğe yol açacak olmasına tepki gösterdiklerini söyledi.

İmam hatip liseleri ile diğer meslek liseleri arasında kültür ders sayısının eşit olmadığını, bu nedenle meslek lisesi öğrencilerinin temel derslerdeki açıklarını kapatmakta zorluk yaşayacaklarını ifade eden Altay, ''Diğer meslek liseleri ile imam hatip liseleri arasındaki kültür ders sayısı eşitlenmediği sürece bu düzenleme günahtır, ayrımcılıktır'' dedi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ı eleştiren Altay, şöyle devam etti:

''YÖK Başkanı'nın görev süresi çok yakında dolmaktadır. Görev süresinin bitimine yakın bir süre YÖK Başkanı kanunları hiçe sayarak AKP yandaşı, AKP tetikçisi olduğunu bu kararla göstermiştir. YÖK Genel Kurulu ve özellikle YÖK Başkanı, Hükümete yönelik iltifatını, Hükümetin önündeki dalkavukluğunu katsayı kararı ile göstermeyle yetinmemiş, ayrıca Rize Üniversitesine 'Recep Tayyip Erdoğan' adını vermiştir.

YÖK Başkanı, AKP'nin Yüksek Öğretim Kurulundaki elamanı olduğunu açık bir şekilde göstererek, bir sonraki dönemde seçilmeyi garantilemiştir.''

Altay, YÖK'ün bu kararının hükümsüz olduğunu, bir an önce bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini savundu.

http://www.haber7.com/haber/20111201/CHPden-YOKun-katsayi-kararina-tepki.php
Yasal haklarınızı en üst seviyede koruyup kullanabilmeniz için önemli gördüğünüz konularda mutlaka profesyonel destek almanız, bu anlamda bir avukatla anlaşmanız kesinlikle tavsiye edilir.